02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
22 HAZİRAN 2000 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA 17 Denizli'nin yanlışı Ulusal Futbol Takımımız, tarihinde bir ilki gerçekleştirip Avrupa Şampiyonası'hda çeyrek finale çıkb. Ulusal Takımlar Teknik Direktörü Mustafa Denizli, kendisini yerden yere vuran ve aralarında bir cephe oluşturan bazı futbol otoritelerine gereken yanrb sahada vermiş oldu... Mustafa Denizli, böylesine bûyûk bir başanya imza attıktan sonra doğru bir karar verip malum otoritelerle polemiğe girmedi. Ancak bir yanlışı var Denizli'nin... Her gece bir televizyon kanalında haber bültenlerine konuk oluyor; her kanala özel demeçler veriyon her gazetede ayn röportajı çıkıyon futbolla ilgisi olsun olmasın herkesle konuşuyor... Çeyrek finale hazııianan bir takımın başında her saniyesini değerlendirmesi gerekirken, zamanını boşa harcıyori Kaldı ki taktik savaşlannın yaşandığı Avrupa Şampiyonası'nda kapalı kutu olmakta yarar var! Elektronik posta: somQposta.ctmhuriyetcoin.tr Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97 - Bülent Ecevit'i izleyen DSP konvoyunu Urfa'ya sokmamışlar... "Güvercinler. kurtlara vem olmasın divedir!" ntalya'nın CHP'li Büyükşehir Belediye Baş- kanı Bekir Kumbul, Kundu köyünde kent parkı olarak belirienen orman alanında bir holdingin otel inşa edebilmesi için yapılan plan değişikliğinin başkanın oyunun iki oy sayılma- sı sonucu belediye meclisinde onaylanması konu- sunda şöyle diyor: "Bayındırlık Bakanlığı, 1/25000 ölçekli Nazım Imar Planı kapsamında kalan söz konusu alanı, Antalya Valiliği'nin 3.02.2000 tarih, 615 sayılı plan değişik- liği teklifini içeren yazısı doğrultusunda, 3194 sayı- lı Imar Yasası'nın 9. maddesi uyannca resen ona- mış ve belediyemize 21.03.2000 tarihinde tebliğ et- miştir. Imar Yasası'nın 9. maddesinin 6. fıkrası 'Ke- sinleşen planlar ilgili belediyeye ve valiliklere tebliğ edilir. Bu planların uygulanması mecburidir' der. Bi- zim belediye olarak yapmamız gereken şey, hazır- lanmış olan 1/5000 ölçekli Nazım Imar Planı'nın 1/ 25000'lik Nazım Imar Planı'na uygun olup olmadı- Bataklıkmışğını oylamaktı, onu yaptık. Hukuk devletinde mem- nun olsanız da olmasanız da mer-i kurallara uymak zorundasınız. Söz konusu alanın tahsisi bizim dışı- mızda mülk sahibi Orman Bakanlığı'nca gerçekleş- tirilmiş, 1/25000'lik Nazım Imar Planı değişikliği ise Bayındırlık ve Iskan Bakanlığı'nca resen gerçekleş- tirilerek onanmıştır." Olmadı Sayın Başkan... Belediye meclisleri, Anka- ra'dan kotanlan rantlannın onaylanıp kılıfına uydurul- duğu yer değildir... Kaldı ki Kundu yağması yargıya götürülmüştür. Varsayalım, söylediğiniz gibi "mer-i ku- rallar"a uymak zorundasınız; yağmayı reddeden CHP, DSP ve DYP'li meclis üyeleri Imar Yasası'nın 9. mad- desinin 6. fıkrasından habersiz mi? Bir dönem ANAP'lı Orman Bakanlığı'ndan alınan tahsisle bu dönem MHP'li Bayındırlık Bakanlığı'ndan verilen talimatı, be- lediye meclisinde MHP ve ANAP'lı üyelerte birlikte sa- lonunuzu şereflendiren holding temsilcilerinin gözle- mi altında onaylamak ve 9-9 sonuçlanan oytamayı oyu- nuzun iki oy sayılmasıyla holdingçilerın lehine çevir- mek sizi hiç rahatsız etmedi mi? Etmemiş ki, kişisel görüşünüzü açıklarken, holdin- ge verilen bölgenin ıslaha muhtaç bataklık olduğu- nu, bir kısmının da yandığını söylüyorsunuz. Bu ne biçim bataklıktır ki, holdinglerin iştahını ka- bartıyor! Ve bu ne biçim bataklıktır ki, kamuoyunda arazi yağmalarına, imar yolsuzluklanna, tarihi eser- lere, çevre ve kültür değerterine sahip çıkmakla ta- nınan bir meslek örgütünün başı ve bir çevre vakfı- nın başkanı Kundu konusunda ağzını açmıyor! Kundu'ya konan holdingin, medyada bazı ağızla- ra sürdüğü bir kaşık bal, ne kadar da tatlıymış! Siz de kendinize göre haklı sayılırsınız Sayın Baş- kan fakat konu yargıda... Bekleyelim, görelim! SESSÎZ SEDASIZ (!) NURt KURTCEBE Yüksek Yerilim Hattı Erdinç UTKU Ben lidere lider demem, lider yüce divana gönderilmeyince! Sadettin Tantan'ı kandırıyorlar! Alanya'nın kent merkezindeki üç diskoteğin gürültüsüne ilişkin Içişleri Bakanı Sadettin Tantan'a sunulan şikâyet dilekçesi, gereği için ilgisine gönderilmiş olmalı ki, Alanya Kayma- kamı Cengiz Gökçe, sabaha karşı 03.45'te denetime çıkıp, üç diskote- ğe saat 03.00'de kapanmadıklan gerekçesiyle dörder gün ticari fa- aliyetten men cezası vermiş... Geçen yıl da aynısı yapılmıştı... Konu yine gürültüye gidiyor... Sorun, diskoteklerin saat 03.00'te kapanması ya da kapanmaması de- ğil. Belediye encümeni uygun görür- se yerli-yabancı turistleri 24 saat eğ- lendirsinler, hiç kapanmasınlar... Sorun, saat geceyansına geldiğin- de yani 00.00 olduğunda, dışarıya yö- nelik müzik yayınının kuralların aksi- ne kesilmemesi; yanyana ve rekabet halindeki diskoteklerden sonuna ka- dar açılan müziğin, gecenin sessizli- ğinde gürültüye dönüşmesi... Sorun, sabaha kadar süren gürül- tünün, çevredeki konutlannda ya da beş kilometre ötedeki turistik tesis- lerde uyumaya çalışan ınsanlan ra- hatsız etmesi... Sadettin Tantan da bunu söylüyor ama "gereğini yaptık" diyenlerin ya- nıltması sonucu sözünü bir türiü ge- çiremiyor. Alanya'da her yıl verilen dört gün ka- patma cezası, sorunun gürültüye git- mesine yarıyor, hepsi bu. Dört gün sonra her şey, bir dahaki yıla kadar es- ki tas, eski hamam sürüyor! AYDINLANMA ATEŞt Üetişim: Zeynep Eşiyok Faks: 0.212. 513 85 95 Kimi kaybettik desek; Varlıklıca, yaşını başını alrruş, dmdar ama dıncı olmayan, kupon kes- meyenler demeğı düşleyen, Cumhuriyet okurlanyla kerahat vakti birtek atmak ısteyen bır dostumuzu mu? Ihtıyar balıkçıyı mı? Gençlere taş çıkartacak kadar iyi bir dansçıyı mı? Caz baterisüni mi? Mürekkepçiyi mı? dostlanna akşam yeroeklennde rüşvet (!) olarak balık yedirefl bfrir- derimi? Faydalı ders kitaplanmn yazannı mı: 'Nasıl matbaacı olunur?', 'Na- sıl balıkçı olunur?', 'Nasd Cnmok'çu olunur?', 'Nasıl televizyoncn olnnmaz'... Bır espn ustasmı mı? iyi bir rakıcıyı mı? Çöplen gübreye dönüştüren kimyacıyı mı? Türkiye'nin hak ettiği televizyomın kurulmasına çalışan bir hayalpe- resti(!)mi? Evet, onu kaybettik. Ama dogurduğu bız 'Cumok'lar onun ürettıği nice güzellikten biri olarak varolacağız Hâmiş: Bır dost ararken biraz fazlasmı bulmak nasıl bır duygu acaba? îstanbul Cumok Çorlu Cumok Cumok'un kurucusu, sevgılı dos- tumuz Erol Geyran'ı kaybettik. Cumhuriyet okurlannın örgütleyi- cisi. aydınlık, güzel, dost insan Erol Geyran artık amlanmızda yaşaya- cak. Çorlu Cumok'un değerli dos- tu sevgili Geyran'ı uğurlarken, bü- tün Cumhuriyet aılesine başsağlığı diliyor, açtığı dostluk ve aydınlık Cumhuriyet yolunda yürûmeye de- vam edeceğimize söz venyoruz. Kuzey Ren Vestfalya Cumok Cumhuriyet okurlannın bir ara- ya gelmesinde; Türkıye'de değıl yeryüzünün her köşesindeki Cum- huriyet okurlanmn birbirlerine yak- laşmasmda ilk adımı atan; Cumok oluşumunu başlatan bız Cumhuri- yet gazetesi okurlannı gazetemiz ile bütünleştırip "Cumhuriyet ai- lesi" olgusunu yaratan; Katılım AŞ'nin kurubnasında emeğı geçen dost, sevecen, bilge kişi Erol Gey- ran beyefendinin aramızdan aynl- ması bizleri çok üzdü. Işıklar için- de yatsın, ailesine, Cumhuriyet gazetesi çalışanlarma ve tûm Cu- mokiar'a sabırlar diliyoruz. Bursa Cumok Erol Geyran... Cumoklar'tn fi- lcır babası.. sevecen, güzel insan... O'nu tanımak bızler ıçm zenginlik oldu. Artık 'o' yok... Ama 'Cu- mok'lar devam edecek. Bursa'da her perşembe yaptığımız toplantı- larda "iyi ki biriikteyiz" derken 'O' da bızımle olacak... Bizleri brr araya getirdiği içm, umutlarımızı hiç yitirmediğimiz için 'O'na teşekkûr ediyonız. Güle güle Erol Geyran... ışıklar içinde yat. Cumok Kültür Kolu 1995 yılında sayın Erol Gey- ran'm çağnsıyla bıraraya gelen biz- ler, o günden bugüne bırçok resun sergılen, konserler, şıır etkınlıkle- ri, tiyatro çaltşmalan, geziler dü- zenledik. Şehrin Anadoluyakasınn- dakı sanatsal hareketlenmeye kat- kıda bulunduk. Değerli Erol Gey- ran'ın yardımlan hiçbır zaman ek- sılmedî. llkelı, toplumsal çıkarlan kişisel çıkarlarının önünde tutan, bunu söylem ve eylem birlikteli- ğınde yaşam felsefesınin özü hali- ne getırebiüniş bir 'birey'dı. Za- mansız kaybetmenm şaşkınlığı ve üzüntüsû içmdeyiz. Yarattığı sevgi dolu güzel ortamda çalışmalanmı- zı sürdüreceğı. Ailesine, Cumhuriyet gazetesi- ne ve Cumoklar'a başsağlığı dile- riz. Ankara Cumok 'Onurlu, idealist, dürüst, dina- zor Erol Geyran, bir Cumhuriyet okurunun yerinde, Cumoklar'ın Türkiye'de Kıbns'ta, Avrupa'da ve ABD'de neler yapabileceğini göstermiştir' Cumoklar'ın oluşumu 6 yıl önce oluşmaya başladığında 19 Mayıs 1996'da Samsunda 'L Cumok Ku- rultayı'm toplamışlardı. Ülke için- de 50 oluşumun temsılcileri kanl- mıştı. Cumhuriyet TV'nin ilk imza metni orada imzaya açılmıştı. Gazetemizden aldığımız bılgı gü- cü ve aydınlanma meşalesini Erol Geyran'ın öncülüğünde Anadolu'ya yaydık. Ülke genelınde çok sayıda öğ- rencilere, okullara, yuvalarda ya- şayan kımsesiz ve yardıma muhtaç çocuklara, Aziz Nesin Vakfi'nda yaşayan çocuklara maddi manevi destek olduk. Kayabaşı Köyü hal- kının eğıtim mücadelesinin yanın- da yer aldık. Depremzedelerin yar- dımına koştuk. Karanlığa karşı ey- lem yapan, insan hak ve özgürlük- leri için mücadele veren aydınlarla omuz omuza durduk. Emekçilerle, doğa, çevre_ve siyasi kirlenmeye karşı mücadele veren insanlarla be^ raber savaştık, savaşacağız. Erol Geyran'm bize emanet etti- ği Cumhuriyet-Cumok meşalesini elden ele sonsuza taşıyacağız. =-" Not: Erol Geyran anısına özel olarak bugün yapacağunız toplan- tımızın adresi: Sosyal Hizmetler Lokali Necatibey Cad. No: 13/1 Yenişehir/Ank. Karşıyaka/İzmir Cumok Sevgili aydınlanmız Mîna Ur- gan, Raif Ertem ve Erol Gey- ran'ın kaybından dolayı üzüntü- müz sonsuz. Her sabah gazetemiz Cumhuriyet'i alırken kendilerini sevgi ve saygıyla anacağız. KİM KlME DUM DUMA BEHIÇAK behicak(a turk.net l l i fojy •™DT ÇtZGlLlK KÂMtL MASARACI Çizerimiz Kâmil Masaracı yıllık izninin bir bölümünü kullanacağından çizgilerine ara vermiştir. HARBİ SEMtH POROY semihporoy'a yahoo.com TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 22 Haziran NAZCA'DAKİ OEV ÇİZGİLER/.. 194OTA SUGÛN, AMER.IIC4LI PHOFESOG PAUL Kosotz (ŞOU>A, tuJçtJK ees/m), NAzcA DÜZLÜ- ĞUNPEKI ÇlZGlLeHL£ İLGİLİ OLARAK BllZ SO- NUC4 ULAŞMtÇn. PEISU'DAKI SÖZ KONUSU PIA- TODA, 13Z? VIUNM Fr4£/CEP/L£fJ OEI/ V£ Ç£f/7-L/ PO6&ULTVL4&1 4A/ YILb/R PGOP «Z>SOK T/H&4FrM PROFESOR, Çİ2.GILER.İN OEV BİR OLCUSUNU, İtCtBİN YIL ÖNCE SUNLAgr LAÜIH', MEifSlMLEGl, GÜNEŞİ VE yLP f ED£N ÇtZGfi.ERLE SAPTAPfĞ/NI PAUA SOfJBA, NAZCA 'PA 4O YfLffJf, SU ÇıZGİLERl AOAYAN MARt/l GE/CHE(£M SOL&/0, ÇA- Ç KOSOK'UN IZİNPE SÜeDUIZMÜŞTÛ. PANKEN'lM TANRILAR.(H A£A8ALA£I" KıTABffJDAKı TE2 8UA/LARA UYMUYORDU.. İLAN T.C. SEFERİHİSARİCRA TETKİK MERCİ1 HÂKİMLİĞl^NDEN 1999/14 Esas " * 2000/17 Karar Davacı Erol ve Hasan Derya Mühendislik Inşa- at ve Malzemeleri Nakliyat Limited Şirketi tara- rindan davalılar R amaTan Yılmaz vs. aleyhlerine açılan takibin iptali davasmda: Mahkememizde yapılan yargılama sonunda, davanın kabulü ile Seferihısar Icra Müdürlü- fü'nün 1999/205 esas sayılı dosyasmdaki takibin iptaline, konan tedbinn hüküm kesinleşinceye ka- dar devamına, icra dosyasmdaki takıp konusu miktar üzennden yüzde 40 inkâr tazminatının da- valılardan tahsili ile davacıya ödenmesine ilişkin 24.5.2000 tarihlı hüküm davalılardan adresi tespit edilemeyen Ramazan Yılmaz'a davetiye yerine kaım olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 7.6.2000 Basm: 34095 tLAN T.C. SEFERİHİSAR MAHKEME SATIŞ JdEMURLUĞU'NDANKIYMET TAKDİR. RAPORUNUN İLANEN TEBLİĞ1 2000/7 Satış Seferihisar Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 14.05.1999 gün ve 1998/156 esas, 1999/93 karar sayılı ilamı ile satılmak sureti ile hissedarlar arasmdaki ortak- hğm giderilmesine karar venlen Sefenhisar Ürkmez Bengıler mevkıi 2590 parsel sayılı 244 m2 arsa vasıflı taşınmazın satışuıa ilişkin olarak yapılan ta- kipte, gayrimenkulün satışa esas kıymet takdiri yapılmış olup bılirkişılerce tanzım