25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
24VAYIS20O2CUMA CUMHURİYET SAYFA SOYLEŞI 14 ülkede kazandığı paralan Türkiye'de bankalara kaptıran Erol îkizler mücadelesini sürdürüyor: DUZ YAZf IşimparamıkurtarmakLEYLA TAVŞANOGLU dört ülkede onlarca yıl bir Tîrk olarak savaşım ver- dim. İvi para da kazandım. El- li yaşında çahşma hayatmı bı- rakıp Türkiye'ye yerleşmeyi planlamışbm. Daha sakin. sa- natsal vönü ağır basan bir ha- yat istiyordum. Birazradyocu- luk ve «a/etecflik yönöm de var- dı. Geri dönme karan alınca bütün birikimimi Türkiye'ye getirdm Yanm nıihon dotargi- bi bir paraydL Frankfiırt'taki dairemi de satımştim" Buaan. yıllarca yurtdışında tekstil tasanmcılığı yapan ve iyi paralar lcazanan Erol Üdz- ler anktıyor. Kaderin ganp cil- vesi, kazandığı onca parayı yur- duna getirip sakin bir hayat sür- meyi düşlerken başına neler geliyorneler. Paralanm 1990"lı yıllanr. başında üç ayn banka- ya yatınyor. Yani Marmara Barık, Impex Bank \e Derbor- sa'ya. Ve, bir gün bu paralar ba- tıyor... "Ben tefeciye gitmedinı. Te- feciye gitseydim çok büyük ha- ta işJemişohırdunL Bunlar ban- kaydı. Devietin izinverdçi ve de- netlemesi gereken kurumlar- dL" Bankalar skandalı 1994'te patlak verince pek çok insan gibi Erol tkizler'in de paralan batıyor. Neyse ki pek çok ban- kazede gıbi derdinden. kahnn- dan hayata veda etmıyor, ama • Kaderin garip cilvesi, kazandığı onca parayı yurduna getirip sakin bir hayat sürmeyi düşlerken başına neler geliyor neler. Paralanm 199O'lı yıllann başında üç ayn bankaya yatınyor. Yani Marmara Bank, Impex Bank ve Derborsa'ya. Ve, bir gün bu paralar batıyor..."Ben tefeciye gitmedim. Tefeciye gitseydim çok büyük hata işlemiş olurdum. Bunlar bankaydı. Devletin izin verdiği ve denetlemesi gereken kurumlardı." sağhğı bozuluyor. "O gûnden beri mücadeieve- riyonım. Ne iş yapıyorsun, di- ye sorduklan zaman. paramı kurtarmaya çabşıyoruın, diyo- nım." u Siz 1994'ten beıi batan üç bankadaki paranızı devletten geri alanuyorsunuz. Oysa bu bankalara deviet giivence ver- mişti. Bu sizce nasıl olabiüyor" dıye soruyonım. tkizler'in çar- pıcı yanıh: "Bu çok acı bir şey. Olnıa- maİL Yorumunu size bırakryo- rum. Bu yaşanan çok büyük bir faciadır. Aileler dağildı. Ölümler oldu. Psikolojik ne- denkrie hastaneye yaüp tedavi görenlervar. Saymakla bitmez. Ben en az yarayla kurtulanlar- dan birisiyim. Ama üç ay uyku- suzhık çektim. Daha sonra tan- siyon ve göz tansiyonu hastası oldum. Mne de, şükür hayatta- yım. diyorum." tkizler, daha sonra o dönem başbakan olan. ama milleti ha- fizasız sanarak bugün yeniden seçilmeye çalışan Tansu Çil- ler'i basiretsızlikle şöyle suç- luyor: "Bu. tamamıyla basiret- siz bir karanbr. Tansu Hanun o zaman bizleıi, basiretsiz \ aO- nmcılar, diye suçlamışıı. Ben şimdi bu lafi ona çeviriyorum. Bizbasiretsiz yatmnı yapmadık. Yaünm yaptığımız bankalara güvendik tzerinde' banka' ya- zdı levhanın bir anlamı obnası lazım. O nedenle lafi ona çevi- riyor ve Tansu Hanım'm basi- retsiz bir biçimde o karan aldb- ğına inaruyonım. Tabii ki sa- deceTansu Hanım da degfl. Ka- bine arkadaşlan da o karan imzalamakla son derece yannş bir iş yapmışlardır." Erol ıkızler daha sonra RE- FAHYOL hükümetinin Genç- lik ve Spor Bakanı Refaeddin Şahin ın "SözFato'da" adlı te- levizyon programında, "Beni gece yansı uyanduıp karama- meyi imzalattırdılar. Vlcdan azabı duyuyorum'' sözlerine dikkat çekerek o hükümetin bakanlannm hepsinin vıcdan azabı içinde olduklanndan kuş- ku duymadığını söyleyerek şun- lan ekliyor: "Süleyman Demirel ozaman cumhurbaşkanrydL Bu karar- nameyi geri çevirebiHrdL Ama en son o imzalayarak hepimizin ipini çektL" Erol ikizler başına da kırguı. Diyor ki: "Sağ okunlar. değerii basın mensubu arkadaşlar ilgilendi- ler. Ama çoğu arada mesafe bı- rakti. Biz kimseden bir şey is- temedik. Sadece haksızhğın gi- derilmesini ve bize ait olan pa- ralann geri ödenmesini istiyor- duk. O dönem bütün devlet bü- yüklerini ziyaret ettik. Hatta Sayın Demirel, 'Şurada hazi- nem olsa da sizin bütün para- lanruzı versem', demişti de ona şu karşıbgı vermiştim: 'Sayın Demirel. biz hıç kimsenin, dev- letin parasmı istemiyoruz. Biz kendi paramızı ıstiyoruz'." ANAP Genel Başkanı Mesut Yıhnaz'a da, banka skandalının Türkiye'den uluslararası alan- da neler götürdüğünü anlatma- ya çalıştığını söyleyen tkizler ekliyor: "Bütün bunlar çok düşün- dürücu.Bankazedegrupoiarak, son olarak Saym Devlet Bahçe- li'yi ziyaret ettik. Bize,' Devle- tin ve hükümetin en büyük gö- revi vatandaşa yapılan haksız- lığı gidermektir', dedi. Ama bu görüşmemizin üzerinden bir yıldan fazla zaman geçmesine rağmen yine bir şey çıkmadL," Soruyonım: u Diyelim ki devlet, aradan geçen bu acı dolu sekiz yıl son- ra paralanmzı geri ödedi. Siz- ce adalet yerini bubnuş olacak mı?" Yanıtlıyor: "Bu olay tophımda çok bü- yük yaralar açü. Bu bankaze- delerin büyük bölümü, benim gibi, yurtdışından gelen insan- lardL Eğer bizim başımıza bu iş gehneseydi vıırtdışındaki pek çoköbür Türkler de birikirnle- rini ülkeye getireceklerdL Ama başlarma bize olduğu gibibir iş gebnesin diyegetirmemeyi yeğ- lediler. Onlar da paralanm ge- tirselerdi bugün Türkiye'nin CVIF ya da Dünya Bankası kre- dilerine sannuyorum ki ihtiya- cıolacakü." tkizler, bu sorunun halledil- Öğrencilerden ziyaret Bilfen Okulu 5. sınıf öfrencileri "Gazete nasıl çıkarühr?" adb projelerini hazuiamak için gazetemizi ziyaret ettiler. Haber merkezini ve yuaişlerini ziyaret eden öğrenciler, müzenin tarihi dokusundan çok etkilendiklerini söylediler. Ders saatleri dışında da müzeyi ziyarete geleceklerini belirten öğrenciler, projelerini hazuiamada Cumhuriyet gazetesinin çok yararlı olduğunu vurguladılar. Diğer gazeteleri de projeleri kapsarmnda dolaşacaklannı ifade eden rehber öğretmenler ise ögrencilerine müzedeki tüm materyallerin fotoğrafinı çekmeleri gerektiğini, diğer gazetelerde tarihi mekânlann bulunmadığını anlatûlar. (Fotoğraf: GÜL SÜLÜN) mesi ve bankacılık sektöründe beyaz bir sayfa açılması gerek- tiğini, beyaz sayfa açılmazsa Türkiye'nin sicilinin hiçbir za- man temizlenmeyeceğini şu sözlerle dile getiriyor: "Biz AB'jt girmekistiyoruz. Ama AB bütün bu Türkiye ger- çeklerini göz önünde bulundu- ruyor. Acaba sorumlu bakan- lanmız bu gerçegin bilmcinde mi? Aynca, benim başka bir sorum daha var. Bu paralar ne- reye gitti? Bu paralan götüren- lerin gerivermelerini istiyoruz. Çünkü bu paralar onlara ait değiL Resmen gönîrdüler.'' Erol tkizler, Marmara Bank'a yatırdığı yüz binlerce dolarlık parasının nasıl iç edildiğinin öyküsünü de şöyle anlahyor: "Başlangıçta bana bir yaa gekfi. Ben anlamadını. İzahatis- tedim. Banka yetküileri dedi- ler ki:'Sızin paranız 250 buı do- lann üzerinde. Bunu yurtdışın- da bir bankaya yatıralım. Bu parayı da hem Marmara Bank hem de Amencan Express ola- rak iki banka garanti ediyor.' Kunış kuruş kazandığım bu pararun iki banka tarafmdan ga- ranti edihnesi beni mutlu et- mişti. Böylece param bir yıl döndü. Sonunda bana bir yaa gönderildi. Yazıda Amencan Express'te, Marmara Bank'la çahşan kişDerin AJman Crash Bank'a geçtikleri, bu bankanm Yapı Kredi Bankası'nm yurtûV şındaki bir bankası okruğu.do- layısıyla onayım ohırsa paramı Crash Bank'a alacaklan beBr- üliyordu. Hemen bunun bizim yasala- ra uygun olup olmadığuıı sor- dum. Uygun olduğu güvence- sini aktam. Hiçbir sakıncası ol- madığrnı ısrarla söylediler. Bu olan 1994 başıydL Sonra 1994 Nisan'uıda da banka skandah padakverdi.'" tkizler, 1995'te ise bir de- kont aldığını ve bunda banka- nın kapanış gününe kadar bel- li bir faiz işletildiğinin görül- düğünü şöyle anlatıyor: "Yaa Hamburg'dan, Crash Bank'tan gelryordu. Eşim he- men oraya gitti. Amacunız pa- rayı geri çekmektL .\ma eşime o bankadan I ürknt'deki pürüz haHedOdikten sonra parayı öde- >ebilecekkrini söylediler. Ben parayı\mnisim.>îuhatabmı id banka. Ama bugüne kadar hiç- bir şey olmuyor. Paramın yedi- eminde olduğu söylenh or. Ben sadece paramın iade edihnesi- ni istiyonım, o kadar." KÜLTÜK • S*HAT (0212) 2M «9 7i ANKAflAMETTDPOL «KARAOOEONdeiH 427*7! t7»1MMia MH333 M«-'U5-CC1S23«Sn m e 287737311-30--330-15.30-1730-1SJC-SIJOCCTES0000 JOOV HOOA 337 ^OOEOMCKS>La2153790 U«-192CC1S23'O EMİPBOflHOVAARIEGSPMK 3737S2012.15-'43OW9K)-21X İSKENDERUN 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN DosyaNo: 2002 212 Da\acı: Hazıne Da\ah: Yusuf Sebe oğlu Nikola Dava: Gaıplik Davacı tarafından da\alı ale\hine açılan işbu dava- nın \apilan açık duruşması sırasında alınan ara kararı gereğince: Belen Müftüler köyünde kâin 122 parsel sayılı ta- şınmazın 1 2 hıssesı sahibi Yusuf Sebe oğlu Niko- la'nın gaiphğıne karar verilmesı talep edilmiş oldu- ğundan MK'nın 32. maddesınin 2. fıkrası gereğince adı geçen hakkında hayat veya mebatından malumatı bulunanlann mahkememizın 2002 212 sayılı dosyası- na ilan tarihinden ıtıbaren bir yıl ıçınde malumat ver- meleri ilan olunur. 6.5.2002 Basın: 29540 BURSA-YENİŞEHİR KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN EsasNo: 1988 019 Davacılar Ethem Vardar. Hikmet Duygun. Adil Ka- ratuğ, Gülsüm Tezcan. Kamıl Karatuğ, Zuhal Kara- tuğ. Zülevha Özsaraç \e Zehra Çakınel tarafından da- valı hazıne aleyhine açılan kadastro tespıtine ıtiraz davasmın vapılan açık yargılaması sırasında verilen ara karan gereji. Davacılardan Gülsüm Tezcanın yargılama sırasın- da ölmesı ve mırasçısı İstemı Tezcan'ın da yargılama sırasında ölmesı nedenıvle İstemı Tezcan mırasçılan Jülide Başak Cnal. Ismaıl Etem Tezcan ıle Gülsüm Tezcan'a da\adan haberdar edılmeleri içın tebligat çı- karılmış, adlarına çıkarılan tebligatlar iade olundu- ğundan ve adresleri de zabıtaca tespıt edılemedığın- den. tstemı Tezcan mirasçısı olarak munsıniz tarafından takıp edılen davayı bizzat veya bir \ekılle temsıl ettir- melen, yargılama şifai mahkeme usulüne tabi oldu- ğundan dava ıle ılgilı tüm bilgı ve belgelerle bırlıkte duruşmanın bırakıldığı 18.06.2002 günü saat 11.00'de mahkememız salonunda bizzat veya vekillenni hazır etmelen, belli gün \e saatte gelmedıklen takdırde HUMK'nın 473. maddesi gereğince yokluğunuzda karar venlecegı hususu ilanen teblıg olunur. Basın: 23305 StLİVRİ ASLİYE HUKUK HÂKtMLİĞt'NDEN 2000622 Davacı Hazıne vekıli tarafından davalı Gökay Öz- kan aleyhine açılan tapu ıptalı ve tescıl davasının ya- pılan duruşmasında: Davacı vekılı tarafından verilen da\a dilekçesınde davalı adına kayıtlı olan Sılıvn Çanta köyü 460 parse- lın tapusunun iptalı ile Hazine adına tescilinı talep et- mış. ancak davalının dava dılekçesinde gösterilen ad- resıne tebligat yapılamadığı. yapılan adres araştırma- sının da olumsuz kaldığı, bu nedenle da\a dilekçesı \e duruşma gününün ilanen teblığine karar \enlmiş olmakla. 20 6 2002 günü saat 10 30'da Sılıvri Aslıye Hukuk Mahkemesı'nde >apılacak olan duruşmada davalı Gökay Özkan'ın delillen ıle bırlıkte hazır bu- lunması ya da kendısını bir vekıl ıle temsıl ertırmesı. hazır bulunmadığı takdırde yargılamanın yokluğunda sürdürüleceğı ve de hüküm verıleceği hususu dava di- lekçesi ve duruşma günü tebliği yerine kaım olmak üzere ilanen teblıg olunur. Basın: 20654 SATILIK YAMAHA ECOS SCOOTER Tel: 0 216 4891129 KEPSUT ASLİYE HUKUK HAKİMLİĞİ'NDEN 2001 62 Davacı Yakup Güler vekilı Av. M. Asaf Gökçen ta- rafından davalı Kepsut Büyükkatrancı köyünden Tahı- ra Güler aleyhine açılan şıddetli geçimsızlik sebebıyle boşanma davasının mahkememızde yapılan açık yar- gılaması sırasında verilen ara karan uyannca: Davalının tebhgata yarar açık adresı tüm araştırma- lara ragmen saptanamadığından dava dılekçesının ve duruşma gününün ilanen tebligıne karar venlmış ol- makla; Davacı mahkememize ıthafen vermış olduğu dılek- çesıyle davalı eşı Tahıra Güler ıle 22.5.2000 tanhınde evlendıklerını, evlendıkten sonra aralannda fıkri ve ruhı sosyal anlayış farkı baş göstenmış. anlaşmazlık giderek şiddetlı geçimsızhğe dönüştüğü, evlilık birli- gınin çekılmez hale geldiğıni. şiddetlı geçimsizlik ne- deniyle boşanmalanna karar venlmesıni talep etmiş olmakla: Davalı Kepsut Büyükkatrancı köyünden Zeynal ve Emine kızı Azerbaycan doğumlu Tahıra Güler'in mahkememızde 12.06.2002 günü saat 11.00'de yapı- lacak duruşmada bizzat veya kendisinı temsilen bir vekılinın hazır bulunması, bulunmadığı takdırde HUMK'nın 377. maddesi uyannca yargılamanın yok- luğunda yapılacağı ve gıyabında karar venlecegı dava dilekçesı ve duruşma günü davetıye yerine kaım ol- mak üzere ilanen teblıg olunur. 13.03.2002 Basın: 17360 ORHAN BİRGtT Erken Seçim Değil Ama Öylegörünüyorki, görev başındakı milletvekilleride beş yılı dolduramadan seçım olgusu ile karşılaşabile- cekler. Gerçi, muhalefet partilerinin bu konuda süre- gelen isteklen istedikleri sonucu vermedı ama; Kemal Derviş'in sorunun ıçyüzünü tam algılamadan yaptığı açıklamalar yeni bir boyutla karşılaşmamıza yol açtı. Seçim, koalısyon liderlerinin son toplantısında bir kez daha altını çizdıkleri gibi, erkene alınmayacak. Ama, beş yılı da doldurmak için beklenmeyecek. Zaten, gerıye doğru yapılacak kuş bakışı bir araş- tırma Türkiye'de göreve gelen her dönem parlamen- tosunun. bir zamanlar anayasadaki dört. 1980'den sonra da beş yıllık zaman dılimleri dolmadan yeni se- çimlerle karşı karşıya kalmaya adeta mahkûm oldu- ğunu ortaya koyuyor. Dünkü Millıyet'te Rkret Bila, Başbakan Ecevit'e so- ruyordu: "Erken seçim konusu kapandı mı?" Ecevıt'in yanıtı: "Sayın Yılmaz bir tarih telaffuz ef- tı. Biz de normal seçime en yakın tarihte oimasını uy- gun gördük." Toplumun bütün kesimlerinin sözcüsü olmayı, ba- şannın en kestirme yöntemi olarak algılamakta olan ANAP. erken seçim isteklenne karşı çıkmayı içine sin- dıremediğı ıçın. taşı oynatmaya nıyetli. Liderler top- lantısında Mesut Yılmaz'ın ağzından 19 Ekim 2003 ta- rihının önerildiği bile yazılmıştı. Oysa Anavatan liden, "Ben tarih söylemedim, 2003 son bahannın uygun olacağını belirttim" diyor. Baş- bakan'ın, orta yol ile normal seçime en yakın tarihin uygun görüldüğü bıçimindeki son yorumu, Nisan 2004 yerine takvimlerde 2003 yılının Ekim, -Kasım yada aralık aylarını öne çıkartabılir. Niçin erken seçim değil Bütün kaderlerinı uyguladıkları ekonomık programa bağlamış olan ortaklardan, bu program tam sonuçla- rını vermeden seçimleri erkene almalarını beklemek tek kelime ıle safdillıkle eşdeğerdir. Madalyonun öte- ki yüzünde ise, ekonominin sağlam temellere oturma- ya başlaması ile yapılacak bir erken seçimin enflas- yonu şahlandırmayacağı, dolayısıyla yeni tehlıkeler ile karşılaşılmayacağı yolundakı görüşler var. Kemal Derviş, bu görüşü savunan elbette başanlı bir ekonomist. Ama politikacı değil. Ve ömründe hiç seçim yönet- memiş. Hele erken seçımın ne olduğunu bılmemiş. Bu nedente de, Merkez Bankası'na verilmiş yeni sta- tünün, politikacının elini bu banka harcamalanndan çek- tirdiğini söyleyerek, bir erken seçimde enflasyonu kamçılayacak verilerın ortaya çıkmayacağını ilen sür- mesi geçerli değil. Hele bazı yazarların, "Bakın erken seçim istemlerine karşın, enflasyon belirtileri ortada yok" demelerinin gerçekle hıç ılgisi bulunmuyor. Erken seçim, ülkedekı 50 sıyası partinin tüm seçim çevreleri için yanş düğmesine basılması ile piste çık- ma hazırlaklannın başlatılmasını sağlayacak. 25 bin ki- şilik aday listelerınde boy gösterebilmek içın, en az bu sayının üç mısli aday adayının gönlünde ılık arzular boy verecek. Yani öncelikle aday adayları, önseçimlerde başarı sağlamak, ya da genel merkezin güvenini ka- zanmak amacı ile kollan sıvayacaklar. llçelerdekı ta- bela örgütleri bile iyi kötü lokallere dönüşecek; kah- vehaneler kiralanacak. Gelen gidene ikram servısleri yapılacak. Kimi yerlerde aşçı dükkânları adaylar adı- na açık sofra kuracak. Taksıler, otobusler köyden ka- sabaya servis yapacaklar.. Broşürler, afişler hazırlanacak; yerel gazete ve tele- vizyonlarda örtülü tanıtımlar için özel çalışmalar yapı- lacak. Ankara'ya heyetler gidecek gelecek ve bunlar baş- kent otellerinde, lokal ve lokantalannda ağııianacak.. Tüm bunlar için pıyasaya kampanya süresince su- nulacak para nereden çıkacak ve bu sunum enflas- yonu kamçılamayacak mı? Düşününüz... Böyle bir olgu içın seçim tarihinı şim- diden belirledinız mi, yola erken çıkanlann kampan- yasının gider hanesi işlemeye başlayacaktır. Bundan kim ne kazanacak kı? Ülkenin kaybının hangi boyutta olacağını ise bilme- yenimiz yok. Faks: 0212- 677 07 62 obirgit(a e-kolay.net hayata değer katmak için... YAZ PROGRAMLARI'02 Genel ingılızce Prog'-amlart Şırketler ve Kuruluşlar İçın Ozel Programlar iş Ingılızcesı Programlan TOEFL-IELTS-FCE Sınavlanna Hazırlık Programlan Çocuklara Özel Hafta İçi Günduz Yaz Programlan Bıre-bır İngılızce Eğıtımlen Ev Hanımlarına Ozel Hafta Içı Gunduz İngılızce Programları Rumelı Cad No:92 30220 Osmanbey Istanbul Tel: (0212) 225 91 72 - 247 09 83 - 241 20 34 wwwenglishcentre.com
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear