22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2HAZİRAN 2000 ÇARŞAMBA CUMHURİYET HABERLER Olumsuzluklara dikkat çeken bazı bilim adamlan gen haritasmın çözülmesinin suiistimale açık olduğunu belirttiler Genetâ hlılilLCNDRA (Cumhuriyet) - Insanın gen haritasmın çözilmesinin suiistimale açık olduğunu belirten baz bilim adamlan, dünyayı bir genetik ayrmcılık tehlikesinin beklediğini öne süriiyor. tngltere'de ulusal düzeyde yayın yapan gazîtelerin yer vermediğı söz konusu tartışma, Lordra Metrosu'nu kullanan yolculara ücretsiz dağtılan 'Metro' ısimli gazetede yer aldı. Ulusal gazeteler, buluşu 'başan' olarak ele alıp insanhğa sağlayacağı yararlan sıralarken Metro gazetesi, bazı bilim adamlannın, buluşun yaratacağı olumsuz etkilere de işaret ettiklerini duyurdu. Bunlardan yazar Dr. İbm Shakespeare. "Kimin bizim gen haritamızı tümüyle bilmeye hakla var" sorusunu yöneltti. Shakespeare, bu bilginin işveren, sigorta şirketleri ve devlet tarafından doğru ve hakkaniyet içinde kullanılıp " " v kullanılmayacağından kimsenin emin olamayacağını belirterek "Eğer bu tür kişi ve kurumlar söz konusu bilgiyi bireylere karşı, onlann haklannı çiğneyecek şekilde kullanırsa ne olacak" diye sordu. Alzheimer Hastalan Vakfı Başkanı Dr. Rkhard Harvey ise vakıf olarak, genetik bilgilerin sigortacılık sektörü tarafından bazı kişilerin 'genetik olarak klasman dışı' addedilmesinde kullamlmayacağından emin olmak istediklerini vurguladı. Insanlar üzerinde genetik mühendislik çalışmalan yapılmasına karşı kampanya yürüten sivil toplum kuruluşu adına açıklama yapan Dr. David King ise "Eğer bilgilerin gizliliği sağlanamazsa bazı kurum ve kişiler ellerindeki bilghi kendi menfaatlan için Bilimsel calısmalar hız kazanacak Genlerin sırn 20 yılda çözülecek • Gen haritasının tamamlanması, pek çok yeni oluşuma zemin hazırlayan bir başlangıç. Genomun yüzde 97'si sıraya dizildi, ancak geriye kalan yaklaşık 150 milyon harfın de pek yakında deşifre edileceğini söylemek zor. Çeviri Servisi - Bilim na uygun "ısmarlamar adamlanna gore ınsan DNA'sını oluşturan 3.1 milyar kimyasal "harfin gizinin çözülmesı, Apol- lo uzay gemisinin Ay yü- zeyine insan bırakması kadar önemli bir gelişme. Ancak "Genom Proje- si T 'nin sonuna yaklaştıkça bu benzetmenin ne denli yanlış olduğu yavaş yavaş ortaya çıkıyor. 20 Tem- muz 1969 'da insarun Ay' a ayak basması yalın, kendi içinde tutarlı ve sonuçlan- mış bir işlemdi. Oysa gen haritasının tamamlanma- sı, pek çok yeni oluşuma zemin hazırlayan bir baş- langıç. Kaldı ki projenin sonuçlandığını söylemek çok zor. Celera Genomics ve Human Genome Project (HGP) isimli kuruluşlar- da görevli bilim adamlan halihazırda genomun yüz- de 97 sini sıraya dizdi, an- cak geriye kalan yaklaşık 150 milyon harfin de pek yakında deşifre edileceği- ni söylemek zor. Kaldı ki HGP'de harfler daha sıra- ya bile dizilmiş değil. Pro- jenin tamamlanması bir- iki yılı bulabilir, ancak "yaşamın kitabınT oku- mak, bu süre içinde müm- kün olacağa pek benzemi- yor. Howard Hughes Tıp Enstitüsü'nden Gerald Rubin bunun nedenini şöyle açıklıyor: "Çünkü bu kitap, ya- bancı bir dilde yazılmış. Aynca çok karmaşık bir tarzda ele almmış. Bu ne- denle her şeyin gün ışıgına çıkanlması yülan alabüir.** Haftalık Time dergisi, son sayısında genom pro- jesinin tamamlanmasına geniş yer verdi. Time'daki yazıya göre moleküler bi- yologlar da insan genomu hakkında çok az şey bili- yor. HGP'nin GenBank web sitesinde, tüm bilim adamlanrun yararlanması için genomun yüzde 85'i yayımlanmış olsa dahi bi- lim adamlan daha insan- lardakı gen sayısı hakkın- da bile birbiriyle çelişen açıklamalarda bulunuyor- lar. Son hesaplamalara gö- re bu sayı 28.000 ile 140.000 arasında değişi- yor. Yaygın kanıya göre sayı 50.000 dolaylannda. Bunun dışında, genin kodunu bilmek, o genin vücutta hangi proteini ürettiğini bilmek anlamı- na gelmiyor. Veyaüretilen proteinin hangi proteinler- le etkileşim içine girdiği konusu da net değil. Vü- cudun işlevselliğini tü- müyle ortaya çıkarmak için ne yazık ki bu bilgiler gerekli. Genom konusun- da böyle bir bilgisizlik hü- küm sürerken son günler- de kopartılan bu yaygara- nın sebebi ne? Çünkü gen- lerin biyokimyasal kodu- ortaya çıkanrması, genlerin gizinin çözülme- si yolunda atılmış çok bü- yük bir adım. Bu ışlemin tamamlan- masıyla bilim adamlannın pek çok hastalığın köke- nine inmesi ve tedavi et- mesi kolaylaşacak. Bu hastalıklann başında da alzheimer ve şeker hasta- hğı geliyor. Bu bilgilerin ışığı altında ilaç şirketleri, insanlann genetik yapısı- ilaçlar üretebilecek; ilaç doğrudan hedefe yönelir- ken yan etkileri minimu- ma inecek. Genlerin dizilişinin tek tek ortaya çıkanlması emek yoğun ve pahalı bir süreç. Bu sürecin zor kıs- mının tamamlanmış ol- ması, bilimsel araştırma- lann hız kazanmasını sağ- layacak. Ne var ki bilim adamlanrun tümü, yaşa- nan gelişmeleri olumlu buhnuyor. Harvard Üni- versitesi Tıp Fakülte- si'nden Tom Delbanco. kaygılannı şöyle dile getı- riyor: "Bu keşif,insanlanngö- zünü kör etmiş. Bunun so- nuçlannı şimdiden gör- mek zor, ancak zararian- nı tahmin etmek çok zor değiL Örnegin doktortann hastalanna ayıracaklan süregiderek kısalacak; pa- halı tahlUler yetersiz sağ- tak hizmetierini iyice dar- boğaza sokacak." Delbanco kaygılannda ne denli haklı olsa da, pro- jenin sunduğu olanaklann zenginliği fren yapmayı olanaksız hale getiriyor. lşte bu nedenle Ay'a ayak basmakla genom projesi birbirinden farklı. Ay'a gitmek temiz, sı- nırlan belli bir gelişme. Ancak aradan geçen 30 yıl içinde uzay yolculuğu ko- nusunda önemli bir geliş- me kaydedilmedi. Oysa bundan 30 yıl sonra insan organizması ve hastalıkla- n konusunda ne denli önemli atılımlann gerçek- leşeceğini şimdiden kes- tirmek zor. Bflhn adamlan genin tanımı konusunda bile anlaşamıyorlar. Genel olarak gen, tek bir proteini kodlayan DNA sıralamasıdır. Gen hmitCLSi hakkmda büinmeyenler Soru: Genlerbizieilgili herşe- yi betirtiyor mu? Yanrt: tnsanm şekillendirili- şinde genler ve çevre birlikte hareket eder. ÇevTe, deneyimle- rimize yönelik her şeyi kapsadı- ğı için çok karmaşık ve önemli bir rol oynar. Kışilığin oluşu- munda genlerin ve çevrenin ro- lûnü birbirinden ayırmak nere- deyse olanaksızdır. Soru: Gen nedir? Yanrt: Bilim adamlan genin tanımı konusunda bile anlaşa- mıyorlar. Genel olarak gen, tek bir proteini kodlayan DNA sıra- lamasıdır. Proteinlerin yaptığı işlerin başmda, biyokimyasal reaksiyonlan katalize etmek ge- lir. Genlerin sayısı konusunda da kesin bir şey söylemek müm- kün değil. Son günlerde yapılan biraraştırmanın sonuçlanna gö- re bu sayı 34.000 ile 140.000 arasında değişmektedir. Soru: Insanlar arasmdaki benzertik oranı nedir? Yanıt: Bireyler, DNA'lannın yüzde 99.9'unu paylaşır. Başka bir deyişle, insanın genetik ko- dunu oluşturan 3 milyar harfin 300.000 kadan insandan insana farklıhk gösterir. Soru: Diğertiûieriearamızda ne gflri bir benzeıük var? Yanıt: Bilim adamlan diğer türlerle insan arasındaki benzer- lık karşısuıda şaşırmaktan ken- dilerini alamıyor. Örneğin fare ile insan arasındaki gen benzer- liği yüzde 80'i bulurken söz ko- nusu benzerlik şempanzede yüzde 99'a ulaşıyor. Bu da şem- panzelerin, insana, gorillere ol- duğundan daha yakın olduğunu gösteriyor. Soru: Bu buluş. kanser ve di- ğer ciddi hastalıklann tedavisi- ni gündeme getirecek mi? Yanıt: Görülüyor ki hastalık- lann pek çoğunun kökeni gen- lere uzanıyor. Gen terapisi şu anda henüz emekleme evresin- de. Ancak şizofreni gibi bazı has- talıklann temelinde bir değil, birkaç genin etkileşimi söz ko- nusu. Bilim adamlan genler ko- nusunda yeni bilgiler elde ettik- çe tedavi olanaklan da aynı doğ- rultuda artacaktır. Genel olarak alzheimer ve bazı kanser türle- ri için, gelecek 10 yılda gen te- rapisinin çok büyük yarar sağ- layacağı düşünülüyor. Soru: Genetik bilgiler insan- lann aleyhine kullanılabilir mi? Yanrt: Genetik bilgilerin işe adam alma, sigorta ve benzeri alanlarda genetik aynmcılığa yol açacağı konusunda ciddi kaygılar var. Aynca 'şiddet ge- ni' taşıdüdan gerekçesiyle bazı insanlann yasadışı eylemlere daha eğilimli olduklan inancı yaygınlaşırsa bireylerin kişilik haklannın ihlal edilme olasılığı- nın yüksek olacağı düşünülü- yor. ABD Başkanı B01 Ctinton, genetik bilgilerin ışığı altında aynmcıhk girişimlerinin yasak- lanması doğrultusunda bir yasa tasansına imza atmakla birlik- te, bu konuda ortaya çıkabile- cek pek çok soru henüz yanıt- lanmış değil. Soru: Genetik haritaran ta- mamlanması için daha iki yıl ge- rekiyorsa neden şimdiden tar- nşmalara başlandı? Yanrt: Bilim adamlan, gene- tik hantanın son kalan birkaç harfinin en zoru olduğunun far- kında. Geçen pazartesi günkü açıklama, haritanın yüzde 99'u- nun tamamlandığı doğrultusun- daydı. Dolayısıyla bilinmeyen kısımlar ciddiye ahnacak boyut- ta değil. Geride kalan yüzde 1 'lik oran bir-iki yılda tamam- lanacak. Ancak insan genomu artık uygulama aşamasına geçebile- cek olgunlukta. Bu yılın sonla- nna doğru bilim adamlan bir konferans çerçevesinde bir ara- ya gelerek ellerindeki bilgileri kamuoyuna duyuracak. kuUanmaktan ahkonulamazsa sonuç tam bir genetik aynmcıhk olacaknr" uyansında bulundu. Diğer gazeteler ise çoğunlukla manşetten duyurduklan haberlerinde. buluşun insanlık tarihinde bir kilometre taşı olduğunu belirttiler. Söz konusu gazeteler, sadece haber sayfalannda değil, başyazılannda da buluşa dair görüşlere yer verdiler. Türkiye Bilimler Akademisi 'Etik ve hukuksal boyut ivedilikle düzenlenmeli' • Bilkent Üniversitesi Moleküler Biyoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Mehmet Öztürk, yaklaşık 15 yıl öncesine dayanan proje ile hastalıklann daha kesin ve erken tanımlana- bileceğine işaret etti. ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Bilim adam- lan, tarihin en büyük bu- luşlanndan biri olan "in- sanuı gen haritasT konu- sunda "insanlığın bilgiye ulaşma eşitiigr açısından kaygılannı dile getirdiler. Türkiye Bilimler Akade- misi'nde (TÜBA> ortak açıklama yapan bilim adamlan. bilimsel etik ve hukuksal açıdan "acil" düzenleme isterken "Bu evrensel buluş büriin de- taylanyla tüm bilim adam- lanna ait oünabdır" görü- şünü dile getirdiler. TÜBA'da dün düzenle- nen basın toplantısında konuşan Bilkent Üniver- sitesi Moleküler Biyoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Mehmet Öztürk. yaklaşık 15 yıl öncesine dayanan proje ile hastalıklann da- ha kesin ve erken tanımla- nabileceğine işaret etti. Öztürk, böylece hastahk- lara genetik yatkmlığın er- ken ortaya çıkanlabilece- ğini, kişiye özel ilaçlar ge- liştirilebileceğini ve gen naklinin yapılabileceğini anlattı. Bunun ticari beklenti nedeniyle insanlann işta- hını kabartan bir alan ol- duğunu belirten Öztürk, bu konuda etik, hukuksal sorunlann devreye girebı- leceğini kaydetti. Türki- ye'nin biyoteknoloji ko- nusunda yıllar önce atma- sı gereken adımı atamadı- ğmı söyleyen Öztürk, "Kısa sürede atılabilece- ğinden de emin degilim. Ashnda projenin vaat etri- ^Insanları damgalamak ıııüııılvüıı^• Baştarafı 1. Sayfada "Şu an zaten buhınan. işin atfabesi Harfle- ri bfliniyor. Bu harfler bir araya getip nasıl an- lam kazanryor. bu çözümlenmiş değil.' Kanse- re çare, bundan sonra kanser yok. şeker yok, ömür uzadı" deniyor. Hayıröyle birşey yok. Bu- gün onun çaresini bubanız varuı başka hasta- hklar çıkacaknr. Çünkü biz devamh olarak mırtasyonlara açığız. Bu degişimler herzaman obcak. Bizdoğduğumuzda var olanknn dışın- da, yaşarken de değişiklikler oluyor." Genlerin sırnnın çözülmesinin, insan yaşa- mınnı kontrol edilmesi gibi olumsuz yönde kullanılabileceğine dikkat çeken Bökesoy. "İnsanlann kötü veya Ki genleri var, deyimi yanhş. Çünkü o zaman, 'Sende şu hatalı gen var, sen şusun. Bende bu var, ben iyiyün" olnr. Vani insanlanriamgalatnakmiimk^n R ", f^k olarak son derece büyük bir sakınca" dedi Bu teknıkleri kimnı kullanacağıntn da önem kazanacağına işaret eden Bökesoy, sağlıkla il- gili konulann eşit ve adil dağıtılması gerekti- ğini söyledi. Bökesoy, bunun gelışmekte olan ülkelerle gelişmiş ülkelerin arasmı daha da açmasına karşı olduğunu kaydetti. Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıb- bi Biyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Meral Sakızh. yapılan açıklamalann, asluıda bir süredir bılinen sonuçlan içerdiğini belir- terek "Araşbnnalar tamamlandı diye ortaya aükü. ancak samyorum bu zamanlama, ABD Başkanı Bill Clinton'm başkanhk süresinin son devresi ohnasıyla ilgüi'" diye konuştu. Yıllardır süregelen 'genom' projesinin, uluslararası birçok merkezde yürütülen biT ça- lışma olduğunu kaydeden Prof. Dr. Sakızh. in- san DNA'sındakı bazı bilgilerin diziniminin ta- mamlandığı şeklindeki sonucun sadece bir merkezden çıkan sonuç olduğuna dikkat çek- ti. Bu sonucun başka merkezler tarafından da aynen doğrulanması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Sakızh, şu görüşlere yer verdi: "tkinci konu da; bu sonuclar. insanıngen ya- pısının tamamen anlaşılması demek değiL tn- sanda \ üz bin gen olduğu düşünülüyor. Buyüz bin genin, DNA dizininin nerelerinde \erlesmi5 durumda olduğunun saptanması gerekiyor. Bu projenin tahminlere göre iki >a da üç sene- de tamamlanması gerekiyor. Ancak süre daha da ktsalabilir, çünkü bilgi artbkça yeni bflgfle- rin edhühnesi kolav la^abiliyor." tnsanın gen haritasmın çıkanlması ile bil- gilerin yanhş amaçlarla kullanılmasının da söz konusu olabileceğini belirten Prof. Dr. Sa- kızh. "Ömeğin üç-beş sene sonrasında. bir ki- şinin hangi genlerinde ne gibi mutasyon oldu- ğunu önceden tespit edebilir duruma geKnce, 0 kişiyi işe almamaktan tutun da tüm yaşano- smı etkileyebilecek geüşmeler yaşanabilir. Ay- nca, ırklar arasında bazı olaylar ortaya çıka- bilir: bhoktjik silah olarak kullanılabilir. Etik kurallar var, bir Idşinin DNA'suıdaki genlerin yaptsu 0 kişinin izni ohnadan başkalanna ve- rüinemelidir'" dedi. Gen tedavisindeki gehşmelerin ekonomik çıkarlar için de kullanılabileceği uyansında bulunan Prof. Dr. Sakızlı, bu konuda da şun- lan söyledi: "Genlerin yeri öğrenikükçe, bir yandan da tedavi amaçh olarak bu bilgiler hizmete giri- yor. Gen tedavisi uygulanır duruma geliyor. Belki çok spekülarif olacak ama, üç sene son- Sorumlu Cenetikçiler Konseyi 'Gelecekte özelyaşamı tehditedebiür' Dış Haberler Servisi - Merkezi ABD'de bulunan ve bir sivil toplum ör- gütü olan Sorumlu Genetikçiler Konse- yi. tarihi buluşun açıklanmasuıın ardın- dan genlerle oynanmasının gelecekte ye- ni sağhk sorunlarma yol açabiieceği, in- san haklannı ve özel yaşamı tehdit ede- bileceği kaygısım dile getirdi. Konsey, insan haklannın ve dünyanın biyolojik bütünlüğünün korunması için şu madde- lerden oluşan 'Genetik Haklar Büdirge- â'nin kabul edihnesini talep etti: • Tüm insanlann, dünyanın biyolojik ve genetik çeşitliliğinin korunmasmı is- teme hakkı mevcuttur. • Insanlar, hayvanlar, bitkiler ve mik- roorganizmalar da dahil ohnak üzere ya- şayan bir organizma için patent ahna- maz. • Herkesin, genetik yapısma zarar ve- rebilecek eylemlerden korunma hakkı vardır. Hiç kimseye genetik aynmcıhk uygulanamaz. • Hiç kimsenin kendi nzası ohnadan genetik çalışmalar için vücudundan ör- nek ahnamaz. • Tüm insanlann, genleriyle oynan- mamış gıdalara ulaşmaya hakkı vardır. • Hiç kimsenin henüz doğmamış bi- reylerin genleriyle oynama hakkı yoktur. Prof. Kayıhan Içel hukuki sorunlara dikkat çekti 'Hukuk rejimiyeniden düzenlenmeli1 fstanbul HaberServisi-tstanbul Üni- versitesi Hukuk Fakültesi Ceza Huku- ku^Anabilim Dalı Başkanı Prof. DjJKa- ythanİçei ınsan vücudunun gen hari- tasının çözühnesiyle ortaya çıkabile- cek hukuki sorunlara dikkat çekerek "Bu daha çok yeni bir konu bu. Ancak kesinlik gösterdikten sonra buna uyum- hı ve uygun bir hukuk rejiminin diizen- ienmesi gerekiyor'' dedi. Gen haritasının çıkanlmasıyla ilgili olarak hukuk açısından bir değerlen- dirme yapan Prof. Dr. Içel, insanın ge- netik şifresinin çözülmesiyle birlikte ortaya çıkacak kamusal ve sosyal so nuçlann tam olarak belirlenmesinden sonra bunun bütün alanlara eüasi dik- kate akoarak her alanda liklerin yapılması gerektiğini söyledi. Bu değişiklikleri belirlemek için henüz çok erken olduğunu, bu nedenle düzen- lemelerin vakit alacağını ifade eden Içel, "Ama hiç ohnazsa düşünmek la- zun. Herkes ne yapıyor, Avropa'da, ABD'de neter yapıuyor, bunlan takip etmek lazun" dedı. Bu konunun henüz çok ham olduğuna dikkat çeken Içel, "Ancak bazı ihtimaller dikkate ahnmak suretiyle bu konuda da bazı çahşmala- ra başlamak gerekiyor'' dedi. ra gen tedavisi ya>gın şekilde kullanılacak. Fa- kat genlerin yeri belirlendiği zaman çahşmayı yapan laboraruvarlar ya da kişiler patent ab- yorlar. En önemli sorunlardan biri bu. Gen te- davisi öp alanında yaygın olarak kullanılıpilac- lann yerini aldığı zaman. 0 patentin bedeunin ödenmesi gerekecek." tnsanın gen haritasının çözülmesinin, in- sanlık adına tehlike içerdiğini düşünmediğini vurgulayan Prof. Dr. Sakızh, "İnsanlann ar- ok bunu kontrol edecek düzeye geldiğine ina- myorum. Atom bombası yapmak kadar göz- den ırak, fark edilmeden yapılabOecek işlerde- ğil bunlar" diye konuştu. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Tıbbi Biyolojik Bilimler BölünuYnden Prof. Dr. Turgut Ulu- tin. genom projesinin, teknolojinin gelişmesi sayesinde beklenenden 5-6 yıl önce bitirildi- ğini söyledi. ülutin şu bilgileri verdi: "Proje şu aşamada, ÜNA dizkindeki hatalann hangi hastahklara yol açtığuu beHıüyor. Bu gehş- melerie yaşam kahtcsinin artnnlması sağlana- cak. Birtakun hastahklan önlediğimiz zaman daha sağhklı bir yaşam sürdürülecek, anne karnındabazı hastalıklann bdiricnmesisağla- nacak. Gen teda>isi di\ abet, alzheimer. kanser gibi hastalıklarda. \aşlanmanın belirli bir dü- zejde tutulmasında olumlu gelişmeler sağlava- ^ n i ilaçlar veaşılargelistirikcek." Türkiye'de de moleküler genetik yöntemle-^ rin hızla oturtulduğunu ifade eden Prof. Ulu- tin, "Bazı hastalıklann tanısına >önelik anaöz- ler yapüabinnekte. Gayri safı milli hasüadan büime aynlan pay çok az. Türkiye bu konuda adım atmak istrvorsa önce bu konuda bir şey- : ler yapmah" dedi. Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Başkanı Prof. Ash Tolun, bi- rimlerinde yeni insan genleri bulma yönünde çahşmalar yaptıklarını belirterek "tlk olarak birgeninyerini belirledik. İnsan bevninin ön kıs- nunın geÛşmesiyle ilgili birgen ve bu genin ken-: dini aramaya başlayacağız'" diye konuştu. ği yeni umudardan bahse- derken Zenginin malı fa- kınn ağzını yorarmış' psi- kolojisi içinde>im" dedi. tnsanın genetik bilgile- nne ulaşılması ve gelişi- mının bilinmesi halinde bazı insanlan seçip bazıla- nnı eleme yoluna gidilme- si gıbi tehlikeler olduğunu anlatan Öztürk, hukuksal anlamda önlem alınması gerektiğini behrtti. Avrupa Bilimler Aka- demısı Başkanı Prof. Dr. Peter Drenth, konuyu "bilgiye ulaşma esitliği" yönünden değerlendirdi. Tüm insanlığın bu bılgile- re ulaşabilmesi ve bulu- şun tüm bilim adamlanna ait olması gerektiğini be- lirten Drenth, DNA dizisi- nin bir parçasının özel bir şirketin elinde bulundu- rulmasının sakıncalı oldu- ğunu kaydetti. Hacettepe Üniversitesi MoleJcüler Biyoloji Bölümü öğrejtim üyesi Prof. Dr. Cihan Ön- er, insanlann, saldırgan- uyumlu gibi yapılanyla il- gili bazı sayısal verilere ulaşılabıleceğmı belirtti. TÜBA Başkanı Prof. Dr. Ayhan Çavdar, daha fazla bütçeye gereksinim olduğunu belirterek "Ar- tık Türkiye kendi genom projesini başlatmalıdır" dedı. Sağhk Bakanı Osman Durmuş ısc çalışmalar so- nucunda bırçok hastalığın önlenmesinin olanaklı olabileceğini, ancak araş- tırmalann ölümsüzlüğü getirmesinin söz konusu olmadığını belirtti.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear