Catalog

3ŞUBAT 2O00 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA 17 Trafik Sürücü kurslannda sağlıklı bir eğitim verilmediği, parayla ehliyet dağıtıldığı gibi iddialarda gerçeklik payı vardırve karayollanm kan gölüne çeviren "trafik canavarı'nın ticarethaneye döniiştülen bazı sürücü kurslanndan beslendiği yadsınamaz. 625 sayılı Özel Öğretim Kurumları Yasası ile 2918 sayılı Karayollan Yasası'na göre sürücü kurslarının denetimin ^tartışmasız bir şekilde Milli ^ Eğitim Bakanlığı'ndadır. Bakanlık bu görevini gerektiği gibi yerine getirmiyor olabilir. Ancak sürücü kurslarının polis tarafından denetlenmesini öngören içişleri Bakanlığı'nın genelgesi soruna çözüm değil kargaşa getirecektir. İçişleri Bakanlığı'nın sürücü kurslannda polisi yetkilendiren 00215 sayılı genelgesi ile 625 ve 2918 sayılı yasalar çiğnenmiştir. Böylece yasalan uygulamak ve uygulatmakla yükümlü polis yasadışı bir konuma itilmiştir ki doğacak kargaşadan yeni "canavar"lar doğacaktır. Etektronik posta: som®posta.cumhuriyetcom.tr Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 9? - Recai Kutan yine çark etmiş... "S/vaseti bıraksın Carkıfelek'in basına aecsin!" izbullah tarafından genel başkanları öldü- rülen Zehra Vakfı'nın imzasız açıklama- sında Med Zehra Limited Şirketi'nce ya- yımlanan Dava dergisi ile bir ılişkileri olma- dığı; Yeni Zemin dergisinin ise vakfa sempatiyle bakan kişilerce yayımlandığı bildiriliyordu. Her iki derginin künyesine bakıldığı zaman Dava'nın "hu- kuk müşaviri" olarak avukat Hüseyin Işık'ın, Yeni Zemin'in "hukuk danışmanı" olarak avukat H. Işık'ın adı görülüyor. Osman Tunç'un sahibi ve sorumlu yazı işleri mü- dürlüğünü üstlendiği Yeni Zemin'de Mehmet Me- tiner genel yayın yönetmeni, Yalçın Akdoğan ya- yın yönetmen yardımcısı, Doç. Dr. Davut Dursun ya- yın danışmanı, Yasin Yıldınm koordinatör sıfatıyla künyede yer alıyor ve yayın kurulu Ümit Aktaş, Gı- yasettin Bingölballı, Kenan Çamurcu, Abdurrah- man Dilipak, Davut Dursun,lhsan Işık, Abdülva- hid Vural, Ergül Yıldırım'dan oluşuyor. Islami Hareket Aylık yayımlanan Yeni Zemin dergisi 1993 yılı so- nunda "Islami Hareket"ı değişim sürecinde ele ala- rak kapak konusu yapıyor. O sırada "Islami Hare- ket" bir terör örgütü olarak da anılıyor; gazeteci Çe- tin Emeç cinayetinde örgüt adı olarak geçiyor. Yeni Zemin'in sunuş yazısında ise "Islami Hare- ket" şöyle tanımlanıyor: "Her ne şekilde olursa olsun, hangi biçimde Isla- mi yaşamak isterse istensin önemli olan bireysel ya da toplumsal alanda Islamın yaşama hâkim kılınma- sıdır. Yaşamı biçimlendirmesi ve belirlemesidir. Bu anlamda Islami hareket unutulmuş olanı yeniden gündeme getirmek, yaşanmayanı yeniden yaşanır kılmaktır." Böyle biryorum, cinayetleriyle adını duyuran Hiz- bullah'a da hareket alanı açan yorumları çağnştırı- yor. Şöyle ki: "Durum böyle olunca, siyasi ve itika- di sapmaların başgösterdiği ilk dönemlerden itiba- ren, yaşamı Islam'ın kendi referanslarına (ki bunlar Kuran ve Hadis'tir) göre yeniden biçimlendirmesi için yapılan çalışmaların, gösterilen çabalann tümüne bir- den Islami hareket dememiz mümkün." Yaşamı Kuran ve Hadislere göre yeniden biçim- lendirme çalışmaları arasındahiç kuşkusuz "cihad" da bulunuyor. Ve Dava dergisinde "cihad"ın kısım- ları anlatılırken "siyasi cihad" için "kafir idaresine karşı görev; onu değiştirmek, variığına son ver- mektir" deniyor. Yakalanan Hizbullahçıların bir kısmının ifadelerin- de Türkiye Cumhuriyeti'ni "darülharp" yani kafir idaresi altındaki savaş bölgesi olarak nitelenmesi, Yeni Zemin dergisinde "fikir" düzeyinde ele alınan "Islami Harekef'in "eylem"e dönüştüğünde hangi boyutlara ulaştığının en somut kanıtı oluyor. SESSfZ SEDASIZ (!) j j NURİKURTCEBE Nasreddin Hoca'nın Torunları Karikatürcüler Derneği Başkanı Bed- ri Koraman diyor ki: "Türk mizahının ustası Nasreddin Hoca'nın Anadolu topraklarına mi- zah mayası ekmesinden bu yana, bu alanda çok değerli insanlar yetişegel- mektedir. Kimileri gazete ve dergilerde boy gösterdiler, ki- ' mileri yurt içi ve yurt dışında açılan karikatür yarışmalarında ödüller aldılar, kimileri sergiler açarak çizgilerini tanıtmayı yeğlediler. Bazı- ları ise mizahın tüm alanlannda başa- rılı oldular. Ama şüphesiz hepsi Nas- reddin Hoca'nın torunları olduklarını kanıtladılar." Ve Karikatürcüler Derneği'nden "Nasreddin Hoca'nın Torunları" baş- lıklı birdizi kitap... İlk dizi 11 kitaptan oluşuyor: Turgay Karadağ, Oğuz Gürel, Mahmut Akgün, Tonguç Yaşar, Mustafa Bilgin. Kadir Doğruer, Ib- rahim Ersaraç, Cumhur Gazioğlu, Mustafa Eremektar, Musa Kart, Ne- cati Abacı. 1980 öncesi Bülent Ecevit Başbakan, Deniz Baykal Enerji Ba- kanı. Türkiye'de enerji sıkıntısı var. Ecevit, televizyon yayınları- nın geç başlatılıp güç yetmezliğinin biraz olsun aşılmasını istiyor fakat TRT Genel Müdürü ismail Cem'e sözünü dinletemiyor. Sonra iktidar de- ğişiyor, muhalefetteki Süleyman Demirel Başbakan oluyor. Demirel'in talimatı üzerine tek kanallı televizyonun yayın saati kısaltılıyor. Bir sü- re sonra seçime gidilirken Demirel bir radyo konuşmasında elektrik kesintilerinin azalacağını açıklıyor. Sıkıntı bitmiyor. Aradan 20 yıl ge- çiyor. Türkiye aynı kişilerle aynı filmi izliyor! AYDINLANMA ATEŞİ tletişim: Zeynep Eşiyok Faks: 0.212. 513 85 95 '28 Şubat kararlannın tam anlamıyla uygulanmasını vegençlerimizin korkunç tuzaklardan kurtarûmasını istiyoruz 1 Burhaniye ÇYDD - 1 " Kerhalist sivil toplum örgütle : ' rinde birleşelim. birleşelim ki; yeni demokrasi şehitleri verme- yelim. Ulu önder Mustafa Ke- mal'in bize sağladığı kazanım- lan yitirmeyelim, daha ileri dü- zeye çıkaralım. Başta Uğur Mumcu ve Mu- ammcr Aksoy olmak ûzere, tûm demokrasi şehitlerimizi saygı ile anıyoruz ve Mumcu'nun bir ki- tabının arka kapagındaki şu cüm- leyi hatırlatmak istiyoruz: "Şimdiye kadar kızarak yaz- dım, anlamadılar, şimdi güle- rek yazıyorum, belki anlarlar" Evet sevgili Mumcu! Anladılar ve seni 'yok etti- ler'.... Ruhi Su Kültür ve Sanat Vakfı Halk müziği sanatçısı Ali Ek- ber Çiçekin dınletisi 4 Şubat saat 19.00'da Ruhi Su Kültür ve Sanat Vakfi Merkezi'nde izlene- bilir. Sanatçı dinleti süresince anılannı da izleyicilerle payla- şacak. ÇYDD Genel Merkezi ve tüm şubeleri Çağdaş Yaşamı Destekleme Demegi olarak. bazı partilerin, 28 Şubat kararlannı saptırarak ve ordimuza hakaret ederek, ülke- mizdeki köktendinci, Cumhun- yet ve laik düzenimizi yıkmayı hedefleyen, yasadışı, kanlı-kan- sız oluşumlarla ilgilerinin olma- dıgnı kanıtlamaya çabaladıkla- nnı görmekteyiz. Eizler, 28 Şubat kararlannın, tarı anlamıyla uygulanmasını, bugünkü korkunç olaylann mili- tanannı yetiştiren tüm tarikat ve cenaat okullannın, yurtlannın. kuEİannın ve camilerimizin bun- larian temizlenmesini, Imam- hatplerin "arka bahçe" ve "ba- şöıtüsü militanı" yetiştirmele- rinnönlenmesi, çocuklanmızın, geıçlerimizin bu korkunç tuzak- larian kurtanlmasmı istiyoruz. Gerçekten inanan tertemiz in- -sarları, acı, utanç ve hayretler içiıde bırakan tüm kanlı ve kan- sızdin sömürüsünün yok edil- mei için görev bilinci ve karar- lılsla çalışanları destekliyor. Cunhuriyetimiz'in ve laik reji- nımizin sahipsiz olmadığını du- yuuyoruz. Hısta ve Hasta Yakını Hıkları Derneği tylık toplantı ve konferanslar diısi kapsamında 5 Şubat 13.00- 16)0 saatleri arasında Istanbul SaÜık Müdürlüğü'nde (Toplan- tı alonu Yeni Bina Divanyolu) tsınbul Tıp Fakültesi Psikiyat- ri uıa Bilim Dalı Başkanı Prof. O.Özcan Köknel'in konusma- cıılarak katılacağı "Ruh sağlı- ğı ve hastalıklarında hasta hak- lan^jkonulu bir panel düzenliyo- ruz. Bilgi ve iletişim için: 0.212.2483549-2596685-543 23 72. İstanbul Cumok Kültür Kolu Türk sinemasında bir değer- den de öte ekol olan Yılmaz Gü- ney'in karalanmaya çalışılması bizi üzdü. Türk sinemasını se- ven, iyi filmleri destekleyen si- nemaseverler olarak; halka mal olmuş geniş kitlelerce beğenil- meş. yurt dışında da adımızı du- yurmuş onur duyduğumuz sanat- çımızı bir kere daha alkışlamak. çatlak seslere en güzel yanıt ola- caktır. 5 Şubat saat 19.00'da Yurttaş- lık Bilincini Geliştirme Derne- ği'nde(Kadıköy) düzenlediği- miz "Barış ŞUrleri" adlı etkili- ği Fügen Kıvılcımer (seslendi- ren) ve Alp«r Akgün (gitar) su- nuyor. Bilgi için tel: 0.216.418 09 21 Niksar ADD Prof. Dr. Muammer Aksoy'u ölümünün 10. yılındaandık. Der- nekte yapılan anma programı, ADD üyeleri ve gençliginin ka- tılımı ile çok anlamlı bir program oldu. ADD Niksar şubesi olarak Nik- sar Çamiçı yaylasını kış turizmi- ne açmak istiyoruz. Bu amaçla ka- yak öğrenim kursu açtık. Uzman bir öğretmen tarafından her gün 4 saat sürecek olan kurs bir haf- ta devam edecek. AyTintılı bilgi almak isteyenler için tel: 0.356.527 97 77. Karşıyaka / İznıir Cumok 1) Bugün saat 19.00'da Ege Sanat Merkezi'nde Karşıyaka Cumok ve Ege Sanat Merkezi'nin düzenledıği "Can Yficel" şiir- leri etkinliğine şiirse\erdostlan- mızı bekliyoruz. 2) Karşıyaka Cumok \e Kar- şıyaka ADD'nin 5 Şubat saat 14.00'te Karşıyaka Meslek Li- sesi'nde ortak olarak düzenledi- ği etkinlikte değerli şairimiz Hi- dayet Karakuş, "Türk Dili ve Gelişimi" konulu bir söyleşi su- nacak. 3) Her türlü tahkime karşıyız. Kıyak emekliliğın kabulünü çok yanlış buluyor, milletvekilleri- mizi tekrar kınıyoruz. 4) 5 Mart saat 19.00'da Ziya Gökalp Kültür Merkezi'nde ya- pıcak olan "Uğur Mumcu Şiir Yarışması" ödül töreni için gön- derilen şıırlerdeğerlendirilmeye alınmıştır. Sonuçlar Aydınlanma Ateşi'nde yayınlanacaktır. Bu şi- ir yanşması için yurt içi ve yurt dışından çok ilgi olmuştur. Gös- terilen bu yoğun ilgiye teşekkür ediyoruz. HAYVANLAR İSMAIL GÜLGEÇ KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK behicak'a turk.net t. * •••-. % v -•:..-* - 3İ . . . *V ' ÇÎZGİLİK KÂMtL MASARACI TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 3 Şubat SuJeHım Kaynak 'ın bir HicazJcâr fcu-jtısr. SAD£7TIN KAYNAK.. f96f'P£ SuSİ/fJ, ÜNUJ 7-â/e/C MÜZl'di BESTEC/Sİ SADETTfA/ ICAYAtAK, 65 yrtfnV&i ÖLMÜfTU. SESTE- CİUS£ HAFfZUtO74M <SEÇ£A1 &4y*lAK., ÖfJCELE- Rİ DİU/ yAP/7-L4iet V£ GAZELL£/ei Ptj4ĞA CHÇU>M. &4K SESİMİM GÜZELLİĞr f'CE TBMNMtŞTt. KÖKUJ 8//e MÜZIK StCSrSf OlA«4AA/fS-//VA KA/e.ŞfN,G£- N£LLİKL£ ŞA&C/ FO&MUMM SEST^ELEÜfĞ/ P/)K- ÇOK S£-VftMİŞTr. yAPrrLAm/ND/1 BfR- peeecE vE/siML/yoi. SJZEN, s//e SÜHOE gt'GKAÇ £4€StV &£S7T£L£££>/ f /ŞTE SAZrLdlZ/: ÇİLE SÜCSÖU/M ÇfC£"', "SEM'N YAZtN KUfA SEAI- &" "8AM4& StTT/ i' " & İ İ İ • .,-:. .•-->. .- - İ L A N - ••"" / ' • "'• ' '"~ ' 'Y.Ç.. İZMİR 9. ASLİYE HUKÛk MAHKEMESİ'NDEN Sayı: 1999/684 Davacı Yaşar Çolak tarafından davalı Müjgün Çolak aleyhine açılan boşanma davasında davalı Müjgün Çolak'ın Izmir Karşıyaka 8808 Sokak No: 16 D: 20, evka 2 adresıne ve yine lzmir Karşıyaka 1168 Sokak No 16 D: 20 adreslerine çıkarılan davetıyeler bila ıade edilmış, zabıtaca yeni adresi bulunamadığından gazete ile ılan yapılmasına karar verilmekle davalının 17.2.2000 günü saat 9.45'teki du- ruşmaya bizzat gelmesi veya kendısinı bir vekille temsil ettirmesi, aksi takdirde yargılamaya yokluğunda devam edilip karar verilece- ği, dava dilekçesi yerine kaım olmak üzere ilan olunur. Basın: 4547 DÜZ ÇİZGt UMtT ZİLELt Gerçek Demokrasi!.. Adı Jörg Haider... Avusturyalı. Daha birkaç gün önce 50. yaş gü- nünü kutladı. Çocukluğundan beri kayak yapıyor. Uzun boyu ve kar yanığı teniyle özellikle kadın- ları cezbediyor.. Asıl mesleği avukatlık ama o bir siyasetçi. Üstelik sıradan bir politikacı değil, bir partinin genel başkanı. Hem de Avusturya seçim- lerinden ikinci büyük parti olarak çıkan Özgürlük Partisi'nin lideri!.. Şu sıralar tüm Avrupa müthiş bir öfke ve şaşkınlık içinde bu adamı konuşuyor, tartışıyor.. - Çünkü Jörg Haider bir ırkçı, bir faşist ve iflah olmaz bir Nazi hayranı!.. Ama Avrupa Birliği açısından asıl dehşet veri- ci olan, Haider'in ırkçı özgürlük Partisi'nin iktida- ra gelmesi!.. Evet; İkinci Dünya Savaşı'ndan 55 yıl sonra bir Avrupa ülkesinde ilk kez bir ırkçı-fa- şist parti halkın oylarıyla iktidara ortak oluyor ve Avrupa hop oturup hop kalkıyor!.. - Acaba niçin?!.. Özgürlük Partisi oylann yüzde 26'sını bileğinin hakkıyla alıp parlamentoya 52 milletvekili soktu. Şimdi de demokratik hakkını kullanarak muhafa- zakâr Halk Partisi ile koalisyon kuruyor. Bundan doğal ne olabilir? - Ancak Avrupa Birliği hiç de öyle düşünmü- yor!.. . • • • ' -A '*"•• - Peki, ne olacak?.. AB Avusturya halkının özgür iradesiyle yapmış olduğu seçimi yok sayıp, ırkçı partinin iktidara gel- mesine karşı mı çıkacak? Çıktı bile!.. Yalnızca karşı çıkmakla kalmadt, bu parti yönetime gelirse Avusturya'y' AB'den dış- layacağım, yaptırım uygulayacağını ilan etti!.. Av- rupa Birliği Konseyi'nin bu kararının ardından Av- rupa Birliği Komisyonu Başkanı Romano Prodi de bir açıklama yaparak, konseyin kararlannı des- teklediklerini bildirdi. Açıklamadaki şu sözlere bakın: "Komisyon, AB anlaşmasının 6. ve 7. madde- lerinde belirtilen, insan haklanna saygı, demok- rasi, özgürlük ve temel haklann bekçiliği görevini sürdürecektir." Kısacası AB, demokrasi ve özgürlük adına de- mokratik bir seçimde iktidara uzanan faşist par- tinin önünü kesiyor. Bu kararın dinlenmemesi ha- linde ise Avusturya'yı "siyasi karantina "ya alaca- ğını dünyaya ilan ediyor!.. Ve bu kararın altında Almanya, Ingiltere, Fransa, Italya gibi demokra- siyi "yaşam biçimi" olarak kabul etmiş ülkelerin imzaları bulunuyor. - Bu ne biçim demokrasi?.. ''* * - Bu gerçek demokrasi!.. AB'nin bu kararı, demokrasiyi zamanı gelince fırtatılıp atılacak bir araç olarak kullanmayı düş- leyenlere sıkı bir ders, tarihi bir ibret vesikası. Bir zamanlar demokrasi düşmanlarının iktidar olma- sını "demokrasinin ön koşulu" olarak kamuoyu- na yutturmaya çalışanlar bakalım şimdi ne cev- herlerdöktürecek?!.. Bu köşede defalarca yazdık, bir kez daha yi : neleyelim: Hiçbir demokrasi kendisiniyoM'etmev ye yeminli düşmanına iktidarı sunacak kadar akıl- sız olamaz!.. 'Recm' Hizbullah adlı cinayet örgütünün yarattığı deh- şet havası içinde kaynadı gitti. Ama şeriatçı ka- fanın bu topluma layık gördüğü düzenin anlaşıl- ması açısından çok önemliydi. Bir de yobazların devlet içinde nerelere kadar sızmayı başardıkla- rını çok çarpıcı biçimde gösteriyordu. Sabah gazetesinin haberine göre Aile Şûra- sı'na Başbakanlık Aile Araştırma Kurumu adına katılan bir bürokrat, "zina yapan kadınlara recm cezası uygulanması" konusunun da gündeme alınmasını istemişti!.. - Recm nedir?.. Zina yapan kadının yan beline kadar bir çuku- ra gömüldükten sonra taşlanarak öldürülmesine recm deniyor. Günümüzde Iran, Afganistan gibi şeriatla yönetilen ülkelerde halen uygulanıyor. Recm cezasının şûra gündemine alınmasını is- teyen N.Y. isimli bürokrata şikâyet üzerine bir uyarı cezası verilmiş. ve olay kapatılmış. Yani bu bürokrat Başbakanlık'ta görevini sürdürüyor!.. Aslında şaşıracak bir şey yok. Hizbullah militan- larının cirit attığı Türkiye'nin bu en önemli kuru- munda bunlar gayet doğal!.. Başbakan, Davos'ta Fethullah Hoca'yı övüyor, bunlar da burada recm cezası istiyor... - Ne var bunda?!.. Eposta: zileli(a garanti.nettr Faks ve mesaj: (0212) 287 42 41 -.r-.: a'.. BULMACA SEDAT YAŞAYAS SOLDAN SAĞA: 1 2 1/ Birsözcüğün alışılmış anlamı dışında kalan bir anlamda kulla- nılması. II Gö- rünüşe göre ola- 4 cağı sanılan... Tatlı ve küçük 5 bırelmacinsi.3/ Birsorueki... In- ceden ınceye alay eden, cinas- lı. 4/ Sıkıntı ver- me, üzme... Bir yapının giriş bö- lümü. 5/ Kullanılmaya hazır para... Kalın bü- -\ külmüş sicim. 6/ "Yet- medi mi sustuğun/Artık — bayraklarla/Söz bü- 3 yümeli" (F.H.Dağlar- 4 ca)... Dınsel tören. II Elı 5 işe yatkın, beceriklı... Ava alıştınlmayan bir tür doğan. 8/ Canfese ben- zeyen bir tür ipekli ku- 8 maş... Küçük mağara. 9/ g Süs için yapılmış giysi kıvnmı... Uşak'ın bir ilçesi. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Bir cismın hareketinin ölçülmesinde temel alınan ni- celık. II Vücuttaki AİDS virüsünü saptamakta kullanı- lan test... Doğu Anadolu'da bir ırmak. 3/ Uzaklık anlat- maktakullanılan söz... "— Gündüz: Yazanmız... Hollan- da'nın plaka işareti. 4/ Isyankâr... Mesaj. 5/ Yurdumuz- dabir ırmak... Bir nota. 6/ "Güzelliğin — par'etmez/Bu bendekı aşk olmasa" (Âşık Veysel)... Solunumun az ya da çok süreli olarak durması. 7/ Hiçbir üretici çalışma- da bulunmadan. yalnızca mülkünün geliriyle yaşayan kımse. 8/ Halk dilınde semizotuna verilen ad. 9/ Danı- şıklı dövüş... Torun sahibi kadın.