14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 28 HAZİRAN 2000 ÇARŞAMBA HABERLER Demirel'in arşhri İntemerte • lSPARTA(AA)-9 Cumhurbaşkaıu Süleyman Demirel'in 50 yılhk siyaset ve devlet adamlığı hizmetinde oluşturduğu apşivin, araştırmacılann yararlanmasına sunulmak üzere tnternet ortamına verileceği bildirildi. Süleyman Demirel'in kardeşi işadamı Şevket Demirel, yaklaşık 40 bin belgeden oluşan arşivin bir bölümünün tasnifinin bizzat Süleyman Demirel'in kendisi tarafından yapılacağını söyledi. Cezaevindeki eylem • KÜTAHYA (Cumhuriyet) - Kütahya Cumhuriyet Başsavcısı Gökhan Karaburun, Kütahya E Tipi Kapalı ve Açık Cezaevi'nin, A-6 koğuşunda kalan 40 kadar mahkûmun, af yasasının çıkmamasını gerekçe göstererek yaptığı eylemle ilgili olarak adli ve idari soruşturma başlatıldığını bildirdi. Bir grup hükümlünün el yapımı kesici aletlerle gardiyanlara saldırdığını ve görevh infaz koruma memurunu rehin aldığını anlatan Karaburun, yapılan görüşmeler sonunda, kimsenin zarar görmediğini belirttı. Başkanlar Meclis önunde toplanıyor • Haber Mcrkezi - Türk Belediyeler Birliği ve Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak, Yerel Yönetimler Yasa Tasansı'nın bir an önce Meclis gündemine alınması için birlığe üye 3 bin 215 belediye başkanı ile bugün TBMM önünde toplanacaklannı söyledi. Durak, tasanyla ilgili bugün saat 14.00'te de Selim Sırn Tarcan Spor Salonu'nda parti liderlerinin de katılımını bekledikleri bir toplantı düzenleyeceklerini bildirdi. Köpekler için yasa istediler • BERLlN(AA)- Almanya'nın Hamburg kentinde 6 yaşındaki Volkan Kaya'nm 2 köpeğin saldınsı sonucu hayatmı kaybetmesinden sonra Alman polıtikacılar, saldırgan köpeklere karşı ülke çapında yasa çıkanlması çağnsmda bulundular. Çevre Bakanı Jürgen Trittin, saldırgan kopek yetiştirilmesinin yasaklanmasını istedi ve Hamburg'dakı olayın bu tür köpeklerin 'öldürücü silahlar' olduğunu ortaya koyduğunu belirtti. harafçıdan PKK hakkHida bilgi • ANKARA (AA) - Terör örgütü PKK'nin güvenlik güçlerine teslim olan üst düzey sorumlulanndan Cemal kod adb Arif Bakır'ın itirafında, örgütün içinde bulunduğu son durum ıle başkanlık konseyi ile ilgili bilgiler verdiği belirtildi. Bakır'ın. "Osman Öcalan, Cemil Bakır, Duran Kalkavan ve Nizamettın Taş gibi başkanlık konseyi üyeleri aralannda gerginlik i b Kimyevi anaüz yapılacak • tZMİR(AA)-Izmir Malı Şube Müdürlüğü'nce düzenlenen operasyonda ele geçirilen Ispanyol ressam Pablo Picasso'nun "Dora Maar" adlı tablosunun sahte olup olmadıgının tespiti için kimyevi analiz gerektiği bildirildi. Konvoy olaymda kuşkular vali ile emniyet müdürü üzerinde yoğunlaşıyor Dohıııışçıdaı- sorgudaMEHMET FARAÇ Başbakan Bfllent Ecevit'i izleyen 1500 araçlık DSP konvoyunun Şanlıur- fa'ya sokulmaması olayıyla ilgili üç mülkiye müfettişinin incelemesi sürü- >or. Gazetemizde dün yer alan "ihale paylaşınu ve kompk»" iddialannı da so- ruşturma kapsamma alan müfetişler, DSP yöneticileri, vali, emniyet müdürü vc polis şeflerinin yanı sıra kente sokul- mayan DSP konvoyundaki dolmuş, tak- si ve minibüs şoforlerini de dinliyor. So- ruşturma derinleşirken kuşkular Şanlı- urfa Valisi Şehabettin Harput ile Emni- yet Müdürü Orhan Okur üzerinde yo- ğunlaşıyor. Köy hizmetlerinin 5.7 trilyonluk iha- lesinin paylaşımından kaynaklandığı öne sürülen Şanlıurfa'daki konvoy skan- dalını soruşturan mülkiye başmüfettiş- lcri Haül Ydmaz, Adnan Kurtipek ile müfettiş ArifYıldınm. Şanlıurfa Valili- ği'nin ikinci katında çabşmalanm sür- dürüyor. Müfettişlergeçmişte "tarikat- çıfaalryetkrT nedeniyle soruşturma ge- çiren, türban ve Hizbullah operasyonla- rmda etkin olmamakla da suçlanan Va- li Şehabettin Harput, Emniyet Müdürü Orhan Okur, bazı başkomiserlerle polis- leri dinledı. Müfettişler, daha sonra Şan- lıurfa DSP II Başkanı Müslüm Akahn, Merkez tlçe Başkanı Turan Alişiroğlu, il ve ilçe yöneticileri, polislerin engel- lediği konvoy sorumlusu partilileri de dinleyerek sorumluları saptamaya çalı- şıyor. Müfettişlere, konvoyda bulunan çevre il ve ilçelerin DSP yöneticilerinin de adlan verildi. Bu kapsamda dün de DSP'nin Kahramanmaraş ve Gaziantep il başkanlan ifade verdi. Konvoy skandah soruşturmasının sürdüğü Şanlıurfa Valiliği'nde müfet- tişlerin odasırun önünde dolmuşçu, tak- sici ve minibüsçüler de kuynık oluştur- du. Konvoyda partilileri taşıyan bu şo- förlere kendılenni kimlerin kente sok- madığı, hangi polislerin engellediği ve polis telsızlennden yayılan "konvoyu dagrtm" anonslan soruluyor. DSP kon- voyunda görevli şoförlerden kimlikJeri belirlenenler sırasıyla müfettişlerin so- rularını yanıtlıyor. Soruşturması sürerken kuşkulann Va- li Şehabettin Harput ile Emniyet Müdü- rü Orhan Okur üzerinde yoğunlaştığı ileri sürülüyor. Alınan bilgilere göre müfettişlere ifade verenler, üst düzey emniyet yetkilileri ile bazı komiserler tarafından araçlannın şehir merkezine sokulmadığım ve başbakanı bu yüzden izleyemedikJerini söylediler. Müfettişler, gazetemizde dün yer alan köy hizmetlerindeki ihale paylaşınu ve bu nedenle DSP yönetimine yönelik komplo düzenlendiği iddialannı da so- ruşturma kapsamma aldılar. Bir DSP il- çe yöneticisi, konvoy skandalına yol açan ihale paylaşımına karşı çıkan bazı köy hizmetleri bölge müdürlüğu yetki- lilerinin kızağa alındığmı, müfettişlerin bu yetkilileri de dinlemesi gerektiğini söyledi. Köy hizmetlerindeki yetkili ise Bölge Müdürü AK Kaya'nm ANAP ik- tidan döneminde atanması nedeniyle kurumdaki ihalelerirrbüyük bölümünün bu partinin yöneticilerine gittiğini iddia etti. Konvoy skandalının perde arkası ile ilgili gazetemizde yer alan iddialar Şanlıurfa'da büyük tartışma yarattı. Ha- berde adı geçmemesine karşm MHP Şanlıurfa Milletvekili Muzaffer Çak- maklı açıklama yaptı. ÇakmakJı, geç- mişte Şanlıurfa'daki yerel televizyon- larda, "Köy hizmetierinde ihaleier sab- hyor" diye demeçler verdiğini, "Urfa Vafisi'ne karşı olduğunun bürün şehir- de bilindiğjni" söyledi. Güneydoğu bölgesi valileri, MGK'nin son eylemplanını değerlendirdiler Köye dönüş projesine 2.8ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Içişleri Bakanı Sadettin Tantan, Olağanüstü Hal bölge- sinde terörün yarattığı olumsuz sonuçlann giderilmesi ve köye dönüş projesi çerçevesinde alt- yapı hizmetlerinin yerine geti- rılmesi için valilerle toplantı yaptı. Sadettin Tantan, bu yıl için Bingöl, Bitlis, Hakkâri, Muş, Tunceli ve Van'a 2.8 tril- yon lira yatınm öngörüldüğünü söyledi. Doğu ve Güneydoğu Anado- lu Bölgesi sonınlarının çözümü amacıyla Içişleri Bakanı Tantan başkanhğında OHAL Valisi, Diyarbakır, Hakkâri, Şırnak, Emniyet raporu Tunceli, Van, Batman, Bingöl, Bitlis, Mardin, Muş, Siirt vali- leri, Jandarma Genel Komutan- lığı'nıtemsilen Tümgeneral Os- man Özbek'in katılımıyla de- ğerlendirme toplantısı gerçek- leştirildi. Toplantının açış ko- nuşmasını yapan Tantan, Milli Güvenlik Kurulu'nun (MGK) eylem planı çerçevesinde ba- kanlığını ügilendiren konulann ele alındığuıı bildirdi. Tantan, amaçlannm, PKK'nin bölgede yarattığı olumsuzluklann giderilmesi, bölge halkımn ekonomik, eği- tim ve kültürel olarak kalkına- bilmesi, köye dönüş projeleri- nin bir plan, program çerçeve- sinde uygulanabilmesi için va- lilerle görüş alışverişinde bu- lunmak olduğunu kaydetti. Kö- ye dönüş projesi çalışmalarının sürdüğünü kaydeden Tantan, "Bu konudakj uygulamaya ba- kddığında BingöL Bitlis, Hak- kâri, Muş. Tunceli, Van illerine 2.8 triKon lira bu yıl için öngö- rülmüşrür. GAP İdaresi, Diyar- bakır, Batman, Şırnak illerinde yannmlar öngörülmüştür. Böt- geye nitelikli kamu görevlileri gönderilmesi konusunda da ça- uşmalar başlamıştır" diye ko- nuştu. Bakan Tantan, bölge hal- kının ekonomik gücünü elde edebilmesi için yurttaşlann eği- tilmesinin sağlanacağını, köye dönen halkın en azmdan kendi işini yapabilecek duruma geti- rilmesi için çalışmalar yapıla- cağını kaydetti. Köye dönüş projesi çerçeve- sinde, 3-4 köyün bir araya geti- rilerek, çağdaş kentleşme çerçe- vesinde sağlık, eğitım gibi altya- pılannın tamamlanacağını bil- diren Sadettin Tantan, "Köyüne dön orada kaderinlebaş başa kal mannğryla hareketedilrneyecek- tir. Köyüne dönenlere bürün alt- yapı hizmetleri sunulacak, eko- nomik olarak hangi alanda uğ- raşırsa o alanda eğitime tabi tu- tulacaklar" dedi. Sadettin Tantan, yaylalann hayvancılığa açılıp açılmayaca- ğı konusundaİci soru üzerine "Güvenli bölgeler hayvancıhğa açılmış dummda. Oradaki vali- lerimizin ve asayiş komutanlan- mızm vereceği karaıiar doğnıl- tusunda diğerleri de açılacak. PKK terör örgütü halen bitmiş değü. Yani PKK terörü yurtiçin- de alçak profil izkrken komşu ülkelerdeki faaliyetleri ve silahh yapılanmalan devam etmekte- dir" dedi. Içişleri Bakanı, kay- naklann son derece sağlıkh kul- lanılıp daha fazla verim elde edilmeye çalışılacağını bildirdi. 'Uyuşturucunun çoğu Türkjye'den' ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Batı Av- rupa'ya giden yaklaşık 50 tonluk uyuşturucu- nun yüzde 70"inin Tür- kiye'den geçmesini dik- kate alan Birleşmiş Mil- letler (BM), uyuşturucu trafiğiyle mücadele için gcnel sekreter yardımcı- sı düzeyinde harekete geçti. BM Genel Sekre- ter Yardımcısı Pino Ar- lacchi'nin Türkiye ziya- rctinde, Türk emniyeti- nin etkin ve koordineli çalışması için önemli adım atıldı. Sınıraşan suçlarla mücadele konu- sunda hazırlanan ulusla- rarası sözleşme de, BM'nin sonbaharda ya- pılacak genel kurul top- lantısında imzalanacak. Kaçakçılık ve Organi- ze Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı'nca hazırlanan raporda, Is- tanbul'un Asya ve Av- rupa'yı bağlayan konu- mu nedeniyle uyuşturu- cu kaçakçıhğında mer- kez olarak kullanılmaya dcvam edildiğine dikkat çekildi. Adalet Bakanı Hik- met SamiTürk, BM Ge- nel Sekreter Yardımcısı Pino Arlacchi ile Viya- na'da yapılan 10. BM Suçun Onlenmesi ve Suçlulann Islahı Konfe- ransı çerçevesinde gö- rüştüğünü bildirdi. Kon- ferans sırasmda sınıra- şan suçlarla mücadele konusunda uluslararası bir sözleşme düzenlen- mesi çalışmalanna baş- landığını kaydeden Türk, BM'nin sonba- harda yapılacak genel kurul toplantısında bu- nun ele alınarak imzaya açılacağını söyledi. tçişleri Bakanı Sadet- tin Tantan, Türkiye-BM Uluslararası Uyuşturu- cu Maddeler Kontrol ProgTamı Işbirliği çer- çevesinde ilk aşamada Polis Akademisi Baş- kanlığı Aruttepe Tesis- leri'nde Türkiye Ulusla- rarası Uyuşturucu ve Organize Suçla Müca- dele Akademisi'nin (TADOC) eğitime baş- lamasırun kararlaştınl- dığını ve gerekli resto- rasyon çalışmalannm tamamlandığını bildirdi. ÎĞNEIİ FIRÇA ZAFER TEMOÇtN IFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.com Sulara gömülen Halfeti, Ze- ugma kazılan, Gaziantep Mü- zesi, Gaziantep'in eski Ermeni mahallesi, Hasan Süzer Ko- nağı, Johannesin IncıTi yaz- dığı söylenen Rumkale, Nem- rut Dağı'nda güneşle buluşma, antik Arsemeia'daki kabart- malar, Kommagene Kralı An- tiochos'un ailesi için yaptırdı- ğı Karakuş höyüğü, Roma Im- paratorluğu'ndan günümüze kalan üntü Cendere köprüsü ve ardından Şanlturfa'yı kap- sayan '/cü/fürşo/cu'gezisinita- mamlayıp Istanbul'a döndük. Yazacak, söyleyecek çok şey var. Ancak şu kadannı söy- lemek yeterli: Anadolu'nun, her kanş toprağında bir tarih ve kültür yatıyor. Bu arada bu bölgeye yapılan arkası kesil- meyen barajlar ise bu hazine- nin önemli bir kısmını sulara gömüyor. Roma, Bizans, Kommagene, Helen medeni- yetinin en önemli kentleri Fırat Zeugma Mozaikleri Ortalıkta kıyısında yerleştiği için, Fırat üzerine yapılan her baraj, bu tarihi nehrin kıyıstndaki mede- niyetteri bir daha geri gelmeye- cek şekilde yok ediyor. Türkiye'de turizmin önemli bir ekonomik girdi olduğunu biliyoruz. Belkıs (Zeugma) ha- rabetennden çıkan mozaikler, insanı büyüleyecek kadar gü- zel. Bu gerçek bilindiği için, bü- tün dünyanın gözü Zeugma harabelerine çevrildi. Bölgeye yerli veyabancıtu- rist akıyor. Biz gittiğimizde eki- bin biri Fırat kıyısına iniyor, biri çıkıyordu. Rehberimiz Çağa- tay, çok kıymetli olan Antakya Müzesi'ndeki mozaiklerin her bir karesinin bir kenannın 1.5 cm olduğunu, Belkıs'ta (Zeug- ma) ortaya çıkanların ise Fı- rat'ın doğal taşlanndan yapıl- dığını, yani boyama olmadığı- nı ve bir karesinin kenannın ise 1 cm'nin altında olduğunu söyledi. Mozaikin kareleri kü- çüldükçe kıymeti artıyormuş ve bu ölçü bugüne dekdünya- da pek rastlanmayan bir öl- çüymüş. Zeugma'ya gittiğifrHzdeartık kazı yerini su basmıştı. Çıkan- lan mozaiklerin ise Gaziantep Müzesi'nde sergilendiğini söy- lediler. Gaziantep Müzesi'ne gittik. Mozaiklerin bir kısmı müzede sergileniyordu. Duva- nn birinde bir parçası eksik olan bir mozaik asılıydı. Eksik bölümünün ABD'den 10 mil- yon dolara satın alındığı söy- lendi. Müzeye girerken bir sürpriz bizi bekliyordu. Aslında gör- düklerimiz pek de sürpriz sa- yılmazdı. Mozaiklerin önemli bir bölümünün yer yokluğun- dan müzenin bahçesinde orta- lıkta atılı durumda bulunduğu- nu biliyorduk. Gözlerimizle gördükierimiz bildiklerimizin de ötesindeydi. Çünkü dünya- nın en kıymetli mozaikleri, her- kesindokuntıp kanştırabftece- ği ve zarar verebiteceği kadar elattındaydı. Üstelikyeryoklu- ğundan, kalıp kalıp mozaik üst üste yığılmıştı. ••• Gaziantep Müzesi'nin mü- dürünü pazargünü olduğu için göremedik. Bu mozaiklerin bir an önce oradan kaldınlması gerekiyor. Korunma altına alın- ması gerekiyor. Müzenin ya- nındaki bina bitmediği için mo- zaikleri koyacak yer olmadığı söylendi. Böyle saçma şey olur mu? Koca Gaziantep'te dünyanın gözünü diktiği tarih hazinesini, ne zaman tamam- lanacağı beili olmayan bir bina için ortalığa atmanın akılla, mantıkla bir ilgisinden söz edi- lebilir mi? Gaziantep'i dolaşırken, bir- çok boş kilisenin varlığını öğ- rendik. Bu kiliselerden birisi hızla temizlenip bu mozaikler orada korunamaz mı? Bunun bir çaresi yok mu? Arrtaştldığt kadanyla mozaiklerin tamiri, eksiklerinin tamamlanması da zaman alıyor. Bu da mozaikle- rin açılıp görülmeye hazır hale gelmesini geciktiriyor. Her ne ise, şimdi hemen ya- pılması gereken, müzenin bah- çesinde atılı duran mozaikleri koruyacak yeni bir yol bulun- malı. Bunun yolunu müze mü- düriüğü mü bulur, Gaziantep Valiliği mi, Kültür Bakanlığı mı, hangi kurum yapacaksa bunu bir an önce yapmalı. GLOBAIJ^IJTTKÜLTÜR ERGtN YILDIZOGLU Tekerlekten Bile Önemli Bir Buluş, Ama... Pazartesi günü, bilim adamlan, insanın genetik ha- ritasının kaba bir taslağını tamamlamayı başardıkla- nnı açıkladılar. Bilim adamlanna göre bu haritanın ya- pılması, ilk tekerieğin yapılmasından bile daha büyük bir öneme sahip. Çünkü zaman içinde tekerlek aşıl- dı. Ama insanın biyolojik variığının şifresine ilişkin bu bilgisinin aşılması söz konusu değil. Bu yüzden ola- cak, genetik biliminin her yeni adımı karşımıza çok önemli etik sorunlar koyuyor ve tartışmalar da gittik- çe kızışıyor. İlk aşama, genlerin sırasını ve yerini saptamaktı. Pazartesi günü yapılan açıklama buaşamanın büyük - ölçüde tamamlandığını gösteriyor. Şimdi elimizde, adeta içindeki sözcüklerin yüzde 95'ini bildiğimiz bir kitap var. ikinci aşama, bu sözcüklerin herbirinin an- . lamını ortaya çıkartmak. Her bir genin ne işe yaradı- ğını, ne yaptığı anlamak. Üçüncü aşama ise bu söz- cükleri belli bir gramer altında birieştirip kullanmak, - bu dili konuşmaya başlamak. Diğer bir deyişle her bir geni etkileyerek onun belli bir şekilde davranmasını sağlamak ya da davranmasını önlemek. Artık bu sürecin tamamlanması bilimsel açıdan teknik bir sorun. Ancak kapitalist bir toplumda yaşı- yoruz. Toplumun hücresini özel mülkiyete konu olan metalar oluşturuyor. Bu metalar emek-sermaye iliş- kisi içinde, ancak belli bir kârlılığı sağlayabildikleri öl- çüde üretiliyor, fiyatlanıyor ve satılıyor; diğer bir de- yişle başkalannın kullanımına açılıyor. Işte bu toplum- sal ve ekonomik koşullar bilimsel süreci aiabildiğine karmaşık, hatta tehlikeli bir süreç haline getiriyor. He- le söz konusu olan, insanın biyolojik yapısının şifre- siyse. örneğin bu harita üzerinde çalışan Insight, Cele- ra gibi şirketler, bu alana büyük sermaye yatırdıkları için, haritanın mülkiyetine sahip olmak, patentini al- mak istiyoriar. Bu harita patent altına alınırsa, bir tek genin bile, ne işe yaradığını bulmak isteyen herhan- gi bir bilim insanı, araştırma yapabilmek için, bu söz konusu olan şirketlere bir lisans ödemek zorunda kalacak. Bu haritanın özel mülkiyet konusu olması ancak kâr getirme temelinde kullanıma açılması de- vasa etik sorunlan gündeme getiriyor. Birincisi, an- cak belli sayıda gen var. Bunlara sahip olan, kuram- sal olarak tüm şifrenin kullanımını elinde tutmuş olu- yor. Bu genlerin her biri, bugün henüz bilinmese bi- le, yann mutlaka çok büyük öneme sahip olacaklar. Burada yalnızca toplumsal anlamda bir etik sorun yok. Dini inançlar açısından da devasa bir sorun var. Tann'ya inananlar açısından gen haritasının patenti- ni çıkartmak, adeta bir kutsal kitabın patentini alma- ya benziyor. Bu, Kitabı okumak ve yorumlamak is- teyen herkesten, bölüm, satır, hatta sözcük başına bir ücret almak gibi bir şey. Diğer taraftan genler biyolojik özellikleri belirlemek- le ve kalıtımsal olarak bir kuşaktan diğerine taşınma- sını sağlamakla kalmıyor, belli hastalıklann ya da has- talıkJara karşı eğilimli olma özelliklerinin de kalıtımsal olarak geçmesine neden oluyor. Insanlann hâlâ ata- erkil ve kapitalist bir toplumda yaşadığını gözönüne alırsak karşımızda ne gibi etik sorunlar olduğunu kö- layca görebiliriz. Örneğin hastalıklann genetik temellerini öğrenme- ye başladıkça bunları doğumdan önce saptamak ve tedavi etmek mümkün olacak. Ama tedavisi olma- yan bir hastalık saptadığımızda ne olacak? Annenin gelir düzeyi engelli bir çocuğa bakmaya yeterli de- ğilse sorun daha da kaımaşıklaşmayacak mı? Bu koşullarda kim hangi temelde karar verecek? Gene- tik olarak belli bir hastalığı geliştirmeye eğilimli insan- lann yaşamı nasıl devam edecek? Bunların sigorta primleri daha yüksek mi olacak? Ya işverenler bun- İan işe almak istemezse?.. Ya gelecekte her işveren, her sigorta şirketi bir genetik testten geçmenizi ister- se?.. Teorik olarak genleri etkileyerek insanlann biyolo- jik özelliklerini değiştirmek mümkün. Bunu hastalık- lan ortadan kaldırmak için yapmak bir şey, perfor- mans arttırmak için yapmak başka bir şey. Buradan hareketle mali olanaklara sahip ailelerin, şirketlerin ya da devletlerin daha güçlü, daha hızlı, hatta daha akıl- lı üstûn insan yaratmasını kim engelleyecek? Engel- lemek gerekir mi? Gerekirse neden? Insanlann dav- ranışlarını etkileyen genler olduğu ortaya çıktığında bunlara müdahale ederek insanlann "suç, şiddet, hatta hiperaktivite eğilimlerini" ortadan kaldırmak is- teyenler olursa ne olacak? Insanlann hangi davranış tarzlannın ortadan kaldınlacağına, burada sınınn ne , olduğuna kim karar verecek? Bu alan bir karar alanı olabilir mi? Yıne buradan hareketie, gen farklılıklan ile- ri sürülerek kimi insanlara karşı ırk, cinsel tercih te- melinde aynmcılık uygulanması, bunlar hatalı genle- re sahiptir diyerek haklı çıkanlmak istenmesi, nasıl, hangi etik temellere dayanarak engellenecek? En önemli sorun da, bu toplumsal koşullarda, genetik endüstrisinde hemen tüm bilim adamlan bir şirkete bağlı olarak çalışırken bu etik sorunlar nasıl sağlıklı olarak tartışılabilecek. Gen haritasının nihayet çıkanlması insanın kendi kaderini eline alması açısından ileriye doğru atılmış bir adım, buna sevinmemek elde değil. İnsanın ka- derini kimin denetleyeceği ise, bir başka ve son de- recede endişe verici bir sorun. NATO ve Türkiye açıkladı • •• 6 Incîrlik Ussü devredilmeyecek'ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Türkiye ve NATO, Incirlik Üssü'nün NATO'ya devredilmesi- nin söz konusu ohnadığı- nı açıkladı. NATO Avnı- pa Müttefık Kuvvetler BaşkoımrtanT Orgcneral Joseph W. Rabton, lncir- lik Üssü'nün devredilme- si konusundan haberdar ornıadığım kaydetti. Ralston, dün gazeteci- lerin konuyla ilgili sorula- n üzerine, Türk-Ameri- kan ortak kullanımrndaki Incirlik Üssü'nün NA- TO'ya devriyle ilgili bir bilgisı bulunmadığını kaydetti. Üst düzey bir Türk askeri yetkili de, In- cirlik Üssü'nün devriyle ilgili bir gündem madde- sinin bulunmadığını söy- ledi. Incirlik Üssü'nün — Türkiye ile ABD arasın- daki Savunma ve Ekono- mik Işbirliği Anlaşma- sı'na göre iki ülkenin or- tak knllanımında olduğıı-~T nu ve taraflardan birinin ~ nzası olmadan üsle ilgili bir değişiklik yapıbnası- nın olanaklı olmadığını kaydeden yetkili, "Zaten böylebir konudanebizün ne de ABD'nin günde- minde w " dedi. Yetkili, Incirlik Üssü'nün Ralston ile yapılan görüşmelerde tt Üs personeü için her yıl yapdan tophı sözleşmeter çerçevesinde" gündeme geldiğini kaydetti.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear