23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 30 TEMMUZ 2000 PAZAR 8 HABERLERİN DEVAMI GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafi 1. Sayfada zan. Köşk'teki trilyonlara varan aşın harcamalann pe- şine düştü. Köşk; Demirel'in dünyada ahrette aynlmaz par- çası Genel Sekreter Necdet Seçkinöz aracılığıy- la aşırı harcamalan savundu. 10. Cumhurbaşkanı Sezer; Demirel'in tersi bir kimliğe sahip. "Tasanuf önlemleıini" ön plana aldı. Bu konu, bir başka konu. Necati'nin yazdıklarını okudukça gülmek mi; yoksa A'dan Z'ye ülkeyi yönetenlerin başına buy- ruk, devleti çiftlikJeri sanan davranışlanna şaşır- mak mı gerekiyor? Karar vermek giderek zortaşı- yor. Necati Doğru yazıyor: THY'den iki genel müdür yardımcısının açıklamalanna göre: Geçen yıl 70, bu yılın 3 ayında 32 trilyon zarar e- den THY, gereği yokken "bir helikopterin" peşine düşüyor. Nedeni çok basit: "Başbakan, 'Ben Istanbul'a geldiğimde binebileceğim bir helikoptersatın alın- sın' diye taJimat veriyor." "Sonı: Kimdi bu başbakan?" "Yanıt: Mesırt Yılmaz'd;." Yasalarda, başbakan istedi diye bir devlet şirke- ti helikopter alabilir mi? Alamaz! Başbakanı kır- mak mı, tövbe! Ne yapılırsa yapılır. Yolu yordamı bulunur. Baş- bakanlık'la THY arasında bir protokol imzalanır, 5 milyon 300 bin dolara "bir helikopter kiralanır". Ah ne yazık ki; Yılmaz'ın hevesi kursağında ka- hr. Kiralama işlemi Ecevrt zamanında tamamlanır; ama Ecevit, binmez kiralanan helikoptere! Üstelik bu yılın başında Başbakanlık, THY'ye helikopter is- temediğini yazıyla bildirir. Araç THY'nin üstüne kalır ve... boş boş hangar- da yatar. Helikopterin aylık masrafı ufacık; 70 bin dolar! 70 bin dolan, daha başka kim bilir hangi fuzuli masraflan sizin cebinizden karşılamak için THY, zam üstüne zam yapar. Devlet yönetiminde de "devletin parası deniz, yemeyen domuz" anlayışı sürdükçe bu türden masraflar önlenebilir mi? Devleti, çiftlikleri sanan bu kafalardan kurtulma- dıkça, asla! ••• Faruk BilcNrici, genç bir gazeteci. Bir irdeleme- sini beğenerek okudum. "Ben gazeteci-yazar de- ğilim"diyor "Gazeteciyim." Kendi payıma, bu nitelemeye katılıyorum. Faruk çalışkan gazetecilerden. Dünyayı sadece gözlemiyor. Gördüklerini değerlendiriyor, yazıyor, kitaplaştınyor. "Siluetini Sevdiğimin Türkiyesi" adlı son kitabı geniş yankılar yaptı. Çoğunu tanıdığınız, belki ki- milerine pek aşina olmadığınız 28 insanın özgeç- mişini anlatıyor. Bir eksiği var. Son zamanlarda şirinlik muskasıy- la gezen "maskesiz leydi" Çiller'i ve bilinmeyen yönleriyle Demirel'i okuyucuya aktarabilirdi. Kitabın, MHP lideri Devlet Bahçeii bölümünde- ki bir paragrafı dikkatimi çekti, aktanyorum: "Türkiye'yi dolaşırken geçmişten farfdı olarak, bilip bilmediği yerierde yemek yemek, tokaJaşmak zorunda kaldı. Daha çok kolonyalı mendil kullan- maya başladı. Seçim öncesinde TGRTve Türkiye gazetesi sa- hibi Enver Ören'/n ziyareti sırasında yaşananlar, dokunmatik konuşmalardan nefret ettiğini ortaya koydu. ören, görûşme sırasında, her zaman yaptığıgi- bi, Bahçeli'nin dizlerine minik 'şefkat tokatlan' vu- rarak konuşuyordu. Dördüncü veya beşinci toka- dından sonra Bahçeii sinihendi: 'Bir daha bacağıma dokunmayın Enver Bey. Bu son olsun' (dedi)." Bu huyu artık bilindiğinden midir, nedir... Siyasal evrende MHP'ye ve liderine "dokunana" rastlanmıyor! Turistçok,para yok • Baştarafi 1. Sayfada vamlılığı açısından ra- dikal kararlar alınıp uy- gulanması planlanıyor. Bu yıl sonuna kadar 900 bin Alman turisti Türkiye 'ye getirmeyi planlayan ve kış sezonu için de 100 bin Almanı Türkiye'ye getirme çalış- malaruıı sürdüren Öger Holding'in başdanışma- nı ve Tur Operatörleri Derneği Genel Sekreteri Hüseyin Baraner, Türki- ye"nin Almanya'da bu kadar ilgi görmesine hem şaşırdıklannı hem de bu durumdan mutluluk duy- duklannı belirtti. Bara- ner, geçen hafta Alman- ya'dan Türkiye'ye Öger Tour tarafindan 4 günde 340 uçak inişinin gerçek- leştirildiğini anımsata- rak, yoğun talebin neden- lerini şöyle sıraladı: "Çeşitfi etkenler nede- niyle 1998 ve 1999 yüla- nnda Ahnanlar Türki- ye'ye gelmediler. Bu da Almanya'da Türkiye'ye yönelik bir özJem yarato. Ben 22 yıkhr bu işin için- deyim, böyle şe>' görme- diin. Birçok problemimi- ze karşın, olumsuzhıkla- nmıza karşın, var olan değerlerinıiz, birçok insa- nı ülkemize çekmeye de- vam ediyor. Aynca hükü- metteki istikrar ve Cum- hurbaşkanı'nın sKil ol- ması da Türidye'nin lehi- negelişmeler.Çokçokkö- tû geçen iki sezonun ar- dından çok iyi duruma gelmiş olmamız şaşırtıcı ve mutluluk vericL" Tunst sayısının iyi ol- masına karşın fiyatlann düşüklüğü konusuna da değinen Hüseyin Bara- ner. "Piyasa fiyan denge- liyor. Türkiye iki yıl arka arkaya rağbet gönneye devam etsin,fiyatlarb*- km ne ohryor. Bu, talep ve arzdengesLAhnaııyattan ve Avrupa'dan Türki- ye'yedogrubirrüzgârya- kalandL Bunu iyi değer- lendirmek zorundaya. Her zaman bu rüzgân ya- kalayamavTz" diye ko- nuştu. Bodrum'da 3 gün- dür devam eden 'Turizm Sektörünün Yeniden Ya- püanması' konulu top- lantı da sona erdi. Top- lantıya katılan Turizm Bakanı Erkan Mumcu, turizm sektörü temsilci- leri ile bakanlığının tam bir mutabakat içinde ol- duğunu söyledi. Alınan kararlarla Türk turizmin- de yeni bir çağ başlatüa- cağını belirten Mumcu, "KaKteli mal satan, hiz- met veren, tüketiri hakbt- nna sahip çıkanlann ko- runacağL bunun aksine hareket edenlerin de ağu* şekilde cezalandırüacağı bir oluşum için çahşıhyor. Toplam kahte yönetimi kültürüne göre dizayn edUmiş bir yapılanmayı amaçhyoruz" diye ko- nuştu. Mumcu, önceki gece geç saatlerde de 'Tu- rizm Merkezi' ilan edilen Mazı-Ören arasındaki sa- hil şeridinde Sahil Gü- venlik botuyla inceleme gezisi yapü. Yöre halkı, baza oda ve sivil toplum örgütlerinin, turizm mer- kezi ilan edilmesıne kar- şı çıktığı sahil şeridinde- ki inceleme gezisi sonra- smda gazetecilerin sonı- lannı yanıtlayan Bakan Mumcu, 1994 yılında ah- nan Bakanlar Kurulu ka- ran ile ilgili detay düzey- de itirazlann yeniden gözden geçirileceğini be- lirtti. Kıbrıs tarbşmasıTÜREYKÖSE ANKARA-KKTC Cumhurbaş- kanı Rauf Denktaş'ın başkanlık sistemi önerisine Başbakan Bülent Ecevit'in de destek vermesi, Kıb- ns'taki son gelişmeler ve yeni ara- yışlar konusunda hükümet arasın- da da tartışmalara neden oldu. ANAP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Akarcaü. "Kıbns'ta suçta- lar yok, suçlular Ankara'da" der- ken "Başkanlık sistemi isteği. Tür- kiye'nin AB'ye geçiş sürecüıde, 'Kıbns'ta politikalanm iflas etti* demesidir'1 görüşünü dile gerirdi. MHP Genel Başkan Yardımcısı Şevket Bülent Yahnici. "Kıbnslı akhnı başuıa toplasın, işkembeden Türkiye düşmaiüığı kolay. Türkiye Kıbns'ı bırakıverirse ne oiur, dü- şünsünler. Yoksa, sistem değişikligi obaneohır"dedı. DSP Ankara Milletvekili, Avru- pa Konseyi ve Batı Avrupa Birliği Türk Grubu Başkanı Uluç Gürkan da "küçük ada devletierinde tam bir başkanlık sistemi anlanuna gel- mesededoğrudandemokrasiyeva- km bir uygulamayı içerebilecek, sü- rekli referandumlann uygulandı- ğı, devlet ve hükümet başkanuun aynı kişide bhieştiği bir dûzenm uy- gulanabilirligine'' dikkat çekti. KKTC'de son yaşananlar ve çı- kış formülleri, hükümet ortağı par- tiler arasında da tartışılmaya baş- ladı. ANAP'h Akarcalı, "1970'ler- de Kıbns'a Türidye'deki KTT sis- teminin, Türkrye'deki çağdışı yö- netim sisteminin empoze edildiği- m" vurgulayarak "Kıbns'ta iki am- hargn var Mri Vıınanhlann, Rıım- lann ambargosu; diğeri Türki- ye'nin, Kıbns'uı dısa açılmasuıı en- geOeyen yönetim sisteminden kay- naklanan ambargo" dedi. KKTC'nin kendi kendine yete- cek biçımde gelişmesine olanak verilmediğini kaydeden Akarcalı, şu görüşlen dile getırdı: "Güneydoğu'yu nasıl silahh kuv- vetkre ihale ettilerse, Kıbns'ı da si- lahlı ku\-vedere ihale etuler. Bunda elbette TSK'nin suçu yok. Kıbns'ı kendimiz gibi, bağımsız ayn bir devlet gibi görme dunununa gel- medik. Kıbns'ta suçtular yok, suç- hılar Ankara 'da. Şimdi Dervış'ten vazgeçip hangi şeyhe, hangi şıha, hangi müride başvuracaklar? Baş- kanuk sistemi denmesi, Türki- ye'nin AB'ye geçiş sürednde 'Kıb- ns'ta politikalanmız iflas etti' de- mesidir. Türidye'nin Başkanlık sistemi Kıbns'ta iyidir' iddiası, Kıbns'ın bağımsızhğı i gölge düşürür." "Kıbns \atandaşı" olduğunu vurgulayan MHP Genel Başkan Yardımcısı Şevket Bülent Yahnici, Kıbns'ın büyük bir istikrarsızlığa sürüklendiğuü söyledi. Yahnici, "Zaten uluslararası ca- miada Kıbns meselesi bu derece önem arz eden duruma geunişken, KKTCnin arkasında çok sağhklı ve sağlam durumda durmak zo- rundayken arkasında durmak zo- runda okhığumuz devletin ekono- mik ve siyasal darboğaza gjrmesi büyük bir talihsiztik" dedi. Bu noktaya bir anda gelinmedi- ğine dikkat çeken Yahnici, sözle- rini şöyle sürdürdü: "Sistem değişikligi olsa, başkan- lık sistemi oka ne olur, bunlar çok önem arz eden konular değiL Kıb- ns Türkü akhnı başına toplamak zorunda. Türkiye'ye işkembeden düşmanhk kolay dır. Türkiye, Kıb- ns'ı bırakrverse ne olur, düşünmek zorundalar. Türkiy e'ye sövmekten v^zgeçmek zorundalar. Kıbns'ın bu noktaya gelmesinde çok büyük yanlışlıkJar vanur. Türk meselesi konuşulmannşnr. Türk varbğuıa, devletine Rum düşüncesiyle bakan çarpık zihniyetten kurtulnıalan la- am. Türkiye ounazsa Kıbns ol- mazdL Kıbns, Türkiye'ye milyar- larca dolar maddi masrafa neden oldu. Elbette bunun Türkiye açı- sından manevi yönü de var. Şehit- ler pahasına bu noktaya gelindi. Türkiye'de birtakım çevreler, Kıb- ns başımıza bela okhı,diye düşünü- yor. Çarpık zihniyeder var. Her ild taraf da bundan vazgeçmelidir." Yahnici, "KKTCiçinnasılbirçı- 'Kartmmeclisverir' • Baştarafi 1. Sayfada ğm nereferde kuOanıldığı açık- tar. Bunun hesabı kalem kalem Ankara'ya verilmiştir"" dedi. Banka krizleri sonrasında gönderilen 15 trilyon liranın da TC Lefkoşa Büyükelçisi adına, TC Ziraat Bankası'na yatınldı- gmı açıklayan KKTC Başbaka- nı Derviş Eroğlu, söz konusu kaynağın seçim ya da başka maksatlar için kullanıldıgı şek- lindeki iddialann doğru olmadı- ğını söyledi. Talatdasertçıkti Muhalefetteki Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Baş- kanı Mehmet Ali Talat da baş- kanlık sistemi önerisine sert tep- ki gösterdı. Başbakan Bülent Ecevit'in, Türkiye'de başkanlık sıstemıne karşı olmasına rağ- men, KKTC için bu sistemi sa- vunmasına karşı çıkan Talat, parlamentodaki çoğunlugun karşı olduğu bir yapıya "Denk- taş istedi drye" Türkiye'nin de katılmasının dünyaya son dere- ce kötü mesajlar verdiğini sa- vundu. CTP lideri "darbe ve basta" sözlerinin bu ortamdarî çıküğını söyledi. KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ile Başbakan Derviş Eroglu arasuıdaki kavganın de- mokrasiye oidugu kadar Kıbns sorununun çözüm sürecine za- rar vermeye devam ettiğini vur- gulayan Mehmet Ah" Talat, An- kara'nın bu tartışmada Denk- taş'ın antidemokratik hülyalan- na taraf olduğunu ileri sürdü. Rejim tartışmalannın Kıbns Türkü ile Türkiye'ye zarar ver- diğini savunan Talat, görüşme masasuıda otururken, 190 bin kişilik nüfus yüzünden parla- menter sistemin gereksizliğini ileri sürmenin ve Kıbns'ta Türk halkınuı nüfus azhğını söyler- ken egemenlik talep etmenin çe- lişkili olduğunu savundu. CTP lideri Talat, "Denktaş, Cenev- re'de devletin rarhğuu savunur- ken, KKTC'de d«1etin varhğı- nı tarnşma konusu yapnusür. Bu durumda ne anayasa kahmşor, ne kendi kendini yönetme hak- kı, ne de hûkümetini bozma ve kurma hakla" dedi. Başkanlık sistemine geçiş ıs- teyenlerin "darbeve niyetlendik- terini" iddia eden Talat, "15 Tenunuz 1974 darbesinin Kıb- nsh Rumlar ve Yunanhiara ge- tirdikieri düşünüldüğü zaman, bizkre ne getireceği beliidir" şeklinde konuştu. Ankara'nın, Denktaş-Eroğlu •RaVgas.nJa uırarulınamasmirve' TC-KKTC ilişkilerinı dinamit- lememesini isteyen CTP lideri Talat, "Bu memfeket bizimdir'' diyerek, esas sorunun kendi kendini yönetme ve ekonomiye çıkış yolu bulma meselesi oldu- ğunu belirtti. kış buIunmalT sorusuna da "Çok kısa sürede siyasi, ekonomik ba- kundan ne yapıhnah,diye düşünür- kenşahsigörüşlerim var. Ama Tür- kiye Cumhuriyeti'nde bu işleri ayarladığuıı. planladığmı düşünen yerler v ar. Türkiye'nin dış çevresin- debu insanlar yanıigı içinde. Kuzey Irak'ta, Baü' Trakya'da, Azer- baycan'da aynı problemler var. Türkiye bu politikâlaruu gözden ge- çirmek zorunda" yanıtını \erdi. 'Doğrudan demokrasi' DSP'li Uluç Gürkan da "Kıb- ns'uı bir Rum-Yunan adası, Ege'nin de bir Yunan gölü olması- nın kabul edikmeyeceğini*" söyle- di. Gürkan, "Bunun için Hebinki kararlan doğrulfusunda ve Yuna- nistan ile ilişkilerimizde Avrupa Bhüği'ne giderken bu vazgeçflmez- Ugi kararh ve net biçünde ortaya koyabilmeliyiz.AncakKıbns"ınbir Yunan adası olmasını kabul ede- meyeceğimizi söylerken Kuzey Kıbnsta da sadece Türk nürasun can güvenliğinden ibaret bir potiti- kayla