14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2O TEMMUZ 2000 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Budak, DÎSK ve Türk-Iş'e bağlı sendikaların toplusözleşme yetkisini düşüren bakanlığı suçladı 9 işçi clüşmam CHP hükümeti elestirdi 'Emekçüer susturıûuyor'ANKARA (Cıunhariyet Böroso) - CHP Ge- nel Saymanı Nihad Matkap, DlSK'e bağlı 6, Tûık-Iş'e bağh 2 ve Hak-Iş'e bağlı 1 sendika- nın da aralarında bulunduğu toplam 10 sendi- kanın toplusözleşme yetkisinin kaldınlmasına neden olan işkolu istatistiklerine tepki göstere- rek "57. sennaye hûkümeti, poBtikalanna des- tek venneyen sesleri susturmaya yönebaiştir" dedi. Sendikalara yönelik bu girişünin demok- ratik bir toplum için utanç verici olduğunu vur- gulayan Matkap, Başbakan Bülent Ecevit'e de, 1960'h yıllan anımsatarakhalka, çalışanlarave öıgütlerine karşın iktidar olma hırsının ağırbe- delleri olduğu uyansında bulundu. CHP Genel Saymaıu Matkap, dün yaptığı ya- zıu açıklamada, yetki istatistikleriyle oynaya- rak 10 sendikanın toplusözleşme yetki barajı- nın altına duşmesine neden olan hükümeti sert dille eleştirdi. İşkolu barajlannın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı YaşarOkuyan tarafin- dan sıkça dile getinldığini ve geçmiş istatistik döneminde de aynı sendıkalann baraj altına dü- şürülmekle tehdit edildiğini anımsatan Matkap, u Ocak^ındbüduygubuııagirişiminin,istatistik- lerin Remıi Gazptp'deyayımUn d ri ANKARA(Cumhurrvet Bürosu) - DSP Istanbul Milletvekili Rıdvan Bu- dak, Çalışma Bakanh- ğı'nın önceki gün istatis- tiklerle oynayarak, ağırlık- lı olarak Türk-lş ve DtSK'e bağh sendikaların toplusözleşme yetkisini düşürmesine tepki göster- di. Budak, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan' ı "işçi düş- manı* olmakla suçladı. Konuyu Başbakan Bülent Ecevit'le görüşeceğini be- lirten Rıdvan Budak, "Ben, Tekstil-tş Sendika- sı'nmeskibaşkaruyım. Bir • DSP Istanbul Milletvekili Rıdvan Budak, Çalışma Bakanlığı'nın istatistiklerle oynayarak 10 sendikanın işkolu barajının altına düşürülmesini, Yaşar Okuyan'ın tavnna bağladı. Konuyu Başbakan Bülent Ecevit'le görüşeceğini belirten Budak, "Ben, Tekstil-lş Sendikası'nın eski başkanıyım. Bir operasyon yapılmışsa bu bana karşı yapılmış demektir" dedi. operasyon yapılmışsa bu bana karşı yapılmış de- mektir" dedi. DSP Istanbul Milletve- kili Rıdvan Budak, Çalış- ma Bakanlığı'nın istatis- tiklerle oynayarak 10 sen- dikanın işkolu barajının altına düşürülmesinı, Ya- şar Okuyan'ın tavnna bağ- ladı. Budak, yüzde 10'luk işkolu barajının dünyanın hiçbir yerinde rastlanma- yacak bir baraj olduğunu belirterek, barajlann 12 Eylül rejimi tarafindan iş- çilerin örgütlenmesinin engellemesi amacıyla ge- tirildiğini söyledi. Türk- lş'i de üstü kapalı olarak eleştiren Budak. "Bir bü- yük konfederasyon, bu ba- rajm kalkmamasau savun- du. ILO'ya gidip TİSK'le birükte barajı savunmaya devam etti. Bugün en bû- yük geçinen sendikaların, basta konfederasyon baş- kanlannın sendikalan ol- mak üzere yüzde 10 bara- jını aşabileceğini sanmıyo- nım" dedi. Budak, Çalışma Baka- da geri çekümesi siyasi bir şantajın varnğtnm en somut göstergeskür" dedı. Matkap, bu olayda hükümetın sözde sosyal güvenlik reformuna karşı çıkan, emek karşıü politikalanna destek vermeyeceğini Ekonomik Sosyal Konsey (ESK) toplantılanna katılmayarak gösteren, bu konuda etkin muhalefet yürüten ve çalışanlann haklanmn korunması konusundaki kararhlığı- nı vurgulayan scndikalann özellikle hedef alın- dığının açıkça görüldügünü kaydetti. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Oku- yan'ı da suçlayan Matkap, Okuyan'ın "kendi- snrin de inanmadığ] sayüarbT, toplumsal mu- balefeti bastırmaya yöneldiğini ileri sürdü. Mat- kap, "Saym Bakan, durumlannı ıyüeştirmekle görevB okiuğn çahşanlan korumak yerine, yet- lrîsmikötüyekullanarakonlannörgütierinide etkisizleştinnekte, 'niyet mektuplu piyasa düze- ni' karşısında cahşanlan yamg birakarak ken- di terrihini de açıkça ortaya kDymaktadır" diye konuştu. Bugün bu sendikalar için ortaya çıkan sonuçlann, diğerleri için de gözdağı niteliği ta- şıyan ve demokratik bir toplum için utanç ve- rici uygulamalar olduğunu dile getiren Matkap şu görüşleri aktardı: "Saym Okoyan'm Başbakaru, Saym Ecevit'e de, kendisi istemese de 1960'h yı&annı arumsat- mayvörgütknmeyevesendikalhaklarayöoelik bu uygulaınayı, bu ûikenin emekçileri ve örgüt- lerineyöneökbusaldınyıda sındırmemesi' ge- rektiğini,taalka,çahşanlara ve onlarm örgûtk- rine rağmen iktidar olma hıraran ağır bedelk- ri olduğunu bikfirmeyi CHP olarak bir görev büiyoruz.-' Fatih BelediyesVnegrev kararı asıldı Fatib Belediyesi ile DtSK'e bağh Genel-tş Sendikası arasında süren toplu iş sözteşmesi göriişmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine ahnan grev karan, belediye binasma asddL Saraçhane Parkı'nda öğle saatlerinde toplanan işçiler, davullar eşliğinde halay çektikr. İşçiler, daha sonra sloganlar atarak Fatih Beledryesi'ne yürüdüler. Burada açıklama yapan Genel tş Sendikası Istanbul S No'taı Şube Yönetim Kurulu Başkanı Kadir Doğuteldn, belediye işçikrinin 500 miryon lira maaş akhğı yönündeki söylentüerin gerçeği yansıtmadığını belirterek, bu rakamın altında sözleşme imzalamaya hazır olduklannı söyledL Doğutekin, amaçlannın grev yapmak olmadığuu, iş güvencesinden taviz vermemek olduğunu beürtti. tşçiler, Fatih Belediyesi'ne grev karan asıhnasınm ardından dağıldılar. nı'nın hiçbir zaman sosyal taraflann görüşlenni al- madığını, uygulamalann- dan yalnızca IMF ve Dün- ya Bankası'mn memnun kaldığım söyleyerek "Ya- şar Okuyan'ı orada oturt- mazlar. Okuyan, en son uğraşüması gereken yerle ugraşnuşnr" dedi. Budak, muhalif sendi- kaların kapatılmasınm DSP'nin CHP'ye karşı operasyonu olduğu şeklin- deki değerlendirmelerin gerçeği yansıtmadığını, bunlann zorlama yorum- lar olduğunu savunarak şöyle devam etti: "DSP böyle bir şey yapı- yorsa CHP PM üyesi Sü- leyman Çelebi'nin basın- da olduğu sendikaya bir şey yapryorsa bunu bana yapıyor demektir. Bu, Okuyan'ın bana karşı yap- bğı bir uygulamadm" Rıdvan Budak, konunun on binlerce işçiyi ilgilen- dirdiğini söyleyerek "Ko- nu mutlaka çözülecek. Ge- rekirse Okuyan'la ben uğ- raşacağun" dedı. Hak-îş Genişletilmiş Başkanlar Kurulu da dün toplandı. SatimUslu, işko- lu istatistiklerinin Resmi Gazete'nin sabah saatle- nnde basılan normal sayı- sı yerine mükerrer sayısın- da yayımlanmasını "dü- sündürücü" diye yorum- layarak "Yaşandan du- rum, buradahiçbir kurala, içtihada, teamüUere uyul- madığuugösterivor" dedi. Uslu, kurallann olma- dığı yerde keyfıliğin, key- filiğin olduğu yerde de suiistimalin olacağını be- lirterek, işkolu sıstemi baştan değiştirilmeden gerçekleştirilen uygula- marun doğru olmadığını, birçok çahşanı iş güven- cesinden yoksun bıraktı- ğını söyledi. Yüzde 10'luk işkolu ba- rajı üe etkin ve sayguı sen- dikacıhğın yapılamayaca- ğını söyleyen Hak-Iş Genel Başkanı Salim Us- lu, Türk-Iş'e yönelik ola- rak "ILO'ya gidip yüzde 10 barajına karşıyun der, bakanlığa ise yüzde 10 ba- rajının devammdan yana- yım derseniz,güvenifir sen- dikacüık yapamazsınız. Bu tavırdan yahuzca Türk-tş değil, demokrasi de zarar görür" dedi. Yetkisi düşürülen Bank-Si-Sen, sektördeki diğer sendikaların üye sayılannın tespiti için dava açacak Senclikaları hirbirine düşürdiiler • Bank-Si-Sen Genel Başkanı Sağlanmak, hükümetin sendikalan birbirine düşürerek toplu sözleşmelerden kurtulmak istediğini öne sürdü. Sağlanmak, "Biz diğer sendikalar için tespit isteyince onlar da tespit süresince toplu sözleşme yapamayacak" dedi. Ekonomi Servisi - Istatistikleri ile oynanarak 10 sendika yetkisiz kılınır- ken, hükümetin sendikalan birbirine düşürerek toplusözleşmelerden kur- tulmak istediği öne sürüldü. Bankacı- lık sektöründe örgütlü olan ve yüzde 10 barajının altında kaldığı için yet- kisi düşürülen Bank-Si-Sen, Çalışma Bakanlığı ve sektörde bulunan diğer sendikalara, "üye sayüannı şişirdik- feri" gerekçesiyle dava açarak tespit isteyecek. "Tespit süresincediğer sen- dikalann da toplusözleşme masasına oturamayacaklaruu" ifade eden Bank-Si-Sen Genel Başkanı Alptekin Sağlanmak, "Hükümet yetkflöeri de bunun farkında ve bir taşla ild kuş vurmak istiyorlar. Bir yandan başla- nna bela gördükleri sendikalardan kurtulurken diğer yandan da toplu- sözleşmelerden kurtuhnak istiyorlar. Amaçlan,tmbbi)irimizedüsürmek? ' dedi. DÎSK'e bağh 6, Türk-Iş'e bağlı 2, Hak-Iş'e bağlı 1 ve bağımsız 1 sendi- kayı yüzde 10 işkolu barajının altına düşüren Çahşma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığf na tepkiler sürüyor. Ban- kacılık sektöründe örgütlü olan Türk- Iş'e bağh Bank-Si-Sen Genel Başka- nı Alptekin Sağlanmak, sektörde işçi çıkarmalar hızla sürerken bakanhğın, bilgisayann başına geçerek ocak ista- tistiklerinde 112 bin 510 olan üye sa- yısını temmuz ayı itibanyla 115 bin 386'ya çıkardığüu ifade ederek şöy- le konuştu: "tsci çıkarmalar, şube kapatmalar sürerken üye sayısı 2 bin 876 kişi art- mıs. Kimi kandınyor bunlar? Otur- muşlar, kim sesini çıkanyorsa onun üye sayısını barajın alnnda bırakmış- lar. Üye sayısı 115 binin üzerine çıkın- ca benim yetkim bir anda yüzde 10 barajının altına düşmüş. Yüzde 25 zamma direnenleri buyöntemle ayık- ladıklannı sannonar." Pazartesı günü gerekli davalan aça- caklannı da kaydeden Sağlanmak, bunun da hükümetin ekmeğine yağ süreceğini kabul etti. "Yetkimi geri aunakiçin, sektördeörgütlü diğersen- dikalann üye sayüarı doğru olmadığı için onlara da itiraz edeceğim ve tes- pit isteyeceğim. Ö\le olunca da bu sen- dikalar da tespit sürerken toplusözleş- me yapamayacak. Hükümetde bunun böyle olacağını biliyor ve dışandan bi- zim birbirimui kırmamızı izieyecek" diyen Sağlanmak, baraj ı savunan Türk-lş Genel Başkanı Bayram Me- ral'ı de "sendika ağası" olarak nıte- lendirdi. Meral'in barajı savunarak kendibindiği dalı kestiğini ifade eden Sağlanmak. "Ona da itiraz edeceğim, o da toplusözleşme yapamayacak. Son dönemde sesimiz çıknğı için birileri bizden rahatsızoldu vecezalandınnak istedi; ancak kabul etmemiz, sessiz kalmanuz mümkün değil" diye ko- nuştu. Dalaman ve Zonguldakta özelleştirme karşıtı işçi eylemleri sürüyor SEKA işçileri bakanın yolunu kesti ÖZCANÖZGÜR MÜĞLA - SEKA Dalaman îşletmesi'nin satışı- nı engellemek için başlatnklan eylemi kararhhkla sürdüren kâğıt işçileri, Fethiye'ye gelen Enerji Ba- kanı Cumhur Ersümer'in yolunu havaalanına gi- derken kesti. Dalaman Belediyesi'nde işçileri din- leyen Ersümer, Selüloz-îş Sendikası Dalaman Şu- be Başkanı Mehmet Madencfye, "Heyet oluştu- rup Başbakan'a gidin. Belki ihaleyi incelemeye al- dınr'' dedi. Dalaman Kâğıt Fabrikası'nda çalışan 642 işçi dün de eş ve çocuklannın desteğinde işyerini terk etmeme eylemine devamederken, Fethiye'yetemel atma törenine gelen Enerji Bakanı Cumhur Ersü- mer'le görüştüler ve ihalenin iptal edibnesini iste- diler. Kâğıt işçileri, Ersümer'in yolunu havaalanı- na giderken Dalaman Belediyesi önünde kestiler. Bakan Ersümer, Dalaman Belediyesi'nde işçilerle görüşerek gerekçelerini dinledi. Meclis salonunda yapılan toplantıda Dalaman'm ANAPIı Belediye Başkanı Şevket Durmuş, "SEKA'nın özeUeştirfl- mesi nedeniyle sıkmtüanmız var. Yeteıülik belgesi ahnayan ba1 firma ik ihaleve katüan MOPAK,fab- rikajı 40 mih'on dolara satın aldı. MOPAK tarafin- dan fabrikanın kapaülacağı endiseleri var. Keşke güçlü bir firma obaydı. Siyaseten de sdanaya giri- yoruz" diye yakınmada bulundu. Enerji Bakanı Ersümer, özelleştirme operasyonu- na birilerinin çomak soktuğunu behrterek "40 mil- yondolanverengüçsüzolurmu?'*dedi. "Olaya bir- çok insan siyasi yaklasryor'1 şekhnde konuşan Er- sümer, şunlan söyledi: "OzeUeştirmede demirperde ûTkekrinin gerisin- deyiz. Bizden 10 yü sonra başlayıp öne gectfler. Bu tesisi kapatmak için değil, yaşatmak için sanyoruz. Benişçflerin end^elerinianh>t)rum.' Yeni gelen bi- zi kapının önüne koyarsa" diye endişe duyuyorlar, Öyk şey otanaz. Ihafc sözleşmesinde, iş akitleri fes- holunmaz, diye bir akit vardır. Yüksel Yalova'ya söyleyeUm, buraya birini göndersin, endiseleri gi- dersin. Ben Çayuiıan'ı devrettim, hiç gürûltü ohna- dı, çünkü işçflerin haklarun tenünat altına aldıkf Selüloz-Iş Sendikası Dalaman Şube Başkanı Mehmet Madenci, Bakan Ersümer'in sözünükese- rek hiçbir iş güvencelerinin bulunmadığını, aynca fabrikanın satışma sadece işten çıkanlma endişesi ile karşı çıkmadıklannı, ihalenin şaibeli olduğunu, 200 milyon dolar değer biçilen fabrikanın 1600 dö- nümlük arazisi ile birhkte 40 mih/on dolara satıl- dığıru sö\ledi. Sendika Başkanı Madenci, "BizDa- laman olarak diğer SEKA'lan besleyen bir işktme- yiz. 40 milyona satacağınıza, verin biz çahşnrahm" deyince tartışma yaşandı. Enerji Bakanı Ersümer, "Şimdiyekadarneredey- diniz? Neden bir şirket kurup ihakve kaolmadı- mz?" diye çıkışınca Başkan Madenci, "Başta 200 milyon dolar değer biçilmistL Deviet BakanıYüksel Yalova '200 milyondan aşağıya satmayız. Aşagıya satacağımıza, size veririz' demiştL Şimdi aşağı bir paraya satıhyor. Ozaman bizeverin. 200 milyondo- lar değer biçilen bir yer nasıl 40 mttyona ihak edi- lir? Üstelik MOPAKihaleye tek başma teküf verdl Rekabet koşullan oluşmadL Bu ihalenin iptal edfl- mesi gerekû-" diye karşılık verdı. Zonguldak'ın Çaycuma ilçesindeki SEKA fab- rikasında çahşan 380 işçinin özelleştirmeyi protes- to etmek amacıyla 3 gün önce başlatnklan işyerini terk etmeme eylemi sürüyor. Selüloz-îş Sendikası ŞubeBaşkanı RecepÇapkm, "Fabrikayıterketme- yekedntQdeniyetimizyok,lsteklerimizden tavizver- meyeceğiz'' dedi. ARAYIŞ TOKTAM1Ş ATEŞ Demokrasi Diye Diye... Sabahlan Cumhuriyet't ele aldığım zaman, manşet- lerden sonra baktığım birkaç yazar vardır. Attilâ llhan bunlardan biridir. (Diğerterini yazmıyorum. Zira "ay- nmcılık" ve "hatır kınalık" olur). Bilmem, okurlanmızdan kaçının dikkatinı çekti. 7 Temmuz'da, "Kadro'nun Hesap/ayamadığ/" başlıklı bir yazısı vardı. Ve her zaman olduğu gibi çok öğre- tici ve aydınlatıcı bir yazıydı. Doğal olarak, yazının ay- nntıiarına girecek değilim. Merak eden okumuştur, etmeyen olduysa, o da arayıp bulsun... Benim üzerinde durmak istediğim husus; zaman zaman benim de ele aldığım "demokrasi talebi" ko- nusu olacak. Saym llhan, şöyle yazıyon "...Gazi'nin Cumhuriye- ti'nde ortaya çıkan 'muhalefet' partıteri, daıma onun 'sağında'dır; o demokratik bir devrimci olarak, ken- dini 'solda' tutuyor; muhtemel Türk burjuvazisi için, sağında 'liberal' bir 'fırka' tasarlıyordu; ne yazıktır W, herdefasında 'dinci', daha kötüsû 'şeriatçı'bir 'sağ' bulmuştur, yoksa onun 'ulusal' bir liberalliğe' karşı, devriminin başında, 'ulusalhalkçı'birpartıyte 'so/da' kalacağı tartışılamaz..." Yukarıdaki satırlar, Türkiye'nin dramını ve Türk de- mokrasisinin açmazlarını, son derece doğru bir biçim- de sergilemiyor mu? Dünyanın her köşesinde; "demokrasi talebi", tutu- cu ve çoğu kez sömürücü yönetimlere karşı, "so/"dan gelmiş ve "devrimci- ilerici" bir karakter taşımıştır. Sol, ilerici, devrimci vb. gibisinden kavramların; neyi anlattığını, bu sütunda defalarca dile getirdim ve iler- de gene dile getiririm. Bugünkü konumuz biraz fark- lı. Ama şu kadannı söyleyeyim ki, "ilerici" olmak, top- lumda siyasal katılımı daha geniş bir tabana yaymak ve ekonomik fırsat eşitliği ile ekonomik paylaşımı, da- ha dengeli bir hale getirmek için uğraşmak demektir. 1. Dünya Savaşı sonrasında Türkiye'deki "Islam- cılann" birbölümü, "güç vekonumlannryftırmekor- kusu ve "ittihatçı düşmanlığı" nedeniyie ve Vâhdet- tin'in kuyruğuna takılarak "işgalcilerie" işbiıiiği yap- tıklan için, Ulusal Savaş sonrasında güç ve etkinlik- lerini yrtirmiş ve "Genç Cumhuriyet"'\n ilerici atılımla- n karşısında seslerini çıkaramamışlardı. Fakat unutmamak gerekir ki, her türlü yeniliğe ve atılıma karşı olan bu türden "siyasal Islamcılar", ses- lerini çıkaramasalar da her zaman variıklannı sürdü- rebilmişlerdir. Cumhuriyet'in ilanından sonra, kendi kimlikleriyle ortaya çıkmaya ve siyasal bir örgütlenmeye "yüzleri olmadığı için", farklı amaçlarla ortaya çıkan "siyasal örgûtlenmeler" içine girmiş ve bu türden örgütlenme- lere kendi "renklerini" aşılamaya çabalamışlardır. Te- rakkiperver Cumhuriyet Fırkası ve Serbest Fırka'nın dramı burada yatar. Nevin'in kitabında aynntılanyla ele alındığı üzere, Terakkiperver Fırka'nın, "Atatürk'erağmen"mi kurul- duğu konusu, çok tartışılır. Bu konu çok net olmasa bile; Serbest Fırka'nın, Atatürk'ün direktifi ve özen- dirmesiyle kurulduğu çok açıktır. Fakat, her iki "giri- şim" de başansızlığa uğramıştır. Zira her iki parti de, kısa bir süre içinde, Cumhuriyet düşmanı, şeriatçı güçlerin akınına uğramıştır. Ne Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası kuruculannın ne de Serbest Fırka kuruculannın, "Siyasal lslam"a sıcak baktıklannı söyleyemeyeceğimiz gibi, böyle btr şeyi düşünmemiz bile mümkün değildir. Bunlann ar- zu ve umutlan,, daha "özgürlükçü" bir "çok partili demokrasiye" geçişi sağlamak idi. Fakat çok kısa bir süre içinde bu partilerin "kuruculan", kendi partileri içinde "azınlığa" düşünce, her iki girişim de sonuç- suz kaldı. DP'nin kuruluşunda da, "niyet" çok iyiydi. Atatürk sonrasındaki CHP'nin, kısmen "otoriterizme" kay- ması, genel bir hoşnutsuzlukyaratmış ve DP hareke- ti, özgürlükçü bir hareket olarak artaya çıkmıştı. Fa- kat çok kısa bir sürede "devrim düşmanlan", bu par- tinin saflarında da yer aldılar. DP yöneticileri karşıla- nnda "iktidarolma avantajıyla" yer alan CHP'yi mağ- lup edebilme umuduyla, düşüncelerini pek payiaşma- salar da bu türden insanlara göz yumdular. Hatta ik- tidar olduktan sonra, "diyet borçlannı" ödeyebilmek için olmadık ödünler verdiler. O günkü uluslararası ortam içinde, CHP'nin de bu konuda alabileceği önlem kalmamıştı. Ve dünyanın her yerinde "demokrasi talebi", ileri- ci kitleler tarafindan tutucu iktidarlara karşı dile geti- rilirken bizde tam tersi oldu ve devrimci-ilerici bir ik- tidara karşı, "sağ"dan geldi. Ama, kendi anladıklan türden bir demokrasi olarak... Bu "ters" durumun sonuçlannı günümüzde de ya- şamaktayız. "Sağ", tanımı gereği demokrat olamaz. Zira çoğu kez, "dinsel bağlantılı" olan "doğrulanm", tartışmadışı tutmak ister. "Siyasal katıhmcılık", hiç işi- ne gelen bir yapı değildir. Fakat yanm yüzyıl önce, de- mokrasinin nimetlerinden yararlanarak iktidaryolunu açmıştı. Günümüzde de durum aynı. Fakat palazlanmaya başlayan "burjuvazi", liberal biranlayışla "merkezsa- ğı" oluştumnaya çalışırken sağ, işine geldiği zaman "demokrasi neymiş...", işine geldiği zaman da "de- mokratik haklanmız..." demekte. Ve işte bu "gelenek", çok ilginç bir "yapı" oluş- turuyor. Bizim, "liberal" süper zekâlılann kafalannı kanş- tıran da bu ilginç yapı. Üısu'da kurtarma çahşıııası YurtHaberkri Servisi- Dicle Nehri üzerinde ya- pılacak Ilısu Barajı'nın sulan altında kalacakkül- tür varlıklannın belirlen- mesi ve kurtanlması için Diyarbakır ve Batman'da 7 ayn bölgede kazı çalış- malan başlatıldı. ABD'li Arkeolog Dr. Bradley Parker, geçen yıl yaptık- lan kazılarda Ziyaret Te- pe'nin Asur Imparatorlu- ğu'nun başkenti olduğu yönünde önemli ipuçlan elde ettıklerini söyledi. Nevşehir Göreme Açık- hava Müzesi ıçerisınde bulunan Elmalı KiÜse- si'nde 19%yılındabaşla- tılanrestorasyon çalışma- lan da sürüyor. Diyarbakır'ın Bismıl Üçesi Boz Tepe (Göbeklı Tepe), Müslüman Tepe, Salat Tepe, Ziyaret Tepe, Demirhöyük ve Bozçah bölgeleri ile Batman'm Hasankeyf ilçesindekika- zı çahşmalan dünden ıti- baren kademeli olarak başlaüldı. Kazılarnede- niyle bölgede uzun süre bulunacaklan, bu neden- le oturma izni almak için başvurduklan belirtilen yabancı arkeologlann ka- zı yapılacak bölgelerde yüzeysel araştırmalara başladıklanbüdirildi. Ih- su Baraj Gölü altında ka- lacak Bismil ilçesi yakın- lanndaki altı ayn noktada kazı çahşmalanna baş- kanlık yapacak olan ABD'li Arkeolog Dr. Bradley Parker, 1999 yı- lında başlatılan arkeolo- jik kazılara bu yıl da 83 kişilik ekip tarafindan de- vam edileceğini belirte- rek kazılann 20 Ağus- tos'a kadar süreceğini söyledi. Parker, Bismil sınırlannda bulunan 6 ay- n noktadaki kazılann Türk, Ingiliz, ABD'li ve Alman bilirn adamlan ta- rafından yapılacağını ifa- de etti.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear