14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
TEIMMUZ 2001 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER mrayet 40 bin ilah alacak İANKARA "umhuriyet Bürosu) - işleri Bakanı Rüştü azım Yücelen, ANAP 'iyarbakır Milletvekili ebgetullah eydaoğlu'nun yazılı ıru önergesine verdiği anıtta, Emniyet Genel lüdürlüğü'nün 10 ilyon 995 milyar liralık 0 bin silah alacağını ildirdi. Yücelen, mniyet teşkilatının ıtiyacını karşılamak macıyla 15 bin Yavuz-16 larka tabanca ahmı için 1KE ile protokol apıldığını ancak ıbancalar zamanında •slim edilmediği için rotokolün iptal dildiğini ifade etti. (ayalar: Değtşim taşlayacak 1 SAMSUN Cumhuriyet)-ANAP îenel Başkan daylanndan MKYKL Jyesi ve Yozgat lilletvekili Lütfullah Layalar. "Parti Özal ıisyonundan uzaklaştığı ;in aday oldum" dedi. Layalar. Samsun ANAP 1 Başkanlığı'nı iyaretınde yaptığı çıklamada, kongre ile irlikte ANAP'ta bir eğişim başlayacağını •elirterek "Ülkede konomik değil, siyasi bir riz vardır. Türkiye'nin :eleceği de ANAP'ın iderliğindedir" dedi. Idli Tatil ?0 Temmuz'da • ANKARA Cumhuriyet Bürosu) - fargıda toplu izin ullanımı anlamına gelen dli tatil, 20 Temmuz "uma günü mesai saati >itiminden itibaren mşlıyor. 6 Eylül'de sona •recek adli tatil boyunca löbetci mahkemeler ;örev yapacak. Adli tatil »oyunca adliyelerde ;örev yapacak nöbetçi nahkemeler, tutuklusu >lan ve acil nitelik aşıyan davaları jörüşecek. (açakçriığa ağıp lara cezası • ANKARA Cumhuriyet Bürosu) - Caçakçıhğın mlenmesine ilişkin /asada değişiklik yapan /asa, Resmi Gazete'de /ayımlanarak yürürlüğe zirdi. Yasaya göre, mmrük kapılan ve /ollan dışındaki ,erlerden ülke dışma :şya çıkaranlar veya mnlan çıkarmak için mmrüklere verdikleri )eyannamelerde yanlış •»eyanda bulunanlar, ;ağlayacaklan çıkann 5 catma kadar ağır para :ezasına çarptınlacaklar. rayyip Erdoğan Semlik'te • GEMLİK(AA)- îursa'nın Gemlik Ilçesi îeledıye Başkanı vlehmet Turgut'un iavetlisi olarak ilçeye ^elen Recep Tayyip Erdoğan. Bursa Bağımsız vîilleîvekili Altan Carapaşaoğlu, MHP'den ıynlan Kayseri Bağımsız vlılletvekili Sadık Yakut, \dıyaman Bağımsız Viilletvekili Mahfuz 3üler ile nıotorla körfez ııruna çıktı. Bir ara jeminin dümenine geçen Erdoğan, bir gazetecinin ;«rusu üzerine, "Şu anda cörfezi geziyoruz. rürkıye'yi gezmeye aaşladığımızda konuşacağız" dedi. Danıştay, Ankara ambleminin yasal olmadığını bir kez daha karara bağladı j POLİTİKA GÜNLÜĞÜ Gökçek'e yargı tokadıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Danıştay, kapatılan FP'li Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'in Ankara 2. Idare Mahkeme- si'nin, "amblem belirlemede belediyenin yetkisiz oldu- ğu"na ilişkin karann yürür- lüğünün durdurulması iste- mini reddetti. Davayı açan Birleşmiş MilletlerTürk Der- neği Başkanı Avukat Rahmi Kumaş, "Danıştay, Anka- ra'nın Melih Gökçek tarafın- dan kullanılan ambleminin yasal olmadığını bir kez daha karara bağlamıştır" dedi. Kumaş dün yaptığı yazılı • Danıştay, Melih Gökçek'in, Ankara 2. îdare Mahkemesi'nin, 'amblem belirlemede belediyenin yetkisiz olduğu'na ilişkin karann yürürlüğünün durdurulması istemini reddetti. Davayı açan Avukat Rahmi Kumaş, belediyeyi ve valililiği yargı kararlanna uymaya çağırdı. ti. Kumaş, açıklamasında şu görüşleri dile getirdi: "1995 yıluıda Ankara'ya, ve Cumhuriyetin kazanımlanna aykm bir simge oluşturmaya çahşan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gök- çek yargıdan bir kez daha ye- nilgisini almışür. Danıştay 8. Dairesi, yürütmeyi durdurma isteğini reddederek Anka- açıklamada, Ankara Büyük- şehir Belediye Meclisi'nin, "Ankara'nın ambleminin de- ğiştirilmesine ve yeni amble- min 50 yıl boyunca değjştiri- lemeyeceğme" ilişkin karan- nın iptali istemiyle Ankara 2. Îdare Mahkemesi'ne dava aç- tığını anımsattı. 2. Idare Mah- kemesi'nin, 6 yıllık hukuk sa- vaşımı sonunda büyükşehir belediyesinin amblem belir- lemede yetkisiz olduğuna ka- rar verdiğini belirten Kumaş, Ankara Büyükşehir Beledi- yesi'nin bu karann bozulma- sı ve yürürlüğünün durdurul- ması istemiyle karan temyiz ettiğini kaydetti. Kumaş, ka- ran görüşen Danıştay 8. Da- iresi'nin, yürütmeyi durdur- ma isteğini reddettiğini belirt- ra'nın Gökçek tarafindan ha- ien kullanılmakta olan simge- sinin yasal olmadığını bir kez daha karara bağlamıştır." Valilikten yanıt yok Halen kullanılmakta olan simgenin kaldırılması için Ankara Valiliği'ne 18 Ni- san'da dilekçe verdiğini ifade eden Kumaş, valilikten hâlâ bir yarut alamadığını bildir- di. Yargı kararlan karşısında valiliği ve belediyeyi görevle- rini yapmaya çağıran Kumaş, "Belediyenin simgesini kul- lanmak ve kullanılmasına göz yummak bile suçtur" dedi. 21 GOZALTI MGV'nin eğitiın kaınpına baskın • Çanakkale'nin Eceabat ilçesinde düzenlenen geceyarısı operasyonunda ormanlık alanda eğitim yaptıklan saptanan Milli Gençlik Vakfı üyesi 21 kişi gözaltına alındı. Haber Merkezi - ait bölgede 'eğitim Çanakkale'de, kampı' açtıklan kapatılan Milli yönünde aldıkları bir Gençlik Vakffnın duyum üzerine (MGV) üyesi harekete geçti. olduklan belirtilen 21 Güvenlik güçleri. kişi. onnanlık alanda düzenledikleri 'eğitim' yaparken geceyansı yakalandı. Gözaltına operasyonuyla alınan MGV Orman Kampı D üyeleriyle birlikte bir Blok'ta bulunan 21 kuru sıkı tabanca ve kişiyi gözaltına aldı. çok sayıda örgütsel Kampta yapılan doküman ele arama sonucu 1 adet geçirildi. kurusıkı tabancayla Çanakkale Emniyet birlikte çok sayıda Müdürlüğü Terörle örgütsel doküman da Mücadele Şubesi ele geçirildi. ekipleri, kapatılan Yaşlan 13 ile 30 L Milli Gençlik arasında değişen 21 Vakffnın üyelerinin kişi, emniyetteki Çanakkale'nin sorgulannın ardından Eceabat ilçesinde Eceabat Adileyesi'ne Orman Bakanl ığf na sevk edi1di. CHP Parti Meclisi ilk toplanosından önce Baykalia birlikte Anrtkabir'i ziyaret etti (Fotoğraf: AA) CHP de yönetim değişmedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHPnin geçen hafta yapılan kurultayında seçilen parti meclisinin (PM) ilk toplantısının açılışmda konuşan Deniz Baykal, hükümetin duyarsızlığı ve yolsuzluklan himaye etme çabasmın ancak Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafindan engellenebildığıni belirterek Türkiye'nin çıkmaza doğru saplandığını söyledi. Baykal, CHP'nin, bu kolektif suçluluğun suçlusu değil, savcısı olduğunu belirtti. PM'nin ilk toplantısında Veü Aksoy dışındaki Merkez Yönetim Kurulu'nda değişiklik olmazken, genel sekreterliğe Önder Sav, genel saymanhğa da Mahmut Yıkhz yeniden seçildi. Hürriyet gazetesi yazan TtofanTürenç ve Finansal Forum Genel Yayın Yönetmeni Gökhan Çırnazın istifasıyla boşalayan PM üyeliklerine ise yedek listede Uk 2 sırada olan Haluk Ozdalga ve Aykııt Oray getirildiler. Böylece Ertuğrul Günay'ın listesinden PM'ye girenlerin sayısı 7'ye yükseldi. Sağlık meslek okullanna giriş sınavmda bazı sorular Atatürk'e hakaret niteliği taşıyor MHP kadrolaşması bitmiyor NtTVİTTOKDEMtR İZMİR - Sağhk Bakanlığı'ndaki MHP kadrolaşmasının meslek okul- lannda da yoğun biçimde sürdüğu, bu okullara giriş sınavlannda "Atatürk'e hakaret" niteliğinde sorular soruldu- ğu bildiriliyor. Hakkında "anayasaya aykınlığı''* nedeniyle kapatma davası açılan Sağlık Bakanlığı Gevher Nesi- be Sağlık Eğitim Enstitüsü'nün ge- çen haziran ayında yapılan giriş sı- navlannda da büyük oranda "MHP torpiDi" adaylann seçildiği öne sürü- lüyor. 1995 yılında Yüksek Sağlık Şûrası kararlan ile kapatılan, ancak Sağlık Bakanlığı'nın 1999 yılında yeniden eğitim-öğretime açtığı Gevher Nesi- be Sağlık Eğitim Enstitüsü'ne öğren- • Sınavlarda MHP'lilere torpil uygulandığı savunulurken "İkinci padişahlanmızdan hangisi Atatürk'e eşdeğer yeniliklerde bulunmuştur" sorusu tartışma yarattı. İJffl ci alımında MHP'nin egemenliği tar- tışma konusu oldu. 23 Haziran 2001 'de yaklaşık 2 bin 500 adayın ka- tılımıyla Ankara'da yapılan sınavda iseyöneltilen lOOsoruiçindeyeralan. "tkinci padişahlanmızdan hangisi Atatürk'e eşdeğer yeniliklerde bulun- muştur?" ve "Hz. Muhammed (ss) zamanında gelen Kuran, hangi halife- lerimiz tarafindan çoğaltüıp dağıtü- dı?" gibi sorular dikkat çekıci bulun- du. Sınava giren adaylardan adının açıklanmasını ıstemeyen bir hemşire, 50 genel kültür ve 50 de mesleki so- rusunun yöneltildiği sınavda. Türki- ye Cumhuriyeti'nin kurucusu Ata- türk'ün, padişahlarla eşdeğer tutuldu- ğu bir soruyla karşılaşınca "şok" ge- çirdiğini vurgulayarak "tld yıkhr bu sınava giriyorum. İlkinde bu tür bir soruyla karşılaşmamıştun. Ancak bu yü çok şaşırdım'* diye konuştu. Sınav öncesi de ilginç yaklaşımlarla karşı karşıya kaldığını anlatan aday, kendi- sine MHP'den torpil bulamaması du- rumunda, sına\ı kazanmasının çok zor olduğunun anlatıldığmı belirterek "Bunun nasıl olacağuu sorduğumda da, 'Bize katılacaksın, bizim gibi ha- reket edeceksin, söylenenlere uyacak- sın' gibi yanıtlar aldım. Binlerce üısan bu ülkede bir şeylere ulaşabilmek için sınava giriyor. Verdiğimiz emeğe ya- zık değil mi" dedi. Laisizm dışı uygulama Sağlık Bakanlığı Gevher Nesibe Sağlık Eğitim Enstitüsü'nün yeniden açılmasını. anayasaya aykınhğı nede- niyle TBMM'de birçok kez gündeme getirdiğini açıklayan DSP Izmir Mil- letvekili Suat Çağlayan, son sınav da yöneltilen soruları da "Laisizm dışı uygulama" olarak nitelendirdi. Çağ- layan konuya ilişkin. "1995*te kapa- tılan bu okulun yeniden açıhnası yasa- lara, anayasaya aykındır. Bu ülkede yüksekokul açacak kurumlar belir- İenmiştir. YÖK, emniyetve silahh kuv- vetler. Zaten üç yıllık eğitim fakültesi deyokrur" dıye konuştu. IRMIKIAYDIN ENGİN aenginf» doruk.net.tr Anlaşıldı, zaten baştan beri yazı basın- cı ve baskısı ve yazıişleri fırçalarıyla sa- katlanmış tatilin son günlerinde ırmak boylarının tadını çıkarmak mümkün ol- mayacak. Neckar kıyılanndan geçip, Main Irma- ğı'na şöyle bir göz atıp, Almanya'nın ana ırmağı Ren boylarından kuzeye yönel- miştim. Ruhr Irmağı'nın ktyılanndaki kentler- den geçerken Miloşeviç tartışmasının içine düştüm. Dün okudunuz; kafamda düğümlenen kimi sorulan sizlerle bölüş- tüm. Yazık, bugün de Miloşeviç üstüne ya- zacağım. Oysa ben örümcek ağından beter bir otoyol ağının içinde 'o köprü'yü araya- caktım. Belleğimin derinliklerinden bir türlü çekip çıkaramadığım 'adı 'nı, köprü- nün başındakı tabeladan kendim okuya- caktım. Bana derin bir keder veren köp- rünün adının 'lyi Umutlar Köprûsü' mü, 'Güzel Umutlar Köprûsü' mü, 'Son Umutlar Köprüsü' mü olduğunu kendi gözlerimle görecektim. Kıyısında bir ciga- ra yakıp kapitalizmin doğuşuna ve gelış- mesine ebelik ve tanıklık etmiş o kömür karası, demir kızılı topraklara bakıp... ...Kederlenecektim. Olmadı. Buralarda hâlâ Miloşeviç tar- tışılıyor ve kulak vermemek olanaksız. • • • önce o eski ve yanıtsız soru: Sırbistan'laKaradağ'dan ibaret kalmış Veyl, Mağluplann Haline!.. Yugoslavya'da Bosna cankınmını, ırksal temizliği, Müslüman Boşnakkadınlannın ırzına geçirtilip Sırp askerlerinin döllerıy- le gebe bırakıldığı o korkunç günleri sey- retmekle yetinen güçlerin, Kosova kördü- ğümünü çözmek için uçaklar havalandı- np Belgrad üstüne bombalar yağdırma- larının sebebı gerçekten Kosova Arna- vutlannın bağımsıziık savaşına omuz ver- mek miydi, yoksa NATO'yu Balkan coğ- rafyasına bir daha çıkmamacasına yer- leştirmek mi? Paris'te Rambouillet Şatosu'nda Ko- sova'nın geleceğini görüşenler, karara bağlayanlar ve kararın uygulanması için savaş uçaklarına 'uç ve bombala' buy- ruğu verenler kimlerdi? Birleşmiş Milletler?.. Hayır! Avrupa Birliği?.. Hayır! NATO?.. Hayır! ABD idı. Ingıltere, Fransa, Almanya ve -galiba- Kanada idi. Kendilerini 'uluslara- rası topluluk' dıye adlandırmışlardı. Peki, böyle bir uluslararası örgüt var mı? Yok! Anımsayın, Kuveyt'i işgal ettiği için Saddam Hüseyin'in üstüne çullanıp te- peleyenler de kendilerıne 'uluslararası topluluk', 'uluslararası koalisyon' gibi bir ad takmışlardı. Kafa karıştıran bir addı. Dünya kamu- oyu, Birleşmiş Milletler'in bir kararı diye algılamıştı. Değildi. Birleşmiş Milletler'in, Sad- dam'ın silah zoruyla dize getirilmesi gibi bir kararı yoktu. Tıpkı, Miloşeviç'in silah zoruyla dize getirilip Kosova'dan elini çekmesi yönün- de de bir Birleşmiş Milletler kararı olma- dığı gibi. Her ıki askeri operasyonun Miloşeviç ve Saddam gibi elıkanlı iki diktatöre yö- nelgin oluşu öne çıkmış, "Kim bu kararı alan ve uygulayanlar?" sorusu gölgelen- mış, hatta sorulmamıştı. Peki, ölüm saçan savaş uçaklarının Saddam ve Miloşeviç'in tepesine çullan- ması, bu savaş kararını alan ve uygula- yan güçlere, uluslararası hukuk ve küre- sel demokrası ilkeleri açısından bir yasal- lık, bir 'meşruiyet' sağlar mı? Saddam ve Miloşeviç gibi insanlık su- çu işleyen dıktatörlere yöneldiği için al- kış tutanlar, yarın aynı uçaklar kendi ül- kelerinin göklerinde belirirse itiraz hakla- rını baştan yıtirmiş olmazlar mı? Haydi şımdi. bu sorular çerçevesinde Miloşeviç'in yargılanmasına bakalım. Miloşeviç'i evrensel hukuk mu yargılı- yor? NATO, insanlığın ve ülkelerin tümünü temsil eden hangi kuruluşun polisi, jan- darması, kolluk gücü görevini üstleniyor kuzum? Yoksa... Yoksa. bu ba' gibi savaştan yengiyle çı- kanların hukuku mu? • • • Roma Imparatorluğu'nun generali, uzun süren kuşatmadan sonra dize ge- lip teslim olan kentin önde gelenleriyle anlaşma masasına oturdu. Kent, savaş tazminatı ve yenilgisinin bedeli olarak şu kadar kilo altın ödeyecekti. Kocaman bir terazı kuruldu. Bir kefesine sözleşılen miktara denk ağırlıklar yerleştırıldi. Kent halkı da öteki kefeye altınları yığmaya başladı.Tamterazidengeyegelirken Ro- ma generali kılıcını ağırlıkların olduğu ke- feye fırlattı. Kentliler itiraz ettiler; anlaşma- larının böyle olmadığını söylemeye ça- baladılar. Zaferinden mağrur general küstahça gülüp yanıtladı: - Veyl mağluplann haline!.. Yani "Yazık, yenilmişlerin haline"... lyi de... Roma imparatorluğu. Isa'nın doğduğu yıllara denk gelir ve o çağ 'köleci toplum' olarak anılır. 2001 yılındayız. iki bin yıl geçti aradan. Hâlâ, "Veyl, mağluplann haline" mi?.. HtKMET ÇETİNKAYA Edo Caddesi... Kuzeydoğu rüzgân esiyordu... Gökyüzünü siyah bulutlar kuşatmıştı... Bir sürü kör dilenci dükkânların önünde yüksek sesle bağınyordu... Büyük Edo Caddesi'nde panayır kurulmuştu... Ihara Saikaku'nun 'beş aşk kadını'm okurken yeni düşler kuruyor, sevgisini çoğaltmanın yolları- nı arıyordu... O bir gece yansı uyandığında Paul Eluard'ın yasakJanmış sözcükleriyle, Robert Desnos'un günbatımı düşleriyle avundu... Okuduğu öykü onu etkilemişti... Kitabın sayfalarını çevirdi... Kendi öyküsüne ne kadar benziyordu... "O-Shichi artık istediği gibi hareket edebilirdi. Uyuyan Kishisaburo 'ya yaklaştı ve hiçbir şey de- meden ona iyice yaslandı. Kishisaburo riıyasın- dan uyandı ve korkudan titreyerek, kollu giysisini başına çekti. Kız ellerini itti ve böyle yapmakla saçlannı bozacağını söyledi. Erkek çok rahatsız- dı: 'Sadece on altı yaşındayım' dedi. Kız: 'Ben de on altı yaşındayım' diye yanıtladı. Kishisaburo di- retti: 'Başrahipten korkuyorum.' Kız: 'Ben de on- dan korkuyorum' dedi. Bu ilk aşklan, sabırsızlık- tan, ilerleme gösteremiyordu. Ikisi de ağlamaya başladı. hiçbirsonuç alamadan... Az sonra, göl(- gürültüsü yağmurun bittiğini haber verdi. O-Shic- hi: 'Oh! Çok korkuyorum' deyip, Kishisaburo'ya sanldı. Erkek onu kendine çekti ve 'Elleriniz, ayak- lannız ne kadar soğuk!' dedi. Kız sitem etti: 'Öyle mektuplar gönderdiğinize göre, benden nefret etmiyordunuz, oysa şimdi önemleri yok, bedeni- mi soğutan kim böyle?' Bunu derdemez, erkeğin boynuna sanldı. Az sonra, tutkulannı tatmin etme- yi başardılar. Daha sonra birbiherine sanlarakgöz- yaşlannı sildiler. Ömür boyu birbirlerini sevecek- lerine and içtiler. Şafak sökerken, Yanaka Tapınağı 'nın çanı hızla çalmaya başladı; sabah rüzgân Fukiage'nin çit- lenbiklerini sarsıyordu. örtünün altında biraz da- ha kalamadıklan, birbirtehne doymadan aynlmak zorunda kaldıklan için çok üzüldüler. Dünya bü- yüktür; günün gece olduğu bir ülke yok mudur? Acele istenen ama hemen gerçekleşmeyen dilek, zihinlerini iyice bulandırdı. Anne buraya çıkagel- di. Kızı, bağıra çağıra sürükledi. Biryağmuriu ge- cede kaçırdığı kadını bir lokmada yiyen canavan gören 'eski zamanlann adamı' gibi, Kishisaburo çok üzüntülüydü. Çömeze gelince, gece yapılan vaadi unutma- mış ve üç hediye verilmediği takdirde olanlan herkese anlatacağını bağırmaya başlamıştı. Bu- nun üzerine anne geri döndü ve kızının vaadine kefil olduğunu söyledi. Kızı hoppa olan her anne gibi, daha dehnini araştınp sormadan, genellemeler üzerinde durdu. Ama belki O-Shichi'den daha dikkatli davrandı ve ertesi günü genç çömeze istediklerini gönderdi." • • • Bir yangın sonrası orman gibi hüzünlüydü... Zaman onu bir başka evrene taşıdı... Lavvrence'nin şiirleri yüregini kıpırdatırken şöy- le seslendi: "Çok üşürüm bilirsin. Ellerim üşür. Korkanm yağmuryağarsa, ellerimi de götür..." Yerinden kalktı bir sigara yaktı... Gözlerini yumdu... Dedi ki: "Doğru kelimeleri seninle bulabilirim ancak. Ba- na şiir okumanı özledim desem inanır mısın? Ba- na şiirler okumayan bir erkeği sevemem ki!" Ne yıldızları yakalayabilmişti ne de yağmuriu ge- celeri... Içinden bir şeyler koptu!.. Tatil dönüşü uçakla Paris'e giderken sessizce ağlıyordu... Yanında sevgilisi sandığı adamsa hoıiayarak uyuyordu... Kitabı ilk kez o gün okumuştu... Şimdi tek başınaydı... Karar vermeliydi... Yazdıklarına bir kez daha baktı... "Sen de kırgınsın, kızgınsın belki!.. Ama susma ne olur! Buna dayanamıyorum... İçinde saklama öfkeni!.. Sevgini, pişmanlığını!.. Bir de gözlerini kaçırma benden. Buna hiç da- yanamıyorum!" Dışarıya çıktı... Yaz yağmuru yağıyordu. Söğüt dallanna takılan damlacıklar bir ipliğe dizilmiş incilere benziyor- du... Büyük Edo Caddesi'nde yürürken, O-Shic- hi'nin öyküsünü anımsadıL Sonra bir bara girip kendisine içki söyledi. Içki- sini yudumlarken mınldandı: "Bana dokunmanı öyle çok özledim ki!.." hikmetcetinkayaracumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 PEŞİN FİYATINA 10TAKSİT! FERROLI ISITMA ve KLİMA SİSTEMLERİ Istanbul (0216)573 38 41 Ankara (0312)384 56 44 Izmir (0232)449 7184 Muayene, Teşhis, Tedavi TÜRK KALP VAKFI 19 Mayıs Cad. No: 8 Şişli/lstanbul Tel: (212) 212 07 07 (pbx) Faks: (212) 212 68 35 Internet: http://www,tKv.org.tr e-mail: gen.sekreter«tkv.org.tr koordinatorr« tkv.org.tr
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear