Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
20 TEMMU2 2000 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
Iklnci
Etektronik posta: someposta.cumhuriyetcom.tr Tel; 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97
17
maaş
tnanılır gibi değil ama
burası Türkiye,
inanmak gerek... Bir
kamu bankastnda öyie
bir bilgisayar sistemi
kurulmuş ki, küçük
şubelerinde
bilgisayarian kullanan
personelin yetersizliği
de buna eklenince
maaş ödemeieri hem
vezneden hem de
otomatik ödeme
makinelerinden
yapıhyormuş... Isteyen
vezneden, isteyen
makineden parasını
alıyor, bunda ne
gariplik var
diyeceksiniz... Şöyte
var, vezne önünde
sıraya girip
hesap
cûzdanınızla
maaşınızı
alıyorsunuz, fakat
sistem bu işlemi o
anda hesabınızdan
düşmüyor, dışanya
çıkıp kartımzı
otomatik ödeme
makinesine
yerieştiriyorsunuz ve
size ikinci kez maaş
veriyor. Bu "sistem"i
herkes bilmediği için
banka şimdilik fazla
açık vermiyor.
Bankanın adı ve
şubesi bizde saklı
kalsın, ama memur
maaşlannın yuzde 10
zam gördüğü şu
günlerde tüm kamu
bankalannın vezneteri
önünde sıraya
girmekte yarar olabilirl
- Borsa taban
arayışındaymış...
"Pence vaotırsınlar!"
irinci perde: Turizm sektörünü yakından iz-
leyen "Türkiye Tatil Rehberi Gezi"yi yayım-
layan Ekin Yazım Merkezi'nde editöriük ve
Türkiye Seyahat Acentalan Birliğinde (TUFt-
SAB) danışmanlık yapan gazeteci Fehmi Köfte-
oğlu, genel başkanltğa Başaran Ulusoyun seçil-
mesi üzerine TÛRSAB'taki görevinden aynlıyor.
Köfteoğlu, görevinden ayrılınca maaş, ikramiye ve
kurum adına yaptığı harcamalann bir kısmıni alama-
dığı savıyla yasal yollara başvurarak icraya gidiyor.
Son perde: TÜRSAB gazetelere de ilan vererek,
Ekin Yazım Merkezi ile olan bütün ilişki ve işbirliği-
ni kestiğini açıklıyor.
Aradaki perdeler (Ekin'e göre): TÜRSAB Başkanı
Başaran Ulusoy 26 Haziran saat 10.00'da Ekin'in or-
taklanndan genel müdür Halim Bulutoğlu'nu tele-
fonla arayarak " 0 adam beni icraya verdi. Onu he-
men işten atacaksın. Sana pazartesi gününe kadar
süre veriyorum, yoksa seninle bütün işbirliğimizi ke-
Perdelerserim" diyor. Bulutoğlu öneriyi reddediyor.
29 Haziran saat 17.00'de bu kez Türkiye Otelci-
ler Biriiği (TÜROB) Başkanı Sinan Babila, Ekin'in or-
taklanndan Gündüz Mutluay'ı telefonla arayıp, Ulu-
soy'un talebinin yerine getirilmemesi halinde der-
nekle şirket arasındaki görüşmelerin kesileceğıni
bildiriyor. Mutluay'ın yanıtı da olumsuz oluyor.
30 Haziran saat 09.30'da TÜRSAB ve TÜROB
başkanlarının ortak açıklamasıyla Ekin'le bütün iliş-
kinin kesildiği açıklanıyor.
Köfteoğlu "Birçok sorunu olduğu söylenen tu-
rizm sektöründe tek uğraş konusu, bir çalışanın iş-
ten atılıp atılmaması olabiliyor. Bu olayda çalışılan
yer, sahip ve yöneticilerinin örnek tavn sonucu bir
çalışan işinden olmamtştır. Ama herkes benim ka-
dar şanslı olmayabilir" diyor.
Aradaki perdeier (TÜRSAB'a göre): Başaran Ulu-
soy, Ekin'in genel müdürü Bulutoğlu ile iki aydır ko-
nuşmadığını anlatıyor; Ekin'le yıllardır süren alışve-
rişlerini gözden geçirdiklerini ve otel rehberi yayının-
da yeni bir sözleşme yapmak istediklerini belirterek
TÜRSAB'a üç misli fiyat öneren Boyut'la anlaşma-
ları üzerine bu olayın ortaya çıktığını söylüyor. Ulu-
soy, "Köfteoğlu bizi icraya verdi, ama yukanda Al-
lah, TÜRSAB'da çalışanlar var, biz seçildikten son-
ra Fehmi Köfteoğlu bir gün bile işe gelmedi" diyor.
Aradaki perdeler (TÜROB'a göre): Sinan Babila,
"Otel Guide"ın isim hakkının TÜRSAB ve TÜROB'a
devrini istediklerini ve uzun süreli yayın hakkını Ekin'e
bırakmayı önerdiklerini, ancak son anda tekliflerinin
kabul edilmediğini ve bu nedenle ilişkinin kesildiği-
ni söylüyor, "Kimse kimseye, işine son ver diye-
mez" diyor.
Turizm işte böyle patlıyor!
SESStZ SEDASIZ (!) NURÎKURTCEBE Türkiye'nJnhayatdamaplankesiliyor
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Se-
zer'in rektör adaylan listesini geri gön-
dermesiyle YÖK Genel Kurulu bir kez
daha toplanacak... Dikkatler, en çok
oyu alan iki adayın yerine birer oy
alanlann yerieştirildiği Dokuz Eylül'e
çevrildi... Doğrusu YÖK Başkanı Ke-
mal Güruz'u kutlamak gerek...
Kemal Gürüz tzmir'den gelen tep-
kiler sayesinde Gazi'yi, Malatya'yı,
Erzurum'u, Samsun'u, Elazığ'ı ve
Anadolu'nun daha birçok üniver-
s'ıtesinde Türk-islam sentezinin tür-
ban karşılığında şeriatçılaria yaptı-
ğı işbirliğini dikkatlerden kaçırmayı,
MHP'nin yoğun ve katı kadrolaşma-
larını geri planda tutmayı başardı.
Elazığ'da Fırat Üniversitesi...
İki dönem sonunda Rektör Eyüp
Ispirtekraraday olamıyor, ama yoğun
kadrolaşma sayesinde aynı ekipten
Feyzi Bingöl 266 oyla birinci geliyor.
Adaylığını GATA'dan koyan Profesör
Albay Ahmet Peker 75 oyla ikinci ola-
biliyor. Yardımcı doçentlerin, el yazı-
lanndan verdikleri oyun saptanacağı
korkusuyla özgür iradelerini kullana-
madıkları seçim, YÖK Genel Kuru-
lu'nun onayından aynen geçiyor. GA-
TA'dan bir albayın adaylığı onay bul-
duğuna göre Elazığ'da büyük sorun-
lar var demektir. Ama YÖK, bir asker
bilim adamına karşı demokrasiyi iş-
letiyor!
Bir bilim adamı diyor ki: "Irtica ile
mücadelede ünıversitelerin hayati bir
yeri vardır. Fakat MHP'lilerin şeriatçı-
laria işbirliği Türkiye'nin hayat damar-
lannı kesiyor. Evet Dokuz Eylül'de bir
sorun var, fakat Izmir'i bırakın Anado-
lu'ya bakın. Türkiye elden gidiyor!"
Yeniden toplanacak olan YÖK Ge-
nel Kurulu sorunu çözemez...
önce YÖK'ü çözmek gerek!
SonaDogru
MUSTAFA KUL ~
57. hükümetin Başbakanı
Sayın Bülent Ecevit, son haf-
talarda durup dururken Cum-
huriyet Halk Partisi ile HA-
DEP arasında bazı ilişkiler ol-
duğu yönünde istihbari bilgi-
ler aldığına dair "ganp" açık-
lamalaryaptı. Açıklamalann-
da herhangi bir aynntı yok-
tu. Bir iki gün sonra bu iliş-
kilerin en azından diyalog
şeklinde olduğunu belirtti.
Düşünebiliyor musunuz, Tür-
kiye'nin iki siyasi partisi bir-
biriyte diyalog kurmak suçu
iştemişlerdi!.. Pes doğrusu...
Sayın Ecevit'in bu konuşma-
sını nereden alırsanız alın, sı-
kıntı hissediyorsunuz. Böyle
bir çıkışı niçin yaptığını açık-
lamaya gerek yok. Amacına
ulasamamış zavallı bir beya-
nat önünde sonunda! Dik-
katli yurttaş, bu söylemden
iktidar partilerinin iki yüzlü
politikalannın izini bulmuş-
tur mutlaka.
Güneydoğu'da çok sayı-
da oyu bulunan HADEP'in
yasa dışı bir parti gibi göste-
rilmesi, Cumhuriyet Halk Par-
tisi'ninyurt sorunlannaçözüm
ararken son derece demok-
ratik bir tutumla tüm kesim-
terle diyalog kurma çabala-
rını karalamaya çalışması,
Bülent Ecevit'in siyaseten
geldiği noktayt göstermesi
açısından dehşet vericidir!
Bu konuşmanın gösterdiği
bir şey daha var ki bu da ola-
yın dramatik yönünü oluş-
turmaktadır. Sayın Ecevit,
kendisini hâlâ kitleler üzerin-
de etkili sanmaktadır. Söyle-
diği her sözün yurttaşlar ta-
rafından hiçbir şüpheyle kar-
şılanmadan dogru kabul edil-
diği yanılgısı içerisinde siya-
set yaşamını sürdürmekte,
başbakanlık yapmaktadır!
Irdeledikçe başka şeyler
de ortaya çıkıyor. örneğin
Başbakan ülkesini çok teh-
likeli bir şeye karşı koruyor-
muş, vatandaşım uyarıyor-
muş gibi konuşuyor. "Bu teh-
likeli işleri" yapanlann da dik-
katini çekiyor. Siz bilmezsi-
niz, yanlış yaptyorsunuz, si-
yaset böyle yapılmaz, bu si-
zinki sorumsuzcayapılan ya-
ramazlıklar, demeye getiri-
yor. Böylesi mesajlartaşıyan
konuşmasını da olgun, bil-
ge, sorumlu bir devlet ada-
mı, bir bilen tavnyla yapıyor.
Tabii çok komik oluyor!..
Çok uzun bir zamandır
Ecevit siyasi seçimini yap-
mışt. Temsil ettiği kitle değiş-
mişti. Fakat iktidara gelebil-
mek için ihtiyaç duyduğu oy-
lar, temsil etmekten vazgeç-
tiği, emeğiyle geçinen ve bu
ülkenin ezilen kesimini oluş-
turan kitledeydi. Ecevıt'in ye-
ni çevresi ve yeni kitlesi, ya-
ni bu ülkenin her şeyini aç
gözlüce sömüren, emegi kö-
leleştiren, milyonlarca insa-
nı açlığa, sefalete sürükle-
yen bu yeni yandaşların sa-
y»ı iktidar olmaaınayetmiyor-
du. Sayıları az olmasınarağ-
men kamuoyunu manipüle
edecektüm olanaklara sahip-
tiler ve Ecevit'i kişilikli, ilkeli,
halkçı, vatansever bir devlet
adamı, edebi yönü gelişmiş,
zarif bir insan olarak pazar-
ladılar. Ürünleri oy piyasa-
sında tuttu. Fakat bu ürün
sonuçta onların ürünüydü,
faydası da onlara olacaktı!..
Cumhuriyet Halk Partisi
halkla birlikte sorunlara çö-
züm üretirken demokrasinin
gereği olan diyalog ve katı-
lımcılıkla hareket etmekte,
bu ilkeleri tüm toplumdateş-
vik etmektedir. Sorunu olan
tüm çevrelerte iç içedir. Bu
çevrelerin temsilcileriyle gö-
rüş alışverişi yapmakgibi son
derece doğal ve çağdaş bir
eylem içerisindedir. Ecevit'in
temsil ettiği "kitlecik" isetüm
bu gelişmelerden rahatsız-
dır. Atılan tohumlardan ge-
lecekte nelerin filizleneceği-
ni bilmekte ve bundan ürk-
mektedirler. Bütün bu geliş-
meleri şimdiden boğmaya
çalışmaktadırlar.
Bu kitlecik ki, sayısal ola-
rak ülkenin yüzde 20'sini oluş-
turduğu halde, ulusal gelirin
yüzde 55'ine sahiptir. Şim-
dilerde kazanımlannı kaybet-
memek ve daha da arttırmak
için medyasıyla, meslek ör-
gütleriyle ilginç bir çaba içe-
risine girmiş durumdadtıiar.
Saklamaya çalıştıkları tedir-
ginlikleri, CHP üzerinde oy-
namaya çahştıklan oyunlar-
da da kendisini göstermek-
tedir. Oyunun aktörleri ise
düştükleri komik durumun
farkına varamayacak bir za-
vallılık içinde yeniden hayat
bulmaya çalışmaktadırlar. Öy-
sa ki deniz bitmiştir. Seçilen
karakter halk nezdinde tut-
mamıştır. Onlar artık engin
denizlerdeyüzen değil, kara-
da can çekişen bir balıktırlar.
Ve kokusu şimdiden fark edil-
mektedir.
Paylaşım, insan sevgisi,
başkaldırı, bağımsızlık, va-
tan sevgisi, emek, üretim gi-
bi kavramlar ve olgularla bir-
likte, insana dair tüm duy-
gular, sol dünya görüşüne
sahip edebiyatçılar ve sanat-
çılar tarafından en güzel bi-
çimiyle ıfade edilmişlerdir. Ki-
şiliği, düşünce yapısı, top-
lumcu düşüncelerden ve bu
düşüncelere sahip edebiyat-
çılardan, bilim insanlanndan,
sanatçılardan beslenen si-
yasetçilerimizin bu noktaya
gelmelerine mantıklı bir açık-
lama getirmekte zorlanıyo-
rum. Çünkü toplumcu dü-
şünceler ve duygular insa-
nın belleğine bir girdi mi bir
dahaçıkmaz. Bu düşüncenin
kavramları, simgeleri ve bu
uğurda yaşananlar bilinçte
kaybolmaz. Tersini yaşayan
siyasetçilerimizin içinde bu-
lunduğu durum, belki de bir
siyasal şizofreni olarak açık-
lanabilir!
HAYVANLAR İSMAÎL GVLGEÇ îgulgec(o yahoo.com
ÇtZGİLİK KÂMİL MASARACl
KtM KİME DUM DUMA BEHÎÇAK
Yıllık izninin bir bölümünü kullanacağından çizgilerine bir süre ara vermiştir. .
TARİHTE BUGÜN MVMTAZ ARIKAN
behicak(aturk.net
20 Temmuz
YAZIL4RIBÛYÜTMBK İÇIN..
açn'totr ttfJSUAJ. A8D 'DB YAP/LAAI 8l£ PKt19ÇC't>£ BCJGUKJ, A8D 'DB YAPIL4U 8 *
& ALET' SAÇAeiJ./ SOfJUÇ i/S&Dİ.
AI>BLfHAOAK H
eMSTİTÜSÜ 'HPE GELlfTİ&LeH
N, eöB e
ıcişiiEtze, KJTAP, <sAzere, oees Gg\
YAYtNLAlSJ leOcAYUKt-A) OK.UMA) OLAAJAĞt
t- ALETfAJ SA
ÇÜLGI2EK NeTLEŞrrieLIUVOIZ V£ AM
eei.iiziYoe.PU- GöfzüNTü &EÇ KJEZ.
üİ
Söz. i
rüPUA*teL£IZPE yA
DÜ fÛUULÜYOGPU.
OLACAGl
FETHtYE tKİNCİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
1998/71 - 1999/606
Davacı Emine Eren tarafindan davah Murat Eren aleyhıne açüan boşanma davasının mahkememizde yapılan 14.12.1999 tarih ve
1998/71 -1999/606 sayılı karan ile Kırşehır ilı, merkez ılçe Yukanhomurlu köyü 35 kütükte nüftısa kayıtlı Ismail kızı 1977 doğumlu
Emine Eren ile Hasan oğlu, 1972 doğumlu Murat Eren'ın boşanmalanna karar verilmış, davah Murat Eren'ın adresıne tebligat yapıla-
mamış, zabıta araştırmasmda da adresi tespit edilemediğüıden adı geçenın bu ilanın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karan tem-
yiz edebileceği, temyiz etmediği takdirde karann kesinleşeceği ilanen tebliğ olunur. Basm: 40500
MİLLİ PİYANGO ÇEKİLDİ
700 mllyar llra: 590760 (tstan-
bul, Izmir, îstanbul, Ankara)
10 mllyar llra-. 435633
1 mllyar llra: 153239 344110
500 mllyon llra: 073224141479
249193 275659 552528
250 mtlyon llra: 010711116444
149676 170345 245364 314730
528791 529289 538906 596023
100 mll yon llra: 010680
014308 015573 033689 040271
040488 063176 063204 067967
071188 071347 071796 080944
097484 106505 109078 115266
124663 127462 127654 129740
134451 152452 152795 156036
177541 178805 185624 192775
199034 202478 212498 214375
226173 234772 244985 251670
251717 257216 285369 291329
294668 298202 302210 324820
338062 355399 362574 372651
380381 415761 420537 437458
437734 441751 448232 452325
457998 459012 461981 464264
473451 476241 487888 494373
506646 508948 522133 524646
526435 534546 537320 542713
561553 590264
50 mllyon llra: 002119 002142
005024 005066 021899 023055
026934 030392 031210 031802
035630 040957 042342 045153
045787 049315 051720 052393
055242 062985 064240 064715
075943 082381 098062 102370
102901 105260 105935 109467
111566 113319 113515 118601
127100 127688 134848 136897
140814 140888 144163 152514
171728 173638 177704 185844
186008 186482 194410 201888
205901 206308 207540 207822
209078 227993 236493 237860
245362 248457 249256 258581
259824 263274 264394 269410
269730 270373 287026 291447
295604 299976 300475 302558
313573 315010 320010 320710
322505 324555 329504 331790
332832 337056 338067 345842
352174 369512 372184 387452
387557 394087 399291 400875
401153 401836 409261 410166
412329 412817 415144 415975
419956 421266 429055 431831
443869 445570 445856 445880
446811 448575 459856 464274
464330 464693 468559 470286
473371 481522 482176 483141
485120 486729 489688 489896
491005 494058 494806 502817
505634 510963 516454 517162
518567 523827 524124 530924
533949 541104 542671 544015
547019 551187 564401 568074
575522 591740 595051 597988
40 mllyon llra: 05039 12241
22658 38565 40176 46320 54968
68201 75949 82147
30 mllyon llra: 05351244 3710
7228 8168
15 mllyon llra: 305 569 734 770
8 mllyon lira-. 18 38 50 73
Amortl: 4 ve 5
DÜZ ÇİZGİ
UMİT ZtLELİ
AB'ıtin sadık
KalemşorlarıL
- Niçin bu kadar şaşırıyoriar anlamıyorum.
- Neye?..
- Komiser Verheugen'in talimatlanna!..
- Ne demiş AB komiseri?..
Kürtlere kültürel haklar demiş... Herkese ken-
di dilinde eğitim ve yayın hakkı demiş... Azınlık
haklan demiş... KKTC'yi yok sayarak Kıbns Cum-
huriyeti (yani Rum yönetimi) demiş...
Istenilen bu değil miydi?.. Yıllardır yürüdüğü-
müz yol, son bir yıldırçıkanlan yasalar, yapılan dü-
zenlemeler bu amaca hizmet etmiyor muydu?!..
"Uyumlu" siyasetçi, "özel seçilmiş" bürokrat,
"dışa bağımlt" rantçı, işbiriikçi kalemler yıllardır bu-
günlere ulaşabilmek için uğraş vermiyor muy-
du?!.
Son zamanlardaki moda ismiyle yabancı En Ci
Yo'lar (NGO) yurdun dört bir yanında "kamuoyu
araştırması" ya da "inceleme" adı altında cirit at-
mıyor muydu?!..
Türkiye ekonomisi son bir yıldır IMF'nin emir-
leri doğrultusunda yürümüyor mu?.. Büyük pat-
ron Cario Cottarelli değil mi?!..
Gelinen noktada ekonomi bir güzel rayına so-
kuldu!.. özelleştirme, tarım, maaşlar, ücretler,
enerji, iletişim bir güzel halledildi...
- Şimdi sıra Türkiye'yi tamamen teslim alacak
politikalann uygulanmasında!..
AB komiserinin yaptığı bu...
- Bunda da şaşılacak hiçbir şey yok!..
• • •
Asıl şaşılacak olan, her şey bu kadar açık oy-
nanırken hükümetin, ne isim altında olursa olsun
AB komiserinin bıraktığı belgeyi saklamaya çalı-
şıp gülünç duruma düşmesiydi!..
AB kalemşoriarının durumu daha da acıklıy-
dı!.. Hem panikten hem de haberleşecek zaman
bulamamaktan olsa gerek, taban tabana zıt ha-
berieryazdılar... İşte örnekler:
Bir büyük gruba dahil "ilerici" gazetede, boy-
dan boya "AB gerçekleh" manşeti atılıp altına
şöyle yazıldı:
- Türkiye'dekiAB düşmanı odaklar, Verheugen 'in
Ankara temaslannda hiç olmamış şeyleri gerçek
drye sızdınpgörülmemiş bir dezenfonnasyon sağ-
ladı...
Grubun diğer "büyük" gazetesinin genel yayın
yönetmeni ise aynı gün köşesinde, "Belge dört
kişide vardı" başlıklı yazısında Verheugen'in ge-
tirdiği belgeyi bilen dört kişinin isimlerini ve için-
de yer alan maddeleri olduğu gibi açıkladı. Bel-
genin ABD diplomasisindeki adını bile verdi: "Fo-
od forthought..." Yani "Zihin gıdasıL" Yazı şöy-
le noktalanıyordu:
- Evet, zaman geldi. Artık ihtiyacımız olan tek
şey, biraz cesaret. Ve bunun için zihniyet devri-
mi...
Bir başka Amerikan patentli "ilerici" gazetenin
kalemşoru da son gelişmeleroten alcUğı coffaıyt-
le olsa gerek, "Kandırmaca bitsîn" başlıklı yazı-
sında aynen şöyle diyordu:
- Bugün Kıbns dendiğinde bütün dünyada ak-
la Rum yönetimi geliyor. Dünya için Kuzey Kıbns,
Türkiye işgali altındaki bir ada parçasıdır. U/us/a-
rarası alanda da Tün\iye, çözümü engelleyen ta-
rafolarak görülmektedir. Kıbns gerçeğinin değiş-
me zamanı artık gelmiştir.
Aslında kutlamak lazım; ABD ve Avrupa bile is-
tediği çözümü bu denli açık dile getiremiyor!..
Yazar, yalnızca değişmesi gerekenin ne olduğu-
nu belirtmemiş. Yakında onu da açıklar herhal-
deL
Emin Çölaşan, Hürriyet gazetesinde salı gü-
nü yazdığı "Avrupa Komiserieri" başlıklı yazısın-
da, bugünkü "kalemşorian" 1919'lann "müfare-
kebasın/"nabenzetiyor. BenceyanılıyorL Bugü-
nün işbiriikçileri o günün mandacılarına rahmet
okutuyor!..
Bunlardan biri, Ittihatçılann liderierinden birinin
torunu, geçen hafta sonu köşesinde Verheugen'i
anlata anlata biteremiyor; Türkiye'nin AB'ye gi-
rebilmesi için nasıl fedakârca çırpındığını, bu ne-
denle AB içinde "satılmışlık" suçlamalarına bile
hedef olabileceğini yazıyordu!.. AB komiserini
eleştiren, "Nereye gidiyoruz" diye soranlar da do-
ğal olarak "tuhaf ittifak" sıfatını hak ediyordu..
- Hazin değil mi?!.
E-posta: uzileli@ixir.com
Faks:(0 212)287 42 41
B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN
1 2 3SOLDAN SAĞ.V.
1/ "Vermek" 1
anlanunda argo
sözcûk. 2/ Ge- 2
ce yapılan sıne-
ma ya da tiyat-
ro gösterisı...
Nâzım Hik-
met'ın soyadı.
3/ Paramızı
simgeleyen
harfler... Art-
vin'ınbirilçesi.
4/ Afrika'nın 9
en yüksek dağı
olan Kilimanjaro'nun
yerlidilleTdekiadı.. Bir
nota. 5/ Demiryolu...
Birmeyve.6/ tzmır-
ın 3
Çeşmeüçesınebağhtu- 4
ristıkbirbelde. 7/ Te- 5
raziyi denklemek için g
hafıf gelen kefeye ko-
nulanağırlık... Aşıkve '
bilye oyunlannda kulla-
nüan,içioyulupkurşun °
akıtılarak ağırlaştınlmış boyalı kenuk. 8/ Eski dılde
ayak... "Beni kara diye yerme/Mevlam yaratmış
görme" (Karacaoğlan)... Sodyumun simgesı. 9/ Knş
pisliği.
YDKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Eskıden gök cısitnlennınyükselnsini ölçmektekul-
lanılan araç. 21 El tezgâhındabez dokuyankimse... Os-
manhlarda gûmrük vergisı. 3/ Bir nota... "Turgut —
— " : Şairimiz. 4/ "Kadd-i dildâra kımı dedj kı-
mi elif/Herkesin maksûdu bir ammarivayet muhtelıf"
(Kanuni Sultan Süleyman)... Eski dilde et. 5/ "Pablo
'": Şılıli şair... llkei bir silah. 6/ Ele a\r
uca sığmaz.
7/ Yapılan örten süslü çatı ve saçaklar. 8/ Dayanıklı,
güçlü... Teşhıs. 9/ Nıkehn simgesi... Dağda yaşayan
ve geçüninı odun satarak sağlayan kimse.