Catalog

29 TEMMUZ 2000 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Emniyerte atamalar • ANKARA (Cumhurryet Bûrosu) - îçişleri Bakanı Sadettın Tantan'ın onayıyla boş bulunan 7 kente, vekâleten emniyet müdürü atandı. Emniyet müdürtûklerine vekâleten atananlar şunlar: Bayburt'a Ercüment Yılmaz, Erzurum'a Niyazi Palabıyık, Kırklareli'ne Coşkun Hayal, \ Malatya'ya Atilla Çınar, j Rize'ye Ercüment Özbeyli, Tunceli'ye Sinan Salman, Yalova'ya Hamdi Dilaver. Bayburt Emniyet Müdürü Recep Cin, Erzurum Emniyet Müdürü Aziz Aksoy, Malatya Emniyet Müdürü Kemal Bayrak, Tunceli Emniyet Müdürü Habip Şahin ve Yalova Emniyet Müdürü Nurdan Canca kızağa alınmışlardı. IVükleer macerasma girHmesin' • tZMİR (Cumhuriyet Bürosu) - Akkuyu Nükleer Santrah ihalesüün süresiz olarak ertelenmesinde etkin olan örgötlerden Nükleer Santrala Karşı Izmir Güçbirliği Platformu üyeleri, Türkiye'nin bir daha nükleer santral macerasına girmemesi gerektiğini bildirdiler. Uyeler, Akkuyu Nükleer Santralı'na karşı yıllardır mücadele verildiğini belirterek, platformun da bu süreçte sorumluluk alarak kamuoyu oluşturduğunu kaydettiler. Platform, eylül aymda geniş kapsamlı bir toplantı yaparak bundan sonraki süreçte neler yapılacağını kararlaştırdı. PirSultan Abdal oyunu Saratfc'da • ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Pir Sultan Abdal Tiyatrosu, "Pir Sultan Abdal" oyunu ile bugün Aksaray Saratlı Beldesi 1. Kültür Sanat Festivali'ne katılacak. Aksaray Saratlı Beldesi 'nde bugün yapılacak festivalde sahnelenecek olan "Pir Sultan Abdal" oyununu, Battal Pehlivan'ın romanından Yaşar Karakulak sahneye uyarladı ve yönetti. Oyun 16. yüzyılda yaşamış olan büyük halk ozam Pir Sultan Abdal 'ın yaşamöyküsünü konu ediyor. Gürtuna'mn Butgaristan ziyareti • tstanbul Haber Servisi - Istanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfît Gürtuna, ziyaret için gittiği Bulgaristan'da yaptığı görüşmelerin ardından yaptığı açıklamada, Sofya ve Istanbul belediyeleri arasında teknik, bilimsel, sosyal ve kültürel alanda işbirliğini öngören bir mutabakata vanldığını bildirdi. Başbakan Ecevit, ihracı kolaylaştıran kararnamenin 'yargısız infaz' olmadığını söyledi 6 MGK kararıııa dayanıyor'ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Başbakan Büknt Ece- vit, kamu personelinın memur- luktan çıkanlmasını kolaylaştı- ran Kanun Hükmünde Karar- namenin (KHK) 'yargısız in- faz' olmadığını söyledi. Ece- vıt, memurlan ilgilendiren ya- salara 'yıkıcı veya bölücü faaü- yette bulunmak ile cumhuriye- tin lüteliklerinden herhangi bi- risini değiştirmeye veya orta- dan kaldırmaya yönelik veya bunlara aykın faatiyetierde bu- huımak' bölümünün eklendi- ğini belirterek, bu uygulamala- ra yargı yolunun açık olduğu- nu kaydetti. Ecevit, değişikli- ğin Milli Güvenlik Kurulu'nun 28 Şubat kararlarına dayandı- ğını vurguladı. Ecevit, kamu personeli ile il- gili yasalarda yapılan ve kamu- oyundan tepkı toplayan deği- şiklikle ilgili dün açıklama yap- tı. Değişikliği içeren kararna- meden bazı bakanlann haberi- nin olmadığı iddıalarının doğ- ru olmadığını söyleyen Ecevit, "Çünkü bu konuda yeni bir dfi- zenleme öngörübnüş değildir. Sadece 54. hükümet dönemin- de, yani Refahyol hükümeti dö- neminde 55 ve 56. hükümet dö- nemlerinde hazuianarak TB- MM'ye sunuhnuş olan kanun tasansının birieştirilmiş şekli söz konusudur" diye konuştu. Kararname ile Dahiliye Me- murlan Yasası, Devlet Memur- lan Yasası, KİT personelinın özlük haklanna ilişkin KHK ve Hâkimler ve Savcılar Yasa- sı'nda düzenlemenin öngörül- düğünü dile getirdi. Başbakan Ecevit, varolan meslekten ve- ya memuriyetten ıhraç gerekti- ren haller arasında sadece yeni bir halın daha eklenmesinin öngörüldüğünü belirttı. Ecevit, dahilıye memurlan için mevcut hükmün 1930'da getirildiğini, iki müfettiş rapo- ru, iki amirin gizli tezkiyesı ile bakanlık disiplın kurulu karan ve bakan onayı ile meslekten ihracın söz konusu olduğunu söyledi. Anayasa'ya göre, uyarma ve kınama cezalan dı- şında kalanlann yargı deneti- mine bağlı olduğunu anımsa- tan Ecevit, "Dolayısıyla mes- lekten veya memuriyetten ihraç yönünde \erilecek rüm karar- lar yargı denetimine tabkttr. Bu nedenle yargısız infaz kesinük- le söz konusu değildir" değer- lendirmesini yaptı. Başbakan, kararnamenin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in onayına ne zaman su- nulduğunun sorulması üzerine "Kesin ne zaman gönderil- diğini bilnıiyorum, ama gön- deriküğini biliyorunT dedi. Düşünce suçu FP'de büyük pişmanlık ANKARA(Cumhu- riyet Bürosu) - FP Di- yarbakır Milletvekili Omer Vehbi Hatipoğ- hı, yalnızca beğendık- leri düşüncelerın değil, hoşlanmadıklan dü- şüncelerin özgürlüğü- nü savunmak için de aynı duyarlılığı göster- mek zorunda oldukla- nnı söyledi. Hatipoğ- lu, yaptığı yazılı açık- lamada, düşünceyi suç sayan mantığın, çözül- meyi bekleyen en ha- yati konu olduğunu kaydetti. Hatipoğlu, açıklamasında özetle şu görüşlere yer verdı: u Düşünce özgüıiüğü adına yargüanan ay- dınlanmızı yürekten kutluyorum. Bütün ohımsuz şartlara rağ- men birbirinden farklı siyasi kişüerin de arala- ruıda bulunduğu yeni bir kampanya başlat- malanndan dola>ı da yüreklerinden öpüyo- rum.'' İĞNELtFIRÇA ZAFER TEMOÇİN YHJMAZ'IIN TARÎtşİMAÜ KARARNAME YORUMU 'Devlet, memiıruna kısıtlanıa getirebilir' TERME (AA) - Başbakan Yarduncısı ve ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, devlet memurlanyla ilgili olarak hazır- lanan kanun hükmünde kararname (KHK) konusunda, "Ökeolarak devletin, memurlanna birtaknn lasıtlayıcı hü- kümler uygulayabüeceğini düşünüyo- ruz" dedi. Yılmaz, çeşitli açılışlar için geldiği Samsun'da ilk önce Terme ilçesine gitti. Yılmaz, incelemelerinin ardından gaze- tecilenn sorulannı yanıtladı. Nükleer santral ihalesinin iptali dolayısıyla iha- leye katılan fırmalara tazminat ödenip ödenmeyeceğinin sorulması üzerine Yıl- maz, "Hayır, ben sadece bu konuda fir- malaria nzai bir çözüm aranmasınıöner- dim. Tazminat falan ödenmesi söz konu- su değil" diye konuştu. Memurlarla ilgili olarak çıkanlan ka- rarnameyi nasıl değerlendirdiğinin sorul- ması üzerine de Yılmaz, "Kanun hük- mündekararname henüzdahaCumhur- başkanlığı'nda incetetüyor. Cumhurbaş- kam'nın onayı olmadan bir yorum yap- mak