Catalog

SAYFA CUMHURİYET 19 MART 2001 PAZARTESİ 8 HABERLER Istanbul Edime Kocaelı Çanakkale Izmir Manisa Aydın Denizli Y Y Y PB PB PB PB PB 20 22 24 20 23 22 23 23 Zonguldak PB 18 Antalya Sınop Samsun Trabzon Gıresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Y PB PB PB B B B B 1ö 18 15 15 20 20 20 17 Adana Mersin Dıyarbakır Şanlıurfa Mardın Siirt Hakkâri Van A A B B B B B B 24 23 20 22 18 19 14 14 A 24 Kars B 13 Yurdun Kuzey ve Batı kesımlen parçalı, yer yer çok bulutlu Marma- ra'nın kuzeyı ıle Kasta- monu ve Sfnop çevrele- n sağanak yağışlı, otekı yerter az ulutlu ve açik geçecek Hava sıcakliğı yurdun kuzeyınde bıraz azalanken dığer yerier- de bıraz artacak Ruz- gâr, Guney ve Batı yon- lerden hafif ara sıra orta kuvvette esecek Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn PB PB PB PB K Y Y Y -3 -3 0 6 5 10 12 10 Beriin Budapeşte Y 17 Aşkabat B 17 Madrid PB 15 Astana K Vıyana Belgrad Y 17 Taşkent Y 19 PB 19 Bakû B 18 Sofya Roma PB 21 Bişkek K B 17 Tiflis B 18 Atina PB 19 Kahire B 26 Münih Y 10 Zürih Y 9 Şam B 23 Parçalı bulutlu Bulutlu \ Çok bulutlu ı Yağmurlu oj^JA» Karlı kGökgürültülû Akdeniz'in koylanböylesantral görüntüleriüekirienecek. Göcek koylarına fiıeloil santralı I Baştarafı 1. Sayfada Dalaman Belediye Başkanı Şevket Durmuş ise kurulacak santrala ilişkin şu bilgileri verdi: "Dalaman'da santral kurulması, ilk bakışta yanbş görülebuir ama bu bir tcrnıik santral değil. Fueloil ile çalışacak. Ay- nca her tûrlü çevre önle- mi de ahnacak. SantraL, Kapıkargın köyü yakı- nında Kayacık mevkün- de bulunan belediyemize ait antmatesislerinin ya- mnda kurulacak. Orada 21 dönümlük arazimiz var. Araziyi dönümü 3 müyarliradan ihaleyeçı- kacağız. Nisan ayının ilk haftasuıda yapılacak ihaleyi AKS A kazaıursa hemen inşaata başlaya- cak." AKSA'nın kuracağı fueloil santralına yer se- çimi nedeniyle Sanger- me'deki turistik tesis sa- hipleri, Göcek'teki yat turizmcileri ve çevreci- leri tepki gösteriyorlar. Geçen yıl Türkiye'nin elde ettiği 8 milyar dolar turizm gelirinin 2 milyar dolannı karşılayan Muğla'nın Göcek koyu- na yapılmak istenen fu- eloil santrahnın kabul edilemez olduğu kayde- dıliyor. Ülke turizm gelirleri- nin dörtte birini karşıla- yan Muğla'ya, geçen yıl 1 milyon 524 bin yaban- cı turist geldi. 1999 yılı- na göre yüzde 29 artış yaşanan turist sayısında birinci sırayı 606 544 ki- şiyle lngilizler aldı. tkinci sırada Alman- lar. iiçüncü sırada Hol- landahlar yer alıyor. Bu turistlerin 1 milyon 238 bini. Bodrum ve Dala- man Havaalanlan'na geldi. Deniz yoluyla ge- len turist sayısının ise 285 bin 849'a ulaştığı belirtiliyor. KambaPın ailesi tazminat isteyecek Haber Merkezi - Is- tanbul-Moskova seferi sırasında kaçınlarak Medine Havaalanı'na indirilen Rus yolcu uça- ğına Suudi Arabistan özel kuvvetlerince dü- zenlenen operasyonda hayatını kaybeden Türk yolcu Gürsel Kam- bal'ın ailesi tazminat davası açmaya hazırla- nıyor. Kambal'ın amca- sı Mehrnet Kambal, "Türkiye''de böyle bir operasyon yapılsaydı böyle sonuçlanmazdı. Dava açacağtz" dedi. Gürsel Kambal'ın ce- nazesi dün Adli Tıp Ku- rumu'nda yapılan otop- sinin ardından ailesine teslim edildi. Gazetecilerin sorula- nnı yanıtlayan Mehmet Kambal, Suudi güven- lik güçlerince uçağa ya- pılan operasyonu eleş- tirdi. Kambal sözlerini şöyle sürdürdü: "Tûrkiye'de böyle bir operasyon yapılsaydı böyle sonuçlanmazdı. Dava açacagız. Suudi Arabistan ve Rusya, ge- rekirse de Türkiye aley- hine tazminat davası açacağız. Suudiler içeri girip uçağı kurşun yağ- muruna tutmuş." Kambal'la birlikte yolculuk eden 15 hem- şerisi dün köylerine döndü. Işçiler uçağa dü- zenlenen operasyon sı- rasında çok kötü anlar geçirdiklerini kaydede- rek "Suudi komandolar başunıza silah dayamış- laridı. Arkadaşunız vu- rulduğu halde yardımı- na bile gidemedik" de- diler. Rus yolcular, maddi ve manevi zarara uğra- dıklannı ve bazı eşyala- nnın kaybolduğunu bil- dirterek taleplerini içe- ren bir ortak metni im- zalamaya başladı. Çanakkale ZaferTnın 86. yddönümü Haber Merkezi - Ça- nakkale Deniz Zaferi' nin 86. yıldönümü, yurtta çe- şitli etkinliklerle kutlan- dı. Çanakkale Zaferi'nin 86. yıldönümü nedeniyle bir mesaj yayımlayan Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Çanakkale Deniz Zaferi'nin dünya tarihinin dönüm noktala- nndan biri olduğunu kay- detti. Başbakan Bülent Ece- vit, Çanakkale Valisi Sü- leymanKamçTya bir me- saj gönderdı. Ecevit me- sajında, Çanakkale Sava- şı'nın, Türk'ün kendi toprağında verdiği ilk sa- vaş olduğunu kaydederek "O nedenledir ki bu sa- vaşla 'padişah mülkü' kavramınınyerini'vatan' kavraını almışür" dedi. Genelkurmay Başkanı Orgeneral HüseyinKıvn- koğlu,''TürkSiİahhKuv- veüeri, Türkiye Cumhu- riyeti DevtetTnin hizme- tinde olmanın gururuyla bugün de geçmişteki şan- lızaferleri geleeeğetaşrya- cak güç ve kararühkta- dır" dedi. Emekçiııiıı dramıH Baştarafı 1. Sayfada araştırmada, memurlann yan- sının yoksulluk sınınrun altın- da maaş aldığı belirtiliyor. En düşük memur maaşının (hizmetli sınıfında çalışanlar) 163 milyon lira, en yüksek me- mur maaşının (üst düzey bürok- rat ve genel müdürler) ise 4.5 milyar lira olduğu belirtilen araştırmada, en düşük maaş ile en yüksek maaş arasında yakla- şık 25 kat fark bulunduğu vur- gulanıyor. Kamu kurum ve kuruluşlann- da, emsal memurlar arasında 37 farklı maaş uygulamasının bu- lunduğu belirtilen araştırmada, devlet bankalannda birbirinden farklı, Başbakanlık'a bağlı ku- rumlarda birbirinden farklı, Ça- lışma ve Sosyal Güvenlik Ba- kanlığı'na bağlı kurumlarda ça- lışanlann birbirûıden farklı ma- aş aldığı bildiriliyor. Öğretmen maaşlannın ortala- ma 263 milyon, sağlık çalışan- lannın maaşlannın ortalama 266 milyon, emniyet çalışanla- nnın maaşlannın ortalama 265 milyon lira olduğu vurgulanan araştırmada, devlet memurlan- nın temel sorunlannın başında, maaşlar arasındaki adaletsiz da- ğılımm geldiği belirtiliyor. "Kamuda tam anlamı ile maaş anarşisi yaşanmaktadır. Bu anarşi yuzünden kamu çabşan- lan mutsuz ve yorgundur" gö- rüşüne yer verilen Türk Büro- Sen araştırmasında, ülkeyi yö- netenlerin anayasaya uygun dü- zenlemeler yaparak kamu çalı- şanlan arasındaki ücret adalet- sizliğini gidermesi istendi. Mevcut ücret sisteminde ba- şanyı değerlendiren ve ödüllen- diren bir düzenlemenin bulun- madığı vurgulanan araştırma- da, bunun sağlanabilmesi için personel rejiminde ILO norm- lanna uygun bir düzenlemeye gıdilmesi gerektiği kaydedildi. İşçüerin toplusözleşmesi Aynca, kamu kesiminde çalı- şan yaklaşık 534 bin işçiyi ilgi- lendiren toplu iş sözleşmesi gö- rüşmeleri de son ekonomik kriz sonrasında "açmaza" girdi. Çoğunluğu PETKİM, TÜP- RAŞ, TPAO, BOTAŞ, İGSAŞ, TEKEL, SEKA, Ziraat Banka- sı, THY, TGDD, Türk Telekom ve TEDAŞ gibi kamu kuruluş- lannda çalışan işçilerin temsil- cileri, gerek enflasyon gerekse satın alma gücünden kaynakla- nan kayıplann yüzde 60 sevi- yesine ulaştığına dikkat çeke- rek yüzde 60 zamdan aşağı bir toplu iş sözleşmesine imza at- mak istemiyorlar. Işçi sendikalan, acil önlemler paketinin sorunlan daha da de- rinleştireceğini belirterek "Biz- den fedakâruk isteniyor. Kriz bahane edilerekbinkrce işçi so- kağa bırakıkh. Hem binkrce ki- şrvi işinden ethem de yağmur gi- bi zamlarla halkı ez ve sonra da fedakârhk yap deniliyor. Vere- cek bir şeyimiz kalmadT görü- şünde birleşiyorlar. Emeklinin adı bile yok Krizden en büyük darbeyi yi- yen kesimlerden biri de emek- liler. Mart ayı itibanyla işçi emeklileri en düşük 127 mil- yon, en yüksek ise 142 milyon lira emekli maaşı ile geçinme- ye çahşıyor. Bağ-Kur emeklile- ri ise 1. basamak 73 milyon li- ra, 6. basamak 96 milyon lira, 12. basamak 125 milyon lira ve tavan olan 24. basamak 318 miryon lira aylık ile geçim sa- vaşımı veriyor. Yurttaş kendi derdindeANKARA (AA) - Türk hal- kmm yüzde 66.7'lik bölümü, sade bir yaşamın, insanı yok- sul ve mutsuz kıldığını ifade ederken ailelerin yüzde 72.8'i gelirlerini az bulduklanm söy- lüyor. Sanayi ve Ticaret Bakanlı- ğı'nın tüketicinin korunması- na dönük bilimsel çalışma da- lmda bu yıl tüketici ödülüne layık gördüğü Ankara Üniver- sitesi Ziraat Fakültesi öğretim üyelerinden Dr. Yasemin Mert Babekoğlu'nun "Tüke- tkflerin Demografık Özellik- leri ve Bireysel Tütumlannın Sorumlu Tüketim Davraıuş- Un Üzerindeki Etkia" konu- lu araştırması, ilginç sonuçlar ortaya koydu. Ankara'da gerçekleştirilen araştrrmaya göre, ailelerin yüzde 72.8'lik bölümü geliri- ni yeterli bulmuyor. Araştırmaya katılanlar, ge- nel olarak modayla çok ilgi- lenmediklerini, giyim ve ak- sesuvara mümkün olduğunca az para harcamaya çalıştıklan- nı belirtirken eğlence yerleri- ne gidemediklerini de beyan ettiler. Babekoğlu'nun araştırma- sında ömekleme yoluyla seçi- len aile bireylerine yöneltilen görüş ile bu konuda tespit edi- len eğilimler şöyle: • Sade bir yaşamın sefil (yoksul, mutsuz) olduğunu düşünüyorum: Kesinlikle katı- lan yüzde 31.6, katılan 35.1, kararsız 5.8, katılmayan 12.2, kesinlikle katılmayan 15.3. Modaya ilgisizler • Giyim ve aksesuvara mümkün olduğunca az para harcamak bir kuraldır: Kesin- likle katılan yüzde 13.6, katı- lan 45.2, kararsız 5.5, katılma- yan 29.6, kesinlikle katılma- yan 6.1. • Cömertçe para harcamak- tansa tasarruf ermeyi tercih ederim: Kesinlikle katılanlar yüzde 21.1, katılanlar 48.1, ka- rarsız 9.6, katılmayanlar 17.7, kesinlikle katılmayanlar 3.5. • Genel olarak dışan çık- maktansa evde oturmayı ter- cih ederim: Kesinlikle katılan yüzde 8.1, katılan 35.7, karar- sız 10.7, katılmayan 34.5, ke- sinlikle katılmayan 11.0. • Seyahatler için daha çok para ayırmayı tercih ediyo- rum: Kesinlikle katılan yüzde 11.9, katılan 29.3, kararsız 4.3, katılmayan 41.2, kesinlikle ka- tılmayan 13.3. • Enerji verimliliği olan ev araçlannı satın almaya çalışı- nm: Her zaman yüzde 26.1, genellikle 29.3, bazen 11.3, çok seyrek 4.3, hiçbir zaman 29. • Ambalajlı ürünleri satın almam: Her zaman yüzde 23.2, genellikle 25.5, bazen 17.1, çok seyrek 5.8, hiçbir za- man 28.4. • Bir seçim yapma olanağı olduğunda her zaman çevreye en az zarar verecek ürünleri tercih ederim: Her zaman yüz- de 64.1, genellikle 23.2, bazen 8.4, çok seyrek 2, hiçbir za- man 2.3. • Kitap satın alma: Her za- man yüzde 17.4, genellikle 33.6, bazen 23.2, çok seyrek 13.9, hiçbir zaman 11.9. • Sinema izleme: Her za- man yüzde 4, genellikle 16.2, bazen 32.5, çok seyrek 29.3, hiçbir zaman 18. Eğlence • Eğlence yerlerine gitme: Her zaman yüzde 2.9, genel- likle 5.8, bazen 28.7, çok sey- rek 25.8, hiçbir zaman 36.8. • Aile olarak dışanda ye- mek yeme: Her zaman yüzde 7.5, genellikle 20.6, bazen 47.8, çok seyrek 17.1, hiçbir zaman 7. • Hazır yiyecek satın alma: Her zaman yüzde 2, genellik- le 5.5, bazen 26.7, çok seyrek 21.2, hiçbir zaman 44.6. UPbugün BakanlarKurulu 'nda ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu)-Türkiye'nin 'AByol naritası'nı oluşturacakUlusal Program (UP), bugün Bakan- lar Kurulu'nda ele alındıktan sonra AB Komisyonu'na su- nulacak. Başbakanhk'tan ya- pılan açıklamada, koalisyonu oluşturan üç partînin genel başkanlanmn, UP'yi gözden geçirdikleri ve görüş birliğine vardıklan belirtildi. AB'nin, üyelik müzakerele- rine geçilmesi için yapılması- m istediği reformlara yer ver- diği katılım ortaklığı belgesi (KOB) ışığında Türkiye'nin taahhütlerini sıraladığı Ulusal Program, 26 Şubat tarihinde- ki MGK toplantısuıda sağla- nan uzlaşının ardından bugün Bakanlar Kurulu gündemine geliyor. Tartışmah 'siyasal ölçütfcr' bölümünde MHP ve askerle- rin ağırhğının hissedildiği bel- ge, AB'nin 'Kûrtçe yayın ve eğttkn' ve 'küKürel haklar" ıs- temlerini karşılamıyor. MHP ve askerlerin çekinceleri ne- deniyle siyasal ölçütler 'muğ- lak' ifadelerle yer alıyor. Kamu bankalan sistemi saUtyor ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) -Bankacılık Düzen- leme ve Denetleme Kurulu lkinci Başkanı Bilteldn Öz- demir, Tasarruf Mevduatı Si- gorta Fonu'ndaki 12, kamu- daki 3 bankamn satışıyla il- gili takvimin bu hafta netle- şebileceğini söyledi. Özde- mir, kamu bankalanndaki si- yasi icraatın 'sistemi salladı- ğmı' vurguladı. Biltekin Özdemir, TRT'de yayımlanan Pazar Panorama programında, Kemal Der- viş'in devlet bakanhğma atanmasıyla bankacılık siste- minde hız kazanan çalışma- lara ilişkin bilgi verdi. Özde- mir, "Bankalan günbegün değerlendirmek zorunlulu- ğunu bissediyoruz"dedı. Biltekin Özdemir, fondaki 12 banka ile Ziraat Bankası, Halkbank ve Emlakbank'uı satışı konusunda Devlet Ba- kanı Kemal Derviş'in tali- matı çerçevesinde BDDK, Hazine ve Merkez Bankası uzmanlannm yürüttüğü ça- hşmanın "sona vaklaşöğmı" bildirdi. Derviş 6 acîl destek' turundaANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş, 'parasal kazayı aüatmak" ama- cıyla hazırlanan programa 'acil dtşdestek' sağlamak için bu haf- ta yeni bir tura çıkacak. ABD ve Almanya'ya yapacağı ziyaret- ten önce bazı G-7 ülkelerinin büyükelçileri ile bir araya gelen Derviş, "Hızladış desteğeihtiya- cmuzolduğunuçok açıkvetutar- h şekflde anlatmaya çauşacağa" dedi. IMF ile çerçeve anlaşma- sının bugün açıklanması bekle- niyor. Devlet Bakanı Derviş, dün Bilgi Üniversitesi öğretim üye- si Prof. Dr. Asaf Savaş Akat'la kahvaltıda bir araya geldikten sonra ekonomi doruğu toplan- dı. Derviş, dış ticaretten sorum- lu MHP'li Devlet Bakanı Tunca Toskay ve ANAP'lı Maliye Ba- kanı Sümer Oral ile çalışma ye- meğinde bir araya gelerek çerçe- ve anlaşması öncesinde 'koahV yonda uyum' mesajı verdi. Kemal Derviş, akşam saatle- rinde de Dünya Bankası Türki- ye Direktörü Ajay Cbibber'in düzenlediği yemekte Japonya ve Fransa dışındaki G-7 ülkeleri- nin (ABD, Almanya, Ingiltere, Italya ve Kanada) büyükelçile- riyle bir araya geldi. Yemekte, Fransa'nın maslahatgüzar düze- yinde temsil edildiği öğrenildi. Yaklaşık 1.5 saat süren yemeğe, IMF Avrupa Bölümü Direktörü Michael Deppler ve Türkiye Masası Şefi Carlo Cottarefli de katıldı. Yemekte, Derviş'in büyükel- çilere ekonomideki acil önlem- ler ve bankacılık sektörüyle ilgi- li bilgi vererek ekonomik prog- rama destek istediği öğrenildi. Büyükelçilerin genel olarak din- lemekle yetindikleri yemekte, Derviş'in ekonomik programın arkasında siyasi desteğin bulun- duğunu vurguladığı kaydedildi. Derviş'in büyükelçilere, "2-3 hafta sürecekuluslararası görfiş- meler başlıyor" dediği öğrenil- di. Yemeğin ardından Derviş, A- jay Chibber ile birlikte geç saat- lere kadar Hazine Müsteşarlı- ğı'nda çalışmalannı sürdürdü. 28 Mart'ta IMF kra Kurulu toplantısı öncesinde ABD'ye gi- decek olan Kemal Derviş'in, da- ha önce Almanya'ya geçeceği öğrenildi. Derviş'in perşembe ya da cuma günü yurtdışına çı- kabileceği belirtildi. Devlet Bakanı Derviş, dün ba- kanlar toplantısında ileriye dö- nük ek çalışmalann nasıl yapı- lacağını tartıştıklannı söyledi. Derviş. gelişmiş ülkelere dönük girişünleri konusunda, "Türki- ye'nin bu parasal kazayı atiat- mak için makul ölçüler içinde ve hızla dış desteğe ihtrvacı olduğu- nu çok açık şekilde ve rutarh şe- kilde kendilerine anlatmaya ça- hşacağtz" değerlendirmesini yaptı. Çerçeve anlaşmasına dayanı- larak IMF'nin vereceği acil kay- nak konusunda rakam vereme- yeceğini vurgulayan Derviş, bu- gün Bakanlar Kurulu toplantı- sından önce Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti ile yeniden bir araya geleceğini vurguladı. Derviş, "İlkaşamada bir çerçeve anlaşması üzerinde çalışryoruz, yani programın çer- çevesiniohışturmayaçahşryoruz. Fakat programın kendisi oluş- madan, bütün aynntüann orta- ya çıkması için tophunun çeşini kesimleriyiedahaayrmuhgörüş- memizgerekiyor. Tophımun des- teğini almanuz gerekiyor. Onun için son programın ortaya çık- ması için biraz daha zamana ih- tiyacımız var" dedi. Bu sabah açıklanması bekle- nen çerçeve anlaşması, Türki- ye'ye söz verilen 11.4 milyar dolarlık ek rezerv kolaylığı (S- FR) kredisinin kalan 7 milyar dolarlık bölümü için önem taşı- yor. G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada ye'nin kısa sürede içinden çıkmak duaımunda ol- duğu ekonomik krizle, uzun vadede hedeflediği AB'ye tam üyelik çalışmastnın aynı tarihte güncel- leşmesi ilginç bir çakışma... Hatta üzerine komp- le bir komplo teorisi yazmak bile olası! Programlı bir yazı olsun, önce birinci programı ele alalım. Son anda bir değişiklik olmazsa, bugün- kü Bakanlar Kurulu'nda AB Ulusal Programı onay- lanacak, akşam da AB organlanna iletilecek. Programla ilgili daha önce Devlet Planlama Teş- kilatı PPT) kapsamlı bir çalışma yaptı. Taslak ola- rak kabul edilen çalışmadaki rakamlar güncelleş- tirildi, ekler yapıldı. AB Genel Sekreterliği de son şeklini verdi. Bin sayfayı aşan programın toplum- sal yaşamı düzenleyen bölümleri başta olmak üze- re tümü için şu degeriendirmeyi yapabiliriz: Uygartık projesi... Zira yapılan çalışmada, trafiğin düzenlenmesin- den tarlada bostanın duruşuna kadar hemen her türiü standarda yer verilmiş. Bununla biz AB'ye teslim olmuyoruz, bugünkü dünyada toplum dü- zeni bakımından son amaca en uygun düzeni kur- muş olan ülkelehn standartlanna uyma hazırlığı yapıyoruz. Bir başka deyişle, AB'ye tam üye olmasak bile, kendi insanımızın daha iyi yaşaması için düşünü- len çalışmalar bütünü... Program ilk gündeme gel- diğinde, işe kokoreçten başlayıp yasak olup olma- dığını tartışmamız, lafı neresinden anladığımızm göstergesiydi. Programın siyasal bölümleri ise asıl güncel tar- tişma konusunu oluşturuyor. AB, "Senin tmfikte ne kadar adamın ölürse ölsün beni doğnıdan ilgilen- dirmiyor, ama etnik sonınlar yuzünden bir kişinin bumu kanarsa, bir kişi hakkımı kullanamıyorum derse tependeyim" diyor. Konunun bu yanını neresinden tutarsanız o yö- ne doğru genişler. Bu yüzden Türkiye'nin kültürel haklar konusunda "ortadan" sözler vereceği, gi- dişi de günün koşullanna bırakacağı anlaşılıyor. Bu noktada Türkiye, bir ikilemle karşı karşıya: "Arkadaş, benim koşullanm farklı, demokratik açılımlar yapamam" deyip kendisini çekerse so- zünü ettiğimiz uygarlık projesi yanm olur, "EyyAB, sen ne istersen o olsun" derse iç banşı Balkan- lar'a döneıi Bu ikisini dengeleyecek sağlam bir yol bulma- mız gerekiyor. Gökdelen çukuruna baraj Ekonomiyle ilgili program çalışmalan dün de sür- dü. Maliye Bakanı Sümer Oral, ekonomiden so- rumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş ve dış ticaret- ten sorumlu Devlet Bakanı Tunca Toskay'a öğle yemeği verdi. Oral, sofrayı gazetecilereverdiği ha- ber anlayışıyla kurdurduysa bakanlar aç kaldı de- mektir. Derviş'in yemek sonrası açıklamalan, esas prog- ramın kamuoyuna duyurulmasının zaman alaca- ğını bir kez daha gösterdi. Başlangıçta bir hafta gibi kısa bir sürede tamam- lanması düşünülen Ulusal Program'ın önüne "acil önlemler paketi" kondu. Dendi ki; "önce bu pa- keti açıklayalım, sonra asıl plan açıklanır". Derviş, dün asıl program öncesi bir çerçeve plan üzerinde çalıştıklannı söyledi. önce çerçeve çizi- lecek, sonra bunun içine program oturtulacak. ön- ceki programlar ya huysuzluk edip çerçevenin dı- şına çıkmıştı ya da tembellik edip çerçevenin için- de kaybolmuştu... Bakalım bu kez nasıl olacak! Bize öyle geliyor ki 14 ay patinaj yapan progra- mın çok benzeri tablolaştınlacak, etrafına da yeni bir çerçeve geçirilecek. Derviş'in "Ulusal" Program için destek aradığı IMF yetkilileri de Ankara'da. IMF Avrupa Bölüm Başkanı Michael Deppler'in yanı sıra gülüşleri azalmış Cottarelli de yurda döndü. Bu hafta her iki planla ilgili olumlu-olumsuz ge- lişmeleri izleyeceğiz, irdeleyeceğiz. Olumsuzlukla- n kazıdığımızda ise altından genel bir sorun çıkı- yor Plansızlık... Bugüne kadarki gidişimız, gökdelen yapmak için temel kazıp çıkan toprakla sera kurmaya, temel çu- kurunu da sulama barajı yapıp sonra da su arama- ya çıkmaya benziyor... ankcumöttnetnettr Emekçiler meydanda lZMtT/SIVAS(Qını- huriyet) - Ekonomik krizi gidermek amacıy- la yapılan zamlann ve vergilerin yine dar ge- lirli halka yüklenmesi nedeniyle dün Kocaeli ve Sıvas'ta memurlar ve işçiler meydanlarday dı. Kocaeli'de tüm sendi- kalann ve birçok siyasi parti temsilcisinin katı- lımıyla yapılan "IMF politikalanna hayır" mitinginde FP Kocaeli Milletvekili Mehmet Batuk ve IMF Türkiye Masası Şefı Carlo Cot- tarelli'nin taklidini ya- pan Türk Harb-tş Göl- cük Şubesi Genel Sek- reteri AhmetHatunoğhı yuhalandı. Kocaeli Valiliği'nin izin vermediği, ancak Sakarya 2. ldare Mah- kemesi tarafindan yü- rütmeyi durdurma kara- n verilen "IMF politi- kalanna, tasarruflann gaspuıa, ülkeninyağma- lanmasma hayn*" yürü- yüş ve mitingi dün tz- mit'te gerçekleştirildi. Halk Belediye'ye yürümek isted • ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Keçiören'de, 7 yaşındaki bir kız çocuğunun ölü bulunması üzerine, belediyeye yürümek isteyen yurttaşlar, polis tarafindan dağıtıldı. Keçiören'deki Söğütlü Parkı'nda dün gece, tecavüz edildikten sonra boğularak öldürüldüğü belirlenen 7 yaşındaki S. K'nin cesedi bulundu. Park bekçisinin, hacca gittiği öğrenilirken, adı açıklanmayan ve af yasası kapsammda cezaevinden çıkan bir kişinin, geçici olarak bu göreve getirildiği, bu kişinin kayıp olduğunu açıklandı.