Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 6 NİSAN 2000 PERŞEMBE
14 l U i l . kultur(a cumhuriyet.com.tr
Fazıl Hüsnü Dağlarca'ya saygı gününe katılan Union Yayınevi'nden Lucien Leitess
4
Türk edebiyatından haberdarız'
SEZER DüRU
tstanbul Goethe Enstitüsü 24 Mart
200 Cuma Günü Galatasaray'daki bi-
nasında Fazıl Hüsnü Dağlarca'ya say-
gı günü düzenledı. Günümüzün en
büyük şairlerinden olan Dağlarca bi-
lindiğı gibı 85 yaşına bastı. 1999'da ise
yazar Ahmet So> sal'ın "Arzu ve Var-
lık - Dağlarca'ya Baktşlar" adlı yapı-
tı yayımlandı. Dağlarca'nın "TaşGü-
veran" adlı kitabı da 1999'da Unions-
verlagtarafından Türkçe ve Almanca
olarak basıldı.
Goethe Enstitûsü'ndeki toplantıya
konuşmacı olarak Union Yayınevi yö-
neticisi Lucien Leitess, Prof. Önay Sö-
zer ve Ahmet Soysal katıldılar. Dağ-
larca da toplantıya geldi. Programdan
sonra kitaplannı okuyucularına im-
zaladı. Toplantıyı açış konuşmasında
Goethe Enstitûsü Müdürii Rüdiger
Bolz, Dağlarca hakkında Alman bası-
nında övgü dolu yazılar çıktığını, bir
eleştırmenin "lşteNobel Odühıiçin bir
aday" dıye yazdığını belirtti.
Unıon Yayınevi 20 yıldırZürih'te fa-
aliyet gösteren ve Latife Tekin, Ferit
Edgü, Aziz Nesin, Sait Faik, Mehmet
Uzun ve Fazıl Hüsnü Dağlarca gibi
Türk yazarlannm kitaplannı basan bir
yayınevi olma özelliğini taşıyor. Ay-
nca Cengiz Aytmatov, Necip Mahfuz,
Tahar Ben JeÜoun,Cezayir, Fas, iran,
Nairobi vd. gibi ülkelerin bilinmeyen
edebiyatlan hep bu yayınevi sayesin-
de Avrupa'ya ulaştılar.
Yayınevinin yöneticısi Lucien Leitess
ile görüştük.
- Vlrmi yıldır bu yayınevinin başın-
dasınız ve hep az bilinen >a da bilin-
meyen yazarian basOnı/, sizi buna iten
neden neydi?
LEİTESS - Alman yayın yaşamın-
da kültürel bir çöl hâkimdi yirmi yıl
önce, bu bu Amerika'da da böyleydi,
büyük dillerin edebiyatlan dışında
hiçbir şey bilinmiyor, tanınmıyor ve
yayınlanmıyordu, Türk edebiyatı da bi-
İinmiyordu. Dünyayı edebiyat yapıt-
lanyla dolaşmak, değişik olanı sunmak
benim amacım oldu.
- Peki ama bu edebiyatian ve yazar-
ian bubnak kolav oldu mu?
Fazıl Hüsnü Dağlarca
• Union Yayınevi
20 yıldır Zürih'te
faaliyet gösteriyor.
Cengiz Aytmatov,
Necip Mahfuz,
Tahar Ben Jelloun,
Cezayir, Fas, tran,
Nairobi vd. gibi
ülkelerin
bilinmeyen
edebiyatlan bu
yayınevi sayesinde
Avrupa'ya ulaştılar.
LEİTESS- Büyük bir yazan keşfet-
mek Amerika'yı keşfetmekten daha ko-
laydır. Bulmak isteyen de bulur za-
ten. Dostlar, ansiklopediler, yolculuk-
lar, sohbetler buna yardımcı olur.
Önemli olan meraklı olup ilgilenmek-
tir.
- Aileniz Avnıpalı mı?
LEİTESS - Kökenimiz bir > andan
St. Petersburglu, bir yandan Bakûlu,
Constantinopel üzerinden Fransa ve ls-
viçre'ye göçmüşler
- Bugün başka üikelerdede bu tip >a-
yuıevleri var mı?
LEİTESS - Evet var, her ülkede var
hemen hemen. Ben yaptığım işi bir çe-
şit kültürpolitikası olarak görüyorum.
- Evet, birleştirici bir poiitika iztj-
yorsunuz. Zaten \avıne\inin adı da
L nion. Si/ce bu yirmi yıilık uğraşa değ-
dimi?
LEİTESS- Evet değdi. Bir kere son
derece zevk aldığım bir işi yaptım,
büyük anlatıcılar keşfettim; dünyamı-
zın konulannı bu kitaplarda bulduk,
aynca dünyamızın zenginliğini de öğ-
renmiş olduk. Dünya edebiyatı görii-
nümü tamamen değişti diyebilirim.
Bugün herkes bir Arap edebiyatının,
bir Türk edebiyatının varlığından ha-
berdar. Oysa yirmi yıl önce durum hiç
de böyle değildi.
- Tıraj ne civarda?
LEİTESS- Beş bin ile yüz bin ara-
sında değişiyor.
- Yazariannızı kişisei olarak tanıyor
musunuz?
LEİTESS -Çoğunu tanıyorum, ço-
ğu ile dostum. Zaman buldukça onla-
n kendi ülkelerinde ziyaret ediyorum.
- Peki büfün bu dillerden çevirmen
bulmak kolay oluyor mu?
LErTESS-Çok zor, iyi bir yazar bul-
mak kadar zor. Çevirmenin yazan sev-
mesi, onunla aynı espriyi paylaşması
gerekir iyi birçeviri yapabilmesi için.
Türkçeden çeviri yapan kişi sayısı bu-
gün oldukça arttı, ne yazık ki hâlâ on-
lara istenildiği gıbı ücret verilemiyor.
- Peki siz ülkelerden mali destek ah-
yor musunuz?
LEİTESS-Edebiyatın, sanatın, kül-
türün ne kadar önemli olduğunu kav-
ramış olan ülkeler, dünya kültürü için-
de bir rol oynamak isteyen ülkeler, sa-
natı destekliyor. Bunu kavramış olan
ülkeler artık kendilenni sunmayı yal-
nız ekonomi ve askeri güce indirge-
miyorlar. Yazarlann ise rolleri dikta-
törler \e generallerden tabii ki daha
önemlidir.
Bu konuda Türkiye için görüşünüz
ne?
LEİTESS - Türkiye kendi kültürü-
nü yurtdışında prezante ehnek için bir
sisteme sahip değil, ben kültür derken
folkloru kasetmiyorum; yaşayan, can-
lı külrürden, yazarlardan, sinemacı-
lardan, müzikçilerden tiyatroculardan,
görsel sanatçılardan söz ediyorum. Si-
zin Goethe Enstitûsü, Institut França-
ise gibi kurumlannız yok. Bu kurum-
lar kendi kültürleri için sonsuz çaba
harcıyorlar, buna bakıldığında Türki-
ye'de daha yapılacak çok iş olduğu
görülür. Sözünü ettiğim bu canlı kül-
tür doğal olarak her zaman rahatlık
verici bir kültür değildir; eleştirel, çe-
lişkili, kışkırtıcı olabilir, ama bir ulu-
sun canlı görüntüsü ancak bu kültür-
le belirir. Yaşar Kemal bir kez "Tûrk
edebiyatının okulu haptshanedir" de-
mişti. Yüzlerce yıldır böyle bu. Oysa
şimdi yeni bir binyıla girdik, umanm
bu durum değişir. Devlet düşünürleri
ve yazarlannı sevmek zorunda değil-
dir ama onlara saygı göstermek ve on-
lan desteklemek zorundadır, bu Av-
rupa'nın tüm ülkelerinde oluyor. Bu-
rada ise henüz bu saygıyı ve desteği
göremiyoruz. Uçak ve tanklara yah-
nlan paralar çok yüksek, kültür çok
ucuz kalıyor bunun yanında. Oysa
uçak ve tanklardan geriye zamanla bir
enkaz kalıyor, kültür ise kuşaklar bo-
yu sürüp etkili oluyor. Türkiye'nin de
mutlaka çeviri fonlan olması gerekir.
Ben Katalan, Bask ya da Norveçli bir
yazann yapıtlannı basacağım zaman,
bu yerlerin kültür bakanlıklan çeviri
ücretinin bir bölümünü üstleniyor, bu
yüzden de destek veren ülkeler ede-
biyatından yapılan çeviriler çoğaldı,
çünkü yayınevleri iyi niyetli olsalar
da işleri zor, mali açıdan çok zor.
- Bugün yılda ne kadar Türkçe ya-
pıt Almancaya çevriliyor?
LEİTESS - Yılda 6-10 kadar. Bu
derece bereketli, bu kadar canlı bir
edebiyatı olan bir ülke için son dere-
ce az doğrusu. lngilizce ve Fransızca-
ya ise daha az çevriliyor.
- Türkiye'de resmi herhangi bir ku-
rumdan yapoğınız isi takdir eden biri
çıkü mı ya da bu işten haberdar olan,
örneğin Kültür Bakanlığı ya da Tanıt-
ma Fonu gibi?
LEİTESS-Hayır.
Sanatçılardanyirmiyıhn zengin özeti...
BARIŞ BEHRAMOCLU
Amaçlan sanatı ülke çapında gün-
cel tutmak ve plastik sanatlann geliş-
mesini sağlamak olan Resim ve Hey-
kelMüzeleriDerneği (RHMD)'Gİi-
nümüzSanatçılan tstanbul Sergisi'nın
20'ncisi bu >ıl 3-20 Nısan tarihlen
arasında gerçekleştıriliyor. Kuruldu-
ğu 1980 yjlından beri düzenledikleri
bu sergilerle sanatın içerisinde ken-
disini ifade etmekte güçlük çeken
gençleri kucaldayan RHMD, bu genç
yeteneklerin sanat camiasında ken-
dilerine bir yer edınmelerini hedefli-
yor. Düzenledikleri sergılerin yanı sı-
ra workshop, söyleşi, konferans, ulus-
lararası ve ulusal nitelikte atölye ça-
lışmalan ve teorik eğitim de veren
dernek çalışanlan, yıllardır her yaş-
tan insana sanat tarihi ve güzel sanat-
lar üzerine, Akademi öğretim görev-
lileriyle dersler tertiplemekte. Bu yıl
üç ayn bölümden oluşan etkinlikle-
rinı '20. Günümüz Sanatçılan İstan-
bulSergisi', '1-19 Günümüz Sanatçı-
lan Sergileri-Rerrospektir ve 'Panel-
ler, video gösterimleri' olarak düzen-
leyen RHMD'nın yönetim kurulu baş-
kanı Leyia Belli. ancak bu tür sanat-
sal faaliyetlerle, toplumdaki kültürel
gerilemenin düzeleceğine inanıyor.
- '20.Günümüz Sanatçılan tstanbul
Sergtsi'nden söz eder misiniz?
LEYLA BELLİ - Bu sergimiz 20.
sergimiz oluyor. Aslında geçen yıl
• '20. Günümüz
Sanatçılan
Istanbul Sergisi',
'1-19 Günümüz
Sanatçılan
Sergileri-
Retrospektif' ve
'Paneller, video
gösterimleri'
olarak düzenleyen
RHMD'nin
yönetim kurulu
başkanı Leyia
Belli, ancak bu tür
sanatsal
faaiiyetlerîe,
toplumdaki
kültürel
gerilemenin
düzeleceğine
inanıyor.
^•••İİ^^İMgk Leyia Belli
düzenleyecektik, ancak yer bulama-
mamız ve maddi imkânsızlıklar ne-
deniyle iptal edildi.
Bu yıl bu tür sorunlanmızı hallet-
tik ve sergiyi iki ayn mekânda yap-
mayı planladık. Metin Deniz'in yeri
olan Maya Plastik Sanatlar Merkezi
ve Kültür Bakanlığı Devlet Güzel Sa-
natlar Galerisinde yeralacağız. Ma-
ya galerisinde bu yıl seçilen yapıtlar-
dan oluşacak 'tstanbul Sergisi'ni, Dev -
let Güzel Sanatlar Galerisi 'nde de son
yirmi yıl içerisinde ödül almış veya
bu sergilere katılmış sanatçılardan el-
de edebildiğimiz yapıtlardan oluştur-
duğumuz 'l-19.GünümüzSanatçıla-
n Sergüeri-Retrospektir düzenlene-
cek.
- Yapıtlan sergjde yer alacak sanat-
çüar kimler?
- Katılacak isimler arasında Özer
Kabaş. Hüsamettin Koçan, Güngör
Taner. Burhan L'vgur. Ayşe Erkmen,
Gülsün Karamustafa ve Yavuz Tan-
yeli bulunuyor.
- '20. Günümüz Sanatçılan Sergi-
si' üç bölümden oiuşuyor. Bu yü ya-
nşmada derece almış sanatçüann ya-
pıtlan, 20 yıl boyunca bu sergiye ka-
tılan çahşmalar, bir de panel ve video
gösterimleri. Paneller \e video göste-
rimleri ne içerikte olacak?
- Panellerimiz Ferhan Şensoy Ti-
yarrosu'nda gerçekleştirilecek. As-
lında onlara da tam panel diyemeyiz,
'Bir Konu Bir Kavram' adı altında, ser-
gi süresince iki pazartesi günü söyle-
şilerşeklinde olacak. Filmler plastik
sanatlarla ilgıli olacak. Biri Derek
Jarman'ın 'Caravaggio' diğeri de Pe-
ter Greenaway'in 'Prospero'nun Ki-
tabı'. Bu göstenmler 'Çağdaş Müze
ve Kültür Merkezi'nde yer alacak.
RHMD başarı ddülleri
- Jüri yapırJan neye göre değerlen-
diriyor?
- Serbest değerlendiriyorlar. Kimi
'çok görülmüş' derken kimi 'çok öz-
gün' diyor. 'Günümüz Sanatçılan 20.
Istanbul Sergisi' için bu yılki seçici
kurulu Ayşe Erkmen, Cengiz Kaba-
oğlu, Hasan Bülent Kahraman, Vas-
fi Kortun ve Necmi Sönmez oluştur-
du.
Sergiye katılan sanatçüann yapıt-
lan değerlendirildi; buna göre, Re-
sim ve Heykel Müzeleri Derneği'nin
Başan ödüllerini Burcu Ansoy, Der-
ya Altmel, Kurucu Koçanoğju ve Şi-
nasiGüneş; sponsorumuz olan Garan-
ti Bankası Ödülü'nü ise Füruzan Er-
kuş alacaklar.
- Başka künlerüı yapıtlan var ?
- Erim BikkuJ, Ali Osman Coşkun,
BaşirBonakov, SibelDikei, SerpflYA-
dınm, Oya Erol, Filiz Demirkaya, Ül-
kü Terem. Turan Aksov, Galip Kemal
Çelebi. Şakir Göçebağ, Ragıp Bas-
mazölmez. Nurhayat Mega'nın yapıt-
lan.
Beatles'ın sırları kitaba sığacak mı?Kültür Servisi - Beatles üyele-
ri, grubun dağılmasının nedenini
anlatan kitap yazdılar.
Grubun 1970'te dağılmasında
McCarntnej'in değil de John Len-
non'ın 'tet^içektigi'ni söyleyen ya-
şayan üç Beatles üyesinın biyogra-
fisinin şu ana kadar onlar hakkında
hazırlanmış kitaplar arasında en iç-
teni olması bekleniyor. Kitabın son-
baharda 50 pound gibi bir rakamla
piyasaya sürüleceği belirtiliyor. Yir-
mi milyon baskınm üzerinde bir sa-
tış bekleyen yayımcılar, biyografi-
nin Çince dahil olmak üzere birçok
dile çevrileceğini, Lennon'ın eşi Yo-
koOno'nundasatıştan, eşitbirpay
alacağını ekliyorlar.
Beatles'ın sahnelerde değil de bir
ciltte bir arayagelmesi anlamına ge-
len bu çalışma, Harrison, McCart-
ney ve Starr, gruplanyla ilgili yazıl-
mış olan yüzün üstündeki biyogra-
fide yer alan yanhşlara duyduklan
öfkeyi izlediİderi söylüyorlar. Bu
duygu onlarda kendilerini ilk ağız-
dan anlatma isteğini doğurmuş.
McCartney, arkadaşlan Harrison ve
Starr'ı kitabı yazmaya "Bu kitap,
1963'ten beri her kesin bizimk flgi-
K uydurduğu övküleri, bozacakveBe-
atlesMa ilgili en güvenilir ve kesin ar-
şh olacak" diyerek ikna etmiş.
Bilge Friedlaender
yaşamını yitirdiKültür Servisi- Sanat-
çı Bilge Friedlaender bir
süredir yakalandığı has-
talıktan kurtulamayarak
1 Nisan Cumartesi günü
vefatefti.
lstanbul'da doğan sa-
natçı 1955'te RobertKo-
lej'den mezun oldu. Da-
ha sonra İstanbul Güzel
Sanatlar Akademisı'ne devam etti. 1955-
1958 arasında Akademi'nın ıç mımar-
hk bölümünde okuyan sanatçı ılk resim
derslerini aynı yıllarda Sabri BerkeTden
aldı. 1959 yılında Nev* York Üniversi-
tesi'nde resim ve sanat eğitimi üzerin-
de yüksek lisans çahşmasını tamamla-
dı. Provincetovvn atölyesinde resim
(1950-60), Harvard Üniversitesi Radc-
liffe Enstitüsü'nde gravür (1969-70)
üzerine çahşmalar yaptı. 1978 ve 80
yıllan arasında Philadelphia'da Temp-
le Üniversitesi'nde,
1983'ten 1996 yıhna ka-
dar da Pennsylvania Üni-
versitesi'nde çevre tasa-
nmı dersleri verdi.
Türkiye, Friedlaender'i,
1989 yılında 2. Uluslara-
rası Istanbul Bienali kap-
samında Galeri BM ve
Galeri Nev'de açtığı 'Gıl-
gamış'sergileriiletanıdı. Elyapımıkâ-
gıtla çalışan sanatçılann kahldığı birçok
uluslararası sergiye davet edildi.
Sanatçı aynca kimisi elle üretilmiş
bir dizi sanatçı kitabı yaptı. Bunlar ara-
sında 1977 yılında yaptığı 'KeHmeler,
Sayüar ve Çizgüer' ile 1981 'de gerçek-
leştirdiği 'Kelimeter, Imajlar ve Obje-
ler' ilk akla gelenler. 1990 yılında ise
editörlüğünü Galeri Nev'in üstlendiği
'Gügamış' adlı sınırlı sayıda çoğaltılmış
gravür albümünü yayımladı.
IŞILDAK VE YELPAZE
ATİLLA BİRKÎYE
Şiip Olmasaydı... *
Ara sıra bu köşede sorup durduğum bir soru var
daha çok kendi kendime, yaşamımız giderek şiir-
sizleştiği için mi bunca sıkıntılı, bunca şiddet yük-
lü, bunca saçma bir gerçekliğe tanık oluyoruz.
Oysa, ne keyiftir şiir okumak; dizeler arasında
dolaşmak, imgeler içinde uçuşmak. Bir şiirin coş-
kusunu bir başkasıyla paylaşmak. Yeni çıkan bir
şiir kitabını kutsal bir hazıne gibi saklamak.
Günlerce ve günlerce okumak. Sessizce çok
kere, sonra bağırarak gecenin yalnızlık kokan du-
varlanna.
Türkçenin serüveninde bunca güçlü şair, bun-
ca büyük şiir varken, ne büyük keyiftir şiire dur-
mak...
• • •
Her yıl olduğu gibi bu yıl da Adam Sanat dergi-
si, -mart sayısında- Şiir Yıllığı ile birlikteydi. (Yıilık,
daha sonra satışa çıkanlıyor.)
Mart baharın başlangıcıdır; en azından imgesel
olarak. Bahara şiirle başlamak ne kadar da dog-
ru bir karar!
Şiir Yıllığı'nın bu dokuzuncusu. 1993'ten beri
her yıl yayımlanıyor. Şiir Yıllığı'nı Mehmet H. Do-
ğan hazırlıyor.
Ne yazık kı "y/M"yayımlamaktarihe karıştı. Oy-
sa, yıllıklar son derece yararlı kaynaklardır. 0 yılm
romanının, şiirinin, öyküsünün vb'nin genel görü-
nümünü sunar size. Adam Şiir Yıllığı da böyle.
Bu yılki yıliıkta 124 şair yer alıyor. 1914 doğmu-
lu Fazıl Hüsnü Dağlarca'dan başlayarak en genç-
lere kadar uzanan şaırler toplamı. Her şaırden bir
şiir seçiimiş; ancak altı şairden (F. H. Dağlarca,
Can Yücel, Gülten Akın, Mehmet Taner, Yaşar
Miraç, Tuğrul TanyoO ikişer şiir alınmış.
Mehmet H. Doğan, 58 edebiyat, sanat, küttürder-
gisini taramış. Daha önce olduğu gibi bu yıl da yıl-
iıkta, geçen yılm şiir görünümünün yanı sıra yayım-
lanan şiir kitaplarının, şiire ilişkin yazıiar - tartışma-
lann, yitirdiklerimizin ve ödüllerin dökümü de yer
alıyor.
Böylece 1999'un "şiiratmosferi" genel hatlany-
la ortaya çıkıyor. Görüldüğü gibi -özetlikle de ar-
şiv için- bûlunmaz bir nimet...
• • •
20. yüzyıl Türk şiirinin kuşkusuz ki temel taşla-
nndan biridir Oktay Rifat Yeditepe dergisinin 1
Haziran 1959 sayısında, "Şiir Olmasa" başlıklı ya-
zısını şöyle bitiriyor, üstat:
"Şiirolmasaydı, yaşama dediğimiz olûşun çark-
lanndan Dirieksilirdi. Belkikryametkopmazdı, ama
insanlar sevişemez, öpüşemez, beğenemez, ya-
nnlann yeni düzenine şiirti dünyanın hızıyla kavu-
şamazdı."
Bilindiği gibi, Oktay Rifat'ın "Bütün Şiineri" de
Adam Yayınlan'ndan çıkıyor. Ocak ayında üçün-
cü cilt yayımlandı. Bu ciltte şairin 1980/87 arasın-
da yayımlanan dört kitabı yer alıyor (Elifli, Denize
Doğru Konuşma, Dilsız ve Çıplak, Koca Bir Yaz).
Oktay Rifat (1914-1988), önceleri Garip akımı-
nın (Ortian Veli, Melih Cevdet Anday ile) içindedir.
İlk şiirlerinde aşk, sevgi gibi duyarlıklan temalaş- ,
tıran lirik, sonra halk deyişlerine yaslanan yer yer
yergisel şiirler kaleme almış; sonraki döneminde
de doğaya yönelmiş, Yunan mitolojisine yaslana-
rak gerçeküstücü oğelere yer veren bir imge an-
layışı oluşturmuştur.
Son dönem şiirlerinde de "son derece sağlam
yapılı, yoğun düşünce ve duyariıklar taşıyan' şiir-
ler yazmıştır. Özcesi, 20. yüzyılın şiirimizin doruk-
lanndandır.
Oktay Rifat'ın en son şiir kitabı Koca Bir Yaz'dır
(1987). Kitaba adını veren şiir:
Koca bir yaz çekirdek içleyerek .. r •
sinemalarda geçirdim, • '',.*
taban teptim sokaklarda '
!
tımakyedim uyudum, • \-...J
denize baktım usanmadan ' '• .
ölüme inandım,
güzel çok güzel •«
olduğunu düşünerek,
Güzelim, düşünerek
çekirdek içleyerek,
Güzelim, çekirdek içleyerek
koca bir yaza geçirdyim,
şimdi yorgunum biraz.
Ahmet Bhan'm fotoğrafları
ürart Sanat Gaterisrnde
• KOltür Servisi - Ahmet Elhan'm 1996 yılında
açtğı 'Nesne/Özne' serisinin ikinci çalışması
bugün Urart Sanat Galerisi'nde
sergüenmeye başlıyor. Elhan, bu sergisinde de ilk
çalışmalannda olduğu gibi genelde karşıthk
olarak ele ahnan kavram ikilisinin ilişkilerini 'iç
içelik' çerçevesinde yorumluyor. Siyah-beyaz
fotoğraf olarak hazırlanan çalışma iki boyutlu :
fotografik görüntünün asal öğelerini kullanarak iç
içelik ilişkisinin 'negatif yönü ile ilgileniyor. 256
parçadan oluşan 'Nesne/Özne 11' sergisi 6 Mayıs
tarihine dek devam edecek.
MÜ GSFde iki sergi
düzetrieniyop
• Kültür Servisi - 16. Uluslararası 'Aydın Doğan
Vakfı Karikatür Yanşması' ve 'Ali Ulvi
Ersoy'dan Karikatürler' sergisi 11 Nisan tarihinde
Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi
Sanat Galerisi'nde açılacak. Sergi 28 Nisan'a dek
devam edecek.
Slyvia Plath'm anıları
40 yıl sonra yayımlandı
•LONDRA (AFP) - Şair Sylvia Plath'ın intihar
etmesinden 40 yıl sonra, anılan ilk defa
yayımlandı. Satışa çıkanldığı ilk gün 20 binden
fazla satarak ilk baskısı tükenen kitapta, Plath'ın
Ingiliz şair Ted Hughes ile yaşadığı aşk da yer
alıyor. 1963 yılında 30 yaşındayken Londra'da bir
otel odasında kendisini asan Plath'ın Ted Hughes
tarafından bırakıldıktan sonra zavallı bir aşk
kurbanı rolüne soyunarak intihar ettiği iddia
ediliyor. 'Sonu mutlu bitmeyen bir masal' olarak
nitelenen kitap Plath'ın 1956 yılında
Cambridge'de bir partide Ted Hughes ile 'kaderin
bir oyunu' sonucu karşılaşması ile başlıyor. Daha
önce 1982 yılında Plath'ın günlüklerinin sansüıiü
bir versiyonu yayımlanmış ve çok ilgi çekmişti.
11 yaşından ölümüne kadar her gün yaşadıklanm
ve hissettiklerini kaleme alan Plath'ın yazılannda
Hughes'a hitaben yazdığı şiirler de bulunuyor.