23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Biriktiren CUMHURİYET 15 OCAK 2001 PAZARTESİ Garantı'den geleceğıniz için kârlı bır yatınm hesabı: Biriktiren Hesap. Dolar ve mark. Diyelim ki her ay bir kenara 100 do; koyup bıriktiriyorsunuz. Üç sene sonra 3601 'dolar bıriktirmiş olursunuz. Ama aynı 100 dol Biriktiren Hesaba yatınrsanız, üç sene sonunda, 4079 dolarımz olur. Kısacası, 500 dolara yakın \ fazladan birıkmiş olur. Daha fazla yatırırsanız, \ daha fazla birikmiş olur. Nasıl, kârlı değil mi? \ Hatta odemelerinizi düzenlı yaparsanız üctetsiz hayat sigortanız bile olur. Bilgi için: Şubeler, 444 0 333, www.garanti.com.tr OLAYLAR VE GORUŞLER olay.gorus(â cumhuriyet.com.tr 3*Şiddete Karşı Banş Kültürü İjGaranti^ Başka bır arzunuzî Dr. Aysel ÇELİKEL üzyıllara damgası- kalması durumunda dahi, bunun ı Biriktiren Hesap Garantı'den geleceğiniz ıçın kârlı bir yatınm hesabı: Biriktiren Hesap. Dolar veya mark. Diyelim ki her ay bir kenara 100 dolar koyup bıriktiriyorsunuz. Üç sene sonra 3600 dolar biriktirmiş olursunuz. Ama aynı 100 doları Biriktiren Hesaba yatınrsanız, üç sene sonunda 4079 dolarımz olur. Kısacası, 500 dolara yakın fazladan birikmiş olur. Daha fazla yatırırsanız, daha fazla birikmiş olur. Nasıl, kârlı değil mi? Hatta odemelerinizi düzenli yaparsanız ücretsiz hayat sigortanız bile olur. Bılgi için: Şubeler, 444 0 333, www.garanti.com.tr ÎlGarantiB a ş k a bır a r z u n u z ? Biriktiren Hesap Garanti'den geleceğiniz için kârlı bir yatırım hesabı: Biriktiren Hesap. Dolar veya mark. Diyelim ki her ay bir kenara 100 dolar koyup biriktiriyorsunuz. Üç sene sonra 3600 dolar biriktirmiş olursunuz. Ama aynı 100 doları Biriktiren Hesaba yatınrsanız, uç sene sonunda 4079 dolarımz olur. Kısacası, 500 dolara yakın fazladan birikmiş olur. Daha fazla yatırırsanız, daha fazla birikmiş olur. Nasıl, kârlı değil mi? Hatta odemelerinizi düzenlı yaparsanız ücretsiz hayat sigortanız bile olur. Bilgi için: Şubeler, 444 0 333, www.garanti.com.tr ÎlGarantiBaşka bır arzunuz? Biriktiren Hesap Garanti'den geleceğiniz için kârlı bir yatırım hesabı: Biriktiren Hesap. Dolar veya mark. Diyelim ki her ay bir kenara 100 dolar koyup biriktiriyorsunuz. Üç sene sonra 3600 dolar biriktirmiş olursunuz. Ama aynı 100 doları Biriktiren Hesaba yatınrsanız, üç sene sonunda 4079 dolarımz olur. Kısacası, 500 dolara yakın fazladan birikmiş olur. Daha fazla yatınrsanız, daha fazla birikmiş olur. Nasıl, kârlı değil mi? Hatta odemelerinizi duzenli yaparsanız ücretsiz hayat sigortanız bile olur. Bilgi için: Şubeler, 444 0 333, www.garanti.com.tr fîGaranti~ Başka bır arzunuzt Biriktiren Hesap Garanti'den geleceğiniz için kârlı bir yatırım hesabı: Biriktiren Hesap. Dolar veya mark. Diyelim ki her ay bır kenara 100 dolar koyup biriktiriyorsunuz. Üç sene sonra 3600 dolar biriktirmiş olursunuz. Ama aynı 100 doları Biriktiren Hesaba yatınrsanız, üç sene sonunda 4079 dolarımz olur. Kısacası, 500 dolara yakın fazladan birikmiş olur. Daha fazla yatırırsanız, daha fazla birikmiş olur. Nasıl, kârlı değil mi? Hatta odemelerinizi duzenli yaparsanız ücretsiz hayat sigortanız bile olur. Bilgi için: Şubeler, 444 0 333, www.garanti.com.tr ÎlGarantiBaşka btr arzunuz? Biriktiren Hesap Garanti'den geleceğiniz için kârlı bir yatırım hesabı: Biriktiren Hesap. Dolar veya mark. Diyelim ki her ay bir kenara 100 dolar koyup biriktiriyorsunuz. Uç sene sonra 3600 dolar biriktirmiş olursunuz. Ama aynı 100 doları Biriktiren Hesaba yatırırsanız, üç sene sonunda 4079 dolarımz olur. Kısacası, 500 dolara yakın fazladan birikmiş olur. Daha fazla yatırırsanız, daha fazla birikmiş olur. Nasıl, kârlı değil mi? Hatta odemelerinizi duzenli yaparsanız ücretsız hayat sigortanız bile olur. Bilgi için: Şubeler, 444 0 333, www.garanri.com.tr ÎlGarantiBaşka bır arzunuz? Biriktiren Hesap Garanti'den geleceğiniz için kârlı bir yatınm hesabı: Biriktiren Hesap. Dolar veya mark. Diyelim ki her ay bir kenara 100 dolar koyup biriktiriyorsunuz. Üç sene sonra 3600 dolar biriktırmiş olursunuz. Ama aynı 100 dolan Biriktiren Hesaba yatırırsanız, üç sene sonunda 4079 dolarımz olur. Kısacası, 500 dolara yakın fazladan birikmiş olur. Daha fazla yatırırsanız, daha fazla birikmiş olur. Nasıl, kârlı değil mi? Hatta odemelerinizi düzenli yaparsanız ücretsiz hayat sigortanız bile olur. Bilgi için: Şubeler, 444 0 333, www.garanti.com.tr JjGarantiw Başka bir arzunuz? nı vuran işkence ve kötü muamele, adaletsiz ve eşitsiz koşullar, yoksulluk ve acı (ıstırap), özellikle geliş- mekte olan toplumlarda egemen olmakta devam ediyor. Bireyin yok edilmeyen haklanna sayguun, demokrasi, özgürlük, adalet ve' banşın temeli olduğu, insanlığın ortak inancı olduğu halde, hak aramada ve otorite kullanımında şiddet; ailede, toplumda, işyerin- de ve kamusal alanda hoşgörûye, diyaloğa, banşa, uzlaşmaya üs- tûn tutuluyor. Insan haklan demokratik hu- kuk devletinin ürünü, aynı za- manda sonucudur. Hukuksal bo- yutun yarunda, toplumun demok- rasi kültürü başarıya ulaşmakta en önemli faktördür. Bu kültür, in- sanlann başkalannın fikrine say- gı duymalannı, sosyal ve etnık farkhlıklara hoşgörüyle bakmala- nnı, eşitlikçi anlayışı, paylaşım ve dayanışma duygusunu geüştir- melerini gerektiriyor. Bir tek ki- şinin haklannın çiğnenmesi, da- ha geniş anlatımla, şiddete maruz bütün toplum için tehlike oluştu- racağı bilincini yerleştirmenin ki- şi olarak, toplum olarak, en önem- lisi devlet olarak görevimiz oldu- ğunu idrak etmemiz gerekiyor. Şiddete karşı banş yalnız bir özlem değil bir haktır. Banş kül- türünün yerleştirilmesinde ulus- lararası örgütlerin çalışmalan öv- güye değer. BM Genel Kurulu, 2000 yüını 'BanşKültürüYA' ılan etmişti. Toplumda banş kültürü- nün yerleşmesi için devletçe ve toplumca yapılması gereken etkin- likler ve önlemlerbelirlenmiştı. Bu konuda temel ilke; insanlara, tüm insan haklanndan yararlanmala- n için gerekli araçlann sunulma- sıdır. Bu temel ükenin yanında, so- runlann tartışma ve diyalogla çö- zülmesi yollannın açılması; eği- tim, kültür, iletişim ve sosyal bi- limlerin işbirliğiyle banş kültürü- nün pekişiirilmesi öngörülmekte- dir. Bireyi devlete karşı korumak amacını taşıyan, insan haklan ola- rak adlandınlan uygar (mederü) siyasal, ekonomik, sosyal, kültü- rel vd. haklann tanınması ve ko- runması öncelikle devletin göre- vidir. Toplumda insan haklan bı- lincinin yerleşmesindeki hukuk- sal ve kültürel etkinlikler yine devletin sorumlulugundadır. Çiğ- nenen her insan hakkırun, şidde- tin habercisi olduğu bilinmekte- dir. Şiddetın şiddeti doğurduğu bilindiği gibi. Uluslararası hukukta 'herkes farkh-herkes eşit' fonnülü ile ifa- de edilen ve farkh olanı kendisiy- le eşdeğer gören anlayışın ulusal alanda da yaşama geçirilebilme- si hukuksal, sosyal. kültürel bir ça- Uşmayı gerektirrnektedir. Böyle bir çalışma, banş kültürü ve insan haklan bilincinin yerleşmesinde köşe taşlannı oluşturacaktır. Ülkemizde, BM'nin bu çok gör- kemli karanru uygulamaya yöne- lik devletçe yapılan bir eğitim ve kültür çahşmasına tanık olamadık. Bu yönde bir kültürel değişimi gerçekleştirecek ne bir yasama etkinliği (faaliyeti) ne de uygula- maya yönelik gelişme gerçekleş- medi. Hatta hiçbir yetkilinin ba- nş kültürü yılıyla ilgili konuşma- sını dahi duyamadık. Siyasalvetaıkuksalgündeaıimi- a işgpledenaf yasalanve 5+5 for- mülü ile öoceki cumhurbaşkam- nın göreve devamı gibi yapay so- runlarla yılı kapatük. Yeniyıla yi- ne 5+5 ile başladık. Yürürlüğe gir- diği günden beri en sert biçimde elestirilmisolananayasamızınde- mokratikkştirilmesi,cumhurbaş- kanının görev süresi ve yetkileri- nin lasıtlanması ve parti kapat- manın zoriaşünlması olarak tak- dir edilmiştir. Bu takdir esef veri- cklir. Demokratikleşme bir süreçtir. Bu süreçte en önemli etken karar- lılıktır. Bu kararlılığı görmek is- tiyoruz. Bir yıldan beri Adalet Komisyonu'nda tartışılan Mede- ni Kanun Tasansı'nın yasalaşma- smı beklerken demokratikleşme- nin gerekleri olan ve değiştiril- mesi gerçekten zorunlu duruma gelmiş olan başta anayasa olmak üzereceza,yargılamave infaz hu- kukuna ifişldn tasanlann bu ya- sama döneminde kabul edilmesi- ni, toplumun banş ve demokrasi- ye olan ö/Jeminin gereği olarakis- tiyoruz. Demokratikleşmede en büyük engel olarak görülen terör ve şiddete karşı savaşımda yine de- mokrasinin en etkili araç olduğu- nu unutmayalım. Demokratik açı- lımlar yüreklerimizdeki acılara merhem olacaktır. Mısır Gezisinin Düşündürdükleri D Prof. Dr. Mete TAPAN ünyanın eşsiz bir kültürüne, tarih- sel büyük bir mirasına şahit olduk... Doğanın güzellikleriyle adetayoğ- rulmuş bır akarsuyun çevresine na- sıl can verdiğini izledik. Çöl san- sıyla palmiye yeşili ve göğün mavisinin akal al- maz cümbüşünü yaşadık... Bugün dahi inşastnı kolay gerçekleştiremeyecegimiz tapınaklann muh- teşem görünümlerine hayran kaldık... Büyülen- dik... Insanoğlunun 4000, hatta 5000 yıl önce ne- ler yaptığıru ve sosyal, töresel, dınsel yaşamını ka- yalara, duvarlara nasıl kazıdığını gördük... tslam dünyasının önemli ve ilginç yapılannı ziyaret et- tik... Belki dinlenemedik ama, tınsel ve kültürel olarak zengınleştik... Değer sistemlerimiz yeni boyutlar kazandı, ınanılmaz görünümler yaşama- mıza yeni anlamlar verdi. Evet, Mısır'daydık, yaklaşık 65 milyon nüfus- lu, kara Avrupa'nın kültürünün önemli kaynağı Yunan ve Girit uygarhğının köklerinin yeşerdiği Mısır'daydık... Çölü yaşanabilir hale sokan Nil'in üzerinde dört gün, dört gece geçirdik Karnap, Luk- sor, Edfiı gibi tapınaklan ve firavunlara aıt kaya mezarlamu, Abu Simbel tapuıağını ziyaret ettik. Cataract'a ve bugün otel olan Kral Faruk'un sa- rayına giderek, 20. yüzyılın başında inşa edilen, romanlarda adını duyduğumuz bu yapılan geçen yüzyılın tortusu olarak hafızanuza depoladık. Islam dünyasının önemli kenti olan Kahire'nin antık (tarihi) bölgesinde yine tslam uygarhğının Kahire'deki önemli yapıtlannı, eskı çarşıstnı bü- >Tik bir coşkuyla ziyaret ettik ve belki de insan- lığın en önemli hazinesi olan Mısır Müzesi'ni de gezerek kısa olan gezimizi tamamladık. Yukan- da değmdiğim kültür varlıklannı ve görülmesi gereken daha birçok yeri de görerek Mısır'dan ay- nlırken yine de hüzunlenmiştun. Hüzünleraneminnedeni, yukanda değindiğim guzelliklerin yanında, gördüğüm toplumsal ve insani sorunlardı. Başka bir deyişle madalyonun öbür yüzüydü. Bu sorunlann başında da yoksul- luk ve pislik geliyordu. Bu uygarlığın bugünkü bekçileri neden pislıkten rahatsız olmuyorlardı ya da oluyorlardı da neden bu pisliğe engel olmu- yorlardı? Kahire'nin ortasında yanan çöp yığın- İan, Assuan'da çöp alanı olarak değerlendirilen bir arsanın içinde pislikten tüyleri siyahlaşmış koyun sûrüleri, Luksor'un ara sokaklannda ku- rulan pazarlarda sığırlann kesilmesi ve bunlann parçalanması esnasında yere düşen et parçalan- nın çocuklar tarafından toplanması gibi görüntü- ler, insanın içini ister istemez bulandınyordu. ls- lam ülkesi olan Mısır'ın bu görüntüleri yok etme- mesine akılerdirilemiyordu.Tarihselcamüeriniçin- deki görüntüler de yine anlasılır gibi değıldi. Ya- tanlar, birköşeye kıvnlıp uyuyanlar,yoğun bir ayak kokusu, halılann pisliği, her biri önemli kültür var- lığı olan bu yapılann anıtsallığını gölgelendiriyor- du. Temizlik imandan gelir söylemi Mısır'da ya- zık ki geçerli değildi. Zamanlı zamansız camiler- den okunan Kuran da bu pisliği engelleyememiş- ti. Büyük iç göç alan Kahire'de su, trafik ve imar sorununun boyuüannın ve çözümünün ne denli büyük ve zor olabileceğini bir lstanbullu olarak bildiğim için üzerinde pek fazla durmak istemı- yorum; ancak insan yaşamını, sağhğını bu denlı etkileyen çöp sorununa kent boyutunda halen bir çözüm getiriİmemış olmasını ve camisınde, lokan- tasında, sokağında bu pıslikle iç içe olunmasını bir türlü tslamiyetle bağdastıramadım. Mısır'a henûz u aydınfauuna" gelmemiş, usun yolu önem- senmiyor. Kuşkusuz önemli ayduılan var Mı- sır'ın... Nobel ödülü alan edebiyatçısı var. Azge- lişmiş, ekonomik yönden zayıf olan ülkelerdeki ortak nitelık, büındiği gibi aydrnlann söyledikle- rini dikkate ahrıamaktır. Mısır'da da bu sapmanın geçerli olduğuna inanıyorum... Bu pislik yoksulluktan olabilir mi? Elbette, önemli bir etken olarak yoksulluk ileri sürülebi- lir. Bilisizlik (cehalet), okuma yazma bilmeyen- lenn oranının da (yüzde 35) bu pisliğin nedeni ol- duğu kanısındayım. Hele bir de bu bilisizlik Is- lamiyetın "tevekknl" anlayışıyla üst üste gelince, durumun korkunçluğu açık bir biçimde ortaya çıkmaktadır. Kuşkusuz ülkemizle ortak değerle- ri olan bir ülke Mısır... Yemek kültürüyle, müzik- le ilgili ve Islamiyet'ten gelen değerler, Mısır in- sanını yine de bize benzer kılıyor. Mustafa, Ha- san, Ali, Ahmet gibi adlar, hep bildik adlar... An- cak yukanda dile getirdiğim pisük sorunu, sokak- ta ve özellikle de carşıda satıcılann dayanılmaz ısrarcı, insani bezdiren tavu-lan, her firsatta bah- şiş alma istemi, sözünü ettiğim bu benzerliği yok ediyor. Giyim kuşam da bizden farklı... ÖzeÛik- le güneyde tipik, yere kadar uzun geleneksel giy- siler egemen. Kahire ise giy si yönünden daha Ba- tı görünümlü... Ancak sokaklarda kadından çok erkeğe rastlanıyor. Özetle Mısır'ın da bir Atatürk'e gereksinimi var, hem de çok var... Nasır da kitabında Âta- türk'ü ömek aldığını yazmışü. Ama yazık ki Mı- sır'ı yakışu- olduğu yere taşımaya ömrü yetmedi. Çağdaşlaşması ıçın, bugün smırlan içinde yer alan insanlık mirasına sahip çıkabihnesi ve ona yakışır olabihnesi için, gerekli toplumsal reform- lan gerçekleştirecek bir devrime gereksinmesi var Mısır'ın... OnemK not: Bu arada söylemeden geçemeye- ceğim; laiklik ve Atatürk devrimleri karşıtı vatan- daşlarunızın Mısu-'a gitmesi tavsiye olunur. Sayın Başbakanım... GÜndÜZ AKGÜL Emekli Cumhuriyet Savcısı/Vrla S izin siyasal çizginizi, fakülteye başla- dığım 1960 yılından beri bilinçli ola- rak izlemekteyim. Sonralan CHPbaş- kanı olduğunuz ve Karaoğlan imajını yarattığuuz yıllarda, vatannıı seven her Türk vatandası gibi hayranlannızdan biri ol- dum. Dürüst, aydın, ilerici, Atatürkçü, ülke yara- nna olan her olay üzerine, tüm olumsuz koşulla- ra karşın cesaretle giden kjşılığınızın kısa sürede tüm ülkede kabul görmesi başkanı olduğunuz si- yasi partiyi iktidara taşıdı ve siz başbakan oldu- nuz. 1974 yıhnda iktidar oluşunuzla birlikte, hak- tan, emekten ve halktan yana oluşunuz nedeniy- le ülkedeki çıkarcılar, kapkaççüar size karşı çık- ülar. Yapay yokluklar ve kuyruklar oluşturup si- zibaşansız göstermeye çahşoİar. Bu dönemde cum- huriyet savcısı olarak görev yapıyordum. Depo- larda tonlarca stoklanan şeker, yağ, sigara gibi, yok denilen ve halkın ivedi gereksinimi olan mad- deleri yakalatıp sorumlular hakkında gereğini yapmakla, size karşı yürütülen olumsuz kampan- yanın canlı tanığı oldum. 1977 seçimleri öncesi, değişmeyen ve halk kit- leleri tarafindan benimsenen bu kişüiğinizle, Tür- kiye genelinde olusan Karaoğlan imajı sizi ikin- ci kez iktidara getirdi. Ben ve benim gibi size olan hayranlığım gizlemeyi beceremeyen kamu görevlileri zaman zaman zarar gördüler. O dönemlerde yetişkin olan herkes tarafindan bilinen bu olaylan neden anlattığuru lütfen sor- mayın. Çünkü son yıllarda, özellikle, inanmayı çok istediğim temiz eller operasyonlannın başladığı bugünlerde, yukanda saydığun nitelikleri taşı- yan kışıliğınıze tamamen ters düşen söylem ve dav- ranışlannızla beni ve benim gibi düşünenleri şa- şırttığuuz ve genç kuşağın sizin nereden nereye geldiğinizi anlamalan için, içün sızlayarak anla- üyorum. Atatürkçülükten, laiklikten ödün vermeyen Ka- raoğlan, Atatürk'ün yasakladığı tarikatlar için "lyi tarikatlar da vardır" dediği için, dürüst ki- şiliğinden asla kuşku duymadığım Karaoğlan, yolsuzluklann üzerine giden kurum ve kişilere ar- ka çıkması gerekirken "Hükümeti devre dışı bı- rakıvorlar" diyerek gözdağı verdiği için, demok- ratik hukuk devletinde rejimi korumak siyasi ik- tidariann temel görevi olmasına karştn, son yıl- lardaki iktıdarlar bunu tam başaramadıklanndan, anayasanın ve yasalann kendisine yüklediğı gö- revi yerine getirmek amacı ile rejimi korumayı üst- lenen şanlı Türk ordusuna saldıranlara arka çık- tığı için, Türkiye için bir şans olduğuna, Atatürk- çü olduğuna inandığım Cumhurbaşkanı Sayın Ahmet Necdet Sezer'in adalet ve hukuk nornıla- n içinde kalan uygulamalanna karşı çıktığı için, gerçek yargı kararlan ile anlasılmasına karşın, hakkmda medyada ve görsel yayında bir sürü so- ru işaretien bulunanbakanlan görevde tuttuğu için, bankalan hortumlayanlann şırketlerine tedbir koydunıp çalışanlan ile birlikte alıcılara devret- mesı gerekirken "Şirkedere el konulursa birçok Idşi işsiz kalır" gibi hukuk dışı bir gerekçe ile ko- ruduğu ıçuı, 40 yıl ülkeyi yönettiği halde, bizi her gün biraz daha geriye götüren, "Aile fotoğranm" dediği kişiler için bir sürü soruşrurma açılan, ye- ğenleri için açılan soruşturmayı "Neden on ay bekkdiler?*' diye haksız göstermeye çalışan Sa- yın Demirel'i iici yıl daha başımızda tutmaya ça- lışmak amacıyla 5+5 gibi bir förmül gündeme ge- tirdiği için, anlatıyorum. Sayın Başbakanım, uzun >ıllar kamu görevi yapan ve laik, demokratik, hukuk devletine ina- nan biri olarak, parlamenter rejimlerde tüm so- runlann çözümleneceği yerlerin başındaparlamen- tonun geleceğı bılincindeyim. Ne yazık ki son yıllarda yapılan kamu oylamalannda, parlamen- tonun güvenilırliğine gölge düşürüldüğü sonucu çıkmaktadır. Aynca başlatılan her soruşturmanın bir siyasal ve bürokratik bağlantısuıın olduğunu yine basın- dan ve mahkemelerce yapılan tutuklamalardan öğ- reniyoruz. Ara rejimlerin her zaman parlamenter sisteme zarar verdiği, dünyadaki tüm uygulama- larda görühnektedir. Bu nedenle, vatanını ve mil- letini çok seven bir vatandaş olarak sizden son bir ricam olacakur. Türkıye'de başlatıldığına inanmak istediğim temiz eller operasyonlannı sonuna ka- dar götürünüz. Bu operasyonlar yanhş zamanda ve zemınde ya- pılabilır. Yeter ki bu yanlışuklar ülkeye zarar ver- mesin, yapılan işlerden olumlu sonuç çıkıyorsa ille de, neden o yaptı, neden bu yaptı demeden ve kimseyi korumadan destekleyin. Bunu sizden bekliyor, saygılar sunuyorum. Dostun Attığı Gülden încindik Av.CelalULGEN D eğerli hukukçu. lskender Ozturan- h 24 Aralık günlü Cumhunyet ga- zetesindeki yazısrnda, bir Atatürk- çünün arkadan nasıl hançerlendiği- ni yazıyordu. Özturanlı'nın bu dü- şüncelerine katıİmamak elde mi; laik düzen sa- vaşunında birçok aydınımızı sele suya vermenin, bombalarla parça parça etmenin ezikliği ve utan- cı bilinçlenmizden silinmemiş iken... Sayuı Cumhurbaşkanı, göreve geldiği günden bu yana değişik bir cumhurbaşkanı biçemi çiz- mekteydi. Tutumu, davranışlan, konuşmalan be- •ğeni ile karşılanmıştı Ancak gericiliğe, bölücü- lüğe ve de Atatürk ve devrim düşmanlanna kar- şı verdiği savaşımda Vural Savaş'ı görev dışı bı- rakması Sayın Cumhurbaşkanı'nın çizdiği bu bi- çem ile örtüşmemektedir. Cumhurbaşkanı'na abn- ganlığunız ise Pir Sultan Abdal'uı u EHn atüğı taş değil, dostun attığı gül incitir" dizelerinde gızli- dir. Saym Cumhurbaşkanı; Sayın Savaş'ı seçmemek- le önemli bir hata yapmışnr kanısuıdayım. O da Vural Savaş"a başladığı görevleri bitirme olana- ğının verilmemiş olması ve de Atatürkçülüğün, çağdaş yaşama hakkının ve laikliğin çeşitli kesim- lerce, değişebilir, günlük sıyaset seçenekleri gi- bi yorumlanmasma neden olmasıdır. Böylece, Vural Savaş siyasal arenada aç aslanlara yem ya- pıhruşttr. Vural Savaş. Yargıtay içindeki desteğini yitir- miş olsaydı yeni atama bu denli kaygı verici ol- mayabilirdi. Tam tersine büyük destek verdi Yar- gıtay. Tüm dünyadauygulanan yeni emperyalizm biçeminin Türkiye'ye dayattığı küreselleşmenin karşıtı olarak görülen Atatürkçü düşüncenin (ulu- sallaşma) ülkemiz için ne denli önemli olduğu- nu, günün sen-ben kavgası ile değil, yeniden -i Kn- vayıMflfiye" yürüyüşleri ile değerlendirümesi ge- rektiğini algılamakta nedense zorlanıyoruz. Değerli hukukçu yazar lskender Özturanlı'nın tüm Atatürkçülerin düşüncelerinı yansıttığına, iç- tenkatılıyorum. Yeni Yargıtay Baş,savcısı'nuı son yıllarda çıplak tabanlanmızı kanatarak geçtiğimiz dikenli yollan unutmayacağmı ve deVural Savaş' a yapılan bu haksızlığı görüp çağdaşlık ve Atatürk ilkeleri yolunda uğraş vermekten asla ödün ver- meyeceğine inaruyor ve bu inançla teselli oluyo- ruz. Yeni başsavcıya Cumhuriyet gazetesinin 2. sayfasında geçen eylül ayında yayımlanan bir yazısı nedeniyle umutla bakmaktayız. Cumhuriyet k ı t a p l a r ı Der/.Işık Kansu - Mehmet Açıktan AHMET TANER KIŞLALI'NIN ARDINDAN Bu htap, yurtse\'erlik öğretmeni Ahmet Taner Kışlalı'nın katledüışınin bırinci yılmda. sadece paylaştığımız acının küçülmesını kolaylaştırmak amacıyla değil. Ahmet Taner Kışlalı sevgisının aradan geçen süre içinde nasıl haıelendiğınin bit göstergesı olarak yayunlanmakta. Cumhurtyrt Çağ Pazarlama A.Ş. Turkocağı Cad. No:39/41 ^ kitepkulübû (34334)Cağaloğlu-lstanbui Tel: (212)514 01 96 Cumhuriyet k ı t a p 1 a r ı Necati Cumalı VİRAN DAĞLAR 5. Bası Sevgıh Necati Cumalı, Makedonya'yı, dağlanm, ormanlanm. sulannı, yağmurlannı, kannı, o sevimli hayvanJannı, dönemın o karmaşık politık düzenini, o yûce, o cüce ınsamnı güzelım Türkçenle ne ıçten, ne akıcı ne kadar dokunakJı ve ne de güzel anlatmışsın. YILDIZ KENTER Çağ Pazarlama A.Ş. Turkocağı Cad. No:39/41 ^ . kitap kulübü (34334)Cağaloğlu-lstanbul Tel' (212)514 01 96 !(/\CIKDJGIMİZ TAKSİM SERGİ SALONU'NDA •ûiYarm) Koreografi:Rndolf Nurejev MARGOT FONTEYN-RUDOLF \UREYEV (Okuma Salonunda Vıdeo Göstenmi) Saat:15.00'te Suresı 106 Dakıka İstiklal Cad. (Fransız Konsolosluğu yanı) Taksım Tel: 252 38 81/8 AKStHAR SULH HUKUK HÂKİMLİĞl'r«)EN DosyaNo: 1999/1395 Davacı Sinan Çalışkan vekili Av Kaan Hrtugrul taraftn- dan davalılar Mürşıde Tufan vs aleyhine açılan ı. şuyu da- vasında, Akhisar Sakarkaya köyü 172, 301, 304,405, 984 parselde kayıtlı taşınmazlarda ortaklığın giderihıesi isten- miş olup. Surahanlı Kurtuluş Mahallesı, Adiloba Cad. No: 22 adresınde ikamet eden dahıli dasalı Mesut Önal^Bilge- han Önal, Adnan Önal, Gökhan Önal ve Necibe Onarın adresinde bulunamadıklanndan yapılan zabıta ahkikatına rağmen bulunamadıklanndan dava dılekçesinis gazete ile ilanen tebliğ yapılmasına karar venlmış olup, curuşmanın bırakıldığı 19.02.2001 günü saat 11.00'de dahii davalıla- rın bızzat belirtilen gün ve saatte mahkemeye gelmeleri, ibraz etmek istediklen vesikalar varsa ibraz etrıeleri veya göndenneleri, duruşmaya gelmedıklen veya belgelen ib- raz etmedıkleri takdırde yargılamanın yokluk.arında de- vam edeceği, dava dılekçesuun ve duruşma güaünün teb- liği yerine kaun olmak üzere ilanen tebhğ olunur 09.01.2001 Basm. 1360 DtKÜJ ASLİYE HUKUK MAHKEMESt'NDEN EsasNo: 1994/52 Karar No: 1997/1*4 Davacı Dikıli Mal Müdürlüğü vekılince cbvalı Hüfys Yopulmazer aleyhine açılan kal davasının yapılın açık yar gılaması sonucunda, Dikıli ilçesi Badetnlı köyi 1417 par selden davalının kal-i talebinın 03.07.1997 tanllıkaran il< reddedilmiş olup, işbu karar davacı Hazin< vekilincı 30.11.2000 tanhli dılekçeleri ile temyız edilınş olup, da vanın reddine ılişkın karar ile davacı vekılınır temyiz di lekçesi davalı Hülya Yorulmazer'e ilanen teblii olunur. Basın: 1361 Türkiye Giazeteciler Cemiyeti'nin yayınladfjı günlük Bizim Gazete Ülke sorunlarına ilişkin raporlarıyla, araştırmaârryla, ko: yazılarıyla, tarafsız haberieriyle sivıl toplumlasn gazete! Düzenli okumak için abone olun. Tel: 0.212.511 08 7!
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear