23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
3 ŞUBAT 2000 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA / ekonomi(ocumhuriyet.com.tr 13 Rıansöank'ta isin benzerliğj • tSTANBUL(AA)- K K T C Bakanlar Kunılu tarafindan 28 Ocak'ta faaliyetleri durdumlan Finansbank'ın (Kıbns), Türkiyc'de faaliyet gösteren Finansbank AŞ veya gruba dahil diğer bankalar ve şirketlerle hiçbir ilgisinin bulunrnadığı bıldınldı. Açıklamada, 29 Ocak tarihinde yayımlanan bazı gazetelerdekı haberlerde adı geçen KKTC'deki bankanın Finansbank ile ılgısınııı bulunmadığının, adı geçen bankanın kurulduğunun öğrenildiği 1997 yılında da yetkili mercilere ve kamuoyuna duyurulduğu hatırlatıldı. DivrI» Çefik'te üretimdurdu • DtVRİĞt (Cumhuriyet) - Drvriği Dıv-Han Demir Çelik Genel Mûdûrlüğü'nün ödeneği olmaması nedeniyle mekanik enerji grbundan fuil-oil alamadığı kaydedilerek, tesislerde üretimin 3 gün durduğu bildirildi. Şirketin yönetim kunılu ûyesi Mehmet Güresinli, işletmenin 1999 yılı borçlannın 22 trilyon liraya ulaştığını belirterek ödenek olmadığı için akaryakıt alınamadığını kaydetti. oduHerı • Ekonomi Servisi - Otomotıv Sanayiı Demeği'nin(OSD)1999 yılı "Yan Sanayi Başan Ödülü" ile "thracat Başan Ödülü" sahipleri belli oldu. OSD'den yapılan yazılı açıklamada, 1999 yılı içinde kalite, teslımat güvenilirliği, teknoloji geliştirmedeki işbirliği ile uygun fiyat yönünden başanlı olan Akkardansa Bosch ile Türk Pirelli'nin OSD Yan Sanayi Başan ödülü almaya hak kazandığı bildirildi. , . ödüllerin 18 Şubat ~ rT '° P ™ tarihinde Swissotel'de törenle ilgüilere dağıtılacağı bildirildi. Yaşb tüketfcinin soruntan • GAZtANTEP(AA)- Hacettepe Üniversitesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Seval Güven ve araştırma görevlisi Gülay Cerit tarafindan hazırlanan ve TSE Tüketici Bülteni'nde yayımlanan "Yaşlı Tüketicilerin Satın Alma Sırasında Karşılaştıklan Sorunlar" konulu incelemede, yaşlı nüfus oranının giderek arttığı bildirilerek, yaşhlann sağlık sorunlan ve fiziksel yetersizlikler nedeniyle satın alma sırasında sorunlar yaşadıklan bildirildi. Türkiye. şeker üretimMe12. • ANKARA(ANKA)- Türkiye'nin, dünya şeker üretiminde 12'nci sırada bulunduğu kaydedildi. Pancar Ekicileri Kooperatiflen Birliği'nin (PANKOBlRLtK) verilerine göre, 1998/99 kampanya dönemindeki dünya şeker üretiminde Brezilya'nm 16.3 milyon tonluk üretimiyle ilk sırada yer aldığı belirtilerek, 14.2 milyon tonluk üretimiyle Hindistan'ın ikinci, 8.3 müyon tonluk üretimiyle Çm'in üçüncü sırada yer aldığı belirtildi. hternefte yeni haber sitesi • İSTANBUL(AA)- Etoğuş Grubu, Microsoft, General Electric ve NTV'nin, Intenıet'te NTVMSNBC adh haber siesi kuracaklan bildirildi. Mcrosoft ve General Eectric ortaklığı olan J/SNBC Interactive Inc. U; Doğuş Grubu Iştiraki IHR ve haber kanalı NTY eı kapsamlı ve en hızlı hıber sitesini kurmayı anaçladıklan kaydedildi. 4 Şubat'ta basına laıûlacak sitede, günün g:lişen iç ve dış olaylan, şo:. ekonomi, sağlık, noda, bilim, teknoloji ana hşjklan altında çeşitli fcjlimlerin yer alacağı iryjedildi. Faturalara eklenen yüksek vergiler ile sabit ücret, kullanıcılann tepkisineyol açtı Cepsoygununa kitlesel isyâh• îki günlük cep telefonlannı kapatma eylemine katılım yüksek olurken tüketici demeklerinin telefonlan kilitlendi, faks kâğıtlan tükendi. Hukukçuların, faturalara konuşma ücreti dışında herhangi bir ücret eklenmesinin yasadışı oldufu açıklamalanna karşın haksız uygulama sürüyor. Ekonomi Servisi-Hükümetin , dolaylı vergi toplama aracı, GSM şirketlerinin de haksız kazanç aracı haline getirdiği cep tele- fonlan, Türkiye'de yeni bir kit- lesel tüketici hareketini doğur- du. Cep telefonu faturalanna ek- lenenyüksek vergiler ile sabit üc- ret, binlerce kullanıcının örgüt- lü tepkisine yol açarken tüketi- ci demeklerinin telefonlan ki- litlendi, faks kâğıtlan tükendi. Hukukçuların, "konuşmaücre- ti dışında bir ücret talep edilme- sinin yargı karariaruıa göreyasa- dışı olduğunu" açıklamalanna karşın cep telefonlanndan alınan sabit ücret ve çeşitli vergiler ne- deniyle kullanıcılar ağır faturalar ödemek durumunda kaldı. Örne- ğin, konuşma ücreu 3 milyon 500 bin lira civannda olan bir kulla- 9 milyon 500 bin lira vergiye 3 milyonluk görüşmeye 15 milyon TL fatura Kasım 1999 ve öncesinde abone olan standart tarife kul- lanıcı, ocak ayında KDV hariç 5 milyon liralık görüşme ve sabit tutan için ortalama 9 milyon 500 bin liralık vergi ödedi. Uygulanan KDV oranı da yüzde 17'ye çıkankh. • Görüşme vesabitücret bedefi 5 milyon lira. (Turkcell'e) • Özel Iletişim \«rgisL 1 milyon 250 bin lira (Maliye'ye) • EğtömeKatkıPavı:2 milyon 173 bin913 lira. (Malfye'ye) • Teisiz Gn. Möd. Vıllık Kulbnım Bedefi: 3 milyon lira (Telsiz Genel Müdürlüğü'ne) • Özel tştem Vergi»: 2 milyon 173 bin 913 lira. (Maliye BakanlığVna) • Yfizde 17 KDV: 850 bin lira. (Maliye Bakanlığı'na) • VergBer Toptamı: 9 miryon 500 bin lira. nıcı, 15 milyon 500 bin lira tuta- nnda fatura ödedi. Kullanıcılann büyük tepkisine yol açan bu uy- gulama tartışma konusu haline gelirkengösterilen tepkiyi örgüt- leyerek yargıya yönlendirme ça- basına gıren derneklere başvuru- lar giderek artıyor. Protestolar sürecek Buna karşılık Telsim, Turk- cell ve ilgili kamu kuruluşlan konuyla ilgili geri adım atmaz ve tepkilere seyirci kalırken, tüke- tici dernekleri uygulama sona erene kadar çeşitli protesto ey- lemlerini sürdüıme ve daha bü- yük kampanyalardüzenleme ha- zırlığında. tki günlük "cep telefonlannı kapatma eyfemi" düzenleyen Tü- keticıler Derneğı Başkanı Engin Başaran. Türkiye'nin her yerin- den dava dilekçesi talebiyle tüke- ticilerin kendilerine başvurduğu- nu belirtirken Tüketici Koruma Derneği (TÜKODER) Başkanı Mehmet Sevim, bugün Istanbul Barosu'yla bir araya gelerek sen- dikalar ile meslek örgütlerini de kapsayan bir eylem plam hazır- layacaklannı duyurdu. 17 Ağustos depreminin ar- dından hazırlanan Başbakanlık Teftiş Kurulu'nun raporunda, taahhütlerini yerine getirmedik- leri gerekçesiyle sözleşmeleri- nin iptal edilmesı istenen Turk- cell ve Telsim'in yapüklan zam- lara ve haksız yere aldıklan çe- şitli ücretlere karşm yeterli ya- trnm yapmadıklan bilıniyor. Rant pastası büyük Depremin ardından hazırlanan söz konusu raporda, GSM ya- tınmlannm yetersiz olduğu ve iyi planlanmadığı dile getirile- rek GSM operatörlerinin yaünm kapasitesi ile abone sayısının uyumlu olmadığı tespit edildi. Başbakanlık Teftiş Kurulu'nun raporunda yer alan "iki şirketin toplam 800 bin abonesi olması gerekirken bunun &5 mDyonu aş- üğj" yönündekı gerçek, firma- lann ne denlı büyük bir kazanç sağladığını ortaya koydu. Danıştay kararı var Ulaştmna Bakanlığı'nca ye- terince denetlenmeyen Turkcell ve Telsim'in cebine giden ve 1999 yılında 142 trilyon lirayı bulan sabit ücretin alınamaya- cağına ilişkin Danıştay ve Yar- gıtay'ın kararlan bulunuyor. Hu- kukun Egemenliği Demeğı Baş- kanı Erdem Akyüz, Damştay'm Türk Telekom'la, Yargıtay'm da PTT'yle ilgili "konuşma ücre- ti dışında ücret talep edflemez" yönündeki karannın GSM şir- ketleri için de geçerli olduğunu anımsattı. Sabit ücret başta olmak üze- re tüm vergilere yöneldiklerini behrten Tüketiciler Derneği Baş- kanı Engin Başaran, "fik kez böylesine idtksel bir tüketici ha- reketi oluştu. Sonuna kadar gö- türeceğiz. Sonucun ohımlu ola- cağmdaneminim" dedi. Demek Başkanı Engm Başaran, birkaç gün içinde hemen hemen bütün illerden binlerce başvuru aldık- lannı belirtti. SOSYAL GÜVENÜKPARÇALANIRKENÖZELEMEKLÎLÎK VESAĞUKSÎGORTASIÇALIŞANIZORLAYACAK • ' * l İş ve tşçi Bulma Kurumu'nun yerine 'Türk tş Kurunıu Genel Müdürlüğû' karulnuHi (ÜH î£ yönündeki : tasarrva ilişkin çalışmalar tamamlanma noktasına geürken işsizlik sigortası uygulamasına da Haziran 2000'de geçüeceği kaydediliyor. Iş bulma hizmetiözelleştiriliyor• Türk-Iş Genel Başkan Danışmanı Yıldırım Koç, hükümetin hazırladığı tasanda siyasi tercihlerin söz konusu olduğunu belirterek "IMF'nin isteği doğrultusunda, ABD ömek alınarak parası olarun yararlanacağı bir sistem getiriliyor" dedi. Koç, özel istihdam bürolannın birtakım usulsüzlükleri de beraberinde getireceğini söyledi. HAZALATEŞÇAKIR Uluslararası Para Fonu'na (IMF) sunu- lan istikrar paketinin önkoşulu olarak ye- rine getirilen sosyal güvenlik düzenleme- leriyle devlet küçültülmeye çalışılırken, Iş ve lşçi Bulma Kurumu'nun kapatılarak iş bulma görevinin özel sektöre devri öngö- rülüyor. Bilinçli politikalarla çökertüen kurumun işlevsiz bırakılması, sosyal gü- venlik sisteminin tasfiyesi olarak nitelen- diriliyor. Hükümetin emeklilik ve sağlık si- gortalannın da özelleştirihnesi yönünde- ki çahşmalan hızlannken Türk-lşGenel Baş- Bağ-Kurlu sağlık sigortasmdan yararlanacak ANKARA (ANKA) - Bağ- Kur'a kayıth çiftçüerin de sağlık sigortasmdan yararlanacağı bildirildi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'mn Tanmda Kendi Adına ve Hesabma Çalaşanlar Sosyal Sigortalar Yasası Hükümlennin Uygulama Usul ve Esaslan Hakkındakı Yönetmelik Resmi Gazete'de yayımlandı. Buna göre Bağ-Kur'a kayıtlı çiftçiler her ay, basamak göstergelerimn Bütçe Kanunu ile belırlenen katsayı ile çarpılarak bulunacak tutann yüzde 15'i kadar ayhk sağlık sigortası primi ödeyecekler. Çiftçüerin ayhk sigorta primi ise yüzde 20 düzeyinde bulunuyor. Sağlık sigortası kapsamında. Bağ-Kur'lu çiftçüerin ve hak sahıplerinin ayakta ve yatarak tedavileri sağlanacak. kan Danışmanı YıkünmKoç, konuya iliş- kin olarak alternatif tasan hazırladıklannı söyledi. Işve lşçi BulmaKurumu'nunyerineTürk Iş Kurumu Genel Müdürlüp kunıhnası yönündeki tasanya ilişkin çalışmalar ta- mamlanma noktasına gelirken, işsizlik si- gortası uygulamasına da Haziran 2000'de geçileceği kaydediliyor. Işsizhk sigortası uygulamasının kurum bünyesinde kurula- cak Işsizük Sigortası Daire BaşkarJığı ta- rafmdan yürütüleceği kaydedilen taslakta, işe yerleştirmelerde özel istihdam bürola- nnın da faaliyete geçmesi öngörülüyor. Ça- lışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tara- findan hazırlanan tasanda, bu kurumun Iş- sizlik Sigortası Fonu'nu da yöneteceği be- Urtüiyor. Fondaki kaynağın 2 katrilyon h- raya ulaşması beklenirken. Türkiye gene- linde istihdam kurullan oluştunılması ıste- niyor. Türk Iş Kurumu'nun meslek edindir- me kurslan düzenleyeceği kaydedilen tasa- nda, işçi arayan kuruhışlann behrh teminat- lar karşıhğında kurulacak istihdam bürola- nna da başvurabileceği ifade edildi. Bu arada Çalışma ve Sağlık Bakanlı- ğı'nda çahşmalan süren emeklilik ve sağ- hk sigortasını ayınp sağlık hizmetlerini piyasa koşullan ve işletmecüik esaslan- na göre yeniden düzenleyen tasanmn bu- günlerde ele ahnması bekleniyor. Bu tasa- nyla birlikte, emeklilik ve sağlık sigorta- sınm aynlarak sağlık hizmetinin piyasa koşullan ve işletmecüik esaslanna göre düzenlenmesi isteniyor. Çalışanlar öde- dikleri prim karşıhğında bu hizmetlerden yararlacaklar. Ancak çahşanın ödediği prim yetmezse farkı kendi cebinden ödeyecek. Sosyal güvenlik kuruluşlannm primleri Sağlık Sandığı Kurumu'nda toplanacak. 'Tasanda siyasi tercih var' Türk-Iş Genel Başkan Danışmanı Yıl- dınm Koç, hükümetin hazırladığı tasanda siyasi tercihlerin söz konusu olduğunu be- lirterek "EVlF'm isteği doğrultusundaABD örnek ahnarak parası olanın yararlanaca- ğı bir sistem getiriliyor. Sağlık kuruluşlan sağhkişletmeleri halinegetiriliyor. OzeDeş- tirmeve adım anhyor" diye konuştu. Koç, özel tsnhdam bürolannın birtakrm usulsüz- lükleri de beraberinde getireceğini belir- terek "Dünyadabir dönemyasaldandL Uy- gulanan ülketerdede sıkıdenetimvar. Dev- letyardımınm olmadığı koşullarda. işe gir- mek için insanlar malını mülkünü satacak- lannr" görüşünü dile getirdi. Nemalara son darbe özel emeklilik foıılan ANKARA(Cumhuri>etBÜTO- sn) - Çilkr - Karavalçm hüküme- tinin aldığı kararla 1994 yılı ba- şında devalüasyon öncesinde do- lardan Türk Lirası'na çevrüerek 6.5 milyar dolardan 2.5 milyar dolara düşürülen zorunlu tasar- ruf fonu, 5 yıldır kesintiler devam etmesi ve nemalandırmalara kar- şın bugün 1994 ydı düzeyine ula- şamadı. Hazine'nin açıklamasına göre 2 katrilyon 970 niryon üra olan fon birikımi, 560 bin liralık kur üze- rinden 5.5 milyar dolara bile va- ramadı. Düşük nemalandırmayla entılen zorunlu tasarruf fonu ke- sintileri, Temmuz 2000'den itiba- ren durdurulacak. Fon birikimle- rinin de özel emeklilik sigortala- nna aktanlması için SPK ve Ha- zine çalışmalar yürütüyor. • 1994 devalüasyonu öncesi Türk Lirası'na çevrilerek 6.5 milyardan 2.5 milyar dolara düşürülen zorunlu tasarruf fonu, 5 yıldır süren kesintilere karşın 5.5 milyar dolara bile varamadı. Fon birikimlerinin de özel emeklilik sigortalarına aktanlması için SPK ve Hazine Müsteşarlığı çalışmalar yürütüyor. Cumhurbaşkanı Sale\man De- mirelin zorunlu tasarruf tasfiye yasası veto gerekçelerinde yer al- masma karşın, kaldmlan zorun- lu tasarruf kesıntılen "kazamlmış hak" oiarak işçilerin ücretlerine yansımayacak. Işçilerin fon ke- sintileri ve işçiler adına işveren- lerin yanrdığı katkı paylan, işsiz- lık sigortası için aynı oranlarda devam edecek. Memurlarda ise zorunlu tasarruf kesıntılen ücret- lerine yansıyacak. Ancak matrah- lan değiştiğı için ücretlerine yan- sıyacak tutar yüzde 2 olan kesin- ti tutanna ulaşmayacak. Zorunlu tasarruf kesintisi ola- rak 1988 yüındanbu yana çahşan- lardan toplanan paralar, yüzde 100'leri aşan faiz ortamlannda yasaya aykın olarak çok düşük değerlendırildiği gibi çeşitli yön- temlerle de bugüne kadar gasp edildi. Türk-Iş YülığYnda, zorun- lu tasarruf kesintilerinin 7 milyo- nu aşkın kişiden yapıldığı, bunun yüzde 46'sını memurlann, yüzde 54'ünü ise işçi statüsünde olanla- nn oluşturduğu belirtildi. Hazi- ne, kümülatif nema oranı açıkla- masıyla, 7 miryonu aşkın kişiyi il- gilendiren kesintilerin yıllık ola- rak nasıl değerlendirildiğini giz- liyor. Paraeritüdi Eğer 1994 yılındaki 6.5 milyar dolar korunsaydı. 1994 yılındaki yeni kesintiler ve değerlemeler dikkate alınmasa bile, 1995- Ka- sım 1998 arasında gerçekleşen 3 milyar 711 milyon dolarlık ana- para girişiyle birlikte fonda 10 milyar211 müyondolarohnası ge- rektiği kaydedildi. Ziraat Bankası, Cumhuriyet'in sorusu üzerine yaptığı açıklama- da, bilgisayar altyapısıyla ilgili harcamalann, zorunlu tasarrufbi- rikimlerinden karşılandığmı bil- dirdi. Ziraat Bankası, zorunlu ta- sarruf fonundan kullandıklan pa- ranm miktannuı da 26 Ocak 1993 tarihi itıbanyla 15 milyon 782 bin 490 dolar karşılığı 75 milyar 144 milyon 444 bin üra olduğunu bil- dirdi. Ancak Şubat 1993 tarihinin 9 bin 134 lira kuru esas alındı- ğında yapılan hesaplama, o döne- min parasıyla 135-140 milyar, bu- günküdeğerle 9 trilyon liranın Zi- raat Bankası tarafindan kullanıl- dığun ortaya koyuyor. ÎŞÇÎNÎN EVltEjNtNDEN ŞÜKRAN SONER Sesi Kısılanlar Avusturya'da aşın sağcı, Nazi Almanyası çizgisinde yorumlanan Özgürlükçü Parti'nin hükümet ortaklığına aday olması ortalığı kanştırdı. Türkiye'de, sorunlan bü- yük pek çok ülkede ırklara ve dinlere dayalı aynmalık- lan insan haklan adına destekleyen AB zor durumda. AB'nin göbeğinde fanatik ırkçı eğilimli bir siyasi par- tinin iktidar ortakhğı AB değerlerini sarsıyor. Hoşgörü, AB'nin diğer ülkelerinde de giderek güçtenen ırkçı akım- lan besleyecek. Küresel ideolojinin insanı dışlaması, horiaması, işçi- nin, emekçinin kazanılmış haklannı yitirmeleri, tekelle- rin çikarlannın tek ölçü alınması karşıhğında kitleterin yok- sullaşması, çaresiz kalan insanlann akıl, bilim yerine, il- kel güdüleri ile dine ve ırka sığınmalan.. Bütün bunlar yoksul Güney'de, yoksulluğun payla- şılmak istenmemesi ile bağlantılı, ırklara ve dinlere, her tür aynmcılığa dayalı çatışmalan, savaşlan, terörü ya- ratırken, zengin Kuzey'i sarsmıyordu. Dahası zengin Kuzey bu çelişkilerden, çatışmalardan, her tür ayınm- cılıktân yararlanarak yoksul Güney'i daha kolay yöne- tiyor, çıkarlannı "böl ve yönet" yöntemi ile kollamak ko- laylaşıyordu. Üstelik Batı, örneğin "Batı Sahra" haraketini destek- lemek üzere Avrupa merkezlerinde etkinlikler düzenler- ken, demokrasi, insan haklanna katkıda bulunmuş olu- yor, kitlelerin vicdanı rahatlatılıyordu. Bir başka boyutu ile de Batılı kendi avantajlı konumunun, üstünlüğünün keyfini çıkarmış oluyordu. Ancak yoksul Güney'deki giderek devleşen sorunlar, çatışmalar, Batı ne kadar yüksek duvarlar örerse örsün, en azından kaçmak zorunda kalanlann siyasal göçünü ya da siyasal maskeli yoksulluğun kaçınılmaz zengin- liğe doğaı koşusunu durduramıyordu. Üstelik zengin Kuzey'de de herkes zengin değildi. Ora- da da zenginlerle yoksullar arasındaki aynm hızla bü- yüyor, tekellerin çıkariannı kollamak adına sosyal dev- letten ödün üstüne ödün veriliyordu. Küresel ideolojiye biat etmiş kitleler haklannı yitirdikçe, yaşam düzeyleri gerilere itildikçe, öfkelerini ülkelerine yerleşmiş, işleri- ni, ekmeklerini paylaşan yabancılara yöneltiyorlardı. Yoksul Güney'de hortlayan hertüraynmcılık, özellik- le din ve ırklara dayalı düşmanlıklar için, zengin Kuzey ülkelerinin içinde de giderek gelişmeye daha etverişli or- tam oluşuyordu. Doğu Bloku'nun parçalanmasının ardından kimliğini yitiren, daha doğrusu örgütlülük olarak sinen sol, ide- olojilerini yitiren partiler, eriyen, etkinliklerini kaybeden sendikalarda, şimdilerde olup biteni, kendini sorgula- ma süreci yaşanmakta. Medyayı arkasına alarak kasır- ga gibi esen "küresel" rüzgârlann ardından dünyanın her yerinde ortaya çıkan enkaz yığınlan karşısında in- sanlıksorguluyor "Ne oluyoruz?", "Nereye gidryoruz?" soruîannı, ezilenlerin örgütlülüklerinden gelen "Sesimi- zi yükseltmelryiz" uyanışı izliyor. Gerçekten insan haklanndan yana, toplumlann, emek- çilerin, işçilerin çıkarlannı kollamaktan sorumlu bütün örgütlenmelerde, sesleri kısılanlar cephesinde, şimdi- lerde için için bir homurdanma, çıkış yolu arayışlan var. Avusturya'da Alman Nazilerinin ideolojik çizgisini sa- vunan bir partinin iktidara geliyor olmasından bütün AB ; üyest ülkeierin tedirgin olmaJan boşuna, hele de hiç Vıaksızdeğil. Bizasılîürkiye'deki kimi duyarsızlıklardan kaygı duymalıyız. Davos'ta hâlâ sadece azuluslu tekellerin, dünya ser- maye gücünün çıkartannın gözetiliyor, insanın, haklan- nın dışlanıyor olmasına karşı eylem yapanlar, Türki- ye'nin pazar olabilmek uğruna izlediği pditikalan eleş- tiriyorlar da bizden ciddi bir ses çıkmıyor, karşı duruş yaşanmıyor. Hizbullah'ın henüz sadece kendi davasından dönen- ler için, uyguladığı "murdar, domuz" niyetine, işkence sonrası cinayetlerin kimi cesetlerine ulaşıldı. Arkası ne kadan ile gelebilecek? Bir Milli Güvenlik Kurulu kara- nnda "Sonuna kadargidilecek" sözü var. Hükümet için- deki partilerin bile gerçekten sonuna kadar gidilmesi, hiç değilse artık ipliği pazara çıkmış bir terör örgütü ile hesaplaşmaya gidilmesi karariıiığının belirtileri yok. Par- lamentodaki muhalefet partilerinin ise bırakınız üstüne gidilmesini istemeyi, suç ortakJıklan söz konusu. Ya parlamento dışındaki sol, sendikal hareket, sivil top- lum örgütleri neden bu kadar suskunlar? Kimilerinde as- kerlerie aynı çızgiye düşme korkusu, çoğunluğunda, be- lalı bir terör örgütüne bulaşmama korkusu egemen. Ki- mileri ise kimliklerini öylesine yitirmiş, bulunduklan kol- tuklan öylesine, kişisel çıkarlar adına tutuyodar ki olup biten hiçbir şey onlan ilgilendirmiyor. "Bana dokunma- yan yılan bin yaşasın " felsefesinin kölesi olmuşlar. Kü- çük çıkarlanna bakıp yan gelip yatıyor, küçük dünyala- nnda saltanatlannı sürdürüyorlar. Hizbullah'ı, Avusturya'da, Davostayaşananlan unu- tun, Türkiye'de hükümetin birdizi karar ve yasası, işçi- lere, emekçilere ağır yeni darbeler vuruyor. Emek cep- hesi, işçi konfederasyonlan, sendikal hareket nerede, Türk-lş ne yapıyor? Sesleri, soluklan kesilmiş... sukransoner@yahoo.com 'Kendin pişir kendin ye bitti' Ekonomi Servisi - Devlet Bakanı Tunca Toskay, güm- rük duvarlannıyükseherek sa- nayıcıyi koruma döneminin bıttiğini beürterek, "Kendin pişir kendin ye dönemi ka- pandı" dedi. Ege Bölgesi Sa- nayi Odası'nı (EBSO) ziya- ret ederek Oda Başkanı Anl Akkan ve yönetim kurulu üyeleriyle görüşen Toskay, "AB ile vükümlülükterimiz var. Bazı çevTeler 'eski poli- tikalara devam edin' diyor. Dünyafleyanstığımız bir pa- zarda,dünyanaslhesabmıya- pıyorsa biz de sanayichnizle, sh^setçimizle onu yapmak durumunda\ız. Çiiftçimize destek yerine, ne yaparsa ne kadar fazb verim elde eder, üretimi arttmr. onu öğretme- miz lazun" diye konuştu. EBSO Başkanı Akkan ise Izmir'de oıganize sanayi böl- gelerinde yaklaşık 40 bin ki- şinin işsiz kaldığmı, sosyal patlamalara yol açılmaması için hükümete bir yıl sürey- le işe yeni ahnacak işçilerden muhtasar vergi almmaması- nı önerdi. Akkan, adalar ile kıyı ticaretini gehştirmek is- tedıklennı belirterek "tzmir ve Muğla ilkri bu ticaretten yıflık 1 mflyar dobrgefir sağ- la}Tabilir""dedi. Tanmgerfledi Yanlış politikalarla dün- yanın kendi kendine yeten 7 ülkesi olmaktan çıkarak itha- lata bağımlı hale getirilen Türkiye'nin tanm ve hay- vancılık alamndaki ihracatı hızlakan kaybediyor. thracat- çı birükleri kayıt rakamlan- na göre ocakta ihracatta en fazla düşüş. 'dünya pazann- da Türkiye'ye üstünlük sağ- faunası bekknen' zeytin, zey- tinyağı ürünlerinde gerçekleş- ti. Zeytin ve zeytinyağı ıhra- caü yüzde 68.1 düşerek bu yıl 3 milyon dolara geriledi. fn- racatta en fazla düsüşün ya- şandığı 2. sektör, yüzde 37.9 ile canh hayvan ve su ürün- leri, 3. sektör ise yüzde 28.7 ile yaş meyve ve sebze olda
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear