Catalog

SAYFA CUMHURİYET 12 NİSAN 2001 PERŞEMBE .8 HABERLEREV DEVAMI TURKIYE Istanbul Edırne Kocaelı Çanakkale Izmir Manisa Aydın Denızli B Y B Y Y Y PB PB 18 18 20 18 22 23 21 18 Sinop B 13 Adana PB 22 Samsun Y 11 Mersin Trabzon JY 10 Diyarbakır Y Gıresun _Y 10 Şanlıurfa B 18 Ankara PB 16 Mardın Eskışehır PB 18 Siirt Konya PB 18 Hakkâri Sıvas Y 15 Van Zonguldak B 18 Antalya PB 21 Kars Oıta ve Doğu Karadenız, Iç Anadolu nun kuzey- doğusu Doğu Anado- lu'nun kuzey ve doğusu, Guneydoğu Anado- lu'nun doğusu ve Mar- mara'nın batısı ıle Kuzey Ege kıyılan sağanak ve gökgurultulu sağanak yağışlı, dıger yerter par- çalı ve az bulutlu geçe- cek. Hava sıcaklığı yur- dun batı ve orta kesım- lennde bıraz artacak DIS MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Parıs Bonn Y Y Y PB PB PB PB PB 3 5 6 11 8 10 11 9 Münıh PB 9 Zürih Berlin Budapeşte Madrıd Viyana Belgrad Sofya Roma Atina PB Y PB Y Y Y Y Y 9 15 15 12 12 12 16 16 Y 6 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahire PB PB PB Y Y Y Y B 17 23 17 26 13 16 8 21 B 18 f^\ Parçalı bulutlu BuluBu k ÇoK bulutlu ı Yağmuriu iKariı Sulukar , Gok gûrultülû G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafi 1. Sayfada Bu konuşmada, TOBB'un hükümetin istifasını is- tediğini, ama TÜSİAD'ın zıddı bir görüşle hükümetin görevi sürdüımesini dilediğini anlatarak neredeyse "istifa isteminin tam anlamıyla, hatta toplum kat- manlannda 'ittifakla' istenilmediğini" öne süren bir mantık sergiledi. Bu ve daha öncekı gerekçeleriyle Ecevit; istifa et- meyeceğini açıkladı. Ama, hükümetin bugünkü kadrosunu bıkkınlıkla izleyen toplumdaki eğilimleri de göz ardı edemiyor. Daha doğrusu toplumdan yükselen "istemezükkk" seslerini durdurabılmek için "hükümette 'revizyon' önerilerine" soğuk bakmıyor. "Ortaklanyla konuştuktan sonra" hükümette de- ğişikliğe gıdılebıleceğını ıçeren bir davranış sergiliyor. Birkaç kez kendi isteğiyle hükümetten aynldığını örnek vererek iktıdarda kalmaya hevesli olmadığını kanıtlamaya çalışan Ecevit; bugünkü hükümetin iş- başında durması ıçin öteden beri kullandığı silahayi- ne sanldı. Hükümetin istifasını isteyenlerin ortaya "alternatif" koymak zorunda olduklannı yineledi. Hemen her kesimden duyulan; "demokratik şef- faflık, lider sultasından kurtulma ve Ecevit'in bir ara hararetle savunduğu adil birseçim gerçekteştirmek" için yeni bir siyasi partıler ve seçim yasalan istemle- rine karşın Başbakan'ın, -tabiı ortaklannın- takındığı tavır ise haylı eğlencelı. Başbakan; bu ikı yasayı gündeme getiren ısrarlı is- tek ve direnışi "anlamı ne" diye karşılayıp yorumlu- yor. Oysa anlamı basit: Öncelikle rejimin kalbi diye sü- rekli övülen parlamentoyu -örneğin partiyi de DSP grubunu da dediğim dedik anlayışıyla yöneten Ece- vit'ten ve benzerlen- lıderlerın "sultasından kurtar- mak!" Bu gerekçe "değişım " için, "yeniyüzlere " yol aça- bilmek ıçın yeterlı değıl mi? Madalyonun öteki yüzü _____ Şimdi madalyonun öteki yüzüne bir göz atalım: Başbakan'ın -kuşkusuz bılerek görmezlikten gel- diği- önemli bıryaktaşım; bu hükümetin istifasına ye- terdeartarbile.. TOBB ve TUSİAD açıklamalan arasındaki farkı is- tifa etmemesine bir neden olarak göstermeye çalı- şan Başbakan, TOBB ile TÜSİAD açıklamalannı dik- katle okudu mu acaba? Birbirine zıt izlenim vermek istediği açıklamalarda iki kuruluş bir noktanın altını özenle çızıyor: TÜSİAD da TOBB da önenlerınde "hükümete 'gü- venin' artmasım" önkoşul görüyorlar. Zira; bir süredır açıklanan kamuoyu araştırmalann- da hükümetin, Başbakan'ın ve pariamentonun gü- ven açısından halk gözündeki degeri yüzde 10'lan zar zor buluyor. Van Oda Başkanı Talip Devrim, kürsüde, TV'ler- de "Ege ve Marmara'da sanayi, Iç Anadolu ve Do- ğu'da tanm bitti" derken gerçegı yansıtmadı mı? Bu sonucu hazıriayan kımdi, kimlerdi ve Başbakan Ecevit'le başkanlık ettiği hükümet değil miydi? Hükümetin uyutmak amacıyla alelacele kabul et- tiği kimi önlemlerle yetinmeyen esnaf, neden hâlâ so- kaklarda? Halkla parlamento ve hükümet arasındaki güven bunalımını çözmeye çalışanlara karşı direnen Ecevit; kendi yazıp kendi okuduğu başan masallanna inanı- yor mu? Fakat belki de Israil Dışişleri Bakanı Peres'in gi- derayak söyledıği rüya gibı senaryoyu benimsemiş olabilir Ecevit: Peres, "İstifa çağnlarına kulak asmayın. Başan olunca istifanızı isteyenler sizi omuzlannda taşır" di- yor. Doğrudur, olabilir. Israil'de ola ki bu senaryo ger- çekleşmiştir de.. Ama; Peres de Ecevit'e uygun bir olasılığı söy- lemeden geçememış: Başanlı olmak koşuluyla... Meclis'te küfürleşme ANKARA (Cumhuri- yetBürosu)-Bütçe Yasa- sı'nda değışıklık öngö- ren tasan üzenndekı tar- tışmalar, TBMM kulı- sinde küfürleşmelere va- ran gerginliğe neden ol- du. Yasa tasansı görüşü- lürken eski ANAP mil- letvekili Yddınm Ak- türk, elindekı belgeleri milletvekıllerine göste- rerek "Tasan bu şekilde çıkarsa pazartesi günü MGK Genel Sekreteri, Kriz YönetmetiğTni işle- tip kriz yönetimi başlata- cak. Tasanmn 4. madde- si Hüsamettin Özkan'ı korumaya dönük. Kemal Dervış'i ön plana çıkanp bitiriyoıiar" ıddialannı dıle getirdi. Aktürk, ta- sannın Derviş'in Yüce Divan'da yargılanmasına neden olacak hûkümler taşıdığını ileri sürdü. DSP ve ANAP millet- vekillerinin devreye gir- mesi üzerine karşılıklı küfurleşmeler yaşandı. Ağar ve Bucak hesap versinHaber Merkezi -tstanbul 6 No'lu DGM'nin, kamuoyunda "Susuıiuk Davaa" olarak bilinen davanın gerekçeli karannda, hiçbir yasadışı uygulamaya, keyfiliğe ya da kayırmaya izin verilmemesi, en ufak bir hoş- görü gösterilmemesi gerektiği belirtildi. Ge- rekçeli kararda Susurluk skandahnın baş ak- törlerinden Mehmet Ağar ve Sedat Bucak'a gönderme yapılarak "Unvanı,görevi,srfatı,si- yasi ya da sosyal konumu ne olursa olsun suç işleyen herkes, derhal ve en kısa zamanda yar- gı önüne çıkarûhp, hesap vermesi sağlanma- hdır" denıldi. Istanbul 6 No'lu DGM'de Susurluk skan- dalı ile ilgili yargılanan Özel Harekât Daire- si eski Başkan Vekili tbrahim Şahin ile MİT eski görevlisi Korkut Eken'ın 6'şar, özel ha- rekâtçı eski polis memurlannın da aralann- da bulunduğu 12 sanığın da 4'er yıl ağır ha- pıs cezası aldığı davanın gerekçelı karannın yazımı tamamlandı. Gerekçeli karann "Hü- küm" bölümünde, kazada, silahlı teşekkülün bir bölümünün su yüzüne çıktığı belırtıldı. Gerekçeli kararda, "Suç işleyip de bazı siya- si, sosyal, idari ve yasal koruma kalkanlan- nın arkasına sığuıanlar ile bu koruma kal- kanlannı muhafaza edenler ya da kaldırma- yanlar unutmamalıdır ki adalet bir gün on- lara da lazun olacaknr" denildi. Kararda, aralannda Ibrahim Şahin ve özel timci polislerin de bulunduğu sanıklann sa- vunmalannın inandıncı olmaktan uzak oldu- ğu belirtilerek "Devlet adına hareket ettikle- ri yolundaki savunmalannın dosyaya da yan- sıdığı gibi gerçeklerie alakası yoktur" görüşü kaydedildi. "Tûrkiye Cumhuriyeti Devtetfnin ve yüce Türk milleti'nin iç ve dış güvcnliğinin katille- re, uyuşturucu kaçakçüanna, kumarhane iş- letmecflerine emanetedilmesi, bunlardan me- det umulması affedilemez, kabul edilemez bir davranışür" derülen gerekçeli kararda, bu nedenlerle sanıklann, devlet adına hareket ettikleri şeklindeki savunmalannm, kendile- rini suçtan ve cezadan kurtarmaya yönelik, samımi olmayan, gerçeklerie ve yasalarla bağdaşmayan savunmalar olarak görüldüğü ve bunlara ıtıbar edilmediği vurgulandı. Le Monde: Türkiye'yi ABD göz ardı edemez Tansu Çiller: Ameliyat için artık çok geç Ekonomi Servisi - Fran- sa'da yayımlanan Le Monde gazetesi Türkiye'de yaşanan ekonomik knzın aşılmâsı ve kalıcı bir çözüm için siyasi sistemin yeniden yapılandı- nlmasınm şart olduğunu yazdı. Gazete IMF ve Dün- ya Bankası gibi uluslararası fınans kuruluşlannın Türki- ye'ye sağladığı desteğe dik- kat çekerek "Bu desteğin ar- kasmda Tûrkiye'nin ABD açtsmdan taşıdığı stratejik dnem yabyor. Arahk 2000'de EVfPnin hemen devreye gi- rerekkredimashıkbınnıaça- cağmısöylemesibununenrvi gösterges" yorumunu yapü. Le Monde, "ABD için Irak'a yönefik operasyoniannda Türkiye'deki askeri ûskrin kullanıtması kadar, Bakû- Ceyhan boru hartı da bfiyük önem taşıyor. VVashington, Türkiye'yi kullanarak hem Hazar Denia bölgesindeki petrolvedoğalgazmtaşınına- sını hem de Rusya fle Iran'a karp bir kontrol mekanizma- smı ohısturmak istryor. Tûr- kiye'nin stratejik konumumı bu yüzden göz ardı edemez" diye yazdı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DYP Genel Başka- nı Tansu Çiller, hükümetin ekonomik ameliyat için geç kaldığmı, "apandisitin kana kanşöğuu" savunarak dolar kurunun 1 milyon 800 bin li- raya ulaşabileceğini ileri sür- dü. Çiller, partisinin grup top- lantısında. Türkiye'nin "tah- südar memuru olarak tayin ettirümiş' 1 bakanın açıklaya- cağı programı beklediğini anımsatarak "Hasta, apandi- sm* patlamış, acilde beklivor. Bondan sonra ameliyat yap- san da arnk patlayan apandi- sitkartakartşt]'7 dedı. Kemal Derviş'in açıklayacağı ra- kamlann "yeni akademik ev ödevleriyle'' sınırlı olacağını söyleyen Çiller, sözlerini şöyle sürdürdö: "Rezer\1er eridL 120 katrilyon Krahk iç borç operasyonu karşBinda döviz kurunun çok yüksekol- masılazım. Başka türtü SKak para durmaz. Dünya kamu- oyu sizin ameMyatmızı yaptı, brordizaten. Bugün 1 dolann karşıhğı 1 rnflyon 800 bin lira tardşıhyor, söyleniyor, öneri- Türkiye'de siyasi sorıın çözübneH Ekonomi Servisi -TV CNBC-e ile Boğaziçi Ünıversitesi tarafin- dan düzenlenen ve işadamlan, akademisyenler, yazarlarla polin- kacılann kahldığı "Ekonomi Zir- veffl"nde hükümet eleştirildi. Programa "büyük umut bağla- mamakgerektiğinin'' dile getınl- diğı toplantıda, hükümetin "kri- zin derinKğini anlamaftığı" belir- tildi. ABD Başkanı George Bush'un Türkiye'ye ziyareti sua- sında "Dibevurdukmuonuaraş- nnyoriar. Ashnda işleri kelepir birtakım şirkederi sabn ahnak_ n sözleriyle dikkat çeken TÜSİAD Başkan Yardımcısı Aldo Kas- kıtvsld, "Mademkipoiitikbirkriz var, bu krizin de poütik bir şekil- de çözülmesi lazun. Zamanla ya- nşnğunız için hükümet yapacak- sa yapsın, bunu bize göstersin, is- pariasın" dedı. _ Alarko Topluluğu Başkanı Üzeyir Garih de Başbakan'ın ic- raatın ıçinden gibi bir programla çıkıp yatıştırma yapması gerekti- ğıni söyledi. Koç Ünıversıtesi Fen Edebiyet Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Çiğdeın Kâğrtçıbaşı ise işgücünün yüzde 78'ınin sadece ılkokul bitirdiğinı hatırlatatarak insana ve eğitime yetennce yatı- nm yapılmamasınm uygulanan en yanlış polraka olduğunu kay- detti. EsenyurtBelediyesi'nde jondorma aranuıyaptı Istanbul Haber Servisi -Istanbul DGM Cumhu- riyet Başsavcıhğı'nın ta- limatıyla tl Jandarma Alay Komutanlığı'na bağlı ekipler, Doğa Hol- ding ve Esenyurt Beledi- yesi'nde arama yaptılar. 1 No'lu DGM'nin ka- ran doğrultusunda dün holding merkezinde yapı- lan arama sırasında olay yerinde bulunan Zeki Ça- pan gözaltına alındı. Tüm dosya ve belgeler ile bil- gisayar kayıtlan, yürütü- len soruşturma kapsamın- da değerlendirihnek üze- re Ö Jandarma Alay Ko- mutanlığı'na götürüldü. Aynca aralannda Beledı- ye Başkan Yardımcısı ve Özel Kalem Müdürü'nün de bulunduğu bazı bele- diye yöneticilerinin de ifadesine başvuruldu. tl Jandarma Komutan- 12 KÜLTÜR SANAT YAYINCIUK Nisan Perşembe 2001, saat 18:30 Öteki Yunanistan (Yunan Halk Müzik Geleneği) Muammer Ketencoğlu Canlı ınüzık ve söyleşi Yapı Kredı Kültür Merkezı Sermet Çıfter Araştırma Kûtüphanesı Istıklal Cad No 285, Kat I, Beyoğlu lığı'ndan yapılan yazılı açıklamada ise operasyo- nun, Esenyurt Beledıye- sı çalışanlan ile bazı şir- ketler hakkında yapılan şikâyetler üzenne, Istan- bul DGM Cumhuriyet Başsavcıhğı'nın talımatı üzerine düzenlendiği be- lirtildi. Çapan'ın açıklaması Esenyurt Belediye Başkanı Dr. Gürbfiz Ça- pan, tedavi amacıyla Al- manya'da bulunduğunu, 16 Nisan Pazartesi günü Türkiye'ye döneceğini belirtti. Gürbüz Çapan adına yapılan yazılı açık- lamada şöyle denıldi: "16 Marttarihinde or- taya çıkan rahatsızhğun nedeniyle Esenyurt Bele- dhesi'ndeki görevimden 20 gün izin aktım. İstan- bul'da gördüğüm tedavi- yi Ahnanya'da devam et- tirdiğim sırada, Istan- bul'da Esenyurt Belediye- si'nde araşnrma yapıldı- ğuu öğrendim. Bu sırada yurtdışında bulunmam tamamen tesadüftür. 16 Nisan Pazartesi günü yur- da döneceğim. Hakkun- da 'kaçtı' yolunda spekü- lasyonlar yapılmaması için bu açüdamayaihtiyaç duydum. Bu bir oyundur. Birkaç gün içinde göreceksiniz ki bütün bunlann arkasmdan hiç- bir şey çıkmayacak. An- cakyapdan bu operasyon 'Çamur at, izi kalsın' sonucunu verecekmf Belediye ve Doğa Hol- ding'deki aramadan son- ra belediye önünde top- lanan çok sayıda yurttaş Başkan Gürbüz Çapan lehine geç saatlere kadar gösteri yaptı. EczacıbaşıHokiiııgfleAbııan Gkseck^& DSntortakb- g^Ki)caeli'ninG«bzeilçesino>kurulanTürkrye'ninilkaküükartüretimtesia Kart törenle açüdı. Eczaabaşı Hoküng Yönetim Kurulu Başkanı Büknt Eczaaba- şjuE-Karttesisbıiıı,Türkh'e^nilkolmaözeÜlğMtaşryanbu-\1iksekteknok)jitesi- si olduğunu söyledL Tesiste üretikcek kartlann kullanım alanının. yauuzca banka- lar ve ticari kuruluşlarla suurfa olmadığını ifade eden Eczacıbaşu kimlik ve ulaşım projeteri, askeri uygulamalar ve ön öâemeti telefon sistemkrijıin ihtivacını karşıla- yacağmı,e-ticaretin gelişimiyle kullanımın daha da yaygmlaşacağını kaydetti. Mayruk'tan çevreddefüe Modacı Yıkfanm Mayruk'un, küresel Kmmamn getirdiği tehlike\e dikkat çekmek amacıyla "sera-mania" admı verdiği defik^, kalabahk bir daveöi tophıhığuDca izlendi. Conrad Otel'de, Mayruk'un, "20ü'e Hikâyeler'' serisinin dördüncüsü olarak dün düzenlenen defilede, doğal olmayan hiçbir efyaf içermeven ipek. keten ve paatuklu kumaşlann kullamldığı belirtildi. Dünyanın en ünlü markalanndan yaklaşik 1 kilometre ımınhıgıınrla |qnpji^ ^ıllanılm-ak oluşturulan koleksiyon, mankenler Rebecca Adams, Swetlana Corbier, Natalia Krefanva, Mam Kewe, IsabeUe Mourrt, Deniz Akkaya, Buket Saygı, Öznur Dursun, Sema Şimşek ve Güzide Duran taranndan sunuldu. 23 yüdır yaz ve kış koieksiyonları sergileyen tek Türk tasaruncısı olduğu befirtâen modacı Yıkhnm Ma> ruk'un tasarnntan, 140 kişilik ekibin yaklaşik 2 ayhkçahşması sonucu hazoiandL G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada tam destek vermiş, klipler hazıriatarak "Tûrkiye enf- lasyonu yenıyor" sloganını işlemışti. Kasımda ka- yaya çarpan, şubatta da karaya oturan program, TOBB'nin içinde de ekonomik ve siyasi tartışma- lara neden oldu. Martta TOBB'den ilginç bir çıkış geldi: "Bu bir kurtuluş savaşıdır. Bihikte kazanacağız." Aradan 15-20 gün geçti. TOBB'nin seyri değişti, ulusal kurtuluş savaşının yerinı, hükümetten kurtu- luş savaşı aldı. TOBB, tepeden çok tabandan yönetilir. Siyasi et- kilere de açıktır. O yüzden de bu köşede TOBB'nin açılmışı zaman zaman başlıktaki gibi yapılır... Hükü- metin bu degişimi lyi okuması gerekıyor! 2- TOBB'den başlayıp TÜSİAD, TESK, TİSK, DİSK, Türk-lş'le devam eden kurumlann açıkiama- lannda ortak bir madde dikkati çekiyor: "Siyasiyapı bugünkü şekliyle gidemez. Seçim Ya- sası, Siyasi Partiler Yasası değişmeli, yeni bir parla- mento gelmelidir." Bu konuyu da sadece hükümetin degil, Meclis'in ıçindeki, dışındaki tüm partilerin iyi okuması gereki- yor... 3- Dün esnafin eylem günüydü. Ankara'nın esna- fın yoğun olduğu bölgelerinde kepenkler indi. Tan- doğan Alanı'ndakı mitingın devamı ve sonu "Perde arkasında ne var" sorusunu sorduracak olaylarla do- luydu. Bir grup, hedef olarak polisi seçmişti. Mitin- gin bitiminde başkentin değişik semtlerine dağılan gruplar, şeriatçı egilimlerin düşman olduğu kimi ku- rumlan taşladı. Bunlann başında da Türk Hava Ku- rumu geliyordu. THK, son Kurban Bayramı'nda da deri tartışmasıyla aşın dinci akımlann boy hedefiydi. Bu hareketler, elbette esnaf kuruluşlannın tümünü bağlamıyor. Ancak eylemlerin ucunun açık, örgütsüz ve deneyimsız olduğunu görüyoruz. Tandoğan Alanı'nda toplanan esnafın kendi yöne- ticilenni de yuhalaması, grubu sakinleştirmek için FP'li Keçiören Belediye Başkanı Turgut Aranok'un kürsüye çıkması ayn bir göstergeydi. 4- Kızılay'ı Tandoğan'a, Cebeci'ye, Ulus'a bağla- yan caddeler üzerindeki pasaj çarşılann hemen tü- mü kapalıydı. Meclis'in yolunu tutamayan pek çok kişi, bizim yolumuzu kesti. Yurttaşlann hükümete, Meclis'e, siyasi partilere ilişkin tepkiterini burada ak- tarmam olanaksız. Buna salt tepki demek de zor. içinde çokça öfke, biraz kandırılmışlık duygusu, biraz enayi yerine ko- nulmuş olma, biraz nefretin olduğu kabank bir duy- gu yumağı... Arkadaki raylar öne! 5- Meclis'in gündeminde ise Başbakan Bülent Ecevit'in TOBB'nin "istifa" çağnsına ne yanrt vere- ceğı sorusu var. Ecevit'ten bilinen yanıt geldi: "Bize git diyenler, yenne ne istedıklerini de söyte- meli." Aslında bu tümce, siyasi yaşamımızda ender gö- rülen bir durumun da tarifi. Türkiye'de toplumsal ta- raflar bir hükümete "git" deyince, yerine ne istedik- lerini de söylerdi. Bir başka deyimle, iktidar inişe ge- çiyorsa, mutlaka çıkışa geçmiş bir hareket de olur- du. Klasik, birleşik kaplar yasası... Ama şimdi karma- şık kaplar yasasını yaşıyoruz. Siyasette boşluk olmaz, mutlaka biri doldurur il- kesi geçerliyse, olup bitenleri nasıl yorumlayacağız? Bu sorunun yanrtı ayn bir yazı konusu. 6- Hükümette "kelle vermeyiz" edebiyatının da tartışma konusu olduğu anlaşılıyor. Eskiden, hükü- mette değişiklik istemıne karşı koalisyondan anında tepki gelirdi. Şimdi, "Konuşabiliriz, ortaklanmızla ka- rar veririz" sesleri yükseliyor. Ancak geiinen noktada bakan değişikliği, batak- lıkta yürürken şemsiye açmaya benzer! 7- Bugün yann program açıklanacak. Defalarca er- telenen açıklamanın bu kez yapılmasını dileyelim. Elimizde hiç değilse gidişi tartışacağımız bir veri olur. Yanılmayı diliyoruz ama, ucundan kıyısından sızan program taslağının bizde çağnştırdığı şu: Arkadaki raylan öne döşeyip, yeni yol yapıyoruz, demek! ankcum@ttnet.nettr Dk adım askerden • Baştarafi 1. Sayfada "Bu nedenle, TSK projeterinin kamuoyuna yan- smhnasuıda 5-10 yılda tedariki öngörüien sistemle- rin bir anda ahnacakmış gibi bir düşünce yaptsmda bulunulmasının. amaçh değil ise bilgi eksfldiğinden kaynaklandığı ifade edilebilir." Açıklamada şu gö- rüşlereyervenldı: "TSK,yukandaaçıklanantemd mülahazalar ışığı altmda, bilimsel sistem anaüzleri sonucu stratejik hedefplanında yer alan 32 projenin kısa, orta ve uzun vadeli olarak ertelenmesine, eko- nomik dunımdaki genşmelere parakl ve yıllara sa- ri olarak gekcekte yeniden değerlendirflmesine ka- rar vermiş bulunmaktadır. Ertelenen projelerin yak- laşik parasal değeri 19 mihar 500 müyon ABD Do- lan'nı bulnıaktadır. Güçİü ve caydıncı bir süahh kuvvete sahip olmayan milletierin yaşam hakkmm ohnadığıgibi ekonomik açıdanzayıf ülkelerin güç- lü silahh kuvvetkre sahip olamayacağı gerçeğmi bi- len TSK, bir yandan çağuı gerektirdiği modern sis- temlere sahip ohna ve küçülerek güçlenme gayret- lerine devam ederken diğer yandan bağnndan çık- üğı\ik*Tü>krnUktiningüvenliğİnivebağ^msızlığuu riske armadan yapabileceği azami tasarrufun ve fedakârhğın arayışı içinde olmaya devam edecektnf Futbol faciası: 48 ölü • Baştarafi 1. Sayfada Ellis Park Stadı'nda kargaşa sonrası olaylann büyüdüğü, 48 taraftann yaşanan panik sonrası ezilerek hayatını kaybettiği öğrenildi. Ölü sayısı- nın artabileceğı de gelen haberler arasında. Yetki- liler olay sonrası yaptıklan ilk açıklamada, faci- anm başlıca nedeni olarak stadın kapasitesinin çok üzerinde bilet satıldığuıı, bunun da faciaya yol açtığım söylediler. Olayın, dışanda kalıp stada girmek isteyenlerin kapılan zorlamalan sonucu büyüdüğü vurgulan- dı. Çok sayıda kadın ve çocuğun da yaşammı yi- tirdiği açıİdandı. Şampiyonluğu etkileyen maç 1- 1 iken tatil edildi.