Catalog

16 EYLÜL 2000 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Antalya'daki Büyükşehir Belediye Başkanlan Zirvesi'ne başkanlar ilgi göstermedi Belecüye sayısı azaltılacak»ÜLENTECEVfT ANTALYA - Kanun hükmünde ka- raraame (KHK) ile yüriirlüğe sokula- cak Yerel Yönetimler Yasa Tasansı 'nın tartışıldığı Antalya'daki Büyükşehir Belediye Başkanlan Zirvesi'ne baş- kanlar ilgi göstermedi. Içişleri Bakanı Sadettin Tantan, küçük belediyelerin sayısının azaltılacağını açıkladı. Mi- marlar Odası Genel Başkanı Oktay Eknıci de kentlerdeki imar suçlanrun "•organize suç" olarak algılanması ge- rektığini söyledi. Yeni tasanya göre nüfusu 2 binden az olan 28 ilçe ile 383 belde belediyesinin tûzel kişiliği kal- • Zirve niteliği taşıyan 'Yerel Yönetim Reformunda Büyükşehirler Sempozyumu'na 16 büyükşehir belediye başkanından Antalya, Mersin, Konya, Kayseri, Erzurum ve Samsun dışında katılanın olmaması eleştirildi. Içişleri Bakanı Sadettin Tantan, yerel kaynaklann yeterince harekete geçirilemediğıni, belediye kaynaklannın büyük bölümünün personel gideri olarak harcandığını, gelirlerin ancak üçte birinin yatınma yönlendirildiğinin ortaya çıktığını anlattı. dınlacak. "Zirve" niteliği taşıyan "Yerd Y6- netim Reformunda Bûyûkçehirler Sempozyumu"na 16 Büyükşehir Be- lediye Başkanı 'ndan Antalya, Mersin, Konya, Kayseri, Erzurum ve Samsun dışında katılan olmaması eleştirildi. Gaziantep Büyükşehir Belediye Baş- kanı Celal Doğan Gaziantepspor'un UEFA maçını, Istanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mûfit Gürtuna da metro açıhşmı gerekçe göstererek top- lantıya katılmadı. Dığer başkanlar ise gerekçe göstermediler. Içişleri Bakanı Sadettin Tantan, ye- rel kaynaklann yeterince harekete ge- çirilemediğini, belediye kaynaklannın büyük bölümünün personel gideri ola- rak harcandığını, gelirlerin ancak üç- te birinin yatınma yönlendirildiğinin ortaya çıktığını anlattı. Bakan Tantan, "Avrupa Biıüği aday iiyebği sürecinin en önemli ve öncetikk sonımhılıığu da kentlerimizdeki yozlaşma, tahribat ve yaşam güçlttklerinin giderek artması- na neden olan süreci durdurmaknr. Kentkrin imannda tarihseL kültürel ve doğal mirasın mudaka korunmas gerekir ve bundan ödün \ erümemcli" dedi. Mimarlar Odası Genel Başkanı Oktay Ekinci de, Avnıpa Kentsel Şar- tı'nın tüm belediyelere rehber olması gerektiğini, kentleri yıkarak değil ta- rihsel kültürel dokulan koruyarak fi- zıksel yapıyı yaşanabilir hale getirme- nin en iyi yol olduğunu anlattı. Ekinci, Türkiye'nin bir "Tarih Cum- huriyeti" olduğunu belirterek ancak bu dokunun kentlere yeterince yansıtıla- madığından yakındı. Yetki kargaşası nedeniyle büyükşehir ile alt belediye arasında aynı partiye mensup başkan- lar arasmda kavganın sürdüğünü belir- ten Ekinci, imar suçlannın kente karşı işlenmiş bir "Organize Suç" olduğu- nu öne sürdü. Türban eylemi Şeriatçılar polisi tartakladı Istanbul Haber Servisi- Türban yasağını protesto eden Bakırköy Imam Hatip Lisesi öğrencileri ile onlara destek veren Milli Gençlik Vakfı (MGV) üyeleri dün polis otomobiline saldmp aralanna al- dıklan emniyet amirini tartakladı- lar. Memur, işçi, öğrenci ve F tipi cezaevlerini protesto eden tutuklu ve hükümlü yakınlannı acımasız- ca döverek gözaltma alan polis, caddeyi trafiğe kapatan türbanlı eylemcilere karşı etkisiz kaldı. Bakırköy Kartaltepe Mahalle- si'ndeki Bakırköy Imam Hatip Li- sesi'nin türbanlı kız öğrencileri, Milli Egıtım Bakanlığı'nın Küık Kıyafet Yönetmeliği gereği ders- lere başı açık girmeyi reddederek dün sabah eylem başlattı. Okul önünde toplanan türbanlı öğrencilere, okulun erkek öğren- cileri ile MGV üyeleri ve veliler de destek verdi. DGM Başsavcıhğı tarafmdan laik devlet düzenini yıkmaya çalışmakla suçlanan MGV'lüer, yaklaşık 50 kişilik tür- banlı öğrenci grubunun önünde yer alarak tlçe Milli Eğitim Mü- dürlüğü'ne doğru protesto yürü- yüşü başlattı. Caddeyi trafiğe ka- patan eylcmciler, olay yerine ge- îen polis aracuıa yurnruk ve tek- melerle saldırdı. Polis, türbanlı öğ- rencilerin önünde yürüyen bir ki- şiyi gözaltma alarak ekip otosuna bindirdi. Bunun üzerine bir grup eylemci, tekrar polis otosuna sal- dırarak gözaltma alınan kişiyi zor- la polisin elinden aldı. Bu sırada eylemci grubun arasmda kalan bir emniyet amiri de protestocular ta- rafından tartaklandı. Polis ise tür- ban yanlısı eylemcilere müdahale etmeyerek yahıızca ikna etmeye çalıştı. Güngören Imam Hatip Lise- si'nde de birkaç gündür okula tür- banlı girmek isteyen öğrenciler dersleri boykot ederek eylem ya- pıyorlar. Şeriat yanlısı AkH, Yeni Şafak gazetesi ile Fazilet Parti- si'nin (FP) yan resmi yayın orga- ru niteliğindeki Milli Gazete, söz konusu haberleri, birinci sayfala- nndan "Yasakda eylem deyaygın- teştyor", "Örtüdirenişibüyirvor" başhklanyla yayımlayarak eylcm- lere destek veriyor. Operasyon sürüyor îzmirve AğrıMGV kapatıldı Haber Merkezi - Güvenlik güç- lerinin Milli Gençlik Vakfı şube- lerine yönelik operasyonlan sürü- yor. Vakfın Izmir ve Ağn şubele- ri de dün polis tarafindan kapatıl- dı. Izmir Emniyeti Güvenlik Şu- be Müdürlüğü ekipleri, Basmane semti Anafartalar Caddesi 791 nu- maradaki M. Emin Araç Iş Mer- kezi'ndeki MGV Izmir Şubesi'ne geldiler. Ekipler, burada Şube Başkanı Mustafa Eraz ile kısa sü- re görüşerek bir tutanak hazırladı- lar. Şube binası daha sonra polis tarafından mühürlendi. Ağn'da ise Emniyet Müdürlüğü Dernekler Masası ekipleri, Bele- diye Iş Merkezi'nde bulunan Mil- li Gençlik Vakfı 'nın Ağn şubesin- de arama yaptı. Arama sonrasm- da bınadaki kitap ve diğer eşya, bir tutanakla belgelenedi ve dernek polis tarafindan mühürlendi. Modacüargörücüye çıktı Tnrkiye'de 2000'b ydlann Uk ve en büyük moda fiıan olan ve öncekj gün TÜ- YAPBeylikdüzü'nde açüan IF Uluslararası Istanbul Moda Fuan'nda, IF Kon- sorsiyumu öncûiüğünde bir 'Designer Area" kuruldu. Fuar süresince şov ala- nında, Cemil tpekçi, Arzu Kaprol, Özlem Süer ve Hatice Gökçe'nin kreasyon- larmdao ohışan ve koreografısini Uğurkan Erez'in yapüğı IF Designer Show' gerçekkştiritiyor. Fuann en renldi aianlanndan biri olan ve genç tasanmcıla- ra kreasyonlannı sergUeme imkânı yaratacak olan Designer Area'da Ümit Ü- naL Özfem Süer, Arzu Kaprol, Nurten Şenkaya, NesHhan Arkun, İsnıet Hitani- oğlu, Gökşen Bolatoğlu, Hakan Yıldınm ve Hatice Gökçe'den ohışan tasanm- cdar kendi kreasyonlannı sergUiyorlar. (NEZAHAT EKMEKÇİ) Yılmaz Güney'in yaşamını anlatan tiyatro oyununun gösterimine izin verildi Danıştay'dantiyatrocıÜaradestek GÜLŞAHDÜRAK Danıştay 10. Dairesi, An- kara Birlik Tiyatrosu'nun (ABT), Yılmaz Güney'in ya- şamını anlatan "Bir Güzel Çirkin KraT adlı tiyatro oyu- nunun gösterimine izin ver- meyen eski Şanlıurfa Valisi Şahabettin Harput'un başvu- rusunu reddetti. Harput, oyu- nu yasaklamasına "dağûra çıkan bir sanık" olarak nite- lediği Güney'in "birçok ci- nayete kanşnğmı vegençierin oyundan etkiienebikceğnu" gerekçe gösterdi. ABT yetkililerinden tiyat- rocu Gûl Göker'in, Yılmaz • Danıştay, Yılmaz Güney'in yaşamını anlatan "Bir Güzel Çirkin Kral" adlı tiyatro oyununun gösterimine izin vermeyen eski Şanlıurfa Valisi Şahabettin Harput'un başvurusunu reddetti. Harput, oyunu yasaklamasına "dağlara çıkan bir sanık" olarak nitelediği Güney'in "birçok cinayete kanştığını ve gençierin oyundan etkilenebileceğini" gerekçe gösterdi. Güney'in yaşamını konu alan Irticai faaliyetlere kanştığı na karar verdi. Bunun üzeri- "Bir Gûzel Çirkin Kral" ad- iddiasıyla soruşturma geçi- ne Harput, temyiz istemiyle h tiyatro oyununu, 3 Haziran 1998'de sahnelenmek üzere Şanlıurfa Valiliği'ne yaptığı başvurusu reddedilmişti. Başvurunun reddine gerekçe olarak "YıimazGüney'in adı- nın birçok cinayete kanşüğı ve ve bölgede terör oiaytan- nın yoğun olması nedeniyle gençierin etküenebikceği'' gösterüdi. ren ve son valiler karamame- siyle merkeze alınan eski Şanlıurfa Valisi Şahabettin Harput'un yasağı üzerine ABT yöneticileri, "yüriiüne- nin durdurulmasr istemiyle Gaziantep ldare Mahkeme- si'ne başvurdu. Mahkeme, istemi yerinde bularak oyunun gösterimin- de bir sakınca bulunmadığı- Danıştay 10. Dairesi'ne baş- vurdu. Harput başvurusunda, Yıl- maz Güney'in sadece sanat- çı kişiliğinin değil, çocuklu- ğundan ölümüne kadar yaşa- mnıın anlatıldığı oyunun sa- kıncalı olduğunu öne sürdü. Güney'in Urfa'da doğduğu- nu, birçok cinayete kanştığı- nı iddia eden Harput, "Oyun- da idam takbiyk yargüandı- ğı dönemde Türk adaletine güvenmeyerek fîrar edip dağ- lara çıkan bir sanığın hayaü konu ediüyor" dedi. Harput, bu tür eylemlere izin verihnesi halinde terör olaylannın yaşandığı illere sınır olan Şanlıurfa halkınm huzurunun kaçacağmı, özel- likle gençierin devlet organ- lanna olan bağlılığımn zayıf- layacağını öne sürdü. Harput, "oyunla, halkm yasalara olan saygınlığının kaybedileceğini, halkın üze- rinde menfi etküer bu-akaca- ğnun muhtemel oMuğunu" iddia etti. Avcılar tnsa Lisesi'nde gerginlik Okulda aynmcıbk velileri isyaıı ettirdi tstanbul Haber Servisi - Avcı- lar Insa Lisesi Mûdürü Mustafa Kortikoğlu'nun, depremden ha- sar gördüğü gerekçesiyle sınıf tekran yapacak öğrencilerin dershanelerini onanma alarak bu öğrencilerin eğitimlerini Avcılar Lisesi'nde sürdürmesi karan ver- mesi velileri ayaklandırdı. Kala- balık bir grup halinde okula ge- len öfkeli velilerle Kortikoğlu ve müdür yardımcılan arasmda tar- tışma yaşandı. Kortikoğlu, veli- lerin önünde kendisiyle tartışan öğretmen Cafer Kan'ı kolundan tutarak sınıftan atmaya çalışınca veliler müdürü protesto ederek smıfı terk etti. 17 Ağustos ve 12 Kasun dcp- remlerinde hasar gören Avcılar tnsa Lisesi'nin yeni kayıt yapa- ran süper lise ve hazırlık sınıfi öğrencilerine okulun sağlam bi- nalannda derslik verilirken sınıf tekran yapacak 158 öğrencinin Avcılar Lisesi'ne nakledihnesi, öğrenci velilerini çileden çıkardı. Okulda toplanan velilerle boş bir sınıfta görüşen okul müdürü Mustafa Kortikoğlu, öfkeli veli- leri uzun süre ikna etmeye çalış- tı. Veliler, çocuklannın deprem ve derslerinin boş geçmesi nede- niyle başansız olduklannı, bu ne- denle okuldan uzaklaştınlmaya çalışıldıklannı söylediler. Ço- cuklar, "derstikkr hasarb" denı- lerek başka okula nakledilirken i- ki dersliğin kantin yapıldığını be- lirten veliler, Kortikoğlu'nu, ken- dilerinden bağış alamadığı için çocuklarını okula almamakla suçladılar. Veliler tlçe Milli Eğitim Mü- dürü'ne giderek okul müdürü Kortikoğlu'nu şikâyet ettiler. F tipine karşı oturma eylemi tnsan Hakfau-ı Derneği (tHD) tarafindan, F (hücre) tipi cezaevini protesto etmek amacıyla, demeğin Türkiye'deki tüm şubelerinin önünde beş daİdka süreyle o- rurma eylemi düzenlendL IHD Genel Başkan Yardnncısı Osman Bavdemir ile ts- tanbul Şubesi Başkanı Eren Keskin'in de aralannda bulunduğu fHD tstanbul Şubesi Yönetim Kuruhı üyeleri,dün siyah kryafetierle Beyoğhı'ndakitHDşubesinin önûneçıkarak beş dakika sessizoturma eylemi yapnlar. Polisin yoğun güvenlik ön- lemi akbğı eykmde konuşan Osman Baydemir, F tipi cezaevini protesto etmek a- macryla böyle bir eylem yohı sectiklerini beürtti. Baydemir, F tipi cezaevi karann- dan vazgeçikne ve bu cezsevi modeOeri kapanlana kadar her ayın 15'inde sessiz oturma eylemi yapacaklannı söyledi. (Fotoğraf: ÎPEK YEZDANİ) ARAYIŞ TOKTAMlg ATEŞ Yiirek Temizliği... Toplum olarak, herhalde çok temiz kalpli insanla- nz. Söylenen her şeye inanıyoruz. Doğrusu, inanma- yanlar ve inananlan uyarmak isteyenler olmuyor de- ğil. Fakat birtakım gizli ya da açık güçler, bu tür "boz- gunculuklan!" ivedilikle engelliyor ve halkımızın hu- zurunun bozulmasına izin vermiyorlar... ömeğin son dönemlerde; önce, "Süleyman De- mirel cumhurbaşkariı olmazsa rejım buneılımı orta- ya çıkar" lafına inanıldı. Sonra baktık ki hiçbir şey ol- muyor, dünya dönmeye devam ediyor, güneş do- ğudan doğup batıdan batıyor... Daha sonra sürekli bunalımlar körüklendi. "Bihle- ri", bizieri ve memleketimizi felaketlerden korumak ve "istikran" bozmamak için müthiş gayret sarf et- tiler. Fakat baktık ki, bu yapılanlann istikrarla alaka- sı falan yok... En sonunda, kanun hükmünde karamame buh- ranı çıkanldı. Eğer bu kararname çıkmazsa, laik dev- letimizin batacağı ve irticayla mücadelede çok zor- luklarla karşılaşılacağı ileri sürüldü. Buna da inandık. Fakat karamame çıkmadı ve dünya hâlâ dönmeye devam ediyor. • • • Doğrusunu isterseniz; 12 Eylül'ü izleyen dönem- de "siyasal Islam" çok mesafe katetti. Atatürkçülü- ğü dilinden düşürmeyen cunta, Atatürk'ün mirası- na bile tecavüz etmekten çekinmedi. O dönemde tüm ööretmen okullannda egemen kılınan anlayış, "Türidslam sentezi" idi. O okullardan yetişen öğ- retmenlerin önemli bir bölümü, daha sonra yaşam- la yüz yüze geldiklerinde ayaklarını yefB bastılar. Fa- kat hâlâ ilk ve ortaöğretimde, on binlerce ve onbin- lerce öğretmenimiz Türk-islam sentezini, yaşam ıl- kesi olarak korumaktalar. Bir kısmında Türklük ağır basıyor, bir kısmında Müslümanlık... "Başbakanlık Takip Kunılu" adında bir kurulun, kamu personeli arasındaki şeriatçılan ve eğitim ku- rumlannı izlediğini gazetelerden okuyoruz. Özellik- le din eğitimi ve propagandası yapılan öğrenci yurt- lan ve imam-hatipler ızlenmekteymiş. Kalbimiz çok temiz, ama gene de ınsan bazı so- rulan sormaktan kendini alamıyor. Örneğin; imam- hatip meslek liseleri, haklı bir biçimde memleketimi- zin din adami gereksiniminı karşılamak amacıyla ku- rulmuşlardı. Buralardan mezun olan nitelikli bazı gençler, eğer konulanyla ilgili bile olsa yükseköğre- nim yapmak isteseler, dışandan lise sınavlanna gır- mek ve lise diploması almak zorundaydılar. Bunla- ra alanlanyla ilgili üniversiteye girme hakkını, şimdi- ki başbakanımız Sayın Bülent Ecevit verdi. Acaba yanlış mı anımsıyoaım. Daha sonra, her türlü meslek lisesi mezunlanna, üstelik kat, sayı avarıtajıyla, her türlü üniversite ve yüksekokula girme hakkını, sözde Atatürkçü 12 Ey- lül yönetimi vermedi mi? Aynı 12 Eylul yönetimi, tüm gücüyle solun üzerine giderken meydanı siyasal Is- lamcılara bırakmadı mı? Saf olmasına safız, ama bu kadar da değil... Tüm ilk ve ortaöğretime, "din ve ahlak bilgisi" adıyta islamiyet dersini sokan ve bu derste Sünni- Hanefi Islamiyeti zorunlu olarak okutturan aynı 12 Eylül yönetiminin bugünkü uzantılan. hangi tehlike- den söz edebilirler? Şimdilerde, demok-asıyi savun- ma görevini de üstlenmış gibi göninen Sayın Kenan Evren, din dersini neden mecburi kıldıklannı soran bir gazeteciye, kitaplara geçecek bir yanıt vermişti: "Zaten herkes alıyordu..." Oysaki bu dersin seçimlik olması ayn bir şey, zo- runlu olması ayn bir şey idı. Bu dersi zorunlu koya- rak tüm ilk ve ortaöğretim kurumlanna bir ya da bir- kaç "ilahiyatçı" soktular. Ve bunlarçoğu kez, çocuk- lann istikballeriyle oynayabilecek bir yetkiyle de te- rör estirdiler. Yukanda "ilahiyatçı" dedim, keşke ila- hiyatçı olabilselerdi. Bunlann çoğunun, en temel bil- gilerde bile yetersiz olduğu anlaşıldı. • • • Üniversrtelerimizde şeriatçı kimi unsurlann okJu- ğundan söz ediliyor ve Yüksek Öğretim Kurumu'nun bunlan temizlemeye çabaladığı ileri sürülüyor. Kalbimiz temiz olmasına temiz, ama gene de şey- tan dürtüyor ve aklımıza kimi sorular geliyor. Üniver- site ve yüksekokullanmızdaki bu şeriatçı örgütien- menin sorumlusu ve mimarı, aynı Yüksek Öğretim Kurumu değil mi? Şeriatçırektörieri,dekanlan ve di : ğer yöneticileri atayan ya da onaylayan ya da öne- ren insanlar, şimdi bunlarla samimi olarak mücade- le ederier mi? Eminim gözünüzden kaçmamıştır. Geçenlerde, Denir Som'un köşesinde ilginç bir ör- nek vardı. 1998'de Islam şeriatçısı olduğu belirienen, ancak öğrencilenn tepkisini çekmemek için görev* den alınması geri bırakılan bir dekanın şimdi rektör vekili olarak atandığı yazıyordu. Galiba birileri bizim- le alay ediyor. Saf olmasına safız, ama bu kadar da değil... Üniversite ve yüksekokullanmızda, "Atatürk llke- leri ve Inhlap Tarihi" dersinin kimlertarafından ve na- sıl verildiğtni incelediğimiz zaman, çok can sıkıcı gö- rüntülerie karşılaşıyoruz. Diğerjürileri bilemem, ama galiba sadece benim üyesi olduğum "Türkiye Cum- huriyeti Tarihi" doçentlikjürilerinde, adaytara eski ya- zı barajı uygulanmıyor. "Türkiye Cumhuriyeti Tarihi" satt tarih lisansı yapanlann tekelinde olmasa gerek. Sosyoloji, siyaset bilimi, iletişim vb. toplumsal bilim- lerde lisans eğitimi alan gençlenmize de bu yolun açık tutulması gerek. • • • ' ; D'ıyorum ya, kalbimiz çok temiz, ama bazen şey- tan dürtüyor. Cete operasyonlacı Polis, 15 kişiyi ; 16 silahla yakaladı Istanbul Haber Servi- si-Sokak çeteleriyle mü- cadele amacıyla kurulan "Grup4" adlı polis biri- mi, Silivri'de düzenledi- ği 2 ayn operasyonda 15 kişiyi 16 adet silahla ya- kaladı. Organize Suçlar ve Silah Kaçakçılık Şu- be Müdürlüğü'nden ya- pılan açıklamaya göre. "Grup4"adlıbirim,Sı- livri'deki Bigados Ote- li'nin ortakl»nnın da aralannda buıanduğu 7 kişiyi, 5 tabanca ve 2 po- lis copuyla birlikte gö- zaltma aldı. Henüz çete oluşumu içerisinde ol- duğu belırtilen bu gru- bun, beyaz kadın ticare- ti yaptıklan ve yurttaşla- ra korku salarak haraç toplamak için silahlan- dıklan iddia edildi. Yıne Silivri'de. bir elektrikçiyı kaçırdıktan sonn haraç koparmak için kolıınu kırarak iş- kence cttıği belirlenen E>üp Çelik ve 7 adamı göznltına alındı. Çok sa.- yıda çek-senet tahsilatı olayına da kanştığı bildK rilen çete üyeleriyle bir- likte 8 değişik çap ve markada tabanca, 3 pom >ah tüfek ile bu si- lah hr a ait şarjör ve mer- mılc-elegeçirildi.