23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET HABERLER 26 MART 2000 PAZAR DUNYADA BUGUN Bravo Fatih Terim! Yetişme çağında Aristo'nun öğrencisi olan Büyük Iskender, İÖ 332'de Mısır'a girmiş ve sonra uzun yıllar çağ uygarlığının beşiği olacak olan iskenderiye kentini kurmuştu. Aynı Iskender'i, aslında uzun bir sefer olan yaşamının en garip olaylanndan biri oldu Amon Tapınağı'nın bulunduğu Siva Vadisi'ne yaptığı gezide, tapınağın kâhini, Tanrı Zeus'un oğlu olduğuna inandırdı. Ânatole France, Iskender'in de sevgilisi olan Atinalı dansöz Thais'i konu alan romanında, Aristo'nun öğrencisinin yarı tanrılığına bu denli kolay inanmasını, doğunun güneşinin yol açtığı gizemli havasına bağlar. Doğu gerçekten insanların kolayca şeytan ya da tann yerine konduklan bir diyardır. Tabii burada şeytan ve tann yerine konmak deyjmlerini iki uç arasında kolayca abartıya gitmek anlamına kullanıyorum, yoksa tektannlı dinlerde, pagan dönemindeki gibi düpedüz tannlaştınlmıyor insanlar, başarının niteliği ve nedenlerini araştırmak yerine, sahiplerine öyle sıfatlar ve nitelikler yakıştırılıyor ki, aslında bunlann hıçbiri fanilerde bulunmaz. ••• Son zamanlarda ülkemizde başarının en somut simgesi, yabancı otoritelerce, Avrupa'nın en iyi 10 takımı arasına sokulan Galatasaray'ın teknik direktörü Fatih Terim. Gerçekten de Fatih Terim dört yıl içinde, çok başarılı bir takım yarattı, insanlanmıza başannın tadını tattırırken azim, çalışma, hedefleri doğru saptama ve bilgi ile en olmayacak sanılan şeylerin bile olabildiğini gösterdi. Fatih'in Galatasaray'ı az zaman önce ancak düşümüzde göreceğimiz şeyleri gerçekleştirdi. Üstelik de ezeli rakibi Fenerbahçe'ye ligde şu an 23 puan fark atmış (bu akşamki maçtan sonra fark degişebilir), UEFA Kupası'nda yanfinal oynama hakkını, ıkı Italyan, bir Alman, bir Ispanyol takımını eleyerek kazanmış olan Galatasaray'da mali bakımdan işler iyi değil. 23 puan gerideki takımın futbolculan paralannı şakır şakır alırtarken, Galatasaraylı oyuncular ve Fatih Hoca'nın ödemeleri zamanında yapılamıyor. Ama oyunculannı başanya endeksleyen Fatih Terim, bu koşullar altında bile onlan oynatmayı başanyor. Kısacası, Fatih Hoca'nın güç koşullar altında elde ettiği yerii ya da yabancı başanyı kimse yadsıyamaz, yadsımıyor da. işte bu noktada, Terim'i bekleyen büyük tehlike çıkıyor ortaya. Artık onda da insanüstü hasletler bulanlar, onu ilahlaştıranlar, bu başanlı insanın aklını başından alabilirler. Olmazdeme! Çağının dünyafatihi, Aristo'nun öğrencisi, Mısır seferi sırasında Nil'in taşmasının nedenlerini ve ritmini araştıracak kadar bilirri düşkünü Iskender'i bile tanrılığına inandırmıştır doğu. Fatih Terim'e aşın övgü ve methiye yeni de değil, daha milli takımın başındayken de göklere çıkanlıyordu. Ve kimileri o zaman da Terim'in başının döneceğinden korkuyoriardı. Ama o, bunlara karşı direnip soğukkanlılığını korumayı bildi. Bu hafta içinde, Fatih'in doğduğu kent Adana'ya heykelinin dikilmesi teklif edildi. İyi niyetle yapıldığına kuşku olmayan bu öneriye ilk önce karşı çıkan da Fatih Hoca'nın kendisi oldu. O böyle bir girişimin yerine, kendisine ihtiyaç duyulan bir yerde arsa tahsis edilmesini, kendisinin onun üstüne okul yaptırabileceğini söyledi. Fatih Terim'in coşkuyla kutlanacak bu davranışı, onun başansının ardındaki etkenlerden birini de gözler önüne seriyor. Bravo Fatih Hoca! Bu okul girişimi olursa, herhalde birçok futbolsever de, Fatih Hoca'nın eserini yaşama geçirebilmesi için kendisine katkıda bulunacaktır. Sevgili, Emekçiler hükümetin, sorunlanna 'duyarsız' kalması nedeniyle eylem yapacaklan mesajını verdiler AIİStRMEN 'Sosyal devlet çökertfliyor' • Emekçilerin, Başbakan Ecevit'in yakın zamanda toplamayı düşündüğü Ekonomik ve Sosyal Konsey'e belli tarihlerde toplanmaması, gündeminin hükümetçe belirlenmesi ve konseye ilişkin yasa çıkanlmaması nedeniyle tepki göstererek katılmayacaklan öğrenildi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Emekçiler, yaşadıklan sorunlara karşı sıyasi iktidarîn duyarsız kalması ve stratejik önemi olan kunıluşlann özelleştirihnesine karşı "meşru yoldan" haklannı arayacaklannı belirterek eylem yapabılecekleri mesajını verdiler. Emek Platformu adına ortak açıklama yapan Haktş Genel Başkaru SaBm Uslu, sosyal devletin tamamen çökertıhnek istendiğıne dikkat çekerek ulusal bağımsızlığm dikkate almmadığını vurguladı. Yurt genelinde yapacaklan toplantılarla var olan "toplumsal tepkjyi" örgütleyeceklerini kaydeden Uslu, "Sivasi iktidar, Bakanlar Kuruhı üyeleri hangi kente gitseler toplumsal tepkiyle karşı karşıya kalacaklar" dedi. Emek Platformu'nu oluşturan TürkIş, Haktş, DtSK, KESK, Türkıye KamuSen başta olmak üzere 15 örgüt dün HakIş Genel Merkezi'nde bir araya gelerek hükümetin emekçilenn sorunlanna karşı duyarsızbğmı, peşkeş niteliğındeki özelleştinneleri ve bunlara karşı yapılabilecekleri tartıştı. Basına kapalı toplantı öncesinde Emek Platformu adına açıklama yapan Haklş Genel Başkanı Uslu, sosyal devletin tamamen çökertilmek istendiğıne işaret ederek "Toplumsal sorunlar çok daha aidi boyuüara ulaşacak. Yaşanan sorunlar ağuiaşacak. Ekonomik göstergeler genişlemekte, ancak çahşanlar, sokaktaki insanlar için bu göstergeker bir şey ifade etmiyor. Ekonomik amaç ile sosyal amaç arasmdaki eşgüdüm siyasi iktidann gündeminde değil, IMF \ e holdingleri tatmin etme kaygısı içinde'' dıye konuştu. Siyasi iktidann kendılennden gelen ıstemleri dikkate almadığım belirten Uslu, sorunun çözüm yerinin siyaset olduğunu, ancak siyasetin Cumhurbaşkanlığı seçimlerine kilitlenmiş ohnasından duyduklan rahatsızlığı dile getirdi. Uslu, 2000 yılının Cumhurbaşkanlığı seçimleri tartışmalan nedeniyle kayıp yıl olarak tarihe geçeceğini, sıyaseten yaşanan sorunlan görmezden gelemeyeceğini söyledi. Uslu, siyasi iktidann belli kesimleri tatmın etme yönündeki çabalanna karşı mücadele etmenin "meşru \ollannı bulacaklannı ve bunlann araçlanm kullanacaklannı" belirterek eylem yapacaklan sinyallerini verdı. özelleştinnelerin "kör testereye" dönüştüğünü kaydeden Uslu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yağma a r a a olan, peşkeş niteBğindeId özelleştirmeye karşıyız. Hükümet tanm ve hayvancıhk konusunda I^ÎF'nin isteğine uygun davranmaktadır. Llkenin birikimleri holdinglerin eline geçecek şekflde satdmasmdan, Tüpraş halka arz edihyor denerek birtakun çevTelere transfer edilmesinden kaygı duyuyoruz. Çünkü bunlann stratejik önemi var. Ulusal badikkate ahnmryor." gğ y Haklş Genel Başkaru Salim Uslu, gi> rişimin birçok kentte toplantılar düzenleyerek var olan toplumsal tepkıyi örgütleyeceğmı vurguladı. Uslu, böylece siyasi iktidann yurdun her yerinden tenkit edilip tepki gösterilmesinin sağlanacağım söyleyerek, bu eylemin ılk ayağının 31 Mart'ta lzmir'de gerçekleştirileceğini bıldirdi. Uslu, "Bakanlar Kurulu üyeleri hangi kente gitse toplumsal tepkiyle karşı karşıya kalacakOr" dedı. Giresun'daki toplantının ardından ikinci etkinlik Çanakkale'de Öymen'in katılımıyla yapıldı Panel CHP bölge bölge sorun dinliyor iktidar oldukça başanh.l999yıh ÇANAKKALECHP tanm için kara bir yıl bölge toplantılanndan olmuştur. Patates ıkincisi Çanakkale'de dağıturu sırasında yapıldı. 8 ılin katıldığı halk birbirini ezerken toplantıda bölgenin Cumhurbaşkammız tanm, belediyecilik ve 'Türkıye'de aç ekonomik sorunlan yoktur' ele alındı. tl başkanlan diyebilmektedir. tşin kendi bölgelen ile doğnısu biz bu ilgili sorunlan rapor hükümetin başanh halinde genel başkan olmasuu isterdik. Bu ve yönetime ülkede yaşıyoruz. okuduktan sonra Sonınlann azalmaa kitaplaşnnhnası için hepimizüı ortak Genel Sekreter dileğidir. Tarhan Erdem'e Aynca ilk seçimlerde teslim ettiler. iktidara Giresun'dan sonra gekceğimizden enkaz ildncisı Çanakkale'de de\ralmak yapılan toplantıya istemiyornz.*' katılan CHP Genel Altan Oymen, Başkanı Altan Öymen, partisinin 1959 partizanlık yapan yılmdaki gibi ilk bakanlar hakkında hedefler beyannamesi cumhunyet savcılanna hazırladığıru, '• suç duyurusunda İktidara ge!fndtf&We bulunacaklannı bu beyannameden açıkladı. Hükümetin yola çıkarak özellikle belediyecilik belırlenen hedefleri ve ihaleler konusunda C H P G e n d Başkanı Altan Öymen Çanakkale'de halkın sorunlarmı dinledL Gösterilen ilgi karşısmda yüzü güldu. yerine getireceklerini büdirdi. ciddi partizanlık Bölgesel sorunlar hükümetin ilgi yaptığını ve bunun artık CHP ve olduğunu vurguladı. Oymen, bölgesel Toplantıya Çanakkale, Balıkesir, Manisa, alanuun dışında. tktidar ortaklaruun beîediyeleri 'isyan eder' hale getırdiğini sonınlara halkla birlikte çözüm aramak Kırklareli, Bursa, Edirne ve Tekirdağ il Ugikndiği konular Türkiye'deki amacıyla bu toplantılan yaptıklannı belirten Öymen, hem Başbakan'a hem başkanlan ve partilı belediye başkanlan, olumsuzluklan, dar gefirli geniş halk belirterek şunlan söyledi: Cumhurbaşkam'na dunımu ilettikleri genel başkan yarduncılan, MYK üyeleri M kitlelerinin sırnna yüklemekten ibaret Bu toplannlarla yerinden yönetim halde sorunun çözülfnediğini, tek yolun ve çok sayıda partı meclisi üyesi de Tarunı felce uğratmak konusunda bu uygulamasuu başlatnuş oluyoruz. katüdı. savcılığa suç duyurusunda bulunmak MİYASEİLKNUR güvencesi ihtiyaç9 ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan, sendıkalı işçıye iş güvencesinm getiriknesınin bir ihtiyaç olduğunu söyledi. Türklş Genel Sekreteri Hasan Hüseyin Karakoç, özelleştirme uygulamalannm bınlerce ışçiyi işinden ettığiıu belirterek bu yasanın çıkması için" Türklş olarak her türlü katkıya hazır olduklannı kaydetti. ILO Türkıye temsilcılıği, Türklş, Haklş, DİSK ve Iş Müfettişlen Derneğı tarafından ortaklaşa düzenienen "tş Güvencesi" konulu panelde konuşan Yaşar lOkuyan, içsızlik stgont tası, kayıt dışı' işçi ç a J lıştınnanın. Önlenmesı ve iş güvencesinin sağlanması konulanmn Türklş'ın kurulduğu 1952 yılmdan bu yana tüm sendika genel kurullannda talep edildığini belirterek ışsizlık sigortası ve kayıt dışı işçı çalıştırmamn önlenmesimn 4447 sayılı SSK Yasası ile yasal statü altına ahndığını söyledi. Iş güvencesi yasasının çıkanhnasma ilişkin çalışmalann bakanlığının bünyesinde devam ettiğini, bu konuya ilişkin hazırladıklan yasa taslağıru işçi ve işveren kuruluşlan' na gönderdiklerini anlatan Okuyan, amaçlannm bu konuda işçi ve işveren kesiminin uzlaşma sağlaması olduğunu kaydetti. Türklş Genel Sekreteri Hasan Hüseyin Karakoç, işçının haksız feshe karşı korunmasının çağdaş hukuk felsefesi içinde şart olduğunu belirterek Türkiye'nin imzaladığı 158 sayılı ILO sözleşmesi doğrultusunda, iş güvencesi yasasının bir an önce çıkanlması gerektiğini bildirdi. Karakoç, özelleştirme uygulamalannın binlerce işçıyi işinden ettiğini belirterek, bu yasamn çıkması için Türktş olarak her türlü katkıya hazu olduklannı kaydetti. DİSK Genel Başkam Vahdettin Karabay da işverenlerin keyfi işten çıkarmalannm sürdüğünü savunarak bu keyfi ışten çıkarmalara karşı iş güvencesi yasasınm çıkanlmasmm bir zorunluluk olduğunu kaydetti. Karabay, işçileri haksız feshe karşı koruyacak hiçbır idari ve yasal düzenleme bulunmadığına dikkat çekerek Türkiye'nin imzaladığı 158 sayılı ILO sözleşmesinin iç hukuka uygulanmadığuıı ifade etti. Karabay, DlSK'e bağlı sendikalann 173 işyennde örgütlenerek 22 bin işçiyi üye yaptıklanm, bu üyelerden 4 bin 272'sinin işten çıkanldığım, 6 bin 808'inin ise sendika üyeliğinden istifaya ikna edildiğini bildirdi. ••• A1İAYAROĞLU ZONGULDAKZonguldak Barosu tarafından düzenienen "Faili Meçhııl Cinayeüer ve Türkiye'' konulu konferansa katılmak üzere Zonguldak'a gelen eskı Kültür Bakanı Fikri Sağiar, "İş Bankası yönenminde bulunan 4 CHP'H uye, parti yönetünine hesap vermek zorundadır" dedi. CHP'iı Fıkn Sağiar, îş Bankası yönetimınde bulunan partıli üyelerin POAŞ ihalesiyle ilgili olarak "Syasi karar vermedik, ticari karar verdik'' sözlerine de tepki göstererek şöyle dedi: "CHP adına tş Bankası yönetiminde görev yapan arkadaşlanmız demek ki sryaserten çok uzaklar, kararlan bireysel veriyorlar. Atatürk'ün vasiyetiBİ yeniden yorumiamak Özgür Bakış Yalçınbayır'ın açıklamalan toplatmanın gerekçesi oldu tstanbul Haber Servisi tstanbul 4 No'lu Devlet Güvenlik Mahkemesı, (DGM) 19 Mart 2000 tarihli Özgür Bakış gazetesinin toplatılmasıyla ilgili karanndaTBMM Anayasa Komısyonu Başkanı Ertuğrul Yalçınbayır'ın açıklamalannı, terör örgütü açıklaması olarak nitelendirdi. TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Ertuğrul Yalçınbayır'ın Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ılgili demeci 19 mart tarihinde Özgür Bakış gazetesinin 5. sayfasında " Ya hepsi ya hiçbiri" başhğıyla, Mılliyet gazetesinde ıse "5 arn 5 garantiye ahndı" başlığıyla .yayımlanmıştı. .Istanbul DGM .Cumhuriyet .Başsavcılığı'nnı istemi .üzenne incelemeye alınan Özgür Bakış .gazetesi hakkında söz konusu haber nedeniyle toplatılma karan " verilirken haberde • "terör örgütü açıklaması" yapıldığının anlaşıldığı savunuldu. ılstanbul 4 No'lu .DGM'nin sözkonusu karan şöyle: "tstanbul Devlet Güvenlik MahkemesTnin 19.03. 2000 günve 2000/649 hazuiık sayıs ile lstanbul'da basun ve yayırru yapılan Ozgür Bakış adlı gazetenin 19.03.2000 tarihve 337. sayısuun 1 ve2. baskılarınuı incelenmesinde, gazetenin 5. sa>fasında yayımlanan 'Ya hepsi ya hıçbın' başhklı yazıda terör örgütü açıklaması yapıkhğı anlaşdmakla, sözü edilen Özgür Bakış isimli gazetenin 19.03.2000 tarihve 337 sayısuun 1 ve 2. baskılannın anayasamn 28,CMUK'un86ve 5680 sayüı kanunun ek 1/2 maddesi uyannca toplatıimasma karar verflmesi talep edilmiş olmakla evrak incelendL lstanbul'da basun ve yayımı yapılan Ozgür Bakış adlı gazetenin 19.03.2000 tarihve 337. sayısının 1 ve 2. baskıiannda yer alan ve Istanbul DGM Cumhuriyet Başsavcıhğı'nın 19.03. 2000 tarihli istek yaasında beUrtilen yazüann içeriğine göre talep, yasal ve yerinde görüldüğünden andan gazetenin anavasanın 28,CMUK'un86ve 5680 sayılı kanunun ek 1/2. maddeleri gereğince toplatıimasma karar verildL" tartısması Iş Bankası diye bir şey olamaz. Onun söyiemleri açık ve nettir. CUP'ii dört öye, partryi temsflen orda bulunuyor. 12 Eyhli sonraa burası Ata'nın vasiyetine ters düşen bir yapıya dönüştürüldü. Bu karan alanlardan bir arkadaşumz parti meclisi üyesidn; parti mecUsinde besap vermek zorundadır. Bu anlamda bir özelleştirme partimizin düşünceleri açısından son derece yanhşar. Erol Evcil'e usubüz kredi veren yönetim, tüm bu olanlarm hesabtm vermek zorundadır." Zonguldak Barosu tarafından AKM'de düzenienen "FaiH Meçhul Cinayetler ve Türidye" konulu konferansta konuşan Sağiar, 'Türkiye'run mafya ve medya tarafından yönetıldiğıni, son 15 yd içinde ülke genelinde 17 bin 547 faili meçhui olayın dosyalannın tozlu raflarda . bekletildiğinı söyledi. Sağiar şöyle konuştu: "Türkiye 1950'K yıDarda NATO'ya girişiyte beraber bu duruma uygun örgütienmeieri de beraberinde yaşadı. 'Gladyo' dentten 'kontgenlla" örgütü kuruldu ve btıgüne uzanan faili meçhui cinayetlerin merkezini oluşturdu. Susuıiuk bu örgütienmenin yararüğı faili meçhullerin vardığı son noktadır. Bu örgütienmeden devletin en üst düzey yöneticUerinin bilgisi vardır. Kenan E\Ten anuannı yazdığı kitabın birinci cOdinde bunu açıkça itiraf ediyor. Bunlardan ikinci kez cumhurbaşkanı olmak isteyen Süleyınan Demırel'in de bilgisi lardır. Harta Evren'in andarma göre Demird, o zaman Evren'den kontgeriUa kuOanılarak solu bastırmay ı talep etmiş. Bu benim değil Evren'in bizzat söyledflderidir. Şimdi Demirel bunun hesabuu vermeden nasd cumhurbaşkanı olacaknr." SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR Süleyman Demirel veya bu Meclis'in seçeceği yeni bir cumhurbaşkanı Türkiye'nin kaderini değiştirir mi? Esasta bir değişiklik olacağı düşüncesinde değilim. Demirel'in seçilmemesi belkj yeni sürprizlere neden olur, böyle bir sürpriz de belki statükonun değişmesi açısından yeni olanaklar yaratabilir. Demirel'in "Güniz Sokağa dönersem" diye başlayan açıklamasını okuyunca, kararımı verdim, o kesinlikle Güniz Sokağa dönmeli. Neden mi? Şu açıklaması nedeniyle: "Enerjimi nasıl mı kullanacağım? Herhalde bahçede çiçek sulayıp kümesteki tavuklaria uğraşmayacağım. Tavukla, çiçekle zaten hiç uğraşmadım. Yapacak bir şey bulurum; kimse merak etmesin." İşte bu sözleri nedeniyle kesinlikle Demirel'in seçilmesini istemiyorum. Bilmeyenlere, unutanlara anımsatayım. Süleyman Demirel, 12 Mart askeri darbesi döneminde Adalet Partisi Genel Başkanı'ydı. Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin Inan, Demirel'in başında bulunduğu AP'lilerin oylanyla idam edildiler. Bu konuda en gayretli olanlarm başında Demirel geliyordu. oralcalislar@yahoo.com uğraşmayı, çiçekle uğraşmayı, kediyle, köpekle uğraşmayı, bu ülkeyi yönetmeye zrt bir iş olarak görüyor. Bahçeyle uğraşmanın onu işsiz güçsüz bir adam haline getireceğini sanıyor. İşte bu yüzden Demirel'in, Güniz Sokağa gitmesinden yanayım. Belki yanılır, şaşar da çiçeklerle, bahçeyle ilgilenir. Yüreğinde yeni sevgilere yer açılır. Köpeklerie, kedilerie uğraşır da, yüreği yumuşar. Demirel'in bu sözleri; Türkiye'deki siyaset ehlinin neden bu kadar katı yürekli olduğunu da gözler önüne seriyor. Çiçeği, bahçeyi, kuşu, böceği küçümseyen, hakiki erkek siyasetçilerle neler yapabildiğimiz ortada. Demirel seçilmesin, milletvekili olsam ona kesinlikle oy vermezdim. Onun çiçeklerle uğraşmak zorunda kalacağı bir ortam için ne yapılabilirse onu yapmaya çalışırdım. Hiç olmazsa ömrünün geri kalan bölümünü daha ince, daha estetik dolu, daha duyariı bir ortamda geçirirdi. Belki yüreği yumuşardı. Yaşamı, daha farklı ve daha derinlemesine kavrardı. Yaşamın siyasetten ve iktidar kavgasından ibaret olmadığını anlardı. Bahçeyle, Çiçekle Uğraşmayan Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, bu konuyu kendisine anımsatanlara, "Dün dündür, bugün de bugün" diye cevap veriyor. Bugün olsaydı, böyle bir idama önayak olmazdım demek istiyor. Çiçek ve bahçe açıklamasını duymamış olsaydım, bu tezine inanabilirdim. Ama artık çok geç. Süleyman Demirel, hayatında hiç bahçeyle ve çiçekle uğraşmamış. Tavukla da uğraşmamış. Şimdi kafamdaki sorular birer birer Çözüldü. Deniz Gezmiş'lerin idamına neden el kaldırdığını artık daha iyi anlıyorum. 1974 Af Yasası'na neden karşı koyduğunu, düşünce özgürlüğünün neden karşısına dikildiğini çok iyi anlıyorum. Şimdiye kadar çiçekle, bahçeyle, hayvanlarla hiç uğraşmamış.. şimdiden sonra da hiç uğraşmaya niyeti yokmuş. ••• Türkiye'nin neden insan haklarını en çok ihlal eden ülkeler arasında yer aldığını, neden en çok gazeteci hapseden ülke olduğunu şimdi daha iyi anlıyorum. Türkiye'nin neden kimlik sorununu bir asayiş sorununa dönüştürdüğünü, neden aydınlarını teröre kurban verdiğini çok iyi anlıyorum. Bu ülkenin cumhurbaşkanı, en kıdemli politikacısı, bahçeyle, çiçekle, hayvanlaria ilgilenmeyi siyaset dışı bir iş olarak, bir uğraş olarak görüyor. Yani çiçekle, bahçeyle, kediyle uğraşırsa, ülke sorunlarıyla uğraşamayacağını sanıyor. Çiçek ve bahçeyle uğraşmak bir kültür. Kedi, köpek sevmek, jıayvanlarla uğraşmak bir kültür. Bu uğraşlar insanın duygulannı inceltir, yüreğini yumuşatır. Bir ülkenin cumhurbaşkanı kedileri, köpekleri severse, o ülkede belediyeler sokak ortasında köpek katledemezler. Bir ülkenin cumhurbaşkanı, Çankaya'da TV kameralan önünde kurban kesmeyi bir gösteri olarak yapmazsa, o ülkenin sokaklannı kan götürmez. Şimdi daha iyi anlıyorum Süleyman Demirel'in Kurban Bayramf nda yaptığı gösteriyi. O, bahçeyle ••• *' '
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear