Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 19 ŞUBAT 2000 CUMARTESİ
HABERLERIN DEVAMI
TÜRKIYE
Istanbul
Edime
Kocaeli
Çanakkale
Izmir
Manisa
Aydın
Denizli
Y
PB
Y
PB
PB
PB
PB
Y
6
4
7
7
9
7
8
8
Sinop K 11 Adana Y 14
Zonguldak Y
Samsun
Trabzon
Giresun
Ankara
Eskişehir
Konya
Sıvas
Y
PB
PB
K
K
K
K
14
14
13
2
1
2
1
Y 12 Kars
Mersin
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkâri
Van
Y
Y
Y
Y
Y
PB
PB
15
9
14
8
8
2
2
Marmara'nın doğusu,
Iç Ege, Akdenız, Iç
Anadolu, Batı ve Orta
Karadenız, Güneydo-
ğu Anadolu ıle Doğu
Anadolu'nun batısı ya-
ğışlı, ötekı yerter par-
çalı bulutlu geçecek.
Yağışlar yağmur. ıç
keamlerde karla kan-
şık yağmur ve kar şek-
linde olacak. Hava sı-
caklığı azalacak.
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsinki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
Münih
PB
Y
PB
Y
Y
Y
Y
Y
Y
-2
1
1
9
8
8
10
6
Berlin Y 7 Moskova K
Budapeşte ÇB 7 Aşkabat
Madrid
Viyana PB 5
16 Astana PB -2
Taşkent PB 3
PB 7Belgrad PB 4 Bakû
Sofya PB 0 Bişkek PB -1
Roma Y 15 Tiflis PB 5
Atina PB 15 Kahire PB 18
Zürih Y 5 Şam Y 15
lı bulutlu : SlSİI . Bulutlu k
Çok bulutlu ^ k Vağmurlu *J>JrfAP
Kartı Sulukar . Gok gürûttülû
GÜNCELcÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafi 1. Sayfada
başlayarak şöyle bir değinelim:
Ecevit, yeniden seçilmesini sağlamak için De-
mirel'de gördüğü nitelikleri sıralarken, hemen
başta "Cumhurbaşkanı'nın çevremizde yer alan
öteki devletler nezdindeki büyük etkinliğini" öne
sürdü.
Bölgemizde huzur ve barış -Ecevit'e göre-
Cumhurbaşkanı'nın kişiliğinden destek alıyor.
Bu laf havada kaldı. Fakat, Ecevit'in sözleri De-
mirel gibi kişisel propagandada neyin geçerli ola-
cağını bilen usta bir siyasetçiye bir olanak sağla-
dı.
Bu uğurda, devfetin gizli sayılan kâğıtlanndan
birini, Fransa Cumhurbaşkanı Chirac'ın kendisi-
ne yazdığı mektubu "sızdırdı".
Fransız Cumhurbaşkanı mektupta, Demirel'in
Kafkas Işbirliği Paktı önerisini övüyor.
Demirel'sizliğe ödün vermeyenler bu övgüler-
den bir de sonuç çıkanyor
Çankaya'sız, Ecevit'siz, Bahçeli'siz ve Yıl-
maz'sız istikrar olamaz, diyorlar.
Bunlar, demokrasiden söz açılınca mangalda
kül bırakmayan kişiler! Demokrasilerde istikrann
kişilere değil, rejimin kurallarına bağlı olduğunu
gözlerini kırpmadan feda edebilen demokratlar!
Şimdi, cumhurbaşkanlığı olayında gözlenen -
yann neolacağı bilinemediği için- "bugünkü"ge-
lişmelere gelelim:
Başbakan,Ecevit'in iki gün önce DSP grubun-
daki konuşması bugün ulaşılan noktayı saptıyor.
Başbakan, anılan konuşmada 5+5 formülünü
"referanduma takılmadan" gerçekleştirmek için
"gereken çabayı gösterdiğini ve göstereceğini"
açıklarken, ne demek istiyor?
Diyor ki Başbakan; "Demirel'e yeniden seçil-
me şansı getiren önerinin referandumsuz ger-
çekleşmesi için gerekli olan oyu, yani 367 raka-
mını bulamadık, anyonız. Şu sıra referandumu
gerektiren 330 ile 367 arasında bocalayıp dunı-
yonız".
Bakalım ne doğru
öneriyi getiren, hararetle savunan Başbakan
böyle konuşuyorsa; gelişmeleri ve sayı dengesini
kendi kafalanna göre Demirel lehinde gören göz-
lere, söztere ve kalemlere nasıl inanacaksınız?
Hele "5+5 tamam. Demirel'le devam" başlık-
lannın doğruyu ve gerceği yansıttığını nasıl kabul
edeceksiniz?
Üstelik; amaca ulaşmak için -Özal'dan sonra-
parti liderierinin doğrudan ya da dolaylı biçimde
anayasayı bir kez daha deldiğini göz andı edebi-
Brmisiniz? . . .. ,., ...
Anayasaya göre cumhurbaşkanı seçımlerinde
"partiler grup kararı alamaz ve oylar gizlidir".
Bugünkü tablo tam tersini gösteren işaretler
veriyor. Ecevit, komutasındaki (çok sesliliğe ina-
nan sol partimiz) DSP grubundan büyük fire çık-
mayacağını söylüyor. DYP, eski liderierine sıcak.
MHP mi?
Işte bu partinin ne yapacağı belirsiz. Partinin
yükseklerde uçan yetkililerinin ağzında bir laf var
"Anayasanın milletvekillerine özgüriük ve kişilik
sağlamasına karşın, Bahçeli ne derse bizim gnı-
bumuz (127 asker) bunu aynen uygular" diyorlar.
Oysa, resmi açıklamalanna göre; MHP, Demi-
rel formülüne ancak bir koşulla katılabilir.
MHP ancak DSP, ANAP ve DYP gruplannın top-
lam 308 oyun "kesinkes kanıtlanması halinde"
5+5 formülüne oy verebilir.
Tabii, bu karariılık değişmediyse. Tabii, son an-
da -örneklerini daha önce gördüğümüz gibi-
"devletin yûksek menfaatleri"ne sığınarak hem
5+5'e hem de Demirel'e oy vermezse MHP...
Görüldüğü gibi Demirel'in görevini referandum-
suz uzatmak için henüz ortalık aydınlık değil.
Demirel için, Çankaya'nın adamlan ve Ecevit
için alacakaranlık!
Dış pazar arayışı başladı
Patates kampanyasına
FAO da destek verdi
IZMİR / ISTANBUL
(Cumhuriyet) - Üretün faz-
lası patates stoklannın eri-
tilmesı yönündeki çalışma-
lar sürerken pazarlama yön-
temlerine ilışkintaruşmalar
da hız kazanmaya başladı.
Birleşmiş Milletler Gıda
ve Tanm Teşkilatı (FAOl ise
Türidye'deki fazlapatatesin
Dûnya Gıda Programı ve di-
ğer uluslararası kunıhışlar
ile *dış pazarlara sauşını
araştırmaya başladı
Nevşehir'de valılik bün-
yesmde "Patates Koordi-
nasntn KuruhT oluşturul-
du. Nevşehir Valisi Mehmet
Ydnazbaşkanlığındakı ku-
ruL dçpolarda alıcı bekle-
yen yaklaşık 750 bin ton pa-
tatesin iç ve dış piyasalarda
tûketimi amacıyla çalışma-
lar yapacak, alımından sev-
kıyatına kadar işlemleri
yönlendirecek.
FAO'nun Türkiye Tem-
sılcısi Dr. Maharaj Mut-
hoo "patates kampanyası-
na" örgütün de destek ver-
diğini ve uluslararası pa-
zarlarda satışın yollannı
araştırdığını kaydetti. Tür-
kiye'nin halen karşı karşı-
ya bulunduğu durumun
dikkatle incelenmesı ge-
rektiğini kaydeden Mut-
hoo'ya göre bu, Türkiye'de
tarun reformuna duyulan
önemin de bir göstergesi.
tstanbuPun sorunları
için 500 trilyon
foanbul Haber Servisi -
isünbuTun ulaştırma, ko-
nut sağlık, eğitım. turizm
ve merji alanlanndaki so-
rutannın çözümü amacıy-
la 'Sm yılında 500 trilyon
48" milyar lira kaynak ay-
nld.
kanbul Valiliği Planla-
mave K.oordinasyon Mü-
dfcüğü'nden alınan bılgi-
ye|öre, ilde ulaştırma. tu-
rizn, eğitim, sağlık, eneni,
imlat, tanm sektörlenyle
üpi458 projejatmmııçın
2000 yılında aynlan kaynak
miktan 500 trilyon 488 mil-
yar lira olarak belirlendi.
2000 yıh projeleri arasın-
da, Sabiha Gökçen Havali-
manı, îstanbul Metrosu,
Olimpik Atatürk Stadyu-
mu, Boğaz Demiryolu Tüp
Geçidi'nin kentiçi ulaşım
ağıyla bütünJeştirilmesi
etüdü çalışmalan yer alıyor.
2000 yıh yatınm progra-
muıda, sektörlere göre kay-
nak dağılımında en büyük
payı ulaştırma sektörü aldı.
Ecevit: Silalı abmı hukuksuzANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
-Başbakan Büknt Ecevit. şenatçı te-
rör örgütü Hizbullah hakkında dev-
letin istıhbarat birimlerinin örgüt
içinden yetennce bılgı alamadıklan-
nı belirterek, "PKK eylemkriııi açık
yaptyor, Hbhnllah ise eyienılerini giz-
ülik içinde sürdürmüş. MİT de fa/la
azamanuş, diğer istihbarat birimle-
ri de sızamamış" dedı. Ecevit, Bat-
man Valiliğı'nce usulsüz biçimde ıt-
hal edilen sılatlarla ilgili olarak.
"Hukuk kurallanııın dışuıa çıkılnuş.
Mazeretler baa forraalitelerin yeri-
ne getirUmesine engei değUdir" dedı.
Ecevit, DSP ıle MHP arasındaki ül-
kücü katil HahıkKıra nedenıyle ya-
şanan anlasmazlık nedenıyle rafa
kaldınlan af yasası için de birkaç
hafta içinde bir sonuca varmak ıste-
diklerini söyledi.
Başbakan Bülent Ecevit dün ak-
şam CWJ Türk'te yayımlanan prog-
ramda çeşitli konulara ilişkin sonı-
lan yanıtladı. Hızbullah'ın \ahşeti-
nın bu kadar geç ortaya çıkanlması-
nın nedeninin örgütün büyük bir giz-
lilik içinde çalışmalannı yürütme-
sinden kaynaklandığını belirten
Ecevit. a
PKKeylemleriniaçıkjapı-
yor, Hizbullah ise eylemierini gizüİik
içinde sürdürmüş. MİT de fazia sıza-
manuş, diğer istihbarat birimleri de
sızamanuş. Hizbullah'uı üstüne gi-
dilmiş fakat elde bilgi oimadan gidil-
miş. Hizbullah'ın bir özeliiği büyük
bir girfilik içindeçabşması, PKK'den
en önemli farkı bu" dıye konuştu.
1989 yılında Güneydoğu Anado-
lu Bölgesi'ne yapüğı birgezi SUBSUV
da bölgedeki gençlerin en önemli so-
rununun işsizlik olduğunu gördüğü-
nü kaydeden Ecevit şunlan söyledi:
"Girtiğim yerierde insanlaıia ko-
nuştum. Orda bir kere özellikle eği-
tinı görmüş gençlerin sorun olabüe-
ceğini gördüm. Köyünden avnlnuş,
eğitim görmüş fakat iş bulamıyor.
Kendisine kuşkuyla bakıldığı kana-
ati yerieşmiş. Bir umu tsuzlııii içinde.
kendi geleceğiyie ilgili umut besleje-
miyor. Hepsiöİümü özlüyorlardL ÖJ-
sek daha iyi diyoriardı. Kendi canı-
na kıymayı düşünen. ölümü özleyen
bir üısan, başkalanmn ranm» hay di
haydi kıyar. PKK'ülerin kendile-
rini öldürmesi haberlerini okuyunca
bunlan anunsadım."
Batman Valiliğı'nce ithal edilen
silahlara değinen Ecevit, bu konu-
da valiliğin yetkisi olanlardan izin
almadığını belirterek, şunlan söyle-
di: "Bir hayii kannaşık bir iş. Çün-
kü süah hhaiine yetkisi olanlardan
izin alınmnını^ gümrük beyanııa-
mesi düzenlenmemiş, harcamalann
önemli bir kısını belgesiz olarak ya-
pdınış, kurallar çiğnenmiş, hukuk
kurallannın dışına çıkümış. Maze-
retler baa formalitelerin yerine ge-
tirilmesine engel değUdir. Alışık oi-
madık birtakım yöntemler uygula-
nabilirdi ama bunlar hukuk kural-
lannın dışuıa çıkmayı gerektinnez-
di" Sılah ıthal etmek için Bakanlar
Kurulu ve MGK"den yetkı alındığı
konusunda "kuşkulan bulunduğu-
nu" belirten Ecevit, dönemin lçiş-
leri Bakanı Nahit Menteşe'nin de
bu konuda bilgisi olmadığını bildir-
diğini anımsattı. Ecevit, Batman
Valilıği'nin çeşitli bankalarda bu-
lunan 50 hesabı ile ilgili inceleme-
lerin sürdüğünü bildirdi.
"PKK'nin sryasallaşması" ile il-
gili soru üzerine Bülent Ecevit, "P-
KK siyasallaşıyor. Bu süreç
Apo'nun yakalanışuıdan önce baş-
ladL Terörle bir yere varamayacak-
lannı anlamaya başladılar. Hareket-
lerini siyasallaşürdıkları vakit bad-
da sempatizan bulacaklannı amaç-
lanuşlardı. Bölücü amaçlanna siya-
sal eyiemlerle ulaşmayı çıkar yol ola-
rak görüyorlar. Onun için dikkatti
ounak laâm. Bölücü akımm dışan-
dan destekti olarak eylemierini sür-
dürmesi ciddi bir sorundur. Bölücü
akuna ödün vermemek gerekiyor"
görüşünü kaydetti.
Hizlnıflalı^a kara para soruşturması
Yurt Haberieri Servisi -
Hizbullah'a yönelik ope-
rasyonlar devam ederken,
yakalanan üst düzey sorum-
İulannın da arafannda bu-
lunduğu teröristlerle ilgili
ana dava, Diyarbakır DGM
Başsavcıhğı'nca açılacak.
TurukJanan Hizbullah mili-
tanlanrun Pişmanlık Yasa-
sı'ndan yararlanmak ama-
cıyla Içişleri Bakanlığı'na
yaptıklan başvurulardan
yararlanan ilk sanık, Abdü-
laziz Tunç oldu. Van'da gö-
zaltma alınan ve DGM'ye
sevk edilen 13 kişi tutuk-
landı. Ankara DGM Baş-
savcılığı'nca çok yönlü sür-
dürülen sonışturma "kara
para'"yla beslenmesi nede-
niyle özellikle örgütün ma-
li kaynaklan konusunda ge-
nişletildi.
HizbulJah'uı üye ve yan-
daşlanna kurdurduğu şir-
ketler mercek altına ahndı.
Çok yönlü sürdürülen Hiz-
bullah soruşturmasmın
özellikle örgütün mali kay-
naklan konusunda gerüşle-
tildıği bildirildi.
Hızbullah'uı geçmiş dö-
nemlerde yoğun faaliyet
gösterdiği ve sılahlı saldın-
larda bulunduğu Güneydo-
ğu'da sürdürülen operas-
yonlarda bugüne kadar ya-
kalanan 897 Hizbullahçı-
'dan 395'i sevkedildikleri
adli mercilerce tutuklanır-
ken ana davanın Diyarba-
kır'da görühnesi amacıyla
da hazırlıklara başlandı.
DGM Başsavcıhğı yetkili-
leri, Diyarbakır'da geçmiş
dönemlerde eylemi olan te-
röristlerin dosyalannuı is-
tendiğini bildirdiler.
Aksaray'da bir ihbar üze-
rine 4 kişi irticai faaliyetler-
de bulunduklan iddiasıyla
gözaltma almdı.
Muhabirimiz tlhan Taş-
çı'nın bildirdiğine göre An-
kara DGM Başsavcıh-
ğı'nca terör örgütü Hizbul-
lah'a yönelik başlatılan so-
ruşturmada, örgütün "kara
para" ile beslenmesi nede-
niyle sonışturma bu yönde
genişletildi. Hizbullah'ın
örgüt üyesi bile plsa, işa-
damlannın, kara paradan
sağladığı gelirin tamamına
"infiık'' adı alünda "el koy-
duğu" belirlendi. "Infck"
adı altında memur, işçi gibi
orta gelırhlerden kazançla-
nnın yüzde 10'uyla örgüte
mali kaynak sağlandığı, işa-
damlanndan ise kişilerin
durumuna göre değişen
oranlarda para alındığı be-
lirlendi. Şaban Uyaradlı ki-
şinin de para konusu nede-
niyle kaçınldığı ve öldüriil-
düğü bildirildi.
Örgütün gelir sağlamak
amacıyla "zekât" adı altın-
da para topladığına işaret
edılirken, bunun Islam'da-
ki zekâttan farklı olduğu
belirtildi.
Örgütün "Türkiye Cum-
huriyeti Devleti İslam Dev-
leti depdir. Bu nedenle en
büyük tslami örgüt olan
Hizbullah bunun oranını
beürler ve topiar" görüşüy-
le hareket ettığı ifade edil-
di. Örgütün gelir sağlamak
amacıyla çok sayıda şirket
kurdurduğu belirlendi. Ör-
güt üyesı Mehmet Emin
Alpsoy'un kurduğu "Uğur
Akaryalat Nakliyat Şirke-
ti"nin de aralannda bulun-
duğu çok sayıda şirket mer-
cek altına ahndı.
TürkekonomisuKkatkıdabulunanAıiKrikanşirkedeı^ veıüdL
Cumhurbaşkanı, TABA 'nın ödül törenine mesajgönderdi
Demfrel:Sınııiar önenüniyitinli
teTANBLT(AA)-Curnhur-
başkanı Süleyman Demirel,
Türk Amenkan İşadamlan
Derncği'nin (TABA) ödül töre-
nine gönderdiği mesajda "Çağ-
daş dünyada yaşanan köreseJ-
kşme süreci ekonomik yapdar
kadar siyasal >apılar ve iüşkile-
ri de değiştirmiştir'' dedi.
Demirel, TABA'nın Sabancı
Center'da düzenlenen ödül tö-
renine gönderdiği mesajda, ül-
keler arasındaki snurlar ve me-
safelerin önemini yitirdiğini
vurgulayarak. ülkeler ve hatta
kıtalar arasında her alanda or-
tak çalışma yapmanın kolay-
laştığını, esasen bugünün, çağ-
daş uygarhğın birlikte çalış-
mak, birükte yaşama anlayışı-
na geldiğini kaydetti. Törende
"şeref üyesi" olarak plaket alan
ışadanu Sakm Sabancı ise iki
ülke arasındaki toplam ticaret
hacminin 6 milyar dolan bul-
duğunu, bunun da yetersiz ol-
duğunu ifade etti.
TABA Yönetim Kurulu
Başkanı BükntŞenverise Tür-
kiye'nin 21. yüzyılda değişen
dünya şartlanna ayak uydura-
cağını kaydederek, ABD ile
Türkiye "nin ilişkilerinin çok
farklı boyutlara ulaşacağını
ifade etti.
îki ülke arasındaki ticaret
hacminin yetersiz olduğunu
söyleyen Şenver, bir yıl gibi
kısa bir zamanda bu rakamın
12 milyar dolara rahathkla çı-
kabileceğini söyledi.
Gecede daha sonra ödül tö-
renine geçildi.
Uzun yıllar önce geldikleri
Türkiye'de faaliyetierini büyü-
terek Türk ekonomisine katkı-
da bulunan Amenkan şırketle-
ri Arthur Andersen, Coca-Co-
la, Enron, General Dynamics,
IBM, Pfızer, Citibank, Delta
Airlines, Fonl, G.E, McDo-
nald's ve Robert College ile
Türk işadamlan Ayhan Şa-
henk. \> dın Doğan, Bülent Ec-
zacıbaşuFejyazBerker,Rahmi
Koç, Şank Tara ve Üzeyir Ga-
rih'e şeref üyeliği sertifikası
verildi. Törende, eski şeref
üyesi Sakıp Sabancı'ya da te-
şekkürplaketi sunuldu.
Ankara 1 No'lu DGM
Aczmendiler
yine mahkûm
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-An-
kara l No'lu Devlet Güvenlik Mahke-
mesi. Aczmendileri "laikdüzeniyıkma-
ya kaHaşmak amacıyia örgüt kurmak-
tan" yine mahkûm etti. Yargıtay'ın boz-
ma karannm ardmdan yeniden yargıla-
nan 125 Aczmendi'den 6'sı 4'er yıl, 6'sı
1 'er yıl 8'er ay ve 113'ü de 3'er yıl ağır
hapis cezasnıa çarptmldı. Ölen bir sanı-
ğın davası ise ortadan kaldınldı.
Davamn dün gerçekJeştirilen karar
otunımuna, sanıklardan katılan olmaz-
ken Aczmendilerin avukatlan Haa AM
Ozhan ve AbduDah Çiftçi hazır bulun-
dular.
Avukat Özhan da sanıklann tahliye
edümelerini talep etti.
Mahkeme Başkanı Mehmet Orfaan
Karadeniz, davarnn öğleden sonraki otu-
rumunda karan açıkladı. Karadeniz, sa-
nıklardan th/as Elri, Yakup Akkuş, Ah-
met Arslan, Omer Faruk Canbek. Bülent
Baykol ve Servet Dündar ın 4'er yıl ağu"
hapis ve 200"er milyon lira ağır para ce-
zasuıa. Hakan Peçenek. Süleyman Demi-
ra>, Canını Ekerik, \asin Tabak. Adil Pa-
la ve Arif Aydm'm ise l'er yıl 8'er ay
ağır hapis ve 55 milyon lira ağır para ce-
zasma çarptuıldıklannı açıkladı.
Ankara 1 No'lu DGM, Yeni Asya ga-
zetesinin, Said-iNura'nın ölüm yıldönü-
mü nedeniyle 20 Ekim 1996 günü Ko-
catepe Camisi'nde düzenlediği mevlitte,
güvenlik güçlerine mukavemette bulun-
duklan, laik cumhuriyet ve Türkiye
Cumhuriyeti'nin kurucusu Atatürk aley-
hinde konuşma yaptıklan ve "sindirme,
yıldmna, tehdit yöntemleriyie laik düze-
ni değiştirmek amacıyla oluştunılan ör-
güte girdilderi'' gerekçesiyle 128 sanık-
tan 122'sini 20 ay ile 4 yıl arasında de-
ğişen hapis cezalanna mahkûm etmişti.
Mahkeme 3 sanık hakkında görevsizlik.
1 sanık hakkında da sahte kimlikle dava
açıldığı için beraat karan vermişti.
Politikacılar ve devlet sımfta kaldı
• Baştarafi 1. Sayfada
"Hizbullah'ın köksahp gelişmesL
neden önceden fark edilemedi. İs-
tabbarat bu kadar zayıf mı? Voksa
başka hesaplar mı var? HizbuUah'ın
eylemlerine göz ymmuldu mu?_"
Demirerin gafi
Bir gün sonra Sabah gazetesine
konuşan Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel'in Hizbuilah'la ilgili açık-
laması da, devletin zırvesınin de ör-
güt hakkında yeterince bılgılendı-
rihnediğini ortaya koydu. Demirel,
Hizbullah'ı anlatırken örgütün
"MenzilcUer kanadı"nı. Adıya-
man'da Nakşibendi kökenlı Menzil
tankatıyla kanşnrdı. Cumhurbaşka-
nı. "Niye Batman" sonısuna yanıt
verirken şöyle dedi: "Bu işleri orta-
ya tjıkaran hoca orah... Hocalar gru-
bu Dün grubu denen gruplar olarak
o bölgenin. Menzil şeyhi denen Meh-
met Efendi'nin çok direkt şeyi yok—
Oraya Türkiye'nin her tarafından
insanlargitnıiştir_ Dua ahnışlanür_
Böyle bir adamdi— O öldükten son-
ra zaten bu iş bölünmeler, vs. olmuş-
tur_." Oysa Cumhurbaşkanı Demi-
rel'ın "MehmetEfendi" dıye sözü-
nü ettiği Menzil Şeyhi, Adıya-
man'uı Kâhta ilçesine bağlı Durak
(Menzil) köyünde örgütlenen Meh-
met Raşh Erol'du. Tarikatm Hizbul-
lah'ın Menzil kanadıyla bir ilgisi
yoktu. Erol'un ölümü üzerine yeri-
ne geçen kardeşi Abdulbaki Erol ta-
raftndan yönetilen Menzil Dergâhı,
şimdilerde Beykoz'da faaliyet gös-
termeye hazu-lanıyor. Bu gruptan
tasfiye edilen 20 kadar kişi de ka-
muoyunda 'Tufancüar" olarak ad-
landınlan tarikatı oluştunnuş ve
Maraş'ta deşifre olmuştu.
Cumhuriyet uyarmıştı
Pohtikacılar ve devlet yöneticile-
rinin bu açıklamalan, Cumhuri-
yet'in arşiviyle çelişiyor. Yaklaşık
10 yıldır Hizbullah olayını gündem-
de tutan Cumhuriyet, 4 Şubat
1997 'deki manşetüıde kanlı örgütün
bir "ordu"ya dönüştüğünü duyur-
muştu. Orgüt lideri Hüseyin Velioğ-
lu'nun fotoğrafının da yer aldığı ha-
berde, Hizbullah'm Ortadoğu'daki
kuruluşu, gelişimi ile Türk Hızbul-
lahı'nın yapılanması ve eylem bi-
çimlen de aynntıh olarak yer almış-
tı. Haberde, 1992'den 1997'ye kadar
sanr, Kalaşnikof, el bombası ve ta-
bancaya kadar çeşitli silahlarla 225
cinayet işleyen örgütün 1578 milita-
nından 444'ününtutuklu yargılandı-
ğı duyurulmuştu. "Hizbullah ordu-
su" başlıklı haberde, terönstlerle
birlikte 77 Kalaşnikof, 251 tabanca,
6 bin mermi, 40 el bombası ele ge-
çirildiği belirtilerek tehlikeye şöy-
le dikkat çekilmişti:
"Örgüt sempatizanlanndan 3
bin kadannın da y eniden örgütlen-
mek üzere yeraltına çekildiği, ru-
tuksuz yargdananlarm büyük bö-
lûmünün de büyük kentlere dağü-
dığı beüriendL.-1
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafi 1. Sayfada
Bunu yapacaklanna, yok ölçümdü, yok bilimsel
verilerdi, bir dizi rutin işle başlannı derde sokuyor-
lar...
Peşrevi bırakalım, konuya girelim... A \
Romanya'da bir altın madeni işletmesindeki siya-
nür depolan toprak kayması sonucu yıkıldı. Siyanür,
Tuna'nın kollan Someş ve Tısa'ya kanştı, buradan
Tuna'ya...
Milyonlarca ölü balık bir anda kıyıya vurdu. Siya-
nürün bölgede verdiği zarann görüneni bu. öteki et-
kileri, eğer araştınlırsa ortaya çıkar!
Çok uluslu şirketlerin (ÇUŞ) izlediği yatınm politi-
kasını şöyle özetleyebiliriz:
- Kurulduklan ülkelerde ve gelişmiş ülkelerdeki
yatınmlannda, gerekli tüm önlemleri almak, örnek iş-
letmeleroluşturmak. Bunu iki amaçlı kullanmak. Bi-
rincisi, o ülke yönetimıne karşı güçlü olmak; ikinci-
si, azgelişmiş ülkelerde yatınm sorunu olduğunda
onlan çağınp "Bakın biz ne kadar dikkatli çalışıyo-
nız" demek.
- Gelişmekte olan, dış yatınm gelsin de ne olursa
olsun diyen, ancak içinde kimi çevreye duyariı un-
surlan da banndıran ülkelerde, yatınm sonucu bü-
yük zarariann meydana gelmeyecegi temel önlem-
leri almak. Aynntı yatınmlara boş vermek.
- Gelişmemiş, ülkesinin üstünde altında ne oldu-
ğundan habersiz ülkelerde, tam bir sömürge man-
tığıyla hareket edip, mevcut ne varsa silip süpürmek,
sonra çekip gitmek...
Türkiye'yi ikinci sınıfta değerlendirebiliriz...
Eurogold'un inadı
Bir Şubat günü bu köşede, ünlü ÇUŞ'lardan Eu-
rogold Madencilik şirketinin Bergama Ovacık'taki
altın madeni işletmesi konusunda, Cumhurbaşka-
nı'ndan Başbakan'a, Enerji Bakanı'ndan Çevre Ba-
kanı'na kadar devletin kararlılığını yansıtmıştık. İlk i-
ki makam, bir an önce Eurogold'un işe başlaması
için çırpınıyor.
Danıştay, 1997'de Bergamalılann başvurusunu
incelemiş, bölgede siyanürle altın işletmeciliğinin
çevreye zararlı olacağı karannı vermişti. Başbakan-
lık, 1999 yazında Danıştay'ı alt etmenin yolunu bul-
du. Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu'na
fTÜBlTAK) bir görev verdi:
"Bergama'ya git, Eurogold'un aldığı önlemler ve
siyanürle altın işletmeciliği konusunda rapor ver!"
Başbakanlık, Eurogold'un bir an önce çalışmaya
başlamasını istiyor. Parasını kendisi veripTUBrTAK'a
araştırma yaptınyor. Sonuç ne çıkar dersiniz?
Raporun 20. ve son sayfasındaki son tümce şu:
"Bu şekilde inceleme konusu tesisin ve aynı ko-
şullarda benzerlerinin, çevre uyumlu ve duyariı bi7
rer iktisadi faaliyet olarak, işletmeye geçirilmeierir
nin, sürdürülebilir kalkınma kavramı çerçevesihde
ülkemiz menfaatleri açısından uygun veyararlı ola-
cağı ortak görvş ve kanaati gereği için saygıyla an.
olunur..."
Bu bilimsel bitirişin altındaki ilk imza, TÜBİTAK
adına projenin yürütücüsü Prof. Naci Görür'ün.
Onu, Prof. Derin Orhon, Prof. Olcay Tünay, Prof.
Işık Kabdaşlı, Prof. Mehmet Canbazoğlu, Prof.
Hasan Yazıcıgil, Prof. Mahir Vardar, Prof. Haluk
Eyidoğan, Prof. Aykut Barka, Prof. H. Fehim Üçı-
şık, Dr. Süieyman Övez... izliyor.
20 sayfalık rapor ve eklerinin bilimselliğinden bir
kuşkumuz yok. Ancak rapordan anlaşılıyor ki Euro-
gold başlangıçta düşünmediği çevre yatınmlannı,
tepki yoğun olunca programa koymuş...
Salt bu bile, bu şirkete güvensizlik için yeter. Tür-
kiye, sömürge degilse, başlangıçta kendisini alda-
tan bir şirkete karşı tavır alır.
TÜBİTAK'ın Başbakanlık'a bağlı bir kurum olarak
bir görevlendirilme sonucu raporun hazırianmasını
üstlendiği anlaşılıyor. Raporun tartışmasını bilim
adamlanna bırakalım. Dileriz şöyle bir başlık atmak
durumunda kalmayız:
Tobeor TÜBİTAK... iSt-
Görevini yapan profesörier için de şöyle bir baş-
lık hiç aklımızdan geçmez:
Prof çeksem tüm engeller yıkılır!
Yunanistan Büyükelçisi Korantis
'Geçmişe değil,"
geleceğe bakalım'
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Yunanistan "m
Ankara Büyükelçisi Yannis
Korantis, iki ülke arasında
geçmişte yaşanan sorunla-
nn sorumlulannı aramak ve
karşılıklı suçlamalar yerine
iki ükenin yüzlerini gelece-
ği çevinneleri gerektiğini
söyledi.
Korantis, Bilkent Üniver-
sitesi Turkuaz Kulübü'nün
"Türk-Yunan UişkUerinin
dünü, bugünü veyaruu' ko-
nulu panelinde iki ülke iliş-
kilerine ilişkin görüşlerini
aktardı.
Türkiye ile Yunanistan' ın
geçmişte önemli sorunlan
olduğuna ve iki ülke arasın-
da gerginlikler yaşandığına
işaret eden Korantis, "Tüm
bunlara karşuı bir Alman-
va- Fransa veya Arjantin-
lngiltere gibi savaşmadık.
Bu ülkeler savaşb, ancakso-
runlanna çözüm buiamadL
Venizelos-Atatürk iliskisi,
bizeen iyi örneği oiuşturabt-
Br" diye konuştu.
Korantis, KKTC'nin
önerdiği konfederasyon te-
zinin adadaki sorunun çö-
zümüne yardnncı olmaya-
cağıru savundu.
Korantis, "Yunanistan,
Ocalan'ı terörist olarak gö-
rûyor mu?" şeklindeki bir
sonıya da şu yanıtı verdi:
"Terorizm konusunda
tavnmız çok net Bu çerçe-
vede de, iki ülke dışişleri ba-
kanlan, yasadışı göç, orga-
nize suç ve terör konulann-
da işbirliği anlaşmalan im-
zaladılar." Korantis, bir
başka soru üzerine de, iki
ülke arasındaki sorunlann
siyasi malzeme yapıhna-
ması gerektiğini behrtti.
Eurovison Türkiye finali
• ANKARA (AA)- Isveç'te yapılacak 45. Eurovision
Şarkı Yanşması'nda Türkiye'yi, Pınar Ayhan ve Grup
SOS'in seslendirdiği' Yorgunum Anla' adlı parça temsil
edecek. TRT An Stüdyosu'nda düzenlenen finalde 10
parça yanştı. Final gecesinde, 'Duy Beni', 'Yorgunum
Anla', 'Bir Kınk Sevda', 'Aşkımız Bir Masal', 'Son
Defa', 'Bu Aşk Yasak Bana'. 'Bak Rüzgârlara', 'Sana',
'Âşık Oldum' ve 'Yanm Kalan Senfoni' adlı parçalann
yorumculan sırasıyla sahne aldı. Yanşmada birinciliği,
Pınar Ayhan ve Grup SOS'in seslendirdiği 'Yorgunum
Anla' adlı parça elde etti.