Catalog

26 TEMMUZ 2000 ÇARŞAMBA • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERİN DEVAMI TURKİYE istanbul A 33 Sinop A 29 Adana A 40 Edime A 39 Samsun B 29 Kocaeli A 35 Trabzon PB 29 Çanakkale A 34 Giresun PB 28 izmir A 40 Ankara A 34 Manisa Aydın _A 40 Eskışehir A 32 A 33A 41 Konya Denizlı A 37 Sıvas A 31 Zonguldak A 29 Antalya A 40 Kars Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Stirt Hakkâri Van A A A A A A A 34 40 42 42 40 33 30 B 32 Yurdun kuzeydoğu kesimleri parçalı bu- lutlu, öteki yerler açık ve az buluttu geçecek. Hava sı- caklığı artmaya de- vam edecek. Rüz- gâr, kuzey ve batı yöntefden hafif ara sıra orta kuvvette DIS MERKEZLER OsJo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn PB PB Y PB PB PB Y PB 19 23 20 17 22 22 2& 22 Beriin PB 21 Moskova Y 22 Budapeşte B 29 Aşkabat A 37 Madrid B 28 Astana PB 29 Viyana PB 24 Taşkent Belgrad B 33 Ba! aşk& lakû B 34 B 34 Sofya B 31 Roma B 32 ek A 34 B 32 Atina B 34 Kahire A 36 PB 27 Zürih Y 22 Şam A 38 0Aç,k f * \ Parçalı bulutiu : Sıslı Bulutlu k Çok bulutiu • Yağmurlu SjAAJf* Karlı k Gök gürültOü GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK H Baştarafi 1. Sayfada gerekiyor. YÖK'e neredeyse başına buyruk bir hava veren yürüriükteki yasanın yenilenmesine bugünlere de- ğin hiçbir şivil iktidar yanaşmadı. Turgut Özal, YÖK'ü baştacı etti. Daha sonra ak- sayan yanlannın düzettilmesine kimi konuşmalann- da yanm yamalak ifadelerie degınmesine karşın De- mirel, onurıla birlikte iktidar olan YÖK'ten şikâyetçi Prof. Erdal Inönü ve partisi CHP... Somut tek bir adım atmadı. Ya, son iktidannda hemen hergirişimini reform di- ye niteleyen günümüz Başbakanı Bülent Ecevit? Cumhurbaşkanı ile YÖK arasındaki tartışmanın nereye gittiğini soran gazeteciye; "kısa sürede bir çözüm bulunacağını umduğunu" söylüyor. Ardından gelen "Nasıl bir çözüm bulunabilir? Tar- tışma YÖK Yasası'nda bir değişiklikle sonuçlanabi- lirmi" sorusuna verdiği yanıt, Ecevit gibi bir başba- kana ne ölçüde yaraşıyor, karar size ait. Soruna çözüm arayan gazetecinin yukandaki so- rusuna Ecevit, yanıtında (aynen): "Şu anda bilemiyorum. Lütfen beni bu işe karış- tırmayın" diyor. (Sabah-22 Temmuz 2000) Oysa üç parçalı ama TBMM'de sağlam çogunlu- ğa dayanan bir hükümetin başbakanı Ecevit. YÖK'ten yakınılan kuşku yok yıllardır izliyor, aynn- tılanyla bılıyor. Bu gerçeklere karşın şimdi Ecevit'e sormak ge- rekiyor: "Bu işe kanşmak istemediğinize" göre, YÖK'ün herkesi doyurucu bir düzenlemeye kavuş- masını kimden isteyeceğiz, kimden bekleyeceğiz? YÖK sorununa hizmet etmek istiyor ve çözüm üreteceğine inandığınız bir adres biliyorsanız, lütfen açıklayınız. Hükümetimiz ekonomiyi IMF'ye, dış politikayı, hatta tam üyelik uğruna iç politikayla ilgili yasal dü- zenlemeleri Avrupa Birliği'nin buyruklanna teslim et- tiöine göre; Ecevit'in vereceği adresi ve orada YÖK'ün adam edilme olasılığını kamuoyu niçin ya- dırgasın? Zira hükümet bu haliyle, ömeğin YÖK'ün "ıslahı" konusunda "böyle gelmiş böyte gider" anlayışına kurban! Sorunu "böyle gelmiş böyle gitmez"e çevirmeyi asla düşünmediğinı Başbakan; "Lütfen beni bu işe kanştırmayın" diyerek kanrtlarrHyor mu? Duyarsızlıktan kurtulmak! Çankaya ıle YÖK arasındaki tartışmalar hemen her gün medyada geniş yer alırken Ecevit'in bir dediği- ni iki etmez DSP'de YÖK'e yönelik herhangi bir ha- reket gözlenmiyor. ' Dinci basinın bilınen amaçfarayönelik değişim is- teklerini bir yana bırakalım. Medyada da 12 Eylül mirası YÖK Yasası'nın gü- nün koşullanna uydurulmasını zorunlu gören yayın- lara rastlanmıyor. Yazıh ve görsel basın nedense liste kavgasından öteye geçemiyor. Fazılet'in hazırladığı bir yasa önerisi, -inceleyen- lerin söylediğine göre- bugünden de beter. YÖK'e el atmakta duyarsızlık sergileyen-Ecevit'i kurtaracak kimi yorumlar da yok degil. Efendim; "YÖK konusunda MHP'nin öteden be- ri tepkili olduğunu bilen Ecevit, tartışmanın bu ha- liyle Meclis'eyansıması durumunda koalisyon için- de 'yeni gerilimler' yaratacağından endişe ediyor" olabilirmiş! Sorunu liderler zirvesine götüıme niyetinde de değil. işine geldiğinde sorunlan bir an önce çözmeyi po- litikalanna uygun gören Ecevit'in tutumu -nasıl ta- nımlasak bilemiyorum- bir acayip. Ne etsek, ne yapsak da Ecevit'in yeni bir YÖK Ya- sası'nı hükümet gündemine almasını sağlasak? Avrupa Birliği'nden mi, ABD'den mi rica etsek? Söyleyin Ecevit hayranlan, ne yapsak? Akkuyu 'daşenlik Haber Merkezi - Hü- kümetin Akkuyu Nükle- er Santral ihalesini süre- siz olarak ertelemesi, santral karşıtlan tarafin- dan olumlu bir gclişmc olarak değerlendirildi. Nükleer santrallann teh- likesine dikkat çekmek için 3-9 Ağustos tarihle- rinde Akkuyu'da yapıl- ması planlanan, "Ulusal Gençlik Kampı"mn bu karann ardından bir şen- lik havasında geçeceği belirtıldi. Kanada'da nükleer enerji karşıtı ge- niş bir kampanya yürü- ten ve Türkiye'nin Ak- kuyu projesini "tehlikeH gnişnn" olarak niteleyen "Nükleer Enerji Bilgi- lendirme Orgütü", An- kara'da açıklanan ertele- me karannın. "karşıt güçler için geçki bir zafer olduğunu" bildirdi. Ulusal Gençlik Kampı İzmir Yürütmesi üyeleri dün yaptıklan basm açıklamasında, ulusal enerji kaynaklannın terk edilip tamamen dışa ba- ğımlı nükleer enerji sant- rallannın kurulmasını is- temediklerini bildirdiler. Avrupa'da kapatılmaya başlanan nükleer santral- lann atıklanyla birlikte Türkiye'ye satılmaya ça- lışıldığını kaydeden yü- riitme kurulu üyeleri şu görüşlere yer verdiler: "Nükleer santral bir çevreveyaşam sorunu ol- manın yanuıda bir ba- ğnnsızhk ve güvenük so- runudur. Biz bu tehlike- yi gören ve vazifeye aül- mak için, 17-19 Mayıs 2000 tarihleri arasında Samsun'dan Ankara'ya, Tam Bağımsız Türkiye Yürüyüşü gerçekleştir- dik. Samsun'da topla- nan, Ulusal Gençlik Ku- ruftayı'nda aldığımız ka- rar gereği ikinci durağı- mız olan Mersin-Akku- yu'da toplanıyoruz." Taşucu Eğitim ve Do- ğal Hayatı Koruma Vak- fı Başkam Arslan Eyce, Başbakan Ecevit'e gön- derdıgi mektupta, nükle- er lobinin Enerji Bakan- lığı bünyesinde etkin ol- duğunu belirterek Bakan Cumhur Ersümer'in. nükleer santral misyo- nerliğini sürdürdüğünü savundu. Muhabirimiz Engin Aşkın'ın haberine göre Türkiye'nin açtıgı ihale- ye Kanada adına katılan devlet şirketi AECL Başkan Yardımcısı Bill Hancox. "Geçen ilkyaz- daki ilk erteleme sonrası, yeniden belirtüen ertele- me karannın. Türk hü- kümetinin projeye gere- ken kredi garantileri ve- rememesinden doğduğu- nu ve Ankara'mn proje- yi en az 2 yıl erteleyebile- ceğüri" açıkladı. Akkuyu projesi iptal eclilcli B Baştarafi 1. Sayfada gavata çıkarmayı tasarlıyordu. Başbakan, Bakanlar Kurulu toplantısının sürdüğü sırada salon- dan dışan çıkarak basına açıklama yaptı. Toplantıda Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) raporu- nun değerlendirildiğini anlatan Ecevit, nükleer santralm nskinin büyük olmadığını savundu. Çemobil'deki kazanın deney sı- rasında meydana geldiğini belir- ten Ecevit, komşu ülkelerde eski teknoloji ile kurulmuş santrallar bulunduğunu dile getirdi. Ecevit, "Biz nükleersantral kurmasak da bu, riskle karşı karşıyayız demek- tir" diye konuştu. Nükleer santra- lm turizme engel oluşturmadığını, en çok nükleer santral bulunan Fransa'nrn en çok turist alan ülke- lerden olduğunu belirten Ecevit şöyle konuştu: "TAEK raporuna göre, OECD ülketerindeyenienerji talebi olma- dığı için, doğalgaz santrallan daha ekonomik olduğu için, bu ülketer- denbazriannda nükleersantralya- panlan yavaşlaülmaktadır, bazda- nnda dardunılnıaktadır, bazıla- nnda da santrallar sökülmekte- dfc" Türkiye'nin çok sayıda doğal- gaz ve hidrolik santral yapımını kararlaştırdığını anlatan Başba- kan, nükleer enerjiye yönelmenin "şündffik" gereksiz olduğunu kay- dettı. Bunun ekonomik açıdan da sakıncalı olduğunu vurgulayan Ecevit, "Bu yüzden ekonomik is- tikrar programımız ciddi olarak aksayabflir" diye konuştu. Başbakan Ecevit, TAEK'in ra- porunda doğalgaz rezervlerinin 15-20 yıl sonra azalacağının, bu nedenle doğalgaza aşın bağımlılı- ğın maliyeti yükseltebileceğinin beürtildiğine dikkat çektikten son- ra şu değerlendirmeyi yaptı: "O zaman nükleer santrallara yönel- memiz gerekecektir. Bu açıdanba- laknğmda da görûlür ki doğalgaz krtfağı dönemine şimdiden hazır- lanmamızgerekecekse bir nükleer santralyetmez, çoksayıda nükleer santral tasarlamamız gerekir. Fa- kat şimdiük buna aynlabilecek kaynagunız yoktur. Olanaklanmı- nroriavarakveağırdışborçyükü amna girerek yeterii kaynaksağla- yabilirsek bu kez de düşürmeye başladığumz enflasyon yeniden yükseör. Nitekim, Hazine Müste- şaruğı bu uyanyı yapmışnr." Ecevit, yeni kuşak nükleer sant- rallann ömürlerinin 40-50 yıla uzatılmasuun ve maliyetinin yüz- de 25 düşürülmesinin öngörüldü- ğünü beltrterek "Doğalgaz ve hid- rolik enerji projelerimize yeterü iç ve dış kaynak sağtayabUirsek, ya- km gekcekte nükleer enerjiye ge- reksinmemiz ounayacak demek- tir" diye konuştu. Beklenecek sü- rede Türkiye'de bol bulunan tor- yumun, uranyumun yerinı alabi- leceğini dile getiren Ecevit, "Yine bu arada rüzgâr ve güneş enerjisi- nin uygulama alanlan da genişle- tflebilir*" değerlendırmesmı vaptı. Nükleer enerji santrallanndan vazgeçilmesinin doğru olmadığı- nı, bir süre ertelemenin gerektiği- ni anlatan Ecevit, yeni kuşak tek- nolojiye fırsat tanınmasınm doğru olacağını söyledi. Ecevit, "Aynı 7amanria hidrolik ve doğalgaz enerji projelerimizin yapmunı hiç aksatmadan hızlandırmamız, o arada rüzgâr ve güneş enerjilerini ivedflikle değerlendirmemiz debü- yük önem taşımaktadır" dedi. Başbakan, ekonomik istikrar programımızm hedeflerine ulaş- ması ile birlikte nükleer santral ko- nusunun yeniden gündeme gele- ceğini söyledi. Ecevit, "thak tamamen iptal mi edildi" sorusuna, "15-20 yılolma- yabilir" yanıtını verdi. Ecevit, ANAP'lı bakanlann tavrının so- rulması üzenne, "Nükleer enerji- ye geçilmesi konusunda hiç kimse- nin bir kuşkusu yok. Bu bir za- manlama meselesL Bakanlar Ku- rulu içerisinde bir aynlık söz konu- su değü" dedi. Enerji Bakanlı- ğı'nın raporunun anımsatılması üzerine Ecevit, "Bunu incehŞoruz. Gerçekten bir kereetektrik kaçak- lannı büyük ölçüde azaltmamız gerekir'' diye konuştu. Concorde yere çakddı: 113 HaberMerkezi-New Y- ork'a gitmek üzere Paris yakınlanndaki "Roissy Havaalanı"ndan kalkış yapan, Fransız Havayolla- n şirketi "Air Ftance" ait Concorde tipi uçak baş- kentin banliyösü Gones- se'de bir otelin yakuunda yere çakıldı. Kazada, uçaktaki 100 yolcu ve 9 mürettebattan kurtulan ol- madı. Uçağın düştüğü yer- de bulunan 4 otel görevli- si kaza sonucu öldü. • Coneorde'un düşmesı- ne "motor anzasuun" yol açtığı bildirildi. Alman se- yahat acentesi "Deil- mann"ın kıraladığı uçak- taki 100 yolcudan 96'sının Alman yurttaşı olduğu açıklandı. Almanya Dışiş- leri Bakanlığı diğer 4 yol- cunun 2'sinin Danimarka- lı, l'inin Avusturyah ve diğer yolcunun da ABD'li olduğunu bildirdi. Con- corde'da ölen 100 yolcu tekne gezintisi yapmak amacıyla New York'a git- meyi oradan da yatla Ek- vador bölgesine gitmeyi tasarhyorlardı. Kazanm, Fransız Hava- yollan. şirketi Air France ve Ingiliz Havayollan Bri- tish Ainvays'in önceki gün Concorde uçaklannın kanatlannda mikroskobik çatlaklar tespit edildiğini, ancak bunlann yolcular için tehlike oluşturmadı- ğını açıklamalanndan sonra meydana gelmesi Fransa'da "şaşkmhk" ya- rattı. Kazanın görgü ta- New York'agitmek üzereParisyakınlanndaki Roissy HavaalanTndan kalkışyapan Con- eorde'un motorlanndan birinin, uçak daha havalanırken yanmakta olduğu bildirildL nıkları yerel saatle 16.45'te havalandıktan birkaç dakika sonra uça- ğın motorlanndan birinin alev aldığını gördüklerini söylediler. New York'a gitmek üzere Paris yakınlannda- ki Roissy Havaalanı'ndan kalkış yaptıktan kısa bir süre sonra arka kısmı alevler altında kalan Fran- sız Havayollan şirketi "Air France" ait Concor- de tipi uçak başkentin banliyösü Gonesse'de bir otelin yakuunda yere ça- kıldı. Itfaiye yetkilileri, New York dışmdaki John F. Kennedy havaalanına gıtmekte olan uçaktaki 100 yolcu ve 9 Fransız mürettebattan kurtulan olmadığını bildirdi. Uça- ğın, Paris'in banliyölerin- den Gonesse'te bir otel ve lokantanın yakımna düş- mesi sırasında bölgede bulunan 4 kişi de kazada yaşamım yitirdi. ttfaiye yetkililerince kaza yerin- de bulunan yaralı bir kişi hastaneye kaldınlarak te- davi altına alındı. Coneorde'un motorla- nndan birinin, uçak daha havalanırken yanmakta olduğu bildirildi. Uçağın ait olduğu Air France şir- ketinde çalışan bagaj me- muru, "L'çak daha kal- karken motorlanndan bi- rinin yandığmı gördüm. Alevler 20-30 metreyi bu- luyordu" dedi. Görevli, "Uçağm kalkarken çıkar- dığı gürülrü de normaklen çokfazkvch" diye konuş- tu. Uçağın ait olduğu Air France şirketinin Genel Müdürü Jean- Cyrfl Spi- netta, kaza yerindekı ın- celemesinden sonra yap- tığı açıklamada, "Kaza motor sorununa bağh. Bu tip taşrtlann kanatlannda görülen ufak çatlaklar ka- zaya yol açmaz"" dedi. Almanya Başbakanı Gerhard Schröder, kaza- run ardından dün akşam- ki temaslannı iptal etti. Başbakanlık sözcüsü, başbakamn ölenlerin ya- kınlanna başsağlığı dile- diğini söyledi. Almanya Ulaştırma Bakanı Rein- hard Klimmt'ın, kaza bölgesine gideceğı bildi- rildi. Bu arada, ABD Baş- kanı Bill Ctinton da kaza- da ölenlerin yakınlanna taziyesini iletti. Air France'ın bugünkü Concorde uçuşlan iptal •edilirken lögiliz Sivil'Ha- vacılık Jdaresi, Paris'teki kazanın ardından tngiliz Concorde uçaklannın uçuşuna izin vermeme ni- yetinde olmadığını bildir- di. Ingiliz Havayollan British Ainvays, bu ak- şam yapılacak iki Con- corde uçuşunu iptal ettiği- ni açıkladı. Deneme uçuşlanna 2 Mart 1969'da başlayan, 1976 yılında ilk ticari uçu- şunu yapan Concorde, ilk kez kaza yapıyor. British Ainvays'te 7, Air Fran- ce'ta 6 olmak üzere toplam 13 Concorde bulunuyor. 18 bin km. yükseğe çı- kabilen Concorde'da dört adet Rolls Royce/Snecma Olympus 593 tipi motor bulunuyor. Concorde'lar yüz yolcu taşıyor. Rolls Royce firması, kazayı motorlara bağlamak için erken olduğunu, bu konu- da bir şeyler söylemek için soruşturma sonuçla- nnı beklemek gerektiğini bildirdi. SatmŞin faturası halka çıkarıhyor ANKARA (CumhuriyetBürosu) - Enerji KTr'lerinin 1 katriryon li- rayı aşması beklenen açıklannın nedenleri giderilmeye çalışılmaz- ken TEAŞ'a ait santrallar işletme hakkı devri yöntemiyle 2 ydlık kâr- lan karşılığında özel sektöre bıra- kılarak "naldt" sağlanmak isteni- yor. Üstelik kömür yataklannı da bedavaya devralacak bu şirketler, yaptıklan imtiyaz sözleşmeleri ge- reğince 20 yıllık işletme hakkı de- vir bedeli olarak devlete ödeyecek- leri toplam 1 milyar 90 mih/on do- lan da halkın cebinden geri alacak- lar. 2000 yılı bütçesine geür olarak yazılan işletme hakkı devredilecek santrallardan elde edilecek 1 milyar 90 milyon dolar, enerji KfT'lerinin açıklannın kapatılmasında kullanı- lacak. Çayırhan Termik Santralı'nı 85 milyon dolarkarşıhğinda devre- den hükümet, Seyitömer Santra- lı'nda da görevlendirmeyi yaptı ve devir işlemleri yürütülüyor. Çayır- han ve Seyitömer dışında 8 santral bulunmasma karşuı 7 santralın he- men devrinin gündeme getirümesi- nin Orhaneli Termik Santralı'yla il- gili sorunlar olmasından kaynak- landığı öğrenildi. Toplam kuruluş maliyetleri, 6 milyar 379 milyon dolar ve yıllık ortalama kârlan 509 milyon dolar olmasına karşın Çayuhan'la birlik- te söz konusu 9 santral 1 milyar 90 milyon dolara özel sektöre devredi- lecek. Bu 9 santrahn 20 yülık orta- lama kârlan ıse 10 milyar dolanaşı- yor. Ancak imzalanan imtiyaz söz- leşmelerine göre şirketler, 1 milyar 90 milyon dolarlık işletme haİdcı devir bedelini de tarifelere yansıta- rak tüketicinin cebinden geri ala- caklar. Bu durum, halkın vergileriy- le kurulan TEAŞ'uı santrallannın özel şirketlere bırakılması için "halkm borçlandu-üması" olarak değerlendiriliyor. KİGEM, TM- MOB, EMO ile sendikalann birlik- te hazırladığı "EnerjiKarmaşasve Halkm Çıkarian" raporuna göre, santral devir bedelleri 20 yılhk ge- lirlenne oranlandığında şu çarpıcı sonuç ortaya çıkıyor: "Getinerinin Çatalağzı yüzde 9'una, Çayırhan yüzde 1l'ine, Soma-Ayüzde 11 "ine, Soma-B yüzde 9'una, Tunçbilek yüzde 12'sine, Yatağan yüzde 10u- na,Yeniköydeyüzde9'unaözdsek- töre birakdıyoıf Soma Santrah'yla birhkte görünürkömür rezervi 580 milyonton olan TKl'ye ait Ege Lin- yitleri Işletmesi, Yatağan Santra- h'yla birlikte görünür rezervi 330 milyon ton olan TKİ Güney Ege Linyitleri Işletmesi, Tunçbilek Santralı'yla görünür rezervi 190 milyon ton olan TKİ Garp Linyit- leri îşletmesi, Orhaneli Santralı'yla görünür rezervi 77 milyon ton oİan TKİ Orhaneli Bursa Linyit İşletme- 300 hektaralan küloldıı ANKARA (AA) -Yurdun çeşitli yerlerinde dün çıkan orman yangmlannda, yaklaşık 300 hektarhk ormanlık alan kül oldu. Ba- yıadtr, Kumluca ve Çanakkale'deki yangınlar ıse devam ediyor. Orman Bakanlığfndan yapılan yazıh açıklamada, dün 17 ayn noktada yangm çıktığı behrtildi. Köyceğiz, Nazilli, Muğla, Akhi- sar ve Kozan'uı iki ayn bölgesi, Akseki, Edremit, Kınkkale, An- tarya, Serik, Manavgat ve Adapazan'ndaki yangınlar kontrol al- tına alındı. Çanakkale Lapseki'de çıkan iki ayn yangından bin kontrol altına alınırken diğerinin devam ettığı bildirildi. Öte yandan, üç gün önce Bitlıs Işletmesi'ne bağh ormanlık alan- da çıkan yangında zaman zaman parlamalar görüldüğü, yangm- lara müdahale çalışmalanmn, yörenin güvenük özelliklen nede- niyle kontrollü olarak yapıldığı bildirildi. leri bedava devredilecek. Çayırhan Santralı'nın satışıyla da TKl'ye ait Orta Anadolu Linyitleri Işletme- si'nin ücretsiz olarak Park Hol- ding'e devredihnesi için TEAŞ'a devir işlemleri yapılıyor. Enerjideki finansman açıklan için kullanılmak üzere devredile- cek santrallann kuruluş maliyetle- ri ve devir karşüığında alınacakbe- deller şöyle: Kangal: Koç Holding. Kuruluş maliyeti: 450 milyon dolar. Devir bedeli: 75 milyon dolar. Tunçbilek B: Temzet AŞ. Kuru- luş maliyeti: 643.5 milyon dolar. Devir bedeli: 100 milyon dolar. Soma A-B: Süsel Süzer Ltd. Şti. Kuruluş maliyeti: 1 milyar 551 mil- yon dolar. Devir bedeli: 255 mil- yon dolar. Orhaneli: Sorel Süzer Ltd. Şti. Kuruluş maliyeti: 315 milyon dolar. Devir bedeli: 90 milyon dolar. Çatalağa: Çatalağzı AŞ. Kuru- luş maliyeti: 450 milyon dolar. De- vir bedeli: 75 milyon dolar. Yatağan: Bayındır Holding. Ku- ruluş maliyeti: 945 milyon dolar. Devir bedeli: 160 milyon dolar. Yeniköy: Bayındır Holding. Ku- ruluş maliyeti: 630 milyon dolar. Devir bedeli: 100 milyon dolar. Kemerköy: Bayındır Holding. Kuruluş maliyeti: 945 milyon dolar. Devir bedeli: 150 milyon dolar. KİT'lerin borcunu Hazineüsüeniyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ANAP Genel Başkam Mesut Yıbnaz, başbakan yardımcısı olma- sının ardından ilk kez katıl- dığı Bakanlar Kurulu top- lantısında, nükleer santral ihalesine katılan şirketlerin yatınm harcamalanmn karşılanmasmı istedi. Ba- kanlar Kurulu'nda santral ve dağıtım şebekelerinin işletme haklannuı 2000 yı- lı içinde devredihnesini de kapsayan enerji KTT'lerine yönelik 17 maddelıkönlem paketının uygulanması ka- rarlaştınldı. Bakanlar Kurulu toplan- tısında Başbakan Bülent Ecevit'in Türkiye Atom Enerjisi Kurumu raporun- dan alıntılar yaptıktan son- ra önerdiği "^»tal" karanna Başbakan Yardımcısı Me- sut Yılmaz da destek verdi. Yıhnaz, daha sonra Türki- ye'nin güvenılirlığı açısın- dan nükleer santral şirket- lerinin 20-30 milyon dolar arasında olduğu belirtılen harcamalanmn karşılan- masmı istedi. TEAŞ'm şir- ketlere gönderdiği yazılar- da ise ertelemelerden kay- naklanan masraflann kon- sorsiyumlar tarafından kar- şılanması öngörülüyor. Mesut Yıhnaz, Akkuyu nükleer elektrik santralı projesinin ilk gündeme geldiği dönemde bu tür enerjinin daha ucuz oldu- ğunu belirterek bugün ise nükleer enerjinin kilovatsa- atinin 6 cente, doğalgazla üretilen enerjinin kilovat- saatinin 4.2 cente mal oldu- ğmm bildirdi. Toplantıda söz alan MHP'li_ devlet bakanlan Şuayip Üşenmez ile Rama- zan Mirzaoğhı, nükleer tek- nolojiden tamamen vazge- çihnesine itiraz etti. Itiraz üzerine Ecevit, tamamen vazgeçmenin söz konusu olmadığını, ekonomik program nedeniyle bir süre vazgeçildiğini kaydetti. Başbakan Yardımcısı Devlet BahçeH de, nükleer santralm gerekli olduğunu, ancak günümüz koşullann- da uygun olmadığını söyle- di. Kabine üyelerinin gö- rüşlerini açıklamasının ar- dından hasta ohnası nede- niyle Enerji ve Tabii Kay- naklar Bakanı CumhurEr- sümerin katılmadığı top- lantıda, oybirliği ile Akku- yu nükleer santralı proje- sinin iptal edilmesi karar- laştuıldı. Bakanlar Kurulu'nda, TEAŞ, TEDAŞ, BOTAŞ ve TKl'den oluşan enerji KtT'lerinin 1 katrilyon lira- yı aşması beklenen finans- man açığını karşılamaya ve enerji tasarrufuna yönelik 17 maddelık bir önlem pa- ketının uygulanması karar- laştınldı. Kayıp ve kaçaklann ön- lenmesi, TEDAŞ'ın kamu kunımlan da dahıl alacak- lannı en kısa zamanda tah- sil etmesinin sağlanması öngörülürken, enerji KİT'lerinin birbirlerine olan borçlannın mahsup- laşma yoluyla kapatılması, TEAŞ'm 3'e bölünmesi ve santrallar ile dağıtım şebe- kelerinin işletme hakkı devri yöntemiyle özel sek- töre bıraküması kararlaştı- nldı. Önlemler paketinde yer alan kararlar şöyle: • Tüm kuruluşlann TE- DAŞ'a olan borçlan öde- necek. • TEAŞ'm 320 trilyon liralık görev zaran BO- TAŞ'a Hazine tarafından ödenecek. • TEDAŞ ve BOTAŞ Hazine garantılı borçlan 31 Arahk 2000 tarihine kadar Hazine tarafından ödenme- ye devam edilecek. • TEAŞ-TEDAŞ-TKİ- BOTAŞ'a özelleştırilen KİT'lerden personel ak- tanmı yapıhnayacak. Per- sonel harcamalan aşağı çekilecek. • BOTAŞ'm devam e- den yatınmlan dışmdaki 10 milyon dolan asacak projeler kendı özkaynakla- nndan karşılanacak. • Acil durumlarda Ener- ji Bakanlığı'nm talimatıy- la elektrik üretiminde kul- lamlacak olan petrol ürün- leri muaf tutulacak. • Emekli personelin bu kurumlarda çalışmasına olanak verihneyecek. • Resmi kuruluşlann borçlan bu 4 kuruma he- men ödenecek. Resmi ku- rumlann 90 trilyon lira, beledıyelerin 80 trilyon li- rayı bulan elektrik borçla- n ödenecek. • Termik santrallann ya- m sıra elektrik dağıtım şe- bekeleri de 2000 yıh sonu- na kadar özelleştirilecek. . • Maliye Bakanlığı, 4 kuruma da acil ödenek tahsis edecek. • TEAŞ, TEDAŞ'tan ve diğer 4 kunımdan alacakla- rmı tahsil edecek. TEAŞ, bu yaptığı tahsilatla BO- TAŞ'a ve TKl'ye olan borçlannı ödeyecek. Rüzgârsantralı izni ANKARA (AA)-Kültür Bakanı tstemihan Talay, 1, 2 ve 3. derece doğalSıT alanlan ile 3. derece arke- olojik SİT alanlan içinde rüzgâr santrallan kurulabi- leceğini bildirdi. Talay, Kültür ve Tabiat Varhklarmı Koruma Yük- sek Kurulu'ndan, StT alan- lan içinde de rüzgâr sant- rallan kurulmasına olanak tanıyan ilke kararlan çıktı- ğmı söyledi. Daha önce yalnız 3. derece doğal StT alanlannda bu türtesislenn kurulmasına izin verildiği- ni ifade eden Talay sözleri- ni şöyle sürdürdü: "StT alanlan genekk yasakoldu- ğu için rüzgârdan yararla- narak elektrik ürernıe im- kânı olmuyordu. Kültür ve TabiatVarhklannı Koruma Yüksek Kurulu, konunun genişbirboyuttade ahnma- smı sağladı ve 1,2 ve 3. de- recedoğalve3. derece arke- oJojikSÎTalanlankJndede rüzgârdan yaraıianarak elektrik üretmek konusun- da ilke kararlan çıko. Ener- ji üretecek materyalin yer- lestirileceği alan 3. derece arkeolojik SİT alanı ise eJ- bette ön sondajlar yapda- rak bunlann tahribat yap- maması için bir çahşma yü- rütülecek. Bu Oke kararla- nndan sonra geniş alanlar- da arük rüzgârdan enerji elde etme imkânma kavu- şuhnuş olacak." Kültür Bakanı Talay, bu santrallann Bozcaada, Ça- nakkale ve Çeşme gibi da- ha çok rüzgâr alan yerlerde kurulabileceğini bildirdi. Rüzgâr enerjisi üretecek santrallann en fazla 20-30 metrekarelik bir alanı kap- sadığmı anlatan Talay, "Ba tesislerin koruma kunüun- dan izin almak koşuhıyla konulacağıyerier doğal STT alanı içinde ise sondaj yap- madan, ücüncü derece ar- keolojik SİT alanı içinde ise yapılacak sondaj sonucuna göre herhangi birtarihiese- re zararverip vennediğiin- cdendiktensonra kunıfana- sı mümkün olacak" dedi. Kültür Bakanı Talay, do- ğaya ve tarihe zarar verme- yen, enerji üretirken hava, deniz ve su kirliliğine yol açmayan rüzgâr santralla- ruun çevreci kuruluşlar ta- rafından da desteklenmesi- ni beklediklerini söyledi. Türkiye'nin ekonomik ola- rak kullanılabilir 50 milyar kilovat saatlik rüzgâr ener- jisi kapasitesi bulunuyor. Rüzgâr santrallannda 600 kilovat elektrik için 600- 700 bin dolarlık yannm yapmak gerekiyor. En çok kullanılan türbinler 600- 700 kilovat gücünde iken, yeni gelıştırilen türbinlerin gücü 2 megavata kadar çı- kabih'yor.