olunan 28.04.2000 tarihli raporla gayrimenkule 9.910.000.000 TL kıymet takdir edilmiş ve taşmmaz hissedarlanndan Ali Fuat Uyan (Mustafa oğlu)'m adresi tespit edilememiş olduğundan adma ilanen teblıgat yapılma- sına karar verihniştir. Karar gereğince işbu ilanın yayımı tarihinden ıtıbaren hıssedar Alı Fuat Uyan'rn varsa itirazuu 7 günlük yasal süreye ılaveten 15 gün içınde ilgili merciye yapması, olmadığı takdirde bu süre sonunda kıymet takdınnın ke- sinleşmiş sayılacağı, kıymet takdir raporunun tebliği yerine kaim olmak üzere ilan olunur. 13.06.2000 Basın: 34080 DÜZ ÇtZGİ ÜMİT ZİLELl Düşmana Gerek Yok! ' Şu sözlere bakın: "... Avrupa Birliği'nin ortak kimliğini oluştu- ran en önemli iki unsur din ve dildir... Türki- ye'de din özgürlüğü yok... Türkiye tanklarını Kürt isyancılara karşı değil, sınırlannı korumak için kullansın!.. Ankara Kopenhag Kriterleri dogrultusunda adım atarak 'üyeliği istediğini1 göstermelidir..." o Bu sözler öyle sıradan birine değil, AB Komis- * yonu Genel Sekreteriiği'nde görevli üst düzey bü-. rokrat Roberto Hayder'e ait!.. Soyadı Avustur-< ya'nın Faşist parti lideri ile pek benzeşen Bay Hayder bu cevherleri nerede yumurtlamış?.. -Güney Kıbnslı Rum gazetecilere verdiği brifing- de!.. ) Bizim; hiç sevmediğim, hatta nefret ettiğim öz- deyişlerimizin yanı sıra, gerçekten yüzyılların de- , neyiminden süzülüp gelmiş atasözlerimiz de var-. dır. örneğin; -Bir insanın fikri neyse, zikri de odur!.. Bir de şu sözlere göz atın: ai ™ "... Türkiye'yi aramıza alamayız!.. Avrupa'nın , savunması konusunda Türkiye ile AB arasında-* düşmanlık havası esiyori.." Ne kadar açık, ne kadar net değil mi?!.. Belçi- ka'nın Türkiye Büyükelçisi Alexis Brouhns böyle buyurmuş!. Büyükelçinin çok önemli bir başka özelliği daha var; Türkiye'deki görev süresi sona eren Brouhns, daha önceki gün elbirliğiyle dışına atıldığımız Avrupa Güvenlik ve Savunma Politika- sı(AGSP) için oluşturulan Siyasi ve Güvenlik Kp-,. mitesi Büyükelçiliği'ne atandı!. ., Yukarıdaki atasözü büyükelçiye de pek yakışı- yor!.. •*••'- ••• .^-> Gelelim "Kopenhag Kriterieri'ne... • -l - ' Avrupalı olabilmemiz, AB bekleme odasından kurtulabilmemiz için "uyum sağlamamız" gereken bu kriteherle ilgili olarak son günlerde tuhaf, bir o kadar da "kuşku uyandıncı" bir kampanya başla- tıldı... Öncelikle; demokrasi, hukukun üstünlüğü, in- san haklarına saygı ve azınlıkların korunması gibi, Kopenhag Kriterleri'nin temel unsurlanna sonuna dek katıldığımı belirtmem gerek. Kriterierde yer al- dığı için değil, gerçek bir demokrasinin olmazsa olmaz temel ölçütleri olduğu için!.. Ancak iki şeyi anlamakta zorianıyorum: 1) Milli Güvenlik Kurulu'nun sivilleştirilmesi: Dünyanın neresinde olursa olsun, adı ne olursa ol- sun, ülke güvenliği adına oluşturulmuş bir kurum vardır. Üstelik adının içinde "güvenlik" kelimesinin geçtiği bir kurumda asker olmayacak da tarım ve hayvancıhk bakanı mı olacak, anlayamıyooım!.. 2) Anayasal vatandaşlık adı altında üstelik Fran- sız hukuku ömek gösterilerek (Korsika meselesine hiç değinmiyorlar!) etnik, dilsel, dinsel ve kültürel farklılıklann öne çıkanlmasını da anlayamıyorum... Daha doğrusu; çok iyi anlıyorum ve fena halde kötü niyet seziyorum!.. Kürtleri "azınlık" statüsü- ne sokabilmek için verilen göz yaşartıcı çabatan gerçekten utanarak izliyorum. Kürt yurttaşlanmızın kendi dil ve kültürlerini ko- rumaları başka şeydir, Kuzey Irak'ta kurulan adı henüz konmamış Kürt devlettne-«ntegrasyon ça- balan bambaşka bir şeydir!.. Bazı "haysiyet sorunlu" kalemlerin, Türkiye'nin "AB'ye üye olmadığı" gerekçesiyle Avrupa savun- ma politikasının dışında bırakılmasını neredeyse alkışlayarak, "böylece AB'ye girmek için daha sıkı çalışınz" demesiyle, yazının başında yer ver- diğim iki görüş arasında ne fark var, söyler misi- niz?!.. Avrupalının fikrini de, zikrini de gayet iyi anlıyo- rum. Beni şaşırtmıyor... Ama bizim yerli malı işbir- likçilerin kendilerini ele verecek kadar paralanma- lanna hayret ediyorum... Üzülüyorum da!.. Biliyor musunuz, düşmana hiç ihtiyacımız yok!!! Sağol Denizli!.. Sevgili Mustafa Denizli, aslında seni Türkiye'ye dönüşünde kucaklamak, gözlerden uzak bir yer- de, bir kadeh "şerefe" ile kutlamak istiyordum, ama dayanamadım!.. Bu kadar riyakârlığa, bu ka- dar sahte sevince, bu kadar haysiyet cellatlığına dayanamadım... Başanlı her insan, ardında doğru- lar kadar hatalar da bırakır... Yalnızca hiçbir işe yaramayan, iş yapmayan insanlar hata yapmaz!.. Bunca derdin, üzüntünün, yaşam sıkıntısının ara- sında bizleri mutlu ettiniz. Şahsında, tüm çocukla- nnı yürekten kutluyorum. Sağol!.. , Eposta: [email protected] İ Faks ve mesaj: (0212) 287 42 41 f B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN SOLDANSAĞA: 1/ Antalya ilin- de, Türki- ye'nin bilinen enderinmağa- 3 rası. 2/Gelir... Etken. 3/ Gü- zün kırkılan 5 koyun rüyü... " — - Yıllar": Orhan Ke- mal'ın roma- 8 nı. 4/ "Ekip, g pike, ipek, epik" örneğinde ol- duğu gibi, bir sözcük 1 içindeki seslerin yeri- 2 ni değiştirerek elde 3 edilen yeni sözcüğe 4 verilen ad. 5/ Salgı oluşturan organ... Yu- nan abecesinde bir harf. 6/ Gereğinden çok yemek yıyen... Bir 1 2 3 4 5 6 7 8 şeyin içindeki öz. II 9 Bir meyve. 8/ Cılız, zayıf... Tavlada üç sayısı. 9/ "Ala gözlü benli dilber / — söyle söz ederler" (Kara- caoğlan)... Akaju da denilen ağaç. YUKARIDAN AŞAĞIYA: - ~ 1/ Hıristiyanlıkta papazın yardımcısı olan din ada^ mı. 2/ Doğadan elde edilen yararlı şey... Kötülük, zarar. 3/ Oktay Rifat'ın bir romanı. 4/ Bir gıda maddesi... Süt gibi şeyler koymaya ya da hayvan- lara yem vermeye yarayan tahta ya da deriden kap. 5/Yeryüzü... Kâfı gelmeyen. d/Endonezya'yı oluş- turan adalardan biri... Acı, üzüntü. 7/ Kadın hapis- hanesi. 8/ Pasak... Boru sesi... "Ne zaman seni dü- şûnsem / Bir ceylan — içmeye iner" (tlhan Berk). 9/ Osmanhlar döneminde Istanbul'da ve büyük li- man kentlerinde yaşayan ve ticaretle uğraşan Müs- lüman olmayan azınlıklara venlen ad.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear