24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
^ 0 AĞUSTOS 2000 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER P4ahkemeler, çocuklannı sokakta çahşmaya zorlayan 4 aile hakkında beraat karan verdi Yasalarm 'çocıık' yetersizüği• Ekonomik durumu iyi olmasına karşın çocuklannı sokaklarda çslıştıran ailelere karşı yaptınm uygulanamıyor. Araştırmalara göre ç3İışan çocuklann ailelerinin büyük bölümü Doğu Anadolu Bölgesi'nden göç etmiş durumda. Günde en az 10 milyon lira kazanan çocuklar için devlet aylık 36 milyon lira yardım yapıyor. cuklan konımak amacıyla mal ve hiz- met aiımını yasaklayan karannın uygu- lanabilirligi tartışılıyor. Ekonomik duru- mu iyi olmasına karşın çocuklannı so- kaklarda çalıştıran ailelere karşı yaptı- nm uygulanamıyor. Ailelerinin ekonomik durumunun bo- zuk olması nedeniyle sokaklarda çahşan RAHAR TANRISEVER ANKARA-Göç olgusuyla birlikte sa- yılan gûn geçtikte artan sokak çocukla- nnın yaşlannm 4'e kadar inmesi endişe yaratıyor. Devletin çocuklann durumla- nnın iyıleştirilmesine dönük çabalan ye- tersiz kalırken tstanbul Valiliği'nin ço- çocuklann yaşlan 4 ile 16 arasında de- ğışiyor. Sokaktaki çocuklann sayısı tam olarâk bilinmezken yalnızca başkent Ankara'da 5-10 bin arasında çocuk bu- lunduğu tahmın ediliyor. Çocuklan ye- niden topluma kazandırmak amacıyla çalışan Sosyal Hizmetler'e bağlı Çocuk ve Gençlik Merkezi'nin incelemesine göre, ailelerin büyük çoğunluğunun okuma yazması yok. Ailesi yanında ol- masına karşuı çahşan çocuklar, genellık- le Altuıdağ bölgesinden geliyor. Araşnr- malar, çocuklann ailelerinin büyük bö- lümünün Doğu Anadolu Bölgesi'nden göç ettiğini ortaya koyuyor. Sokaklarda da özellikle aile ve hem- şeri gruplaşmalan göze çarpıyor. Hay- manalı 12 yaşuıdaki Levent Akkaya ve 15 yaşındaki UğurÇökmez, halde poşet satarak para kazanıyorlar. Aılelerinden bazı bireyler de halde çalışıyor. Köyle- rine duyduklan özlemi "Köyümde ola- yım da başka bir şey istemenT sözleny- le dıle getıren çocuklann gelecekte ne olacaklan sorusuna yanıtlan hayal kı- nklığı yaratıyor: "HamaHardan neolur, ancak pazara.-." ' Çocuk ve Gençlik Merkezi'ne kayıt- lı 374 çocuk bulunuyor. Okullann açıl- masıyla birlikte kışın sokaklarda çalı- şan çocuk sayısı azalıyor. Topluma k»yandınl»"*»r Merkezin çalışmalanyla 3 yılda 70'e yakrn çocuk, sokaktan çekilerek toplu- ma kazandınldı. Merkezde de çocukla- nn kendilerine olan saygılannın gelişti- rilmesi ve meslek edindirme çalışmala- n sürdürülüyor. Merkez Müdürü Nurgül Kara, çocuklarda "Ben çahşmabyım, ai- leme bakmah\Tm" düsüncesinın yerleş- tığuıi belirtirken okula gitme konusun- daki isteksizliğin en büyük sıkıntılan oldugunu söylü- yor. Kara, sokaktan çeki- lenlere para yardımı ve ai- lelerine yönelik destek ça- hşmalannın devam ettığine işaret ediyor. Kara'nın ver- diği bilgiye göre bugüne kadar çocuklannı sokakta çahşmaya zorlayan 4 aile hakkında suç duyurusu ya- pıldı. Ancak mahkemeler beraat karan verdi. Günde en az 10 milyon lira kaza- nan çocuklariçin devlet ay- lık 36 milyon lira yardun yapıyor. 3 çocuğa kadarya- pılan bu yardımla bır aileye ayda en fazla 108 milyon h- ra verilebiliyor. hginç öyküler Kamuya açık yerlerde çocuklann çalışmasını engelleyen genelgeye farklı tepkiler geldi düzenlemesi tartışılıyor ÖZLEMGÜVEMLİ Istanbul Valiligi'nin "18yaşın- dan küçük çocuklann, kamuya açık yeıierde çalışünlmasını ya- saklayan vecezaiyapnnma bağla- yan" düzenlemesi kamuoyunda tartışma yarattı. Bazı çevreler dü- zenlemenin çocuklan sokaktan kurtaracağını duşünürken, bu"çok aile çocuğunu aılenin ekonomisi- ne katkıda bulunması ve okul masraflannı karşılaması amacıy- la çalışmasına göz yumuyor. Sosyal Hizmetler tl Müdürlüğü yetkilileri, bannma sorunlannın yam sıra ekonomik gereksinimle- rini de aynlacak bir fonla karşıla- yacaklannı öne sürüyorlar ancak bu görüş eldeki yerilerle gerçek- çi görünmüyor. Örneğin Yeldeğir- • Istanbul Valiligi'nin "18 yaşından küçük çocuklann, kamuya açık yerlerde çalıştınlmasını yasaklayan ve cezai yaptınma bağlayan" düzenlemesi kamuoyunda tartışma yarattı. Genelgenin bu haliyle sorunu çözmekten çok, caddeleri görsel olarak 'temizlemeye' hizmet edeceği dile getiriliyor merü Çocuk ve Gençlik Merke- zi'nde bannan çocuk sayısı yal- nızca 16. Oysa Istanbul 'da sokak- ta çalışan 5 bin çocuk bulunuyor. 500 çocuk ise evsiz. Valiliğin dü- zenlemesinin, ülkedeki gelirdağı- hmı bozukluğu ve işsizlik gibi te- mel sorunlann çözümü yerine, polisiye önlemler getirmekten başka bir işe yaramayacağı öne sürülüyor. Genelgenin bu haliyle sorunu çözmekten çok, caddeleri görsel olarak "temizJemeye" hiz- met edeceği savunuluyor. Geçen hafta Beylikdüzü'ndeki McDonaldVın önünde mendil sa- tarak müşterileri rahatsız ettiği ge- rekçesiyle derin dondurucuya ka- patılan 10 yaşındaki Leyla da okul harçlığını çıkarabilmek için çalış- tığı öne sürülen çocuklardan yal- nızca bin. Leyla'nın 13 yıl önce Bitlis'ten göçen ailesi Beylikdü- zü'nde yaşıyor. Leyla'nın babası böbrek hastası olduğu için çalışa- madığını iddia ediyor. Leyla'yı derin dondurucuya kapatanlar hakkında 15'er yıl hapis istemiy- le fezleke hazırlanırken Leyla'nın dört kath evi olduğu ortaya çıkan babasının ise "terbiye yetitishıi kö- rüye kullanmak"tan 18 ay hapis istemiyle yargılanması gündeme geldi. 16 yaşındaki Bahadır da tren istasyonlannda ayakkabı bo- yacılığı yapıyor 5 kardeşi olan Bahadu-, ortaokula gidiyor ve il- kokul öğretmeni olmak istiyor. Bahadır'ın Mardin'de yaşayan an- ne ve babası çalışmıyor. Okulla- nn kapanmasıyla ağabeyinin ya- nına Istanbul'a gelen Bahadrr, ta- til bitince tekrar Mardin'e dönüp okuluna devam edcek. Bahadır, kazandığı parayı ailesine gönder- diğini anlatıyor ve diğer kardeşle- rinin de evin geçimini sağlamak için Karadeniz'efindıktoplama- ya gittiklerini söylüyor. 8 yıldır su, kâğıt mendil, limo- nata satan Hüseyin henüz 13 ya- şında. Ortaokul 2. sınıfa geçen Hüseyin, sadece yaz tatillerinde çalıştığmı anlatarak, "Okul mas- raflanmıkarsdamakicincahşryo- rum. Kazandığnn parayı anneme veriyorum'' dıyor. Yaşıtlan oyun oynayıp tatıl yaparken çalışıyor olmaktan şikâyetçi olmadığını be- lirten Hüseyin, büyüyünce rubol- cu olma hayali kunıyor. Ökokul 2. sınıfa giden Dflek, 3 yıldır su sanyor. Babasuıın inşaat işçisi oldugunu belirten Dilek, okuyabilmek için çahştığını söy- lüyor. Çocuklan sokakta çalı- şan ailelerin ilginç öyküle- rini yansıtan bilgiler şöyle: - Bir ailenin 8 çocuğu da sokakta çahşryor. Çocukla- nn sokaktan alınması için yardun bağlanryor. Ancak, sokağa göndermeye devam edibnesi üzerine yardım ke- sflerek suç duyunısunda buhınuluyor. Mahkeme be- raat karan veriyor. Bir söre sonra baba istememesine karşın çocuklar sokağa gjt- meye başfayor. Bu kez ço- cuklanyla baş edemeyen bata,SosyalHînnetier'ege- terek "Siz haklıymışsınız, ben ne yaptım, lütfen bana yardun edın" diyor. • -Terörnedeniyle Vanttan göçenbiraile, kendısı ve bir akrabasuun toplam 9 çocu- ğunu sokakta çalıştınyor. Çocuklar alınmak ısteniyor. Baba, "Çocuklan almaya kalkışırsanız kendimiyaka- nm" dıye karşı çıkıyor. - Çocuklan sokakta çah- şan bir kadma bunun nede- ni sorulduğunda," Komşu- lar göndenyor, ben de gön- deriyorum" yanıbnıveriyor. Tehükekri anlanldıktan sonra da "Zaten benım eşim de göndermek istemi- yordu" diyor. - 2 çocuğunu çalıştırarak ev, dükkân ve iş makinesi alan bir aile, çocuklannı so- kağa göndermeye devam ediyor. GENİŞ AÇI HÎKMET BtLA f Yüzde Yüz Başarı' Yıllardır herkes "Güneydoğu nasıl kurtulur" so- rusuna yanıt anyor. Bölgeye siyasal ayncalıklar ve- rilmesini isteyenler bile çıktı. Dışandan Avrupalı milletvekilleri, dernek temsilcileri, lordlar, dükler, hödüklerakın akın geldiler, bölgenin nasıl kurtula- cağı konusunda reçeteler verdiler. Herkes için geçerti olması gereken insan hakla- nnı, "bölge hakkı" ya da "bölme hakkı" olarak ka- bul ettirmeye kalkanlar oldu. Çoğu ciddiyetsiz, art niyetli girişimler olmaktan öteye gitmedi, çünkü üzüm yemek değil, bağcı dövmek istiyoriardı. Gü- neydoğu'nun çileli insanlan gerçekteonlann umur- lannda bile degildi. Ble tutulur, gözle görülür bir iş yapanlar çok az- dı. Tuğla üstüne tuğla koymaya yanaşmayanlar, yüksek yüksek fıkirler vermekten vazgeçmediler. Teröre kaynak sağlayan Güneydoğulu gençler eğitimsizdi. Liseyi zar zor bitiren yüzbinlerce insa^ nın üniversiteye girmesi hayal bile edilemiyorda; İş de olmayınca terör örgütünün bu gençleri kan-" dınp dağa çıkarması hiç de zor olmuyordu. Dış destekli terörün silahlı mücadele ile yenilme' sinden sonra Güneydogu'da askerin başlattığı kal- kındırma hamlesinin en önemli yönlerinden biri eğitim. Okuma-yazma kurslannın yanı sıra genç*- lerin üniversiteye hazırlanması için de büyük bir çaf ba harcanıyor. Üniversite demek ufuk demek, üni- versite demek iş demek. Van Jandarma Asayiş Komutanlığı'nın "eğitirfr seferberiiği" kapsamında açtığı dershanelerde alı* nan ilk sonuçlar, inanılmaz bir örnek oluşturuyor. Kurslara devam ederek sınava giren 731 öğrencb den 479'unun üniversite sınavını kazandığını ha-, tırlatmak yeterii bilgiyi veriyor, sanınz. 1, Bölgede liselerin son sınıflannda öğrenim görerî' veya mezun olup herhangi bir yüksekokula gire^ memiş öğrencilere, eğitimde fırsat eşitliği ve genç^ liğe eğitim imkânı sağlamak amacıyla 16 "Mefe, metçik Dershanesi" açılmış. Van, Şırnak, Siirt^ Hakkâri ve ilçelerindeki bu dershaneierde eğitime şubat ayında ve gecikmeli olarak başlanabilmiş. Bu kadar kısa sürede sağlanan başarı yüzdesf, adaylardan milyarlarca lira alan birçok özel ders; haneye de örnek olacak düzeyde. rj Dershanelerde 1250 öğrenci eğitim almış ve bunlardan 731 'i sınava girmiş. Sınava girenler ara-^ sında 479 öğrenci bir yükseköğrenim kurumuna- kayıt yaptırmaya hak kazanmış. Genel başarı ora^ nı ise yüzde 66. Bazı dershanelerde oran daha da yükselryor. Örneğin, Çaldıran, Şırnak Merkez ve. Yüksekova'da faaliyet gösteren dershanelerde üniversite sınavında başan oranı yüzde 82'lere ka-, dar ulaşmış. Geçen yıl dört ay gecikmeli başlayan kurslanri, bu yıl zamanında, ekim ayında başiaması planla- nıyor. Böylece kurslar sekiz ay sürecek. Üstelik dershanelertüm ilçelere ve merkezlere yaygınlaş- tınlacak. önümüzdeki yıl için hedeflenen başan oranı yüzde 100. Heyecan verici bir hedef, deği{ mi? ' ' Gençleri üniversiteye hazırlayan öğretmenter, gönüllü kısa dönem askerlik görevini yapanlaria asteğmenlerden oluşuyor. öğrenciler, dar gelirfl ailelerden seçiliyor. Güneydogu'da liseyi bitiren gençleri, yüzde 100 başan hedefiyle üniversiteye hazırlayan bu girişi- min medyamızda fazla yankı bulmamasına şaşır- madık, çünkü bu çabada yaygara yok. Lord bil- mem kim bu konuda konuşmamış. Karen Fogg basın toplantısı yapmamış. Siyasal hak-hukuk gi- bi ortalığı kanştıracak, reyting getirecek bir tartış- ma da yok. O zaman haber olması, köşelerde ya- zılıp çizilmesi için neden de yok. Üniversiteye hazıriamanın ne kadar büyük bir sektör haline geldiğini, bu işi yapanlann nasıl tril- yonlarca Kralık bir paraya yön verdiğini bilmeyen var mı? Üstelik başarı oranlan da övünülecek du- rumda değil. Güneydogu'da yüzde 100 başanyı hedefleyen bir eğitim atağının aslında reklama gereksinimi yok. hikmetb(& ntv.com.tr Karacasu yerel yetkilileri ve kaçakçılarm baskısı sonucu, Cıımali Ayabakan, Tokat'a atandı Afrodisyas'tan sürülen müze müdürü ÖZGENACAR ANKARA - Bir zamanlar Af- rodisyas'ın ünlü arkeoloğu rahmetli Prof. Kenan Erim'e karşı çıkan yerel politikacı ve eski eser kaçakçılan, bu kez Müze Müdürü CumaK Ayaba- kan' ı boy hedefi yaptılar. Geyre köyünde bulunan Af- rodisyas örenyerinin bağlı ol- duğu Karacasu ilçesindeki ba- zı yerel yöneticilerin çıkarla- nnı engellediği için beş kez bu görevden uzaklaştınhnak is- tenen Müdür Ayabakan, To- kat'a atandı. Afrodisyas'tan kişisel çıkar peşinde olan Karacasu'daki bazı yerel yöneticilerin yasa- dışı harcamalan hakkında Içişleri Bakanlığı müfettişle- rince soruşturma açıknası ye- rine, müdürün buradan uzak- laştınlması ile Türkiye'nin gözbebeği bu antik kentin yağmaya açılması hedefleni- yor. Müdür Ayabakan'ın çalışma- lan arasında, Bursa polisi ile birlikte yapılan bir operasyon- la görkemli bir lahit parçası- nın ele geçirilmesi ve kaçak- çılann yakalanması yer alıyor. Aynca, şubat ayında ilçe mer- kezınde belediyenin yaptığı kaıalizasyon kazısında Ab- dilmecit Abdülaziz ve Ingil- tere Kraliçesi Victorya döne- mıne ait 135 adet altın sikke ortaya çıkmıştı. O zaman ba- E s k i S i l i f k e B e l e d î y e B a s k a n ı F e y y a z B i I g e n : D o ğ a k a t l i a m ı SITalcımnaNATO iskelesiyapılıyor NAZMİAKDAĞ MERStN-Silifke'ninlncekum mevkiindebirin- ci derecede SİT alanı olan tarihi Lirnankale'nin bu- lunduğu koya NATO iskelesi ve depolama tesisle- ri yapıhyor. Eski Silifke Belediye Başkanı Mimar Feyyaz Bügen, Akdeniz sahillerindeki en güzel ko- ya NATO iskelesinin yapılmasının doğa katliamı oldugunu belirterek "Akdeniz foklaruun uğrakye- ri okn bu bölgenin kattedümesini engeUemek bü- tûn çevre dostiannın görevidir'' dedi. Silifke ve Taşucu'nda yaşayan insanların, tarihi alana yapılan NATO iskelesi ve depolama tesisle- rine ekonomik nedenlerle karşı çıkmadıklannı be- lirten Bilgen, "Çevreyi katledenkr balkın tepkisi- ni çekmemek için işbiıükçikri aracıuğıyU yeni ku- rulacak tesisler nedeniyle iş olanaklanna kavuşu- lacağını belirterek yöre insanının desteğini almaya çabşmaktaİar" dedi. Geçmişte Akkuyu'ya nükle- re santral yapımı için de aynı yöntemin izlendiği- ni anlatan Bilgen, "\ncak zaman geçtikçe gerçek yûzieri ortaya çıkbğmda halk karşı çıkıyor, ama o zaman da iş işten geçmiş oluyor. Bu nedenk çevre dostiannı bu katliamın durdurulmasma çağın>o- rum" diye konuştu. Akdere Belediye Başkanı Duran Yaşar Akış da "gençlik buluşması etkinlikleri" için Akdere Eğri- bük mevkiüıe SÎT alanı diye izin vermeyen Ada- na Kültür ve Tabiat Varhklannı Koruma Kuru- lu'nun tarihi Limankale'ye NATO iskelesi ve de- polama tesislerinin yapılmasma nasıl izin verildi- ğini anlayamadığrnı söyledi. Akış, "Büyükiş ma- kinekrivepaÜajıcılannkunanıldığıbiralandaStT alsrıma zarar verilmemesi imkânsızdır" dedi. Kültür Bakanlığı Adana Kültür ve Tabiat Var- hklannı Koruma Kurulu'nun birinci derecede SlT alanı olan Limankale'ye NATO iskelesi ve depo- lama tesislerinin yapılması için verdiği kararda şöyle deniliyor: "tçel UL Silifke ilçesi, Taşucu belediye sınırlan içinde kalan Limankalesi, arkeolojik ve doğal SİT alanlannı da içine alan bölgede NATO Takviye KDvvederi için yapılmak istenen yanaşma timanı, bağlanö yollan ve tamamlayıcı binalann yapdma- suıda; - Birinci derece arkeolojik ve doğal SİT alanlan- nın her tfirlü bilimsel, kültürel çauşmaya açık tu- tubnaa ve kamu yaranna eri^ebiürliğinin sağlan- maa, - SİT alanı içinde kalan ve özeflik arz eden bitki dokusunun korunma ve geüştiribnesini sağlayıa tedbirier almması, - SİT alanı içinde ve mevcut karayohınun kuze- yiade tahsisli aianm SİT alanıçevresinde ofanaa ne- deniyle yapdacak ber tûrlfi inşaat, fiziki müdaha- le için müze uzmanı denetiminde çalışümasL, -Makmelerin çalışması ve paüayıcılarm patlaül- maa sonucunda oluşacak titreşim ve kaya parça- lannın kaleyi etkilemesmi önlevici tedbirlerin abn- ması ve yapılacak çalışmalar sonunda SİT »fammn süuet değetierini bozmayacak şeküde planlanma- a koşuluyla projenin ilke olarak uygulanmasına karar verilmiştir.'' Basına tepki gösterildi Açlık grevine KESK desteği sma da yansıdığı gibi, beledi- yenin bu buluntu altınlara el koymak istemesine karşılık, müdür bunlan yagmadan kur- tararak müzeye kazandırmış- tı. Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğü, bu buluntular karşıhğında belediye başkan- lığuıın ikramiye istemini "be- lediyenin bir kamu kuruluşu olduğu" gerekçesiyle kabul etmemişti. Belediye Başkanlığı, yeni mü- zenin Karacasu'da yapılması- nı istemiş, oysa Müdür Ayaba- kan ve Afrodisyas ile müzenin yapımına yıllardır önemli maddi katkıda bulunan Geyre Vakfı bu isteme karşı çıkarak projenin Afrodisyas örenyeri içindeki eski müzeyle bütün- leşmesini sağlamıştı. Afrodisyas'ta var olan başı- boşluk ve turistlere zarar ve- ren satıcılann davranışlan son yıllarda önlenerek örenyerine düzen getirilmişti. Bu olumlu değişikliği Kültür Bakanı Iste- mihan Talay da gözlemlemiş- ti. Bu bağlamda, Müze Der- neği'nin gelirleri de eskisine kıyasla artmıştı. Daha önce bu kaynaktan bireysel olarak ya- rarlanan Karacasu'daki bazı belediye yöneticilerinin ağzı- nı bu artışın sulandu-dığı anla- şılıyor. Dört-beş ay önce Af- rodisyas'a uğradığımda, bir rastlantı sonucu, belediyenin yüksek düzeydeki bir yetkili- sinin, müze müdürüne bu ko- nuda yaptığı rahatsızlık verici önerilerine de tanık olmuş- tum. Işin utanç verici yanı, bu gör- kemli Afrodisyas antik kenti- nin zengin müzesinde hâlâ müdürden başka bir ar- keologun bulunmayışıdır. ADANA (Cumhuriyet Günev tlleri Bürosu) - Halkevı yönetıci ve üyelerinin, grevde olan Exsa ve ücretsiz izne çıkanlan Çukobirlik işçisine destek amacıyla başlattığı dönüşümlü açlık grevi sürüyor. Bugünden itibaren KESK yöneticilerinin de destek vereceği grevin 1 Eylül Dünya Banş Günü'nde sona ereceğini belirten grevciler, eyleme duyarsız kalan Exsa ve Çukobirlik'te yetkili sendika yöneticileri ile basına tepki gösterdiler. Yaklaşık iki aydır grevde olan Sabancı'lara ait Exsa Eksport Tekstil Fabrikası'nın 600 çalışanı ile Çukobirlik'te ücretsiz izne çıkanlan 2 bine yakuı işçinin durumunun toplum tarafından göz ardı edilmesinin ve işverenlerin, "tşten aolacaklar" sözünü dillerinden düşürmemelerinin kaygı verici oldugunu belirten grevdeki Halkevi Yönetim Kurulu üyesi Mehmet Dağdoğan, işverenler kadar sendika yöneticilerıne de tepki gösterdi. Dağdoğan şunlan söyledi: ', "Ülkemizin işbirtikçi sermayedarian. sömfirü sisteminin açma/iaruu, emper>alist tekellerin . çıkariannı IMF, stand- b> anlaşmalannı kabul \ ederek emekçüerin yaşamma boyunduruk vurma, hücrelere sokma hesabı> la aşmak istemektedirler. Tûm saldın ve sömürgecilik uygulamalaruun, emperyalist poütikanm gereğj somudaştınlan hapishane a\afı da hücre tipi cezae\ leri olmuştur. Biz Halkevi yöoerici ve üyeleri olarak, genelde KHK sakünsnu, hücre tipi cezaevlerini, IMF, Düny^ Bankası. MAI davatmalannı. özelde Exsa grevini ve 2 bin emekçinin ücretsiz izne çıkanldığı Çukobirlik'te beklenen kıyırru protesto için dönüşümlü olarak açûk gre\ine başladık. Ancak. ne yazık ki bu işyerierinde yetkili sendika ' yöneticileri ve zor ! durumdaki \ emekçilerden yeterii j ilgiyi göremedik."
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear