22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
1 5 ŞUBAT 2000 SALI CUMHURİYET SAYFA 17 İlkokul kitaplığı Yıllar içinde Milli Eğitim ve Kültür Bakanlıklan tarafından yayınevlerinden topluca satın alınıp ilköğretim okullannın kütüphanelerine gönderilen kitaplardan: Riyazüs Salih'in Tercemesi, Islamiyette Ağaca Verilen Önem, Gülşen-i Raz, Namaz Surelerinin Türkçe Terceme ve Tefsiri, Nizam'ül Hakk, Tam flmihal, Peygamberimi Öğreniyorum, Hakani Mehmed Bey'in Hilye- i Şerifesi, Ömeklerie Islam Ahlakı, Islam'da Eğitim ve Öğretim, Tefekkür, Istikamet, El Hikem ül Ataiyye, Tercümeli Arapça Metinler, Kuran-ı Hakim ve Meal'i Kerim, Seçme Hadisler, llahi adisler, Imam Buhari'nin Oerlediği Ahlak Dersleri, Eski Türk Seciyye ve Ahtakı. En somut örnek: Bu krtaplann tümü Hizbullah'ın merkezi Batman'daki bir okulda değil, Izmir'in orta yerinde bir ilköğretim okulunun kütüphanesinde duruyor! Konuyu Yeni Asır'da Erkin Usman gündeme getirdi. Sonuç: Sıfır! Elektronik posta: som@postaxumhunyetcom.tr Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97 - Çadırdaki depremzedelere artık sıcak yemek yokmuş... "Hükümet ordövr tabağı hazırirvordur!" ürkiye'nin irtica ile birinci derecede tehdit al- tında bulunduğu bir ortamda, irticaı faali- yetleri nedeniyle kapatılma davasına muha- tap olan bir partinin Kahramanmaraş Bele- diye Başkanlığı tarafından 11 Şubatta düzenlenen "Ma- raş'ın Kurtuluş Günü" gösterisindeyaratılan ve Cum- hurbaşkanına da gösterilen tablo büyük bir talihsiz- liktir. Maraş'ta imam hatiplilere oynatılan "oyun'daki ka- raçarşafa bürünmüş peçeli kadınlann işgalci Fran- sızların tacizine uğramasının; "Sütçü Imam" olarak bilinen Uzunoluk Camisi müezzini Aii Efendi'nin hal- ka "Sizi Allah adına, Peygamber adına, Kuran adına cihata davet ediyorum" diyerek tam da ezan okun- duğu sırada Fransızlar'ı öldürmesinin Maraş'ın kur- tuluş günü ile ilgisi yoktur. Birinci Dünya Savaşı'ndan yenik çıkan Osmanlı'nın Mondros Ateşkes Sözleşmesi'ni imzalamasından son- ra Maraş, 23 Şubat 1919'da Ingilizler tarafından iş- Maraş oyunu gal edilmiştir. Ingiliz işgaline direniş olmamış ve Ma- raş, ulusal kurtuluş hareketini başlatan kongrelerden 4-11 Eylül 1919'daki Sıvas Kongresi'netemsilci gön- dermemiştir. Fransızlar'ın Musul petrolleri gelirinden Ingilizler lehine vazgeçmesi üzerine Maraş, Ingilizler tarafından Fransızlar'a bırakılmıştır. 30 Ekim 1919'da Maraş'a giren Fransız komutanlan, eşraftan Beyazıt- zadeter büyük bir ziyafet vererek karşılamıştır. Ancak 31 Ekim 1919'da, hamamdan çıkan üç ka- dın evlerine dönerken yokja, Fransız askerlerinin ta- cizine uğrayınca "Sütçü Imam" kahvede oturan genç- lerle birtikte işgalcilere silah çekmiş ve işgalden se- kiz ay sonra ilk ateş açılmıştır. Olay üzerine, tacizci askerierin Fransız değil, Fransızlar'ın Suriye ve Mısır'dan getirip üniforma giydirdiği Ermeniler olduğu anlaşıl- SESStZŞEDASIZ(l) NURİKLRTCEBE jjT"" •i% , i mıştır. Maraş'ın ileri gelenleri Fransız Dışişleri Bakan- lığı'na telgraf çekerek Osmaniye'deki Fransız Askeri Valisi Andrea'nın Maraş Askeri Valiliği'ne getirilme- sini önermiş; Türkler'e kin güden Ermeniler'in geri çekilip yerine Kuzey Afrikalı Müslüman askerierin ge- tirilmesini istenmiştir. Fransızlar'ın Cezayirli Müslü- manları işgal kuvvetlerinde kullanmalarına rağmen "kamavor" denilen Ermeni fedailerden vazgeçme- mesi ile Maraş'ı "kahraman" yapacak büyük direniş başlamıştır. Mustafa Kemal'in talimatı ile Heyeti Tem- siliye adına Kılıç Ali Bey, bölgede Müdafaayı Hukuk Cemiyetlerini örgütlemiş; çatışmalara Senem Ayşe Hanım gibi karaçarşafsız kadınlar da katılmıştır. Fran- sızlar 11 Şubat 1920'de Maraş'ı terk etmiş, Kılıç Ali Bey komutasındaki kuvvetler 12 Şubat 1920'de şeh- re girmiştir. Maraş'ın kurtuluşunu karaçarşaflıları kul- lanarak ve ezan okuyup cihat çagnsı yaparak kutla- mak talihsizlik olduğu kadar ulusai tarihe karşı da saygısızlık olmuştur. Sivas'taki öğrenciler gözaltmdayken Yeni yıla girdikten sonra Si- vas'tan televizyon ekranları- na yansıyan görüntülerde, Cumhuriyet Üniversitesi kan- tininde sağ görüşlü öğrencile- rin saldınsına uğrayan sol görüşlü bir grup öğrenci basın açıklaması yapmak isteyince polis şefinin direktifi ile gö- zaltına alınıyordu. :-." Şimdi gözaltı izlenimleri: "Emniyet Müdürlüğü'ne götürülen öğrenciler önce garaja sokulup hara- ketler arasında sıraya dizildi ve kızlar- la erkekler birbirinden aynldı. Sonra, "Size mi kaldı ulan memleketin haJi", "Dinsizler", "Sizi okutturmayız ulan burada" tehditleri altında fotoğraflar çekildi, bazı öğrencilerin parmak iz- feri alındı. Daha sonra birkaç sivil po- lisin eşliğinde sağlık kontrolü yaptırıl- dı. Ardından, gözleri bağlı olarak sor- gulanan bazı öğrencilere, polisle iş- birliği yapmalan önerildi. Bir ara öğ- rencilere 'çömel', 'kalk', 'ellerini ba- şının üstüne koy', 'tek ayak üzerinde dur' komutlan verilerek toplu hare- ketleregeçildi. Hareketlerdeki uyum- suzluklar küfür ve tehditlerle gideril- meye çalışıldı. Amaç öğrencileri yor- mak ve moral bozmaktı ki, gözaltının ilerieyen saatlerinde acıktığı bilinen öğrencilerin karşısına geçen polisler çay, kola, sigara içip köfte-ekmek ye- di. Sonuçta öğrencilerin bir kısmı gö- zaltından salıverildi, bir kısmı savcılık tarafından serbest bırakıldı." Saldırıya uğradıklan halde gözaltı- na alınan bu öğrenciler ne istiyordu? "Müzik konserierine müdahale edil- mesin... Gereksiz kimlik kontrolleri yapılmasın... ûzellikle Alibaba ma- hallesinde oturan öğrencilerin evleri- ne gece saatlerinde baskın yapılma- sın... Can güvenliği sağlansın." KONUK YAZAR HALUK BAKIR Avrupa 2000 AMSTERDAM - Yunanca "Catharsis" sözcüğü bağırsak- ların boşalması, "temizJenme", "annma" anlamına geliyor. Ay- nı zamanda, bilinçaftındakı bas- tınlmış anı ve duygulann orta- »ya^kması da psikanaüzde bu sözcükle anılıyor. Avrupa'da son yıllarda göze çarpan birçok gelişme, binyıl dönüşümünde bu "uygariığın", annmanın sancılannı çektiğini gösteriyor. Türkiye ve Avru- pa'daki Türkler, ilginç bir şekil- de bu sancılann ebeliğini yapı- yor adeta. Türkiye'nin aydınlık yüzü siz "Cumhuriyet" okuria- nndan uzak kaldığım son 5-6 yı- la bir baktığım zaman bakın ne- ler görüyorum: Burada bazı çevreler, kendi genetik özelliklerini Anadolu'nun binlerce yıllık hamuruna aşıla- mayı, etnik temele dayanan bir boğazlaşmayı körüklemek iste- diler, başaramadılar. Uzun za- man Yunanlı komşulann arka- sına saklandıktan sonra bakla 1997 yılında başta Kohl, bazı ülkelerdeki Hıristiyan Demokrat- lann ağzından çıktı: "Tarihi ve köKteri farklı Türkiye'yi kendi- mizden sayamayız." Bu görüş, Hollandalı liberal- lerin kibirli lideri Bolkestein ta- rafından da benımsendi. Bu- nun, buradaki yurttaşlann ko- numunu etkilememesi düşü- nülemezdi. Bazı çevrelerden, cümlenin tamamı olmasa da, "Ya bu deveyi güdün,..." ses- len daha çok yükselir oldu. Neyse ki Avrupa hep aynı bi- çimde düşünenlerin Avrupası değil. Örneğin, dış politikada deneyimli Hıristiyan Demokrat Hdlandalı politikacı Hans van den Broek... Kohl'ün Türki- ye nin kültürel farklılığı nede- niye Türkiye'yi Avrupa'dan dış- la>an demecini yabancı gaze- teciler derneğinin düzenlediği yenekte kendisine hatırlattı- ğında, hiç tereddüt etmeden vetliği yanıt şuydu: "Böyle bir dCşünce tüylerimi diken diken ediyor." Etnik ve dinsel farklılıklann ön plana çıkanlmasının nelere mal olduğu, Bosna-Hersek ve Kosova trajedileri yaşandıktan sonra yavaş yavaş anlaşılma- yabaşlandı. Srebrenica'da Hol- landa bırliğının Sırplann Boş- nak katliamına adeta yardımcı olan tutumu, birkaç yıldan faz- lagizlitutulamadı. "Bosna'daiyi- ler kötûleryok" diyen zihniyet çökerken, iyiyi kötüyü etnik ve- ya dinsel aidiyete bağlamayan, insanlığı ön plana çıkaranlar adaletin eninde sonunda yeri- ni bulduğunu görerek moral ka- zandılar. Amsterdam'da "Hep kendi bakışımızı Türkiye'ye empoze etmeye çabalıyoruz, acaba de- ğişik etnik gruplann bihikte ya- şaması konusunda Türkiye 'den öğrenebileceğimiz şeyler yok mu?" sorusunu ortaya atan bir panel bile düzenlendi. Nazi kamplanndan dönen Ya- hudilere ve Çingenelere göste- rilen soğuk tavır, mallarının ha- raç mezat satıldığı ya da taJan edildiği, Yahudilere en çok yar- dım eden ülke diye bilinen Hol- landa'da yeni yeni ortaya çıkı- yor. Vicdanlan sızlatan adalet- sizlik, 55 yıl sonra da olsa bilin- çaltından yükselip ortaya çıkı- yor. Tam da Nazi kalıntısı Ha- ider'in sahnede boy gösterdi- ği dönemde... Avrupa, Türki- ye'yi "oa§Aa"görmeyanılgısın- dan kurtulduktan hemen son- ra, sanki aynada kendisine ba- kıp irkiliyor. Çünkü Avrupa'nın tümünde, küçük Haider"lerin fır- sat kolladığının herkes farkında. Neyse ki bu Haider'lere karşı- lık, "Haydar"\ar\ eşit görenler de az değil. Gelecek cuma gü- nü Amsterdam'da boy gösterip, biz de vanz diyecekler. Sonuç olarak karanlıktan ay- dınlığa çıkmanın sancılan Tür- kiye'de olduğu gibi burada da sürüyor. Belki biraz daha san- cı çekilecek, ama aydınlık mut- laka gelecek. ÇİZGİLİK KÂMİLMASARACI r -U— *fit*İ_XJJ J HARBt SEMtttPOROY ~ X'Tsemihporoy(§yehoo.com MIRMIRLAR VĞUR DVRAK TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 15 Şubat «* «• «% s« , ^.,, Wasal Kuşu OĞUZTANSEL SOZLU KULTUffDEN YAZILIANLAT/MA MİS'TE SUGÜM,FOLKLOKCU VE DOSMUÇTI/. OTU2 y/ L'$K yAPAM T#MS£rL, İU< OĞUZ VtNSEL Ş f 7 B E L YAZM4YA KOYttCMUŞTU. 6U KOMUO/4 ÖYCE BAŞARtU OLPU fCt, 197? 'Oe Ty&*£ 0/L. •K tCURUMU ÇOCİ/Mİ yA'Zf/J/ ÖOÜLÛ İLK. '.£2. KBKtDİİTiME İ/££JU>/. OĞUZ T74A/- 'fL '/A/ son/ f'/se Kimst "OAĞI ÖPMSIEI?, \ ÖLÜMÜMPeN S Yfl. SOH&A •" ' BURHANtYE İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTTIRMA tLANI DosyaNo: 1999/1436 Esas Satümasına karar verilen gayrimenkulün cinsi, kıy-meti, adedi, evsafi: 1- Buıhaniye ilçesi Kocacami mahallesi, ada 130, parsel 127, cilt 22, sayfa 2134'de kayıtlı 1067.80 m2 miktannda iıııar planı içerisindeki Sa- ıayı Caddesi'ne cqjhesi olan içerisinde kargir yazıhane ve bıçkı atölyesi bulunan arsa vasftndaki gayrimenkulün 1/5 hissesi 8.000.000.000.-TL bedelle satılacaktır., 2- Yine aynı mevki, ada 130, parsel 129, cilt 22, sayfa 1136'da kayıtlı bulunan 232.27 m2 miktannda imar planı içeıisinde bulunan gayrimenkulün 1/5 hissesi 400.000.000 TL bedelle satılacaktır, 3- Kocacami Mahallesi Sanayi Caddesi, ada 130, parsel 130. cilt 22, sayfa 2137'de kayıtlı tamamı 149.49 m2 miktannda imar planı içerisinde konut yapmaya elverişli arsa vasfindaki gayrimenkulün 1/5 hissesi 350.OO0.0OO.-TL bedelle satılacaktır., 4- Kocacami Mahallesi Sanayi Caddesi, ada 130, parsel 135, cilt 22, sayfa 2142'de kayıtlı tamamı 171.02 m2 miktannda imar planı içerisinde konut yapmaya elverişli gayrimenkulün 1/5 hissesi 350.0OO.0OO.-TL bedelle satılacaktır., 5- Kocacami Mahallesi Sanayi Taddesi, ada 130, parsel 136, cilt 22, sayfa 2143'de kayıtlı tamamı 170.86 m2 miktannda imar planı içerisinde konut yapmaya elverişli gayrimenkulün 1/5 hissesi 350.OO0.OO0.-TL bedelle satılacaktır., 6- Kocacami Ma- ıallesi Sanayi Caddesi, ada 130, parsel 137, cilt 22, sayfa 2143'de kayıtlı tamamı 135.28 m2 miktannda imar planı içerisinde konut yapmaya elverişli gayrimenkulün 1/5 hissesi 350.0OO.OOO.-TL bedelle satılacaktır., 7- Cocacamı Mahallesi Sanayi Caddesi, ada 130, parsel 138, cilt 22, sayfa 2144'de kayıtlı tamamı 485.02 m2 miktannda imar planı içerisinde bulunan gayrimenkulün 1/5 hissesi 500.000.000.-TL bedelle satılacaktır., 8- Ko- .acami Mahallesi Sanayi Caddesi, ada 130, parsel 145, cilt 22, sayfa 2152'de kayıtlı tamamı 464.09 m2 miktanndaki imar planı içerisinde gayrimenkulün 1/5 hissesi 700.000.000.-TL bedelle satılacaktır., 9- Burhaniye lçesi, Şarköy, Bademalanı mevkii, parsel 726, sayfa 731 'de kayıtlı tamamı 5276 m2 miktanndaki içerisinde 50 adet zeytin verir durumda zeytin ağacı olan zeytinligin 1/5 hissesi 2.000.000.000.-TL bedelle satılacaktır., L0- 127 parsel saat 14.25-14.30, 129 parsel saat 14.35-14.40, 130 parsel saat 14.45-14.50, 135 parsel saat 14.55-15.00, 136 parsel saat 15.05-15.10, 137 parsel saat 15.15-15.20,138 parsel saat 15.25-15.30, 145 parsel >aat 15.35-15.40, 726 parsel 15.45-15.50 saatleri arası ihalesi yapılacaktır. Saüş şartlan: 1- Satış, 4.4.2000 günü saat 14.25'ten 15.50'ye kadar Burhaniye lcra Müdürlüğu'nde açık arttırma suretiyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen kıymetin yüzde 75'ini ve rüçhanlı alacaklılar var- ~a alacaklan mecmuunu ve satış masraflannı geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa, en çok arttıranın taahhüdü baki kaknak şartıyla 14.4.2000 Cuma günü saat 14.25-15.50'de ikinci arttırmaya çı- canlacaktır. Bu arttırmada da bu miktar elde edilememişse gayrimenkul en çok arttıranuı taahhüdü saklı kalmak üzere arttırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok arttırana ihale edilecektir. Şu kadar ki arttırma jedelinin maluı tahmin edilen kıymetinin yüzde 40'ım buknası ve sabş isteyenin alacağına rüçham olan alacaklann toplamından fazla ohnası ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflannı geçmesi lazım- hr. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2- Arttırmaya iştirak edeceklenn, tahmin edilen kıymetin yüzde 20'si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu ver- neleri lazınıdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde 20 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tellaliye resmi, ihale pulu, tapu harç ve masraflan alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelınden ödenir. (Tapu harcı- ıın L2'si alıcıya, L2'si satış bedelinden ödenecektir.) 3- Ipotek sahibi alacaklılarla diğer ilgılılerin (*) bu gayrimenkul üzenndekı haklanm, hususiyle faİ2 ve masrafa dair olan ıddialannı dayanağı belgeleri ile on beş gün çinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde haklan tapu siciü ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4- îhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan ıim alıcılar ve kefilleri, teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve aynca %50 temerrüt faızınden müteselsilen mesul olacaklardır. thale farkı ve temerrüt faızi aynca hükme hacet calmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden yatınlacaktır. llK'nun 133 md. tatbik olunur. 5- Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesın görebilmesi ıçin dairede açık olup masrafı /erildiği takdırde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6- Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacaklan, başkaca bilgi ahnak isteyenlenn 1999/1436 E. sayılı dosya numarasıy- a müdürlüğümüze başvurmalan ilan olunur. 27.1.2000 (*) llgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. Basın: 5893 GÖRÜŞ SONMEZ TARGAN İmece... Halk türküleri ve ezgilerine kendine özgü yoru- muyla çağcıl ve devrimci bir içerik kazandıran Ru- hi Su, sanat ve ekin dünyamızın seçkin bir sanat- çısı olmasının yanı sıra siyasal bir kimliğe de sa- hipti. Sanatsal kimliği onu evrenselleştirip ulusla- rarası üne kavuştururken, ikinci kimliği nedeniyle çok acılar çekti. Işkenceler gördü, hapislerde yat- tı. Hatta yaşamının son yıllannda, nastalığının yurt- dışında tedavisi olanağı bulunmasına karşın 12' Eylül'ün cuntacı paşaları kendine yurtdışına çıkış izni vermedi. Aslında o dönem Ruhi Su'nun kitle-. lere seslenmesi de yasaklanmıştı. Bu ulu halk ozanının sanatsal kalıtını yaşatmak ve geniş toplum kesimleriyle tanıştırmak için ku- rulan Ruhi Su Kültür ve Sanat Vakfı'nın 9-25 Şu- bat 2000 günlerinde Istanbul Atatürk Kültür Mer- kezi'nde düzenlenen İmece Karma Resim Sergi- si'nin açılışına gittim. Çok büyük ve adından da an- laşılacağı gibi oldukça anlamlı olan bu sergiye iki yüze yakın ressamımız birer yapıtını vererek katıl- mışlardı. Serginin adının İmece olması da sanat- çiların yapıtlarının satışından elde edilecek gelirle- rin tamamını vakfa veriyor olmasından kaynakla- nıyor herhalde. ) Kimi zaman küçücük bir sözcük, çok daha bü-( yük bir yığın şeyi anlatmaya yetiyor da artıyor bi- le. imece de bunlardan biri. Kapitalist üretim iliş- kileri içinde bile olunsa, özellikle kırsal kesimlerde toplumun ortak gereksinmelerıni elbirlığiyle ve be-, lirii bir çalışma düzeni içinde karşılamaya deniyor 'imece'. Liberalizm dediğimiz serbest pazardüze1 ninin, toplumsal ve ekinsel bütün değerieri yozlaş- tırdığı ve erittiği günümüzde, sanat evrenimizde ger- çekleştirılen böylesı bir imece etkinliği daha bir- anlam ve önem kazanıyor kanımca. Bu nedenle bu etkinliği düzenleyenler denli, bu etkinliğe yapıtla-> rıyla katılan sanatçıları kutlamak gerekiyor önce- likle. ^ Sonra, Ruhi Su'nun sevgili eşi Sıdıka Su'dan öğ- reniyoruz ki, bu alandaki imece girişımlerinin tari-J hi çok gerilere gidiyor. Bundan 39 yıl önce, 1961. yılında "Türküler Imecesi" adıyla bir gece düzen-i leniyor. Bundan sonrasını Sayın Sıdıka Su'dan din-, leyelim: "Yıldızlı Türküler Gecesi de diyebileceği- 1 miz bu gece çok muhteşemdi. Geceye, RuhiSu'nun[ yanı sıra Sabahattin Eyuboğlu(*), Yıldız Kenter/ Şükran Güngör, Müşfik Kenter, Genco Erkalr Kamuran Yüce, Çiğdem Selışık, Sadri Alışık, Çolpan llhan ve bugün adını anımsayamadığım ÇOK sayıda aydın ve sanatçı katılmıştı. Pir Suttan Ab-> dal'dan, Dadaloğiu'ndan, Yunus Emre'den, Ka- racaoğlan'dan türküler söylenmiş, şiirler okun' muştu. Ruhi Su, hapislik ve sürgünlük yıllanndari sonra ilk kez halkın karşısına çıkmış, türküler söy* lemişti o gece. Izleyenler o denli etkilenmişlerdikif- salonda çıt çıkmıyor, adeta nefes almadan dinliyor^ lardı. Daha sonra sanınm 1963yılında, Türküler Ime^ cesi' adıyla 45'lik plaklan ve yanında küçük kitap-* çıklanyla birlikte çıktı. Bunlan imece uzunçalarlan, kasetleri, CD'leri izledi." ' Yaşamını halkının sanat ve ekin birikimine ada^. mış bu yüceinsanın ölümünün 15. yılı dfmâsı ne^> deniyle de düzenlenmiş olan bu sergiyi gezerken içimden de onun türkülerini mınldanıyordum. Her şeyin kirietildiği, bencilleştirildiği bir ortamda böy- lesine görkemli ve onurlu bir çalışmaya en büyük emeği geçmiş olanlardan ressam Irfan Ertel, Ka- rabey Aydoğan ve Gülden Sevgili Şumlu'nun yanlannayaklaştım. Bizlerin "/mece"nize kattası ne olabilir diye soruyorum: "Bir tablo almanızyeterli- dir" diyorlar hep bir ağızdan. İmece projesiyle bir hizmeti değil, gönüllü bir ör- gütlenmeyi de başlatmış dostlan. Ruhi Su'nun şu dizelerdeki çağnsı gibi: "Sabahın bir sahibi var. I Sorariar bir gün sorar- lar." * Yazılı ve sözlü yapıtlannda, bu geceden ölümü- ne dek İmece sözcüğü kullanan Ruhi Su, bu söz- cüğü Sabahattin Eyuboğlu ile birlikte bulup kullan- mışlardı. B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6SOLDANSAĞA: 1/ "Loğusa- otn" da denilen ve köklen halk hekımliğmde kullanılan bir 3 bitki. 2/Marma- ra Bölgesfnde bir göl. . Kalın 5 bükülmüş si- cim. 3/ Uyluk kemığinin bi- lınıseladı...Ka- yak. 4/ "Behıç —": Çizeri- 9 mız... Bir Gü- ney Amenka ülkesinin başkentı. 5/ Çoğunlukla kahverengi demir kar- 2 bonat bileşımli, demır 3 cevheri. 6/Lezzet... Un, et ve bamya ile yapılan bir yemek. 7/ Uyuşuk, 5 mıskın... Utanç duyma. 6 8/ Eskrimde kullanılan üç silahtan biri... Okya- nusya halklannın erkek- lik ve bereket tannsı. 9/ Bir topluluk içinde bir kimsenin durumu ya da kazandı- ğı saygınlık. YUKARTOAN AŞAĞIYA: 1/ Yurdumuzda yetişen ve halk hekimliğinde kullanılan bir tür kokulu çalı. 2/ Elemeye yarayan araç... Kuran'uî her tümcesi. 3/ Müslüman üÛcelerde oturan Yunan asıüi kimse... Budizm'in en önemli yapısı olan Hint kökenli amt' 4/ tstenç yitımı... Kesintilerden sonra kalan miktar. k la gelen, içe doğan düşünce. 6/ Bir gıda maddesi... lu. 7/Hintli kadınlann ulusal giysisi... Dolma yapmak için hazırlanan kanşım. 8/ Istem dışı yapılan hareket... Bü; ışık ya da ısı kaynağından yayüan ışınlann toplandıgı yer. 9/ Pizza ve Italyan yemekleri veren lokanta. ; SARIYER SULH HUKUK MAHKEMESt'NDEN Sayı: 1999/1271 Mahkememizin 21.1.2000 tarih 1999/1271 esas, 2000/20 karar sayılı ilamı ile Istanbul, Sanyer, Çayır- başı Mah. 0002 cilt, 044 kütükte nüfusa kayıtlı Islam ile Fatma'dan 1332'de doğma Nuriye Kocabıyık'a ay- m yerde nüfusa kayıtlı eşi Şakir Kocabıyık'ın vasi ola- rak atanmasma karar verilmiştir. ilan olunur. 12.2.2000 Basın: 7262
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear