23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
IART 2001 PAZARTESİ CUMHURlYET EKONOMİ / SAYFA ekonomiaı cumhuriyetcom.tr 13 riz döneminde personel indirimi, yatırımı durdurma ve zam, tek çözüm değil KOBFlerew az hasar' önerileriEkonomiServisi- Genelükle .ıhdam azaltma, yatınmları ırdunna ya da zam yoluyla ,ılmaya çalışılan kriz dönem- nnin en azhasarla atlatılabil- ıesi için izletıebilecek çeşitli tratejiler olduğu belirtiliyor. .on krizde de göriildüğü gibi ızellikle küçük ve orta büyük- ükteki işletmeler, anlık önlem- erle sıkintıh günleri atlatmaya ;alıştı. Ancak yatınm danış- manlan, "bmükbaiıktarafin- dan yutulmamak için" KO- Bl'lerin, yeni pazarlar ve mar- ka imajını güçlendirme çahş- malan gibi önlemler alabilece- ğini ifade ediyorlar. Ekonomist dergisinde yayımlanan bir ça- lışmaya göre daıuşmanlarm di- ğer önerileri de şöyle: • Likit kalın. • Borçlanmamaya çahşm. • Üretilen ürün ve hizmet- lerde farkhlıklar yaratın. • Yenilikçi olun. • Personel indirimini sonça- re olarak düşünün. Mevcut ka- lifiye personel yapısmı olabil- diğınce koruyun. • îhracat şansrnı zorlayın. • Rekabetçi fiyatlarla yûk- sek miktarlıüretim hedefleyin. • Hizmeteyöneükyatınrnlar yapın. Ziramuhtemelbir pazar daralması dunımunda firraa- nın rekabet şansv olmalı. • Plansız büyiime yerine operasyonel verimliliğin arttı- nlması için çalışın. • Şirket içi karar mekaniz- masınıhızlandrnn. Ancak yan- hşkararlar almamakiçin geliş- meleri her yönüyle ele alın, tüm olasılıklan gözden geçirin. • KOBt'ler, mümkün oldu- ğuncabüyük ve köklü kuruluş- larla işbirliğine gitmeli. • Şirket çalışarüanm her za- mankindendahafazla enforme edin. Bu, motivasyonu arttınr. • Çahşanları, krize ilişkin verilen kararlara dabil edin. • Şirkette bir seferberlik ha- vası yaratın. Şirket içinde ol- duğu kadar dışındaki iletişim konusunda her zamankinden dahahassas olun. Şirket ımajı- nın asılsız söylentiler ile zede- lenmesine izin vermeyin. DÜNYA EKONOMİSİNE BAKIŞ / ERGİN YILDIZOGLU LONDRA ergin.yildizoglu@btintemet.com Hayır, ülkemizin ekonomi yönetiminin, ABD ekonomi yönetimiyle dış işlerinin uzantısı haline gelmeye başlamasmdan değil, geçen hafta küresel mali piyasalar- dayaşanan büyük birsarsıntıdan söz edi- yorum. Bu sarsıntmın arkasında da dalga dalga yayılmakta olan, tarihin en eşgü- dümlü küresel resesyonu var. Hafta so- nundaOPEC ülkelerinin üretımlerini 1 mil- yon varil azaltacaklannı açıklamalan da gelişmelerin üzerine adetatüy dikti. Pslkolojlk tabanlar dellndl Kotu Haberler Haftası Geçen haftadünyanın en büyük iki eko- nomisinde borsa endeksleri, psikolojik olarak büyük önem atfedilen taban sevi- yeterini deldiler. ABD'de Dow Jones Sa- nayi Endeksi beş aydırilkkez 10.000'inal- tma tndi. Beş ay önce ekonomi rekor bir hızia büyüyordu, halen rekor bir hızla ya- vaşlıyor. Sert rüzgârlann soğuğun etkişini arttırması gıbı, bu hızlı duraklama da şim- diden resesyon etkısi yapmaya başladı. ABD ekonomisındeki hızlı büyümeyi, kü- reselteşme ile dünyanın geri kalanından yapılan transferierle değil de ABD'nin ya- ratıcıgücüyle açıklamak için "yeriı Ekono- mi" kavramı ortâyaatıtmıştı. "YeniEkono- mi'deçalışanşirketlerin hisse senetlerinın hareketini gösteren, teknoloji hısseleri en- deksı Nasdaq da geçen yıl başında rekor biryüksetışte 5Q00'eulaşmıştı. Geçen haf- ta Nasdaq, tanhınde ilk kez 2Q00'in altına indi. Butepe noktasınagöre endeks, yüz- de 60 değer kaybetmış olduğunu göste- riyordu. Salı günü Tokyo Borsa Endeksi Nikkei 255 de 16yıldır ilkkez 12.000'in al- tma indi. Cuma günü Japonya'nın iki yıl- dır birresesyon yaşamakta olduğu, ilkkez hükümet sözcüsünün ağzından resmen açıklandı. 1999'dayüzdeO.3gerileyentü- ketici tryat endeksi, 2000 yılında da yüz- de 0.4 geritemtşti (Wall Street Jouma» 16/03). Avrupa da yavaşlıyor Birlikte dünya GSMH'sinin yüzde 30'unu, sanayileşmiş ülkelerin toplam sa- nayi çıktısıntn yüzde 50'sını üreten bu iki ülkenin yanı sıra, geçen hafta gelişmeler, Avrupa'nın da durgunluğun etkiterinden kendini kurtaramayacağını gösterdi; Fi- nancıal Tımes'ın Avrupa piyasalannı izte- yen Eurotop-300 Endeksi de bir haftada Geçen hafta iki büyük borsanın endeksleri taban seviyelerini deldiler. toplam yüzde 5.4 deger kaybetmişti R- nancialTımesyorumunda (16/03), Avru- pa'ya ilişkin korkulann abartılı olduğunu savunurken, International HeraldTribu- ne "Avrupa'nın ABD'dekı yavaşlamaya karşı bağışıklı olmadığını gösteren kanıt- lann" arttığını, kıtanın en güçlü ekonomi- si Almanya'da durumun iyi olmadığını ya- zıyordu. Onde gelen birAlman sanayi gru- buna göre "Beklentiler giderek kötüleşı- yor, ekonomik büyüme yavaşlıyor, eko- nomi zor sulara giriyordu". IHT yazanna göre yavaşlama, otomotiv, telekomüni- kasyon ve medya sektörierinde dahaş'ım- diden hissediliyordu. IMF de zaten daha önceyüzde 3.3 olarak öngördüğü 2001 yı- lı büyüme hızmı şimdi yüzde 2.8'e çek- mişti (17/03). . . . . . Asya'da tcara buhıtter *>yr>»ij« "Asya krizi ülkeleri" bölgesinin, dünya ekonomisinın merkezlerindeki bu yavaş- lamadan etkileneceğme ve ekonomik to- parlanma sürecinin aksayacağına daha önce değinmiştik. Önceki pazar Financi- al Tımes, bu ekonomilerin 2000 yılı büyü- me hızlannın yüzde 25'ini ABD'ye yaptık- lan ihracatın oluşturmuş olduğuna dıkka- ti çektikten sonra, ABD'dekı yavaşlama- nın bu bölgeyi beklenenden daha büyük bir hızla etkilemeye başladığını vurguladı. Tayland'ın ihracatı ocaktayıllık yüzde 3.9 gerilemiş, Çin'in ihracat büyüme oranı ge- çen yıl yıllık yüzde 20-30'dan şimdilerde yüzde 1 'e inmiştı. Uluslararası yatınm şir- keti Goidman Sach'a göre 2000'in son dört aylık döneminde Asya krizi ülkelerin- de son 15yılın en hızlı ihracat yavaşlama- sı yaşanmıştı (11/03). Asya krizi üikeleri- nin ihracatındaki bu hızlı daralmanın arka- sında, bu ülkelerin ihracatlannın geçen iki yılda ABD teknoloji yatınmlanna aştn ba- ğımlı hale gelmış olması yatıyordu. 2001 yılında Filipınler, Endonezya, Malezya ve Tayland gibi ülkelerin büyüme hızlannın, bu ekonomiler için durgunluk sayılabile- cek yüzde 3'ün altına ınmesi bekleniyor. Asya krizinden sonra, IMF'nin dayattığı polıtikalann da etkisiyle, bölgede birçok ülkenin toplumsal dokusu ağır hasar gor- müş, siyasi istikran bozulmuştu. Haten bölgede yeni bir mali kriz bektentisi yok ama, The Guardian muhabirinin Cakar- ta'dan gönderdiği bir yoruma göre bölge ülkelerinde, halen bir seri siyasi kriz geli- şiyor. Endonezya'da devlet başkanı par- lamentoyla çatışıyor ve ülke yavaş yavaş dağılıyor, Tayland'da yeni seçıten başba- kan göreve başlar başlamaz yolsuzlukla suçlandı. Filipinler'de azledılmesıne rag- men büyük toplumsal destegi olan Baş- kan Estrada, yeni seçimtere kansını sok- maya hazırtanarak siyasi istikrarsızlık ya- ratmayadevamediyor. Malezyason30yı- lın en kanlı etnik çatışmalannı bastırmak içinserttedbirler alıyor. ^Aani^akaynaklı bir yatınm analisti, Rafaelito Santos'a göre de bölge, hızla gelişen ekonomik yavaş- lamanın etkisiyle btr işs'ızlik patlaması ya- şamaya hazırtanıyor. Santos, "Ekonomik daralmadan emek sektörü büyük zarar görecek. Durumun ne kadar kötiiteşece- ğini öngötmek çokzor" d'ryor (17/03). Londra'daki Centre for Economic Po- licy'den James Morgan, "Siz bir reses- yonadoğru giderken birbaşkastnın büyû- mekte olması iyidir, sizi de peşınden sü- rükler* diyor ve ekliyor, "Bu sefer sıra dışı birdurum var. Dünyanınen bûyüküç eko- nomikaktörü aynı andayavaşlıyor"(Was- hington Post 17/03). Benzer bir sapta- mayı Morgan Stanley'ın başekonomisti Stephan Roach'ın da yaptığını aktarmış- tık(Cumhuriyet 5/03). Dünyaekonomisi- nin tarihi üzerinde çalışrnış olanlar hatırla- yacaklardır, eşzamanlılık, beraberinde uzun süreli ve sertresesyonlargetirir. Ger- çi bugün, aynı siyasi etkenler gündemde yokama, bu eşzamanlı resesyonlardan bt- ri 1930'larda o zamanki küreselleşme sü- recinin çökmesine neden olmuştu. Diğer taraftan, yann FED'in ABD fatzte- rini üçüncü kez düşürmesı bekleniyor. Ta- rih FED'inher üç kezfaizındirimindenson- ra, borsalann yaklaşık bir yıl süreyle yük- seldiğinı göstenyor (New York Tımes 17/03). Ancak burada göz önüne almma- sı gereken en az iki etken var. Birinci yan yıl şirket bilançolannın açıklanmasına iki ay kaldı ve projeksiyonlar kânarda önemli düşüşler öngörüyor. Ikinctsi, George Fri- edrnan'in ışaret ettığı gibi FED faizleri rt- dinrken bunun, Yen'ı güçlendırerek, dola- yısıyla ihracat geliıierini azattarak Japon banka sistemi üzerinde yapabileceği olumsuz etkileri göz önüne almak duru- munda: ABD ekonomisinde başlayan re- sesyonu kısakeseyim derken, FED, Japon banka sisteminı çokerterek çok daha bü- yük birzararayol açabılir (Stradtor 16/03). Uluslararası mali sermaye, geçen 10 yıl boyunca, tarihte daha önce görülmemis bir heda (Teknoloji) ve yaygınlıkta (Was- hington konsensüs) dolaşrna olanagı el- deetmişti. DurumbirF-16'nın bütün sılah- lan yüktendikten sonrahiperaktif birçocu- ğun eline bırakılmasına benzryordu. Şim- di bunun sonuçlannı hep birlikte görece- ğiz. Bakalım ortaya çıkacak yıkıntryı kim temizleyecek?.. ANKARAPAZARI YAKUP KEPENEK İnsan ManzaralarıTürkiye ekonomisi yıllardır yeterin- ce büyüyemiyor, küçülüyor. Ekono- miyle birtikte insanlar da büyümüyor, büyüyemiyor. Hemen her alanda, il- kellik ve küçülme giderek daha da yaygınlaşıyor... • • • önce bilimden başlayalım. Daha önce deprem nedeniyle sergilenen çok çelişkili bilimsel açıklamalar, bu kez ekonomik bunalım için yapılıyor. Ekonomi ile uğraşan kimi bilim insan- lan, en temei gerçekteri kamuoyu- nun gözünden kaçırmaya çalışıyor; araştırmaya dayalı ya da Kesin bulgu ve veriteri tersyüz edet ,ıyor. ömeğin, IMF'nin hazıriadıgı »stikrar programlannın, Washington'da haartandığı, geliştirildiği ve "ora- dakilerce" yakından izlendiği, en sağcı bilim çevrelerinin de çekinme- den yazdığı bir gerçektir. Istikrar prog- ramlannın ekonomi yazınındaki tek adı IMF Istikrar Programı'dır. Bu ne- denle önlerine ulusal yazmak bir ka- ra gülmece oluyor. Programın ulusal olması için ilgili ulusal kurumlarca hazırianması, ora- larda tartışılması ve onaylanması ge- rekir, Başta bu işle görevli kamu ku- rumlan, ömeğin DPT olmaküz&re ulu- sal kurumlar programı hazırlan mes- lek oda ve biriikleri, sendikalar, üreti- ci biriikleri hazırlık çalışmalanna katı- lır ve tartışır, Meclis görüşür ve onay- lar. Bunlar olmadan, kim, ne tür "fet- va" verirseversin, program ulusal ol- maz. Bir konu da özeileştirmedir. Tüm dünyada özelleştirme rüzgân artık es- kisi gibi güçlü esmiyor. Ozellikle de son iki ytl boyunca, Telekom piyasa- stndatam bir durgunluk var; satıcı için Telekom özelteştirmesinin en akılstz- ca olacağı bir dönem yaşanıyor. Ke- malDerviş geçen yazsonunda Tür- kıye'ye gelişinde basına yapttğı açık- lamada, Türk Telekom'un satışı için zamanın uygun olmadığını belirtti. Bu açıklamadan sonra uluslararası Telekom piyasası daha da kötüye git- tt; satış açısından iyileşmedi. Böyle bir ortamda salt IMF dayatıyor diye Türk Telekom, ülkenin uzun dönemli gelişme öncelikteri göz ardı editerek ve de sudan ucuza satılacaktır. Böy- le ulusallık olabilir mi? Bir başka nokta sıcak paradır. Dün- yada bilim insanlannın pek çoğu gibi sermaye yandaşlığıyla ünlü The Eco- nomist haftalık dergisi de, özeflikte ge- üşmekte olan ülke ekonomilerini ka- sıp kavuran kısa süreli para serma- yenin, yani sıcak paranın, denetim altına alınmasını tartışıyor; deneti- min başlıca yöntemlerini her ülkenin özel durumunu da göz önünde tuta- rak ele alıyor. Bizim Chtcago Çocuk- lan ya da hızlı piyasacılar bu konuda ağızlannı açmryor. Kimi bilim insanla- n da, özgürlükçü (!) bir tutumla hazır- lanmakta olan "ıstikrarprogramının eleştirilemeyeceğini" öne sürebili- yor. Geçmişte yapıldığı gibi program tartşmasiz uygulansın isteniyor. • • • Sporda da durum aynı. Yaşı yüze yaklaşan güzide bir futbol takımtnın, çalıştıncısının işine, bu kişinin sağlık sorunu olup olmadığı kesinlik kazan- madan önce hiç de insancıl, açık ve doğru olmayan yöntemlerte son veri- liyor. Ya sonrası? Bir TV kanalı adına maç yorumlamak için ülkemize gelen bir futbol çahştıncısına hemen görev veriliyor. Yeni çalıştıncının, ülkesinin ulusal takımınm başından, uyuşturu- cu kutlandığı belgetendıği için kovul- duğu biliniyor. Bu işlemin, Türkiye'yi uyuşturucu cenneti olarak tanıtan yabana çevrelenn eline nasıl bir silah vereceği görülemiyor. • • • Siyaset hiç aşağı kalır mı? Orada küçülme daha bir yürekler acısı. Ad- lan yolsuzluğa kanşan, kendisine bağlı kuruluşlar etlerinden alman, hü- kümet içinde kavgayı ilke edinen ve savunduklan görüşlerin tam tersi ya- salaşan bakanlar yerterinde duruyor ya da tutuluyor. Sonuçta içerde de dışarda da gü- ven vermeyen bir hükümet işbaşında kalabiliyor. Hükümet, kendisine karşı yüksettilen kendini yenile istemleri karşısında içine kapanıyor, çevresine duvar örüyor, kendini yok ediyor ve ülkeye zarar veriyor. Meclis'teki muhalefet parrjleri, ken- di geçmişlerinin tutsağı durumunda- lar, bu nedenlede siyasetin sağlıklı bir çıkış yoluna öncülük edemiyortar. Tam bu sırada Erdal Inönü, şimdiki yönetimin kimi parti içi uygulamalann- dan şikâyetle partisinden ıstrfa edi- yor. Mektubundan sryaseti bıraktığı anlaşılan Inönü, CHP'nin son haftalar- daki olumlu açılımlannı göz ardı et- tiği gibi kendi genet başkanlığı dö- neminin nesnel bir özeleştiri ve de- ğerlendirmesini deyapmıyor. Döne- minin parti yönetimi anlayışma; kimi yerel yönetimlerdeki yanlış uyguiama- larave DYP ile iktidar ortaklığında ya- pılan büyük yanlışlara ve sergilenen başansızlıklara değinmiyor, ömeğin, o dönemde ışlenen siyasal cinayet- leri işleyenlerin bulunması tçin neler yapıldığı ya da yapılamadığı irdelen- miyor. Pek çok sryasetçıye göre çok olunv Ju nitelikteri bulunan Inönü, istifa mek- tubunda yazmadıklanyta, gelenek- sel siyasetçiter gibi davranıyor, Türki- ye siyasetinde hesap verme anlayı- şının yokluğundan yaraıianıyor. Ger- çekten de, bu büyük hesaplaşma eksikliğidtr ki yalnız siyaseti değil, yıllardır, ekonomiyi de, toplumu da darattyor, yeni açılımlan engelliyor. e-posta: yakup@metu.edu.tr En büyük ödül, ; yüzbinlerce dostumuzun bize duyduğu güven. TBKITİBİYK DOST MTIH KAHTE ttnttül *Tüketıcı Raporv Dergısı (Consumer Report Magazme) Bu güvenin temelinde, müşterilerimizi bir dost olarak . görmenin sorumluiuğu var. "Aygaz Ev Kazalarına Karşı Uyarıyor" kampanyası ile ilgili aldığımız destek ve övgüler, bizlere doğru yolda yürüdüğümüzü ispatlıyor. Amacımız, her geçen gün bu dostlukların sayısmı artırmak ve bu sorumlulukla çalışmalarımıza devam etmek... oîaSi C€ AYGAZ"Hayatın Değerini Bilir"
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear