14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 2 MART 2000 PERŞEMBE HABERLER bveç Öcalan'ı sorgulayacak • STOCKHOLM (Cumhuriyet) - tsveç hükümeti, 14 yıl önce suıkast sonucu öldürülen Olof Palme cinayetiyle ügili olarak Abdullah Öcalan'ın sorgulanabilmesi için Türkiye'den adli yardım isteyecek. Cinayeti aydınlığa kavuşturmak için kurulmuş olan Palme Grubu'nun yürütme şefı Stig Edkvist, Devlet Başsavcısı Jan Danielsson'un ilkbaharda bu anıaçla Tûrk yetkililerle bağlantı kuracağını söyledi. PKK'Iİ Itapis cezası • STOCKHOLM (Cumhuriyet) - Abdullah Öcalan'ın yakalanıp Türkiye'ye getirilraestnden sonra Stockholm Halkevi'nde bulunan Sosyal DemokTat Parti'nin lokalini ışgal edıp 14 kişiyi 4 saat süreyle rehin tutan PKK'lüerden 5'i hapis cezasına çarptınldı. 21-26 yaşlar arasındaki sanıklardan en genci suç işlendiği sırada 20 yaştnda olduğu için 9 ay, diğer dört sanıkda l'eryılhapse mahkûm oldu. Öğretfm bfpüği paneti yapdacak • ANKARA (Cumhuriyet Bfirosu) - ADD Eskişehır Şubesi, Öğretim Birliği Yasası ve haüfeüğin kaldınlmasının 76. yıldönümünde panel düzenleyecek. ADD Eskişehir Şubesi'nin bulundugu Sakarya Caddesi 14/19 adresinde gerçekleştirilecek etkinliğe konuşmacı olarak hukukçu yazar Mehmet Emin Değer ile Ayyuk Erenberk kanlacak. Eskişehir ADD'den yapılan açıklamada, Türkıye'nin bugünkü koşullannda bu iki düzenlemenin öneminin daha da arttığına dikkat çekilerek panelden önce bir de şölen düzenleneceği kaydedildi. Sendikal hak • ANKARA (ANKA)- Sosyal eşitsizlik ve sendikal hak ihlalleri dünyada da artıyor. Uluslararası Hür Işçi Sendikal an Konfederasyonu (ICFTU) verilerine göre, geçen son iki yılda 123 sendikacı kaüedüdi, 1650'si saldınya uğradı, 3 bin 66O'ı tutuklandı ve 21 bin 427 tanesi de sendikal faaliyet yürüttükleri için işlerinden atıldı. Genel sağbk sîgortası • ANKARA (AA)- Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Sağlık Bakanhğı, sosyal güvenlik kapsamı dışında bulunan yaklaşık 10 milyon kişinin sosyal güvenlik şemsiyesi altına alınmasını öngören, "genel sağlık sigortası" kurulmasuıa ilişkin yasa taslağı çalışmaianna başladı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı 'nın öncülüğünde sürdürülen çalışmalarda, SSK, Bağ- Kur ve Emekli Sandığı kapsamı dışında bulunan 10 milyon kişiye ücretsiz sağlık hizmetinin verilmesi benimsenirken bu kişilerin, oranlan daha sonra belirlenecek sağlık sigortası primlerinin devlet tarafından ödenmesi düşünülüyor. Hükümetin 1 milyon 750 bin lira başfiyat açıklaması üreticilerden tepki gördü Tütiüı pyasasıaçddı• Egeli tütün üreticileri Devlet Bakanı Rüştü Kazım Yücelen'e "Sayın Bakanım bu fatura bize çok ağır. Bu fiyatlarla yaşamamız olanaksız" dediler. Üreticiler, en az 2 milyon 500 bin lira başfiyat beklediklerini belirttiler. İZJVÜR(Cumhuriyet Ege Bûro- SB)- Ege Ekici Tütün Piyasası, Te- kel'den sorumlu Devlet Bakanı Rüştü Kazım Yücelen tarafından 1 milyon 750 bin lira başfıyatla açıl- dı. Üreticiler, açıklanan fıyatın "Ege'de tütüncülüğün sonu" anla- mına geldiğini belirterek "Bekleıı- timiz2 müyon liranın üzerindeydL Bu durum devletin tamamen IMF'ye hagtandıgınııı göstergesi- djr" dediler. Ege Ekici Tütün Piyasası, Dev- let Bakanı Rüştü Kazım Yücelen tarafından, Tekel'in Izmir'deki Gazipaşa Alım Bürosu'nda açıl- dı. Yücelen, Tekel'in alacağı tütü- ne başfiyat olarak Yüksek Planla- ma Kurulu'nun beürledıği 1 mil- yon 750 bin lira verileceğini belir- terek rekoltenin 128 bin 956 ton dolayında gerçekleşmesinin bek- lendiğini söyledi. Ege'de tütün üretımının 77 alım noktasuıa ait 2 bin 33 köyde, 303 bin 54 üretici aı- lesi tarafından 171 bin 44 hektar alanda yapıldığını kaydeden Yü- celen, "Bu yıl Ege Böİgesi'nde ge- çen seneye göre rekoltede yüzde 3'hîk azahş oknasına karşın üreti- cikrin cebine yüzde 23 fazlahkla 205 trflyon Bra ürün bedeli gire- cektir" diye konuştu. Yücelen, Karadeniz ve Marma- rabölgelerindedebaşfiyaün 1 mil- yon 812 bin 500 lira olacağını bil- dirdi. Ege'de üreticilere balya ba- şına 10 milyon, Karadeniz ve Mar- mara ise 8 milyon lira ödeme ya- pılacağını belirten Yücelen, öde- melerin Kurban Bayramı öncesine kadar bitınleceğını açıkladı. Açıklanan fıyata tepki gösteren üreticiler, toplantınm ardından Yücelen'e "Sayın Bakanım bu fa- tura bize çok ağır. Bu fiyadarla ya- şamamız olanaksız'' diye tepki gösterdiler. Yücelen de, üreticile- re "tnşalah durum düzelir de, fla- veederiz n karşıhğınıverdı Başfi- yatın 2 milyon liranın üzerinde açıklanmasını beklediklerini be- lirten Iznıır Ziraat Odası Başkanı Reşit Kurşun, "Açüdanan başfi- vatfa tütünün kalitesine göre üre- ticinin efine ortalama 1 ile 1 müyon 100 bin lira geçecek" dedı. Kurşun, kalıteyı sağlamak için acilen kaliteli ürüne prim verilme- si sistemine geçilmesi gerektiğini de savunarak şöyle konuştu: "Uy- guianan kootenjan shtemi 2 yddır başta Manisa oünak ûzere Ege'de kaMteyi düsünnüştür. Sistem bir- kaç yd daha geceıii olursa, üretici tütünden uzaklaşacak. Türki- ye'nin en güzel tütünierinm üretil- diğiGa\ıırköy'deartıktütüncüluk yapılmıyor. Akbisar,Ege'deki üre- timin beşte birini karşıuyordu. Şimdi üreticflerin büyük çoğunht- ğu zeytincinğe yönekİL Diğer böl- gelerde de seraahk yaptkyor." Tütün başfıyatmın 1 müyon 750 bin lira olarak açıklanmasına Tur- gutlulu üreticiler de sert tepki gös- terdi. Turgutlu Yaprak Tütün Işlet- me Müdürlüğü'nün önünde saba- hın ilk saatlerinden itıbaren top- lanmaya başlayan üreticiler adına konuşan Turgutlu ve Çevre Köyle- n Tütün Sanş Kooperatifı Başka- nı Hamza Çevik, "En az 2 miyon 500 bin başfiyat bekterken 1 miyon 750bm liragMgülünç bir rakamm açıldanması üreticileri hayal kmk- fağma uğrattL Bu durum devietin tamamen IMF'ye göstergesadir. Şimdi eylem yapma- yıdüşünüyoruz. Tütünlerimizi da- hi yakabOiriz'' dedı. Öte yandan, Ege Tütün thracatçılan Birliği Başkanı Mahmut Özgener. açık- lanan rakamlann üretici aleyhine olmasına karşın kendilerine dünya piyasalanyla rekabet şansı yaratu- ğıiu söyledi. Özgener, "Bu rakam- larla, geçen yıtan fiyatianvla tütün ihraçedebfleceğiz-dedı ' CHP MYK üyesi Mustafc Ga- zaio, TEKEL'in bakanhğa bildirdi- ği maliyet tutannın 2 milyon 200 bin olduğunu kaydettı. Ziraat Oda- lan'nın açıkladığı maliyet tutan- nın ise 2 milyon 500 bin lira oldu- ğunu belirten Gazalcı, "Güçlûkte lütüuü yeüstiren üretici, mafiyet fi- yaamn üzerinde bir baş fiyat bek- Hyordu, hükümetin, 'üretici, des- tekleme fiyatlanyla desteklene- cektır' sözünün ne kadar boşoMu- ğu. açıklanan tütün fhadanjia ka- ndtanmışm"'' diye konuştu. 'Sevgiden yoksunuz'Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği 'nin konuğu olarak Istanbul 'a gelen Batmanlı kız öğrenciler, illerinin en büyük sorununun işsizlik ve eğitim olduğunu söylediler İPEKYEZDANİ Batman Kız Meslek Lisesi son sınıf öğrencisi ve lise mezunu 20 genç kız, Çağdaş Yaşamı Destekleme Demeği (ÇYDD) ve Batman Valiliği işbirliğiyle geçen hafta Istanbul'da konuk edildi. Onlara göre, Hizbullah terörünün Batman'da çöreklenmesinin en büyük nedeniildeki"İ5Sİzlikve eğhimsizlik'' Batman'm elinden tutulmasmı ve ilin artık "kötû" anılmamasmı isteyen gençlerin en çok şikâyetçi olduklan şey ise "devktiıı ilfistdiği''. Batman'da gençlere yönelik bir sosyal hayatın . olmamasından yakman genç kızlar, halka açık bir tane sinema salonu bile bulunmayan kentte 80 tane intemet kafe olduğunu, ancak buralara da kızlann gidemediğini söylüyor ve ekliyor: "Sevgi yönünden çok yoksun durumdayız." IstanbuPda bır hafta boyunca Darüşşafaka Lisesi 'nde kalan, îstanbul Üniversitesi Hasan Alı Yücel Eğitim Fakültesi öğretim üyelerinden ders alan ve ÇYDD Sanyer Şubesi tarafından "konuk edilen" gençlerle, çoğunun ilk kez geldiği Boğaziçi'ndeki bir çay bahçesinde söyleştik: Batman'm en önenıli sorunlan nekrdir sizce? Dilber: Batman'm en önemli sorunlan işsizlik ve eğitim. Halkımız bilinçsiz. PKK terörü bir yandan, Hizbullah terörü bir yandan, halkımız iki terörün arasında kaldı. Fldan: tşsizlik çok önemli. Eğer insanlann bir işi olsaydı, başka şeylere yönetaıezlerdi. Mesela tstanbul'da herkes vaktini evden işe koşuşturmakla geçiriyor, sosyal faaliyetler var. Bizde ise herkes bütün gün kahvehanelerde oturuyor. Para yok, pul yok, ne yapacaklar? Birileri çıkıp diyor ki "Bana gel", onlar ne yapsın, oturmaktan başka çareleri yok ki, mecburen birilerinin peşinden gidiyorlar yani. Bizler büe bütün gün evde oturuyoruz, canımız süobyor, ne yapacağımızı bilemiyoruz. Televizyon izliyoruz ohnuyor, müzık dinliyoruz olmuyor, sosyal bir faaliyet yok, sosyal Kız Meslek Lisesi öğrencfleri iDerinde ûnrvershe açılmasmı istedL (Fotoğraf: KADER TUĞLA) bir hayat yok, hiçbir şey yok ki. Halk Işsizlikten neredeyse kafayı yiyecek. Size göre Batman'a öncelikle ne yapılması lazım? Fidan: Öncelikle iş sahalannın açılması. iş alanlanmn yaratılması, ilgının oraya kaydırüması gerekiyor. Gerçekten sevgi yönünden çok yoksun durumdayız. Çünkü hem işimiz yok, hem bu olaylar var, hem kargaşa var. Böyle bir ortamda nasıl mutlu yaşayabiliriz ki? Zehra: Biz Batman'daki eğitimsizliğin ön plana çıkanlmasını istiyoruz. Çünkü Batman'da bir ünıversite, fakülte yok. Sadece bir tane meslek yüksekokulu var. Oraya bir üniversite açılsa, insanlanmızm okur-yazarlık oranı artsa, belki Batman da Îstanbul gibi gelişebilirdi. Ama önce önem vermezler. sonra da "Batman'da niye terör oWu" derler. Fldan: Bazı milletvekillerimiz Batman'da fen-edebiyat fakültesi açılması için çalıştüar, ancak şimdi bu fakülte de Mardin'e kaydınlmaya çalışılıyor. Ama biz bunu buukmayız. Çünkü halkmuz bilgiye aç, ne bilgi verirsen onu emecek dunımda. Dilber Bir de öğretmen eksiğimiz çok var Batman'da. Bize hep stajyer öğretmen yolluyorlar. Biz arük stajyer istemiyoruz, tecrübeli öğretmen istiyoruz. Efif: Sosyal faaliyetlerin de olması, gençler için çok iyi olur. Mesela Batman'da bir tane sinema salonu var, ama orası da TPAO'nun özel yeri. Buraya halk pek alınmıyor, TPAO çalışanlanmn aılelen gidiyor. Şahsen ben gittiğim zaman kendimi ikinci sınıf vatandaş gibi hissediyorum, çünkü çok didik didik ediyorlar. Gençlerin gıdebüeceği hiçbir yer yok mu? •Fldan: lnternet kafeler var, Batman'da 80 tane lnternet kafe var ama buralara da sadece erkekler gıdiyor. Kızlar • -• gıdemiyor. Bir kız ancak lnternet kafe kendi ailesinin, akrabasının olursa gidebiliyor. Zehra: lnternet kafede chat yaptığımız zaman, diğer illerdekiler Batmanlı olduğumuzu öğrendiğinde ya sohbeti bırakıyorlar ya da "Hangi terör örgütündensbT diye soruyorlar. En çok "Siz aç mısımz, kryafetiniz var mı, Batman'da televizyon var mı, telefon kuüamvor musunuz" gibi saçma sorular soruyorlar. mternet kullanan birinın herhalde telefonu da vardır. Batman'da neyın ön plana çıkanlması gerek? EBf: Batman sürekli kötü yönleriyle anüıyor. Bunu istemiyoruz. Oysa Batman'm çok güzel yerleri var. Mesela bir Hasankeyf'in güzellikleri, tarihi değerleri anlatıhruyor. Zehra: Düşünebiliyor musunuz, böyle tarihi bir yeri, baraj altında bırakacaklar. Biz bunu kesinlikle istemiyoruz. Batman'da yeterince su var. Kaç bin yıllık, Asurlular'dan kakna bir yeri, nasıl baraj yapabilirler? İstanbul'u nasıl buldunuz? Fidan: Büyük ve güzel. Sosyal yönden gelişmiş. Ben en çok sosyal hayatın zengınlığıne hayran kaldım. Belki bizde olmadığı için bize değişik geliyordur, kişiyi oyalayabilecek çok şey var. Mesela bizde doğru düzgün kitap sergileri bile ohnaz, ders kitaplanmızı bile Ankara'dan • - getirtiyoruz. MERT İSMMMO VE TÜRMOB? U SUÇLADI 'Muhasebecilik ıııesleğinin sorunlan görmezden geliııiyor' tstanbulHaber Servisi-Meslek odala- nnm, kendilerine ve ülke sorunlanna sa- hip çıkmadığım savunan muhasebeciler, mesleki ve örgütsel sorunlanna çözüm getirmek amacıyla "Çağdaş Muhasebe- ciler Değişim Hareketi"nı başlattılar. Çağdaş Muhasebeciler Değişim Hareke- ti Yürütme Kurulu Başkam Hüseyin Mert, Îstanbul Serbest Mali Müşavirler Odası (İSMMMO) ve Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yemin- li Mali Müşavirler Odalan Birliği'nin (TÜRMOB) ülkenin ve mesleğin sorun- lannı görmezden geldiğini savundu. Çağdaş Muhasebeciler Değişim Ha- reketi Yürütme Kurulu tarafından, 1 Mart Muhasebe Günü'nde değişim ha- reketinin duyurulması amacıyla dün Ba- sın Müzesi'nde toplantı düzenlendi. Toplantıda konuşan Çağdaş Muhasebe- ciler Değişim Hareketi Yürütme Kuru- lu Başkam Hüseyin Mert, 13 Hazıran 1989 yılmda kurulan TÜRMOB'un, ör- gütlü, demokratık bir kitle ile mesleki sorunlan çözebileceği, aym zamanda ül- kenin ekonomik ve mali sorunlanna et- kin çözümler üretebüeceği umutlarmı, umutsuzluğa dönüştürdüğünü savundu. Mert, ağır mesleki ve ülke sorunlan kar- şısında demokratik kitlesel refleksini or- taya koyması gereken İSMMMO'nun ise tam bir "duyarazhk'' içınde oldu- ğunu söyledi. Odada üyelerin karar sü- recinin dışında tutulduğunu ve katılım- lannın engellendiğinı ifade eden Mert, yönetımın "benmerkezd. tepeden inme- d " bir tutum sergilediğini ileri sürdü. Mert şöyle konuştu: " Yönetimin statükocu yönetim yapda- nmn uygulamalanmn doğal sonucu ola- rak, meslektaşlannuz mücadelede heye- can ve coşkuyu kaybetmiş, geleceğe dö- nük mesleki umutlan umutsuzluğa dö~ nüşmüş,odamız üye tabanmdan kopmuş ve odayı yöneten kadrolar, sryasi gelecek kaygısma düşmüştür." YARIN DEPREM PANELt DÜZENLENECEK Miınarlar Odası îstanbul Şubesi genel kurulu 4 Mart'ta yapdacak Îstanbul Haber Servisi - Mimarlar Odası Îstanbul Büyükkent Şubesi'nin 2000 tarihini taşıyan ilk genel kurulu 4 Mart Cumartesi günü toplanıyor. Mi- marlar Odası Büyükkent Şubesi tarafın- dan yann ÎTÜ Taşkışla binasmda Make- donyalı deprem uzmanı Prof. Dr. M. Ga- revsky'nin katılacağı "Îstanbul 2000, Depremk Yaşamak, 21'inci Yüzyıl İçin Ongörüler'' konulu bir toplantı gerçek- leştiriliyor. Odamn Îstanbul şubesinin genel kuru- lu, İTÜ Taşkışla Binası 109 No'lu salon- da 4 Mart Cumartesi günü saat 09.00'da başlayacak. Genel kurul öncesinde, "mi- marüğm tophımsalve evrensel hayaDeri- ni ve özlemlerinigeüstinneyi,mesleki gö- rev ve sorumluhıklan sorgulamayı, dep- rem gerçeğini ve 21'inci yüzyıla hazır- lanmanm araçlannı tartışmayı amaçla- yan" bilimsel bir kongre düzenlenecek. Mimarlar Odası Îstanbul Büyükkent Şubesi tarafından İTÜ Taşkışla binasm- da yarm saat 10.00'da Istanbul'un gele- ceğinin tasanrm ve deprem gerçeğinin tartışılacağı "Îstanbul 2000, Depremk Yaşamak, 21'inci Yüzyıl İçin Öngörü- ler" konulu bir toplantı düzenlenecek. Mimarlar Odası îstanbul Büyükkent Şu- besi'nden yapılan yazıh açıklamada, bü- yükkent şubesinin, depremle yaşamayı öğrenmenin kaçınılmazlığı ve 21'inci yüzyıla hazırlanmanın sonımluluğu ve bilinciyle Istanbul'un geleceğine dönük ongörüler elde etmeyi amaçladığı bildi- rildi. Açıklamada, toplantıda mesleki gö- revleri sorgulamanm yanı su^ daha yük- sek düzeyde bir kentsel geleceği tasar- lamanın ve bu geleceğe daha örgütlü bir katılımın yollanmn tartışılacağı belirtil- di. Toplantıya, Îstanbul Teknik Üniver- sitesi (TTÜ) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ce- lal Şengör ün yanı sıra Üsküp Uluslara- rası Deprem Mühendisliği Enstitüsü uz- manı Prof. Dr. M. Garevsky de katılıyor. PERŞEMBE ORHAN BURSALI Siyasal İslam, Sivil mi? Bazı düşûnür ve yazarlanmız, din kökenli -siya- sal- örgütlenmeteri, sivil toplum hareketi olarak de- ğerlendiriyor. Acaba siyasal İslam örgütlenmeleri, sivil olabilir mi? Sivil nedir? Sivil, sivillik konusu tartışıladurur. Sivil sözcüğü veya kavramı, çeşitli konulardaki yurttaş girişimle- rinin, örgütlenmelerinin adının da önüne takıldı: Si- vil toplum örgütleri (STK). Batı ülketerinde bu türör- gütlenmetef; hükümet dışı kuruluşlar olarak anılır (Non Govemment Organization). Türkçe sözlük- lerde ve günlük hayatta sivil sözcüğü, askeıi söz- cüğünün karşıtı olarak kullanılır. (Askeri olmayan). Demokrasi, parlamenter demokrasi, toplumun si- vil kesiminin oluşturduğu ve katıldığı yönetim biçi- midir. Pariamento, bütün kurumlanyla, -siyasal par- tiler vb- sivildir. O halde, sivil toplum örgütleri der- ken kavramm, aslında demokrasinin bütün kurum ve kuruluşlannı da kapsaması gerekir. Ama hayır, biz sivil sözcüğüne yeni bir durum, ye- ni bir içerik yükledik ve yeni bir sivil kavramı oluş- turduk. Bizdeki sivil sözcüğü şunu içeriyor Sivilin sivili! Yani, partiler de dahil devlet yönetmine şu ve- ya bu şekilde kanşmış her kurum, kuruluş ve birim, sivil sözcüğünün -kapsama alanı- dışındadır. Aslında bu durum, henüz demokrasiyi bütünüy- le gerçekleştirememiş olmamızın birtecellisi olarak da görülebilir. Yani, henüz Batı'daki gibi, tüm ana unsurlanyla gerçekleşememiş demokrasiye, yanm demokrasi -diğer anlatımla askeri yönü de olan de- mokrasi- diyerek sivil sözcüğünün kapsamı dışına çıkartıyoruz ve bunun dışındaki örgütlenmeleri 'si~ vil' kabul ediyoruz sanınm! Her neyse! Tartışmaya açık bu konuda bu ön dü- şünceleri belirterek yazının aslına gelelim! ••• Din, sivil mi? Yani askeriyenin dışında mı? Hadi bakalım bunu tartışalım! Hıristiyanlık, siyasal olarak varolduğu ve iktidar- da olduğu dönemlerde sivil miydi? O dönemlerde zaten sivil mivil tartışması, kavramlan falan var mıy- dı ki? Engizisyon, haçlı seferleri, insan yakmalar; inançtan sapma şüphesi altındaki insanlann öldü- rülüşü, hapse atılışı, sürülüşü; bütünüyle, totaliter bir dini yönetim: Sivil mi ve sivil miydi? islam çıkışı, yayılışı, yönetimi, kalışı, duruşu ile si- vil mi, sivil miydi? 8u anlamda, Hıristiyanlık ile İslam arasındaki farklılıklan, ancak nüanslara indirebilirsiniz. O zaman şu tezi doğmlamalıyız: Totaliterlik, bü- tünsellik içeren, kendi dışında her şeyi yanlışlayan, tek doğruya inanan bütün düşünceîer, ideolojiler, si- vil değildir! Bütün bunlann mutlak yönetim ıddıası vardır ve mutlak yönetimler bir yönleriyle veya asıl yön ve özleriyle askeridir! ••• Bu görüşün sonunda, sanınm geride -yani aske- ri olmayan- bir şey bırakmadık! Veya tek şey bıraktık:"Mutlak demokrasi!" Mutlak demokrasi ne demek olabilir? Şu demek olabilir: Bütün görüş ve örgütlenme- lerin -askeri, dini, yeşili, monarşist, kraliyetçi, ko- münist de dahil- toplumu yönetme nakkına eşit sa- hip olması. Mutlak demokratik kurallar işleyişi için- deseçimler, iktidara gelışler-gidişler, siyasal erkten mutlak bağımsız devlet örgütü ve diğer bazı kurum- lar, çoğunluk oylanyla başka görüş ve kuruluşlar aleyhine değiştirilemez bir anayasa ve böyle bir dü- zen! Bir ütopya yani! O halde mutlak demokrasi yok! Bugünkü demokrasi, örneğin ABD'yi ve Avru- pa'da pek çok ülkeyi -veya hepsini- ele alırsanız, kapitalist düşüncenin kesin -açık veya gizli- ege- menliğini görürsünüz. Ama mutlak olmamaya ça- lışan demokrasi var... ••• Konudan uzaklaştık, biz sivile ve dine geri döne- lim ve yukandakilerden bir sonuç çıkartalım: Sivillik, demokrasinin başka biraçıklamasıdır. Bu kavram, aynı zamanda bireyin özgür yurttaşlaşma- sı ile paralet gelişmiştir. Din gibi bütünsel, tek doğrusal bakışlar içeren "ideolojiler", özgür yurttaşı kabul etmezler. Onlar için bağımlı yurttaşlar vardır. Bu açıdan da bütünsellik içeren ideolojiler sivil değildirier, veya sivil olmakta hem de epey zoria- nırlari Erbakan, sivil mi -idi-? Akit makit ve yazarlan sivil mi? Dinin sivil karakteri yoksa veya zayıfsa, hele "si- yasal lslam"m sivil yanı hiç olabilir mi? Olabiliriiğini savunmak, kasrt, bilgisizlik, görmez- lik, duymazlık vb. değilse, saf demokrasi saftirikli- ğidir! Hizbullah, siyasal Islamın en dobra, en delikan- lı, en gerçekçi örgütlenmesi, dile gelişidiri Din bu değildir vb. gibi görüşler, yine başka bir saftirikliktir. Siyasal İslam, özünü, görüşünü mutlakiyetten alır; aynı zamanda ve gerektiğinde askeridir. Dini, siyasal bir kılıf içinde ülke yönetimine, yani iktidara taşımaya hizmet etmenin, sivillikle yakın- dan uzaktan en küçük bir ilgisi yoktur! Tersine, bir başka yönden bir başka askeri bakışa hizmet et- mektiri Yani yağmurdan kaçarken doluya tutulmaktır. - Bu ülke, Islamı siyasal yapısından anndırabildiği ölçüde demokrasiye doğru daha fazla ve hızlı yol alacaktır. Demokrasiyi, "askerihimaye veyagölge- den" anndırmanın önemli biryolu da budur. 28 Şubat sürecini bütün bu düşünceîer ışığında değeriendirmeliyiz. Toplumu ve bireyi gerçek anlamda sivilleştire- cek, özgürleştirecek, demokrasiyi biraz daha yer- leştirecek ana/temel konular, altyapısal özelliktedir. Ne yazık ki siyasal oluşumlar, gerçek anlamda bu altyapısal dönüşümleri anlayacak, savunacak, ger- çekleştirecek, Türkıye'nin gelecek perspektifirtden henüz yoksun görünüyorlar. Hepsinin bir eli, Islamın siyasallaştınldığı ortam- dan pay toplama oynaşı içindediri Ne yazık! NOT: 1000 YILIN TÜRKLERİ ANKETt SÜRÜYOR! obursali"! bilimmerkezi.org.tr Termal kaplıcalan inceteniyop • YALOVA (Cumhuriyet) - Marmara depreminden 15 gün önce Turban Işletmesi'ne bağü Yalova Termal Kaplıcalan'nda bulunan kaynak sulannm ısı ve seviyelerinin yükseldiğinin belirlenmesinin ardından Sağlık Bakanlığı kaplıcayı kontrol altına aldı. AKSA Fabrikası tarafmdan yurtdışmdan getirilen elektronik cihazla 24 saat düzenli olarak denetlenen kaplıca sularmm ısı ve seviye ölçümleri ile zemindeki değişimler aynntılanyla takip ediliyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear