23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 8 TEMMUZ 2001 PA OLAYLAR V E G O R U S L E R olay.gorus@cumhuriyet.com.tr İsmet İnönü inü Kapattırdı? Dursun KUTEgıtıma Ç eşıtlı toplantılarda. bır kısım koşe yazılannda, ozel soyleşılerde Koy Enstıtulerının Cum- hurbaşkanı İsmet İno- nü tarafından kapattı- nldığının one surulduğune tanık olu- yoruz zaman zaman Gerçekten İnonu mu kapattırdı Koy Enstıtulennı9 Konunun açıklığa kavıışabılmesı ıçın geçmışe kısaca bır goz atalım Koy Enstıtulennı de kapsayan uzun- ca bır gezının sonuna doğru Ton- guç'a. "Enstitulerin savısını 60'a çı- kann. hiç değibe 40'a çıkann" dıyen. o gunun koşullannda olumsuz go- ruş bıldıren Yucel'le Tonguç'a *sa- vaş ortammdan \ararianarak hiç de- ğilse40'a çıkarmadığınıza \ ann çok pişman olacaksınız" dıyen, V uksek Koy Enstıtusundekı "Sosjalizmin ve Sosyal Mücadelenin limumi Ta- rihi" yapıtı uzerındekı sert tartışma- Iar konusunda goruşunu soran Ton- guç'a, "Bu konular buralarda da tartışılmavıp da başka nerede tartı- şüacak.. bırak tartışsınlar. Tartışa tarnşadoğruvu bulacaklardır" dıv en eğıtmen kursiarından ıtıbaren çalış- malarını yakından ızleyıp destekle- dığı Koy Enstıtulerının kapatılma- sını Cumhurbaşkanı Jsmet Inonu emretmış olabılır mı9 Inonu. Cumhurbaşkanı seçıldıkten sonra ılk gezısını Kastamonu'ya ya- par Başbakanlığı donemınde açılan I i l I < t * eğıtmen kursknndan bjjjâi Kastamo- nu - Golkoy'dedır Kursu zıyaret eder Çalışmalan hakkında bılgıler alır Aynlırkenkursla yakından ılgı- lenmesı ıçın valıye gereklı buyruğu venr smı bırakmadığının guçlu bır kanı- tı değıl mıdır9 Cumhurbaşkanı Inonu, 19 Nısan 1949 tanhınde yıne Kastamonu'da- dır \ e Golkoy Koy Enstıtusu'ndedır Enstıtunun ONUR DEFTERİNE şunları yazar "Kov Ensfitulerinin kuruluş yıJ- donıimunu Kastamonu Enstitü- sü'nde kutlamakla bahtrvar oldum. Cumhuri>etin en kıj metli eserlerin- den biri olan bu muessesedc, Kö\ Enstifusune memJeketin bağiamış olduğu buyük ümitlcri bir daha be- lirtmek isterim. Kö> lerimizde ilkoğ- retimi biıyuk bir milli vazife olarak uzerine alacak oğretmenleri az za- manda ve geniş sayıda vetiştirecek bir feyiz ocağı olarak. bu cnstituler kurulmuştur. Bunlann kuruculan, içinde çalışan oğrenci ve idarecileri ve bu enstifulere oğrenci olarak ya- zılan koylü çocuklarumz, buvuk bir miJJi davanın vatansever, fedakâr >ol- culan olarak hizmete girmişlendir. Şimdive kadar olan tecrübelerimiz- de bu muesseseJer ber gun bir dere- ce daha tekâmül ederek kıvmctleri- ni arttırnuslardır." înonu, o\ gulennı surdurur \ e kut- layarak bıtırır OnurDeften'neyaz- dığı bu sozler, Koy Enstıtulen dava- Manısa Mılletvekıh Muammer Er- ten, Inonu'nun 1961 'de kurduğu hu- kumetın Sanayı Bakanı'dır Inonu. Erten'ı bır gun yemeğe çağınr Er- ten'ın kafasını kûrcalayan bır konuy- du Koy Enstıtulerının 1946-1950 ara- sında duraklama donemıne gırmesı Yemekte Erten, Inonu'ye - Paşam, bu Koy EnstıtuJennm ka- panması olayı nasıl oldu9 Sız bu ku- rumlan çok sevıyordunuz Ama, Yu- cel'le Tonguç görevden alınınca hı- zı kesıldı NasıJ oldu bu, dıye sorar Ismet Paşa, Muammer Erten'e şu karşılığı venr - Koy Enstıtulennın kapanmasın- dan duyduğum acıyı tanf edemem Bır babanın evladını kaybetmesın- den duyduğu acı gıbı acı duyanm. ama heıkes zanneder kı Hasan Âlı Yu- cel'ı Tonguç'u ısteyerek değıştır- dım, Koy Enstıtulennın kapanması- na neden oldum dıye benım hakkım- da kamuoyunda yanlış bır hukum v ardır, aslında o zaman bır suru olay- laroldu Kurultaylarda enstıtuleraley- hıne bır cereyan başladı Ben bunla- nn doğru olmadığını yenne gıderek tespıt ettım. ama bu o kadar yoğun- laştıkıgrubuetkıledı Grubunbuyuk çoğunluğu Koy Enstıtulenmn aley- hıne donuştu Bakanlar ıçınde Koy Enstıtulenne karşı vazıyet alanlar ço- ğaldı En çok da bu konuda Koy Ens- tıtulennden şıkâyet edılenlenn ba- şında Mıllı Eğıtım Bakanı Yucel'le, Genel Mudur Tonguç hedef alınıyor- du O sırada ordudan, rahmetlı Ma- reşal FevziÇakmak tan. (1876-1950) o Genelkurmay BaşkanJığı 'ndan ay- nlmadan once, yoğun şıkâyetler gel- meye başladı Mareşal, 'Bu komü- nistyuvalannı ne zaman kapatacak- sın?' dıye soruyordu Mareşal, bunu adeta bır mesele halıne getırmıştı Koy Enstıtulen etrafinda bu çok yo- ğunlaştı Şımdı, sana onemlı bır şey soyle- yeceğım Herkes, benım zayıflığım gıbı gorur, ama benım gucumdur as- lında, mesela ben Koy Enstıtusu fık- nne ınanmışımdır Inanmış bır ın- san, sonuna kadar bunu yurutür, ıde- alızmde, felsefede bu boyledır, ama ben polıtıkacıyım, uygulayıcıyım Ben gucume göre gucumun var ol- duğu yerde, gucumu gosterebılınm Ben dâhı değıhm, gucumle, tecru- bemle, memleket menfaatlennı en ust sevıyede tutarak meselelere çö- zum bulurum Ben, gucumun bıttığı yerde bır polıtıkacı, bır tecrube sahı- bı ınsan olarak bır noktada, onu ge- Jecekte tekrar uygulamak uzere bır noktada durdururum Bu, aslında be- nım gucumdur Çünku artık gucumu kaybettığım noktada, 'Ben bu işi yfi- riiteceğinı!' dıye yuruduğum zaman, artık tamamıyla yok olma durumu vardır, ben gucumun bıttığı yerde, her şeye rağmen, yok olucu bır hare- keteyonelmem Oradadururum Za- man, benım ıçın çok onemlı bır fak- tordur, zaman ıçınde ımkânlar gehr onume, bır noktada bıraktığım fıkn- mı yenıden uygulanm Benım gucum o zaman nereden gelıyordu9 Partıden, partı meclıs gru- bundan gucumu ben buradan alı- yordum Bu konuda bıitün organlar- da gficümiı ka\ betmiştim. Ordunun ustkademesindedehuzursuzhık baş- lanuş. Onun için bir sıire en çok bu konuda saldınva uğra>an MiIK Eği- tün Bakanı Yucel'le Genel Müdür Tonguç'u onlaruı da gönJünü alarak bir sureiçin bu şimşekleri buola> üze- rinden uzaklaştınnak istedim. Fakat sonradan demokratik hareketleri de başlaûnca, ola> lar övle gelişti ki ken- di cereyaıunda > urudü ve bir an gel- di ki arök Kö\ EnstitüJerini eski gü- cüyk,eskiruhuvia devam ettirmekoia- naklan benim elimden çıkü. (1) O yıllarda Inonu ıçın, "Bizi jıizös- tü bırakti" dıye yakınanlara Tonguç, "İsmet Paşa'nuı eğitim meseiesi dtşın- da düşünmek zorunda olduğu konu- lar vardır. Bunlar bizün dışunızdadır. Bu hesaplan da vaparak karar ver- me durumundadır. Ola>ı bu boyutu iledüşunerek İsmet Pasa'yı suçlama- mak gerekir. ÜsteKk İsmet Paşa'vı suçlamak bize bugun için hiçbir şey kazandu-maz" dıye konuşurdu Son söz: Atatûrk'ten sonra Inonu Cumhurbaşkanı olmasaydı. Tonguç'a, YuceJ'e karşın Koy Enstıtulen ola- mazdı Desteğını çekmek zorunda kaldığı zaman neler olduğunu hep bırhkte gordük, yaşadık ( (1) M Ekmekçı Öksuz Yamahğı S 319 EVET/HAYIR OKTAY AKBAL 0 Gemiler Asla Batmaz! Gulnıhal, Gulcemal, Dıana, Ertuğrul Ankara, Trab- zon, Sakarya, Harran, Gıresun Hepsı anılarda kalmış Doğmuşlar yaşamışlar savaşmışlar, sonra yok ol- muşlar Kımı paramparça edılmış, kımı çuruğe çıka- nlmış, kımı de rıâlâ bır yerden bır yere gıtme çaba- sında Insanlar gıbıdır gemiler de Çocukluklan, genç- lıklen, yaşlılıklan vardır Ama mezarlan yoktur Onlar, Kaptan Oktay Sönmez ın dedığı gıbı "Ufkun otesın- de kaybolurlar' 'Anılarda Gemıfer', Turkıye Iş Bankası Kultur Ya- yınları ndan çıkan bır kıtap Bırşıır kıtabı Her bın ay- n guzellıkte, anlamda bırer oykuler toplamı Hep anımsamaz mıyız bır zamanlar, bızı guzel yolculuk- lara goturmuş gemılen' Venedık'e gıdış, Marsılya'dan donuş Ya da Samsun'a, Trabzon'a, izmır'e, bır ıkı gecelık de olsa, değışık bır dunyada kendımızı duy- duğumuz anlar Yıllar geçse de hepsı ıçımızde ya- şar "Canlıdırgemıler" dıyor Oktay Sonmez Bır dost, bır arkadaş beikı de bır sevgılı gıbı yaşamış onlarla Zaman geçse de, yaşlılık gelıp kapıya dayansa da, o, uzaktan da olsa denızle karşı karşıyadır ıçındedır, gonlundedır Her bın apayrı bır seruvende ız bırak- mış o gemılerle "Canlıdırgemiler Duyan, yaşayan, mutiuya da mut- suzolan, hastalanan, kazaya uğrayan, ıhtıyartayıp ko- cayan, sonra da olen şeylerdır Her gun şu Bo- ğaz'dan bayrak bayrak gelıp geçen, lımanda, dok- larda gorulup gorûlup kaybolan bu renk renk, bıçım bıçım sevımlı varlıklann her bın ayrı dunyadır Hep- sının bırer ısmı, sıcılı, yaptıgı belırlı bır ışı, bır kışılığı vardır Her bınnde ayrı bır dıl konuşulur, başka tur- kuler, başka hıkâyeler soylenır " Kım anımsayacaktı onları Oktay Sonmez gıbı ya- şamını dalgalar ustunde, eskı-yenı gemılerde geçır- mış bırı olmasa Bu krtapta oykulennı dınledığımız teknelenn doğuş yaşayış, oluş donemlen bır ınsa- noğlununkı gıbı Kendı seruvenlennı kendılen anla- tıyorlar, hem de şıır dılıyle Bır denızcılık bakanlığımız bıle yok Her bakanlık var da1 Sonmez bıze yalnız teknelerı değıl gemı ınsanla- nnı, bınncı, ıkıncı, uçuncu kaptanlannı, tayfalannı an- latıyor Tek tek, o unutulmaz suvanlen' Kaptan Son- mez, kendı yaşantısının o unutulmaz ayrıntılarını da duyuruyor bıze "Sabahın koru, guneş doğacak nerdeyse, sancak omuzluktan cıvandalar atlıyor, bızım ust guvertele- rekadar Kamarama geçene kadarbırparçası da yu- zumu yıkadı tatsız bır şaka gıbı Taze bır ruzgâr hız- la gelışıyordu, urperdım Vardıya yorgunluğu, yata- ğımın temızsıcaklığı bırkaçsanıyede alıp goturdu be- nı uykulann dunyasına, başımıyastığakoyarkoymaz " Anılarda gemiler ufkun otesınde kaybolurlar Ama anılann dennlığınde yaşarlar Oktay Sonmez gıbı bır şaır denızcının şıırlı dunyasında Bızlere de ken- dı seruvenınde yer vererek Marcus Aurelius ve Şifo Mehmet Gültekin TURANALP Emekh Yargıç G ladyator fılmmı gormeyen- lere onennm, ne yapıp edıp gorsunler Zaten beş Oscar heykelcığı kazanmış olması, bu fılmın ne denlı gorkemlı olduğunun kanıtıdır Benım bu satırlarda sozunu etmek ıstedığım fılmın kendısı de- ğıl, bu fılmde adı geçen ve fılmın başlann- da bır sure canlandınlan Roma Imparatoru Marcus Aurelius Antonius'tur Fılmın bazı yerlennde bu ımparatorun uzun yıllar fel- sefeyle uğraştığından, fılozofık goruşlert olduğundan soz edılmedığmı gorunce, fel- sefe tanhı kıtaplannı ınceleyerek bu unpa- ratorun felsefı goruşlen hakkında aynntılı bılgı edındım Marcus Aurelius, bır stoacı, on ıkı cıltlık esen var İS 121 -180 arasında yaşamış bu değerh ımparatorun çoğu goru- şu, bana gore çağdaş sayılabılecek nıtelık- ler taşıyor Onun ahlak (etık) konusundakı şu goruşlerı ıçeren satırlan çok değerh bu- lup altını çızdım Gerçekten toplum yone- tıcılennın fılozof ya da fılozoflann toplum yonetıcılen olmalan gerektığı konusunda- kı Platon'un sozunun hıç de yabana atılır ol- madığını, geçerhhğını bugun ıçın bıle ko- ruduğunu bır kez daha ıçtenlıkle yıneledım Tannsal kayranın (ıyılığın) planında, ya- nı doğanın duzenınde, eşıtlenn, kardeşlenn bırbınne yardım etme esası vardır Onun ılen surduğu ıyılık sevgısı dolayısıyla (âlı- cenaplıkta) Platon'un savunduğu ahlakın ızlen vardır O, stoacılar gıbı, "perhiz et ve dayan"demez "Dûzeltvedayan''der Mar- cus"un kardeşlık duyguları, ondakı evren- sel ıyılıkseverlık (âlıcenaplık) duyguları- nın bır ıfadesıdır Ona gore bu evrende (âlemde) her şey yerh yenndedır Bu evren- de yalnız ıstencın değen vardır Ofkenın anlamı yoktur "MutlulukJann en büvüğü, ivilik vapmış olmakla suçlandınlmayı iste- mektir" O, ıyılığı onur ıçın değıl kendılı- ğınden lyı olduğu ıçın yapmayı onenr "Gö- zel bir eytenı usta bir hesaptan uzaktır. Göz gördüğü için ve ayak yürüdûğü için bir üc- ret istertıez. İyilik >*ap, çünkü bu senin do- ğallığuıdır ve hiçbir zaman ücret isteme." Bu behrlememden gunler sonra bu" gun TV kanallannın bınnde Fatih Terûn'ın, Mı- lan teknık dırektoru olduktan sonra yaptığı basıntoplantısıruızJemeolanağıbuldum Fa- tıh Tenm, Mılan'la Beşıktaş futbol takım- lanrun, Şifo Mehmet'ın jubılesı dolayısıy- la Istanbul'da bır maç yapmalannm karar- laştınldığını soyluyordu FatıhTenmjubı- le gelınnın tumuyle bakıma muhtaç çocuk- lar vakfına odeneceğını oğrenınce Mılan 2 başkanıyla goruştuğunu, onu kolaylıkla bu maçın yapılmasına ıkna ettığına soylüyor ve başkanın kendısıne, "Maçm geliri, tü- müyle muhtaç çocuklar için harcanacak- mış, bizim de bir katkınuz olsun" dedığını eklıyordu Ben, yaşlandıkça ganp şekılde daha da fa- natıkleşen eski bırGalatasaray taraftanyım Şifo Mehmet'ı, Galatasaray'a Taffarel'm uzennden aşırarak attığı şeytanı kafa golü dolayısıyla tanıvor ve sırf bu nedenle hak- kında hıç de ıyı duşunmuyordum Fakat Şi- fo Mehmet'ın, jubıle gelınnı yoksul ve ba- kımsız çocuklar vakfına bağışlaması kara- n benı dennden etkıledı Ve Şifo Mehmet gozumde buyudukçe buyudu Bu futbolcu- nun K Maraşh olduğunu da oğrenınce, or- taokul yıllanmı geçırdığım bu kentın mert, durust, lyılıksever. dara duşenlere yardıma koşmaya hazır. her zaman guv en duyabıle- ceğımız sevgı dolu ınsanlarmı anımsadım Gozlenm doldu Hepımız, yeryuzune dağılmış sayısız yar- dımlaşma kurumlarınm, ınsanlann bırbır- leruıe destek olmak ıçın, ıleüşım organla- nnda yer alsm almasın, yaptıklan çoğu kez ınanılmazozven oykulennın bıhncındeyız Bencıl çıkarlaryonundekı tersıne akıntının zaman zaman var olup kendımızı ınsanlı- ğımızdan tıksındıreceğını, sonra da sadece kotu ızler bırakıp kaybolup gıdeceğını bı- hyoruz Marcus Aurelıus'unsoyledığıve Şi- fo Mehmet'ın de eylemıyle v urguladığı gı- bı, ıyılık denılen ınsanlararası yardımlaşma ve dayanışma, her gun bıraz daha guçlene- rek ve ardı arkası kesılmeyen orneklennden destek alarak var olduğumuz surece devam edıp gıdecektır LJIkemızde olup bıten, ko- kenı ınsan sevgısızhğı ve bencıl çıkarlar olan soygun olaylanndan sonra ıyıden ıyı- ye kapıldığım karamsarlığımm kısmen gı- denlmesme yardımcı olduklan ıçın Mar- cus Aurelıus ıle Şifo Mehmet'e ne kadar teşekkur etsem azdır Sağolsunlar Tanmda Dışa Bağımlılık Selma ERTEM Yuksek Zıraat Muhendısı ADANA 3. ASLrVT HUKUK MAHKEMESİ Sa\ı 2000 234-2001 492 Davacı Yapı \e Kredı Bankası A Ş vekılı Av Melıh Ozcomert tarafından davalılar Abit Başak Şenesen ve arkadaşları ale\hıne açılan tasarrufun ıptalı da\asmın \apılan açık duru^ması sonunda Mahkememızuı 12 6 2001 tanh 2000/234-2001/492 ^avılı karannda Adana 2 Icra Mudurluğu'nun 1999 1670 savıiı takıp dos>asındakı alacak nnktan ıle sınırlı olmak uzere tasarrufun ıptalıne karar venldığın- den uzun aramalara rağmen adresı tespıt edılemeyen da\ alı Abıt Başar Şenesen ın Sıncan v oJu uzerı Nurme- tal A Ş Pa\ as Dortvol adresındekı uzun aramalara rağ- men adresı tespıt edılemedığınden tebhgatuı da yapı- lamadıgmdan mahkeme karannın davalı Abıt Başer Şenesen e teblığı ıle teblığ tarıhınden ıtıbaren 21 gun sonra mahkeme karannın kesınleşeceğı hususu teblığ venne kaım olmak uzere ılanen tebiığ olunur 22 6 2001 Basın 39698 Pazara, manava gıdenımız, bahçesınde, bostanında ürun yetıştırenunız bılır sebzelenmız, meyvelenmız eskı duzensız boyutluluğundan kurtanldı Standartlaştı, boyu, enı duzgun, hanı neredeyse fabnka uretımı gıbı oldu Değıneceğım konu. bu fabrika ürethni gıbı duzgun boyutlardakı urunlenn goz okşayıcı goruntusunün arkasındakı gerçekler Yurdumuzdakı tohum uretım ıstasyonlannın yuzde 90'dan fazlası dış bağlantılı tohum üretim istasyonlan'dır Bu ıstasyonlarda ana-babalan (ebeveynlen) yurtdışından ıthal edıhruş tohumlann melezı (hıbnd) uretımı yapılmaktadır Gen çahşması yapıhnış ana-babalardan kalıtelı, hıbnd tohumlar uretılmekte ve de yurtıçınde çıftçıye, uretıcıye sunulmaktadır Bu sunu, salt tohumla sınırlı kalmamakta, tohuma mudahale gereken hallerde kullanılacak ılaç ve teknolojı de dışahmla sağlanmaktadır Hıbnd tohum kalıtelıdır, ancak yenıden döllenmesı ya olmamakta ya da döllenmesı halınde, pek çok baskılanmış kusuru açığa çıkmaktadır Bu nedenle, her yeni üretim yılında yeniden dışalım voluvla haziriannıış hibrid tohum kullamhnası gerekmektedir. Yerh tohumlann ıse gen çahşması vapılmadığı, yenıleme (ıslah) ıstasyonlan ohnadığı ya da çahşması yapılan çok az kısmının da ahl tutulduğu, yazgısına terk edıldığı ıçın pıyasadan çekıldığı, boylece tumuyle dışa bagımlı bir tanm girdisi olustuğu gorulmektedır Kureselleşme ıle sunulan yenı dunya duzenı, sınsı ve yayılmacı emperyahst bır polıtıkadır Bır sektor daha (tohumculuk, bağlı olarak meyve, sebze, tanmsal ılaç, tanm alet ve teknolojısı) gozlenmızın onunde dışa bağımlı ve de bu sınsı polıtıkanın kurbanı olmaktadır Bır yanda tanmda kendıne yeten ulke olmaktan gıderek uzaklaşmamız. obur yanda ıse tanmın temelı sayılan tohumculukta dışa bağımlı bır duruma gelmemız ıçler acısıdır Bu konuda çalışma hızlandınlmalı. tohumu kendımız ıslah etmeh, dışa bağımlıhktan kurtulmalıyız Bahçeşehır-Boğazkoy'de S S Basın Emekçılen Kooperatıfı nde O o90 ı bıtmış 95 m2 'lık daıre hıssemı devredıyorum Tel: 0535 941 05 86 KÜÇÜKÇEKMECE 2. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞÎ'NDEN EsasNo 2001 251 Karar No 2001 618 Davacı Aynur Kınayer vekıh Av Fılız Kutlu tarafından davalı Ha- kan Kınayer aleyhıne açılan boşanma davası sonunda, Istanbul ılı, Beyoğlu ılçesı, Kaptanpaşa Mah , Cılt 0023, K sıra no 0693 sayılı verde nufusa kayıtlı Raşıt ıle Habıbe'den olma, 1975 do- ğumlu Aynur Kınayer ıle aynı yer nufusuna kayıtlı Senıhı ıle Şerı- fe'den olma, 1968 doğumlu Hakan Kınayer'm boşanmalanna, tarafla- ra muşterek çocukJan 1996 doğumlu Mustafa Kemal Kınayer ın ve- la>etının davacı anneye venlmesıne, davalı baba ıle çocuğun her haf- ta sonu cumartesı gunu saat 9 OO'dan ertesı gunu saat 17 00'ye kadar, dını bayramlann ıkuıcı gunu saat 9 OO'dan 3 gunu saat 17 00 ye ka- dar her yıl ağustos ayının 1 gunu saat 9 OO'dan 31 gunu saat 17 00'ye kadar davalı baba ıle çocuğun goruştürulmek uzere bu şekılde şahsı munasebet tesısıne, velayetı davacı anneye venlen çocuk ıçın dava ta- nhınden ıtıbaren aylık 40 000 000 TL ıştırak nafakasının davalıdan alınarak davacıya venlmesıne karar venlmış davalı Hakan Kınayer'ın tum aramalara rağmen dosyada mevcut adresınden teblıgata yarar açık adresı tespıt edılemedığınden ış bu ılanın gazetede yayını tanhın- den ıtıbaren 15 gun ıçınde temyız edılmedığı takdırde kesınleşmış sa- yılacağı hususu teblığ yenne kaım olmak uzere ılan olunur Basın 39669 tLAN TC KARŞIYAKA 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN EsasNo 1999/350 Karar No 2001/287 Davacı Içışlen Bakanlığı tarafından davalı Tarkan Tufekçıoğlu aleyhıne açmış olduğu tazmınat davasınm duruşmalan sonunda dava- lıya venlen karann ılanen yapılması gerektığınden karar aşağıda çıka- nlmıştır Karar 276 450 000 -TL'nın odemenın yapıldığı 20 10 1998 tanhın- den ıtıbaren ışleyecek yasal faızı ıle bırhkte rucuan davalıdan tahsılı ıle davacı Hazıne'ye venlmesıne Alınması gereklı 14 928 300 -TL ılam harcmın davalıdan tahsılme, Davacı yaranna tanfe gereğınce takdır edılen 26 116 000 -TL nıspı vekâlet ucretı ıle davacı tarafından bu dava nedenı ıle sarf edılen 75 600 -TL yargılama gıdennın davalıdan almıp davacıva venimesı- ne davacı vekılının yuzune karşı davalmın yokluğunda Yargıtay yolu açık olmak uzere venlen 17 4 2001 tanhlı karann davalı Tarkan Tu- fekçıoğlu'na ılanen teblığ edılerek teblığ edıldığı tanhten ıtıbaren 15 gun ıçensınde karan temyız etmedığı takdırde karann kesınleştınlece- ğı ılanen teblığ olunur Basın 39157 PENCERE Kriz Taplhimiz Bugun başka bır konuyu ele alacaktım, sat Hıncal Uluç'un açıklamasını gazetede okuyı ca vazgeçtım, bır doğruyu vurgulamıştı Hınca Ne dıyordu "- Ben 1957'de lıseyı bıtınp gazetecılığe bi ladım, bu 44 yılın 407 knzde geçtı " Şımdı ağır bır krızın dalgalarını kulaçlıyorı ama, medya tutturmuş yınelıyor - Uçuncu knz gelır ha' - Mahvoluruz! - Knz tehlıkesı!. • Kımısı IMFdıye yazıyor, kımısı Turkçesıyle UF Uluslararası Para Fonu Her neyse, IMF 1944'te kuruldu, bız bu orgu le 18'ıncı sozteşmeyı (Stand-By) ımzaladık, dem€ kı aşağı yukan 3 5 yılda bır krıze sarmışız Sureklı knz1 1923'te kurulan Turkıye Cumhurıyetı'nde 'enı lasyon' sozcuğu bılınmezdı, Osmanlı'nın borçla nnı da odeyerek ıktısadı kaikınmayı gerçekleşt nyor, sanayı atılımını yurutuyorduk . Bır Amenkan Dolan kaç lıraydı?.. " »^ 120 kuruşi Bugun ne7 1 350 000 lıra' Demek kı Amenkan Dolan'nın değerı 1 mılyor kat yukselmış, Turk Lırası'nın değerı 1 mılyor derekede dıbe vurmuş!. Boyle bır ulkede ne olur? Huzur olmaz. Knz olur • 1912'den 1922'yedekon yılsavaşıp 1923 Cum- hunyetı'nı kuranlar, 'Oksford'dan 'Harvırd'a dek dunyanın unlu unıversıtetennde ekonomı eğrtımı gorerek dıploma mı almışlardı'? Bugun çok degerlı ekonomıstlerımız var, ılım- lenne ve manfetlerıne dıyecek yok1 Unıversrte- lenmızde ıktısat fakultelerınden geçılmıyor; bu alandakı profesorlenmız yetkın ve seçkın Devlet yonetımınde dunyada gorulmemış bır yontem keşfettık, vergı aJmak yenne, zengın yurt- taştan yuksek faızle borç almayı yeğledık, dışa- ndan da hesapsız krtapsız ıç ve dış borç sarma- lında kureselleşmeyı surduruyoruz, devlet but- çesını ıç ve dış borçlann faızlenne bağladık, yep- yenı bır butçe modelı yarattık, krızle bırlıkte, knz- den korkarak, knz gelecek dıye tıtreyerek yaşı- yoruz Tiryakısı olduk knzın • Yanm yuzyılı aşkın bır surede uç buçuk yılda bır IMF ıle sozleşme ımzalayarak her seferınde ba- şansızlığa uğradık Knzsız olamayız bız Normal bır ınsan 17 kez IMF'ye sanlıp 17 kez kazık yedıkten sonra 18'ıncı kez yıne IMF'den medet umabılır mı"? Akıl akıl, gel de yuzuk parmağıma takıl>. Pekı, neden boyle oluyor? Artık sokaktakı adamın da bıldığı gıbı kerızın knzsız yaşaması olanaksız "İçimdeki Güneş" Çocuklar İçin Yaz Etkinlikleri 8-12 yaş arasındakı çocuklanmızm, ozgun duşunce ve çozumler uretebılmelennı sağlamak, spor etkınhklenyle sınırh kalmadan, ozguvenlennı, yaratıcı zekâlannı ve ıletışım kurma becenlennı gelıştırmek ıçın oluşturduğumuz yaz etkinlıklenmız. • Muzik ve Yaşam • Yazma Dunyasına Yolculuk • Yaratıcı Sanat Etkinlikleri • Oyun ve Tiyatro Çalışmalan • Muze Gezileriyle Tarihe Yolculuk • Dans Dersleri • Denizcilik ve El Becerisi • Yaratıcı Zekâ Oyunları • Satranç Dunyası • Çocuk ve Çevre • Duşler ve Sinemalar Aynntılı bılgıyı vakfımızdan edınebılırsınız Son başvuru tanhlen 2 donem ıçın 16 Temmuz 2001 3 donem ıçuı 13 Ağustos 2001 'dır UQUffÂRAŞTIRMACI mumcuSJîir""PansCaddesı No 14 Kavaklıdere 06540 ANKARA TeJ (0312)417 77 20 pbx Faks (0312)417 57 46 e posta umagâurTıag org tr a BAKIRKÖY 3. ASIİYE HUKUK HÂKİMLİĞÎ'NDEN DosyaNo 1999/397 Davacı Denız Şeker vekılı tarafindan davalı Muzaffer Ustaoğlu aleyhıne açılan tazmınat davasında venlen ka- rar uzenne, Davalı Muzaffer Ustaoğlu adına çıkanlan teblıgat bıla teblığ ıade edılmış olup adresı zabıta kana- lıyla da tespıt edılemedığınden, davalı adına ıJanen teb- lıgat yapılmasına karar venlmıştır Davalı Muzaffer Us- taoğlu'nun mahkememızce tayın olunan 19 7 2001 gu- nü saat 10 05'de mahkememızde hazır bulunması veya kendısını bır vekılle temsıl ettırmesı aksı takdırde HUMK'nun 213 ve 377 maddelen gereğuıce yoklu- ğunda yargılamaya devam edıleceğı ve hukum venle- ceğı davetıye yenne kaım olmak uzere ılanen teblığ olu- nur 14 3 2001 Basın 40202 Şıle Ahmetlı Koyu'nde kooperatıf ınşaatı devam eden doğa ve denız manzaralı tnplex vılla hıssemı devretmek ıstıyorum Tel: 0535 556 90 59
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear