Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
12 NİSAN 2001 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI / ekonomifrı cumhuriyet.com.tr 13
Tekstilde ortak
eylem uyarısı
• Ekonomi Senisi -
Tekstil sektöründe
işveren ile işçinin ortak
eylemler
düzenleyebileceği
bildirildi. Işçi ile
işveren sendikalannın
katıldığı toplantıda, on
binlerce işyerinin
kapandığı ve 2 milyon
kişinin işinden olduğu
vurgulandı. TEKSlF,
Tekstil Işçileri
Sendikası, Öz Iplik-İş
ve Türkiye Tekstil
İşverenler Sendikası
temsilcilerinin
toplantjsında TEKSİF
Başkanı Zeki Polat,
bıçağın kemiğe
dayandığını söylerken
Tekstil işverenler
Sendikası Başkanı Halit
Narin, "Böyle giderse
işçi-işveren kol kola
gireriz, Ankara'ya da
yürûrüz, Anıtkabir'e
de" dedı.
SSK ve Bağ-Kur
alacakları
• ANKARA (AA)-
Bakanlar Kurulu
tarafindan prim
alacaklannın
taksitlendirilmesi
gündeme gelen SSK ve
Bağ-Kur'un çeşitli
resmi ve özel sektör
kuruluşlan ile esnaf ve
sanatkârlardan toplam 7
katrilyon 472 trilyon 66
milyar 185 rnilyon 141
bin 890 lira rutannda
prim alacağı bulunuyor.
SSK'nuı gecikme
zammı dahil özel
sektörden 1 katrilyon
121 trilyon 549 milyar
803 milyon 975 bin 760
lira, resmi sektör
kuruluşlardan ise 294
trilyon 535 milyar 381
milyon 166 bin 122 lira
tutannda alacağı var.
Fransa'ya
îttvalat yapOnmı
• ANKARA (ANKA) -
Ermeni soykınmını
kabul eden Fransa'ya
karşı geçen yılın son
aylannda başlayan ticari
yaptınmda bulunma
eğilimi, genel ithalattaki
artışın aksine bu
ülkeden yapılan ithalatı
azalma sürecine soktu.
DlE'nin verileri,
Türkiye'nin toplam
ithalatının yüzde 23,
AB ülkelerinden
yapılan toplam ithalatın
ise yüzde 22 arttığını
gösteriyor.
Tekel'in satışı
yapgıda
• ANKARA (ANKA) -
Tek Gıda-Iş Sendikası,
Tekel'in özelleştirme
kapsam ve programına
alınmasını öngören
Özelleştirme Yüksek
Kurulu (ÖYK)
karannın iptali ve
yürütmeyi durdurma
istemiyle dava açtı.
Ankara 1 No'lu Idare
Mahkemesi'ne sunulan
dava dilekçesinde,
sözkonusu ÖYK
karannın hukuka aykın
olduğu savunularak
istemin gerekçeleri
sıralandı.
saülıyor
• İZMİR(AA)-
TARİŞ Pamuk Birliği
Başkanı Mehmet
Bakanoğlu, Güçbirliği
Holding'in, Tire Iplik
Fabrikası'nı satışa
çıkardığını ve bu
konuda pazarlıklann
sürdüğünü söyledi.
Bakanoğlu, holdingin,
Tire Iplik
Fabrikası'ndaki yüzde
85'likhisseyi
devretmek istediğini
kaydetti.
Bakan Derviş, tepkileri azaltabilmek için ekonomik paketi kısmen açıklayacak
am IMPyi beldiyorANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Ekonomiden so-
rumlu Devlet Bakanı Kemal
Derviş, program açıklaması-
nın bugüne yetişmeyeceğini
belirtirken "Cumaya (yann)
kahr herhalde" dedi. Der-
viş'in içeride giderek yükse-
len tepkiyi azaltmak, "prog-
ram gerikti" eleştirilerini kar-
şılamak için IMF'nin onayın-
dan bu ay sonunda geçecek
programa ilişkin ön açıkla-
malar yapması bekleniyor.
Yapılacak açıklamanın prog-
ramın bütününü kapsamaya-
cağı belirtildi. Kurlann ser-
best bırakılmasının ardından
tartışılan "bant sistemi" uy-
gulaması yeniden gündeme
gelirken, IMF'yle yapılan gö-
rüşmelerin ardından daha ön-
ce yıllık yüzde 12-15 civann-
da zam verilmesi beklenen iş-
çilere ilk 6 ay için "0" zam,
ikinci yanda ise her ay aylık
enflasyon oranı kadar artış
önerisi götürüldü. IMF'yle
görüşmelerdeki diğer sıkıntı-
lı konuyu ise bütçe büyüklük-
leri ve askeri harcamalann kı-
sılması konusu oluşturuyor.
Derviş'in yann kamuoyu-
na açıklanabileceğini belirt-
tiği programla toplumda olu-
şan beklentiler giderilmeye
çalışılacak. Ancak, progra-
mın bütünü ve dış destek ko-
nusu 26-30 Nisan tarihleri
• Programın bütünü ve dış destek konusu, 26-30 Nisan tarihleri arasında
Washington'da yapılacak IMF ve Dünya Bankası'nın ilkbahar toplantılan
çerçevesinde Türkiye'nin yeni programa ilişkin sunacağı niyet mektubunun
onaylanmasının ardından ortaya çıkacak.
arasında Washington'da yapı-
lacak IMF ve Dünya Banka-
sı'nın ilkbahar toplantılan
çerçevesinde Türkiye'nin ta-
ahhütlerini sıralayacağı niyet
mektubunun onaylanmasının
ardından ortaya çıkacak.
Devlet Bakanı Kemal Der-
viş'in başkanlığındaki heyet
de bu toplantılara katılmak
üzere ABD'ye gidecek. Tür-
kiye'nin niyet mektubunun
ise 28 Nisan taribinde görü-
şüleceği belirtiliyor.
IMF heyetinin, Türkiye'de-
ki çalışmalanm tamamlama-
sı durumunda, hafta sonu ya
da hafta başında ABD'ye dö-
neceği belirtiliyor. IMF heye-
tiyle yapılan çalışmalarda
bütçe büyüklükleri değerlen-
diriliyor. Faizdışı fazlanın art-
tınlmasını isteyen IMF, per-
sonel ödeneklerindeki artışı
da sınırlı tutmaya çahşıyor.
Daha önce kamu toplusözleş-
melerinde işçilere yıllık yüz-
de 15 düzeyinde zam veril-
mesi gündemdeyken, bu gö-
rüşmelerin ardından ilk 6 ay
için 0 zam önerisi çıktı. Per-
sonel ödeneklerindeki artışın
sınırlanması dışında, yatınrn
Henüz ekonomikönlem paketi açıklanmanıasnıa karşm halkm hûkümete tepkisi bûyüyor. (REUTER)
ödeneklerinin de arttınlma-
yarak devalüasyonun ardın-
dan doğal olarak yan yanya
azaltılmış olacağı belirtiliyor.
Hükümet içindeki tasarruf
çalışmalanndan yeterli kay-
nağın bulunamayacak olma-
sı ise yeni vergi ve vergi artış-
lannı gündeme getiriyor. Ya-
tınmlarda ve cari harcamalar-
da yapılacak kısıtlamalann da
istenilen düzeyde faizdışı faz-
la yaratmayacağı, bu nedenle
askeri harcamalannda arttı-
nlmayarak azaltılması isteni-
yor.
IMF Dışilişkiler Direktörü
Tom Dawson'un önceki gün
yaptığı basın toplantısmda,
IMF'nin Türkiye'ye savunma
harcamalannı kjsması yö-
nünde telkinde bulunup bu-
lunmadığına ilişkin soruya
yanıt vermemesi de dikkat
çekici bulundu.
Başbakan Yardımcısı Me-
sut Yılmaz'm yaklaşık 1 ay
önce uygulanacağmı açıkla-
dığı bant sistemi yeniden
gündeme geldi. Dalgalı ku-
run ardından dolarda aşın tır-
manışı durdurabilmek için
Merkez Bankası'nın belli se-
viyelerde dolara müdahalesı-
ni öngören bant sisteminde,
aylık, 6 aylık, yıllık gibi deği-
şik zaman dilimlerine göre
kurun dalgalanabileceği bel-
li bir aralık belirleniyor.
Kamu işçisine sıfir zam önerisi• Ilköaykamu
işçilerine sıfır zam,
ikinci 6 ayda ise her
ay aylık enflasyon
kadar zam yapılması önerisine
Türk-lş yanıt vermedi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-
Hükümet, kamu toplusözleşmeleri
için "sıflr" zam önerdi. İlk 6 ay
kamu işçilerine sıfir zam, ikinci 6
ayda ise her ay aylık enflasyon
kadar zam yapılması önerisine
Türk-lş olumlu yanıt vermedi.
Türk-lş, yann yapılacak Başkanlar
Kurulu'nda öneriyi
değerlendirecek.
Sendikalara iletildi
Devlet Bakanı Mehmet Keçeciler,
dün Türk-lş ve Hak-Iş'i ayn ayn
İstanbuVun ver^rekortmeniDemir Sabana
İstanbul HaberServisi - lşa-
damı Demir Sabancı, Istan-
bul'un 2000 yıh vergi re- ^
kortmeni oldu. 2 trilyon
667 milyar lira vergi veren """^
SabancfyıDaimeSevgiGö- /
nül ve Semahat Sevim Arsel
takip ederken ünlü şovmen Beyazrt
Oztûrk, 895 milyar lira ile sanatçı-
lar arasında birinci oldu.
Geçen yıl İstanbul vergi rekortmei
geçen hafta vefat eden Niğdeli işa-
damı Ayhan Şahenk olmuş, Demir
Sabancı listede ikinci sırada yer al-
mıştı.
Geçen yılın birincisi Hüiya Avşar
766 milyar 556 milyon lira ile ikin-
ci, Ibrahim Taltees 393 milyar 882
milyon lira ile ücüncü oldu. Diğer
sanatçılar ve ödedikleri vergiler şun-
lar
Şener Şen, 203 milyar 912 milyon
lira ile 4. olurken, Cem Yıhnaz 193
milyar 350 milyon lira ile 5. sırayı al-
dı. ilk onda yer aJan diğer sanatçılar
ise MuazzezErspy, Candan Erçetin,
Sibel Aksüt. Mehmet AIi Erbil ve
Türkan Şorayolarak sıralandı.
Avukatlardan Derin Yarsuvat
geçen yıl olduğu gibi bu yıl da
birinci sırada yer aldı. 548 mil-
yar lira vergi veren Yarsuvat'ı,
517 milyar 204 milyon lira ile
isminin açıklanmasını iste-
meyen bir kişi takip ediyor.
Doktorlardan Ali Çetin Sanoğ-
lu 94 milyar 9 milyon lira ile birinci
oldu. Niyazi Selamet de 78 milyar
891 milyon lira ile ikinci oldu.
Adam adama markaj
Bu arada, istanbul Defterdan Ka-
dir Boy, 2001 ydı hedeflerinde için-
İstanbul Vergi Rekortmenleri
Sıra
No
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
Adı
Soyadı
Demir Sabancı
Daıme Sevgı Gönûl
Semahat Seum Arsel
SunaKıraç^
Suzan Sabancı Dioçer
^"iğdem Sabancı Bilen
jevket Sabancı
Sıtkı Çıftçi
Ayhan Şahenk
tsminin Aç. Istemiyor
Tahakkak Eden
Vergi
2.667 676.930
2.325 016.000
2.320 933.280
1.605.548.700
1.369.262.730
1.361 909.300
1.266 435.160
1.159.982.220
1.071.666.070
1.028.857.290
de en önemlisinin "tahakkuk vetah-
silatı çok yakın markajda tutmak"
olduğunu v urguJayarak "Istanbui'da
1 mflyona yakın mükelkf var. Böyie-
sne ekonomik bir darboğazortamın-
da, bunlardan zamanında vergi al-
mak asfigörevimiz.Adam adama bir
markaj izkyeceğiz'* dedi.
Genel ekonominin yüzde 45'ini
oluşturan kayıt dışı ekonominin yüz-
de 20'sinin dahi kayıt altına alınma-
sı durumunda devlet bütçesı açıkla-
nnı kapatmada önemli bir kaynak
oluşturulacağını ifade eden Boy, İs-
tanbul Defterdarhğı 'nın geçen yıl bu
konuda muazzam bir çahşma yürü-
terek kayıtsız olarak çalıştığı belirie-
nen 61 bin mükellefin kayıt altına
altndığını anlattı.
Boy, "Türldyeortalaması eğer yüz-
de89 iseİstanbul'da tahsilat oraıu,ilk
defabunun2 puan üzerineçıkmak su-
retijle rekor kutb. İstanbul Defter-
dariığı geçen yıl 11 katrilyon 26 tril-
yon liravergitahsüaügerçekleştirmiş
ohıp bu miktar genel bütçe vergi ge-
Mrierinin yaklaşık yüzde43'ünedenk
'dedi
ziyaret ederek kamu kesimi
toplusözleşmeleriyle ilgili
hükümetin sıfir zam öngören
protokol önerisini iletti. İlk 6 ay
için sıfir zam önerisini doğrulayan
Keçeciler, "Yetküı kunıllarda
görüşülecek, açddamayı
önümüzdeld sah günü yapacağtz"
dedi. "Krizin toplu iş sözleşmelerine
etkisi oiacak. Ama ileride bunun
telafi edilmesi için çahşacağız"
diyen Keçeciler, ileride bu
zararlann karşılanması için ne gibi
modelin uygulanacağına ilişkin
soru üzerine, "Ücretfcrin
enilasyonun araoda
bırakjjmayacağını kastedıyorum"
dedi. Türk-lş Genel Başkanı
Bavram Meral ise bugünkü krizin
sorumlusunun işçiler, emekliler,
memurlar olmadığını vurgulayarak
sorunu aşabilmek için her
ülkeseverin üzerine düşeni gücü
oranında yapmasmı istedi.
İşçinin kaybı yüzde 50
Meral, krizin en fazla çalışan
kesimi etkilediğini, kriz öncesinde
ortalama ücreti 800 dolar olan bir
kamu işçisinin bugün ücretinin 400
dolara indiğini, kaybının yüzde 50
olduğunu vurguladı. Türk-lş
Başkaru Bayram Meral,
bir soru üzerine, "TOBB'nin daha
önce gazetelere boy boy ilan
verip arkasından bu açddamayı
yapmasma bir türlü anlam
veremedim. Bir iki hafta
içinde ne değişti, bunu merak
edryorum" dedi.
Döviz fiyatlanndaki artışa karşın mart ayı ihracatı sadece yüzde 1.4 oranında yükseldi
Ihracat lıayai kırıkfağı yarattıEkonomiServisi- Şubat ayın-
da dalgalı kura geçilmesiyle
birlikte döviz fiyatlannda yaşa-
nan artış, ihracatı beklenen
oranda arttırmadı. Mart ayı ih-
racatı geçen yılın aynı dönemi-
ne göre sadece yüzde 1.4 ora-
nında yükseldi. Türkiye Ihra-
catçılar Meclisi'nin (TİM)
açıkladığı veriler, Türk Lira-
sı'nın yüzde 50'ye yakın oran-
da değer kaybetmesiyle sonuç-
lanan devalüasyonun dışsatım-
da patlama yaratacağına ilişkin
beklentileri boşa çıkardı.
TİM'in kayıtlanna göre, mart ayın-
da 2 milyar 408 milyon dolarlık ihra-
cat kayıt altına alındı. 2000 yılı mart
ayında 2 milyar 374 milyon dolarlık ih-
racat gerçekleşmişti. Ocak-Mart döne-
mindeki ihracat toplamı, bir önceki yı-
lın aynı dönemine göre yüzde 9.8 artış-
la 7 milyar 271 milyon 32 dolar olarak
hesaplandı.
İhracat, ocakta yüzde 21.8, şubat
ayında yüzde 8.4 artış gösterirken, 22
Şubat'ta dalgalı kur sistemine geçilme-
Rekor Doğu ve Cüneydoğu Anadolu'dan
Ekonomi Senia - Doğu ve Güneydoğu
Anadolu ihracatçı birlikleri, yılın ilk 3
ayında ihracat artış rekortmeni oldular.
TİM'in verilerine göre Güneydoğu
Anadolu thracatçı Birlikleri, Ocak-
Mart döneminde ihracatını 86
milyon 118 bin dolardan 132
milyon 626 bin dolara çıkardı.
Artış oranı yüzde 54 oldu. Güneydoğu
Anadolu'yu, Doğu Anadolu İhracatçı
Birlikleri izledi. Doğu Anadolu ihracatçı
Birlikleri, ihracatını yüzde 41.4 oranında
artışla 55 milyon 597 bin dolara
yükseltti. İlk 3 ayda en yüksek
ihracatı, 2 milyar 70 milyon dolar
ile İstanbul Maden ve Metal
îhracatçı Birlikleri gerçekleştirdi.
flcinci sırayı, 1 milyar 954.3 milyon
dolarlık ihracat ile istanbul Tekstil ve
Konfeksiyon İhracatçı Birlikleri aldı.
sinden sonra gerçekleşen yüksek oran-
lı devalüasyona karşın mart ayında sa-
dece yüzde 1.4 artabildi.
'Yangm bir an önce sönmeB'
TİM Başkanı Okan Oğuz, geçen ay
ihracattaki artış oranının düşük kalma-
sının bunalım ortamından kaynaklan-
dığmı öne sürerek "Esas olan devahl-
asyon değil, yangunn bir an önce söo-
dürülmesi ve istikrann tesüadir" dedi.
Oğuz, değerlendirmesinde, ilk 3 ayhk
rakamlann artışa işaret efmekle birlik-
te, ihracatın genel seyri itibanyla önü-
müzdeki aylara ilişkin endişelerinin
sürdüğünü bildirdi. Oğuz, ihracat artı-
şı ve dış ticaret dengesi açısından de-
valüasyonu tek başına olumlu bir fak-
tör olarak değerlendirmenin doğru ol-
madığına dikkat çekti.
Haar gjyimde gerileme
Tanm ve madencilik ürûnleri ihra-
catı mart ayında gerilerken, sanayi
ürûnleri ihracatuîda yüzde 3.4
artış kaydedildi. Yıhn ilk 3 ayı
itibanyla ise taşıt araçlan ve
yan sanayi ihracatının yüzde 34
artışla 900 milyon dolara ulaş-
ması dikkat çekti.
Zeytin ve zeytinyağı, mart
ayında yüzde 245.2, ilk 3 ayda
yüzde 75.8 ile ihracat artış re-
kortmeni oldu.
Türkiye Dıracatçılar Meclisi
verilerine göre, tanm sektörû-
nün ihracatında yüzde 7.4 ve
madencilik sektörü ihracatında
yüzde 12 düşüş gözlendi. Sana-
yi sektörünün ihracatında ise yüzde 3.4
artış sağlandı.
Toplam ihracat içinde en büyük pa-
ya sahip bulunan hazır giyim ve kon-
feksiyon ihracatı 601.2 milyon dolar
olurken geçen yılın aynı dönemine gö-
re yüzde 8 gerileme gösterdi.
Yılın ilk çeyreğindeki ihracat topla-
mı, bir önceki yılın aynı dönemine gö-
re yüzde 9.8'lik artışla 6 milyar 623
milyon 268 bin dolardan 7 milyar 271
milyon 32 bin dolara yükseldi.
İŞÇİNİN EVREMNDEN
ŞÜKRAN SONER
Haber Var Haber Var
Türkiye, yoğun bir krizin birbirinden önemli, birbiri-
ni yok eden haberlerin içinde yaşadığı için aynmına
varmıyor olabilirsiniz. Ama birazcık deneyimi olan ga-
zeteci gerek televizyon, gerekse radyo ve gazeteler-
de haberlerin içinin giderek ne kadar daha çok boşal-
makta olduğunu gözlemliyordur.
Son günlerde meslek içinde olan/ar, sayfa yapanlar
arasında sık sık yinelenen sözcükler: "lyi kı Anadolu
Ajansı var." Haberlerin içindeki bilgiler bırbirinin nere-
deyse kopyası. Durumu idare etmek üzere yeniden ya-
zılım, başlıklaria fark yapılmaya çalışılıyor. Olay yoğun-
luğu nedeni ile haber bolluğu izlenimi var. Oysa olay-
ların kaçınılmaz verdiği görüntüler, bilgiler dışında, ha-
berin işlenmesi, gerçek boyutlan ile değerlendirilebil-
mesi hak getire. Haberleri renklendırebilmek üzere ya-
pılabilen en anlamlı iş, birinin söylediğini, suçlaması-
nı aiıp bir diğerine soru olarak yöneltmek, böylece ha-
ber üretmekle sınırlı kalıyor.
Araştırmacı gazetecilik dibe vurdu. Hazır ne gelirse
onlaria idare ediliyor. Elbette olaylann olmadığı, tatil
günlerinde sayfalan, habersaatlerini doldurmak gide-
rek zoriaşıyor. Eldeki bilgilerin değerlendirilememesi,
bir rapor, bir dosyanın doğru dürüst yazılamaması ca-
bası. Konulann en can alıcı noktaları okurun, izleyenin
dikkatine sunulamıyor.
Ucundan anlatmaya çalıştıklanm, gazeteciler ka-
dar, onlardan belki de çok sizleri, okur ve izleyenleri il-
gilendiriyor. Yüzlerce gazetecinin, binlerce medya ça-
lışanının işten çıkanlması, en çok toplumun haber al-
ma hakkına zarar veriyor. Zaten 1970'li yıllardan son-
ra, gazeteciliğin gazete patronlannın elinden holding
patronlannın eline geçmesi ile olanlar olmuştu. Gaze-
teciliğin holding çıkarlarının emrine sunulması ile tır-
manan yozlaşma, krizle, medyanın batağın odağında
yer aldığı kirienme ile doruğa ulaştı.
Bir yandan yaptığı işin gazetecilikle ilişkisi olmayan,
sadece eline verileni sunan, görüntüsu, vitrini önemli
manken güzeli hatunlar ile ünlü beylere ödenen yük-
sek ücretler, diğer yanda gazetecilik başarı ödulleri
alacak kadar iyi gazeteci ama kadrosu bile olmayan
gazeteciler. Medya operasyonlannda, işten çıkarma-
lannda bir ölçü düzene, çıkariara çomak sokacak ha-
ber üretmemiş, yorum yapmamtş olmak. Diğer ölçü
"tasamıfönlemleri" adına yapılan kelle hesabının için-
de sayılmak. Holdinglerin içinde toptan işlem yapılı-
yor.
Hesabı yapılmayan tek şey, doğru dürüst haber üre-
tecek kadrolan korumak. Ne zamandır tirajlan, rey-
tingleri gazetecilik üzerine hesaplanmamış, promos-
yonlar, holding çıkariannın bütünü üzerine oturtulmuş,
medyada böyle bir mantık, arayış ne gezer?
Metin Göktepe anısına verilen gazetecilik ödulleri
toplantısını ızlemiş olmanızı isterdim. Cemiyetin kon-
ferans salonunu ayakta doldurmuş gazetecilerin yan-
sından çok fazlası işten atılmış olanlardı. Gazetecile-
rin örgütsüz yakalanışı, içinde bulunulan olumsuz or-
tam aslında çok utangaç, ürkek anlatımlaria dillendi-
rildiği halde, nasıl da ürkütücü birtablo ortaya çıkıyor.
Gazetecilerin de sonuçta çalışan, emekçi kimliği ve
sendikal çatı attında örgütlü olmalan gerektiği sanki ye-
niden keşfediliyor. Aynı gün Yunanistan'da gazeteci-
lerin yaptıklan genel grevle kimi önemli hak kazanım-
lan özlemle dile getiriliyor.
Halkı asıl ilgilendiren boyut, gazetecilik mesleginin
geçerli olmaması, işlememesinin sonuçlan.. her gün
eksik okuduğunuz, izlediğınız, her boyutuna, gerçek-
lere ulaşamadığınız haberlerde.
Diğerierini bugünlük bir kenara atın, sözde sabah-
tan akşama içinde yoğrulduğumuz kriz haberierine bir
bakın. Önceki günkü ana haberierde, dünkü gazete
manşetlerinde TOBB hükümeti istifaya çağınyor. Fuat
Miras konuşmasında krizden saatlerönce uçurulmuş
5-10 milyar dolarcıktan söz ediyor. Bu çarpıcı suçla-
ma günlerce araştınlmadan öylesine havada kalabili-
yor.
Enerji Bakanı ile ilgili suçlamalar kaç ay değil, kaç yıl-
dırgündemde? Savcılık soruşturması ve dava iddiana-
mesine resmen girmese ciddi anlamda ele alınabile-
cek miydi? Türk parasının üzerinde irnzası olan Gazi
Erçel'in devalüasyondan önce 52 milyariık birikimini
dolara çevirmesi, elbette gazete manşetlerinde. Ama
olay patlak vermeden bir gün öncesine kadar Türki-
ye'nin krizden çıkışı ile ilgili en itibarlı ekonomi otorite-
leri arasında görüşü alınanlann başında değil miydi?
Ne fark eder? Zaten beyin yıkamada başrol oyna-
yan ekonomi otoritelerinin tümü, sabahtan akşama,
"krizden kurtuluş paketi" olarak bize daha hızlı, daha
ucuza neyin varsa yabancılara satılmasını, olabildiğin-
ce borç alınmasını dikte ettirmiyoriar mı?
İlk kez sermaye cephesi, düzenin beyin yıkama çar-
kının içinden kimi aykın, cılız sesler de çıkıyor. "Ure-
timsiz krizden çıkış olmaz", "Kriz nedeniylezor durvm-
daki şirketlerin yabancılara çok ucuza satılmalan ile
Türkiye ekonomisi düze çıkmaz'\ "Iç piyasa böylesi-
ne çökmüş, işletmeler böyle zor durumda iken yapı-
lacak özelleştirmeler yanlıştır. Sadece yabancılann
Türkiye'nin birikimlerini ucuza kapatmalanna yarar"
diyenler de oluyor.
Bize medyadan yansıyanlann bütününde temiz top-
lum arayışlan, kiriilikle savaşarak ekonomiyi düze çı-
karma çabalan giderek cılızlaşırken yine düzenin tek
modelini, tek reçetesini dikte ettirebilme ağır basıyor.
Tabii canı yanan toplumun dipten gelen patlaması izin
verir, oyunu bozamazsa.
sukransoner@yahoo.com
Dünya Bankası 2001 raporu
Türkiye'ye pembe tablo
WASHEVGTON
(AA) - Dünya Banka-
sı'nca yayırnlanan Kü-
resel Gelişme Finans
2001 raporunda, mev-
cut bunalıma karşın
Türk ekonomisinin ge-
leceğine ilişkin olum-
lu bir tablo çizildi.
VVashington'da yayım-
Ianan raporun Türkiye
bölümünde, bunalım-
dan dolayı bu yıl dara-
lacak olan Türk eko-
nomisinin, gelecek yıl
yeniden büyüyeceği
ve liranın değer kaybı-
na uğramasıyla Türki-
ye'nin ihracatının arta-
cağı ifade edildi.
Öte yandan Dünya
Bankası, global eko-
nominin bu yıl önce
yavaşlamasını, yıl so-
nuna doğru yeniden
canlanarak toparlan-
masını bekliyor.
Raporu yazanlardan
Hans Tîmmer. küresel
ekonominin giderek
yavaşlamakla birlikte,
erken canlanmanın hâ-
lâ mümkün olması do-
layısıyla sert inişten
kaçınılabileceğini söy-
ledi.
Timmer. faiz ve ver-
gi oranlannın düşürül-
mesi. yüksek teknolo-
ji piyasalannın yeni-
den canlanarak bu sek-
tördeki imalatçılann,
atıl stoklan yeni ürün-
lerle değiştirmeleriyle
canlanma sağlanabile-
ceğini belirtti. Tim-
mer, buna karşılık, şir-
ketlerin iflas ermeleri
nedeniyle küresel eko-
nomideki yavaşlama-
nın, bankalann kredi-
lendinne şartlannı sı-
kılaştırmalanna neden
olabileceğini söyledi.