23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 18 MAYIS 2000 PERŞEMBE HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALt SİRMEN Gül Kokusu? ANKARA - Ben salı günü Güniz Sokak'tan geçerken yerdeki gül yapraklan duruyordu. Sü- leyman Bey evine çekilmiş, pencereler kapan- mıştı. Bir süre önce, koca bir arazözden hortumlar- la gül suyu sıkmışlardı. Ama koca burnum, gül kokusu almıyonju. Ben Güniz Sokak'tan geçerken kulaklanmda sesler çınlıyordu. Taa 1973 Eylülü'nden sonra Allende için söy- lenmiş sözler: "Topartayıp götürdüler fevkalade..." Belleğim kulağımı uyanyor, kulağımda çınla- yan sözler beynime gidiyor, bumumdan beyni- me giden uyanlar ondan mı etkileniyoriardı ki ben gül kokusunu duymuyordum? "Bana sağcılar suç işliyohar dedirtemezsi- niz" sözleri, belleğimin derinliklerinden yüzeye çıkıyordu. Bir hınzır, sanki arkamda durmuş fısıldıyordu: "Iti kurda kırdıran kimdi söylesene?" "Tevhidi tedrisatı delmekte en büyük hüner ve rekor kimdedir?" Uğur Mumcu, 'Tarikat Siyaset Ticaret'i ya- zarken kımlen ve de en çok kimi düşünüyordu dersin? Kuşluk edip eski defterteri kanştırma, dedim; ittim onu elimin tersiyle ve kulağımın ardındaki yerinde yoktu ki birden kaybolsun. • • • "Eski defterleri biteviye kanştırarak siyasete bakılmaz; sen Çankaya'daki yedi yılın bilanço- suna bak!" dedim kendi kendime. Ben bunu söyler söylemez, o, eskiden de var olmadığı yerinde birden tekrar belirdi. • "Eeee, dedi, şu Sıvas olaylan patlak verdiğin- de, özgürdüşünceli aydınlanmacılar, karanlığın ateşiyleyanmayı Madımak Oteli'nde bekleher- ken Çankaya'dan 'Vatandaş ile güvenlik güç- lerini karşı karşıya getirmeyin sakın!1 diyen kim- di, anımsamıyor musun?" Beni rahat bırakmayacaktı. öfkeyle arkamı döndüm, tersleyecektim, ama orada yoktu ki... Yoktu orada ama yine de vardı... "Cumhuriyet laikliği, büyük ölçüde Marksist ateizmden etkilenmiştir, diyenin kim olduğunu ne çabuk unuttun? Nurculann Köprü dergisi- nin her sayısına biryazı yazan kişi aynı zat de- ğil miydi?" Yorulmuştum. Bıraktım onu kendi haline; ne- fes almadan konuşuyor, durmadan bir şeyler sokuşturmaya çalışıyordu. "Aile fotoğrafını ne çabuk unuttun?" dedi. Veekledi: "Sen hiç onun sanatçılarla, ömeğin müzis- yenlerle çektirilmiş böyle bir fotoğrafını göıtfün mü?" Bu kezsıkıştırmıştım onu. Hemen üstünegit- tim: "Müzisyen dediklerin çalanlaha söyleyenler değil mi? Ne olmuş yani bu resimde söyleyen- ler yoksa?" • • • Ben, gül kokusunu içime çekmek istiyordum ve onu alt etmeden bunu yapamayacağımı bi- liyordum. Bu sefer aldım sazı elime, "Hiç değilse 28 Şu- bat sürecini ve o gün yapılan uyanlan en iyi an- layan, Çankaya'dan ben siyasi rotayı o yöne çe- virme manevrasını başlatan oydu ne haber?" dedim bir nefeste. O yine oralı olmadı. "28 Şubat önerilerinin daha üçte ikisi, yaşa- mageçihlmedi, dosyaaltındauyutuluyor. Hem en tutucu pahamentodan biraz daha fazla izan sahibi olmak, her şeyi ne çabuk unutturuyor?" dedi bir kahkaha patlatıp çekti gitti. Gitti ama, içime kuşkunun tohumunu iyice yerleştirmişti. Bir kez daha salladım elimi, derin bir nefes çektim içime, elimde değil, ben Güniz Sokak'ta gül kokusunu duyamıyordum. Oysa yerlerde gül yapraklan vardı ve arazöz biraz önce burayı gül rayihalı sıvılarla sulamış- tı... Acaba sokaktaki öbürieri duyuyorlar mıydı gül kokularını? Ve kokuyu duyan onlar mı aldanıyorlardı, yok- sa duymayan ben mi? Belgeler, suikastlann aydınlatılamamasında dönemin siyasilerinin sorumluluğunu ortaya koyuyor Arşhieİstanbul Haber Servisi-lçışlen Ba- kanı Sadettin Tantan ın "gerçekleri orada arayın" diye işaret ettiği arşiv- ler. şeriatçı terör örgütlennın ve siya- sal amaçlı faili meçhul cınayetlerin açığa çıkanlmamasmda, dönemin si- yasilerinin, bakanlannın sorumlulu- ğunu ortaya koyan çok sayıda bilgiy- le dolu. Bakan Tantan'ın operasyonlar ve çözülmeye çalışılan eylemlerle ilgili olarak "Biraz sabuiı olursanız, iilke- mizde yıDardan beri nüfuz casusluğu yapan insanlan yakından tanıma şan- a dde edilebüir" sözlerine dikkat çe- kiliyor. Tantan'ın, bu sözlerle dini si- yasete alet eden ve şeriatçılara destek veren çevreleri kastettiği görüşü ağır- lık kazanıyor. Bu çevrelerin başmda gelen kapa- tılan RP ile FP'li siyasetçilenn bazı ilişkileri şöyle: • Sıvas'ta 37 aydını yakan şeriatçı- td çarpıcı hOgilerlann avukathğını, RP'nin önde gelen isimlerinden ve eski Adalet bakanla- nndan Şevket Kazan yaptı. • Kazan, şeriatçı terör örgütlerin- den tBDA-C üyelennı unutmadı. 'Re- fahın Gerçek Yfizü' kıtabının yazan Ergün Poyraz'ın ele geçirdiğı telgraf, İBDA-C ile ilgısınin Kazan'İa sınırlı olmadığını ortaya koyuyor. İBPA-C Hderlne telgraf Kazan'ın, Ocak 1993te IBDA-C liderlennden Kazun Albayrak'a çek- tiği telgraf şöyle: "İstanbul Milletve- küi Ali Oğuz sizleri ziyarete gelecek- tir. Sizleri dinleyecek ve haklannızın korunması için gereldi ginşimleri ya- pacaktır. Geçmış olsun dileklerimi iletir, selam ve sevgilerimi sunanm. Şevket Kazan - RP Grup Başkan- vekili" • Kazan, şeriatçı örgütlerle ilişkisi- ni Adalet Bakaaı iken de sürdürdü. Kazan, Sincan'da düzenlenen Kudüs Gecesi'ndekı şeriatçı gösteri nedeniy- le tutuklanan Sincan Beledıye Başka- nı Bekir Yıldız'ı cezaevinde ziyaret etti. • Kazan, faıli meçhul cinayetlerin açığa çıkanlması için Susurluk sonra- sı başlatılan Aydınlık İçin 1 Dakika Karanlık eylemini gerçekleştiren mil- yonlarca yurttaş için de, "Mum sön- dü oynuyorlar" demişti. • FP Genel Başkanı RecaiKutan'ın ve FP'li yöneticilerin Hizbullah ve UğurMumcu'nun katillerinin bulun- duğu açıklanan operasyona tepkisi de ilgi çekici. Mumcu'nun katil sanıkla- n hakkında, "Kimseyi peşinen suçla- mak doğru değil" yönûnde çıkışlar yapan Kutan, Hizbullah operasyo- nuyla ilgili olarak da, "AHah'ın admın bu şekilde kullanılması doğru değil" yönünde açıklamalar yapmıştı. Arşivler, şeriatçı terör eylemlerinin ve siyasal amaçlı cinayetlerin açığa çıkanlmamasında devlet görevlilen- nin de büyük ihmahni ortaya koyuyor. Hlzbullah'a göz yumuldu TBMM Faili Meçhul Siyasi Cina- yetleri Araştırma Komisyonu rapo- runda, 199O'lı yıllann başında Gü- neydoğu'da yüzlerce cinayet işleyen Hizbullah örgütüne göz yumulduğu belirtiliyor. Mezarevlerin ortaya çıkmasmdan sonra toplumun nefretini toplayan şe- riatçı teröristler, batı illerine yerleşme karan alıncaya kadar ellerini kollan- nı sallayarak cinayetler işledi. Örgü- tün çözülmesi de Beykoz'daki hücre evinde ele geçirilen dokümanlarla mümkün olabildi. Çoğunluğu gazetemiz yazan laik ve cumhuriyetçi aydınlara yönelik ci- Tellioğlu cetesi Haraç almaktan 8 kişiye gözaltı İstanbul Haber Servisi - Istanbul'da tehdit ettiklen işadamlanndan haraç aldıklan belirtüen 'Teifioğhı çetesi'nın elebaşı Şeref Öztel ile 7 adamı yakalandı. istanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlar ve Silah Kaçakçılık Şube Müdürlüğü'nden yapılan açıklamaya göre, bir işadamından 100 bin dolar haraç istendiğini öğrenen polis, parayı almak amacıyla Beşiktaş'takı Dikilitaş lş Bankası Şubesi önünde randevu veren çete üyelerini yakalamak için önlem aldı. Parayı almaya gelen Şeref Öztel ile 2 adamı yakalanarak gözaltına alındı. Trabzon'un Of ilçesi doğumlu olan ve burada 'Telfioğhı' olarak tanınan Öztel'in, aynı adla kurduğu çetenin elebaşı olduğu belirlendi. Sanıklann sorguları sonucu, çeteye üye 5 kişi daha yakalanarak gözaltına alındı. Şeref Öztel ile çete üyelerinin üzerlerinde ve gösterdikleri yerlerde yapılan aramalarda 20 adet ruhsatsız tabanca, 5 adet ruhsatsız av tüfeğı, bu silahiara ait çok sayıda şarjör ile ' mermı ele geçirildi. İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇtN cmvmmmı. Şımak'ta 1993 yılında örgüt tarafından kaçınlan 2 yurttaş şikâyetçi oldu Hjzbullah duruşmasında ilk müdahiller MAHMUTORAL DtYARBAKIR-Şırnak'ta, 1993 yılın- da Hizbullah tarafindan kaçınlan ve ay- larca kuru ekmek ve su verüerek sığınak- larda tutulan iki yurttaş, Diyarbakır DGM'de açüan davada örgütten şikâyet- çi oldu. Lehdo Bannç ve tsmail Alçı, Şır- nak Emnıvet Mudürlügu'ne verdiklen şi- kâyet dılekçelennde, kaçınldıktan sonra nemli ahırlarda tutulduklannı ve fidye karşılığı serbest bırakıldıklannı söyledi- ler. Şırnak kent merkezi ile bazı ilçelerin- de Hizbullah adına sılahlı eylemlerde bu- lunduklan, yol keserek yurttaşlann eşya- lannı gasp ettiklen ve 5 kışiyı kaçırdık- lan iddiasıyla haklannda dava açılan 70 Hizbullahçının yargılanmalanna önü- müzdeki günlerde başlanacak. Orgüt ta- raftndan 1993 yılmda kaçınlan Lehdo Bannç ve tsmail Alçı, ilk kez bir Hizbul- lah davasında duruşmaya müdahil olarak katılacak. Lehdo Bannç, Şırnak EmniyetMüdür- lüğü'ne verdiği şikâyet dilekçesinde, 22 Şubat 1993'te Midyat'ta eşiyle bindiği minıbüsün Karalar köyü cıvannda silah- lı kışilerce durdurulduğunu belirterek ba- şından geçenleri şöyle anlattı: "Ceketimi kafama sararak beni başka bir araca bindirdiler. Araçtan indikten bir süre sonra inişli çıkışlı. ancak düz bir ara- zi\e girdik. Gözîerim kapalı olduğu için çevreyi göremhordum. Tahminen üç sa- at civannda yürüdük. Mağara gibi bir ye- regötürdüler. Burada ancak eğilerek iler- leyebflhorduk. Benimyanunda iki kişi da- ha vardı. Burada yaklaşık on gün gibi bir süre kaldık. Başunızda sıra\ la nöbettutu- yorlardı. Bizlere günlük bir parça ekmek, biraz zeytin \e arasıra da soğuk makarna veriyorlardi. On gün sonra başka bir ve- re getirdiler. Burası da,daha önceki yer gi- bi nemliydi ve hay^an pisliği kokuyordu. Burada da vaklaşık iki ay boyunca gözle- rim kapah, ellerûn birbiri üzerine çapraz şeldlde iple bağlıydı. Zamanın gece mi gündüz mü olduğunu bilmiyordum. sa- dece bazı böceklerin ses çıkarmalanndan gece olduğunu anlayabüiyordum. \ akla- şık iki a> kaldığunız yerden bizleri yeni bir yere getirdiler. Bu yer de birinci yere benzer altı balçıkk, hav^an pisliği kokulu nemü bir mekândı." Elinin zincirle bağ- landığmı, daha sonra ailesme iyi olduğu- na ilişkin mektuplar yazdınldığını belir- ten Bannç şöyle devam etti: "Beni iki üç saatiik bir yoicuhığun ar- dından yeni bir yere getirdiler. Bana yüz- mebilip bilmediğimisordular. Bende 'Bi- liyorum' dedim. İki kolumdan tutup su- yun icine soktular, suyn geçtikten sonra bir yere ulaşük. Buradayere demir bir çubuk çakıldı, demir çubuğa bağfa 70-80 santi- nıetre bir zincir ile ellerimi bağlayıp kilit- lediler. Kulaklaruna pamuk bkadılar. tki ay gibi birsürekaldım. Yryecekolarak ek- mek ve üzümle besleniyorduk. En sonun- da bana soğuk suyla bamo yaptuıp elbi- selerimideğiştirdikten sonra, beni yola ya- kın bir yere getirip cebime de 20 bin lira koydular. Beni serbest bu-aktüar." Hizbullah taraftndan kaçınlan tsmail Alçı ise 1993 yılı Şubat ayında Karalar köyünde nasıl kaçınldığını dilekçesinde şöyle anlattı: " Kalaşnikoflu 10 kişi etranmızı sardı. Bir tanesi gözümü boyun atkısı ile bağla- dı ve beni kendi aracıma bindirdiler. Ara- cı onlardan biri kuüanıyordu. Araç, Ka- nayetlerin tran bağlantılı olabileceğı kuşkusu, sıradan yurttaşlarca bile dı- le getirildi. Iranlı yetkilıler her fırsat- ta Türkiye'deki laik sisteme hakarete varan açıklamalar yaptı. Resmi ziyaret için Türkiye, gelen tranlı bakanlar Anıtkabir'i ziyaret et- meyi reddetti. Bu açık göstergelere rağmen, özellikle diplomat kisvesi al- tmda ülkemizde görev yapan tranlı a- jan provokatörlerin ıstihbarat binmle- rince en azmdan ciddi şekilde ızlen- mediği ortaya çıktı. Soruşturmada ihmaller Oysa istihbarat örgütlennın asıl gö- revi buydu. Mumcu ve Kışlalı suikas- tını gerçekleştiren tranlılar, Umut operasyonunda yakalanan sanıklann anlatımıyla belirlenebildı. Mumcu cı- nayetıne kanştıklannı savcılık ifade- lerinde de itiraf eden eski ülkücü ka- til Yusuf Karakuş ve Ab- dülhamit ÇeKk daha önce tutuklandılar. İki sanık sorgulannda Iran'la iliş- kılerinde önemlı ipuçlan vermelerine karşın aydın cinayetleri konusunda sorgulanmadılar. 1994'te tutuklanan Karakuş, ifa- desinde tran bağlantısı ve Tevhid-Selam grubu ile son operasyonda gözaltı- na alınıp tutuklanan isim- len o zaman da vermişti. Abdülhamit Çelik, tranlı rejim karşıtı Zehra Raca- bi ve Ali Moradi'run öl- dürülmesi gıbı çok daha ciddi bir olay nedeniyle 1996'da yakalandı. Sor- gusunda, SAVAMA'yla bağlantılı olduğunu, tran'ın tstanbul Konsolos Yardımcısı Muhsin Kar- ger Azad'la görüştüğünü, Tevhid-Selam grubuyla ilgisi bulunduğunu anlat- mıştı. Delil yetersizliğin- den beraat eden Çelik'in, aydın cinayetleri hakkın- da sorgulanmadığı ve sa- lıverıldikten sonra izlen- mediğı ortaya çıktı. *> • Tevhid ve Selam gru- bu hakkında, daha önce sorgulanan bazı şeriatçı teröristlerle, Kudüs Gece- si soruşturmasında bazı bılgilere ulaşıldı. Ancak bu bilgiler geliştirilerek örgütün üstüne gidihnedi. ralar köyü yakınında şose yola girdi. tpek Yolu'na doğru gittik. Yaklaşık 20 dakika gittikten sonra bizi araçtan indirip bir bu- çuk saat boyunca yaya olarak yürüttüler. Benimle birlikte 2-3 kişi daha vardı. Bizi ahır gibi bir yere getirdiler. Burada 3-4 gün kaldıktan sonra gözlerimiz kapalı bir şekilde tek odalı bir yere getirüdik. Bura- dayaklaşık 10 gün kaldıktan sonra tekrar bir önceki yer olan ahıra geri götürüldük. Burada 5 ay boyunca eUerimiz bağh, göz- lerimiz kapah bir şeldlde kaldık. Gözleri- mi açûğım zaman yanunda kimse yoktu. Eve gekiikten sonra annemin beni çokara- dığuu, o zaman böigede söz sahibi olan ve Hizbullahçı olarak bilinen Tepeköy geçici köy korucubaşı Abdullah Gök'e giderek benim buhınmam için yardım istediğtni, eğer ellerinde ise bırakmalan için yatvar- dığını öğrendim.Beni kaçıran şahıslanta- nımıyonun. Ancak serbest bırakılmam için Ahmet Nesim Kar, kaympederime gelerek Nusaybin'de bir adreste bulunan kumraL krol saçh, gözlüldü,zayıfyapıh bir şahsa 50 mihon verünıesi karşıhgında be- nim serbest bırakılacağımı bfldirmiş. Ka- ympederim de bu parayı vermiş." Llderler ve çeteler Siyasilerin beyinlere kazınan bazı açıklamala- n da şöyle: Necmettin Er- bakan (Kapatılan RP'nin genel başkanı, eski baş- bakan): Susurluk çetesini açığa çıkaran trafık kaza- sı meydana geldiğinde dönemin başbakanı Erba- kandı. Bir süre suskun kalan Erbakan, çeteyle ilgili şu değerlendirmeyı yaptı: "Bunlar faso fiso". Erba- kan, tran'm terör hareket- lerine destek verdiği yö- nündeki istihbarat bilgi- leri için de MtT'i suçla-- mış ve bu bilgılerin doğ - ruyu yansıtmadığım öne sürmüştü. Elimizde liste v;^r' Harvard Üniversitesi'nden Berry, evrim kuramını anlattı 'Darmn zatnanuı stnavutıgeçti' tstanbul Haber Servisi - Harvard Üniversitesi Öğretim Üyesi Andrew Berry, "Darwin'in 1859'da" söyledikleri, zamanın smavmı geçmiş bügüerdir" dedi. Din ve bilimin birbirinden ayn düşünülemeyeceğini belirten Berry, evrimin bir gerçek olup yaşandığını, kamtlann da bunu ğösterdiğini söytedî. Sabancı Üniversitesi'nde konuk öğretim üyesi olan Berry, "4 Mflyar Yıl Boyunca Doğal Seçme: Bakteriden _ ^ tnsana Evrim" konulu konferans verdı. Charles Danvin'in "Türlerin Kökeni" adh kitabında açıktadığı evrim teorisi ve evrimle ortaya çıkan bugün doğal ortammda bulunmadıgım belırtti. Hayatın, tarihin rastlantılara dayandığını sık sık yineleyen Berry, doğal seçimle rastlantı arasındaki farkı şöyle açıkladı: "Bütün sanşın insanlar cilt kanserinden ölürse. burada doğal seçim sürecinin işlediğini söyleyebiliriz, ama tüm sanşmlarm bir gemîye biıdp boğulması bir rastianüdır." Doğal seçım sürecinin en iyi faahyetini göstermesi halinde ^J)ile eünde ne malzeme varsa önu kullanacağına dikkat çeken Berry şunlan söyledi: "Değişimlerle türemenin tarihsel ohımsalhğı pandada örneklenebuir. Sudan yılt Dinozor türünün yok olmasını ise uzaydan gelen bir asteroıde bağlayan Berry, yine de dınozorlara ne olduğunun tam olarak bilinemeyeceğıni söyledi. Berry'ye göre. eldekı bulgulardan yola çıkıldığında Meksika'ya düştüğü varsayılan asteroid, ya yaydığı bir tozla fotosentez olaymı yok edereirya da okyanusa çarpıp ısı yüksehnesine yol açarak dinozorlann yeryüzünden silinmesi sonucunu doğurdu. Bu durumda da 150 mılyon yıl önce ortaya çıkan memeli türleri gelişme imkânı buldu. Berry, kayalardaki iridyum ~ maddEsi oranmm •incetenmesi—- dogrulanacagım savundu. Berry, kendısine yöneltilen bir "soru üzerine *Buİıuvednf=" birbirinden ayn düşünülemeyecek konulardır. E\Tİm bir gerçektir, olmuştur, yaşanmışür. Elimizdeki bütün kanıtlar bunu gösteriyor" dıye konuştu. Kajıplar Hafiası nedeniyle kayıp yakmlan dün tnsan Haklan Derneği'nde basın açıklaması yaptılar. 1Ojyılda gözaltında 520 kayıp —İstanbul Haber Servisi - Türkiye, luşlanna yapüklan başvurulara görc yıplarınakıbetinmacıklanmasHH "•gözamnda kayip" gerçegiyle 12 Ey- lül darbesıyk btriıkte tanıştı TansuÇiller(DYP Ge- nel Başkam): Sus.'orluk çetesiyle ilgili ilk değer- lendirmesı, "De\ let için kurşun atan da kı ırşun yi- yen de şereflidir" sözleri oldu. Çiller'le il gili arşiv- lerde yer alan bir başka çarpıcı bilgi 1Se Istan- bul'da kaçınlı,p öldüriilen Kürt asıllı uy'aşturucu ka- çakçısı ve i'iadamlan ile ilgili. Bu cın^yetlerle ilgili hemen hf;r haberde, Çil- ler'in başbakan olarak 4 Kasım 'y 993'te Holliday tnn Oteli'nde yaptığt, "Elim'jzde Kste var. P- KK'n in fınans kaynakla- ruu l'.eseceğiz'' şeklınde- ki a gıklamasının ardın- dan bu cinayetlerin başla- dıf ,ına dikkat çekiüyor. Mehmet Ağar (Eski Ic.^ışlert vc Adaiet Baka- cı): Dokunuknazlığı ne- '.'ieniyle Susurluk çetesi davasında yargılanama- yan Mehmet Ağar'nr7 = Uğur Mumcu suikastıyla ilgili söylediğı, "Tuğlayı çekersek duvar yıkıhr, he- pimiz ahmda kahnz" sö- zü arşivlenn en çarpıcı bilgileri arasında yer aldı. değışıklığın doğaya pükemmel uyum anlamına "geten döğal seçme sürecîmır milyonlarca nesil boyunca sessizce işlediğini ifade eden Berry, "homo sapiens"in ilk kez Afrika'da 5 milyon yıl önce ortaya çıktığım anımsatarak buna göre insanın bahgm beş parmakh bir uzvu vardL Beş parmağı birbirine bağh olan pandanın bambn yiyerek beslenebilmesi için bileğinden baş parmak görevi görecek bir kemik çıkmışür. Mükemmel ohnayan bu parmak, yapüabilenin en iyisidir." Gözaltmda kayıplar 1990 yılı iti- banyla çoğu Olağanüstü Hal Bölge- si'nden olmak üzere artış göstenne- 5e başladı. Son 8 yıl içinde kayıp ya- kınlannm tHD ve çeşitli sivil kuru- 520 kişi gözaltında kaybedildi. — "Kayaılar Haftası" nedeaiyle ka- yıp yaİonlan ÎHD'de dün basm açık- laması yaptılar. İHD tstanbul Şube Başkanı avukat Ereo Keskin. Türkiye'mn bir kayıp- lar ülkesı olduğunu savunarak, "Ka- tedi ve kamu göreviilerini hıçbir şe- kilde korkmadan bunlan açıkiamaya- davet etti. ÎHD verilerine göre, 1991'de 4, 1992'de 8,1993'de 36,1994'de 229, 1995'de 121,1996'da 68,1997'de45 ve 1998'de 9 kişi kayıp olmuş. J
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear