17 Haziran 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
T EKİM 2001 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Dcmirelve liazarbayev • ÇAMYUVA(AA)- Cumhurbaşkanı Sîileyman Demirel, ICazâkistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev ile ABD'dekı terörist saldınlann ardından ya^anan gelişmeler ve Ortadoğudaki son duruma ilişkin görûş alışverişinde bulundu. Yaİdaşık 50 dakika süren görüşmenin ardından bir açıklama yapan Demirel, "ICarşılıklı fikir teatisinde bulunduk. Değerlendirmem bu kadar" dedi. Konuk Cumhurbaşkanı, Demirel'ı, Kazakistan Curnhuriyeti'nin kuruluşunun 10. yıl kutlamalanna davet etti. Meclis'm gündemi yoğun • ANKARA (AA)- TBMM Genel Kurulu gündeminde, 130yasa tasansı, 107deyasa önerisi görüşülmeyi bekliyor. Yeni Yasama Yıh'na 1 Ekim günü başlayan TBMM'de Genel Kurul Gündemi'nde toplam 281 madde yer alıyor. Değişik konulara ilişkin toplam 130 yasa tasansından 70'i uluslararası ya da ikili anlaşmalann kabulünü öngörüyor. Gündemdeki 57 yasa tasansı ise çeşitli konularda temel düzenlemeler ya da bazı yasalarda değişiklikleri içeriyor. ^Özelleştinp yok etmeyin' • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hava-lş Sendikası, özelleştirmenin yapılmaması nedeniyle, bugün Türk Havayollan'mn (THY) iflas eden şirketler listesinde yer almadığıru belirtti. Özelleştirmenin tamamlanmış olması durumunda, THY'nin de iflasın eşiğinde olan Swissair'e bağlı bir şirket olacağına dikkat çeken Hava-Iş'ten yapılan açıklamada, "Ulusal hâvayolumuzu sonu belirsiz bir maceraya atmayın" çağnsında bulundu. 'BunJann kökü bereketsiz7 • KAYSERİ (AA) - AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, hükümetin toplumsal desteği kaybettiğini, bu nedenle sorunlan çözemeyeceğini öne sürerek, "Bu hükümet giderayak hayırlı bir iş yapmak istiyorsa hemen seçim karan alsın" dedi. Erdoğan, "Sofradayangın var. Bereket kayboldu. Neden? Bunlann kökû bereketsiz de onun için. Her şey kurudu. Erciyes'in kan bile kalmadı" diye konuştu. DMyaym gennerı • ANKARA (ANKA)- Diyanet îşleri Başkanlığı'nın dini yayın gelirleri Hazine'ye aktanlacak. Hükümetin haarladığı TBMM komisyonlanna sevk edilen yasa tasansıyla Diyanet Îşleri Başkanlığı'nnı Kuruluş ve Görevleri Hakkındaki Yasa'nın bir maddesinde değişiklik yapılarak Dini Yayınlar Döner Sermaye lşletmesi'nin sermayesi lOOmilyar liraya yükseltilmesi öngörülüyor. ANAP'ınyeni stratejisinibetiHemek içinyaptirdığı araştırmada karamsar tablo çizildi Devlete güven azaldıSERTAÇEŞ ABANT - Istifa ve eleştiri- lerle yıpranan ANAP'm A- bant'ta düzenlediği toplantıya muhalif milletvekilleri katıl- madı. Muhaliflerden katılma- yanlann sayısı 13 'ü bulurken, bu sayı mazeret bildirerek ka- tılmayanlarla 22'ye yükseldi. Toplantıda yeni strateji belir- lemek için hazırlattınlan "Sosyal Değerler-Siyasal Tu- tomlarAraşürması 2001" ça- hşmasında Türkiye'nin için- de bulunduğu olumsuz tablo yansıtıldı. ANAP Genel Baş- kan Yardımcısı Erkan Mum- • ANAP'ın Bolu Abant'ta önceki gün başlayan toplantısına Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz dün katıldı. Toplantıya muhalif hareket içinde yer alan 13 milletvekili katılmazken mazeret bildirenlerle sayı 22'ye yükseldi. cu, araştırmayı, "yardımcı bdge" olarak kullanacaklan- nı söyledi. Başbakan Yardım- cısı Mesut Yılmaz. hükümet ortaklanyla ekonomide dü- zelme olmadan seçime gidil- memesi konusunda uzlaştık- lannı dile getirdi. ANAP'ın Bolu Abant'ta önceki gün başlayan toplantı- sına Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz dün katıldı. Toplantıya muhalif hareket içinde yer alan 13 millerveki- li katılmazken, mazeret bildi- renlerle sayı 22'ye yükseldi. Toplantıya katılmayan muha- lif milletvekilleri şunlar: Yıldınm Akbuhıt, Işın Çe- lebi, Ali Güneş, Yaşar Eryıl- maz, İlhan Aküzüm, Erkan Kemaloğlu, MuratBaşesgioğ- tu, Burhan Kara,MehmetAK Bitici, Veysel Atasoy, Yücel Seçkiner. Eski Cumhurbaş- kanı Sûfcyman Demirel'e ya- kınlığıyla bilinen Yaşar Top- çu ve Ibrahim Gürdal'm da toplantıya katılmadığı göz- lendi.Yılmaz'ın gelişinin ar- dından milletvekilleri ve MKYK üyeleri gün boyunca toplantı yaptı. Toplantmuı ilk bölümünde, partinın eksiklik- leri dile getirilirken, "Partide rufa yok, ümit veremiyoruz, kendimizi anlatamıyoruz" değerlendirmeleri yapıldı. Yedinci kongrede Yılmaz'a rakip olarak çıkan LürfuUah Kayalar'ın hükümetin bittiği ve yeni bir hükümetkurulma- sı gerektiği yönünde görüş belirttiği öğrenildi. ANAP'tan karamsar tablo ANAP'ın yeni strateji be- lirlemek için MİR Araştırma Şirketi'ne yaptirdığı "Sosyal Değerler-Siyasal Tutumlar" araştırmasında Türkiye'nin içinde bulunduğu olumsuz- luklara yer verildı. Toplum- daki umutsuzluk, güvensizlik ve bıkkınlığa dikkat çekilen çalışmada, güvensizlik ve olumsuzluğun sisteme ve devlete yönelik hakim bir kır- gınlığa ve tepkıye dönüştüğü vurgulandı. ANAP'lılar Sezerden umutlu Tek madde için referandum olmaz ABANT (Cumhuri- yet)-ANAP kurmayla- n, Cumhurbaşkanı AhmetNecdetSezer' in anayasa değişikliği pa- ketiyle ilgili olumlu görüş bildirmesinden umutlu olduklan me- sajmı verdiler. Eski Devlet Bakanı Yûksel Yalova. yasa koyucu- nun anayasanın 175. maddesindeki yetkisi- ni kullandığını belirte- rek. tek maddeyirefe- randuma götüremeye- ceğini dile getirdi. Sezer'in anayasa de- ğişikliği paketine iliş- kin gösterebileceği tu- tumu ANAP'lılar A- bant'ta değerlendirdi. Anayasa değişikliği paketinin hazırlanması sırasında Uzlaşma Ko- misyonu Başkanı olan Devlet Bakanı Nejat Arseven, Cumhurbaş- kanı kaynaklı bir sıkın- tı olmayacağını söyle- di. Arseven, "Onayla- yacağmı düşünüyo- rum" dedi. Yalova, yasa koyu- cunun değişikliği ana- yasanın 175. maddesi- ne dayandırdığını be- lirterek, Cumhurbaş- kanı'nın paketteki tek maddeyi referanduma gönderemeyeceğini söyledi. ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART [email protected] Baykal, izlenen yanlış ekonomik politikalann faturasmın üreticiye çıktığmı savundu Çiftçiler cezaevine düşürüldü • Çiftçinin borçlu olduğunu söyleyen Baykal, "Çiftçimiz cezaevlerinde, izlenen yanlış politikalann kurbanı olarak yer alıyor" dedi. MEHMET ATILGAN KAMAN - CHP Genel Başkanı DenizBaykal, çiftçi- lik ve besiciliğin krize girdi- ğini belirterek, "Binlerce çift- çimiz, izlenen yanlış ekono- mikpolitikalann kurbanı ola- rak cezaevlerinde yer alıyor" dedi. 11. Kaman Ceviz Kültür ve Sanat Festivali'ne katılan Baykal, Kaman girişinde partililerce karşılandı. Daha sonra Kaman Belediye Baş- kanı Yusuf Canpolat ve Kır- şehir Valisi Selahattin Hati- poğlu ile görüşen Baykal, Cumhuriyet Meydanı'ndaki Atatürk Anıtı'na çelenk koydu. Baykal, Cumhuriyet Mey- danı'nda düzenlenen festival- de yaptığı konuşmada, dün- EmekliSen Uen protesto Ulus'taki Atatürk heykeH önünde toplanan DİSK'e bağlı bir grup Tüm Emekliler Sendikası (Emekli-Sen) üyesi, milletvekillerinin maaşlan ile temel gıda maddelerine yapılan zamlan protesto ettiler. Bir süre sloganlar atan grup adına açıklama yapan Emekli-Sen Genel Başkanı îbrahim Şahin, emeklilerin ve dar geüriilerüı kullandıklan tüketim maddelerine gelen zamlann, yiizde 100'ü aşüğını belirtti. yadaki beslenme alışkanlık- lannın değiştiğini belirterek, cevizin insanhğı tehdit eden hastalıklara karşı bir dayanak olduğunu anlattı. 'Kayıplar önemli' Ekonomik krizin en ağır bedelini ödeyen kesimlerin başında çiftçilerin geldiğini dile getiren Baykal şöyle ko- nuştu: "Çiftçilik, besicilik krize girmiştir. Tanm ürünlerinin fiyatlan, neredeyse bir önce- ki yıla eşit veriliyor. Çiftçi, yüksek faiz baskısı alûnda Zi- raat Bankası'na, Tanm Kre- di Kooperatifleri'ne borçlu. Yüz binlerce çiftçimiz ceza- evlerinde, izlenen yanlış poli- tikalann kurbanı olarak yer ahyor." Bu krizin yoksullaşmaya ve servet kaybına yol açrığı- nı anlatan Baykal, "Bu kayıp- lar önemlidir, ama daha önemli olan umudumuzu kay- betmektir, iyimserliğimizi kaybetmektir" dedi. IRMIKIAYDIN ENGtN aengin(o doruk.nettr Ateşim mateşim yok. Iştahım yerinde. Kınklıkfilan da hissetmi- yorum. Ama bal gibi hastayım. Bunun tek nedeni olabilir önce- ki gece televizyon seyrettim. Ek- ranın karşısına geçtim, inat da ettim ve öldüresiye televizyon iz- ledim. "£ee, n'olmuş yani" demeyin n'dur. Çevremde herkes TV seyredi- yor. Ertesi gün gazetede, evde, kahvede, meyhanedesohbetler, çoğu kez bir gün önce TV'de olup bitenler üstüne kuruluyor. Bana da sus pus olup oturmak düşüyor. Bir arkadaşımdan örnek al- dım. O cigarayı bırakmaya karar verdiğinde, dört paket cigarayı cebinedoldurdu. Sabahtan baş- layıp, gece yansına kadar vapur bacası gibi tüttü. Gece yatağa girerken üç buçuk paket cigara- yı haklamış, nikotin zehiıienme- sinin sınınna gelmiş, ama bir da- ha canı çekmemek üzere cigara- yı da bırakmıştı. Yani bir tür "çivi çiviyi söker" tedavisi. ••• Başını kaçırmışım. Ama en ateşli yerine yetiştim. Show Zapladım, Zıpladım, Galiba Hastalandım TV'de Reha Muhtar gladyatör- len arenaya dizmiş, "Ateş Hat- f/"na yerleştirmış birbirieriyte ka- pıştınyor. Bir bağınş çağınş, ki- min ne dediğini anlayamıyorum. Anlayabildiklerimde ise "Peki ben niye bu laflan dinliyorvm" diye kendimi fırçalıyorum. Ama bir kez "öldüresiye" TV seyret- meye karar vermişim. Dişimi sık- tım. Epey izledim. Doğu Perinçek, Mustafa Kemal'in 1930'lardaki ekonomi politikasını sosyalizmle akraba kılmaya çabalıyor; Besim Fıtxjk "Doğucuğum" diyerek yakınlık kurmayı deniyor; Doğu Perinçek, Mehmet Barias'ın, babası Ce- mil Sait Barlas'a layık bir evlat olamadığını ileri sürüyor, Meh- met Barlas da Doğu Perinçek'e "Arrte senin baban da sağ parti- den milletvekiliydi" diyerek yanıt veriyor... Programın devamını arenada- ki gladyatörlerini keyifli bir gülü- cükle seyreden Reha Muhtar'a emanet edip zaplayıp zıpladım. ••• Epey kanal dolanıp, reklamla- n izleyip, "mankenler dünya- s/"nda kimin elinin kimin cebin- de olduğu gibi önemli kültürel bi- rikimler sağladıktan sonra, han- gisi olduğunu şimdi anımsama- dığım bir kanalda bir yanşma programına çarptım: ZayıfHalka. Bencileyin gençlıği "emperya- lizmin zayıf halkası" tartışmalan ile geçmiş biri için adı bile baş- tan çıkancı. Üsteİik sunucusu sır- tına siyah deriden bir patto geçir- miş, korkutucu uzay filmlerinde- ki "zalim kadın" gibi bir rol üst- lenmiş. Sekiz kurbanı ("yanşma- cı" demek istedim) onlarla kâh dalga geçerek, kâh azarlayarak yanştınyor. Her turun sonunda içlerinden biri zayrf halka seçilip elenecek. Sunucu hanım bunu i- dam hükmü tebliğ eden ortaçağ despotu gibi vurguluyor: - Şimdiiçinizden birihiçbir şey kazanamadan burayı terk ede- cek... Ama "zayıf halka"y\, öteki ya- nşmacılara demokratik bir oyla- mayaptıraraksaptıyorlar. Kendi- mi "İçinizden hangisini asaJım" konulu demokratik bir halk oyla- masının içinde hissettim. Bir tür karabasan yani. Ama dişimi sıkıp sonuna kadar izledim. Bir deli- kanlı 10 küsur mityar lira kazan- dı. Ötekileravuçlannıyaladılar.O delikanlı "Hangisi bir hukuk teri- midir Hereke mi, tereke mi" so- rusunu, "Hereke'diye yanıtla- mıştı. Zaplayıp zıpladım. ••• Alman SAT1 kanalında, genç- liğimin "t/zayyo/ıy'dizisininyeni versiyonunu izledim. Eski dizinin teknolojik olarak daha ileri oldu- ğunun ayırdına vardım ve zapla- yıp zıpladım. Discovery ChaneH'da belgesel izleyip dinlenmek istedim, ama orada ekranı engerek yılanlannın sevişmeleri gibi çok iç açıcı gö- rüntüler kaplamıştı. Ben yılandan korkanm. Zaplayıp zıpladım. Yerli mi, yabancı mı anımsa- mıyorum, bir kanalda "softpor- no" dedikleri türden bir filme ta- kıldım. Çok güzel bir kızdı. "Yav- nım pek de güzel, bu gencecik yaşında niye pomo oyuncusu ol- muş ki" gibi babaç duygularla bir süre izledim ama orada da çok sıkıldım. Bütün sevişme sahne- leri tornadan çıkmış gibi aynı krt fantezilerte sürüp gidiyordu. Zaplayıp, zıpladım. Kanal 7'ye düştüm. Başlayalı epey olmuş. "Iskele-Sancak" programında Ahmet Hakan "Taleban gerçeği"n\ tartıştınyor. Bittiğinde saat galiba 02.30 fi- landı. Son turda, program bo- yunca hemen hiçbir konuda an- laşamadıklan halde, bütün ko- nuşmacılar son derece demok- ratik, verimli ve hosgörü dolu bir tartışma programının üstesinden geldiklerini söyleyip birbirlerini kutladılar. Taleban'ın "zalim mi, mazlum mu" olduğunu pek an- layamadım ama konuşmacılar birbirlerini kutladıklannagöre ba- na söz düşmez. Zaplayıp zıpladım. Hiçbirinde beş dakikadan çok kalmamaca- sına bütün kanallarda deliler gi- bi ("aptallar, enayiler" gibi de di- yebilirsiniz) dolandım. Yatağa girdiğimde saat 05.40'tı. Şimdi kendimi epey hasta his- sediyoaım. Bir daha TV seyretmeyece- ğim.. POLÎrtKA GÜNLÜĞÜ HÎKMET ÇETtNKAYA Suskun Bir Gökyüzü... Acının bütün tarıhı nedir söyler misiniz? Boş bir eşik midir, bir akçaağaç yaprağı mıdır acı, anlatır mısınız? Archibald MacLeish, yosun tutmuş pence- re pervazına bakarken aşınmış taş gibi suskun- dur... Gökyüzü suskundur, ağaçlar, kuşlar, denizler suskun!.. Hiç konuşmaz yıldızlar, geceyi avuçlanmıza aldığımızda; sessizliğin öfkesiyle boğuştuğu- muzda!.. Belki denizin nasıl olduğunu unuttuk, lacivert atlasa benzeyen göğün altında... Kış yapraklarının gerisinde aşklar vardı, ço- cuklar, kızlar vardı, yabanıl gülüşlerle çiçekler toplayan... Hiçbir zaman hesabı sorulmamıştı gözyaşla- nmızın ama bir gün mutlaka sorulacaktı!.. Madrid'in, Barcelona'nın, Valencia'nın göz- yaşları!.. Almeria'nın, Badajoz'un, Guernica'nın dök- tüğü kanın hesabı sorulmamıştı, sorulacaktı!.. Geceydi ve üşüyorduk!.. Sokaklar bomboştu ve san ışıklar vuruyor- du yüzlerimize!.. Bir şarkı söylüyorduk... Koşturuyorduk karanlığın içinde!.. Belki yağmura tutulmuştuk, belki de bir düş görüyorduk... Içimizde acılar vardı, korkuyorduk... "Çünkü Guernica'nın adamlan konuşmaz Almeria'nın çocuklan sessizdir Badajoz'un kadınlan dilsiz Dilsizdir onlar, sesleri çıkmaz, sesleri çıkmaz Boğazlannı tıkamıştır oranın kumu Konuşmazlar, konuşmayacaklarda ve çocuk- Iar Almeria'nın çocuklan usludur Kıpırdamazlar, kıpırdamayacaklar da Vücutlan kınk kemikleri kınk ağızlan Çünkü ölüdür onlar, dilsizdir hepsi." ••• Büyük acılar çekerek geldik bugünlere!.. Yaşam derslerinde kimi zaman sınıfta kaldık, kimi zaman geçtik!.. Çocukluk düşleri kurduk mavi akşamlarda; çocuksu gülüşlerle uyandık aydınlık sabah- larda!.. Ağaçlara baktık uzun uzun!.. Kuşlara, çiçeklere, dağlara, ırmaklara!.. Denizi boyadık bir sabah kimseye haber ver- meden... Aldatıldık, ihanete uğradık!.. Kaçtık, kaçınldık!.. Sevdik, sevildik!.. Ağladık karanlık odalarda!.. Bazı günler Paul Eluard'ın dizeleriyle avun- duk!.. Hani insanı yaşatan kelimeler vardır, hani yun- muş annmış sözler... Sıcaklık diyelim, güven di- yelim, mesela aşk, adalet, hürriyet kelimesi, çocuk kelimesi, insanlık kelimesi gibi.. Ve bazı çiçeklerin, ülkelerin ismi, mesela yiğitlik, kar- deşlik, arkadaşlık, çalışma kelimesi gibi, son- ra bazı kadınlann, dostlann ismi... Gözlerin ve gönüllerin derinliğine indik!.. Sığ suları hiç sevmedik!.. Vakit var daha güzelim, bu yerlerde ölülerin vakti boldur!.. Badajoz'da, Guernica'da, Almeria'da bekle- yebilirler, vakitleri var daha... Vakit var bekleyebilirler daha... Atlatırlar bu zor günleri!.. Cesar Vallejo'yu tanır mısın bilmem... O yürekli Perulu şair... Dinle: "Ağacı yapraklara bölen öfke, yaprağı, eşit olmayan tomurcuklara bölen, tomurcuğu görünmez gözeneklere; yoksulun öfkesi iki ırmağı taşır birçok denize karşı'' ••• Acının bütün tarihini çok geç okuduk!.. Yosun tutmuş pencerelerden suskun gök- yüzüne baktık, yıldızlan elimizden kaçırdık... Kış yapraklarına gizlenmiş aşklar, o bitip tü- kenmez tutku bizi çok derinden vurdu!.. Bütün ikindilerde kaybolurken hiç durma- dan konuştuk: "Bütün ikindilerinde hayatımın, anlatamam ne kapılar kapandı yüzüme ve ruhum yabancı bir şeyle doldu. Kimse gelmedi bugün; ve çok az öldüm bu ikindi." hikmetcetinkaya(a cumhuriyetcom.tr Faks numaramız: 0212/513 90 98 DYP lideri Tansu Ciller: Miüetveküimooş artışıyatüışolmuştnr tstanbul Haber Ser- visi-DYP Genel Baş- kanı Tansu Çiller, ki- mi parti liderlerinin, bütün siyasi partilerin yüzde 10 barajımn al- tında olduğunu ifade ettiklerini belirterek, "Bueğerbiryanhşbil- güendirme değilse, açıkça bir siyasi çıkar komplosunun altyapı- smın hazuianmasuun ön adımlandır" dedi. DYP lstanbul 11 Başkanhğı'nda dü- zenlenen basm toplan- tısında konuşan Çiller, Meclis'in, anayasa de- ğişikliğini büyük ço- ğunlukla çıkardığını, milletvekillerinin ma- aş artışımn kendi ini- siyatif ve bilgileri dı- şında anayasaya gir- mesinin yanlış oldu- ğunu söyledi. Bu yanlıştan DYP'nin sorumlu ol- madığını ifade eden Çiller, yanlışın düzel- tilmesi için anayasa değişikliği çalışmasını tamamladıklannı ve gelecek hafta Meclis Başkanlığı'na götüre- ceklerini vurguladı. Kısa bir süre önce milletvekili sayısının 450'ye indirilmesi ko- nusunda Meclis Baş- kam'na teklif verdik- lerini anımsatan DYP Genel Başkanı Tansu Çiller, Meclis'in bu i- ki konuyu bir arada ele alabileceğini söz- lerine ekledi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear