Catalog

22 HAZİRAN 2000 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Belediye Başkanı Karadinç, projeleri 30 Nisan 2001'de tamamlamayı hedeflediklerini söyledi U-.J* » , . ' . • ' . . . • Atık su ve içme suyu projesini tanıtmak amacıyla Mares Marmaris Otel'de bir basın toplantısı düzenleyen Marmaris Belediye Başkanı Ismet Karadinç, maddi ve teknik olanaklann yokluğundan şikâyet etti. Karadinç, "Marmaris'i 2050'lere taşıyacak, altyapı gereksinimini karşılayacak olan proje yapılacaktır" dedi. HATtCETUNCER MARMARİS - Türkiye'nin en gü- zel tatil beldelerinden Marmaris, ge- leceğe "Marmaris Çevre Konıma ve Altyapı Yapun Projesi"yle haarlanı- yor. Marmans ve çevresindeki beş be- lediyenin oluşturduğu Mariç-Belbir tarafindan, içme suyu ve kullanma su- yu, çöp ve katı atıklann toplanması, anülması ve imhası amacıyla hazırla- nan proje kapsamındaki Marmaris ba- rajı, atık su tesisleri, katı atık depola- ma tesislerinin 30 Nisan 2001 'de ta- mamlanması hedefleniyor. Marmaris Belediye Başkanı tsmet Karadinç atık su ve içme suyu pro- jesini tanıtmak amacıyla Mares Mar- DMS Beiediye Başkanı Karadinç, yazm turistlerin gelmesiyle 250 bine çıkan nüfusun ihtiyaçUnmn karşdanamadığını söyledL maris Otel'de bir basın toplantısı dü- zenledi. Marmaris, Armutalan, tç- meler Belediyesi tarafindan 1997'de Mariç-Belbir'i oluşturduklannı an- latan Karadinç, beledıyelerin yap- makla görevli ve yükümlü olduklan fakat maddi veya teknik imkânlan- nın yetersizliği nedeniyle tek başla- nna çözemedikleri sorunlarla ola- naklannı birleştirerek baş etmeye ça- lıştıklannı söyledi. Belediye Başkanı Ismet Kara- dinç'in verdiği bilgilere göre Marma- ris Çevre Konıma ve Altyapı Yapım Projesi kapsamında Kocaalan Deresı üzeriude gerçekleştirilecek Marmaris Barajı, Marmaris, Armutalan ve tç- meler'in içme ve kullanma suyu ile Çamlı Ovası sulama suyu ihtiyacını karşılayacak. Yine bu proje kapsa- mında Marmaris ve çevresinde aük su kolektörleri ve şebeke sistemleri inşa edilecek. Atık sular daha sonra Marmaris atık su antma tesisinde an- tıldıktan sonra denıze boşaltılacak. Yerleşim alanlanndan toplanan ka- tı atıklann insan sağhğına, çevreye zarar vermeyecek bir şekilde depo- lanması içüı 'kaü atık düzenli depola- ma tesiâ' de projenin parçalanndan biri. Marmaris-Datça yolunda boş ka- mu arazisi üzerine inşa edılmekte olan depoda sıkıştırma ve yakma tesisleri bulunuyor. Çöplerin aynştınlarak de- ğerlendirilecegini belirten ve "Çöp- ten bile para kazanacağun" diye ko- nuşan Belediye Başkanı Karadinç, projenin orman yangınlanna karşı ön- lemleri de içerdiğini vurguladı. 'Çahşmalar yine başladı' Mali sorunlar nedeniyle bir süre durma noktasına gelen inşaatlarda ça- lışmalara yeniden başlandığmı ifade eden Karadinç şöyle devam etti: "Marmaris'i 2050'lere taşıyacak altyapı gereksinimini karşılayacak oian 'Marmaris Çevre Koruma ve Al- yapı Projesi' bu ana ilkeden hareket- k gûndeme getirilmistir. Kış aylann- da 40 bin olan, ancak yaz aylannda 250 bineçıkan nüfusun su ihtiyacı kar- şılanamryor. 2020 yıb için 105 bin kişi- nkyazhknüfusa göre planlannuş olan mevcut aük su sistemi geçen yil yaz aymda nüfusun bu rakamın üstüne çıküğı göz önüne ahndığmda projenin tamamlanmasuun acilijeti büyük önem arz etmektedir." 19 bim yeııi kamu çalışanı ANKARA (Cumhuri- yet Bûrosu) - Kamu lcu- rumlanna alınacak perso- nel için yapılan sınavın ar- dından yerleştirmeler de tamamlandı. Sonuçlar bu- günden itibaren adaylara posta yoluyla bildirilecek. Yerleştirme sonuçlan tn- ternet'tekı *www.basba- kanlik-dpb.gov.rr" adre- sinden de öğrenilebılecek. Devlet Bakanı ŞükrüSina Gürel, sınavın ılk kez ya- pıhnasmdan kaynaklanan bazı terslıklerin olduğunu, bunlan giderecek önlem- lerin ahndığını kaydetti. Bu yıl yeni bir Devlet Memurlan Sınavı (DMS) yapılmayacağını anlatan Gürel, uygulanan sistemle kayırmacılığın önlenece- ğini, liyakatın esas alına- cağını ve kadrolara hak edenlerin yerleştirileceği- ni söyledi. Devlet Bakanı Gürel ve Devlet Personel Başkanı Nedim Kurdoğlu, düzen- ledikleri toplanhda DMS yerleştirmelerinin tamam- landığını açıkladılar. Gü- rel, 17 Ekim 1999 tarihin- de ÖSYM'ce gerçekleşti- rilen sınava 1 milyon 328 bin 959 kişinin girdiğini, bunlardan 329 bin 532 ki- şinin 70 ve üzerinde puan alarak başanlı olduğunu anımsatn. tlan edilen kad- rolar için 325 bin 504 ki- şinin başvurduğunu kay- deden Gürel, 3 bin 415 adayın başvurulannın ek- siklik ve yanlışlıklar nede- niyle işleme konulmadığı- nı kaydetti. Gürel, adayla- nn yaptıklan tercihler ve puanlan esas alınarak ya- pılan işlemler sonucunda 19 bin 32 kişinin yerleşti- rildiğini, 751 kadronun hiç tercih edilmediğini bildir- di. Kamu kurumlannca açıktan atama izni alınan ve ögretmenler dahil yak- laşık 80 bin kadro ve po- zisyon ile bunlara ilişkin niteliklerin ağustos ayında bir ilanla duyurulacağını belirten Gürel, "Yerieşti- rflm*si yapdamayan aday- lar, bundan sonra duyuru- lacak kadro ve pozbyonla- ra müracaat etmeleri ha- tindeyerieştinfaneolanağt- na «ahip olacaklarthr" de- Gürel, uygulanan sis- temle kayırmacılığın önle- neceğini, liyakatın ön - planda tutulacağını ve kadrolara, hak edenlerin gireceğıni dile getirdi. Yer- leştirilen adaylar arasında 70 puan alan adaylar oldu- ğu gibi, 95 puan almasına karşın yerleştinlemeyen adaylar da oldujunu kay- deden Gürel, "Bunun ne- deni de gayet basit Düşük puanlara sahip adaylann özel bir mesleğe sahip ol- malan" diye konuştu. Kimse kimseyi dinlemiyor. Peki bankanız sizi dinliyor mu? ABank Türkiye'nin en biiyiik bankası dejjil. ABank'ın yüzlerce şubesi yok. Ama ABankın güçlü bir altyapısı, kararlılığı ve her zaman sizi dinlemeye hazır iyi ejjitimli bir kadrosu var. İşte bu yüzden ABank sizin bankanız olmayı hak ediyor. Bizim söyleyeceklerimiz bu kadar. ANADOIU GRUBU Şiımli sizi dinüyoruz, JİBank AR4YIŞ TOKTAM1Ş ATEŞ Kim Bu Cottarelli? • Galiba bugünlerdeki tek eksığımız, Cottarçili adındaki IMF görevlisinin, "özel yaşamının" fırtı- nalan. Adam önce gündelik yaşamımıza girdi, sOn- ra soframızdaki ekmeğe ortak oldu. Ama kımin pe- sidir, pek bilenimiz yok. II. Dünya Savaşı sonrasına kadar dünyarurı önemli bir bölümü, sömürge yönetımi altında icfl. Başta Ingiltere olmak üzere Fransa, Hollanda, E»Şf- çika, Portekiz vs. ülkelerin, dünyanın değişik fö- relerinde sömürgeleri vardı. J "• Sömürgeci ülkeler, sömürgeleri salt silahlı kdy- vetlerinin gücüyle elde tutmazlardı. Bir yandaYİ, sömürgelerin zavallı insanlanndan güvenlik güç- leri oluşturur ve bir yandan da özellikle eğitım poi- litikalannın sonucu oluşturduklan "yardakçılarta? sömürgeleri yönetirierdi. Sömürge ülkelerin bir kı- sım aydınları; kendilerini, sömürgeci'ülkenin küJ- türünün bir ürünü sayar ve sömürgeci ülkenın göi- nüllü propagandisti oluriardı. ,-; Aslında sömürgelerde "özgürtük", "aydınlant ma" vb. gibi bir dizi kavram sömürgeci ülkenın $$- tığı okullarda öğretilmiştı. Fakat amaçları bapır başka idi. Sömürgeci ülke, merkezden atadığı bir "sömyt- ge valisi" bulundurur ve işlerini bu sömürge vaA- sine yaptınrdı. Sömürge valileri de genellikle "z6r- layıcı" olmaktan çok, ya da sırasında zorlayıcı cH- manın yanı sıra, işlen "iyilıkle" ve "güleryüzle"yü- rütmeye çabalardı. Görünüşte sömürge ülkeyi yş sömürge ülkenin halkını sever ve haklannı saviiff- maya çabalardı. Fakat o "sevgi zırhının" altınat ba- kıldığı zaman, kimin çıkarlannı gözettiği ve "etstih- da" kimi sevdiği kolaylıkla görülebilirdi. ' 'v- Sömürgelerin "uluslaşma" çabalannın artması ve özellikle "ulus-devletlerini" kurmaya başlama1 lanndan sonra, yeni bir sömürgecilık anlayışı ege- men olmaya başladı. Bu "yeni sömürgecilık" an- layışında, sömürgeci ülke, sömürge yapmak ıste- diği ülkeyi tankıyla, savaş gemisiyle, uçağıyla iş- gal etmeye çalışmıyor, bankalan ve konsorsiyum- larıyla mümkün olduğunca "borçlandmyordu". Bağımsızlığını yeni kazanan eski sömürge top- raklannda kurulan devletlerin sınırsız gereksinme- leri vardı. Zaten sömürgeci ülke o yöreyi terk eder- ken götürebileceği her şeyi götürmüş oluyordu. Hatta bunun içinde birtakım aydınlarda olabiliyor- du. Ve sonsuz gereksinim içindeki ülkeler, kendi- lerine sunulan borçlan, "sonrası Allah kerim".di- yerek "kapıyorlardı". Ve sonunda, borcun geri ödenmesi gereken gün geldiği zaman, deniztükeniyordu. Borcu ödemek için yeniden borç almak gerekiyor ve bu süreç tam bir "batış" noktasına kadar geliyordu. tşte o noktada insanın burnuna "siyasal bir ödün" fatü- rasını dayıyorlardı. Isterseniz karşı çıkmayı dene- yin... • • • ' .»> Türkiye hiçbir zaman sömürge olmamasınaKat- şın 20. yüzyılın ikinci yarısında, eski sömürg» üt- kelerinin yaşadıklan kaderi yaşadı. (Bu ışın başkarfr gıç noktasını oluşftjranlar, şimdı "demokrastşehı- di" sıfatıyla "anıtmezartarda" yatıyorlar...) 1980 sonrasında, bir yandan borçlanma hız kety zanırken bir yandan da borç verenlerin "önerdik*; leri" ya da "dayattıklan" ekonomik politikalan uy 1 - gulama hız kazandı. Ve 2000'li yıllara böyle gel- dik. : Bundan 20 yıl önce Türkiye'nin gelir dağılımın- da, "sermaye" kesiminin payı yüzde 20'lerdeyken şimdi yüzde 60'lann üzerine çıktı. Ve gerek serma- ye kesimi, gerekse "tanm" kesımi inanılmaz bir hızla gerilemeye başladı. Yeni Dünya Düzeni, Türkiye'ye ve Türkiye gibj ülkelere, "2. sınıf" olma "hak ve sorumluluğunu" veriyor. Çünkü böyle uygun gördüler... ; 1950'lerin sömürgelerinde ne yaşanıyorsa gü- nümüz Türkiyesi'nde de benzer şeyler yaşanıyor. Toplumun yüzde 10'luk bir kesimi sömürgeci ül- kenin standartlannda yaşıyor ve sömürgeci ülke- nin "değerlersistemini" benimsiyor. Eğıtim dili de "sömürgeci ülke" olduğunu varsaydığımız ülkenin diline dönüştürüldü. Öyle bir yere getirildik kı Tür- kiye'nin yükseköğretiminin başındaki meslektar şım, "Türkçe bilim dili olamaz" diyebilmekte... ! Tek eksiğimiz vardı, o da bir "sömürge valisi"^ ABD Büyükelçisi ve diğer görevlilerinin, Güneydor ğu'da ne aradıklarını merak etmemız bir yanaj, Cottarelli'nin inanılmaz "hadbılmezlığının" kökef nini de merak ediyoruz. Ve Cottarelli, tam bir sö- mürge valisi gibi davranıyor. ; Dünya tarihinde ilk "antiemperyalist" savaşjı yapmanın ve bağımsız bir devlet oluşturabilmenin onurunu taşıyan Türkiye, bu karanlık günlerı de elj- bette aşacaktır. Mustafa Kemal'in bağımsızlı^; düşüncesi ve kendıyle övünen. kendine güvenen bir ulus oluşturma projesi yeniden egemen olacakj- tır. | Sömürge valilerine ve onlann yardakçılanna rağ!- men... ! İfade yanlıslığı ff 6 OSS'de4soru daha hatalı' iddiasi tstanbul Haber Servi- si - Bir milyon adayın eleneceği ÖSS'nin sayı- sal testinde saptanan iki hatalı sorunun ardından, sözel testinde de dört so- runun hatalı olduğu öne sûrûldû. ÖSS soru kitap- çığının sayısal testinin 30 ve 44'üncü sorulan- nın da hatalı olduğu ile- ri sürülmüştü. Yardımcı Doçent Ha- san Şeker ve Okçu Mu- sa îlkögretim Okulu öğ- retmeni Bülent Abcı, ÖSS 2000 soru kıtapçı- ğının sözel testinde yer alan 49,58, 59ve72'n- ci sorulannda, soru cümlelerinin eksikliğin- den kaynaklanan hatalar bulunduğunu iddia etti. Sözel testinin 49, 59 ve 72'nci sorulanndaki soru cümlelerinde yalf nızca "hangüeri" ifadeL sinin kullanıldığıru be- lirten Şeker ve Alıcı. tek başına bu ifadeyle öğ- rencilerin çoğul seçe- neklere yöneltildiğinj —savundular. öğretim elemanlan, 49'uncu so- runun B seçeneği. 59 ve 72'nci sorulannın da A seçeneği tekıl olduğç. için öğrencilerin bu so*- rularla dolaylı olarak yanlış seçeneklere yö- neltildiklenni ileri sür^ düler. Uzmanlar, 58'inci so- runun soru cümlesinde de yalnızca "hangüeri" ifadesinin kullanıldığı- ru, ancak bu kez doğru seçeneğin E olarak ço- ğul seçenek şeklinde ver rildiğini kaydettiler.