Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 8 TEMMUZ 2001 PA
OLAYLAR V E G O R U S L E R olay.gorus@cumhuriyet.com.tr
İsmet İnönü inü Kapattırdı?
Dursun KUTEgıtıma
Ç
eşıtlı toplantılarda. bır
kısım koşe yazılannda,
ozel soyleşılerde Koy
Enstıtulerının Cum-
hurbaşkanı İsmet İno-
nü tarafından kapattı-
nldığının one surulduğune tanık olu-
yoruz zaman zaman
Gerçekten İnonu mu kapattırdı
Koy Enstıtulennı9
Konunun açıklığa kavıışabılmesı
ıçın geçmışe kısaca bır goz atalım
Koy Enstıtulennı de kapsayan uzun-
ca bır gezının sonuna doğru Ton-
guç'a. "Enstitulerin savısını 60'a çı-
kann. hiç değibe 40'a çıkann" dıyen.
o gunun koşullannda olumsuz go-
ruş bıldıren Yucel'le Tonguç'a *sa-
vaş ortammdan \ararianarak hiç de-
ğilse40'a çıkarmadığınıza \ ann çok
pişman olacaksınız" dıyen, V uksek
Koy Enstıtusundekı "Sosjalizmin
ve Sosyal Mücadelenin limumi Ta-
rihi" yapıtı uzerındekı sert tartışma-
Iar konusunda goruşunu soran Ton-
guç'a, "Bu konular buralarda da
tartışılmavıp da başka nerede tartı-
şüacak.. bırak tartışsınlar. Tartışa
tarnşadoğruvu bulacaklardır" dıv en
eğıtmen kursiarından ıtıbaren çalış-
malarını yakından ızleyıp destekle-
dığı Koy Enstıtulerının kapatılma-
sını Cumhurbaşkanı Jsmet Inonu
emretmış olabılır mı9
Inonu. Cumhurbaşkanı seçıldıkten
sonra ılk gezısını Kastamonu'ya ya-
par
Başbakanlığı donemınde açılan
I i l I <
t *
eğıtmen kursknndan bjjjâi Kastamo-
nu - Golkoy'dedır Kursu zıyaret
eder Çalışmalan hakkında bılgıler
alır Aynlırkenkursla yakından ılgı-
lenmesı ıçın valıye gereklı buyruğu
venr
smı bırakmadığının guçlu bır kanı-
tı değıl mıdır9
Cumhurbaşkanı Inonu, 19 Nısan
1949 tanhınde yıne Kastamonu'da-
dır \ e Golkoy Koy Enstıtusu'ndedır
Enstıtunun ONUR DEFTERİNE
şunları yazar
"Kov Ensfitulerinin kuruluş yıJ-
donıimunu Kastamonu Enstitü-
sü'nde kutlamakla bahtrvar oldum.
Cumhuri>etin en kıj metli eserlerin-
den biri olan bu muessesedc, Kö\
Enstifusune memJeketin bağiamış
olduğu buyük ümitlcri bir daha be-
lirtmek isterim. Kö> lerimizde ilkoğ-
retimi biıyuk bir milli vazife olarak
uzerine alacak oğretmenleri az za-
manda ve geniş sayıda vetiştirecek
bir feyiz ocağı olarak. bu cnstituler
kurulmuştur. Bunlann kuruculan,
içinde çalışan oğrenci ve idarecileri
ve bu enstifulere oğrenci olarak ya-
zılan koylü çocuklarumz, buvuk bir
miJJi davanın vatansever, fedakâr >ol-
culan olarak hizmete girmişlendir.
Şimdive kadar olan tecrübelerimiz-
de bu muesseseJer ber gun bir dere-
ce daha tekâmül ederek kıvmctleri-
ni arttırnuslardır."
înonu, o\ gulennı surdurur \ e kut-
layarak bıtırır OnurDeften'neyaz-
dığı bu sozler, Koy Enstıtulen dava-
Manısa Mılletvekıh Muammer Er-
ten, Inonu'nun 1961 'de kurduğu hu-
kumetın Sanayı Bakanı'dır Inonu.
Erten'ı bır gun yemeğe çağınr Er-
ten'ın kafasını kûrcalayan bır konuy-
du Koy Enstıtulerının 1946-1950 ara-
sında duraklama donemıne gırmesı
Yemekte Erten, Inonu'ye
- Paşam, bu Koy EnstıtuJennm ka-
panması olayı nasıl oldu9
Sız bu ku-
rumlan çok sevıyordunuz Ama, Yu-
cel'le Tonguç görevden alınınca hı-
zı kesıldı NasıJ oldu bu, dıye sorar
Ismet Paşa, Muammer Erten'e şu
karşılığı venr
- Koy Enstıtulennın kapanmasın-
dan duyduğum acıyı tanf edemem
Bır babanın evladını kaybetmesın-
den duyduğu acı gıbı acı duyanm. ama
heıkes zanneder kı Hasan Âlı Yu-
cel'ı Tonguç'u ısteyerek değıştır-
dım, Koy Enstıtulennın kapanması-
na neden oldum dıye benım hakkım-
da kamuoyunda yanlış bır hukum
v ardır, aslında o zaman bır suru olay-
laroldu Kurultaylarda enstıtuleraley-
hıne bır cereyan başladı Ben bunla-
nn doğru olmadığını yenne gıderek
tespıt ettım. ama bu o kadar yoğun-
laştıkıgrubuetkıledı Grubunbuyuk
çoğunluğu Koy Enstıtulenmn aley-
hıne donuştu Bakanlar ıçınde Koy
Enstıtulenne karşı vazıyet alanlar ço-
ğaldı En çok da bu konuda Koy Ens-
tıtulennden şıkâyet edılenlenn ba-
şında Mıllı Eğıtım Bakanı Yucel'le,
Genel Mudur Tonguç hedef alınıyor-
du O sırada ordudan, rahmetlı Ma-
reşal FevziÇakmak tan. (1876-1950)
o Genelkurmay BaşkanJığı 'ndan ay-
nlmadan once, yoğun şıkâyetler gel-
meye başladı Mareşal, 'Bu komü-
nistyuvalannı ne zaman kapatacak-
sın?' dıye soruyordu Mareşal, bunu
adeta bır mesele halıne getırmıştı
Koy Enstıtulen etrafinda bu çok yo-
ğunlaştı
Şımdı, sana onemlı bır şey soyle-
yeceğım Herkes, benım zayıflığım
gıbı gorur, ama benım gucumdur as-
lında, mesela ben Koy Enstıtusu fık-
nne ınanmışımdır Inanmış bır ın-
san, sonuna kadar bunu yurutür, ıde-
alızmde, felsefede bu boyledır, ama
ben polıtıkacıyım, uygulayıcıyım
Ben gucume göre gucumun var ol-
duğu yerde, gucumu gosterebılınm
Ben dâhı değıhm, gucumle, tecru-
bemle, memleket menfaatlennı en
ust sevıyede tutarak meselelere çö-
zum bulurum Ben, gucumun bıttığı
yerde bır polıtıkacı, bır tecrube sahı-
bı ınsan olarak bır noktada, onu ge-
Jecekte tekrar uygulamak uzere bır
noktada durdururum Bu, aslında be-
nım gucumdur Çünku artık gucumu
kaybettığım noktada, 'Ben bu işi yfi-
riiteceğinı!' dıye yuruduğum zaman,
artık tamamıyla yok olma durumu
vardır, ben gucumun bıttığı yerde,
her şeye rağmen, yok olucu bır hare-
keteyonelmem Oradadururum Za-
man, benım ıçın çok onemlı bır fak-
tordur, zaman ıçınde ımkânlar gehr
onume, bır noktada bıraktığım fıkn-
mı yenıden uygulanm
Benım gucum o zaman nereden
gelıyordu9
Partıden, partı meclıs gru-
bundan gucumu ben buradan alı-
yordum Bu konuda bıitün organlar-
da gficümiı ka\ betmiştim. Ordunun
ustkademesindedehuzursuzhık baş-
lanuş. Onun için bir sıire en çok bu
konuda saldınva uğra>an MiIK Eği-
tün Bakanı Yucel'le Genel Müdür
Tonguç'u onlaruı da gönJünü alarak
bir sureiçin bu şimşekleri buola> üze-
rinden uzaklaştınnak istedim. Fakat
sonradan demokratik hareketleri de
başlaûnca, ola> lar övle gelişti ki ken-
di cereyaıunda > urudü ve bir an gel-
di ki arök Kö\ EnstitüJerini eski gü-
cüyk,eskiruhuvia devam ettirmekoia-
naklan benim elimden çıkü. (1)
O yıllarda Inonu ıçın, "Bizi jıizös-
tü bırakti" dıye yakınanlara Tonguç,
"İsmet Paşa'nuı eğitim meseiesi dtşın-
da düşünmek zorunda olduğu konu-
lar vardır. Bunlar bizün dışunızdadır.
Bu hesaplan da vaparak karar ver-
me durumundadır. Ola>ı bu boyutu
iledüşunerek İsmet Pasa'yı suçlama-
mak gerekir. ÜsteKk İsmet Paşa'vı
suçlamak bize bugun için hiçbir şey
kazandu-maz" dıye konuşurdu
Son söz: Atatûrk'ten sonra Inonu
Cumhurbaşkanı olmasaydı. Tonguç'a,
YuceJ'e karşın Koy Enstıtulen ola-
mazdı Desteğını çekmek zorunda
kaldığı zaman neler olduğunu hep
bırhkte gordük, yaşadık (
(1) M Ekmekçı Öksuz Yamahğı
S 319
EVET/HAYIR
OKTAY AKBAL
0 Gemiler Asla Batmaz!
Gulnıhal, Gulcemal, Dıana, Ertuğrul Ankara, Trab-
zon, Sakarya, Harran, Gıresun
Hepsı anılarda kalmış
Doğmuşlar yaşamışlar savaşmışlar, sonra yok ol-
muşlar Kımı paramparça edılmış, kımı çuruğe çıka-
nlmış, kımı de rıâlâ bır yerden bır yere gıtme çaba-
sında
Insanlar gıbıdır gemiler de Çocukluklan, genç-
lıklen, yaşlılıklan vardır Ama mezarlan yoktur Onlar,
Kaptan Oktay Sönmez ın dedığı gıbı "Ufkun otesın-
de kaybolurlar'
'Anılarda Gemıfer', Turkıye Iş Bankası Kultur Ya-
yınları ndan çıkan bır kıtap Bırşıır kıtabı Her bın ay-
n guzellıkte, anlamda bırer oykuler toplamı Hep
anımsamaz mıyız bır zamanlar, bızı guzel yolculuk-
lara goturmuş gemılen' Venedık'e gıdış, Marsılya'dan
donuş Ya da Samsun'a, Trabzon'a, izmır'e, bır ıkı
gecelık de olsa, değışık bır dunyada kendımızı duy-
duğumuz anlar Yıllar geçse de hepsı ıçımızde ya-
şar
"Canlıdırgemıler" dıyor Oktay Sonmez Bır dost,
bır arkadaş beikı de bır sevgılı gıbı yaşamış onlarla
Zaman geçse de, yaşlılık gelıp kapıya dayansa da,
o, uzaktan da olsa denızle karşı karşıyadır ıçındedır,
gonlundedır Her bın apayrı bır seruvende ız bırak-
mış o gemılerle
"Canlıdırgemiler Duyan, yaşayan, mutiuya da mut-
suzolan, hastalanan, kazaya uğrayan, ıhtıyartayıp ko-
cayan, sonra da olen şeylerdır Her gun şu Bo-
ğaz'dan bayrak bayrak gelıp geçen, lımanda, dok-
larda gorulup gorûlup kaybolan bu renk renk, bıçım
bıçım sevımlı varlıklann her bın ayrı dunyadır Hep-
sının bırer ısmı, sıcılı, yaptıgı belırlı bır ışı, bır kışılığı
vardır Her bınnde ayrı bır dıl konuşulur, başka tur-
kuler, başka hıkâyeler soylenır "
Kım anımsayacaktı onları Oktay Sonmez gıbı ya-
şamını dalgalar ustunde, eskı-yenı gemılerde geçır-
mış bırı olmasa Bu krtapta oykulennı dınledığımız
teknelenn doğuş yaşayış, oluş donemlen bır ınsa-
noğlununkı gıbı Kendı seruvenlennı kendılen anla-
tıyorlar, hem de şıır dılıyle
Bır denızcılık bakanlığımız bıle yok Her bakanlık
var da1
Sonmez bıze yalnız teknelerı değıl gemı ınsanla-
nnı, bınncı, ıkıncı, uçuncu kaptanlannı, tayfalannı an-
latıyor Tek tek, o unutulmaz suvanlen' Kaptan Son-
mez, kendı yaşantısının o unutulmaz ayrıntılarını da
duyuruyor bıze
"Sabahın koru, guneş doğacak nerdeyse, sancak
omuzluktan cıvandalar atlıyor, bızım ust guvertele-
rekadar Kamarama geçene kadarbırparçası da yu-
zumu yıkadı tatsız bır şaka gıbı Taze bır ruzgâr hız-
la gelışıyordu, urperdım Vardıya yorgunluğu, yata-
ğımın temızsıcaklığı bırkaçsanıyede alıp goturdu be-
nı uykulann dunyasına, başımıyastığakoyarkoymaz "
Anılarda gemiler ufkun otesınde kaybolurlar Ama
anılann dennlığınde yaşarlar Oktay Sonmez gıbı
bır şaır denızcının şıırlı dunyasında Bızlere de ken-
dı seruvenınde yer vererek
Marcus Aurelius ve Şifo Mehmet
Gültekin TURANALP Emekh Yargıç
G
ladyator fılmmı gormeyen-
lere onennm, ne yapıp edıp
gorsunler Zaten beş Oscar
heykelcığı kazanmış olması,
bu fılmın ne denlı gorkemlı
olduğunun kanıtıdır Benım bu satırlarda
sozunu etmek ıstedığım fılmın kendısı de-
ğıl, bu fılmde adı geçen ve fılmın başlann-
da bır sure canlandınlan Roma Imparatoru
Marcus Aurelius Antonius'tur Fılmın bazı
yerlennde bu ımparatorun uzun yıllar fel-
sefeyle uğraştığından, fılozofık goruşlert
olduğundan soz edılmedığmı gorunce, fel-
sefe tanhı kıtaplannı ınceleyerek bu unpa-
ratorun felsefı goruşlen hakkında aynntılı
bılgı edındım Marcus Aurelius, bır stoacı,
on ıkı cıltlık esen var İS 121 -180 arasında
yaşamış bu değerh ımparatorun çoğu goru-
şu, bana gore çağdaş sayılabılecek nıtelık-
ler taşıyor Onun ahlak (etık) konusundakı
şu goruşlerı ıçeren satırlan çok değerh bu-
lup altını çızdım Gerçekten toplum yone-
tıcılennın fılozof ya da fılozoflann toplum
yonetıcılen olmalan gerektığı konusunda-
kı Platon'un sozunun hıç de yabana atılır ol-
madığını, geçerhhğını bugun ıçın bıle ko-
ruduğunu bır kez daha ıçtenlıkle yıneledım
Tannsal kayranın (ıyılığın) planında, ya-
nı doğanın duzenınde, eşıtlenn, kardeşlenn
bırbınne yardım etme esası vardır Onun
ılen surduğu ıyılık sevgısı dolayısıyla (âlı-
cenaplıkta) Platon'un savunduğu ahlakın
ızlen vardır O, stoacılar gıbı, "perhiz et ve
dayan"demez "Dûzeltvedayan''der Mar-
cus"un kardeşlık duyguları, ondakı evren-
sel ıyılıkseverlık (âlıcenaplık) duyguları-
nın bır ıfadesıdır Ona gore bu evrende
(âlemde) her şey yerh yenndedır Bu evren-
de yalnız ıstencın değen vardır Ofkenın
anlamı yoktur "MutlulukJann en büvüğü,
ivilik vapmış olmakla suçlandınlmayı iste-
mektir" O, ıyılığı onur ıçın değıl kendılı-
ğınden lyı olduğu ıçın yapmayı onenr "Gö-
zel bir eytenı usta bir hesaptan uzaktır. Göz
gördüğü için ve ayak yürüdûğü için bir üc-
ret istertıez. İyilik >*ap, çünkü bu senin do-
ğallığuıdır ve hiçbir zaman ücret isteme."
Bu behrlememden gunler sonra bu" gun
TV kanallannın bınnde Fatih Terûn'ın, Mı-
lan teknık dırektoru olduktan sonra yaptığı
basıntoplantısıruızJemeolanağıbuldum Fa-
tıh Tenm, Mılan'la Beşıktaş futbol takım-
lanrun, Şifo Mehmet'ın jubılesı dolayısıy-
la Istanbul'da bır maç yapmalannm karar-
laştınldığını soyluyordu FatıhTenmjubı-
le gelınnın tumuyle bakıma muhtaç çocuk-
lar vakfına odeneceğını oğrenınce Mılan 2
başkanıyla goruştuğunu, onu kolaylıkla bu
maçın yapılmasına ıkna ettığına soylüyor
ve başkanın kendısıne, "Maçm geliri, tü-
müyle muhtaç çocuklar için harcanacak-
mış, bizim de bir katkınuz olsun" dedığını
eklıyordu
Ben, yaşlandıkça ganp şekılde daha da fa-
natıkleşen eski bırGalatasaray taraftanyım
Şifo Mehmet'ı, Galatasaray'a Taffarel'm
uzennden aşırarak attığı şeytanı kafa golü
dolayısıyla tanıvor ve sırf bu nedenle hak-
kında hıç de ıyı duşunmuyordum Fakat Şi-
fo Mehmet'ın, jubıle gelınnı yoksul ve ba-
kımsız çocuklar vakfına bağışlaması kara-
n benı dennden etkıledı Ve Şifo Mehmet
gozumde buyudukçe buyudu Bu futbolcu-
nun K Maraşh olduğunu da oğrenınce, or-
taokul yıllanmı geçırdığım bu kentın mert,
durust, lyılıksever. dara duşenlere yardıma
koşmaya hazır. her zaman guv en duyabıle-
ceğımız sevgı dolu ınsanlarmı anımsadım
Gozlenm doldu
Hepımız, yeryuzune dağılmış sayısız yar-
dımlaşma kurumlarınm, ınsanlann bırbır-
leruıe destek olmak ıçın, ıleüşım organla-
nnda yer alsm almasın, yaptıklan çoğu kez
ınanılmazozven oykulennın bıhncındeyız
Bencıl çıkarlaryonundekı tersıne akıntının
zaman zaman var olup kendımızı ınsanlı-
ğımızdan tıksındıreceğını, sonra da sadece
kotu ızler bırakıp kaybolup gıdeceğını bı-
hyoruz Marcus Aurelıus'unsoyledığıve Şi-
fo Mehmet'ın de eylemıyle v urguladığı gı-
bı, ıyılık denılen ınsanlararası yardımlaşma
ve dayanışma, her gun bıraz daha guçlene-
rek ve ardı arkası kesılmeyen orneklennden
destek alarak var olduğumuz surece devam
edıp gıdecektır LJIkemızde olup bıten, ko-
kenı ınsan sevgısızhğı ve bencıl çıkarlar
olan soygun olaylanndan sonra ıyıden ıyı-
ye kapıldığım karamsarlığımm kısmen gı-
denlmesme yardımcı olduklan ıçın Mar-
cus Aurelıus ıle Şifo Mehmet'e ne kadar
teşekkur etsem azdır Sağolsunlar
Tanmda Dışa Bağımlılık
Selma ERTEM Yuksek Zıraat Muhendısı
ADANA 3. ASLrVT HUKUK
MAHKEMESİ
Sa\ı 2000 234-2001 492
Davacı Yapı \e Kredı Bankası A Ş vekılı Av Melıh
Ozcomert tarafından davalılar Abit Başak Şenesen ve
arkadaşları ale\hıne açılan tasarrufun ıptalı da\asmın
\apılan açık duru^ması sonunda
Mahkememızuı 12 6 2001 tanh 2000/234-2001/492
^avılı karannda Adana 2 Icra Mudurluğu'nun
1999 1670 savıiı takıp dos>asındakı alacak nnktan ıle
sınırlı olmak uzere tasarrufun ıptalıne karar venldığın-
den uzun aramalara rağmen adresı tespıt edılemeyen
da\ alı Abıt Başar Şenesen ın Sıncan v oJu uzerı Nurme-
tal A Ş Pa\ as Dortvol adresındekı uzun aramalara rağ-
men adresı tespıt edılemedığınden tebhgatuı da yapı-
lamadıgmdan mahkeme karannın davalı Abıt Başer
Şenesen e teblığı ıle teblığ tarıhınden ıtıbaren 21 gun
sonra mahkeme karannın kesınleşeceğı hususu teblığ
venne kaım olmak uzere ılanen tebiığ olunur
22 6 2001 Basın 39698
Pazara, manava gıdenımız,
bahçesınde, bostanında ürun
yetıştırenunız bılır
sebzelenmız, meyvelenmız
eskı duzensız boyutluluğundan
kurtanldı Standartlaştı, boyu,
enı duzgun, hanı neredeyse
fabnka uretımı gıbı oldu
Değıneceğım konu. bu fabrika
ürethni gıbı duzgun
boyutlardakı urunlenn goz
okşayıcı goruntusunün
arkasındakı gerçekler
Yurdumuzdakı tohum uretım
ıstasyonlannın yuzde 90'dan
fazlası dış bağlantılı tohum
üretim istasyonlan'dır Bu
ıstasyonlarda ana-babalan
(ebeveynlen) yurtdışından
ıthal edıhruş tohumlann
melezı (hıbnd) uretımı
yapılmaktadır Gen çahşması
yapıhnış ana-babalardan
kalıtelı, hıbnd tohumlar
uretılmekte ve de yurtıçınde
çıftçıye, uretıcıye
sunulmaktadır Bu sunu, salt
tohumla sınırlı kalmamakta,
tohuma mudahale gereken
hallerde kullanılacak ılaç ve
teknolojı de dışahmla
sağlanmaktadır Hıbnd tohum
kalıtelıdır, ancak yenıden
döllenmesı ya olmamakta ya
da döllenmesı halınde, pek çok
baskılanmış kusuru açığa
çıkmaktadır Bu nedenle, her
yeni üretim yılında yeniden
dışalım voluvla haziriannıış
hibrid tohum kullamhnası
gerekmektedir.
Yerh tohumlann ıse gen
çahşması vapılmadığı,
yenıleme (ıslah) ıstasyonlan
ohnadığı ya da çahşması
yapılan çok az kısmının da ahl
tutulduğu, yazgısına terk
edıldığı ıçın pıyasadan
çekıldığı, boylece tumuyle
dışa bagımlı bir tanm girdisi
olustuğu gorulmektedır
Kureselleşme ıle sunulan yenı
dunya duzenı, sınsı ve
yayılmacı emperyahst bır
polıtıkadır Bır sektor daha
(tohumculuk, bağlı olarak
meyve, sebze, tanmsal ılaç,
tanm alet ve teknolojısı)
gozlenmızın onunde dışa
bağımlı ve de bu sınsı
polıtıkanın kurbanı olmaktadır
Bır yanda tanmda kendıne
yeten ulke olmaktan gıderek
uzaklaşmamız. obur yanda ıse
tanmın temelı sayılan
tohumculukta dışa bağımlı bır
duruma gelmemız ıçler
acısıdır
Bu konuda çalışma
hızlandınlmalı. tohumu
kendımız ıslah etmeh, dışa
bağımlıhktan kurtulmalıyız
Bahçeşehır-Boğazkoy'de S S Basın Emekçılen
Kooperatıfı nde O
o90 ı bıtmış 95 m2
'lık daıre
hıssemı devredıyorum Tel: 0535 941 05 86
KÜÇÜKÇEKMECE 2. ASLİYE HUKUK
HÂKİMLİĞÎ'NDEN
EsasNo 2001 251 Karar No 2001 618
Davacı Aynur Kınayer vekıh Av Fılız Kutlu tarafından davalı Ha-
kan Kınayer aleyhıne açılan boşanma davası sonunda,
Istanbul ılı, Beyoğlu ılçesı, Kaptanpaşa Mah , Cılt 0023, K sıra no
0693 sayılı verde nufusa kayıtlı Raşıt ıle Habıbe'den olma, 1975 do-
ğumlu Aynur Kınayer ıle aynı yer nufusuna kayıtlı Senıhı ıle Şerı-
fe'den olma, 1968 doğumlu Hakan Kınayer'm boşanmalanna, tarafla-
ra muşterek çocukJan 1996 doğumlu Mustafa Kemal Kınayer ın ve-
la>etının davacı anneye venlmesıne, davalı baba ıle çocuğun her haf-
ta sonu cumartesı gunu saat 9 OO'dan ertesı gunu saat 17 00'ye kadar,
dını bayramlann ıkuıcı gunu saat 9 OO'dan 3 gunu saat 17 00 ye ka-
dar her yıl ağustos ayının 1 gunu saat 9 OO'dan 31 gunu saat 17 00'ye
kadar davalı baba ıle çocuğun goruştürulmek uzere bu şekılde şahsı
munasebet tesısıne, velayetı davacı anneye venlen çocuk ıçın dava ta-
nhınden ıtıbaren aylık 40 000 000 TL ıştırak nafakasının davalıdan
alınarak davacıya venlmesıne karar venlmış davalı Hakan Kınayer'ın
tum aramalara rağmen dosyada mevcut adresınden teblıgata yarar
açık adresı tespıt edılemedığınden ış bu ılanın gazetede yayını tanhın-
den ıtıbaren 15 gun ıçınde temyız edılmedığı takdırde kesınleşmış sa-
yılacağı hususu teblığ yenne kaım olmak uzere ılan olunur
Basın 39669
tLAN
TC
KARŞIYAKA 3. ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
EsasNo 1999/350
Karar No 2001/287
Davacı Içışlen Bakanlığı tarafından davalı Tarkan Tufekçıoğlu
aleyhıne açmış olduğu tazmınat davasınm duruşmalan sonunda dava-
lıya venlen karann ılanen yapılması gerektığınden karar aşağıda çıka-
nlmıştır
Karar 276 450 000 -TL'nın odemenın yapıldığı 20 10 1998 tanhın-
den ıtıbaren ışleyecek yasal faızı ıle bırhkte rucuan davalıdan tahsılı
ıle davacı Hazıne'ye venlmesıne
Alınması gereklı 14 928 300 -TL ılam harcmın davalıdan tahsılme,
Davacı yaranna tanfe gereğınce takdır edılen 26 116 000 -TL nıspı
vekâlet ucretı ıle davacı tarafından bu dava nedenı ıle sarf edılen
75 600 -TL yargılama gıdennın davalıdan almıp davacıva venimesı-
ne davacı vekılının yuzune karşı davalmın yokluğunda Yargıtay yolu
açık olmak uzere venlen 17 4 2001 tanhlı karann davalı Tarkan Tu-
fekçıoğlu'na ılanen teblığ edılerek teblığ edıldığı tanhten ıtıbaren 15
gun ıçensınde karan temyız etmedığı takdırde karann kesınleştınlece-
ğı ılanen teblığ olunur Basın 39157
PENCERE
Kriz Taplhimiz
Bugun başka bır konuyu ele alacaktım, sat
Hıncal Uluç'un açıklamasını gazetede okuyı
ca vazgeçtım, bır doğruyu vurgulamıştı Hınca
Ne dıyordu
"- Ben 1957'de lıseyı bıtınp gazetecılığe bi
ladım, bu 44 yılın 407 knzde geçtı "
Şımdı ağır bır krızın dalgalarını kulaçlıyorı
ama, medya tutturmuş yınelıyor
- Uçuncu knz gelır ha'
- Mahvoluruz!
- Knz tehlıkesı!.
•
Kımısı IMFdıye yazıyor, kımısı Turkçesıyle UF
Uluslararası Para Fonu
Her neyse, IMF 1944'te kuruldu, bız bu orgu
le 18'ıncı sozteşmeyı (Stand-By) ımzaladık, dem€
kı aşağı yukan 3 5 yılda bır krıze sarmışız
Sureklı knz1
1923'te kurulan Turkıye Cumhurıyetı'nde 'enı
lasyon' sozcuğu bılınmezdı, Osmanlı'nın borçla
nnı da odeyerek ıktısadı kaikınmayı gerçekleşt
nyor, sanayı atılımını yurutuyorduk .
Bır Amenkan Dolan kaç lıraydı?.. " »^
120 kuruşi
Bugun ne7
1 350 000 lıra'
Demek kı Amenkan Dolan'nın değerı 1 mılyor
kat yukselmış, Turk Lırası'nın değerı 1 mılyor
derekede dıbe vurmuş!. Boyle bır ulkede ne olur?
Huzur olmaz.
Knz olur
•
1912'den 1922'yedekon yılsavaşıp 1923 Cum-
hunyetı'nı kuranlar, 'Oksford'dan 'Harvırd'a dek
dunyanın unlu unıversıtetennde ekonomı eğrtımı
gorerek dıploma mı almışlardı'?
Bugun çok degerlı ekonomıstlerımız var, ılım-
lenne ve manfetlerıne dıyecek yok1
Unıversrte-
lenmızde ıktısat fakultelerınden geçılmıyor; bu
alandakı profesorlenmız yetkın ve seçkın
Devlet yonetımınde dunyada gorulmemış bır
yontem keşfettık, vergı aJmak yenne, zengın yurt-
taştan yuksek faızle borç almayı yeğledık, dışa-
ndan da hesapsız krtapsız ıç ve dış borç sarma-
lında kureselleşmeyı surduruyoruz, devlet but-
çesını ıç ve dış borçlann faızlenne bağladık, yep-
yenı bır butçe modelı yarattık, krızle bırlıkte, knz-
den korkarak, knz gelecek dıye tıtreyerek yaşı-
yoruz
Tiryakısı olduk knzın
•
Yanm yuzyılı aşkın bır surede uç buçuk yılda bır
IMF ıle sozleşme ımzalayarak her seferınde ba-
şansızlığa uğradık
Knzsız olamayız bız
Normal bır ınsan 17 kez IMF'ye sanlıp 17 kez
kazık yedıkten sonra 18'ıncı kez yıne IMF'den
medet umabılır mı"?
Akıl akıl, gel de yuzuk parmağıma takıl>.
Pekı, neden boyle oluyor?
Artık sokaktakı adamın da bıldığı gıbı kerızın
knzsız yaşaması olanaksız
"İçimdeki
Güneş"
Çocuklar İçin Yaz Etkinlikleri
8-12 yaş arasındakı çocuklanmızm, ozgun
duşunce ve çozumler uretebılmelennı
sağlamak, spor etkınhklenyle sınırh kalmadan,
ozguvenlennı, yaratıcı zekâlannı ve ıletışım
kurma becenlennı gelıştırmek ıçın
oluşturduğumuz yaz etkinlıklenmız.
• Muzik ve Yaşam
• Yazma Dunyasına Yolculuk
• Yaratıcı Sanat Etkinlikleri
• Oyun ve Tiyatro Çalışmalan
• Muze Gezileriyle Tarihe Yolculuk
• Dans Dersleri
• Denizcilik ve El Becerisi
• Yaratıcı Zekâ Oyunları
• Satranç Dunyası
• Çocuk ve Çevre
• Duşler ve Sinemalar
Aynntılı bılgıyı vakfımızdan edınebılırsınız
Son başvuru tanhlen
2 donem ıçın 16 Temmuz 2001
3 donem ıçuı 13 Ağustos 2001 'dır
UQUffÂRAŞTIRMACI
mumcuSJîir""PansCaddesı No 14
Kavaklıdere 06540 ANKARA
TeJ (0312)417 77 20 pbx
Faks (0312)417 57 46
e posta umagâurTıag org tr
a
BAKIRKÖY 3. ASIİYE HUKUK
HÂKİMLİĞÎ'NDEN
DosyaNo 1999/397
Davacı Denız Şeker vekılı tarafindan davalı Muzaffer
Ustaoğlu aleyhıne açılan tazmınat davasında venlen ka-
rar uzenne, Davalı Muzaffer Ustaoğlu adına çıkanlan
teblıgat bıla teblığ ıade edılmış olup adresı zabıta kana-
lıyla da tespıt edılemedığınden, davalı adına ıJanen teb-
lıgat yapılmasına karar venlmıştır Davalı Muzaffer Us-
taoğlu'nun mahkememızce tayın olunan 19 7 2001 gu-
nü saat 10 05'de mahkememızde hazır bulunması veya
kendısını bır vekılle temsıl ettırmesı aksı takdırde
HUMK'nun 213 ve 377 maddelen gereğuıce yoklu-
ğunda yargılamaya devam edıleceğı ve hukum venle-
ceğı davetıye yenne kaım olmak uzere ılanen teblığ olu-
nur 14 3 2001 Basın 40202
Şıle Ahmetlı Koyu'nde kooperatıf ınşaatı devam
eden doğa ve denız manzaralı tnplex vılla hıssemı
devretmek ıstıyorum Tel: 0535 556 90 59