istemiyorum" dedi. Kararnameyi bazı bakanlann ımzalamadığı şeklinde- ki haberlerin anımsatılması üzerine de Yılmaz şöyle konuştu: "O konuda ba- smda da yanhş yorumlar yapüryor. Bu, kanun tasansı olarak ilk defa 54. hükü- met zamanında, Erbakan hükümeti za- manmda hazuianmışn. Daha sonra bi- zim hükümetimiz zamamnda Mecüs'e gönderünüştir. Meclis'te kadük olduğu için şimdi kanun hükmünde kararname olarak Cumhurbaşkanhğı'na sunuldu,a- ma henüz onay işlemi tamamlanmadL." Yılmaz, Mıllı Güvenlik Kurulu top- lantısında AB ile entegrasyon konusun- da yapılacaklar hakkında bilgi verip ver- mediğinin sorulması üzerine, kendisinin bu ilk toplantıda "dinleyid'' olduğunu söyledi. Rapor yeterli İşten çıkarmada cezai işlem aranmayacak ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Memurlann ıhracını kolaylaştıran ka- nun hükmünde kararna- meye göre, hakkında ayn ayn iki müfettiş raporu, i- ki sicil amirinın olunı bu- lunan personel hakkında cezai işlem yapılıp yapıl- madığına bakılmayacak. Kararname ile yapılan değişikliklerde Dahiliye Memurlan Yasası, Devlet Memurlan Yasası, Hâ- kimler ve Savcılar Yasa- sı'nın ilgili maddelerine, "yıkıcı ve bölücü veya cumhuriyetin nitetiklerin- den herhangi birisini de- ğiştirmeye veya ortadan kaldırma>a yönelik veya bunlara karşı eylem" ifa- deleri eklendı. Hükümet tarafından gizlenerek çıkanlan, sen- dikalann tepki gösterdiğı kararname ile kamu çalı- şanlan hakkındakı bazı yasalarda değişiklikler yapıldı. ANAP'TA KHK RAHATS1ZUK YARATT1 'Içerik Kopenhag kriterlerine aykın' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hükümetin, kamu çalışanlannın 2 mü- fettiş raporu ve 2 sıcil amirinin onayıy- la memuriyetten ihracına olanak sağla- yan düzenlemeyi kanun hükmünde ka- raraameyle (KHK) yapması hükümet ortagı ANAP'ta da rahatsızlık yarattı. Muhalefet partisi DYP ise memurlara, meslekten "kolay ihraç'' yolunu açan KHK ile ilgili tartışmayı Meclis'e taşı- dı. ANAP Grup Başkanvekili Beyhan Aslan, kararnamenin ıçeriği itibanyla AB normlannın belırlendığı Kopenhag kriterleriyle bağdaşmadığım belirterek bu durumun "keyfiliğe yol açacağı" en- dişesini taşıdığını söyledi. DYP'li Anayasa Komisyonu üyesı Ahmet tyimaya ise ANAP Genel Baş- kanı ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz'ın yanıtlaması istemiyle TB- MM Başkanlığı'na verdiği soru önerge- sinde, kararnamenin Bakanlar Kuru- lu'nda görüşülmeden Çankaya Köş- kü'negöndenlmesıni "skandaT olarak nıtelendirdı ANAP ka>naklan, hükümete girme- den önce hazırlanması nedeniyle ımza- sı bulunmayan Mesut Yılmaz'ın da bu kararnameden rahatsız olduğunu ifade edıyorlar. ANAPın yöneticileri de par- tili bakanlann imzasına karşın kararna- meye tepki gösterdiler. Cumhurbaşka- nı Ahmet Necdet Sezer'in henüz KHK'yi ımzalamadığına dikkat çeken ANAP Grup Başkanvekili Aslan, "Eğer KHK çıkarsa, bu MecUs'e gekü- ğinde tarnşıhr ve yeniden değeriendir- meye rutuhır" diye konuştu. FP Genel Başİcan Yardımcısı Veysel Candan kararnameye kimsenın sahip çıkmadığını belirterek, "Bazüan 'ha- berim yok' diyor. 'Imzaladıysak düzel- tiriz' dryenler var. Bu tabio karşısında hükümet uyur gezer* diye konuştu. IRMIKIAYDIN ENGİN aenginfa doruk.neLtr. TRT'yi izleyenlerden misi- niz? Birkaç kez yazdım: Ben te- levizyon seyretme özürlüsü- yüm. Bütün kanallardaki bü- tün haberleri her gün ve her akşam ve her gece sektirme- den izleyen, yorumlayan, TV ekranındaki spikerle yayın sı- rasında sert polemiklere giren, öfkelenip zaplayan ve zapla- yıp geçtiği öteki kanaldaki ha- berlerde aynı "izleme-yorum- lama-polemikleme" eylemine inatla devam eden kaynanam da olmasa, bizim evdeki tele- vizyon, örümcek ağlanyla sa- nlıp sarmalanacak. Ama gene de haftada bir-i- ki kezTRT 2'ye göz attığım, bir konseri, kıyıda köşede kalmış iyi bir filmi izledlğim oluyor. Ama film ya da konser bit- tikten veTRT'nin (en iyi kana- lı olan TRT 2'nin bile) öteki programlan başladığında ho- murdanmaktan kendimi ala- mıyorum ve söyleniyorum: - Ulan, yağ var, un var, şe- ker varken; üstelik özel tele- vizyonlar denen görsel med- ya aygıtlanndaki "kalite" yer- lerde sürünürken, TRTdenen kunımun bu kabızlığının, bu sıkıcı olmadaki olağanüstû başansının sım, sebebi ne o- TRT'nin Gözündeki Mertek la ki?.. Geçen günlerde bu soru- nun yanrtını içeren bir gelişme yaşandı. Anımsayın, geçen salı gü- nü, bizim Cumhuriyef'm birin- ci sayfasında, "TRT'de Fet- hullahçı Sansür" başlıklı bir haber yayımlandı. TRT 2'nin suya sabuna dokunan, do- kunduğu için de "izlenen" programlarından "Düşünce- den Neşeye"n\n 23. bölümü, pazartesi günü ani bir karar, alışılmadık bir yöntem ve açık- laması zor bir gerekçe (ya da gerekçesizlikle) yayından kal- dınlmtştı. Cumhuriyet de bunu oku- yucularına duyurdu. TRT Istanbul televizyonu- nun etkili ve yetkili ağızlan ko- nuşmadığından, programın yapımcı-yönetmeni Feride Bilgin sorulara bile yanıt ver- meye yanaşmadığından, ha- beri Cumhuriyet'e ulaştıran "kaynaklar" da adlannı açıkla- maktan ölümüne korktukla- nndan, meslek ilkeleri açısın- dan bir miktar "kusuhu" bir haberdi. Habercilerin hiç hoş- lanmadığı, "adının açıklanma- sını istemeyen kişiler" gibi ni- telemeler kullanılmıştı. Ama haberin doğruluğuna iyice emin olunduğundan, o kusurlanna rağmen yayımlan- dı. TRTde ufak çaplı bir kıya- met koptu. Şimdi tam bu noktada du- run ve sorun: Kıyamet neden koptu? ilk akla gelen olasılık nedir? TRT Genel Müdürlüğü "Dü- şünceden Neşeye" adlı, yirmi iki haftadır yayımlanan başa- nlı bir programı, Oramiral Gü- ven Erkaya'nın Fethullah Gülen hakkında, gene TRT'de (TRT 1 -Politikanın Nabzı programı) yayımlanan sözleri ile bu sözlerin dayan- dığı ünlü "Fethullah Gülen ka- setlen"nden seçmeleri karşı- laştırmalı olarak ekrana taşı- yan ve böylece kamuoyunun kendi özgün ve özgür yorıT- munu üretmesine hizmet ede- cek bir programı hangi haddi- ni bilmezin, ne hesapla yayın- dan kaldırdığını sorup soruş- turmak ve böyle bir "yasakçı kafa "yı TRTden kazımak üze- re kolları sıvadı, kurum içinde soruşturma başlattı ve böyle- ce ufak çaplı bir kıyamet kop- tu. Gülmeyin lütfen. Ben de bıliyorum böyle ol- madığını. Ama kabul edin ki bu da "olasılıklardan biri"d\r ve çağ- daş bir yayın kurumunda en güçlü, ilk akla gelecek olasılık budur. Ama gülüşünüzden de bel- li ki böyle olmadı. Onun yeri- ne, TRT tepelerindeki ağır toplar. bu haberi Cumhuri- yet'te kimin yazdığını ve Cum- huriyet'e kimin sızdırdığını bulmanın peşine düştüler. Bizi de bir gülme aldı. Programın yayından kaldı- rılmasının ardından bilgi için başvurulan TRT yöneticileri telefona bile çıkmayacaklar, çıkanlar soruları yanıtlamak ne söz, haberi doğrulamaya bile yanaşmayacaklar, prog- ramın yapımcı-yönetmeni susmayı yeğleyecek, buna rağmen haber üretilebilecek ve yayımlanacak. TRT'nin tepkisi de "Bu haben kim yaz- dı, kim sızdırdı"dan ibaret ola- cak. Yuf! TRT yönetimini meraktan kurtaralım: Haberi, Aydın En- gin denen "kaşarlı" haberci, ek iş olarak da "Tırmık" baş- lığı altında ona buna tırmık atan gazeteci yazdı. Haberi ona kimin sızdırdığı- nı da bilmek istiyor musunuz? Ayıp, ayıp... Açın Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin, basın ahlakını konu edinen küçük kitapçığı- nı ve haber kaynağı ile haber- cinin ilişkisine değinen altın kuralı bir kez daha okuyun; gazetecinin haber kaynağını gizleme hakkı ve sorumlulu- ğunu bilmiyorsanız öğrenin. Ama en önemlisi, hazır bi- zim cemiyetin kitapçığını elini- ze almışken, TRT'nin gözüne yerleştirdiğiniz şu koca, han- tal, çağdışı "mertek"i atın. Ya- yın kurumlarının yasakçılık yapmakla değil, yasakçılığa karşı mücadele etmekle yü- kümlü olduklarına ilişkin bö- lümlere de bir göz atın. Özel kanalların sefaleti ile asık surath ağır devlet kuru- mu pozuna gırerek değil, çağ- daşlaşarak yarışılır ve yanş kolayca kazanılır... Bunu bilmeniz için ille birinin size söylemesi mi gerekiyor? POLİTtKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETtNKAYA Eroğlu Direniyop... Kuzey Kıbns Türk Cumhuriyeti'nde bir 'kördö- vüşü' sürüp gidiyor, koltuk kavgası farklı çizgile- re çekilirken yine olan, halka oluyor... Peki, Isviçre'nin Cenevre kentinde yapılan do- laylı Kıbns görüşrnelernin üçüncü turunun ikinci aşamasından bir sonuç alınacak mı? Hıç sanmıyoruz!.. Ne Ankara ne de Lefkoşa, bugünlerde ne BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın görüşlerini yorum- lamak istiyor ne de Kıbns özel temsilcisi Alvaro de Soto'nun Glafkos Klerides ve Rauf Denk- taş'la görüşmelennin içeriğini... Cenevre'de KKTC'nin iç sorunlan gündeme ge- tiriliyor... Kuzey Kıbns'ta yaşanan ekonomik ve siyasi bu- nalımın ana nedeni, Cumhurbaşkanı Rauf Denk- taş'la Başbakan Derviş Eroğlu arasındaki çekiş- me değil mi? Olup bitenleri sessizce izleyen Kuzey Kıbns'ta- ki sağduyulu Türkler, 'kottuk kavgası'nın giderek 'çıkar kavgası'na dönüştüğünü düşünüyoriar!.. Cumhunyet'\n Lefkoşa temsilcisi Reşat Akar, bazı sorular yönettiyor ve bunun yanrtlannı anyor, 'Hüniyet Kıbns' gazetesindeki köşesinde: "Kıbns Türkü, nereden nereye geldi? Orman- lanmızı kimler, niçin yaktı? Bankalar neden, nasıl iflas ettirildi? UBP-TKP hükümeti neden maaş ödeyemez duruma geldi? Bazı gazeteleri ordu aleyhine harekete geçirenler kimlerdir?" Bu sorular gerçekten ilginç!.. Cenevre'deki Kıbns görüşmelerini pek önem- semeyen bizler de bir kördövüşün içindeyiz; ku- laklara aktanlan fısıttolarla olup bitenleri izteme- ye çalışıyoruz... • • • Kuzey Kıbns'ta suçlamaların odak noktasını Başbakan Derviş Eroğlu'yla Avrupa gazetesinin sahibi ve genel yayın yönetmeni Şener Levent oluşturuyor... Levent ve Eroğlu'nun ideolojileri birbiriyle ör- tüşür mü? Elbet hayır!.. Ama ıkı ısım de Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'a muhalif!.. Denktaş ile Eroğlu, farklı bir ideolojiye mi sahip? Her ikisinin de siyasi kimliği 'sağ düşünceyi' oluşturuyor, ideolojileri aynı! Önce Şener Levent'ten söz edelim: Şener Levent'i suçlarken galıba bazı yazarlar ıpin ucunu kaçırdı, kulaktan dolma bilgilerle olayı çarpıttılarl.. Deniyor ki: "Başbakan Derviş Eroğlu, Kıbnsta Türkiye aley- hine yayın yapan Şener Levent'in gazetesine, ba- sını destekleme gerekçesiyle 10milyarlira vermiş- tır..." Şener Levent'in gazetesinin siyasi çizgisi bel- lidir. Gazete, yayınlannda Türkiye'yi Kuzey Kıb- ns'ta işgalci ve hatta sömürgecı olarak görmekte- dır... Ben de gazetenin bu görüşüne katılmıyorum!.. Ancak, Kuzey Kıbns hükümeti salt Şener Le- vent'in 'Avrupa' gazetesine, düşük faizle 10 mil- yar liralık kredı olanağı tanımamıştır;.. Bu kredı olanağından Kuzey Kıbns'ta yayımla- nan diğer günlük gazeteler (Kıbns Hürriyet, Hal- kın Sesı") de yararlanmıştır... Başbakan Derviş Eroğlu'nu "Türkiye düşmanlı- ğı yapan gazeteye para yardımı yapılmaz" diye eleştirirken adama sormazlar mı: "Laık demokratik Türkiye Cumhuriyet karşıtı, Türk Sılahlı Kuvvetleri'nin eski bir komutanına sö- ven gazeteyi niçin dağıtıyorsunuz, devlet banka- lanndan kredı almasına neden göz yumuyorsu- nuz?" ••• Kuzey Kıbns'ta işsizlik giderek artarken gasp ve hırsızlık olaylan yoğunlaşıyor... önceki gün Gazi Magosa'da Ak Finans'ın sahi- bi Kemal Selden ve eşi Ayşen Selden ağır yara- landı... Gökhan Saykı, Osman Sönmez ve Osman Arslan, Kemal Selden'in evine girdi. Saldırganlar 'Ak Finans'm sahibinin boynunu kesti. Kansını da bıçakladı. Saldırganlar, Türkiye'den gelen kaçak hırsızlar- dı, hırsızlık amacıyla eve girmişlerdi... Kuzey Kıbns'ta ormanlan yakanlar kimlerdi? Ba- zı gazeteleri Türk askeri aleyhine yayına kışkırtan- lar kimlerdi? Bu sorulara yanıt aramak gerekir!.. Ulusal Biriik Partisi'ni 1975'te kuran Denktaş, Osman Örek, Nejat Konuk ve Mustafa Çağa- tay'ı neden harcamış, Derviş Eroğlu'yla niçin kav- gaya gırışmışti? Kuzey Kıbns'ta banka batıranla- rın siyasilerle ilişkilerinin boyutlan neydi? Ankara ve Denktaş, bugünkü hükümeti, meclis içinde düşüremediklennden istifaya zoriuyor... Eroğlu direniyor, Denktaş ve Ankara bastınyor. Bülent Ecevit de Denktaş'ın yanında!.. hikmet.cetinkaya(â cumhuriyetcom.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 «'"^Cumhuriyet Itrtan kııinKM. kttap kulübü y & (AİININ TANIĞI ÜÇ YAZ1R 2 BASI KUIİLAY OIAYI VE TARİKAT mSAIKILI YILLAR KUSATILMI$ SOIAKLAR 4 BASI K|Z| POSTUNDA KÜRT ZAMBAK SANA DA BULASTI KAN ^ tiASI DİN BAROMÜHÜN KAZLARI A$IK KADIHLAR SOKAĞI 2 BASI HIİAT PAIAR1 SEYDANIN ADRESİ BELLİ DEĞİL TÜIKİYE'NİN JEHAH ÜÇGENİ ZLERİN POYRAZ Cumhunyet Kıtap Kulubu Çaa Pazarlama A S Turtıocaijı Cad No.39/41 (34334)Ca8aloğlu-lstanbul Td'514 01 96