Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
18 MAYIS 2000 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Sol düşünce içinde yer aldıklannı belirten gençler okullannda söz sahibi olmak istiyor, haksız not sistemini eleştiriyof
Heclef özerk üniversiteİPEKYEZDANİ
Kendilennı değişik gruplarda, değişik
platformlarda ifade etseler de, "Sol" ekse-
ni içinde farklı siyası çızgılerde hareket et-
seler de, aslında hepsinin ünıversiteye da-
ir özlemi aynı: "Özerk, demokratik, para-
sız eğitim.*' Onıversitedekı demokrası mü-
cadelesını, ülkedeki demokrasi mücadele-
sinden "ayn" görmüyorlar, ancak buna
okuldan başlamalan gerektiğini düşünü-
yorlar. Üniversiteli gençler, en çok "Okul-
daki polis baskısından, kendilerini ifade
edemeraekten, haksız not sistemkrinden,
bilinıseUikten uzak eğitim verildiginden"
şikâyet ediyor. Üniversiteli gençlenn, öğ-
renci hareketı içerisınde kendilerini, siya-
si kimlikleriyle ifade ettikleri gruplardan
öğrencilerle görüştük.
Gençllk İnlslyatm
Pernek Girlslmi
Üniversiteli, lıseli, işçi ve çalışan genç-
lerin gençliğin sorunlanna çözüm bulabil-
mek ve gençlerin sesinı duyurabilmek
amacıyla bir araya gelerek Gençlik înisi-
yatifi Dernek Ginşımı'nı oluşturdu. Genç-
ler, ülke sonmlannda söz sahibi olmak ıs-
tediklenni söyledi. Dernek adına konuşan
Mübarek Bayrak, gençliğin sorunlannın
sadece üniversite öğrencilerinin sorunlan
olarak görülmemesı gerektiğini söyledi.
Üniversite gençliğinin en önemli sorunla-
nndan birinin YÖK olduğunu belirten
Bayrak, YÖK'ün kaldınlması ve üniversi-
teler arasında YÖK'e alternatıf, öğretım
elemanlan ve öğrencilerin oluşturduğu bir
koordinasyon kurulması gerektiğini söyle-
di. Polısin ve her türlü güvenlık kuvvetinin
ûniversiteden gitmesi gerektiğini ifade e-
den Bayrak, üniversitelerin sermayeden ve
siyası ıktidardan bağımsız olmasını iste-
diklerini söyledi. Eğitime ve üniversitele-
re bütçeden aynlan payın arttınlması ge-
rektiğıni ifade eden Bayrak, öğretim ele-
manlannın maaşlannın da arttınlarak ya-
şam standartlanrun yükseltilmesı gerekti-
ğini belirtti.
Öğrencilerin oluşturduklan sanat ve kül-
tür topluluklanna üniversitenin bütçesin-
denpay aynlmasını ısteyen Bayrak, öğren-
Üniversiteierde okuyan gençler ortak sorunlannı anlatblar. Demokratik Tûrkiye için yolun ilk önce demokratik ûniversiteden geçtiğiııi söylediler. (Fotoğraf: ÖZLEM GÜVENLt)
cilerin bannma sonınunun da çözülerek
yurtlann kapasitelenrun artırılması, yenı
yurtlar açılması ve yurtlann kalıtesinin ar-
ttınlması gerektiğini vurguladı. Bayrak,
öğrencilerin örgütlenme ve siyaset yapma
özgürlüklen önündeki özgürlüklerin de
kaldınlması gerektiğuıi bildirdı. Bayrak,
eğitımde özelleştirme uygulamalanna son
verilmesıni ve paralı eğitımin önüne geçil-
mesinı ıstediklerini de söyledi.
SİP'll öörendler: "Sosyalist
öflrencilerin temsilciylz"
SlP'lı öğrenciler adına konuşan Erkan
Baş, üniversitelerin bu ülkenin bir parçası
olduğunu, ünıversite öğrencilerinin emek-
ten, halktan yana tavır alması ve üniversi-
telerdekı sorunlann da bu çerçevede ele
alınması gerektiğini söyledi. Üniversite-
lerde gencı ve bılımsellıkten uzak eğıtun
venldığini savunan Baş, "Biz YÖK'e kar-
şı sadece özerk ve demokratik üniversiteyi
savunmamn eksikolduğunu düşünüyonız.
Örneğin paralı eğitim sorunu, özelleştirme
uygulamalannın ünh ersitelere yansıması-
dır, dolayısıyla sadece paralı eğitime değU,
özelleştirmeye de karşı olmamız gerekıyor"
dedı.
öğrencl Cephesi:"öğrencller
arasında yabancılasma var"
Iktısat Öğrenci Cephesi'nden Sinan Sû-
lün, küreselleşmenin üniversıtelere yansı-
ması üzerine fast food kûltürünün ünıver-
sitelere gınnesiyle öğrenciler arasında bir
yabancılaşmanın ortaya çıktığını söyledi.
Eğitimin paralı hale getirilmesi nedeniyle
ünıversiteye artık işçilerin ve emekçilerin
değil, belli bir gelir düzeyinin üzerindeki
toplum kesiminin çocuklannın gittığini
ifade eden Sülün, "Bu da üniversite genç-
Bği arasmdaki toplumsal muhalefetin zayrf-
lamasına yol açü, düşünmeyen, üretmeyen,
sorgulamayan ldtleleri ortaya çıkartn" de-
dı.
Demokratik öğrenci
Blrllklerl (DÖB)
lstanbul Üniversitesi'ndeki bir grup öğ-
renci birliğinin oluşturduğu DÖB adına
konuşan Serap Şahin, kendılennn "özerk
ünrvresite"den çok "halk ünhersitesi"' ta-
raftan olduğunu belirterek, üniversitelerin
işçilerin ve emekçilerin çocuklannın oku-
yabileceği eğitim kurumlan olmasını ıste-
diklerini söyledi. lstanbul Üniversitesi'ne
getirüen "Çan eğrisi'' not sısteminin ceza-
ya ve rekabete dayalı bir sıstem olmasın-
dan dolayı öğrencileri birbırine düşman
kıldığmı ifade eden Şahin, "Artık öğrenci-
ler birbirine ders notn bfle vermiyor'' dedı.
Cençlere özgürtük cephesl:
Gençlere Özgürlük Cephesi'nden Arzu
Kaya, üniversitelerin 1980 sonrası süreçte
bılımsel anlamda hiçbir çalışmanın olma-
dığı, meslek eğitimı verilen kurumlar ha-
lıne geldiğinı savunarak, "Bn da, sistemin
tam istediği, tektip,yabancılaşmış, yalnız-
laşmış insanlan doğurdu" dedı Kendıleri-
nin ünıversıtede daha kolektıf, daha özgür
ve demokratik çalışmalar yaparak üniver-
site ortamını daha farklı kılmak istedıkle-
rini ifade eden Kaya, "Özerk ve demokra-
tik üniversite talebüıde bulunabilnıek için
kendi alternatifimizi de koymanuz gereld-
yor. Bizde genel toplum yaşamından soyut-
lanamayacak bu talebimiz için çahşryoruz"
diye konuştu.
İstanbul üniversite
öflrenclleri Koordlnasyonu
lstanbul Üniversite Öğrencileri Koordi-
nasyonu'ndan Yeşinil Yeşilyurt, üniversite
gençliğinin "özerk ve demokratik üniver-
site'' ıstedığını ancak sadece YÖK'ün kalk-
masıyla bunun gerçekleşemeyeceğini gör-
düklerini söyledi. Ömer Bul ıse 12 Eylül
sonrasında sermayerun ünıversitelere mü-
dahalesının, bilgınin metalaştınlmasını da
berabennde getırdiğinı belirterek, özellik-
le YÖK'le beraber ünıversitenm sermaye
için daha kullanılabilir hale getirilmesinın,
üniversite gençliğinde de toplumsal çıkar-
lardan yana olmak gıbi bır tavır geliştirdi-
ğini söyledi Bul, "Buna karşılık polis cop-
lanyta, panzerlerivle, kaıneralarıv la. bu
muhalefet parçalanmaya çahşıunakta" de-
dı. Tunay Şentürk ıse mevcut eğitim siste-
minin kışılen toplumsallaştırmaktan çıka-
ng bıreyci bır hale getirdığıni belirterek,
"Üniversite öğrencilerinin aydın olma, bi-
lim üretme sorumluluğu hice zayıflanuş
durumda, arnk amaç sadece kendini kur-
tarma, meslek sahibi olma" dıye konuştu.
Emek oençllfli
Emek Gençliğı üyesı İÜ Edebıyat Fa-
kültesi öğrencısi Ozgûr Köse, üniversıte-
lerde uygulanan öğrenci temsilciliği siste-
minm demokratik olmadığını savunarak,
yönetimın istediği yapıda temsılcılenn se-
çildığını söyledi. Köse, öğrencilerin gerçek
öz örgütlülüğünün yaşama geçınlmesi için
tüm öğrencilerin çaba göstermesı gerekti-
ğuıi kaydettı. Emek Gençlığı'nden İÜ Ik-
tısat Fakültesı öğrencısi Sait Ertunç ıse üni-
versite öğrencilennın neo-lıberal ekonomi
anlayışının geçerlı olduğu günümüz orta-
mında "köşeyi dönroe" anlayışını benim-
sediğını, bunun ünıversıtelenn sennaye ek-
senli eğitim vennesinın önemli etkisi oldu-
ğunu vurguladı.
-fy/l
Öğrencilerden itiraf
'Ezbercüikte
biz de suçluyuz'
YUSUFZtYAAY
Üniversite gençliği,
ûniversiteden bekledi-
ğini bulamıyor. Onlar,
üköğretımden liseye
dek aldıklan eğitimin
"ezberd öğretim" for-
munun üniversitede
değişeceğini umarken,
üniversıteye geldıkle-
rinde yaşadıklannın
tam bir hayal kmklığı
olduğunu söylüyor.
Öğrenci gençlik, araş-
tırmacı efitim alama-
malannda iğneyi yük-
seköğretim sistemine
baonrken, kendileri-
nin araştıncı olmadık-
lannı itiraf edip, çuval-
dızı da kendilerinden
esirgemiyor.
îktisat Fakülte-
si'nden adtnın açıklan-
masını istemeyen bir
öğrenci, üniversitede
öğretim üyelerinin
derslere girip ilkokul-
dan üse sonuna dek ya-
pıldığı gibi geleneksel
ezberci yöntemle ders-
leri
u
ö^rettiğmi'';aktif,
araşttrmacı, sorgulayı-
cı, bilimsel eğitim ve-
rilmediğini savunuyor.
Bu öğrenci, derslerde
araştırmaya yönelten
ödevler verilmediğini,
ezbere dayah smav sis-
teminin uygulandığım
vurguluyor.
Hocalanrun derste
anlattıklannı kelimesi
kehmesine not alan ve
sınavlarda bu ders not-
lanm fotokopiyle ço-
ğaltıp ezberleyen öğ-
renciler, ezbercilikte
kendilerini de eleştir-
mekten kaçınmıyor.
Edebiyat fakülte-
sinden bir öğrenci,
kendisi gibi birçok ar-
kadaşının da dersleh
araştırma yaparak öğ-
renmek yerine, ço-
ğunlukla fotokopiyle
çoğaltılmış ders not-
lanyla sınavlan geç-
tiklerini anlatıyor. Bu
öğrenci, bilimsel eği-
timin gerektirdiği bir-
den çok kaynaktan ya-
rarianmak yerine, ders
notlan ya da bir ders
kitabıyla yetindikleri-
ni vurguluyor.
Ece Nur Demirağ
Bürokrasiye eleştiri
İstanbul Haber Ser-
visi-Marmara Üniver-
sitesi tleöşim Fakûlte-
si'nde kültür ve tiyat-
ro kulüplerinde çah-
şan Ece Nur Demirağ
üniversite yönetimle-
rinin kulüpleri pek
önemsemediğini, çok
da hoşlanmadığmı be-
lirtti.
Kulûplerdeki diğer
arkadaşlan gibi, ûni-
versîte yöhetirnlenn-
den kaynaklanan bü-
rokrasi ve hiyerarşıyi
eleştiren Demirağ,
tasta Tcültûr kulüpleri
olmak üzere kulüple-
rin büyük bölümünde
sol gruplarm etkili ol-
duğunu söyledi.
Etkinliklerin ağır-
lıklı olarak panelier-
den oluştuğunu, belli
dönemlerde şenlikle-
rin de düzenlendiğini
anlatan Demirağ,
"Öteki üniversitelerin
öğrenci kulüpleriyle
ilişki kurulurken de
kıstas geneflflde aynısi-
yasalgörüştenoünala-
n oluyor. Üniversite
yönetimkrinin kulfip-
İerden çok hoşlandık-
"Brinı, çahşnıalânn]
çok önemseyip, des-
tSTANBUL ÜNtVERStTESİ'NDEKİ ÖĞRENCt KULÜPLEgl
Atanırkçü gençler, gericüiğe karşı son noktayı kendilerinin koyacağmı söylüyor ve laiküği savunacaklarmı beürtiyorlar.
Üniversiteli Atatürkçü Düşünce Kulüplerine ilgi artıyor
'(ieııçlik Atatürk'ü savunacak'
İstanbul Haber Servisi- Üniversi-
telerin Atatürkçü Düşünce Kulüple-
rine üye olanlar, gençlik hareketinın
öncüsü konumuna ulaştıklannı be-
lirterek, "Tûrk gençliği, Atatûrk il-
ke ve devrimlerini savunmav a. geliş-
tirmeye veCumhuriyetin kazanımla-
nna ödünsüzce sahip çıkrna-
ya kararhdır" diyorlar.
Istanbul'daki üniversitele-
rin Atatürkçü Düşünce Ku-
lüplerinin (ADK) ve Atatür-
kçü Düşünce Derneklennde-
ki gençlik komisyonlannm
biraraya gelerek geniş bir
platform oluşturmasından
sonra, bu kulüp ve derneklere yöne-
lık olarak son yıllarda artmakta olan
ilgı daha da yoğunlaştı. tstanbul Üni-
versıtesi ADK üyelerinden AliOzsoy
ve Velat Kayar yeni örgütlenmelen-
nin bır federasyona benzediğinı be-
lirterek "Eğer ülkemizde bir gençlik
taareketi başlayacaksa, bu Atatürkçü
Düşünce Kulüplerinden ve Atatürk-
çü gençterden başlayacak" dediler.
Gencilığe son noktayıjençlığin ko-
yacağını vurgulayan Ozsoy ve Ka-
yar, ADD'lerin gençlıkle bağlannı
daha da çok güçlendirmeleri gerek-
• ADK üyelerinden Ali Özsoy ve Velat
Kayar yeni örgütlenmelerinin bir
federasyona benzediğini belirtiyor ve
ekliyor: "Bir gençlik hareketi
başlayacaksa, bu Atatürkçü Düşünce
Kulüplerinden başlayacak."
tiğine işaret ettiler. Laik, bilimsel,
eşit ve parasız eğıtimi savunduklan-
nm altun çizen ve Tevbid-i Tedrisat'a
bu yönüyle de sahip çıktıklannı be-
lirten Özsoy, "Toplumsal mücadele
toplumun değerleriyle, ulusal kaza-
nımlaria, doğru çizgiyle verüir. 68
gençliğini basarüı ve kahcı kılan bu-
dur. Doğru çizgiyi saptamak ve kitie-
lere doğru önderlik etmek gereldrn
diye konuştu. Bundan böyle paralı
eğitime ve yüksek harçlara karşı ey-
lemlere de öncülük edeceklerini ifa-
de eden Özsoy, halkçı eğitime en çok
sahip çıkanlann Kemalistler
olduğunu kaydetti. Soldaki
bazı kesimlerin bayrak, mıl-
lı marş, Atatürk konulann-
dakı duyarsızlıklannı ve hat-
ta tepkilerini "büyük yanhş-
lar" olarak niteleyen Özsoy,
toplumun ilerici değerlerine,
ulusal devnme ve önderine
en çok sahip çıkması gerekenlerin
solcular olduğunu vurguladı.
Bazı üniversite yönetünlennin
ADK'lerin kuruhnasına karşı çıktık-
lann anlatan Özsoy, bu tavırdaki üni-
versite yöneticilerini de Atatürkçü
gençlere güvenmeye çağırdı.
ANAKŞtST GENÇLER, ÖĞRENCt KİMLİCİNİ VE EĞİTtMI REDDEDtYOB
'Toplumsal bir devrim amaçlıyoruz'
lstanbul Haber Servisi-
Anarşist Gençlik Fede-
jasyonu'ndan ûzgür^fc-
derasyonlan içinde öğ-
Özgür, toplumsal, sos-
yal bir devrim amaçladık-
Janniy 4»yerarşinin ve
otoritenia olmadıf ı bir
versiteyi de otoriter- hı-
yerarşik bir kurum olarak
gordüklen IÇHI kendi iç-
lerinde tutarh bir tavrm
yetieri. Bu bağtamda, kla-
sik anarşist yöntemden de
farklıyız. Politik propa-
ganda yaparak değü, ya-
Oğrencıye güveüeîi
yönetim istiyoruz'
tekkdüderini söyleye-
meyiz. Hatta bunun
aksi gecerüdir. Kulûp-
lerle üniversite yöne-
timleri arasında taröş-
manın çok fazla ofana-
sı da bunun gösterge-
si" diye konuştu.
rencilerin de bulunduğu- dünyayı savunduklannı söz konusu olduğunu an şamımızı örnekleyerck in-
nu ama öğrenci kimliğini
^ie, eğitimij-eddettiklerini
söyledi. Özgür, "Salt ik-
tidan ele geçirmeyi amaç-
layan politik devrim değU,
insanlann kendi yaşamla-
rmı kendi ellerine alabil-
melerini savunuyoruz"
dedi.
belirtti ve kendi yatay ör-
gütlenmelennı yaşamaya
çalıştıklannı, bireysel ve
otoriter politik gruplarla
kurumsal ve politik ilişki
kurmamaya önem ver-
diklerini ifade etti.
Özgür, öğrenci kimli-
ğini reddettiklerini, üni-
lattı. Federasyonlan için-
de çok farklı kesimlerden
insanlar bulunduğunu ve
bunu bir farklılık, zengin-
lik kaynağı olarak algıla-
dıklannı vurgulayan Öz-
gür, "tnsanlann kahra-
man ohnasmı beklemiyo-
nız, önemli olan sanıimi-
sanlan katmaya çalışıyo-
ruz. Sistemden bütünöy-
le koptuğumuzu da iddia
edemejiz" diye konuştu.
Özgür, sistemin dayat-
ma ve zorunluluklann-
dan olabildiğince sıynl-
maya çabaladıklanm öne
sürdü.
tstanbul Haber Servjsi-
Istanbul Üniversitesı Öğ-
renci Kültür Merkezı
(ÖKM) Halkbilim Kulü-
bü'nden Yaçar Cfvdek,
ÖKM'dekı öğrencilenn ile-
rici, demokrat, aydın öğ-
rencilerden oluştuğunu be-
lirterek, etkinliklerine da-
ha çok kaynak aynlmasını
ve özerk bır yapıya kavuş-
mak istediklerini söyledi.
ÖKM 'deki bazı kulüple-
rin çok venmli, bazı kulüp-
lenn ise oldukça atıl du-
rumda olduklanna dikkat
çeken Civelek, 70 binden
fazla öğrencisi olan ÎÜ'de,
ÖKM'ye olan ilgi azlığı-
mn, 12 eylül anlayışından
kaynaklandığını ve gençle-
ri politıkadan uzaklaştır-
mayı öncelikle ve özelük-
le isteyen 12 Eylül yöneti-
mirun, bir anlamda amacı-
na ulaştığını söyleyen Ci-
velek, "Ne yazık ki üniver-
siteögrenciİerinin çoğunhı-
ğu artan bir hızla toplumu-
na, ülkesine, kültürüne,
halkuun gerçeklerine du-
yarsız hale genyor.
OKM'ler bu anlamda
gençliğin bilinçlenmesi açı-
smdan önemli bir işlev gö-
rüyorlar. Ama gençlerin il-
gjsi fazla değfl" dıye konuş-
tu.
Kültür günleri, halk
oyunlan gösterileri, söyle-
şi, panel, konset, füm gös-
terimi, tiyatro, konferans,
gezi gibi etkinlikler düzen-
lediklerini ve bunlara oku-
lun kaynak ayırmasını iste-
diklerini vurgulayan Cive-
lek, kaynak ıçın dılekçeyle
başvurduklarmı, bunlann
bazılanna olumlu, çoğuna
ise olumsuz yanıt aldıklan-
nı söyledi.
Üniversite yönetiminin
denetım görevini yapmak-
la birlikte kendılenne daha
esnek ve destekleyıci dav-
ranmasını ve kulüplerin
özerk bir yapıya kavuşma-
suıı arzuladıklannj
velek, kulüplerin öğrenci-
lerin birlikte üretmenin ta-
dmı aldıklan yerler oldu-
ğuna dikkat çekti. Civelek,
üye sayısı fazla olan her
kulübün ekim ayında bır
başkan ve yönetim kurulu
seçtiğini söyledi. "Anava-
saya uygun olan tüm etkin-
likleri yapabilmeliyiz" di-
yen Civelek, getırecekleri
halkoyunlan hocasuu bıle
okul yönetiminin behrle-
meye kalkışmasını eleşhr-
di. Etkinliklennın çoğunu
kendi aralannda topladık-
lan paralarla gerçekleştir-
diklerini, öğrenci dayanış-
masının maddi- manevı her
alanda görüldüğünü ama
yetersız olduğunu beluien
Civelek şöyle devam ettı:
"Üni>ersitev e veni başla-
yan gençlerin kulüplere il-
gİSİ var. Ama bu ramanla
çok azahyor. Öğrenciler f3-
me, konsere geliyoriar ama
panele, konferansa gelnü-
yorlar. Biz, paralı eğitime
karşı çıktığımız için, etkin-
liklerin paralı olmasına,
sponsorlar tarafından des-
teklenmesine de karşıyız.
Ama bu konuda bizden
farklı düşünen ve sponsor
kullanan kulüpler de var."
Civelek, "Kulüpler gönül-
diriunesi gerekir,aksi halde
öğrenci gelmez" dedı. Öte-
ki ünıversitelerdeki öğren-
ci kulüpleriyle de iletişim
kurduklannı ama bu iliştri-
de siyasal tavnn belirleyi-
ci olduğunu vurgulayan Ci-
Universiteler
Kulüpler gençliğin
örgütlenme okulu
îstanbul Haber Servisi-
Üniversıtelerin farklı
adlarla kurduklan
binmlere bağlı olarak
çalışmalannı
yürüten öğrenci
kulüpleri, öğrencilerin
sosyalleşmesi, birlikte
üretoeleri, okul dışı
etkinlikleri ve
bilinçlemneleri
açısından büyük önem
taşıyorlar. Bu
kuJüplerin parasal
kaynak kosunda göreli
olarak rahat olanlan,
vakıf üniversitelermin
çansıalünda
olanlar. Devlet
üniversitelerindeki
öğrenci kulüplerinin
ise en önemli
sonmlan özerklik ve
kaynak olarak
gösteriliyor.
JJniversitelerde
çalışmalannı yürüten
lcutûpler, genellikle
olduklan belirtiliyor.
Kulüplerin en yaygın
olanlan şöyle:
• Atatürkçü Düşünce
Kulübü
• Arkeoloji Kulübü
• Bilgi Kulübü
• Dil Kulübü
• Dağcılık Kulübü
• Dans Kulübü
• Ebru Kulübü
• Edebiyat Kulübü
• Ekoloji Kulübü
• Fotoğraf Kulübü
• Felsefe Kulübü
• Gezi Kulübü
• Halkbilim Kulübü
• Hnlnık Afaşftrmalan
Kuhlbü
• Karikatür ve Mizah
Kulübü
• Klasik Türk Sanat
Müziğİ Kulübü
• Müzik Kulübü
• Resim Kulübü
Kııliihıi
• Sosyal Araşttfmalar •
Kulübü- '- " ~ ~
aynı ya da benzer adlar
altında örgütknıyorlar.
Bunlar arasında
en çok ilgi çeken ve
üye sahibi olanlann
Atatürkçü Düşünce
Kulüpleri, sinema ve
tiyatro kulüplen
• Sosyal Dayanışma
JCulübû = - ^ =
• Tiyatro Kulübü
• Tarih Kulübü
• Diplomasi Kulübü
• Uluslararası llişkfliFf
Kulübü
• îletişim Kulübü