23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
12 NİSAN 2001 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYF/ HABERLER 11 yasındaki s.N. öldürülmüştü Antalya'da katil zanlısı yakalandı SÖZÇİZGİNİN Turhan Selçıık ANTALYA (AA) - Antalya'da önceki gün tecavüz edildikten son- ra bıçaklanarak öldürü- len SJ^.'nin katil zanlı- sı yakalandı. Antalya'nın Düden- başı Mahallesi Demir- gül Sitesi'nde pazartesi günü evinde tecavüz edildikten sonra göğ- sünden ve kalbinden 8 bıçak darbesiyle öldü- rülen S.N.'nin (II) ka- tilinin, aynı apartman- da oturan komşusu Er- can T. (25) olduğu bil- dirildi. İki gün olayla il- gili geniş çaplı soruş- turma yapan Antalya Emniyet Müdürlüğü Cinayet Bürosu ekiple- ri, gece Ercan T.'yi gö- zaltına aldı. Polis yetkilileri, gö- zaltına ahnan katil zan- hsı Ercan T.'nin, Demir- gül Sitesi'nde apartman yöneticisi olan küçük S.N.'nin annesi Afet N.'nin de olmadığı bir sırada eve girdiğini, kü- çük S.N.'ye apartman aidatlannın yerini söy- lettirdikten sonra, vit- rinde bulunan 140 mil- yon lirayı aldığını ve kı- za tecavüz ettikten son- ra bıçakla öldürdüğünü itiraf ettiğini belirttiler. Yetkililer, katil zanlı- sı Ercan T.'nin cinayeti işledikten sonra, olay yerinden kaçtığını, kent merkezindeki Muratpa- şa Camisi'nin tuvaleti- ne giderek kanlı elbise- lerini değiştirerek bun- lan çöpe attığını kaydet- tiler. S.N.'nin ailesinin kal- dığı apartmanda oturan Ercan T.'nin, su tesisat- çısı olduğu öğrenildi. BİR HAYVANSEVEFL Kütahya CHP'de 200 istifa • KÜTAHYA (AA)- CHP Kütahya il örgütüne üye yaklaşık 200 kişi, partideki "antidemokratik yönetim anlayışına" tepki gerekçesiyle partiden istifa etti. Istifa edenler arasında, 1972-1976, 1978-1988, 1992-1998 yıllan arasında CHP Kütahya tl BaşkanlığVnı yürüten ve bu özelliğiyle CHP'de en uzun süre il başkanhğı yapan partili unvanına sahip olan Fevzi Esendemir de bulunuyor. Sivi havaalık tasarısı Meclis'te • ANKARA (Cıunhuriyet Bürosu) - Uçak biletlerinde yapılacak artışlarda Ulaştırma Bakanlığı'nı devre dışı bırakan Türk Sivil Havacıhk Yasası'nda değişiklik öngören yasa tasansı, dün TBMM Başkanlığı'na sunuldu. Tasanda, "Ruhsat sahibi, ücret tarifeleri ile birlikte uygulama tarihini ticari, mali ve ekonomik koşullara uygun olarak belirler ve yürürlüğe koymadan 3 gün önce üçüncü kişilere duyurur. Uçuş tarifeleri, Ulaştırma Bakanlığı'nca onaylandıktan 7 gün sonra yürürlüğe girer" denildi. Çiftçi sopunları Köşk'e taşındı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, dün Sıvas Ziraat Odası Başkanı Ahmet Ataman ve beraberindeki heyet ile görüştü. Ataman'm görüşmede, çiftçinin sorunlanna değinerek Ziraat Bankası'nm tanmsal kredi faiz cranlannın düşürülmesini istediği öğrenildi. Memurmaaşı zamlarına tepki • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye Kamu Çalışanlan Sendikalan Konfederasyonu, nemurlara yapılması lararlaşnnlan zamla naaşlarda 4-6 milyon Iralık artış olacağmı telirterek bunun bir bjlümünü 16 Nisan'da Devlet Bakanı Kemal Derviş'e göndereceklerini hldirdi. Agaçdüone şenliği I Haber Merkezi - Sıbancı Üniversitesi ö|renrileri tarafindan dizenlenen ağaç dikme şaılığuun ikincisi bu yıl, 15 Nisan Pazar günü röiversitenin Tuzla'daki kunpusunda yapılacak. Şenlik kapsamında 1500 zçaç dikilecek. 175. gününe giren F tipi eylemlerinde yaşamını yitirenlerin sayısı 6'ya yükseldi İkî kişi daha öldüMBaştarafi 1. sayfada Tutuklu ve Hü- kümlü Aileleri Yardımlaşma Der- neği (TAYAD) adına yapılan açıklamada, "Zorla beslemek için hastaneye kaldınlan kızımız, 'yaşahnak' adına yaptlan müda- hale işkencesh/le öklü- rüldü'* denildi. 31 yaşındaki Nergiz Gühnez, eyle- 171. gündür ölüm minin 123. günüde yaşamnu yitirdi orucunda olan Ersoy'un tt%, 30 kiloya kadar düştüğü belirtil- di. Ersoy'un cenazesi, Bursa Adli Tıp Morgu'ndan babası Hı- dır Ersoy tarafindan teslim alın- dı. Ersoy, karayolu ile memleke- ti Tunceli'ye gönderildi. "Hayata Dönüş" operasyonu- nun en uzun sürdüğü Ümraniye Cezaevi'nden Kartal Özel Tip Cezaevi'ne sevk edilen Tunceli nüfiısuna kayıtlı Nergiz Gülmez (31), eyleminin 123. gününde Kartal Devlet Hastanesı'nde ya- şamını yiürdi. Gülmez'ın cenaze- si, Sangazi Cemevi'nde düzenle- necek törenin ardından Sangazi Mezarlığı'nda toprağa verilecek. Nergiz Gülmez'ın ölüm ha- beri üzerine Insan Haklan Der- neği Istanbul Şubesi önünde ya- pılan siyah-sessiz oturma eyle- mine katılan anne Seivi Guhnez, "Çocuklanmız 'Hücre duvarlan yıkılsın' dedüer, başka ne dediler. Adalet Bakanı öiümlere duyar- sz, istifa etsin. Çoculdannuzölü- yor. Kızunzoria müdahaleyi pro- testo için 23 Mart'tan beri su, şe- Fatma Ersoy'un ablası Devlet, ölümleri yalnızca seyrediyor FERİTDEMtR TUNCELI-Ftipice- zaevi uygulamasım protesto etmek için 171 gündür ölüm orucunda bulunan ve 27 yaşında yaşama veda eden Fat- ma Ersoy, Tunceli'de bir gecekonduda doğ- du. Kardeşi Kader Er- soy, ablası gibi ölüme yatan birçok kişinin ölüm sınınnda olduğu- na dikkat çekti. Ersoy ailesi, Tunceli'nin Cumhuriyet Mahalle- si'nde küçük bir evde yaşıyor. Fatma Ersoy, birpetrol istasyonunda işçi olarak çalışan Hı- dır Ersoy'un 6 çocu- ğundan en büyüğüydü. Ailesinden aynydı. Konya'da hemşire ola- rak çalışıyordu. 1984 yılmda "DHKP-C'ye yardun ve yatakbk et- mek" suçundan Malat- ya DGM'ce tutuklana- rak 12 yıl hapis cezası- na çarptmldı. Fatma Ersoy, 19 Ara- lık'ta 20 cezaevine aynı anda düzenlenen "Ha- yata Dönüş" operasyo- nu sırasında Çanakkale Cezaevi'ndeydi. 3 gün süren operasyonda ölüm orucunda olması- na karşın direndi. Ope- rasyonun ardından Kü- tahya Cezaevi'ne sevk edildi. Ersoy, ölüm oru- cunu burada da sürdür- dü. Ancak dün inandığı "dava" uğruna ortaya koyduğu vücudu daya- namadı. Beklenen ölüm ha- beri, Tunceli'de yaşa- yan Ersoy ailesinin yü- reğini yaktı. Soğukkan- lılığını korumaya çalı- şan kardeşi Kader Er- soy, "Abiam inandığı darva uğruna hayatmı ortaya koydu" diye ko- nuşru. Kader Ersoy, devletin, F tipi uygula- masından bir an önce vazgeçmesi gerektiğini vurgulayarak şöyle ko- nuştu: "Yüzlerce tutuk- lu ölüme yato. Bu uygu- latnadan vazgeçiîirse belki birçok tutsak kur- tanlabilir. Devlet bu ölümleri sadece seyre- diyor. Kimse bir çözüm yohıaramıyor. Abiamın ölümünden de devlet, Adalet Bakanı sonım- ludur." Anne Hayriye Ersoy ile baba Hıdır Ersoy, beklenen ölümün ar- dından hiçbir şey söy- leyemediler. Sadece Bursa Adli Tıp Grup Başkanlığı Mor- gu'ndaki kızlannın ce- nazesini alarak memle- ketlerine getirdiler. 4. f v • • \ s i . ; kervetuzabnıyordu.Bana'Hüc- relere girmek yerine ölümü ter- cih ediyorum' dedi" diye konuş- tu. Gülmez"in avukatı Mihriban Kırdök de "Adalet Bakanlığı du- yarsızsa hükümet adım atsuı. Bunlarsiyasideğfl insani talepier. Kutsalolandevlet değiL insan ya- şamıdır.Hükümetölümleredaha fazia seyird kalmasm" dedı. Ölüm orucu eyleminde daha önce de Sincan F Tipi Ceza- evi'nden CengizSoydaş, Edirne F Tipi Cezaevi'nden Adil Kap- fam, Kandua F Tipi Ceza- evi'nden Bülent Çoban ile tutuklu yakını Gülsü- man Ada Dönmez haya- tmı kaybetmişti. 'tnadaşnıadaıı vazgeçilsin' DlSK Genel Sekreteri MuratTokmak tarafindan yapılan yazılı açıklamada, "Hükümetin Hayata Dö- nüşOperasyonu adryia uy- guladığı politika her geçen günsorunuyeniden derin- leştiren sonuçlar doğur- maktadır. Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk'fi za- man yitirmeden sorunu çözümekavuştujrmaya da- vet ediyoruz" denildi. Tüm Belediye ve Konut Işçileri Sendikası Genel Başkanı Muzaffer Ünlü ise insanlann hayatına mal olan bu "inadaşmadan" zaman kaybetmeden vaz- geçmesi gerektiğini belirt- ti. IHD Istanbul Şubesi üyeleri, "Kardeş Tutuklu Kampanyas" etkinlikleri çerçevesinde, F tipi ce2a- evlerindeki tutuklu ve hü- kümlülere Galatasaray •Postanesi'nden kart gön- derdiler. İşsizgcızeteciden protestoyürüyüşü Basın sektörünün yaşadığı sonınlan ve ekonomik kirizi protesto eden Sem- ra Bazer adli işşiz gazeteci, protesto için Ankara'ya yürSmeye başladı. Ba- zer'in bir süre önce ya>ın hayatına son veren Dünva Ğlobal adta derginin sa- hibi olduğu ve ekonomik krîz nedeniyle dergjyi kapatmak zoruoda kakfağt öğrenildi. Boğaziçi Köprüsü'nden yürümeye başlâyan Bazer, birfcaç idlo- metreyürûdükten sonra gözaftına aluıdı. Üsküdar EmniyetMSdörhığö Te- rörie Mücadele Şubesi'nde sorgulanan Bazer daha sonra serbest bvakddh. Yürüyüşünedevam eden Bazer, 20 gün sonra ulaşmayıplanhMhğıAııkaraya Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'e bir dilekçe sunacak. (Fotoğraf: AA) Refakatçiye ian Adalet Bakanlığı, cum- huriyet savcılıklanna gönderdiği genelgede, hastanelerdeki tutuklular için refakatçi alınabilece- ğini belirtti. Genelgede, tutuklu ve hükümlüleri eylemlerinden vazgeçir- me noktasmda refakatçi- lerin yararlı olabileceği kaydedildi. Medeni Yasa Tasansı görüşmelerinde FP'liler, bazı maddelerin Isviçre'den alınmasına tepki gösterdi Bu kez de Hercüme yasa' tarbşması ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Adalet Komisyonu'nda Türk Medeni Yasa Tasansı görüşülürken FP'li milletvekilleri ile Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk arasında tartışma yaşandı. Tasannm kabul edilen madde- lerine göre, sağ kalan eş, oturulan ko- nutun mülkiyet hakkını isteyebilecek. TBMM Adalet Komisyonu'nda, Türk Medeni Yasa Tasansı üzerindeki görüşmelere dün devam edildi. Görüş- meler sırasında FP'ü milletvekilleri ile Adalet Bakanı Türk arasında "tercüme yasa" tartışması yaşandı. FP'li Fahret- tin Kukaracı, tasannın "olağan usul ile tasfiye" başlığıyla getirilen düzenle- menin yürürlükteki yasada olmadığını anımsatarak "Bunu tsviçre'den mi ab- yoruz, yoksa kendi irademizk mi getir- dik" diye sordu. Adalet Bakanı Türk'ün, "Kendi düzt'nkmemiz" de- mesi üzerine FP'li Mehmet AK Şahin, "Demek ki kendi irademizk bir şeyler yapabioyormuşuz" dedi. FP'li Ramazan Toprak da, tasanda- ki bazı hükümlerin îsviçre Medeni Ya- sası'ndan aynen ahndığını belirterek "Sayin bakan, bu tercümereformumu oluyor" diye sordu. Türk: Komplekse gerek yok Bu açıklamalara sinirlenen Adalet Bakanı Türk, "Birçok ülke başka ülke- lerden yasa alabilir. Osmanh dönemin- de de aluunışür. Şeriat hukukundan la- ik hukuka geçmek bir refonndur. Komplekse kapihnaya gerek yok" dedi. Tasanyı hazırlayan komisyonun üye- si Prof. Dr. Ahmet Kıhçoğlu, tasan ile îsviçre Medeni Yasası arasında farklı- lıklar olduğunu belirterek "35 kişilik komisyon, hiçbir zaman tercüme ko- misyonu ohnadL Her maddeyi tek tek irdeJeyerek ülke koşullanna uygun olanlan aldık" dedi. Bakan Türk de "Burada kabul edilen bir yasa, başka- lannın değü Medis'in iradesi ile olabi- Ur* diye konuştu. ARAYIŞ TOKTAMIg ATEŞ Yapılan Hatalar Son günlerdeki yazılanma bakıyorum da, benim 'marazi iyimseMğim' gene bir buhran geçiriyor gi- bi. Ama öyle şeyler yaşıyor ve öyle şeyler görüyo- ruz ki iyimser olma olanağı pek kalmıyor. Ama laf aramızda kalsın, 'kuynığu dik tutmaktan' vazgeç- miş de degilim. • • • Yıllardan beri en olmayacak hatalan yapanlar, şimdi 'kurtancı' rolüne soyunuyorlar. Siyasetçileri- miz, suçu hep kendilerinden önceki yönetimlere yi- kıyorlar. Kimi bakımlardan haksız da sayılmazlar. Gerçekten, geçmişten miras olarak devralınan çok olumsuzluklar var. Peki ama bunlan 'dûzeltmemek' de ciddi bir kusur değil mi? Acaba bunlann düzel- tilmesi için dışandan uzman getirilmesi mi gereki- yor? Omeğin mevduata devlet garantisi, dünyantn ne- resinde görülmüş bir 'rezilliktir?'. Yan yana iki ban- kadan biri, öbürünün iki katı faiz verirken bu yüksek faize talip olan insanın hiçbir 'riskinin' olmamasını mantıklı bir biçimde izah edebilir miyiz? Hiç sanmıyorum. Böyle bir düzenleme, eski hükümetler tarafindan yapılmış olsa bile, günümüz hükümetlerini kurtar- maz gibime geliyor. • • • Aslmda bu 'çarpıklık' 12 Eylül'ün hemen sonra- sında başladı. Çok yüksek faiz hayallerine kapılan kimi küçük tasarruf sahipleri paralannı sahte ban- kerlere kaptınnca kızılca kıyamet koptu. Ve kandı- nlan bu tasarruf sahipleri, zarariannı devletin öde- mesini istediler. Aslında bu talep, 'gülünç've 'man- tıksız' bir talepti. Zira devlet bunlara hiçbir güven- ce vermemişti ve falzlerini tıkır tıkır alırken bunu devletle paylaşmayı hiç düşünmemişlerdi... Fakat devlet bu insanlann zarariannı önemli ölçü- de karşıladı. O zamanlar bunun nedeninin, parası- nı kaptıranlar arasında çok sayıda emekli subayın varlığı olduğu ileri sürülmüştü. Kimbilir, belki de dog- ruydu. Vebali söyleyenlerin boynuna... Ve o dönemden sonra, yüksek kazanç sağlamak için 'macera arayan' tüm vatandaşlanmız, zararia- nnı devletin karşılamas/ için kuyruğa girdiler. Belli bir rakama kadar 'anlaşılabilir' olan mevduat garantisi de bu dönemde sınırsız hale getirildi. (Fakat para- lannı off-shore'a yatıran tasarruf sahiplerinin zarar- iannı devletin karşılamasını anlamak asla mümkün değil. Bir ara, 20 milyara kadar olan alacaklannı devletin karşılayacağı dile getiriliyordu. Bilmem ne ofdu). • • • Uzun boyu ve sürekli farklı ideolojilerin gazetele- rinde boy göstermesiyle ünlü eski bir arkadaşım, son dönemlerde yazdığı bir gazetede, "Artık para kazanmanın en sağlam yolunun, insanın cebinde- ki parasını iyi kullanması olduğu anlaşıldı" gibisin- den incilerdöktürüyordu. Gene aynı gazetede, dün- yanın en uzak noktalanndaki turizm merkezlerinde çok sayıda vatandaşımıza rastladığ/ndan bahisle, "Artık kaçamak yapmak çok zorlaştı" gibisinden yazılaryazıyordu... Ve bu saçmalıklar hiç tepki çekmiyordu. Isviçce kumarhanelerinde Türkçe bilen krupiyearanmasın- dan övünç payı çıkartan 'zibidiler' de vardı. Şimdi geldiğirniz noktaya bakın... Herkes suçu bir başkasına atmaya çabalıyor. ••• Hükümetimizin son tasarruf genelgesinin, bence hiçbir 'kıymet-i harbiyesi' yok. Ne makam arabası saltanatına son verebilirier, ne lojman saltanatına. Zaten kamu kurumlannın kullandıkları arabaiann büyük çoğunluğu, devleti soymak için kurduklan vakıflann üzerine kayıtlı. Onlan kim engelleyebilir? Lojman meselesi çok daha girift bir mesete. özel sektörde alabilecekleri paranın çok daha attına ça- lışan özverili kimi kamu göreviileri için lojman, dü- şükgelirierini kısmen gideren biraraç. Bunu ellerin- den alırsanız çoğu başka iş aramaya başlar. Masa başında karar almak kolaydır, ama bu ka- rarlan yaşama geçimnek düşünüldüğü kadar kolay degildir. ••• Geçenlerde, Azerbaycan'da darbeye kanştığın- dan bahisle, bizim üniversitenin hukukfakültesi öğ- rencilerinin, anayasa hukuku dersine girmesini is- temedikleri Ferman Demirkol uğradı. Garip gele- cek ama, Demirkol, ögrenciler konusunda, kendini görevlendirenlerden çok daha demokrat bir izlenim verdi... Düşüncelerine elbette katılmıyorum. Fakat fena halde 'kullanılmış' olduğu anlaşılıyor. Işin kötüsü, hâlâ 'kullanılıyor 1 . ••• Belli bir dönemde yapılan hatalann faturası, bir gün geliyor, adamın bumuna dayatılıyor. Birey de olsa, devlet de olsa fazla fark etmiyor... TBMM'ye başvuru: Yurttaşlıktan istifa ediyorum Istanbul Haber Servi- si - "Tüm ekonomi ve matematik bilimlerini inkâr ederek enflasyon- la mücadelede başanh oiduğunu iddia eden hü- ktfrnete artık güvenim kainmh. 1965 yıhndan beri sürdürdüğüm yurt- fcaşhk görevimden istifa etmek zorunda kahyo- rum—" Bu sözler. yurt- taş Hasan Birol Dalaka ait. Yurttaş Dalak, yurt- taşlıktan çıkmak istiyor. Nedeni malum: Eko- nomik kriz ve hüküme- tin istifa etmemesi... Hasan Birol Dalak, bir muhasebeci ve 200 mil- yon lira olan ücretle ge- çinmeye çalışıyor. 1999 yıhnda 300 Amerikan Dolan'na eşit olan ma- aşı, 2001 yıhnın nisan ayında 175 ABD Dola- n'na eşitlendiğinden o da çareyi TBMM'yf * di- lekçe yazmakta tjulu- yor. TBMM'ye olan başvurusunda Dalak, şöyle diyor: "Tü m eko- nomi ve matero.atik bi- limlerini inkâr • ederek enflasyonla mf jcadelede başanh olduf unu ve va- tandaşuu. >a.ıi beni enf- lasyona ezdiı mtyeceğini iddia ederel«. istifa etme- mekte dirc nen Türkiye Cumhurr/eti Hüküme- ti'ne artilı güvenim kal- madL r>e>1etine karşı yurttaş'd'k görevini ek- siksiz ystpmaya çalışan bir T'jrk vatandaşı ola- rak hl. 1.1965 tarinin- den bf;ri sürdünnekte oMuğıun yurttaşnk gö- re-.'irıden, devletin bana kan,ı yükümlülfikierini yerine getirmemekte di- remmesinden dolayı isti- fa etmek istiyorum."
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear