23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
20 TEMMU2 2000 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA Iklnci Etektronik posta: someposta.cumhuriyetcom.tr Tel; 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97 17 maaş tnanılır gibi değil ama burası Türkiye, inanmak gerek... Bir kamu bankastnda öyie bir bilgisayar sistemi kurulmuş ki, küçük şubelerinde bilgisayarian kullanan personelin yetersizliği de buna eklenince maaş ödemeieri hem vezneden hem de otomatik ödeme makinelerinden yapıhyormuş... Isteyen vezneden, isteyen makineden parasını alıyor, bunda ne gariplik var diyeceksiniz... Şöyte var, vezne önünde sıraya girip hesap cûzdanınızla maaşınızı alıyorsunuz, fakat sistem bu işlemi o anda hesabınızdan düşmüyor, dışanya çıkıp kartımzı otomatik ödeme makinesine yerieştiriyorsunuz ve size ikinci kez maaş veriyor. Bu "sistem"i herkes bilmediği için banka şimdilik fazla açık vermiyor. Bankanın adı ve şubesi bizde saklı kalsın, ama memur maaşlannın yuzde 10 zam gördüğü şu günlerde tüm kamu bankalannın vezneteri önünde sıraya girmekte yarar olabilirl - Borsa taban arayışındaymış... "Pence vaotırsınlar!" irinci perde: Turizm sektörünü yakından iz- leyen "Türkiye Tatil Rehberi Gezi"yi yayım- layan Ekin Yazım Merkezi'nde editöriük ve Türkiye Seyahat Acentalan Birliğinde (TUFt- SAB) danışmanlık yapan gazeteci Fehmi Köfte- oğlu, genel başkanltğa Başaran Ulusoyun seçil- mesi üzerine TÛRSAB'taki görevinden aynlıyor. Köfteoğlu, görevinden ayrılınca maaş, ikramiye ve kurum adına yaptığı harcamalann bir kısmıni alama- dığı savıyla yasal yollara başvurarak icraya gidiyor. Son perde: TÜRSAB gazetelere de ilan vererek, Ekin Yazım Merkezi ile olan bütün ilişki ve işbirliği- ni kestiğini açıklıyor. Aradaki perdeler (Ekin'e göre): TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy 26 Haziran saat 10.00'da Ekin'in or- taklanndan genel müdür Halim Bulutoğlu'nu tele- fonla arayarak " 0 adam beni icraya verdi. Onu he- men işten atacaksın. Sana pazartesi gününe kadar süre veriyorum, yoksa seninle bütün işbirliğimizi ke- Perdelerserim" diyor. Bulutoğlu öneriyi reddediyor. 29 Haziran saat 17.00'de bu kez Türkiye Otelci- ler Biriiği (TÜROB) Başkanı Sinan Babila, Ekin'in or- taklanndan Gündüz Mutluay'ı telefonla arayıp, Ulu- soy'un talebinin yerine getirilmemesi halinde der- nekle şirket arasındaki görüşmelerin kesileceğıni bildiriyor. Mutluay'ın yanıtı da olumsuz oluyor. 30 Haziran saat 09.30'da TÜRSAB ve TÜROB başkanlarının ortak açıklamasıyla Ekin'le bütün iliş- kinin kesildiği açıklanıyor. Köfteoğlu "Birçok sorunu olduğu söylenen tu- rizm sektöründe tek uğraş konusu, bir çalışanın iş- ten atılıp atılmaması olabiliyor. Bu olayda çalışılan yer, sahip ve yöneticilerinin örnek tavn sonucu bir çalışan işinden olmamtştır. Ama herkes benim ka- dar şanslı olmayabilir" diyor. Aradaki perdeier (TÜRSAB'a göre): Başaran Ulu- soy, Ekin'in genel müdürü Bulutoğlu ile iki aydır ko- nuşmadığını anlatıyor; Ekin'le yıllardır süren alışve- rişlerini gözden geçirdiklerini ve otel rehberi yayının- da yeni bir sözleşme yapmak istediklerini belirterek TÜRSAB'a üç misli fiyat öneren Boyut'la anlaşma- ları üzerine bu olayın ortaya çıktığını söylüyor. Ulu- soy, "Köfteoğlu bizi icraya verdi, ama yukanda Al- lah, TÜRSAB'da çalışanlar var, biz seçildikten son- ra Fehmi Köfteoğlu bir gün bile işe gelmedi" diyor. Aradaki perdeler (TÜROB'a göre): Sinan Babila, "Otel Guide"ın isim hakkının TÜRSAB ve TÜROB'a devrini istediklerini ve uzun süreli yayın hakkını Ekin'e bırakmayı önerdiklerini, ancak son anda tekliflerinin kabul edilmediğini ve bu nedenle ilişkinin kesildiği- ni söylüyor, "Kimse kimseye, işine son ver diye- mez" diyor. Turizm işte böyle patlıyor! SESStZ SEDASIZ (!) NURÎKURTCEBE Türkiye'nJnhayatdamaplankesiliyor Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Se- zer'in rektör adaylan listesini geri gön- dermesiyle YÖK Genel Kurulu bir kez daha toplanacak... Dikkatler, en çok oyu alan iki adayın yerine birer oy alanlann yerieştirildiği Dokuz Eylül'e çevrildi... Doğrusu YÖK Başkanı Ke- mal Güruz'u kutlamak gerek... Kemal Gürüz tzmir'den gelen tep- kiler sayesinde Gazi'yi, Malatya'yı, Erzurum'u, Samsun'u, Elazığ'ı ve Anadolu'nun daha birçok üniver- s'ıtesinde Türk-islam sentezinin tür- ban karşılığında şeriatçılaria yaptı- ğı işbirliğini dikkatlerden kaçırmayı, MHP'nin yoğun ve katı kadrolaşma- larını geri planda tutmayı başardı. Elazığ'da Fırat Üniversitesi... İki dönem sonunda Rektör Eyüp Ispirtekraraday olamıyor, ama yoğun kadrolaşma sayesinde aynı ekipten Feyzi Bingöl 266 oyla birinci geliyor. Adaylığını GATA'dan koyan Profesör Albay Ahmet Peker 75 oyla ikinci ola- biliyor. Yardımcı doçentlerin, el yazı- lanndan verdikleri oyun saptanacağı korkusuyla özgür iradelerini kullana- madıkları seçim, YÖK Genel Kuru- lu'nun onayından aynen geçiyor. GA- TA'dan bir albayın adaylığı onay bul- duğuna göre Elazığ'da büyük sorun- lar var demektir. Ama YÖK, bir asker bilim adamına karşı demokrasiyi iş- letiyor! Bir bilim adamı diyor ki: "Irtica ile mücadelede ünıversitelerin hayati bir yeri vardır. Fakat MHP'lilerin şeriatçı- laria işbirliği Türkiye'nin hayat damar- lannı kesiyor. Evet Dokuz Eylül'de bir sorun var, fakat Izmir'i bırakın Anado- lu'ya bakın. Türkiye elden gidiyor!" Yeniden toplanacak olan YÖK Ge- nel Kurulu sorunu çözemez... önce YÖK'ü çözmek gerek! SonaDogru MUSTAFA KUL ~ 57. hükümetin Başbakanı Sayın Bülent Ecevit, son haf- talarda durup dururken Cum- huriyet Halk Partisi ile HA- DEP arasında bazı ilişkiler ol- duğu yönünde istihbari bilgi- ler aldığına dair "ganp" açık- lamalaryaptı. Açıklamalann- da herhangi bir aynntı yok- tu. Bir iki gün sonra bu iliş- kilerin en azından diyalog şeklinde olduğunu belirtti. Düşünebiliyor musunuz, Tür- kiye'nin iki siyasi partisi bir- biriyte diyalog kurmak suçu iştemişlerdi!.. Pes doğrusu... Sayın Ecevit'in bu konuşma- sını nereden alırsanız alın, sı- kıntı hissediyorsunuz. Böyle bir çıkışı niçin yaptığını açık- lamaya gerek yok. Amacına ulasamamış zavallı bir beya- nat önünde sonunda! Dik- katli yurttaş, bu söylemden iktidar partilerinin iki yüzlü politikalannın izini bulmuş- tur mutlaka. Güneydoğu'da çok sayı- da oyu bulunan HADEP'in yasa dışı bir parti gibi göste- rilmesi, Cumhuriyet Halk Par- tisi'ninyurt sorunlannaçözüm ararken son derece demok- ratik bir tutumla tüm kesim- terle diyalog kurma çabala- rını karalamaya çalışması, Bülent Ecevit'in siyaseten geldiği noktayt göstermesi açısından dehşet vericidir! Bu konuşmanın gösterdiği bir şey daha var ki bu da ola- yın dramatik yönünü oluş- turmaktadır. Sayın Ecevit, kendisini hâlâ kitleler üzerin- de etkili sanmaktadır. Söyle- diği her sözün yurttaşlar ta- rafından hiçbir şüpheyle kar- şılanmadan dogru kabul edil- diği yanılgısı içerisinde siya- set yaşamını sürdürmekte, başbakanlık yapmaktadır! Irdeledikçe başka şeyler de ortaya çıkıyor. örneğin Başbakan ülkesini çok teh- likeli bir şeye karşı koruyor- muş, vatandaşım uyarıyor- muş gibi konuşuyor. "Bu teh- likeli işleri" yapanlann da dik- katini çekiyor. Siz bilmezsi- niz, yanlış yaptyorsunuz, si- yaset böyle yapılmaz, bu si- zinki sorumsuzcayapılan ya- ramazlıklar, demeye getiri- yor. Böylesi mesajlartaşıyan konuşmasını da olgun, bil- ge, sorumlu bir devlet ada- mı, bir bilen tavnyla yapıyor. Tabii çok komik oluyor!.. Çok uzun bir zamandır Ecevit siyasi seçimini yap- mışt. Temsil ettiği kitle değiş- mişti. Fakat iktidara gelebil- mek için ihtiyaç duyduğu oy- lar, temsil etmekten vazgeç- tiği, emeğiyle geçinen ve bu ülkenin ezilen kesimini oluş- turan kitledeydi. Ecevıt'in ye- ni çevresi ve yeni kitlesi, ya- ni bu ülkenin her şeyini aç gözlüce sömüren, emegi kö- leleştiren, milyonlarca insa- nı açlığa, sefalete sürükle- yen bu yeni yandaşların sa- y»ı iktidar olmaaınayetmiyor- du. Sayıları az olmasınarağ- men kamuoyunu manipüle edecektüm olanaklara sahip- tiler ve Ecevit'i kişilikli, ilkeli, halkçı, vatansever bir devlet adamı, edebi yönü gelişmiş, zarif bir insan olarak pazar- ladılar. Ürünleri oy piyasa- sında tuttu. Fakat bu ürün sonuçta onların ürünüydü, faydası da onlara olacaktı!.. Cumhuriyet Halk Partisi halkla birlikte sorunlara çö- züm üretirken demokrasinin gereği olan diyalog ve katı- lımcılıkla hareket etmekte, bu ilkeleri tüm toplumdateş- vik etmektedir. Sorunu olan tüm çevrelerte iç içedir. Bu çevrelerin temsilcileriyle gö- rüş alışverişi yapmakgibi son derece doğal ve çağdaş bir eylem içerisindedir. Ecevit'in temsil ettiği "kitlecik" isetüm bu gelişmelerden rahatsız- dır. Atılan tohumlardan ge- lecekte nelerin filizleneceği- ni bilmekte ve bundan ürk- mektedirler. Bütün bu geliş- meleri şimdiden boğmaya çalışmaktadırlar. Bu kitlecik ki, sayısal ola- rak ülkenin yüzde 20'sini oluş- turduğu halde, ulusal gelirin yüzde 55'ine sahiptir. Şim- dilerde kazanımlannı kaybet- memek ve daha da arttırmak için medyasıyla, meslek ör- gütleriyle ilginç bir çaba içe- risine girmiş durumdadtıiar. Saklamaya çalıştıkları tedir- ginlikleri, CHP üzerinde oy- namaya çahştıklan oyunlar- da da kendisini göstermek- tedir. Oyunun aktörleri ise düştükleri komik durumun farkına varamayacak bir za- vallılık içinde yeniden hayat bulmaya çalışmaktadırlar. Öy- sa ki deniz bitmiştir. Seçilen karakter halk nezdinde tut- mamıştır. Onlar artık engin denizlerdeyüzen değil, kara- da can çekişen bir balıktırlar. Ve kokusu şimdiden fark edil- mektedir. Paylaşım, insan sevgisi, başkaldırı, bağımsızlık, va- tan sevgisi, emek, üretim gi- bi kavramlar ve olgularla bir- likte, insana dair tüm duy- gular, sol dünya görüşüne sahip edebiyatçılar ve sanat- çılar tarafından en güzel bi- çimiyle ıfade edilmişlerdir. Ki- şiliği, düşünce yapısı, top- lumcu düşüncelerden ve bu düşüncelere sahip edebiyat- çılardan, bilim insanlanndan, sanatçılardan beslenen si- yasetçilerimizin bu noktaya gelmelerine mantıklı bir açık- lama getirmekte zorlanıyo- rum. Çünkü toplumcu dü- şünceler ve duygular insa- nın belleğine bir girdi mi bir dahaçıkmaz. Bu düşüncenin kavramları, simgeleri ve bu uğurda yaşananlar bilinçte kaybolmaz. Tersini yaşayan siyasetçilerimizin içinde bu- lunduğu durum, belki de bir siyasal şizofreni olarak açık- lanabilir! HAYVANLAR İSMAÎL GVLGEÇ îgulgec(o yahoo.com ÇtZGİLİK KÂMİL MASARACl KtM KİME DUM DUMA BEHÎÇAK Yıllık izninin bir bölümünü kullanacağından çizgilerine bir süre ara vermiştir. . TARİHTE BUGÜN MVMTAZ ARIKAN behicak(aturk.net 20 Temmuz YAZIL4RIBÛYÜTMBK İÇIN.. açn'totr ttfJSUAJ. A8D 'DB YAP/LAAI 8l£ PKt19ÇC't>£ BCJGUKJ, A8D 'DB YAPIL4U 8 * & ALET' SAÇAeiJ./ SOfJUÇ i/S&Dİ. AI>BLfHAOAK H eMSTİTÜSÜ 'HPE GELlfTİ&LeH N, eöB e ıcişiiEtze, KJTAP, <sAzere, oees Gg\ YAYtNLAlSJ leOcAYUKt-A) OK.UMA) OLAAJAĞt t- ALETfAJ SA ÇÜLGI2EK NeTLEŞrrieLIUVOIZ V£ AM eei.iiziYoe.PU- GöfzüNTü &EÇ KJEZ. üİ Söz. i rüPUA*teL£IZPE yA DÜ fÛUULÜYOGPU. OLACAGl FETHtYE tKİNCİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN 1998/71 - 1999/606 Davacı Emine Eren tarafindan davah Murat Eren aleyhıne açüan boşanma davasının mahkememizde yapılan 14.12.1999 tarih ve 1998/71 -1999/606 sayılı karan ile Kırşehır ilı, merkez ılçe Yukanhomurlu köyü 35 kütükte nüftısa kayıtlı Ismail kızı 1977 doğumlu Emine Eren ile Hasan oğlu, 1972 doğumlu Murat Eren'ın boşanmalanna karar verilmış, davah Murat Eren'ın adresıne tebligat yapıla- mamış, zabıta araştırmasmda da adresi tespit edilemediğüıden adı geçenın bu ilanın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karan tem- yiz edebileceği, temyiz etmediği takdirde karann kesinleşeceği ilanen tebliğ olunur. Basm: 40500 MİLLİ PİYANGO ÇEKİLDİ 700 mllyar llra: 590760 (tstan- bul, Izmir, îstanbul, Ankara) 10 mllyar llra-. 435633 1 mllyar llra: 153239 344110 500 mllyon llra: 073224141479 249193 275659 552528 250 mtlyon llra: 010711116444 149676 170345 245364 314730 528791 529289 538906 596023 100 mll yon llra: 010680 014308 015573 033689 040271 040488 063176 063204 067967 071188 071347 071796 080944 097484 106505 109078 115266 124663 127462 127654 129740 134451 152452 152795 156036 177541 178805 185624 192775 199034 202478 212498 214375 226173 234772 244985 251670 251717 257216 285369 291329 294668 298202 302210 324820 338062 355399 362574 372651 380381 415761 420537 437458 437734 441751 448232 452325 457998 459012 461981 464264 473451 476241 487888 494373 506646 508948 522133 524646 526435 534546 537320 542713 561553 590264 50 mllyon llra: 002119 002142 005024 005066 021899 023055 026934 030392 031210 031802 035630 040957 042342 045153 045787 049315 051720 052393 055242 062985 064240 064715 075943 082381 098062 102370 102901 105260 105935 109467 111566 113319 113515 118601 127100 127688 134848 136897 140814 140888 144163 152514 171728 173638 177704 185844 186008 186482 194410 201888 205901 206308 207540 207822 209078 227993 236493 237860 245362 248457 249256 258581 259824 263274 264394 269410 269730 270373 287026 291447 295604 299976 300475 302558 313573 315010 320010 320710 322505 324555 329504 331790 332832 337056 338067 345842 352174 369512 372184 387452 387557 394087 399291 400875 401153 401836 409261 410166 412329 412817 415144 415975 419956 421266 429055 431831 443869 445570 445856 445880 446811 448575 459856 464274 464330 464693 468559 470286 473371 481522 482176 483141 485120 486729 489688 489896 491005 494058 494806 502817 505634 510963 516454 517162 518567 523827 524124 530924 533949 541104 542671 544015 547019 551187 564401 568074 575522 591740 595051 597988 40 mllyon llra: 05039 12241 22658 38565 40176 46320 54968 68201 75949 82147 30 mllyon llra: 05351244 3710 7228 8168 15 mllyon llra: 305 569 734 770 8 mllyon lira-. 18 38 50 73 Amortl: 4 ve 5 DÜZ ÇİZGİ UMİT ZtLELİ AB'ıtin sadık KalemşorlarıL - Niçin bu kadar şaşırıyoriar anlamıyorum. - Neye?.. - Komiser Verheugen'in talimatlanna!.. - Ne demiş AB komiseri?.. Kürtlere kültürel haklar demiş... Herkese ken- di dilinde eğitim ve yayın hakkı demiş... Azınlık haklan demiş... KKTC'yi yok sayarak Kıbns Cum- huriyeti (yani Rum yönetimi) demiş... Istenilen bu değil miydi?.. Yıllardır yürüdüğü- müz yol, son bir yıldırçıkanlan yasalar, yapılan dü- zenlemeler bu amaca hizmet etmiyor muydu?!.. "Uyumlu" siyasetçi, "özel seçilmiş" bürokrat, "dışa bağımlt" rantçı, işbiriikçi kalemler yıllardır bu- günlere ulaşabilmek için uğraş vermiyor muy- du?!. Son zamanlardaki moda ismiyle yabancı En Ci Yo'lar (NGO) yurdun dört bir yanında "kamuoyu araştırması" ya da "inceleme" adı altında cirit at- mıyor muydu?!.. Türkiye ekonomisi son bir yıldır IMF'nin emir- leri doğrultusunda yürümüyor mu?.. Büyük pat- ron Cario Cottarelli değil mi?!.. Gelinen noktada ekonomi bir güzel rayına so- kuldu!.. özelleştirme, tarım, maaşlar, ücretler, enerji, iletişim bir güzel halledildi... - Şimdi sıra Türkiye'yi tamamen teslim alacak politikalann uygulanmasında!.. AB komiserinin yaptığı bu... - Bunda da şaşılacak hiçbir şey yok!.. • • • Asıl şaşılacak olan, her şey bu kadar açık oy- nanırken hükümetin, ne isim altında olursa olsun AB komiserinin bıraktığı belgeyi saklamaya çalı- şıp gülünç duruma düşmesiydi!.. AB kalemşoriarının durumu daha da acıklıy- dı!.. Hem panikten hem de haberleşecek zaman bulamamaktan olsa gerek, taban tabana zıt ha- berieryazdılar... İşte örnekler: Bir büyük gruba dahil "ilerici" gazetede, boy- dan boya "AB gerçekleh" manşeti atılıp altına şöyle yazıldı: - Türkiye'dekiAB düşmanı odaklar, Verheugen 'in Ankara temaslannda hiç olmamış şeyleri gerçek drye sızdınpgörülmemiş bir dezenfonnasyon sağ- ladı... Grubun diğer "büyük" gazetesinin genel yayın yönetmeni ise aynı gün köşesinde, "Belge dört kişide vardı" başlıklı yazısında Verheugen'in ge- tirdiği belgeyi bilen dört kişinin isimlerini ve için- de yer alan maddeleri olduğu gibi açıkladı. Bel- genin ABD diplomasisindeki adını bile verdi: "Fo- od forthought..." Yani "Zihin gıdasıL" Yazı şöy- le noktalanıyordu: - Evet, zaman geldi. Artık ihtiyacımız olan tek şey, biraz cesaret. Ve bunun için zihniyet devri- mi... Bir başka Amerikan patentli "ilerici" gazetenin kalemşoru da son gelişmeleroten alcUğı coffaıyt- le olsa gerek, "Kandırmaca bitsîn" başlıklı yazı- sında aynen şöyle diyordu: - Bugün Kıbns dendiğinde bütün dünyada ak- la Rum yönetimi geliyor. Dünya için Kuzey Kıbns, Türkiye işgali altındaki bir ada parçasıdır. U/us/a- rarası alanda da Tün\iye, çözümü engelleyen ta- rafolarak görülmektedir. Kıbns gerçeğinin değiş- me zamanı artık gelmiştir. Aslında kutlamak lazım; ABD ve Avrupa bile is- tediği çözümü bu denli açık dile getiremiyor!.. Yazar, yalnızca değişmesi gerekenin ne olduğu- nu belirtmemiş. Yakında onu da açıklar herhal- deL Emin Çölaşan, Hürriyet gazetesinde salı gü- nü yazdığı "Avrupa Komiserieri" başlıklı yazısın- da, bugünkü "kalemşorian" 1919'lann "müfare- kebasın/"nabenzetiyor. BenceyanılıyorL Bugü- nün işbiriikçileri o günün mandacılarına rahmet okutuyor!.. Bunlardan biri, Ittihatçılann liderierinden birinin torunu, geçen hafta sonu köşesinde Verheugen'i anlata anlata biteremiyor; Türkiye'nin AB'ye gi- rebilmesi için nasıl fedakârca çırpındığını, bu ne- denle AB içinde "satılmışlık" suçlamalarına bile hedef olabileceğini yazıyordu!.. AB komiserini eleştiren, "Nereye gidiyoruz" diye soranlar da do- ğal olarak "tuhaf ittifak" sıfatını hak ediyordu.. - Hazin değil mi?!. E-posta: uzileli@ixir.com Faks:(0 212)287 42 41 B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN 1 2 3SOLDAN SAĞ.V. 1/ "Vermek" 1 anlanunda argo sözcûk. 2/ Ge- 2 ce yapılan sıne- ma ya da tiyat- ro gösterisı... Nâzım Hik- met'ın soyadı. 3/ Paramızı simgeleyen harfler... Art- vin'ınbirilçesi. 4/ Afrika'nın 9 en yüksek dağı olan Kilimanjaro'nun yerlidilleTdekiadı.. Bir nota. 5/ Demiryolu... Birmeyve.6/ tzmır- ın 3 Çeşmeüçesınebağhtu- 4 ristıkbirbelde. 7/ Te- 5 raziyi denklemek için g hafıf gelen kefeye ko- nulanağırlık... Aşıkve ' bilye oyunlannda kulla- nüan,içioyulupkurşun ° akıtılarak ağırlaştınlmış boyalı kenuk. 8/ Eski dılde ayak... "Beni kara diye yerme/Mevlam yaratmış görme" (Karacaoğlan)... Sodyumun simgesı. 9/ Knş pisliği. YDKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Eskıden gök cısitnlennınyükselnsini ölçmektekul- lanılan araç. 21 El tezgâhındabez dokuyankimse... Os- manhlarda gûmrük vergisı. 3/ Bir nota... "Turgut — — " : Şairimiz. 4/ "Kadd-i dildâra kımı dedj kı- mi elif/Herkesin maksûdu bir ammarivayet muhtelıf" (Kanuni Sultan Süleyman)... Eski dilde et. 5/ "Pablo '": Şılıli şair... llkei bir silah. 6/ Ele a\r uca sığmaz. 7/ Yapılan örten süslü çatı ve saçaklar. 8/ Dayanıklı, güçlü... Teşhıs. 9/ Nıkehn simgesi... Dağda yaşayan ve geçüninı odun satarak sağlayan kimse.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear