Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 12 NİSAN 2001 PERŞEMBE
14 J£ |JXJ J.
1
LJ .K. kultur@cumhuriyetcom.tr
75 yaşındaki efsane şarkıcı, besteci ve oyuncu, 90 yaşına dek çalışmayı planlıyor
Azuavoıır'dan sahneye vedaKültûr Servisi - 60 yıllık bir kari-
yerin ardından 75 yaşındaki efsane
şarkıcı ChaıiesAznavour, salı günü
Fransa'nm 13 kentini kapsayan
konser turunun son durağı Divon-
ne'da vereceği bır konserle sanat ya-
şamını noktalayacak.
Aznavour'un konser prodüktörü
Thomas Schmitt, sanatçuun, en son
konser verdiğı Mulhouse'daki
2500'den fazla seyircinin üzennde
duygusal bir hava estirdiğini söyle-
dı: "Yaklaşık iki saat süreyle sahne-
de kalan Aznavour, konserin sonun-
da hayranlanna ve kendisini yülar-
ca destekleyen dostianna teşekkür
ettL Seyiralerin büyûk bir böhlmü
gözyaşlannı tutamadı, çok doku-
nakb bir sahneydL"
Şarkıları birçok dfle çevrüdi
Şarkıcılığıyla olduğu kadar tüm
dünyada çok ıyi bir bestecı ve şarkı
sözü yazan olarak da tanınan ve her
ne kadar "Mutiuyum, çok mutiu-
yum. Şimdi dinlenme zamanı" dese
de konser esnasında çok duygulan-
dığı gözlenen Aznavour, 1974'te hit
parçası 'Sbe"nin yanı sıra, llıeOld
Fasbjoned Way' ve 'What Makes A
Man' gibi kJasüder arasnıa girmiş
birçok parçasmı seslendirdi. Fransız
müzıkal kültürüne ironik melanko-
li tarzında devrimsel bir gerçekçilik
katan Aznavour'un şarkılan birçok
yabancı dileçevrildi ve sanatçı 2000
yılında Time dergisi okuyuculan ta-
rafından yüzyılın sanatçısı seçildi.
26 yaşındayken bir ara sesini, fi-
ziğini yeterli bulmadığı için sanat
Jalı günü
Fransa'nın 13
kentini kapsayan
konser turunun son
durağı Divonne'da
vereceği konserle
sahneye veda
edecek olan efsane
şarkıcı,
'Mutluyum, çok
mutluyum. Şimdi
dinlenme zamanı'
diyor. Aznavour,
kendisini
dinleyicileriyle
birlikte dünyanın
en geniş ailesinin
bir üyesi olarak
hissediyor.
yaşamuıı bitirmeyi düşünen Azna-
vour, duygulannı yazdığı şu cüm-
leyle özetlemiş: "Benim kusuria-
nm; güvensizüğim, sesim, boyum,
mimiklerim, genel kültür ve eğitim
eksüdiğim.'' Oysa mûkemmel egzo-
tik sesiyle çok kısa sürede zirveye
taşınır. Aznavour'un bu derece ves-
veseli bir insan olmasında aslmda
çocukluğunun payı da yok değil.
İ924'te Paris'te dünyaya gelen sa-
natçının ailesi Ermenistan göçmenı.
Ailesiyle birlikte göçmenlerin ya-
şadığı banliyölerde büyûyen Azna-
vour, zamanla yeteneğini fark eden
ailesi tarafından bır tiyatro okuluna
yazdırılır. Daha sonra MauriceChe-
vaiier'i 'Donnez Moi La Main
Mamz'elle Et Ne Dites Rien'de din-
ieyınce kesinlıkle bir 'chansonnier'
olmak ıstediğini anlar.
Birçok bar ve kabarede çalıştıktan
sonra mûkemmel bir şekilde piya-
no çalmayı öğrenir, beste yapmaya
ve şarkı sözü yazmaya başlar. Yaz-
dığı birçok şarkı, başta Chevalier ol-
mak ûzere birçok ünlü tarafından
söylenir ve lirik tarzı örnek alınır.
"Şarkı yazmaya yönefanekteki esas
nedenim Fransız şansonunun son
derece yavan, sönük olması; ona bi-
raz hareket katmak LstememdL Sa-
dece yeni ve daha gerçekçi bir şeyler
yapmak istedün." Aznavour'un ilk
büyük başansı olarak Charles U\-
mertarafından söylenen 'JaiBu' sa-
yılabilir. Fakat onun asıl büyük hay-
ranı, onu kanatlannın arasına alan
efsane şarkıcı Edith Piaf tır. Piaf,
aynı zamanda Aznavour'u kendi
şarkılannı söylemeye ve sahnede
daha çok yer almaya yüreklendirir.
60'tan fazla filmde oynadı
Müziğin evrenselliğini, dünyanın
birçok yerinde konserler veren ve
bugüne kadar toplam 100 milyon
plağı satılan Aznavour şövle ifade
edıyor: "Fransa, Belçika, fsviçre ve
Amerika'dada dinleyicilerirnle doğ-
ru bir iletişimim var. Fakat en çok
Rusya, tspanya ve Gûney Ameri-
ka'daki insanlar benim ahşümadık
sesimle doğru iletişimi kurabildiler,
ses rengim onlara daha çok işledi.
Kendimidünyanınen geniş ailesinin
bir üyesi gibi hissedrvorum. Dinleyi-
cilerim ve ben büyük bir afleyiz."
Şarkılan birçok yabancı dile çev-
rilen ve yorumlanan Aznavour'un
en ünlü parçası olan 'She'yi en son
'Nofhing Hill adlı filmde Elvis Cos-
teOo yorumlamıştı. Aznavour ayn-
ca film yönetmenı John Cocteau ile
aktör olarak da çalıştı ve 60'tan faz-
la filmde oynadı. Son filmi ise
Atom Egoyan'ın yönettiği 'Ararat'.
Geçen yıl West End'de 'Lautrec' ad-
lı müzikali sahnelenen Aznavour
sahneleri bıraksa da sanatı bırakma-
yacağını ifade edıyor: '90yaşına ka-
dar çahşmayı ve 100 yaşında da öl-
meyi planhyorum."
Pavarotti The Met'e dönüyor
Metropolitan Opera'nın yeni sezonunda birbirinden ünlü isimler var
Maria Sezer'in sergideki çalışmasL
Yurttan
Sesler
Kültür Servisi - Karşı Sanat Çalışmala-
n'nda 11 Nisan-8 Mayıs 2001 tarihleri ara-
sında 'Yurttan Sesler' başlıklı sergi yer alı-
yor. Geçen yıl Elhamra Sanat Galerisi'nde
'Yerli Mah' sergisini düzenleyen topluluk,
bu yıl Sezai Özdemir ve Nur Koçak'ın ka-
tılımıyla 'Yurttan Sesler' sergisini düzenli-
yor.
Sergide Antonio Cosentino, Gülçin Ak-
soy, Gül Dgaz Kent, Irfan Önürmen, Maria
Sezer, Memed Erdener, Nancy Atakan, Ne-
riman Polat, Nur Koçak, Sezai Özdemir ve
Raziye Kubat'ın çalışmalan yer alıyor.
Topluluk, Yurttan Sesleri yalnızca nos-
taljik bir başlık olarak değil, geçrnişten
bugüne sızmış bilinçaltımızın sesi olarak
ele alıyor.'Yurttan Sesler, askerterle ve îs-
tiklal Marşı ile açıhp kapanan tetevizyo-
nun sesidir, tektipJeştiribnişkoronun sesi-
dir, aynı hizada şaria söyleyenlerin görün-
tüsüdür' anlayışıyla yola çıkan grup, ser-
ginin amacını, 'Yurttan Sesler'i onayla-
mak ya da toptan reddetmek değil, oluşu-
mumuzda yer alan bu sesleri hatırlatmak
olarak belirlemiş.
Sanatçılar, 'Yurttan Sesler'in yaşadığı-
mız ortamlarda, bakış açılanmızda, tartış-
malanmızda, estetik ifadelerimizde orta-
ya çıkan görsel sanatlarda her zaman tar-
tışma konusu olmuş gelenek, gelenek kar-
şıthğı, sivilizasyon, kurumlar ve sanat gi-
bi konulan da banndıran ve 'Yerli Malı'
kadar çetrefil bir başlık olduğu görüşün-
de.
Sergı, konuyatarafsızca bakma girişimi-
m temel alırken kişisel duyumu önemse-
yen, bazı yönleriyle karşıtlan içinde bann-
dıran, kuratörlük ve sergi metinlerine yak-
laşımlan irdeleyen bir tavır içenyor. Birey-
sel sanatın toplu hareketlerle ivme kaza-
nacağı fikriyle yola çıkan topluluk, her
türlü sivil hareketin bilendiği ülkemizde
bu türlü hareketlere ihtiyaç olduğunu du-
yurmanın yanında, tartışma yaratabilecek
ortam ve durumlan yaratmaya çalışıyor.
NEW YORK (AP) - Ludano Pavarotti ge-
lecek sezon Puccini'nin 'Tosca'sının da dahıl
olduğu ikı performansla Metropolitan Ope-
ra'ya dönecek. The Met, prodüksiyonlan Pro-
kofkv'in 'VVarandPeace' ve YVolfFerrari'nin
'Syl'ının da bulunduğu 33 haftalık genış prog-
ramını açıkladı. Kurumun yeni prodüksiyon-
lan arasında Verdi'nin 'Luisa Miller' ve 'Fab-
tafTı; Beuuıi'nin 'NormaandStrauss' ve Die
Frau ohne Schatten'i, 'Don Carlo'sunun yanı
sıra Wagner'm 'Die Meistersinger von Nu-
remberg'ı ve Strauss'un 'ArabeUa'sı da bulu-
nuyor. 1999 yılında The Met'te dünya prömi-
yeri yapılan Harbison'un 'The Great Gats-
by'si de geri dönenler arasında.
Sezon 24 Eylül'de Met'in sanat direktörü
James Levine liderliğinde Verdi'nin ölümü-
nün 100. yılı nedeniyle düzenlenen bir anma
töreniyle başlayacak. Sezonda yer alan yapıt-
lar; Deborah Voight'un performansıyla 'Un
BaOo in Maschera-Act I': Placido Domingo,
Veronica Vîllarroel ve Nikolai Putilin'ın per-
formansıyla 'Oteüo-Act DI' ve Angela Ghe-
orghiu ve Roberto Alagna'nın performansıy-
la 'Rigoletto-Actlir. Domıngo aynca, 29 Ey-
lül'de başlayacak olan Mozart'ın 'Ideme-
neo'sunun ve 1 Nisan 2002'de Met prömiye-
ri yapılacak olan 'Syl'ın da yıldızı olacak.
'Fallstafrta Bryn Terfel
Placido Domingo'nun sanatdirektörü oldu-
ğu Washington Opera'dan eşi Marta Domin-
go'nun prodüktörlüğünde gerçekleştirilecek
olan bir prodüksiyonda da Marco Armili-
ato'nun şefliğinde Maria Guleghina ve Juan
Pons yer alacak.
Operadan neredeyse emekli olacak olan Pa-
varotti de Guleghina şefliğinde 8 ve 11 Ma-
yıs 2001 'de bir performans sergileyecek. Pa-
varotti'nin gerçekleştıreceği diğer opera per-
formanslan ise gelecek ocak ayında London
Royal Opera'da gerçekleştıreceği 'Tosca' ile
11 Ocak'ta açılacak ve 1981 -82 yıllanndan bu
yana yer alacağı ilk Met prodüksiyonu olacak
olan 'Norma' olarak belırlendi.
'Louis Müler' adh yapıt, 26 Ocak'ta Levi-
ne şefliğinde Marina Mescheriakova, Deny-
ce Graves, Neil ShicoflF ve Putiün tarafından
sergilenecek. ChristianThielemann şefliğin-
de Deborah Voigt, Gabriele Schnaut, Hanna
Schwarz, Thomas Moser, \Volfgang Brendel
ezon 24 Eylül'de Met'in
sanat direktörü James Levine
yönetiminde Verdi'nin ölümünün
100. yılı nedeniyle düzenlenen
bir anma töreniyle başlayacak.
Pavarotti, 'Tosca5
ve 'Norma'da,
Domingo ise 'Syl'nın dışında iki
yapımda yer alacak.
ve Eike WDm Schulte'nin performanslanyla
sergilenecek olan 'Die Frau ohne Schatten',
The Met 'te 1989-1990'dan bu yana yer alma-
mıştı.
The Met'in başkonuk şefi Valery Gergi-
ev'in liderliğinde, 14 Şubat 2002'de, kadro-
sunda Samuel Ramey, Dmitri Hvorostovsky
ve Anna Netrebko'nun bulunduğu 'War and
Peace' yer alacak. Aynca The Met, 1964 ta-
rihli FrancoZefireDi'nin prodüksiyonu 'FaHs-
taflT'u yeniliyor. 'FaflstaflP, Bryn Terfel yıl-
dızlığında ve Levine şefliğinde 21 Mart
2002'de başlayacak. Yine Gergiev şefliğinde
'Don Carlos' 29 Aralık'ta Samuel Ramey,
Hvorostovsky, Olga Borodina, Galhıa Gorc-
hakova, Richard Margison ve Paata Burchu-
ladze kadrosuyla sergilenecek. Falk Struck-
mann ve Raymond Ver>- şefliğinde Renee
Fleming yıldızlığında 'Arabella' adlı yapım
26 Kasım'da açılacak. 27 Kasım'da başlaya-
cak olan ve Levine şefliğindeki 'Die Meister-
singer'ın kadrosu ise Ben Heppner, James
Morris, KaritaMattilaveRenePape'denolu-
şuyor.
16 Nisan'da Carnegie Hall'da 66. yaşı için bir gece düzenlenecek
Dudley Moore için parti
Moore, uzun süredirbeyninden rahatsız.
Kültür Servisi - Bir süredir,
nadir görülen ve tedavisi
olmayan bir beyin
rahatsızhğıyla savaşan ünlü
aktör-müzisyen Dudley
Moore'un onuruna 16
Nisan'da Carnegie Hall'de
özel bir doğum günü partisı
verilecek. Doğum günü
sebebiyle düzenlenen
geceden elde edilen gelir,
'Music for AII Seasons and
the Dudley Moore Research
Fund for Progressive
Supranuckar Palsy - PSP'
adlı ('Her mevsim müzik ve
Dudley Moore ilerleyen felç
ötesi durumlan araştırma
vakfı') vakfa bağışlanacak.
PSP, tutarlı ve kendine
yetebilen davranışlan,
konuşmalan engelleyen bir
hastalık. New Jersey'de
yaşayan ve yıllardır bu
hastalıkla savaşan Moore, 19
Nisan'da 66. doğum gününü
kutlayacak. Carnegie Hall'de
yapılacak kutlama gecesinde
eski filmlerinin kliplerinden
ömekler gösterilecek ve
Moore'un eski günleri
anılacak. Geceye Moore'un
yanı sıra, Lauren BacaD, Bo
Derek, Mary Tyler Moore ve
Barbara Wafters'ın katılması
bekleniyor.
IŞILDAK VE YELPAZE
ATİLLABtRKİYE
Festivalimize Sahip
Çıkalım
Baharta birlikte bir neşe kaplar insanın içini; bir
sevinçtir tanımı açık, açan çiçeklerin kokusu du-
yumsanır her atılan adımda... Güneş insanın içi-
ni ısrtır, sıkıntı yerini umuda bırakır.
Baharta birlikte film festivali düşer Istanbul'a...
Her yıl olduğu gibi bu yıl da uzaktan gelen çiçek-
lerin kokusu ile sinema coşkusu kanşacaktır bir-
birine.
Sanınm asıl önemlisi olan o kokuyu içinde du-
yumsaması insanın; çünkü Istanbul'da pek çiçek,
ağaç bırakmadılar da...
Bu yıl yirmincisi. Yirmi yıldır başta Emek olmak
üzere, Istanbul sinemalannda yedinci sanatın key-
fini alıyoruz, yaşıyoruz. Emek'in yanı sıra Atlas, Si-
nepop, Beyoğlu ve Rexx (niye 'xx' ile yazılıyor, bir
türlü anlamıyorum!) konuk edıyor, nisanda sine-
maseverleri.
Her film festivalinde olduğu gibi bu yıl da -ya-
zamadan edemiyorum- Onat KutJar düşüverdi
aklımıza ve yüreğimıze. Hemingway'e el uzata-
rak Istanbul'a armağan etmışti: Sinema BirŞen-
liktir.
Sanki bir köşede oturuyor; elinde sigarası,
önünde bir resim karesi gibi duran bir fincan Türk
kahvesi ve kahkahası:
körler ülkesinin tam karşısında
çünkü gören olmadı seni benden başka
duran kent sevgilim nıcedir
suhann çevirdiği denize doğru
kurdum barbar çadınnı bekliyorum
Kim bilir ne çok düştüm bu dizeleri bu köşeye;
ama tersi de olanaklı değil galiba. Onat Kırtlar,
bunca emek vermişken sinemaya, festivale, Istik-
lal Caddesi'ne...
• • •
Doğrusu yaşadığımız ekonomik krizde festival
gerçekleştirmek çok güç bir iş. Cesaret ve özve-
ri isteyen bir iş. Bir şekilde İKSV yöneticileri bunu
da başarmışlar...
Her yıl olduğu gibi bu yıl da sinemaseverler, çe-
şitli başlıklar altında toplanan yüz seksenin üze-
rinde filmi izleme olanağı bulacaklar.
Bunlann en çarpıcılarından (benim için en çe-
kicilerinden) biri de hiç kuşkusuz, ünlüftalyanak-
tör Marceilo Mastroianni'ye ("Düşlerin Mayası")
aynlan bölüm. Bu bölümde ünlü aktörün oynadı-
ğı on beş film yer alıyor.
Visconti'nin çektiği bır Dostoyevski uyaria-
ması olan "Beyaz Geceler", Fellini'nin ünlü filmi
"Tatlı Hayat" ("La Dolce Vıta"; Anouk Aimee ve
Anrta Ekberg ile); sinemanın "göstergebilim" de-
hası Antonioni'nin yönettiği, yalnızlık temasının
çağdaş imgelerle işlendiği ve bir oyunculuk şöle-
ni olan "Gece" (Jeanne Moreau ve Monica VI-
Scola'nın yönettiği ve Sophia Loren'in eşlik et-
tiği, -yine, bir oyunculuk şöleni olan- faşızmın sor-
gulandığı "özel Bir Gün"; bir başka "gösterge
avcısı" Angelopoulos'un çektiği "Ancı"; günü-
müz Italyan edebiyatının ustalanndan Tabucci'nin
romanından sinemaya uyarlanan ve Portekiz'de-
ki (1938) dikta rejiminin sorgulandığı son filmi °Pe-
reira Diyor ki", Mastroianni'nin belleğimizde yer
etmiş ve -izleme olanağı çıkmışken- kaçınlma-
ması gereken fılmlerinden...
20. Uluslararası Film Festivali'nde, belli başlı
festivallere katılmış yeni yapıtların yanı sıra çeşit-
li ülkelerin sinemalanndan seçilmiş birçok usta-
nın uzunlu kısalı filmlerini içeren zengin bir seçki
yer alıyor.
B'ırşenlik yine bizleri bekliyor...
• • •
Ekonomik kriz boğazımızı sıkıyor -ne zaman
sıkmıyordu ki-; belki, çoğumuz için sinemaya git-
mek, festival izlemek ciddi bir külfet. Ama bir şe-
kilde, Istanbullular olarak, sinemaseverler olarak
festivalı desteklemek gerekiyor.
Ahmet Cemal'ın sıkça verdiği bir örnek vardır:
Ikinci Dünya Savaşı'nın hemen sonrasında Vıya-
na'da ilk inşa edilen bina, opera binasıymış...
hmir Metrosu'nda canlı müzik
• İZMİR (AA) - Izmır Metrosu yoğun iş
saatlerinde metro istasyonlannda canlı
müzik dinletilerine yeniden başhyor.
Her çarşamba günü 15.00-17.00 saatleri
arasında Konak istasyonunda 2 ay süre ile
canlı müzik dinletisı olacak. Dinletiyi, Izmir
Büyükşehir Belediye Orkestrası üyelerinden
oluşan klasik gitar, kontrbas ve flüt üçlüsü
sunacak.
Festival bBederi gişeterde
• Kültür Servisi - 20. Uluslararası Istanbul
Film Festivali'nin rezervasyondan kalan
biletleri, bugün saat 10.00'dan itibaren festival
sinemalannın gişelerinde. Bu yıl 14-29 Nisan
tarihleri arasında düzenlenecek olan festivalin
bilet rezervasyonlan tamamlandı ve son
yıllann en yüksek izleyici katılımıyla dört
günde 65 bin bilet satıldı. Rezervasyondan
kalan biletler Beyoğlu'nda Emek, Beyoğlu,
Sinepop ve Atlas; Kadıköy'de Rexx sineması
gişelerinden elde edilebilir. Festivalde tam bilet
4.000.000 TL, 13.30, 16.00 seanslannda,
öğrencüer ve 65 yaş üstü için 3.000.000 TL'lik
indirimli biletler geçerli. 10.30 seanslannda ise
tüm biletler 2.000.000 T.L.
SeMa Asal'ın yeni projesi
• Kültür Servisi - Selda Asal. 2000 yılında
başlamış olduğu proje sensinin dördüncüsü
olan 'Son Sahne' adlı video enstalasyonunu
sergiliyor. Son Sahne, pembe duvar kâğıtlanyla
kaplı bir odada duvara asılı altın varak bir
çerçeve içerisine yansıtılmış üç portre, kristal
avize, plastik devetabanı, kullanıhnış serum
şişeleriyle dolu bir dolap ve Bejan Matur'un
altüst edilmiş metinlerinden elde edilmiş
fisıltılardan oluşuyor. Asal'ın sergısi 22
Nisan'a dek Tünei, Şeh Bender Sokak 4 No'lu
binanın girişinde pazar ve pazartesi günleri
hariç her gün saat 16.00-19.00 arasında
izlenebilecek.