Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
3 ŞUBAT 2000 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
CHP'den MHP'ye
suçlama
• ANKARA(Cumhuriyet
Börosu)-CHPGenel
Başkan Yardımcısı Cevdet
Selvi, devlet kurum ve
birimlerinde partizanca
kadrolaşan
MHP'nin sivil toplum
örgûtleri, meslek
kuruluşlan, sendika ve
kooperatifbirliklerini
'tehdit ve şantaj' yoluyla
rahatsız etmeye başladığinı
söyledi. Bazı demokratik
kuruluşlann genel
kurullanna MHP taraündan
müdahale edildiğini ve ele
.geçirme girişimlerinin
hızlandmldığını belirten
Selvi, hükümetin diğer
ortaklannı bu yanlışı
düzeltmeye çağırdı.
Gendkupmay'ın
tepkisi
kaçnulmazdı'
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - ANAP Genel
Başkanı Mesut Yümaz,
Genelkurtnay
Başkanlığı'nın FP'ye
yöneük sert açüdamasını
değerlendirken
"Genelkurmayın tepkisi
kaçınılmazdı. Çünkû
suçlama vardı. Refleks bir
davranışü" dedi. ANAP
Genel Başkanı Yılmaz, dün
bu konuya ilişkin sorulan
yanıtlarken 28 Şubat'tan en
zararlı çıkan partinin RP ve
bugûnkü FP olduğuna
dikkat çekti.
Susupluk konulu
kitaba dava
• lstanbulHaberServisi-
Işadamı Kemal Derinkök,
Susurluk kazasının ardından
nyayımlanan "Çetele" adL
•kitapta, kışılık haklanna
. saldın olduğu gerekçesiyle
yayınevi ve kitap yazarlan
hakkında manevi tazminat
davası açtı. îstanbul 9.
Asliye Hukuk
Mahkemesi'nde başlayan
davada, davalılar Doğan
Yurdakul ve Cengiz
Erdinç'in avukatlan,
Derinkök hakkında, "çok
gizli" ve "gizli" ibareli 11
adet inceleme ve
soruşturma raporunu
mahkemeye sundu.
Kemal Aydm
gözaltmda
• GÖLCÜK(AA)-
Gölcük'te, depremzedelerin
dün yaptığı eylemin
planlayıcısı oldugu öne
sürülen Kızılay Bölge
Koordinatörü Kemal Aydın
gözaltına alındı. llçe
Kaymakamı Adem
Karahasanoğiu, yerel
televizyonlann haber
programında, kendisiyle
röportaj yapılan minik bir
depremzedenin "Bizi
çağıran Kızılay görevlileri,
'yemeğiniz kesilecek,
hakkınızı arayın' dedi. Biz
de geldik"' dediğini
anlatarak Aydın'ın da bu
yayın sonrası başlatılan
soruştunna kapsamında
gözaltına alındığını bildirdi.
Yılmaz Tekhı'e
davaaçıldı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Ankara
Cumhuriyet Başsavcıbğı,
emeklı MİT mensubu
Yılmaz Tekin tarafından
kaleme alınan ve
yayımlandıktan sonra
teşküatm başvurusu üzerine
toplatılan "Bir Gizli Servis
Mensubunun
Anüan/Meslekte Ilk
Yıllar/Çuvaldız 1" adlı
kitap nedeniyle yazar ve
yayın hakkmda ağır hapis
istemiyle dava açtı.
Ecevittn kabulü
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Başbakan Bülent
Ecevit, KKTC Bülent
Ecevit Anadolu Lisesi'nden
gelen öğrenci ve
öğretmenleri kabul etti.
Ecevit, Cenevre'de süren
Kıbns görüşmelerinde Rum
Yönetimi lideri Glafkos
Klerides'in, KKTC'nin
tanınmasına karşı çıkan
açüdamasını nasıl
değerlendırdiğini sorması
üzerine. "Klendes'in çok
açık seçik bır gerçeği kabul
etmediği, içine
stndiremedıği anlaşdıyor"
dedi.
Koalisyon ortaklan, DYP- FP önerisini Anayasa Komisyonu'nda reddettirmeyi planlıyor
5 arü 5'te düğmeye basıldıANKARA (Cumhuriyet Büro-
su)-Hükümet ortağı partiler, cum-
hurbaşkanının 2 dönem 5'er.yılh-
ğına seçiimesine dönük anayasa
değişikliği konusunda tam destek
alabilmek için FP ve DYP'nin,
cumhurbaşkantnın halk tarafından
seçümesini içeren Anayasa deği-
şikliği önerisini TBMM Başkan-
lığı'na sunmalanm bekleme kara-
n aldüar. FP ve DYP'nin ise ortak
öneri ıçin gerekli imzayı toplayıp
bir kaç gün içinde TBMM Baş-
kanüğı'na sunmalan bekleniyor.
FP Genel Başkanı Recai Kutan.
halkoylaması konusunda kamu-
oyunda bir beklenti yarattıklannı
belirterek bu nedenle, DYP ile ha-
zırladıklan ortak öneriyı 1 -2 gün
içinde TBMM Başkanlığı'na su-
nacaklanm bildirdi. tktidar ortak-
lannın ise FP-DYP önerisini Ana-
yasa Komisyonu'nda reddettirip
"5+5" förmülünü imzaya açarak
süreci hızlandırmayı planladığı
öğreniJdi.
Başbakan Bülent Ecevit'ın ön-
ceki gün muhalefet partisi liderle-
riyle yaptığı toplantının ardından,
gerek "cumhıırbaskanının halk
tarafindan seçUmesüıe*' ilişkin
DYP-FP önerisinin incelenmesi,
gerekse TBMM tarafindan seçii-
mesine dönük Anayasa değişikli-
ği önerisinin biçimlendirilmesi
için bütün partilerin kanlımıyla bir
komisyon oluşturulması kararlaş-
tınldı. Özellikle DYP, Ecevit'in
değişiklik önerisinin. "cumhur-
başkanı 5 yühğına, iki dönem seçi-
lebflu*" ifadesiyle sınırlı tutulma-
snıdan rahatsız. DYP Genel Baş-
kanı Tansu Çüler, Ecevit'in öneri-
sinde, Cumhurbaşkanı Süleyman
DemireTle ilgili özel bir düzenle-
me öngörülmedığine işaret ederek
"Bu öneri yeterince açık değü. Bu
öneri 7+5'i kapsar mı? Buna bak-
mak gerekiyor. Hukukçulanmız
bunu incelevecek. Aynca bir özel
komisvonda da bütün bu öneriler
değerlendirilecek'' dedi. ÇUler, ge-
rek halkoylaması, gerekse 5+5
formülünün kendi önerileri oldu-
ğunu ve her ikisinin de arkasında
durduklanm belirterek "Sandık
konuhır,öncehaDcoyiamasıiçinoy-
toma yapuır, bu tecefli etmrvorsa,
Mectis tarafindan seçihnesi öneri-
a oyianır" görüşünü dile getirdi.
Başbakan Ecevit'e "cumhur-
başkanm halk tarafindan seçüroe-
a önerisinin önceOTİanmasTko-
şulunu getiren Çiller'in bu tavnnın
amnda ise seçmene karşı bu duru-
mu politik malzeme olarak kullan-
ma isteğinin yattığına işaret edil-
di. Çiller, önceki günkü açıklama-
lannda da "Oncebunu miatacağız
ki, reddedüirse, halka, 'bakın sızı
bu kadar kişi adam yerine koyu-
yorlar' diyeceğiz'' sözleriyle bu ni-
yetini de açıkça ortaya koydu.
Çiller, önceki günkü görüşme-
de Ecevit'e ikinci koşul olarak da,
seçmen kütüklerinin "bflgBayar
ortamuıa taşuımasma" ilişkin ya-
sal düzenlemenın. Anayasa deği-
şikliğinden önce geçirilmesini ge-
tirdi.
Görüşmede Çiller'in Ecevit'e,
"Bize tahkün yasaian öncesinde
bu sözü verdiniz ama gerçekleştir-
mediniz. Hiç ohnazsa bu Anayasa
değişiktiğmden önce bunu gerçek-
leştireüm'' görüşünü ilettığı bildi-
rildi. Ecevit'in de buna onay ver-
diği ve DSP Gnıp Başkanvekili
Emrehan Habcı ile DYP Gnıp
Başkanvekili lurhan Güven'e bu
konuda çahşma yapmalan için gö-
rev verdiği belirtildi.
ANAP Genel Başkanı Mesut
Yıhnaz, Cumhurbaşkam Süley-
man Demird'in görev süresinin
uzatılmasına ilişkin olarak partisi
içindeki eleştirilerin anımsatılma-
sı üzerine, "Eleşurfler grupta ol-
madı, amaroerkezkarar toptanb-
smda beni şaşntacak sayıda arka-
daşun, benimle mutabakat içeri-
sinde obnadıklannı söyledüer. Bü-
tün partilerde farkh düşünen arka-
daşianmız var. Sonunda sağduyu
gaMpgeteceknr"dedi.
MHP'li TBMM Idare Amiri
Ahmet Çakar da, cumhurbaşkan-
hğma MHP Genel Başkanı Devlet
Bahçeti'nın aday olması gerek-
tiğini söyledi.
CHP, 20 Şubat'ta yapılması planlanan 'Altı OkKurultayı 'na katılmama kararı aldı
Erdem: 4
Altı ok'un özü tarüşılmazADANA (Cumhuriyet
Güney Üleri Bürosu) -
Adana Ulusal Güçler
Meclisi'nce düzenlenen
ve CHP Parti Meclisi
Üyesi Hasan Fehmi Gü-
neş'in de konuşmacı ola-
rak katılacağı "Alü Ok
KunutayTna CHP katıl-
mama karan aldı.
CHP Genel Sekreteri
larhan Erdem katılmama
gerekçesinı açıklarken
"Ahı ok'un özü tarüşıl-
maz. Tarbşüacaksa biz
tarüşuız" dedi. Hasan
Fehmi Güneş ise alö ok il-
kelerinin yaygmlaştınl-
masına hizmet edecek bir
davetten geri duramaya-
caklanm belirterek bu ko-
nuda tekelcı davranama-
yacaklarım söyledi. Sol
Güçbirliği Kurullan top-
lantısı sonunda alınan ka-
rar gerefince 19 Mayıs
2000 tarihinde Ankara'da
topianmasına kararverilen "UhnalGüçbir-
Mği KnnAa>i"nın gerçekleştirilmesi ama-
cıylaAdana'da UGM tarafından 20 Şubat'ta
yapılması planlanan "AltıOkKıırukayrna
CHP katılmama karan aldı.
CHP'nin bu karan, PM üyesi Hasan Feh-
mi Güneş, ÎP Genel Başkan Yardımcısı Ha-
san Yaiçm, Prof. Dr. SinaAkşin, Suphi Gür-
so^irak, Prof. Dr. NejatKavmaz ile Prof. Dr.
M. Can Akyolcu'nun konuşacağı kuruitay
öncesinde tartışmalara yol açö.
CHP 11 Başkanı Av. EtfaemHakkı Öztürk
Özdi
kadın
: Dinciyobadar
vepara düşkünüdür
ADD Gend Başkanı w esld Anayasa
Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden,
"Dinci geçinen yobazlar kadm ve para
dfişkûnfidâr. Dördöocü kadım aldıldarmda ne
dinkri kahr ne imanlan*' dedl Yekta Güngör
Özden, tÜ Fen Faküitesi Konferans Salonu'nda
'Tûrkiyc'de Hukuk' konuln bir konferans
\erdL Oğrenci ve öğredm üyekrinin tzkdiği
konferansta, toplumun Atatürk'ü anmaya,
tembeffik yapması nedenn le yü/ü olmadığmı'
beürten Özden, Atatürk'ün hukuka saygt»
nedenivie Türkiye'nin saygın bir devlet
olmasuıa karşm, gericilerin günümüzde
yaşatağı çiridnnİderm hukuka ve çagdaşhga
gö^e düşûrdüğûnû söytedL Evlerin alnnı
mezara çevireâere açikça tepld göstermeyen
siyasfleri ekştiren Özden'e, IÜ adma öğreaciler
tarafindan bir şûkran plaketi verfldL
kurultaya katılmama karariannı şöyle açık-
ladı: "Altı oko tarnşmak raönhasıran
CHP'nm hakkı ve tüzüksel akeJeridir. CHP
dışmdahiçbirkunını,knruluş>«organlann
altı oku tarbşma}-a hakkı yoktur."
CHP Genel Sekreteri Erdem, Adana il ör-
gütunün karannı onayladıklanm ve benim-
sediklerini belirterek "Biz altı oku kendhniz
aranuzda tarbşınz. Doğrusunu isterseniz,
altıokuntaruşdmasmıda pekistemem. Çün-
kü, altı ok CHP'nin simgesi, özü bir yerde.
Hemen hemen her kundtayda buntar taro-
şrimış şeylerdir. Karan da veröınisiir. Önü-
mözdeki kurultavda da tarDşdabnir. Parti
içindedetarhşüabflir. Bubakundan bagnaz
depm"dedı.
Kurultaya konuşmacı olarak katılacak
Hasan Fehmi Güneş ise Erdem'in söyledik-
lerini "Kendidüşûnceferi" diye nitelendirdi.
UGM Yürütme Kurulu Başkanı Mustafa
Berk ise UGM çahşmalannda CHP'nin ba-
şından beri yer aldığını, kuruitay hazırlıkla-
nna da il sekreteri Sefer Bostan'ın görevli
olarak katıJdığına işaret ederek "Biz alo oku
tarüşmıyoruz. Altı ok temeiinde ulusal güç-
fcri birleşririp ikodara taşnnakisthvruz. Ay-
nca alü oku knnsenin tekettnde görmüyo-
roz"dedi.
Berk, Türkiye'de ekoniminin düzeltilme-
si, adil gelir dagılımının sağlanması, Susur-
luk'lann önlenmesi, terör örgütlerinin çö-
kertilmesi ve yeniden tam bağunsız Türki-
ye'ninyaratüması için altı okun iktidara gel-
mesi gerektiği görüşünü savundu.
Adana'da iki yü önce örgütlenen UGM,
27 örgütün katıltmıyla gerçekleştirildi.
FP'de aynşmaya doğru... Her geçen gün güçlenen muhalif cephe olağanüstü kongre istedi
Yenilikçi kanattan Kutan^a rest• Kutan'ınTSK'yihedef alangrup
konuşmasına Genelkunnay'ın verdiği sert
yanıtla birlikte başlayan parti içi tartışma
büyüyor. Kutan'ın istifasıru isteyen
Kayseri Milletvekili Gül, gelinen noktada
FP'nin yara aldığını ve bu durumdan kurtulmak için
acilen bazı adımlar atıbnası gerektiğini savundu.
seri Milletvekili AbdullahGâlol-
mak üzere parti içinde 'yenilikçi
kanat' olarak değerlendinlen mu-
halifler, Kutan'm istifasını iste-
mekle yetinmeyerek olağanüstü
kongre istemini de dile getirdiler.
Kutan'ın 'devlet vesryasetdeneyi-
mini' vurgulayan muhalifler, "Bu
kadar yanhş yapmanr? mnmlmn
SEBAHAT KARAKOYUN
ANKARA- FP'de muhalif cep-
he genişlerken yenilikçi kanat ola-
ğanüstü kongre isteminde bulun-
du. FP grubunun dün basına ka-
palı yapılan toplannsında Genel
Başkan RecaiKutan eleştiri bom-
bardunanına tutuldu. Başta Kay-
değtt. Sizi dışandan müdahakler-
le \-anhsa sürükkvenler var" di-
yerek 'Erbakan'uıyönlendirid ol-
duğu imasmda' bulundular.
Kutan'ın Türk Süahlı Kuvvet-
leri'ni (TSK) hedef alan gnıp ko-
nuşmasına Genelkurmay'ın ver-
diği sert yamtla birlikte başlayan
parti içi tartışma büyüyor. FP gru-
bunun önceki gün basına kapalı
olarak yapılan toplantısında baş-
ta Gül ohrıak üzere yenilikçi ka-
natta yer alan milletvekilleri Ku-
tan'a sert eleştiriler yönelttiler.
Toplantıda en sert eleştiriler,
yenilikçi kanadın önde gelen
isimlerinden Gül'den geldi. Gül,
Kutan'm gnıp konuşmasının ar-
dından Genelkurmay'dan verilen
yamtın çok sert olduğuna dikkat
çekerek "Partiye yöneük suçla-
malara yanrt vermek bir yana,
aceleyle bir açıklama yapdarak
'bunlarbizim düşüncelerimiz de-
ğil' diye savınınıaya geçfldi Düz
bir çizgimiz obnah, Söytedikleri-
mizîn arkasında dunnahyız" de-
di. Gül, gelinen noktada FP'nin
yara aldığını ve bu durumdan kur-
tulmak için acilen bazı adımlar
atüması gerektiğini savundu. Gül,
14 Mayıs'ta yapılacak olan olağa-
nüstü kongreyi beklemeden he-
men bir olağanüstü kongre iste-
mini dile getirirken, son gelişme-
lerin Kutan'm istifasını da kaçı-
nılmaz kıldığuu belirttı
Benzer eleştirilerde bulunan
diğer muhalif milletvekilleri de
Kutan'ın devlet ve siyasetteki de-
neyimlerine karşm sık sık hata
yapüğına dikkat çekerek, bunun
Erbakan'ın müdahalecı tavnndan
kaynaklandığı imasmda bulundu-
lar. FP'de gelenekçilenn önde ge-
len isimlerinden Süleyman Arif
Emre, Gül'ün olağanüstü kongre
istemine karşı çıkü.
Milletvekillerinin önemli bir
bölümü, kapatma davasıyla ilgili
endişelerini dile getirirken, Ge-
nelkurmay'ın çıkışının davayı
olumsuz etküeyeceğini savundu-
lar.
IRMIKIAYDEN ENGİN aengin@doruk.nettr..
Ufffff...
(Biliyoaım, biliyorum yazıya
böyle başlanmaz. Ama ne ya-
payım, içimden geldi: Ûfffff!..)
Okuryazar sayıldığımızdan,
yani yazmanın yanı sıra okumak
gibi de bir uğraşımız olduğun-
dan, her sabah zorunlu bir "ga-
zeteler tunı" atanz. -— _ -
Dün de attık.
Sonra da üffffi
Hizbullah vahşeti artık man-
şeüerden inmiş, yakında tek sü-
tuna inecek gibi. Yani artık çukur
kazıp ceset bulmaya bile alışılı-
yor bu ülkede. Gel de üfff çek-
me. Iş, kara-mizahın en zifiri ka-
rasına kadar vardı. Nitekim Sa-
bah gazetesindeki meslektaşla-
nmız -itiraf edelim ki kıskandığ)-
mız- bir mizahla durumu özetle-
yh/ermişler. Birinci sayfada bir
küçük kutu: Açılan çukursayısı:
15. Çıkan ceset sayısı: 54. Ce-
setlerin illere göre dağılımı: Is-
tanbul 19, Konya 12, Diyarbakır
9, Tarsus 7, Ankara 3, Batman
2, Adana 1, Antalya 1.
Yani lafın bittiği, "üfffTün baş-
ladığı noktadayız.
•••
Hem "yazar", ama hem de
Ufif'lü, Püfff'lü Bir Köşe Yazısı...
"yazar" sayılıyorsun ya, üffffFle-
sen de, püffFlesen de gazete tu-
runa devam.
Işimiz gücümüz kalmamış,
şimdi de Yılmaz Güney' i didik-
lemekteyiz. Didikleme önce ay-
nntıda başladı. "Yılmaz Güney
bir lumpendi" dendi. Marksiz-
min bir teriminin bu ölçüde eği-
lip bükülmesine anlam vermek
zordu. Kansını döverdi, silahla
oynamayı severdi, fılmlerinde
şiddeti yüceltirdi, popülizm ya-
pardı, zaten Yumurtalık Yargı-
cı'nı da öldürmüştü, katildi filan
dendi.
Kaçınılmaz yanıtlar gekJi. Sa-
natın çeşitti dallannda anıtsal
ürünler vermiş Jean Genet'ler,
Thomas Mann'lar, Marki de
Sade'lar, Oscar VVHde'lar anım-
satıldı. Yılmaz Güney sineması-
nı bu ölçütlerte değerlendirme-
nin saçmalığı vurgulanmak is-
tendi...
Ama tartışma burada kalma-
yacak gibi. Şimdi Yılmaz Gü-
ney'in sinemasında (ve yer yer
kişiliğinde) simgelenen değerler
tartışılacak besbelli. Hatta tar-
tışma Yılmaz Güney'den çıka-
cak, 6O'lı ve 70'li yıllara damga-
sını vuran, Yılmaz Güney'in bir
halkasını (sıradan bir halkasını)
oluşturdugu değerler didiklene-
cek.
Didikleyenlerden büyük ço-
ğunluğu gençlikterinde bu "de-
ğeriert savunmuş, bu değerier-
le kimliğini tanımlamış kalem er-
babından oluşmakta. Adeta
"vah vah ben zamanında ne bi-
çim değehere ve Cılkülere sahip
olmuşum" utancını yaşayanla-
nn bir günah çıkartma, geçmi-
şinden, "inkârederek" kurtulma
ayinini.izlemekteyiz ve izleyece-
ğiz.
Üffrfkiüfffi
•••
Yani, gazete turuna devam.
Haydi buyrun. Hasan Pulur
ağabeyimle Hakkı Devrim us-
tamız, "önünde ceket iliklene-
cek köşe yazan kaldı mı, kalma-
dı m/"yı tartışıyorlar.
Ben zaten şu "köşe yazan"
denen devekuşuna takmışım.
Bir de önünde ceket iliklenecek-
ler ile iliklenmese de olurlannı
ayınmak...
Püfff ki püfff!.. Üfff ki üffR..
Ceket düğmeterini biryana bh
rakın, şu "köşe yazan" ne de-
mek kuzum?
Ortaokul edebiyat kitaplann-
da bile öğretilir(di); gazetede sü-
rekli yazanlara "muhanir" denir
ve yazdıkları da türlerine göre
aynlırdı: Makale, fıkra, sohbet,
tefsir...
Muhanir ile muhabirin birbiri-
ne kanştığı; makalenin sohbet
fıkranın tefsir niyetine sunuldu-
ğu bir medya kargaşasında, her-
kesi aynı sepete doldurup "kö-
şeyazan" diye tuhaf bir de terim
icat ettiniz mi, tartışma da ister
istemez ceket düğmeleri ile sı-
nırlanır.
Benim ölçütüm daha yalın:
(Bence) Sohbet yazan Hakkı
Devrim'in de, (bence) fıkrayaza-
n Hasan Pulur'un da önünde ce-
ket düğmeterimi elbette iliklerim.
Ama yazdığı "köşey\ "köşe
dönmenin" sıçrama tahtası ote-
rak kullanan, insanlığın binlerce
yıldır biriktirdiği değerleri bir ka-
lemde silmeyi huy ve hüner bel-
leyenler, üstelik bunu saygı du-
yulacak biraydın sorumluluğuy-
la bile yapma özenini gösteıme-
yip beceriksiz bir "soVgü" ede-
biyatı ile karşımıza çıkanlar
önünde ceket bile giymem ki
düğmelerini ilikleyeyim.
Başta dedik ya okuryazardan
sayılıyoruz. Okur'luğa ara verip
yazar'lığa geçsek iyi olacak. Bu
furyada, gazetenin eteklerinde
bir yer ayınp bizi de "köşe yaza-
n" yaptıklanna göre, ister iste-
mez bugün de biryaa yazıp tes-
lim etmek gerek.
Ceketimin iliklerini çözüp ma-
sanın basına oturmanm zamanı-
dır...
Not: Tırmık'i buraya kadar
okuyup da "Eee, ne demiş ol-
dun sen şimdi, yani ne demeye
yazdın bunlan" diyenlere yanı-
tmdır
Bir şey demek istemedim.
Bugünkü köşemi dokJurmam la-
zımdı, doldurdum. llle de ceket
ilikleyin demiyorum, ama itiraf
edin ki nice "köşe yaz/s/"ndan
daha kötü de olmadı...
POLİTİKA GÜ1NLÜĞÜ
HİKMET ÇETtNKAYA
Kürt - İslam SentezL.
Geçmişi sorgulamadan faili meçhul cinayetler,
terörü besleyen iç ve dış odaklar aydınlanabilir mi?
Her olayda bir 'örtüleme' yöntemi gözleniyor,
son Hizbullah vahşetinin ortaya çıkardığı ortaçağ
zihniyetinin arkasındaki odaklar da bu nedenle
gözden kaçınlıyor...
Bunca yaşadığımız acılar bizi ne zaman umudun
aydınlığına ulaştıracak?
Bizler için hüzün bir yaşam biçimi oldu...
Abdi Ipekçi'nin kızı Nükhet Ipekçi ne diyordu:
"Biz katillerin kimler olduğunu biliyoruz..."
Toplum da biliyor...
Ipekçi öldürüldüğünde Bülent Ecevit başba-
kan, Süleyman Demirel ana muhalefet lideriydi...
Bir süre sonra Demirel başbakan oldu...
Aradan 21 yıl geçti...
Oral Çelik dışarda, Mehmet AJi Ağca Italya'da
cezaevinde, Abdullah Çatlı öldü...
Ipekçi neden, niçin öldürüldü?
12Eytül 1980sonras)sürecebaktığımızda, Ipek-
çi cinayetini düzenleyenlerin 'devlet içindeki si-
lahlı güç'le kişisel çıkarlan için işbiıiiği içinde ol-
duklanna tanık olduk!..
Ipekçi cinayetinden 21 yıl sonra Hizbullah vah-
şetiyle karşılaşan toplum, yavaş yavaş toprak al-
tından çıkanlan çürümüş cesetlere, kemiklere alı-
şıyor, hergece ekran basına kilitlenen ınsanlar 'me-
zar evleri'ni bir dizi film gibi izliyor...
Peki, bugünlere nasıl geldik, bu vahşeti daha ön-
ce hiç görmemiş miydik?
Elbet gördük!..
1980'li yıllarda Islamı birieştirici bir öğe olarak
kullananlar, havadan hadisler atanlar, Güneydo-
ğu'daki PKK terörünü 'bir avuç eşkrya' diye nite-
lendirenler, Türk-lslam Sentezi'ne Kürt-lslam
Sentezi'ni yapıştınp yaşadığımız coğrafyada ge-
niş bir kitle tabanı sağlayacaklannı sandılar...
Bugün Fazilet Partisi'nin kendi içindeki açmazı,
bir başka deyişle Hizbullah'ı aklar birtutum alma-
sı, olayı derin devlete bağlayıp işin içinden sıynl-
ması bu nedenledir...
• • •
Hizbullah vahşetini daha açık görebilmek için
son 20 yılı iyi değerlendirmek gerekir...
Birincisi 1980-1990, ikincisi 1990-2000...
Rabrta'dan Türk imamlara maaş ödenmesi...
12 Eylül 1980 döneminin başbakanı Bütend Ulu-
su'nun açıklamalannı, Milli Güvenlik Konseyi'nin
karariannı Cumhuriyet arşivinden, Uğur Mum-
cu'nun 'Rabıta' kitabından bir kez daha okudum...
Rabıta bir şeriatçı örgüt değil miydi? öyleyse
Bakanlar Kurulu karanyla yurtdışındaki din görev-
lilerine Rabıta'nın maaş ödemesine ilişkin onay ne-
den çıktı?
12 Eylül'de Diyanet Işleri Başkanı Tayyar Altı-
kulaç, Devlet Bakanı Mehmet Ozgüneş e başvu-
rup şöyle dedi:
°Rabıta (Oünya İslam Bihiği)yurtdışındaki imam-
lara maaş ödemek istiyor."
özgüneş, Altıkulaç'ın Milli Güvenlik Konseyi Ge-
nel Sekreteri Orgeneral Haydar Sartok'la görüşme-
sini önerdi...
Sonunda iş "Rabıta imamlara maaş ödesin" di-
ye bağlandı, Bakanlar Kurulu karan çıktı... Tarih:
28.4.1981...
Artık yurtdışındaki imamlara Rabıta maaş ödü-
yordu...
O imamlar Rabrta'dan maaş alıp, dinci örgütten-
menin Avrupa'da temelini attılar...
Işte bugün içinde bulunduğumuz durumun bir
kolu da Rabıta'yla bağlantılıdır...
Elbet bu durumdan Necmettin Erbakan ve ar-
kadaşlan, tarikatlar kâriı çıktı; olayın bir boyutu
1980 yılının ortalannda Güneydoğu'ya sarkti; ön-
ce Islami Hareket, ardından Hizbullah 'tetikçi' ola-
rak kullanıldı...
• • • < *••-. • -.--
Başa dönecek olursak, Hizbullah adlı dinci terör
örgütünün Güneydoğu'da nasıi palazlandığını sor-
gulamak, mezar-evler gerçeğinin attındaki olgu-
lan saptamak hem bizlerin, hem de devlet ve siya-
sal erkin görevi olmalıdır...
Bir terör örgütü ister sağcı, ister solcu; ister din-
ci, ister dinsiz dsun, belli kaynaklardan destek gö-
rüp beslenmezse evlerin bahçelerini, zemin katla-
nnı mezara dönüştürebilir mi?
Bugün tanık oluyoruz ki hem FP lideri Recai Ku-
tan hem de dinci çevreler son yirmi yıllık süreci de-
ğeriendirmeden, "Bugünlere nasıl geldik" sorusu-
na yanıt vermeden Hizbullah'ı örtmeye çalışıyor-
lar...
Uğur Mumcu, Ahmet Taner Ktşlalı cinayetleri-
ne alkış tutan, "BirKemalist daha öldürüldü" diye
başlık atan şeriatçı medya, önce kendi özeleştiri-
sini yapmalıdır...
Ama din pazariamacılan kendi çıkariannı korur-
lar...
Tıpkı Cüppeli Ahmet Hoca gibi!..
hikmetcetinkaya@cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
GOZLERIN POYRAZ
Cumhuriyet
k i t a p I a r ı
Gazeteci-Yazar Hikmet Çetınkaya'nın içindeki fırtınalı '
evTende geliştirdiği, duygu denizınde darnıttığı yazılan.
Bir solukta okunacak, kımı zaman bir nisan yağmuru
altında. bazan poyraz yelinin soğuk savurganlığında ya da
karanlık bir gecenın yalnızlığında yeniden okunacak, yer
yer okunacak bir kitap bu kitap
'Cumhuriyet Çağ Pazarlama A.Ş. Türkocağı Cad. No:39/41
^ kitap kuliibû (34334)Cağak)ğlu-lstanbul Te): (212)514 01 96