Catalog

15 ŞUBAT 2000 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Öğretmen istemiyle gösteri yaptıklan için yargılanan altı çocuk yann yine yargıç önüne çıkıyor w Çocııklarm ruh sagbğı bozuldu'• Çocuklann yargılanmasının kabul edilemeyeceğini belirten Eğitirn-Sen 2 No'lu Şube Başkanı Alaattin Dinçer, "Çocuklan eğitim hakkından yoksun bırakanlar insanlık suçu işlemektedir, bu ülkeyi böyle yönetenler yargılanmalıdır" dedi. lstanbulHaber Servisi -Dersleri boş geçtiği için "öğretnıen istemiyle'' gös- teri yapan çocuklann yargılanmasına yann devam edilecek. IHD ve Eğıtim- Sen yapöklan ortak açıklamada ço- cuklann yargılanmasınm kabul edile- meyeceğin' belirtirken Eğitim-Sen 2 No'lu Şube Başkanı Alaattin Dinçer, "Çocuklan eğitim hakkından yoksun bırakanlar insanlık suçu işlemektedir. bu ülkeyi böyle yönetenler yargdan- mahdır" dedi. İHD Istanbul Şubesi ve Eğitim-Sen tstanbul şubeleri dün ortak bir basın açıklaması yaptı. Açıklamada, "Kü- çûk yaşta sanık statüsüne sokulan ço- cuklann yargüama suresince ruhsal durumlan veçocukkişiliklerinin örse- lenmesine ve psikotojik sorunlar yaşa- malanna neden olunmuştur" denildi. Açıklamada, Uluslararası Çocuk Haklan Sözleşmesi'ne göre 18 yaşın- dan küçûk herkesin çocuk sayıldığı belirtilerek şöyle devam edildi: "Çocuğu etkileyen idari ve adli so- ruşturmalarda ve çocuk yarguamala- nnda çocuğun yaş durumunu gözeten psikolojik ve sosyal durunıu dikkate atanmak zorundadır. Oysa ülkemizde, 18 yaşından küçük çocuklar arasında dahi aynmcılık vapdmakta, işledikle- ri suçun siyasi olması sebebh le çocuk- lar devlet güvenlik mahkemelerinde yargdanmakta ve büyüklerle aynı ya- salara tabi tutulmaktadır. Bizler insan haklan savunuculan olarak çocukla- nn hiçbir şekilde yargüanmalannı ka- buletmiyoruz. 18yasından küçûk her- kes çocuk sayıtanah ve Çocuk Haklan Sözkşmesi'nde güvence altma aunan temel haklan konınup gelistirilmeli. Her çocuk düşüncesini özgürce ifade etmefidir,aynmahğa tabi tutulmama- İKbr." Alaattin Dinçer de 2911 sayılı ya- sanın 12 Eylül rejımınden kaldığını anımsatarak "Türkiye AB yolunda ro- tasını değistinnek zonındadır. Bu ya- salarla bu yolun sonu yanhş yeriere gj- der" dedi. Çocuklann, öğretmen, araç-gereçten ve eğitimden yoksun bı- rakılmasının insanlık suçu olduğunu ifade eden Dinçer, "Çocuklan eğitim- sizbırakan bu ülkeyi yönetenler yargı- lanmahdır" diye konuştu. Gazıosmanpaşa Atatürk Çiftliğı îl- köğretım Okulu öğrencisı 6 çocuk 6 Ekım 1998 günü "öğretmen isteriz" dıye gösteri yaptıklan sırada polis ta- rafindan gözaltına alınmış ve hakla- nnda 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası'na muhalefet su- çuyla dava açılmıştı. İHD ve Eğitim-Sen ortak basm açıklaması yapö. (Fotograf: KADER TUĞLA) İÜ iletisim Fakültesi Sağhk haberciliği dersohtu İstanbul Haber Servisi - Türkiye'de ilk kez Istanbul Tabıp Odası ve IÜ Iletişım Fakültesi'nm ortak gınşimıyle Iletişım Fakültesi 3. sınıf eğitim programma "Sağ- hkGazetecfliği'' dersı konuldu. IÜ Iletişım Fakültesi'nde dün ilk dersi Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nafl Gürefi ve Istanbul Tabip Odası Baş- kanı Prof. Dr. Orhan Anoğul bırlikte ver- dıler. Anoğul, bır ilkı başlattıklanm ve Istanbul Üniversitesi'nin bu programa desteğiyle değerli bir katkıda bulunduğu- nubelirtü. Gürelı ıse sağlık gazeteciliğinin ıki mesleği buluşturduğunu, son yıllarda sağ- lık muhabirlerinm daha geniş ölçüde sek- törde yer aldığmı söyledi. Güreli, doğru yapıldığı zaman dünyanın en erdemli liğin insan sağlığına hizmet eden, avukat- lığın insan hak ve hürnyetlerini savunan, gazetecıliğin ise insana bılgı aktaran mes- lek olduğunu anlattı. İlk derste daha sonra konuşan IÜ Rek- törü KemalAlemdaroğhı, bu derslerin gı- derek önem kazanacağını, hedeflerinin bir süre sonra yüksek lisans ve doktora düzeyinde eğitim vermek olduğunu ifade etti. Haftada 3 saat ve tek dönem olarak okutulacak derslerde, konusunda uzman eğiticilerin görev alacağı ve "Hekimtik sorunlan, hasta haklan-hekim haklan, sağhk haberierinde sık rastianan hatalar, gazetecüik mesleği etik kuraflan" gıbı ko- nu başhklannın yer aldığı belirtildı. Tatil bitti, okul başladıİstanbul Haber Servisi - tlköğretım ve ortaöğretımde ıkı haftalık yanyıl tanh dün sona erdı. Ilköğreüm ve or- taöğretim okullanndakı 12 milyon 155 bın 414 ve yaygın eğitim kurum- lanndakı 2 milyon 978 bin 799 öğren- ci ile 526 bin öğretmen dün dersbaşı yaptı. Oğrenciler ve öğretmenler, yaklaşık 4 ay sürecek ikincı dönemi de yoğun bir şekilde çauşarak geçirecekler. Fen ve Anadolu liselerine girmek isteyen ilköğretim son sınıf öğrencileri, 11 Haziran Pazar günü Ortaöğretim Ku- rumlan Öğrenci Seçme ve Yerleşnr- me Sınavı'na (OKÖSYS), lise son sı- nıf öğrencilen de 18 Haziran Pazar günü Oğrenci Seçme Sınavı'na (ÖSS) gırecekJer. Ünıversıtelenn yabancı dil ile ilgı- li bölümlennde okumak isteyen öğ- rencüer, ÖSS'ye gırdikten sonra 25 Haziran Pazargünü Yabancı Dil Sına- vı'na da katılacaklar. Devlet Parasız Yaulıhk ve Burslu- luk Sınavı 6-7 Mayıs günlerinde, Ku- rumlara Bağlı Meslek Liseleri Smavı da 24 Haziran Cumartesi günü yapı- lacak. 13 Eylül 1999 Pazartesi günü baş- layan 1999-2000 eğıtım-öğretim yüı, 16 Hazııan 2000 Cuma günü sona ere- cek. Öğrenciler, bu tarihte yaklaşık 3 ay sürecek yaz tatüine başlayacaklar. Sınavlara girecek öğrenciler, veli ve öğretmenlerinin, sınavlara hazırlan- malannı dikkate alarak kendilerine daha anlayışlı davranmasını istıyor. Üç>ılönceaçılan u KarneSeııdroınHattı''ndagörev yapan küçük J öj^nciler,kanıesindeza>Tfnotubuhınançocuklannintihannane- den olan yanhşeğitim sistemini balon patlatarak protestoettiler. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nce 3 yü önce açılan Karne Sendrom HattTyla ilgfli dün düzenlenen basın toplanbsmda konuşan hatta görev yapan çocuklardan En- sar Albayrak, yanyıl tatin suresince teieibn başmda, karnesinde kmk notu olan intihara eğüiınh' çocuklan ikna et- tiklerini söyledi Hatti aravan çocuklardan ikisini intihardan vazgecirdiklerini belirten Albayrak, kendilerini arayan k l ğ M i i k 1 f J k d y e t e r s i z ü k ^ ^ arkadaslan ile çok fa^« teJevizyoııfcHfimK^rmt^BifgynalHaııan sorunlardan şikâyet ettikferini bildirdL MlT'in basın taraması Lehtehaber sayısı artU • Milli lstihbarat Teşkilatı 1998 ve 1999 yıllan arasında kurum hakkında basında çıkan lehte ve aleyhte haberleri taradı; aleyhte haberler yûzde 24'te kalırken lehte haberler yüzde 4'ten yüzde 25'e çıktı. ANKARA (ANKA) - Milli lstihbarat Teşküau, 1998 ve 1999 yıllan arasında ku- rum hakkında basında çıkan lehte ve aleyh- te haberlen tararken lehte haberierin ora- nında büyük artış görüldüğünü bildırdi. Milli lstihbarat Teşkilatı'nın web site- sinde yer alan bügüere göre 1998 yılı bo- yunca kurum hakkında basında lehte 131 (yüzde 4), aleyhte 848 (yüzde 24), tarafsız nitelikte 2 bın 506 (yüzde 72) haber çıktı. 1999 yıhnda ıse basındakı lehte haber sa- yısı 522 (yüzde 25), aleyhte haber sayısı 493 (yüzde 24), tarafsız haber sayısı ise 1044 (yüzde 51) olarak saptandı. Abdultah Ocabm'ın yakalanma sürecı- ninyaşandığı 1999 yıfinda MİT hakkinda- ki aleyhte haberler, genel töplam ıçinde yüzde 24 oranmı korurken lehte haberierin oranında büyük artış meydana geldi. MlT'e, web sıtesını yenıledıği bir aydan bu yana Internet kullanıcılan 1029 elekt- ronık posta mesajı gönderdıler. Mesajlar- dan 612'si kurum tarafuıdan yamtlandı. MlT'e gelen mesajlann konulara göre da- ğılımı ve toplam mesajlar içındeki oranla- n şöyle: Iş başvurusuyla ılgili bılgı talebı (558 adet, yüzde 54), tebnk ve ıyiniyet me- sajı (89 adet, yüzde 9), siteyle Ugüi eleşn- n ve önenler (36 adet, yüzde 3), ıdeolojik görüş ve ithamlar (24 adet, yüzde 2), tek- lif ve bilgı talebi (202 adet, yüzde 20), diğer mesajlar-kuruluş, yayın tanıtımı. metinsız (120 adet, yüzde 12.) nflasy yend Şimdi, Arçelik'te tüm beyaz eşyalar, televizyonlar, elektrikli süpürgeler, termosifon ve şofbenler peşinat+6 taksit ve 0 vade farkıyla. Taksitler çok, vade farkı yok! Aynca hepsi, isterseniz tam 11 taksit ve aylık % 1,9 vade farkı ya da 15 taksit ve sadece aylık % 2,4 vade farkıyla. Bu mükemmel fırsatları sakın kaçırmayın. Enflasyonsuz hayatın keyfine varın! SMS D Mü 281 85 3S Şubatta 6 taksite % 0,11 taksite % 1,9 vade farkı Vade farkı oranlanna KDV dahıl değıldtr H a y a t a ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Siyasal İslam ve Gelasius'un Kılıçları Kendine Hizbullah adını layık gören bircinayet şe- bekesinin, pek de beklenmeyen çözülüşü ve orta- ya çıkan ürkütücü görüntüleri üzerine, ilginç birtar- tışma başladı. Bu tartışmanın, iki aianı var. Binnci alanda, Islamiyette şiddete yer olup olmadığı tartı- şılıyor. İkinci alanda ıse "Siyasal İslam" tartışılıyor. Aslında Islamiyet de diğer tüm dınler gıbi, "yorv- ma açık" bir din. Kimileriflslamiyette yoruma y- er olmadığını ıddia ederfer ve sonra da "Kendi an- ladıklan Müslümanlığın", tek doğru olduğunu ileri sürerter. Aynen başkalannın iddia ettiği gibi... Bu konulardaki tartışmalara girmeye hiç niyetim olmadığı halde, elbette görüşlerimi dile getirmem gerek. Zaten yıllardan beri, bu türden tartışmalann içindeyim. Islamiyet konusunda kendimi yetkili say- masam bile, Islamiyetin toplumsal yaşamımızdaki yeri ve toplumsal yaşamımıza etkisi üzerinde sürek- li çalışıyoruz. Bana kalırsa, Islamiyet siyasal bir din değil. Za- ten Kuran'da "Islamın siyasal düzeninin" nasıl ol- ması gerektiği konusunda hiçbir ipucu yok. Fakat kendilerini İslam konusunda "yetkili" sayan ve baş- kalannı da buna inandıran kimileri; kendi kafalann- daki modeli "Müslümanlık" olarak sunarlar ve Isla- miyete siyasal bir içerik kazandınrlar. Günümüzde, İslam şeriatına göre yönetildiğini id- dia eden ülkelerdeki çok farklı uygulamalar ve an- layışlar; herkesin, "kendi anlayışına göre" Müslü- man olduğunun en açık kanıtıdır. Bunu bizim şeri- atçılara söyledığıniz zaman, uygulamalann tümünün yanlış olduğunu dile getinyorlar ve "bu işin doğru- sunu" kendilerinin yapacağını ileri sürüyortar. "Pekibunu nasılyapacaksınız" sorusunu da, ge- nellıkJe "Kuran'da her seyin doğrvsu var" diye ya- nıtlıyorlar. Sanki, bugün beğenmedikleri İslam şeri- atı ülkeleri, yönetimlerinin ilkelenni başka bir kay- naktan saglıyorlar... Eğer Islamın siyasal bir din olmadığı kabul edilir- se, "Şiddete yer varmı" sorusu da kendiliğinden or- tadan kalkıyor. Fakat Islamın siyasal bir din olduğu kabul edilirse, işler o zaman kanşıyor. Zira Islami- yetin siyasal bir din olduğunu, yani siyasal yaşamı da düzenlemesi gerektiğini ileri sürenlerin bir kısmı şiddete yer olmadığını kabul ederken, bir kısmı "işin doğasıgereğı "şiddet kullanılabıleceğini, hatta kul- lanılması gerektiğini ileri sürüyoriar. Tabii, sıkıştıkla- n zaman inkâr etmek koşuluyla... ••• Bazı arkadaşlanmız, siyasal İslam tartışmalannın yeni başladığını sanıyorlar. Çok yaşasınlar. Bu tar- bşma, Islamiyetin ilk yıllanndan beri sürüyor. Türki- ye'de de hep vardı bu tartışma. Ama kimileri, Ame- rika'y her gün yeniden keşfediyor. Rastlantı sonucu bu günlerde yayımlanan ve bu konuya ışık tutan bir çalışmadan söz etmek ıstıyo- rum. Bu çalışma, son üç yıldır, yazan ile yoğun ça- lışmalar yapmamıza neden oldu. Kitap "Gelasius'un Kılıçlan" başlığını taşıyor. (Sar- mal Yayınlan, Istanbul 2000). Bir de alt başlığı var "Dünden Bugüne Din - Siyaset - Iktidar Çatışma- sı: Yazılanlar ve Yazılmayanlar". Çalışmanın üçün- cü bir adı daha var ki; o da "İslam - Türk Eksenin- de Inanç - Siyaset llişkisi". Bu son başlık, kitabın yazan Dr. Önder Güngör'ün, danışmanlığım altın- da kaleme aldığı doktora tezinin başlığı idi. Şimdı müteahhitliğin yanı sıra Istanbul Bilgı Üni- versitesi'nde Türk Devrim Tarihi (Atatürk llkeleri ve Inkılap Tarihi) dersleri veren Dr. Güngör, çok ilginç biraraştırmacı. llktanıştığımızda, ortayaşlı (diyelim), başanlı bir inşaat mühendisi ve müteahhit ıdi. Inşa- at mühendisliği dalında lisans üstü çalışmalan ol- duğunu da daha sonra öğrendim. Master öğrenimi sırasında kaleme aldığı Alevilik- le ilgili çalışmayı, derslenmde yıllarca kullandım ve kullanmaktayım. Daha sonra da gene Sarmal Ya- yınlan arasında çıkan "SiyasalIslamda Bölünmeler" başlıklı yüksek lisans tezini kaleme aldı. Nihayet doktora derslerini tamamlayarak "Gelasius'un Kı- lıçlan " başlığıyla yayımlanan tezi yazdı ve doktor ol- du. (Dansı devamına...) Dr. Güngör'ün yorum ve endişesi, Islamın siyasal bir din olması ve eninde sonunda, siyasal ıktıdara yönelmesinin doğal olduğu. Bu arada bir başka en- dişesi, şiddete yönelmeleri ve sırasında "takıyye yapmalannın" hak olduğuna inanmalan. Kitabın adı, arka kapaktaki açıklamayla aydınla- nıyor "5. yüzyılda Papa Gelasius, Tann'nın Hz. Isa'ya iki kılıç verdiğini söyledi. Bunlardan biri laik, diğeri dinsel erid temsil ediyordu. Gelasius, Hz. Isa'dan sonra dinsel erki temsil eden kılıcın papalara, laik erki temsil edenin imparatoıiara geçtiğini ve bu iki kılıcın çatışmamalan gerektiğini önerdi. Ama bu önerinin gerçekleşmesi için Avrupa yûzyıllar boyu kan ve gözyaşı döktû. Gelasius 'un kılıçlannın huzu- ra ulaşması Avrupa'ya pahalrya mal oldu. Ya Doğu'da ne olmuştu? İslam Peygamberi'nin elinde tek kılıç vardı. Ama bu, tek elde bütünleşmiş Gelasius'un iki kılıcı birden değil miydi? İslam, yûz- yıllar boyu elinde iki kılıcı birden tuttuğunu fark et- medi. Ama ne zaman ki Batı, İslam dûnyasını fer- sah fersah geçip isteklerini ona kabul ettirmeye başladı, o zaman elde tutulanın bir değil iki kılıç ol- duğu ve aynlmalan gerektiği hissedilmeye başlan- dı. Doğu'da kimsenin deneyemediğini, Mustafa Kemal başardı. Gelasius 'un kılıçlannı güçlü elleriy- le ayınverdi ve çatışmamalannı önerdi. Ama çatış- ma, kılıçlann doğalannın gereği idi..." Dr. Güngör, bu çatışmanın engellenebilmesinin işaretlerini, Hz. Isa'nın öncelerinden başlamak üze- re, anyor. Siyasal Islama ilgi duyanlann, bu kitabı okumalannda çok yarar var. Okumayı sevmeseler bile... Galata'da onanm çalışması başladı İstanbul Haber Servisi - Yapımındaki eksık ve kusurlu ışler nedenıyle Marmara ile Haliç arasın- daki gemi trafiğinin ke- sılmesine neden olan Ga- lata Köprüsü'nün onanm çabşmalan dün başladı. Köprüdeki onanmın Ey- lül 2000'de bitirilmesi bekleniyor. Onanm çalışmalan ne- deniyle köprünün yansı 24 Şubat tarihine kadar araç trafiğine kapatıldı. Köprünün diğer yansm- dan iki gıdış ıkı geliş ol- mak üzere 4 şeritli ve çift yönlü olarak trafik akışı- nın sağlanacağı bildirildı. Karayollan Genel Mü- dürlüğü tarafuıdan yapı- lan açıklamada, söz ko- nusu trafik düzenlemesi- nin kaçmıhnaz olduğu vurgulandı. Istanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ali MûfitGfirtuna,Haliç'te- ki askeri ve sivil tersane- lerin kaldınlacağım açık- ladı.