yetinemeyiz" dedi. KKTC 'de bu noktaya gelinmesi- nin nedenleri konusunda da Uluç Gürkan, "Aynen Türldyıe'de okm- ğu gibi, KKTC'de de Türk nürasu iyi yönetihnemiştir. Türkiye'de geç- miş ydlardaki kötü yönetim, KK- TC'yi de etküemiştir. İyi yönetim konusunda Kıbns küçük bir ada devleti olarak asunda çok şanshdır. Ama bu şans hem KKTC hükü- metieri hem de Türkiye hükümet- leri tarafindan kullanılamamıstır'" görüşünü dile getirdi. Gürkan, başkanlık sistemi öne- risi konusunda şunlan söyledi: "Veni birdüzenlemekaçınumaz- du*. Bu düzenleme hükümet ve dev- let yapısında bir değişikligi de içe- rebflir. Dünyadakiörnekleri, küçük ada devleüerinin tam bir başkan- lık sistemi anlanuna gelmese de doğrudan demokrasiye yakın bir uygulamayı içerebilecek biçünde devlet ve hükümet başkanuun ay- nı kişide bhieştiği bir düzeni,pekâ- lâ uygulanabilir kılmaktadır. Kü- çük bir ada dev letinde süratli karar ahp uygulayabUme bakımmdan. yönetic me ya da engelleme hakkuun sü- rekli referandumlann uygulanabil- diği bir yeni yönetim modeh' düşu- nülebilir. Burada kritik unsur,dev- let ve hükümet başkanuun aynı ki- şide birleşmesi ve uygulamalann sürekli referandum konusu olma- SMhr." KKTC içîn4 krîz yönetimi9 AYHANŞtMŞEK ANKARA - KKTC'de yaşanan olaylan ekonomik bunaluıun çok ötesinde ge- lişmeler olarak değerlendi- ren Türkiye, "kriz yöneti- mi" için düğmeye bastı. Adada istikrarlı yönetim is- teyen Ankara, yeni politika- sını başkanlık sistemine ze- min hazırlayacak şekilde geliştiriyor. KKTC'ye yönelik politi- ka değişikliğinin ilk işareti olarak, mali yardımlar ko- nusunda isteksiz tutum ser- gilenmeye başlandı. KKTC hükümetı, hazırladığı eko- nomik pakete karşın geçmiş dönemdeki politikalan ne- deniyle Ankara'ya güven vermiyor. Ekonomik paketi ve bu çerçevede Türkiye'nin ve- receği mali desteği görüş- mek için Türkiye'ye gel- mek isteyen Başbakan Der- viş Eroğhı na Ankara ran- devu vermedı. Kıbns soru- nunun çözümünde Denk- taş'a yönehk muhalefeti ne- deniyle de Ankara'da sıcak karşılanmayan Eroğlu'nun, yakın dönemde istifaya zor- lanabileceği beürtiliyor. Türkiye'nin "krizyöneti- mi" için düğmeye basma- sında, yaşanan bunalımın KKTC devletinin varhğına yönelik ciddi tehlikeler ya- ratabileceği değerlendirrne- si de etkili oldu. Arnavutluk'ta 1997 yılın- da yaşanan olaylan anımsa- tan dış politika uzmanlan, Berişa yönetimine karşı bankeT bunahmını gerekçe gösteren Arnavutluk maf- yasının toplumsal muhale- feti kullanârak devleti 2 haf- tada ortadan kaldırdığına işaret ediyorlar. KKTC'nin Ankara Bü- yükelçisi Ahmet Zeki Bu- lunç, KKTC'yi ekonomik olarak güç duruma düşür- menin Güney Kıbns Rum Yönetimı'nın (GKRY) te- mel yöntemi olduğunu be- ürterek, GKRY'nin yıllar- du- yaşanacak bunalımlan kullanârak Türkiye ile KK- TC arasındaki bağı zedele- mek istediğine dikkat çekti. Sorulanmızı yanıtlayan Bulunç, Türkiye'nin buna- lundan çıkmak isteyen KK- TC'ye mali yardımda bu- lunmayacağı yönündeki ha- berleri yalanlarken "Aıava- tanunuan ortaya koyduğu temel poütikalar hiçbir za- man Rumlann ekmeğine yağ sürecek yapıda değiL Aksine Türkiye'den bize uzanan eller, bize ekonomik olarak en üst gefişmeyi sağ- layabikcek katküann nasıl yapüabfleceği yönündedir" dedi. Bulunç sözlerini şöy- le sürdürdü; "Bankalar krizinin başın- da ortaya konduğu gibi 25 nülyon dolarbk kaynağm hemen sağlanması, teknik heyetkrin Kıbns'a gönderi- lerek çanşmalarda bulun- masL, Rumlara kullanabik- cek böyle bir ortam sağlan- maması içindL Türkiye, KKTC'nin içinde buhındu- ğu ckkh' sorunlann aşüması için nelerin yapılabileceği yönünde zaten teknik des- tekte bulunuyor. Türki- ye'nin katkılannın sürme- mesiiçinbir nedenyok;böy- le bir politika da yok. Önce- den beürlenen yardımlar da normal prosedürde adaya transfer ediByor." Büyükelçı Bulunç, yaşa- nan son bunalımın gerisin- de, KKTC'ye yönelik uy- gulanan uluslararası ambar- go ile son 3 yılda yapısal ekonomik dönüşümün ger- çekleşmesinde gecikilmesı- nin bulunduğunu söyledi. KKTC hükümetinin hem bankalar bunalımına çözüm bulmak hem de ekonomide yapısal dönüşümü sağla- mak amacıyla Türk yetkili- ler ile işbirliği içinde yeni ekonomik paket hazırladı- ğını kaydeden Bulunç, bu paketin gerçekleştiriunesi için dış finansman yardımı- na gereksinim duyulduğu- nu, bu çerçevede Türki- ye'den destek bekledikleri- ni kaydetti. Bulunç, Türkiye'nin Kıbns politikasımn adada- ki Türk varlığı ve adamn stratejik önemi nedeni ile iki ana tamel üzerine kuru- lu bulunduğunu belirterek "Türkiye ile KKTC Uişki- leri özel düzey dedir. Ulus- lararası ekonomik ambar- go amnda çökertihneyeça- hşüan Kıbns'a bugüne ka- dar Türkiye katkı sağla- mışür. O olmazsa bizim Kıbns'ta mücadelemizi sürdûrmemiz mümkün değfldir''dedi. Alman politikacılar kabul etti 'Bombalı saldın yabancı düşmanlanndan' DÜ^ELDORF (Cum- hurivet) - Önceki gün ger- çekleştirilen ve 9 yabancı- nın ağır yaralandıği bomba- lı saldınnın ardında yaban- cı düşmanı bir zihniyetin buhmduğu, Alman politi- kacılar tarafindan da kabul edildi. Saldınya uğrayan grubun, eski So\yetler Bir- liği topraklanndan gelen ve çoğunluğu Yahudi olan göçmenlerden oluşması, tartışmalanyeni ve "korku- te" bir mecraya taşıdı. Federal Içişleri Bakanı Otto Schily, saldınmn arka planmda ırkçı bir düşünce- nın yatmış olabileceğine dikkat cekerken Dışişleri Bakanı Joschka Fischer. saldınmn yabancı düsman- lığmdan kaynaklandığı gö- rüşünü dile getirdi. Düsseldorf Emıriyet Mü- dürlüğü, saldınnuı henüz aydınlaülamadığını tekrar- larken, Düsseldorf Savcıb- ğı, saldında kullanılan bom- banın el yapımı olduğunu bildirdi.9 yaralının Rusya, Ukraynave Azerbaycan'dan geldiği ortaya çıku. Yarah- lardan 6^ınm da Düsseldorf ve Soüngen Yahudi Cema- ati üyeleri olduğu belirlendi. Saldında bacağı kopan ve karnnıdaki 5 aylık bebeği kaybeden 26 yaşındaki Uk- raynalı kadının hayati tehli- keyi atlattığı, bacağınm da dikildiği duyuruldu. MİLLİ PİYANGO ÇEKİLDİ Büyük ikramiye dörde bölündü 500 mltyar 185375 (Çukurçeşrae-Tekirdağ, İstanbul, istanbuL Eskişehir) 10 milyar 064094 (.Ankara, Dıyarbakır) imllyar 295764 327908 500mllyon 060074 163885 216162 292956 356903 368960 385283 418126 497940 508786 250milyon 010744030691047717060257 121589146924183277206409221242238292 259375 3S5853 412192 423836475445 483326 490052 523433 538791 561856 100 milyon 006779 008557 012329 019430025046044972 047603 055746082338111797 115590 118683 132294149067173050174846175341177093 187791188371202981205449205601211083 219649220929228435238022239812240307 247372 264742 265204 280346292750 296855 302707 330106 333700 339708 353104 353402 356561357018357261359194370194380229 385804385816396677401322428334430433 433199433918439442447689465006477843 504713507433510146522492525159529454 544521549652552370563129568948 569105 580900 587199 591327 50 milyon 003710005864006652 007327008516014593 023118 023860 024094024620028340 032263 041100042439 049286053591058211062607 066821 067178068687069228070209075039 079205083234087490091418093728102593 105876107733 110422 112671115010117135 1185% 119473 123086124464130196132184 132786142732152223 152831154565 155882 156479 162396170253 172496175125 177577 185769197684200841206784215530216990 218478223948225117228330229812237779 239321 239484239711 244124 245504251541 260055260323265141 284575287087295941 299837303311311310313376317136317209 323801333816341357341800341806343203 343634 344515 345094 363329 363672 371552 374602 375845 382448 385690 390736 393689400875 404877 407387 409948 415353 416241417492418546421272422996428771 430008434326436301447186448177454386 456516459777 466451468680475696477595 482768 490344499618 501729 502262 509085 511987512856517101535736539234541682 551038565006568186574886576298580218 584251586539 590433 590970 591321 591377 599747 50 milyon 22696 33337 378İO 507% 61817 66941 72254 84221 89564 93566 20mlyon2478 2689 6272 7416 8392 9249 10 milyon 071 331 544 645 6 milyon 04 ıo 69 8i Amortl: 2 ve 7 İlk kez yapılıyor Munzur'da 'festival' coşkusu FERTTDEMİR HASAN KIZILTAŞ TUNCE1İ - Tunceli Belediyesi'nin girişim- leri, valilikile 8. Kolor- du Komutanlığı'nın kat- kılanyla hazırlanan " 1 . MunzurKûltûrveDoğa Festivali" dün başladı. Tunceli Belediye Baş- kanı Hasan Korkmaz, yöre insanımn tarih bo- yunca dışlanmışlık ve unutulmuşluğun psiko- lojisiyle yaşadığmı be- lirterek "Birileri, kötü- lükler. çete devleti vur- gunlara talanlara daya- h bir sistem istiyorsa, Tuncelili olarak bunun karşısında olacağtz" de- di. Üç gün sürecek festi- valin Şehir Stadı'ndaki açılışında konuşan Tun- celi Belediye Başkanı Korkmaz, kentin 20 yıl- dır hiçbir ilin muhatap olmadığı kadar ağır. sosyal, psikolojik yı- kımla karşı karşıya kal- dığma anımsattı. Bu du- ruma rağmen halkın öz- verili ve sabu-lı davran- dığını belirten Kork- maz, insan sevgisini, banşı, hukuku, demok- ratik cumhuriyeti sa- vunduklan için potansi- yel suçlu görüldüklerin- den yakındı. 57. hükûmetin 60 milyar lira destek verdi- ği festival, konuşmala- nn ardmdan halk oyun- lanyla başladı. Binlerce insamn kaülımıyla stad- yumda yapılan törenler- de, türküler Kürtçe ve Türkçe okundu. Tunceli Valisi Meh- met AK Tûrker, tl Gü- venlik Komutam Tüm- general Dursun Pak, CHP Genel Sekreter Yardımcısı Orhan Veö Yıkfanm, çok sayıda be- lediye başkanı, kayma- kam, gazeteci, sanatçı ve daire müdürünün ka- tılımıyla gerçekleşen festivalin akşamki bölü- münde özgün müzik sa- natçısı Metin Kemal Kahraman ile Yavuz Bingöl konserverdi. 10 bini aşkın insanın katıl- dığı gecede Tuncelili yerel sanatçılar ve dede- ler de yöresel türküleri seslendirdiler. Festival, bugün yülar- ca terör nedeniyle giri- lemeyen Aliboğazı, Ku- tu Deresi gibi mekânla- nn gezilmesi, fılm fo- toğraf sergilerinin açıl- ması ile devam edecek. Festivalde Ferhat Tunç, Sabahat AkJkiraz, Arif Sağ gibi ünlü sanatçılar da konserler verecek. tbrahim Çamlı yaşamını yitirdi • Baştarafi 1. Sayfada Aşiyan Mezarhğı'nda toprağa verilecek. Çamlı, 1919'da istan- bul'da doğdu. Gazetemiz dışmda, Tanin, Milliyet, Politika, Pakistan Times gazetelerinde, Yön, Devrim, Sevk ve Idare dergilerinde, IPRA Jour- nal'da, dış politika ve halkla ilışkiler konula- nnda makale ve araşnr- malan yayımlandı. 1981'deAbdilpekçiBa- nş ve Dostluk ödülünü aldı. Çamlı'nm Dünya, Türkiye, Amerika, Dün- ya Olaylan ve Dış Poli- tikamız adlı eserleri var. Çamlı, Newschronic- le, Arab Nevvs Agency ve Mc Gravv-Hill World Nevvs (Newyork) Türki- ye muhabirliği, Yapı Kredi Bankası Genel Sekreterliğijlayat Mec- muası Yazıiîleri Mûdür- lüğu, tPRAŞ, Ford, De- va ve Ilaç Endüstrisi Iş- verenleri Sendikası halkla ilişkiler danış- manlığı, Basm Organi- zasyon Reklamcılık AŞ Yönetim Kurulu Üyeliği ve A.J. Waüis'in Türki- ye temsilciliği görevle- rinde bulundu. Törende, FerihaKayacan eşinin mezarma çjçek bmdcn. Emekli Oramiral Kayacan amldı tstanbul Haber Servisi -Göztepe'dekı evinde si- lahlı saldın sonucu öldü- rülen emekli Oramiral Kemal Kayacan 8. ölüm yıldönümünde, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı tarafindan Edimekapı Şehitliği'ndeki meza- nnda törenle anıldı. Saygı dunışuyla başla- yan törende, Deniz Kuv- vetleri Komutam Orami- ral bhami Erdü'in mesa- jı okundu. Oramiral Kayacan'ın özgeçmişinin okunma- sıyla devam eden tören- de, Kuzey Deniz Saha Komutam Koramiral Öz- den Örnek ve eşi Sevil Onıek, Kayacan'm me- zanna çiçek koydu. Ör- nek ve eşi aynca, şehit- lıktekı bazı subaylann ve askerlerin de mezarlan- na çiçek koydular. Töre- ne, Kayacan'ın eşi Feri- ha Kayacan, kızlan Fa- toş Kayacan Hatayh ve Zeynep Özer, damadı Ertoğrul Hatayh, torun- lan, CHP Genel Başkanı Ahan Oymen, emekü komutanlar ve arkadaş- lan katıldı. Törenin ar- dmdan Kayacan'ın me- zan başında dua okundu. Unlü L'Unita kapandı I Baştarafi 1. Sayfada lanndan biriydi" diye yazdı. L'Unita birkaç yıldu- tüm sayfa düzeni yeni- lenmiş olarak yayımlanı- yor, ancak tiraj rakamla- nmn düşmesine engel olunamıyordu. Bir dönem 400 binlik bir ortalama tiraj sağla- yan, kapandığmda ise baskı sayısı 50 bine ka- dar düşen solun bu ünlü gazetesi, 1924 yılında Italyan Komünist Parti- si'nin de ünlü ismi Anto- nio Gramsci tarafindan kurulmuştu. Sadece Ital- yan solu değil, dünya so- lu için de çok önemli bir yol gösterici ve eğıtici ro- lü taşıdığı belirtilen L'Unita, kadrosu ve "kendi çizgisjyle" geniş etki yaratmıştı. Bir önce- ki Italya Başbakanı ve L'Unita'nın da eski genel yayın yönetmenlerinden Massimo D'Alema'nm perşembe akşamı gazete- yi ziyareti sırasında du- yurulan yaymı durdurma karannm "kaocı" oldu- ğu ileri sürüldü. iki haftadu- iflas işlem- leri süren gazetenin tekrar basındaki yerini almasmın mümkün ol- mayacağuıı savunanlar arasmda gazete persone- li de var. ,
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear