23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
1 EKİM 2001 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA SAVAŞ VE TEROR 11 Molla Ömer, eski kralı uyardı • İSLAMABAD (AA) - Afganistan'ın büyük kısmının hâkimi, şeriat yönetimi Taleban'ın gözlerden uzak lideri Molla Muhammed Ömer, Italya'nın başkenti Roma'daki villasında iktidara hazırlanan sürgündeki eski Afgan Kralı Zahir Şah'ı sert dille uyardı. Şeriat' ın Sesi Radyosu'nda konuşan Molla Ömer, Zahir Şah'a "Afganistan'ı unut. ömrü billah Afgan meselesini çözecek değilsin. Hangi cesaretle sırtıru ABD'ye dayayıp Afganistan'a dönebileceğini sanıyorsun. Ülkeye nasıl hükrnedeceksin. Nasıl olur da bunu kurarsın..." şeklinde seslendi. Arap mücahftier Kandahar'da • ŞAMAN(AA)- Afganistan'ın güneydoğusunda Taleban rejiminin "mekân tuttuğu" Kandahar'da "binlerce Arap mücahidin savaş hazırhğı içinde olduğu" ileri sürüldü. Pakistanlı askeri ve siyasi yetkililer tarafindan ortaya atılan iddiaya göre "binlerce Arap mücahit", olası bir Amerikan saldınsında ilk hedeflerden biri olarak gösterilen Kandahar'da savaş hazırlığı içinde bulunuyor. Şaman'da sınır karakolunda görevli üst düzey bir Pakistanlı asker de sınınn Afgan tarafında Taleban'ın askerlerini güçlendirdiğini söyledi. için çağrı • LONDRA(AA)- Afganistan'a girmeye çalışırken tutuklanan İngiliz Sunday Express gazetesinin muhabiri Yvonne Ridley'in Taleban yönetimi tarafindan casusluk iddiasıyla yargılanmaya başlanacağı haberleri üzerine harekete geçen gazete yöneticileri, Taleban'a, "Muhabirimizi bırakın, mesajınızı bütün dünyaya taşısın" çağnsında bulundu. Ridley'le ilgili haberlere geniş yer veren îngiliz gazeteleri. gazetecinin Celalabad'da tutulduğunu iddia etti. Buslı'a yeni terör damşmam • VVASHINGTON (AA) - ABD Başkanı George Bush'un, terorizmle mücadele konusunda uzman General Wayne Downing'i Ulusal Güvenlik Konseyi'ne danışman olarak atayacağı bildirildi. Dovraing'in Ulusal Güvenlik Konseyi'nin terorizmle mücadele direktörü olarak atanacağı belirtilirken generalin 1996'da Amerikan yönetimini, terorizmi, "ABD'ye karşı ilan edilmemiş bir savaş" olarak algılaması gerektiği konusunda uyardığı ileri sürüldü. Şam'da okul çiktü:7ölü • Dış Haberler Servisi - Suiye'nin başkenti Şarn'ın yaklaşık 10 klometre kuzeyinde bvlunan bir okulun dvvarlannın çökmesi scaucu yaşları 8 ile 9 aiîsında değişen 7 çocuk yasarrunı yitirdi. Olayda ilcsi ağır 4 çocuk da ysalandı. Bir kayalığın etklerine kurulu olduğu bidirilen okulun dıvarlannın, kayalıktan dişen parçalann binaya çspması sonucu çiktügü bildirildi. O B S E R V E R gazetesine göre, ABD ve İngiltere çok yakında harekete geçecek: öperasyon yaklaşıyor• Harekâtın hava ve fîize saldınlanyla bir iki gün içinde başlayacağını yazan gazete, stratejiyi de "Bin Ladin'le ona bağlı güçleri yok etmek ve bu terör örgütüne destek veren Taleban rejimini etkisiz hale getirmek" sözleriyle tanımladı. Dış Haberier Servisi - İngiliz gazetelen, ABD ve Ingıltere'nin, New York ve Washıngton'dakı saldınlann baş sorumlusu Usa- me bin Ladin kontrolündekı üs- lere çok yakın zamanda ope- rasyon düzenleyeceğini bildir- di. The Observer gazetesi, ismi- ni açıklamadığı Amerikan ve İngiliz kaynaklanna dayanarak verdıği haberde, saldınnın ama- cının Bin Ladin'ın yok edilme- Taleban acıkladi: Blair: Kanıtları gördüm Dış Haberler Servisi - Ingiltere Başbaka- nı Tony Blair, Usame bin Ladin'ın. ABD'de- ki saldınlann arkasında olduğuna dair "güç- lü ve hiçbir itiraza yer bırakmayacak kanrt- lar" gördüğünü söyledi. Blair, BBC televizyonuna yaptığı açıkla- mada, söz konusu kanıtlann istihbarat ser- vislerinden ve diğer bazı hassas kaynaklar- dan geldiğini, bu yüzden şu anda kamuoyu- na tamamen açıklanamadıklannı kaydetti. BBC'nin dün sabahki bir programma katı- lan Blair, buna karşın liderlerin Bin Ladin'i 11 Eylül'deki saldınlara bağlayan kanıtı ka- muoyuna açıklamaya hazırlandıklannı ifa- de etti. İngiltere Başbakanı, terorizme kar- şı yürütülen savaşta Bin Ladin ağının yok edi- leceğinden emin olduğunu da vurguladı. Blair, Işçi Partisi'nin yıllık kongresi ön- cesinde yaptığı açıklamada, Taleban rejimi- ni de kesin bir dille bir kez daha uyardı. si olduğunu yazdı. Harekâtla, Taleban güçlerinın etkisiz ha- le getirilmesinin planlandığını kaydeden gazete, operasyonun "en erkcn bugün (dün), en geç 48 saat içinde başlayacağT id- diasına yer verdi. Harekânn stratejısinın Usame Bin Ladin'i ve ona bağlı güç- leri yok etmek ve bu terör ör- gütüne destek veren Taleban re- jimini etkisiz hale getirmek ol- duğunu belirten The Observer, harekâtın hava ve fîize saldın- lanyla başlayacağını ve öncelik- li hedefın Taleban'a ait 20 uçak- lık hava gücü olduğunu öne sür- dü. Daha sonra tanklar ve diğer savaş araçlannın etkisiz hale getirilmesine çalışılacağını be- lirten gazete, ilk hedeflerin Ok- yanus'ta beklemede tutulan ABD ve İngiliz savaş gemıle- rinden kalkan uçaklarla vurula- cağını da iddia etti. The Observer, aynı haber için- de üç hafta önce ellerine geçen bir istihbarat dosyasında ABD'ye yönelik terör eylemle- rinde yer alan 19 teröristten en az birinın Bin Ladin'ın kamp- lannda eğıtildiğine dair delil- lerin bulunduğu iddiasına da yer verdı. Gazete, söz konusu istihbarat dosyasınm birArap ül- kesinin gızh servisınce hazırlan- dığını behrtirken, Amerikan is- tihbarat yetkililerinin de Obser- ver'a yaptıklan açıklamada, 4 teröristin Afganistan'da Bin La- din ve El Kaıde militanlanyla bırlikte olduklanna dair ellerin- de delil bulunduğunu bildirdık- lenne işaret etti. Bunlardan bi- rinin saldınlarda yer alan Vali Muhammed Şerhi olduğunu yazan gazete, istihbarat dos- yalannın bu kışinin 18 ay ön- ce Afganistan'dan aynldığma dairbügiler de içerdığini öne sür- dü. Kuzey İttifakı: Az kakb Afganistan'da Taleban'a kar- şı savaşan Kuzey İttifakı'nın Dışişlen Bakanı Abdullah Ab- dullah, "birkaç gün içinde ABD'nin Taleban'ı vuracağmı hissettiğmi" bildirdı. Abdullah, Afgan-Tacik sınınnda yaptığı açıklamada, "Taleban'a darbe varun bırakılmamalı, tam ol- 1 denildı. Bin Ladin kontrol altında VVASHINGTON / İSLAMABAD (Ajanslar) - Taleban yetkilileri, uluslararası terörist Usame bin Ladin'in kontrolleri altında bulunduğunu bildırirken ABD Savunma Bakanı Donald Rumsfeld bu açıklamaya inanmalan için bir neden olmadığını söyledi. Taleban'uı Islamabad temsilcısi Molla Abdüsselam Zaif, gazetecilere yaptığı açıklamada, Bin Ladin'ın güvenliği için saklandığını söyledi ve "Usame Afganistan'da, ancak emnrveti ve güvenliği için bilinmeyen bir yerde. Yalnız güvenlikk ilgili kişiler nerede olduğunu biliyorlar. Usame kontrol altında" dedi. Zaif, ulemanın ülkeyi terk etme talebinin Bin Ladin'e iletildiğini, ancak talebe cevap gelmediğini kaydetti. ABD Savunma Bakanı Rumsfeld ise NBC televizyonunun "Meet the Press" adlı programında yaptığı açıklamada, "Daha birkaç gün önce Usame Bin Ladin'in nerede olduğunu bilmediklerini söylüyorlanh, bir Taleban temsikisinin söylediklerine inanmam için bir neden yok" dedı. tngiliz tSkt ABD'de düzenlenen terörist saldınlann ardmdan Dkmsaniyanlımpaketidün Afganistan'a ulaş&.BM Dünya Gıda Progranu, 400 ton buğday taşryan 14 kamyonun dün sabah sımn geçtiğini bildirdi. Afganistan'da sığmmacı konumuna dflşen milyonlarca kjşi açhk çekiyor. Pakistan'daki sığınmacı kamplannda kalan Afganlar için de yaşam hiç koiay değü. 65 ya^ndaki Afgan sığmmacı ve 4 yaşındaki oğlu da insani yardunlara bağlı olan binlerce Afgan arasında yer ahyor. (Fotoğraf: REUTERS) Ilkyardımlar ulaştı gazetesi, eski polıs Hasani ile Pakistan'da konuştu Taleban'ın işkence polisinden itiraflar LONDRA(AA)-lngiltere'de yayım- lanan The Daily Telegraph gazetesi- nin Pakistan'da bularak röportaj yap- mayı başardığı eski bir Taleban poli- si, tüyler ürpertici itiraflarda bulunur- ken "Bize diğerlerinin gözünü korku- tacak kadar ağır işkence yapmamız emredilirdi'' dedi. Hafiz Hasani adlı eski polis, kökten- dinci Taleban yönetiminin gızli polis şeflerinin kendilerine, "Adamdövme- yi herkes becerir. Siz öyle şeyler yap- matasmız ki, girdiğinizyerde herkes tit- remeü Öyle işkence yöntemkri bulun ki, işkenceye uğrayan insanlarm çıkar- dıkları sesler yuvalarmdaki hayvanla- n bile korkutsun. İşkenceden çıkan ya- şamayı başarsa bile bir daha gözüne uy- ku ginnesür şeklinde emir verdikle- rini anlattı. Kendisinin de üç yılı aş- km bir süre boyunca bu emirleri ye- rine getirdiğini itiraf eden Hafız Ha- sani, üzerindeki bu baskıyı daha faz- la taşıyamadığım, geçen hafta Pakis- tan'a kaçtığını ve sığınma talebinde bulunduğunu belirtti. Hasani, Afganistan'da şu anda din /İBDKONGRESt'NtN 11 ÜYESİ,DEVRlKKRALİLEROMA'DA GÖRÜŞTÜ Köktendinci rejim devrilecek adma Müslümanlığa sığmayan birçok şeyin yapıldığını, kendisinin aslında köktendinci bir insan olmadığmı, iş idaresi mezunu aydm bir genç olarak hayata başladığmı söyledi. Evli ve bir çocuk babası olan Ha- sani, babası ve ağabeyinin SSCB'ye karşı verilen savaşta öldüklerini, ken- disinin ise isteyerek Taleban polisi olmadığını belirtti. Hasani, 1998 'de muhasebeci olarak çalıştığı sırada 85 yaşında- ki dedesinin Taleban tarafin- dan tutuklandığını ve dö- vüldüğünü, Taleban'ın de- desini serbest bırakmak kar- şılığında ailesinden birini Muhalefet ve ABD heyeti devrik kral Zahir Şah'la Roma'da bir araya geldL (Fotoğraf: REUTERS) Dış Haberler Servisi - ABD yö- netimi. terorizme karşı başlattığı savaşın asıl amacının Taleban reji- mini devirmek ohnadığını söylese de Afganistan'ın geleceği için şim- diden hazırlamaya başladığı senar- yolar, köktendinci yönetimi dışlıyor. ABD Kongresi'nin 11 üyesin- den oluşan bir heyet, 1973'tenbe- ri sürgünde olan devrik Afganistan Kralı Muhammed Zahir Şah (86) ile Italya'nın başkenti Roma'da gö- rüştü. Heyetin amacının, Afganis- tan'da yeni bir yönetimin oluşturul- ması çabalannı desteklemek oldu- ğu belırtildi. Kongrenin ulusal gü- venlik danışmanı Al SanrolL "As- lında bizim amacırmz Afgan halkı- nın birliğine verdiğimiz desteği gös- termektir. Söz konusu olan yalnız- ca Usame bin Ladin'i ortadan kal- dırmak değiL Afganistan'daki tero- rizm ağının tamamını ortadan kal- dmnaknr. Bu ağuı temellerini ise Taleban oluşturmaktadır" dedi. Afganistan'da Taleban'a karşı savaşan Kuzey Ittifakı'ndan bir grup da, Zahir Şah'la Roma'da bir araya geldi. Newsweek dergisine demeç ve- ren sürgündeki Kral Zahir Şah ise ülkesine dönmek istediğini söyle- di. Zahir Şah, Taleban'la mücade- le eden Kuzey Ittifak'ın ülkeyi yö- netmeye yetkin olduğu konusun- da endişeleri bulunduğunu belirt- ti. Geleceğe dönük planlanndan söz eden devrik kral, "Mümkün olan en kısa zamanda Loya Jir- gah'ı (yaşhlar ve ileri gelenler mec- Hsi) ve acil olarak cskilerin konse- yini toplamak istiyorum" dedi. Devrik kral, Özbek ve Tacikler- den oluşan ve şu anda ülkenin yüz- de 10'unu kontrolünde bulundu- ran Kuzey Ittifakı'nın Afganis- tan'ı yönetebilecek güce sahip ol- madığını düşündüğünü belirtti. kendi emrine istediğini du- yunca da düşünmeden bu- nu kabul ettiğini anlattı. 'Her şey yasak' Sakalı yeterince uzun ol- mayan kişilerin bile tutuk- lanarak işkence yapıldığını öne süren Hasani, Taleban rejiminin hedefinm insan- lara küçük de olsa mutluluk ve zevk getiren televizyon ve video gibi her şeyi yasak- lamak olduğunu kaydetti. Eski polis Hafız Hasani, Taleban'ın kalesi Kanda- har'da kimi zaman Usame bin Ladin'i taşıyan koyu renk camlı otomobili ve ar- dındaki sekiz araçlık konvo- yu gördüğünü de belirtir- ken Afganistan'da yaşayan herkesin rej imden nefiret et- tiğini ve ilk fırsatta kaçmak istediğini söyledi. BIÇAK SIRTI EROL MANÎSALI Dünyamızdan İnsan Manzaraları -11 Eylül'deki terörist saldınlar hepimizi üzdü. Özellikle de televizyon kanallarında insanlar canlı olarak olaylan izlediğinde şok etkisi yaratıyordu. Belki de işin en önemli yanı, bu olaylann "uygar dünyanın", özenilen biryerindeyapılmışolması idi. Insanlann gönüllerinde New York vardı, "/ love N.Y." şapkaları, kasketleriherkesinsırtındaveka- fasındaydı. Istanbul'a, Ankara'ya dünya haberle- ri New York'tan, VVashington'dan geliyordu. Aileler çocuklannı N.Y ve çevresındeki üniver- sitelere gönderiyortardı. Orası belki de dünyanın (ve bizim) özenle ve imrenerek baktığımız bir yer- di. Ve oradaki terör, canlı yayında ekranlara ge- lince "işin önemi" artıyordu. Orhan Pamuk, ben de ağlıyordum diye gazetelere bu yüzden haykı- rıyordu. - Aslında insanlarm ölmesi, öldürülmesi "diğer insanlan" pek ilgilendirmiyordu. llgilendirmiş ol- saydı Amerika'daki insanlan öldürenlerin, yine oradakiler tarafindan "dünyanın başka yeherin- deki insanlan öldürmek üzere daha önce yetiş- tirilmiş, kiralanmış oluşlanna "tepki gösterirlerdi. Ama aldırmamışlardı, boşvermişlerdi; tepki gös- termemişlerdi. - İnsanlar farklıydı, aynı değerde değildi; tartıl- dıkları zaman biri bakır, diğeri ise altın gibiydi. Hat- ta birileri kum taneciklerinden bile farksızdılar. Kaç bin tanesinin öldüğü, nasıl ölduklen hiç kimseleri ilgilendirmiyordu. Ardıç kuşlarını koruma dernek- lerini bile; çünkü onlar da çok haklı olarak sadece ardıç kuşlan ile ilgileniyoriardı, insanlaria değil. - Afrika'da silah üretenlerin, mayın satanlann verdikleri silahlaria ölen ve ölmekte olan yüzbin- lerce insan, sakat kalan, hastalıktan kıvranan mil- yonlarca Afrikalı kimsenin umurunda bile değildi. Hatta 1990 Körfez Savaşı'nda yüksek teknolojinin yok ettiği, daha sonra da ekonomik ambargonun açlıktan ve ilaçsızlıktan öldürdüğü masum çocuk- lar bile diğer insanlan ilgilendirmiyordu. Onlar, "uygar dünyan/n" dışındaydılar, dışarda- kilerin ölümü, içerdekileri ilgilendirmiyordu. Onlar ancak, televizyonların başında mısır gevreği yiye- rek seyredilen macera filmleriydiler. 'Uygar dünya' başkadır Amerikalı ölürse, Avrupalı ölürse bunun "haber değeri" vardır; Asyalı'nın, Afrikalı'nın ölmesi hiç mi hiç önemli değildir. Hele derisi de biraz kara ise onun ölmesinde yarar bile vardır, dünyadan bir "düşman" eksilmiş olur, bir potansiyel suç da or- tadan kalkar... - Son 30 yılda radikal Islamı ilk kim kime karşı kullanmış, kim silah ve para vermiş? Amerika, İn- giltere, Almanya, Fransa yani Batı'nın en büyük- leri.. bunların eserieri değil mı? Petrol için, güç için, çıkar için yani "kendi halklannın refahı için" yapmadıklannı bırakmamışlardır. Bugün Afrika ve Asya'daki "Islamcı" Batı yanlı- sı ve karşıtı bütün devletler, legal ve illegal örgüt- ler tamamen Batı silahlan, parası ve istihbarat ör- gütleri tarafindan örgütlenmiş ve desteklenmişler- dir. 20. yüzyılın ilk yansına giröğimiz zaman, Mısır'da- ki Müslüman Kardeşler'e kadar hepsinin arkasın- da kimin olduğu biliniyor, bunlar belgeleriyle orta- dadır. - Afganistan'da eğer Taliban suçlu ise bu suç- luyu laboratuvarda istihsal edenler bellidir. Gerçek suçlular bunlardır. Dünyada hesaplar insana ve insanlığa göre ya- pılmaz; hesaplar güçlü devletlere ve bunlann in- sanlannın çıkarlanna göre yapılır. Zayıf toplumla- nn üyeleri insandan bile sayılmazlar. Bu devletler diğerierine karşı kullanmak için Ta- liban'ı yaratmışlar, şimdi kendilerine zarar verdiği için ortadan kaldırmak istiyoriar; Afganistan'da iki taraftan birisini yok etmek istiyoriar. Saldıranlar, ile- ri teknoloji kullananlar gerçek suçlular. Ve işin en kötü yanı, kimse suçlulara, "Esas suçlu sensin " di- yemiyor.. hatta korkudan, "Sana ben de yardım ederim" diyebiliyorancak... İşin trajikomik yönü ise "bütün bunlann insan- lık ve demokrasi adma" yapıldığının söylenmesi. Kendi kendimizi böylesine aldattığımız bir dün- yada ne Talibanlar, ne de Talibanlan yaratanlaror- tadan kalkar; yok olan ise huzur, banş ve insanlık olacaktır, yani insanlann mutluluğu.... erozyona uğ- rayan topraklar gibi kaybolup gidecek.. eğer işler böyle sürüp giderse... Toprağımızı kullandırtmayız 1 Suudilerin dansı sürüyor RİYAD(AA)-Suudi Arabistan, ABD'de 11 Eylül 'de düzenlenen te- rörist saldınlardan son- ra Müslümanlara ve Araplara yönelik olası bir öperasyon için top- raklanndaki üslerin kul- lanıhnasına izin verme- yeceğini yineledi. Savunma Bakanı Prens Sultan bin Abdü- laziz, resmi Okaz gaze- tesinde yayımlanan de- mecinde, "Suudi Ara- bistan, Araplara ya da Müslümanlara salduı başlatmak için toprak- lanndald üslerinin kul- lanümasına izin verme- yecektir" dedi. Prens Sultan, Was- hington'ın bölgedeki en önemli müttefıki olan Suudi Arabistan'ın ABD ya da başka bir ülkeyle savunma anlaş- masmın olmadığını söyledi. Prens, "Müslü- manlara ya da Arapla- ra saldıracaktek bir as- keri bile ülkemize ka- bul etmeyeceğiz'' dedi. Irak'm 1990'da Ku- veyt'i işgalinden sonra ülkeye çağnlan bütün yabancı askerlerin da- ha sonra ülkedençekil- diğini kaydeden Prens, "Şu anda ülkemizde tek bir yabancı asker yok- tur" dedi, ancak rrak'ın güneyindeki uçuşa ya- sak bölgenin denetlen- mesi için topraklann- da 40 ABD. İngiliz ve Fransız uçağı bulundu- ğunu da kaydetti. Suudi Arabistan'da- ki ABD hava gücü var- lığı çerçevesinde, yak- laşık 6 bin kadar Ame- rikan askerinin bu ül- kede konuşlanmış ol- duğu sanılıyor. Daha önce Riyad'm, "ABD'ye, topraldarm- da komuta merkezi ku- rulması için izin vere- ceğbıe" dair üstü kapa- lı güvence verdiği bil- dirilmişti.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear