25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
28 EYLÜL 2000 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA. HABERLER DYP'den Imdar Iaksı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DYP Genel Sekreteri Ali Şevki Erek, maddi zorluklar çeken belediyelerin durumlannın dûzeltilmesi için Maliye Bakanı Sümer Oral'a çağnda bulundu. Erek, Oral'a çektiği faksta, bir yıldır maaş ödeyemeyen yüzlerce belediye bulunduğuna dikkat çekerek özellikle küçük belediyelerin "Cumhuriyet tarihinin en büyük maddi bunalımını yaşadıklannı" belirtti. Mater'in duruşmastna HK gödemcisi • NE\\ YORK(AA)- Merkezi New York'ta bulunan Insan Haklan Izleme Komitesi (İHİK), gazeteci Nadire Mater'in yann yapılacak karar duruşmasına gözlemci göndereceğini açıkladı. Duruşmayı kuruluş adına John Hopkins Üniversitesi'nden Prof. James Ron izleyecek. Mater hakkında 'Mehmet'in Kitabı' adlı kitabında askerlere hakaret ettiği iddiasıyla 12 yıl hapis cezası talep edilmişti. Okuyan'a Hak- İş'ten destek • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Çahşma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafindan hazırlanan ve Bakanlar Kurulu'ndan geçen tş Güvencesi Yasa Tasansf na Hak-tş tam destek verdi. Hak-lş Genel Başkanı Salim Uslu yaptığı açıklamada, "Iş güvencesi yasası sendikal hareketin güçlenmesi açısından önemli bir dönemeç olacak" dedi. Meclis, tasarrufu sevdi • ANKARA (AA) - Başbakanlığın enerji tasarrufu genelgesi doğrultusunda TBMM Lojmanlan'nda da önlemler alındı. 500 konutun bulunduğu küçük bir kasaba görünümündeki Meclis Lojmanlan'nda elektrik tüketiminin yüzde 50'ye indirilmesi hedefleniyor. Bu amaçla 2 bin sokâk lambasının bini söndürülürken spor kompleksinin gece kullanımına da sınırlama getirildi. Ceyhan'da • ADANA (Cumhuriyet Bürosu) - Ulucanlar katliamının yıldönümünde cezaevlerindeki ölümleri ve F tipi cezaevlerini protesto amacıyla Ceyhan Cezaevi önünde açüdama yapmak isteyenler ile tutuklu ve hükümlü yakınlannı taşıyan araç, polis engeliyle karşüaştı. Grubu, Ceyhan girişinde bindikleri araçtan indiren ve kimliklerine el koyan polis, 6 kişiyi de gözaltına aldı. Dini programda reUama ceza • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), "Dini Meselelerimiz" adlı programında Kuveyt Türk, Al Baraka, thlas gibi özel finans kurumlannın reklamını yapan Kanal 43'e uyan cezası verdi. Başbakan Ecevit, K. Irak'taki gelişmelerin yannki MGK'de ele alınacağını söyledi 'PKK sıfir noktasmda 9 ŞIRNAK (Cumhuriyet) - Başbakan Bülent Ecevit Türkiye'nin bir daha te- rör olgusuyla karşı karşıya kalmayaca- ğına inandığını belirtti. PKK'nin Ku- zey Irak'taki kalıntılanna yönelik dış desteğin sürdüğü saptamasını aktaran Ecevit, Kuzey Irak'taki gelişmelerin Milli Güvenlik Kurulu'nun (MGK) ya- nn yapacağı toplantıda ele alınacağını söyledi. Ecevit, Siirt'ten merkez köy uygula- masının ilk uygulama yeri olan Şırnak'ın Başağaç Köyü'ne giderken gazete tem- silcilerinin sorulanru yanıtladı. Ecevit'e yöneltilen sorular ve yanıtlan şoyle: - Bölgede terör tehlikesinin sıfira indi- ği görülüyor. Evet, şu anda sıfira indi. Ancak Kuzey Irak'ta ve Iran'da bazı kalıntılar var. Ku- • Başbakan Ecevit, PKK'ye hükümet düzeyinde değil, ama bazı kuruluşlar düzeyinde desteğin devam ettiğini söyledi. PKK'nin sıfıra indiğini belirten Ecevit, "Ancak Kuzey Irak'ta ve îran'da bazı kalıntılar var" dedi. zey Irak'ta Talabanidc akıllanmaya baş- ladı. Öyle sanıyorum ki, bir daha böyle bir terör olgusuyla karşı karşıya kalma- yacağız. PKK ile bir yere vanlamayaca- ğı anlaşıldı. -107 maddetik bir devlet projesi vanu. Merkez köyler de bunun bir parçası mı? Evet, bunun bir parçası. Ancak onun tümünü bir çırpıda gerçekleştirmek ola- naksız. Öncelikle köye dönüşü başanr- sak şehirler de rahatlamış olacak. Bu du- rumda şehirlerin sorunlannı çözmek im- kânsLZ. - Teröre dış destek devam ediyor mu? Hükümet düzeyinde değil, ama bazı kuruluşlar düzeyinde devam ediyor. Ma- alesef bizimle hep uğraşacaklar. Bizi dünya rahat bırakmayacak. Bu gerçeği içımize sindirmeliyiz. Bu, çok değerli oluşumuzun bedeli. -Kuzey Irak'takioluşumnereye gider? Hâlâ Kuzey Irak hayali kuranlar var. Ancak, önümüzde MGK var. Bu konuda bir şey söylemem doğru olmaz. - Kürtçe televizyon zaman zaman tar- nşma konusu oluyor-. Şu aşamada bir şey demeyeyim, önü- müzde MGK var. - PKK terörü bim, ama ardından Er- meni konusu başladı. Bu nereye varacak? Bilimsel çalışmayı kabul ettirsek her şey çözülecek, perde arkasında bir şey kalmayacak. - Ermenistan, devlet olarak da son gj- rişimlerin içinde. Ermeniler Türkiye ile diyalog kurarsa gelişirler, kalkınırlar. Aksi halde zor. An- cak, dışandaki tuzu kuru Ermeniler on- lara fırsat vermiyor. Öncelikle Azerbay- can ile anlaşmalan gerekiyor. - Kuzey Irak'ta kimi girişimlerde Ame- rika'nın parmağı \ar. Temsilciler Mecli- si'ndeki durumortada» Amerika ne yap- maya çalışıyor? Amerikalılar da saptamış değil bence. Muhtemelen Ingilizlerin bir politikası vardır. Ecevit'ten Sezer'e elestiri 'Çankaya seçiminde hataettik' SÜRT / ANKARA (Cumhuriyet) - Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in üç kamu bankasımn özelleştırilmesiyle ilgili kanun hükmündeki kararnameyi hükümete iadesinin ardmdan DSP'de Sezer'in Cumhurbaşkanı seçilmesine üişkin yoğun bir değerlendirme yapıldığı öğrenildi. DSP Genel Başkanı ve Başbakan Bülent Ecevit, Genel Başkan Yardımcısı Rahşan Ecevit ve yakın çevTesinin yaptığı durum değerlendirmesinde, "Çankaya seçiminde hata ettik, bu böyle gjdemez, buna bir forcnül bulunmalı" görüşünde birleşüdigi öğrenildi. Cumhuriyet'in edindiği bilgiye göre DSP üst yönetimi, önceki gün Çankaya hükümet ilişkileri konusunda bir durum değerlendirmesi yaptı. Bu değerlendirmeden şu sonuçlann çıktığı öğrenildi: # Demırel konusunda ısrar etmekte haklıydık. Bu durum bugün bir kez daha anlaşılıyor. Demirerin olmaması halinde MHP kendisine yalon bir kişinin Cumhurbaşkanı olmasını istiyordu. O yüzden böyle bir sonuç ortaya çıktı. # Ahmet Necdet Sezer Cumhurbaşkanı adayı olarak belirlenirken Anayasa Mahkemesı Başkanhğı makamında oluşu dikkate ahnmıştı. Ancak Sezer'in kişisel özellikleri bugünkü durumu ortaya çıkardı. # Bu koşullarda Sezer'i Cumhurbaşkanı adayı göstermenin ve seçilmesini sağlamanın hata olduğu anlaşılıyor. Sezer çalışma arkadaşlannı da CHP'ye yakm kişilerden seçti. Bu da dikkati çeken bir başka durum. # Bu durum böyle gidemez. Buna bir formül bulunması gerekli. DSP'de yapılan bu değerlendirme, önceki gün Başbakanlık Basın Merkezi'nden yapılan açıklama ile paralellik taşıyor. Basın merkezinden yapılan açıklamada, Sezer'in çelişki içinde olduğu vurgulanmış ve şu tümce yer abmştr. "lade edilen KHK tasansuun yürürlüğe gümesi için gereken işkmler Başbakanhk'ça rvedüflde yapdacakdr." Siyasiler bu değerlendirme için, hükümetın bugünkü Bakanlar Kurulu'nda Çankaya Köşkü'nün karamamelerde by- pass edilmesi için formül önerilerini tartışmaya açabileceği yorumunu yapıyorlar. OYIAM, "• Başbakan Ecevit, Siirt vilayet meydanında yurttaşlann yoğun yakınmalanyla karşüaştı. (Fotoğraflar: AA) HADEP'liler ve Akgündüz yanlılannca Siirt'te protesto edildi Ecevit, komıştııralmadı SERTAÇEŞ SÜRT- Başbakan BülentEcevit ve eşi Rahşan Ecevit, Şırnak'ın Beşa- ğaç köyündeki köykent uygulaması- nın açılışına katılmadan öncc gittiği Siirt'te yurttaşlann sorunlannı dinle- mekten hükümetin çalışmalannı an- latmaya fırsat bulamadı. Siirt'te Ece- vit'i protesto eden HADEP'liler "K- ji aşhi (Yaşasm banş)" sloganı attılar. Ecevit, meydana girerken HADEP'li grup, "Ecevh dışan, selam selam gü- neşe bin selam" sloganlan attı. HA- DEP'lilerin "İdama ha- yır", "Köykent istemiyo- ruz" pankartlannı açması üzerine güvenlik görevli- leri,"Ya bu pankartlan in- dirin ya da alanı terkedin" uyansı yaptı Bunun üze- rine protestocular HADEP il binasına doğru yüriiyü- şe geçti. HADEP tl Başkanı Ah- metKonuk, yaptığı açıkla- mada, aynmsız, koşulsuz genel af istediklerini kay- detti. Köykent modelinin, 30 yıl önceki bir uygulama olduğunu savunan Konuk, bunun Güneydoğu'da uy- gulanmasını istemedikleri- ni söyledi. Ecevit, Vilayet meydanında halka seslen- mek için otobüsün üzerine çıktığında yurttaşlann yo- ğun yakınmalanyla karşı- laştı. Hükümetin enflasyon ve ekonomiye ilişkin çalışmalannı an- latmak isteyen Ecevit'in sözü sık sık kesildi. Ecevit, Şırnak'ın Beşağaç kö- yündeki "köykent" uygulamasuu baş- latmak üzere giderken Surtlılen de se- lamlamak istediğini söyledi. Ecevit, hacda yaşamını yıtiren ANAP Siirt Milletvekili Nizamettin Sezgüi için Si- irtlilere başsağlığı dıledı. Ecevit, "Sa- yısız köytü,sayısız korucu şehitverdik. Bölücü terör nedeniyle köyünü terke- den on binlerce köylümüz dönmek b- tiyor. Burada devlete büyükgörev dü- şüyor" diye konuştu. Başbakan Bülent Ecevit ve eşi Rahşan Ecevit, halka seslenmek için çıktığı otobüsün üstünden vurttaşlann sorunlannı dinle- mekien hükümetin çahşmalaruu anlatmaya firsat bulamadL HADEP'lilere de yanıt veren Ece- vit, "Banş, banş diyoriar. tlköncesi- lahlan bıraksmlar" dedi. Başbakan Ecevit, terör döneminde devlete yar- dımcı olan koruculann yahıız bıra- kılmayacağmı belirterek, jandarma ve diğer kamu kurumlannda bu yurt- taşlara görev verileceğini kaydetti. Terörün bölgedeki hayvancıhğı öl- dürdüğünü anlatan Ecevit, "Bu böl- gedehayvanahk yeniden düiltflecek*' dedi. Nitelikli kamu görevlilerinin bölgeye gelmek istemediğini dile ge- tiren Ecevit, yapılan yeni düzenleme ile mecburi hizmet zo- runluluğu getirildiğini bildirdi. Yurttaşlann su- suzluktan yakınmalan üzerine Ecevit, Köy Hiz- metleri'ne yeni makine- ler aluıdığmı söyledi. Meydandaki bir grubun Fadıl Akgündüz lehine slogan atması üzerine Ecevit, "Adaletin işine kanşmayız'' dedi. Ecevit, yurttaşlann ya- kınmasuun artması üze- rine konuşmasını kısa keserek Şırnak Beşağaç köyüne hareket etti, bu- rada köydeki çahşmalan koordine eden Başba- kanlık Müsteşar Yardım- cısı Selcuk Polat'tan bri- fıng aldı. Polat, 300 hane olarak planlanan köyün maliyetin 750 milyar lira olduğunu kaydetti. IRMIKIAYDIN ENGtN aengin(« doruk.net.tr Biliyorum, kiminiz bu yazıyı okuyacak; kiminiz, başhğa ba- kıp, burun kıvınp okumadan CHP Kurultayına Doğru Size tuhaf gelecek ama bu yazı "okuyacaklar"'dan çok "okumayacaklar" için yazılı- yor. Biliyorum çelişki. Olsun. Gene de bu yazı, burun kıvınp okumayacaklar için... Girişteki laf cambazlıklan, paradoks denemeleri de bel- ki ilgilerini kabartıp okutabili- rim beklentisinden... Buraya kadannı okuduysa- nız, becerilmiş demektir. Şimdi devamına, yani konu- muza buyrun. • • • CHP'li, hatta sosyal demok- rat olmasak da -ki malum bu satırlann yazan değil- CHP ile ilgilenmek zorundayız. CHP'nin bir "siyasal olgu" ol- maktan çıktığı, siyasal arena- da rol oynayamaz haline gel- diği bir süreçteyiz ve bundan zarariı çıkan, CHP'den önce Türkiye. Meydanın milliyetçi DSP- MHP ikilisine ve siyasal Islam- cı Fazilet mollalarına kaldığı Türkiye topallıyor. Dünyada yaşanan çok köklü değişimler Türkiye'yi etkiliyor ve bu etki- leşimde sosyal demokrasinin dibe vurmuşluğu sarsıntının şiddetini ve yıkımını daha da arttınyor. Geçen yüzyılın son on yılın- da, dünya çok şiddetli dep- remlerle sarsıldı, büyük altüst- lükler yaşandı ve yaşanmakta. Yetmiş beş yıl süreyle dün- ya siyasetinde belirieyici etken sosyalist sistem gümbür gümbür yıkıldı ve daha önem- lisi kapitalist mülkiyet ve üre- tim biçimine seçenek oluştu- racak programatik öneriler ay- nı yenilgiden pay aldılar. Şu anda ortada soiun ne Marksist kanatlannca ne de sosyal de- mokratlarca üretilmiş bir öne- ri var. Köpeksiz köyde değneksiz dolanma özgürlüğüne kavu- şan kapitalizm, tam bir umur- samazlıkla köklerine, "vahşi kapitalizm" değerlerine dön- dü. Küreselleşme, dünya halk- lannın ulusal önyargılan aşıp "eşit haklı dünya yurttaşlan" düzleminde buluşmalan anla- mına gelmiyor. Tersine. "Küre- selleşme" artık dünyanın ço- kuluslu şirketlerin egemenlik alanına dönüştüğü, orman ya- salannın geçerli olduğu ko- caman bir köy"e dönüşmesi demek. Bu büyük, birkaç on yıl ön- cesinde değil kavranması, dü- şünülmesi bile güç bir altüst- lük. Bilinegelen bütün siyasal kurumlar bu altüstlükten payı- nı alıyor. Geleneksel siyasal partiler ve örgütlenmeler ya yok oluyor ya silikleşiyor. Bu Türkiye'de de böyle. Merkez sağın geleneksel partileri sayılan DYP ve ANAP'a bakın. Var gibi görün- meleri kimseyi yanıltmasın. Yoklar. Yok oluşlan oy kaybında de- ğil, siyasal ve sosyal işlevleri- nin kalmayışında somutlanı- yor. Türkiye'nin siyasal ayrış- ma ekseninin sağ yakasında DYP ve ANAP anlam taşıma- yan iki siyasal ceset. Onlann süpürüldüğü alana -geçici mi, kalıcı mı oldukları kuşkulu da olsa- DSP ve MHP oturdu; Fazilet ise kendine bir yer bulur gibi olduysa da mol- lalann siyasal yetersizlik ve sığlıklarından dolayı treni ça- buk kaçırdı. Şu anda kapladı- ğı alanı genişletmek bir yana, koruması bile olanaksız gibi. Bu siyasal aynşma ekseni- nin sağındaki fotoğraf. Peki ya solundaki ? Orası boş ve doldurulamı- yor. Ne CHP ne ÖDP solda, ken- dilerine ait olduğunu iddia et- tikleri alanı kaplayabiliyorlar... Kapsayamıyor, dolduramıyor- lar. ••• CHP'nin üç gün sonra top- lanacak bilmem kaçıncı kurul- tayına bu gözle bakabilir mi- yiz? Deneyelim. Kurultaya gidilirken yaşa- nanlar, gözlenenler "beniseç, ben daha iyi yapanm - hayıır onu değil beni seç, ben daha da iyi yapanm" itiş kakışının ötesine geçmiş değil. Ama bu itiş kakışa bakıp "eski tas eski hamam, tellak- lar çekişiyor" benzetmesi ya- pılamaz. Yakışıksız olduğun- dan değil, yanlış olduğundan. Bir kere hamamlarda artık o eski taslar kullanılmıyor. Daha da önemlisi ortada hamam fı- lan kalmadı. CHP bir "dibe vuruş" süre- ci yaşıyor. Partide yuvalanmış siyaset esnafı, delege sahibi siyasetçi tavfası için dibe vu- ruş, pariamento dışında kal- ma, barajatakılma, milletveki- li olamama, koalisyonda ikti- dann bir ucundan yakalaya- mama olarak kavranıyor. Acaba baraja takılmamış, Meclis'te grup oluşturmuş, öteki partilerden birkaçıyla ko- alisyon bile kurmuş bir CHP olsaydı sözünü ettiğimiz "dibe vuruş" süreci yaşanmayacak mıydı? Bizce tam tersine. CHP di- be vurdu ve çıkışa geçmedi. Dibe vuruyor ve galiba daha da vuracak. Küllerinden yeni bir CHP doğurması için bu bir şans. CHP, şansını kullanacakya- da kullanamayacak. Bu olasılıklarTürkiye'nin ge- leceğini doğrudan etkileye- cek. O yüzden sizler bu köşede salt bugün değil, bugünlerde daha birkaç CHP yazısı daha okuyacaksınız... POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HtKMET ÇETİNKAYA CHPFotoğranarıd)... Deniz Baykal 30 Eylül'de yapılacak olağanüstü CHP kurultayında genel başkanlığa aday olduğunu açıkladığı gün, CHP içindeki 'sol kanat' da Izmir'de toplantı yapıyordu... Baykal, televizyon ekranlanna yansıyan görüntü- lerde "doğruyum, çalışkanım" mesajı veriyor, ya- nına aldığı 'tanıtım şirketınin' kadrolu elemanlarıyla "Bakın gençlerle birlikteyim" diyordu... Baykal'ın sloganı ilginç: "Hükümet yıkmak yok, kurmak var; somurtmak yok, gülmek var; kavga yok, banş var!.." Bu slogan tutar mı, tutmaz mı bilmem; ama kendi içinde kırk parçaya bölünmüş CHP'de gençler de yok, ideolojı de... Peki ne var CHP'de? Koltuk kavgası var!.. Izmir'de ezelden beri CHP'li Tayyar Eraslan an- lattı... Izmir'in varoşlarında oturan bir yurttaş, çalışmış çabalamış, bir hayli de para harcayıp en yüksek oyu alarak delege seçilıp CHP örgütünün kapısını çalmış: "Ben delege filanca, partiye geldim, çalışacağım" Parti yöneticılerı "Hoşgeldin, çalışmaya başla'öe- mişler. Delege, "Zaten onun için geldim"^diyerekek- lemış: "Aylık maaşım ne kadar öğrenebilir miyim?" Bu bir espri de olabilir, gerçek de... Tayyar Eraslan, gerçek olduğunu söyledi... CHP kurultaya hazırlanıyor... Şimdılik dört genel başkan adayı görülüyor, ama sayı artabilir!.. Ben, Hasan Fehmi Güneş, Fikri Sağlar, Ercan Karakaş'la konuşurken şunu önerdim: "CHP'yi Denız Baykal ve arkadaşlanna teslim edin, siz de kurtulun, toplum da." Güneş, "Yok öyle şey" diye yanıt verince, düşün- cemi açıkladım: "SHP'yi hayata geçirin, 1991 seçimlerinde yüzde 21 oy alan bir parti, bugün yüzde 35 alır!" Dediler ki: "O zaman CHP yüzde kaç alır?" Yanıtım şu oldu: "Onun da hesabını Baykal yapsın!" • • • Otuz yıl önce Altıncı Filo, Kordonboyu'na ve Dol- mabahçe'ye demir attığında 'solcu gençler 1 mey- danlan doldurup bağınrdı: "Kahrolsun Amerikan emperyalizmi!" Bizim kuşak bunu solculuk; ülkücüler, dinciler ve sağcılar da 'komünistlik' sanır, karşılık verirdi: "Komünistler Moskova'ya!" Otuz yıl sonra ülkücüler, dinciler, sağcılar," Mos- kova'yı mesken tutup" işadamı oldular. Bizim CHP içindeki solcular ise ne yazık ki, otuz yıl önceki gibi, hâlâ "Kahrolsun Amerikan emperyalizmi" diyor- iar, ama bu silahlannı da yine ülkücüler ve dinciler al- dı... Ankara'da ABD Büyükelçiliği önünde, Ermeni ta- sansmı protesto eden ülkücüler, önceki gün bağın- yorlardı: "Kahrolsun Amerikan emperyalizmi!" CHP'nin 'sol kanadı'mn tabanındakilere soruyo- rum: "Sizin siyasal ideolojinizin solda olduğunu nastt anlayacaklar?" Yarat "Biz ABD emperyalizmine karşıyız..." "Canım, dinciler ve ülkücüler de karşı. Buna kar- şı olmak solculara özgü değil artık..." Ses yok! Diyoruz ki: "Sizin solcu olduğunuzu seçmen nasıl öğrene- cek? Yanıt "Biz F tipi cezaevlerine de karşıyız." Diyoruz ki: "F tipi cezaevlerine dinciler de karşı. Bunlara kar- şı olmak için solcu-sağcı değil, insan olmakyeterde artar bile..." Yine ses yok! ••• Yerteşik bir düzeni korumak için üretilen ideolo- jiler muhafazakârd\r, onlar kurulu düzenin kurum ve kuruluşlarına hiçbir zaman dokunmak istemezler... CHP hem kendisini 'devrimci' olarak görüyor, hem sol ideoloji ürettiğini öne sürüyor hem de 'muhafa- zakâr' siyasi ideolojilerin yaptığını ilke ediniyor... Oysa, sosyal demokrasinin ideolojik amacı belli- dir: "Siyasal demokrasiye işleriik kazandırmak; sömü- rüye, adaletsizliğe son vermek; topyekûn kalkınma ve refaha ulaşan yolların önündeki engelleri kaldır- mak; toplumda özgüriük, adil ve demokratikyapılan- mayı sağlamak..." Bu o kadar zor mudur? Kendi içinde kavga eden ve Ahmet'in, Mehmet'in peşinden giden bir siyasal parti için zor değil, olanak- sızdır... Gençleri parti yönetiminden dışlayan CHP, 'kurul- tay partisi' olmaktan kurtulmalı, bir an önce toplu- mun çözüm bekleyen sorunlarıyla ilgilenmelidir. Tüm bunlar bir yana, Fethullahçı Zaman gazetesi Deniz Baykal'ın genel başkanlığa aday olmasını man- şetten verdi... Peki, CHP delegeleri Fethullahçılann Deniz Bay- kal'a bu 'kıyağı'm nasıl değerlendiriyor? CHP'liler Fethullahçılann Moon tarikatıylayakın ilişki içinde ol- duklarını bıliyoriar mı? hikmet.cetinkaya(« cumhuriyeLcom.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Açıklama 24 Eylül tarihli gazetemizde yayımlanan Bilal Şen'le ilgili dizi yazıda adı geçen Şahap Bakırsan, o dönem- deki bir olayla ilgili açıklama gönderdi. Bakırsan'ın açıklaması şöyle: u Bilal Şen'in anlanmında, bir olayda adım geçmiş- tir. Olay biraz farkh anlahlmışnr. Gerçek şöyledir. Ter- Bkçi Ferit'in dükkânmda kimizaman sosyalist arkadaş- lar buluşup konuşurduk. Ferit Gügen'in (Teriikçi Fe- rit)yanında çabşan biri iş yüzünden anlaşmaztığa düş- tfl. Daha sonra emniyete giderek komünistler gizli top- lantı yapıyor, Beyazıt Camisi'ne kıal ba> rak asacaklar, diye ifade vermiş. Bunun üzerine 12 kişi gözaltına ahn- dık. Bilal Şen de vardı. İfadcnin arduıdan bizi serbest bıraktılar. Daha sonra 1949'unekimayuıdatekrar em- niyete alındık. Çünkü o sırada Missouri arhlısı Türki- ye'ye geüvordu. Ertesi gün gazetelerde sahaflara bom- ba koyan komünist teşkilat \akalandi diye gazetelerde haberler çıkü. Tutuklandık. Daha sonra bonıba dedik- leri şe>in su saati olduğu anlaşıldı. Sonuçta ben ve Fe- rit 9'ar ay ceza aldııru bir arkadaş da 6 ay. Başka kim- se ceza aîmadı. Olavın gerçeği budur."
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear