Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 26ARALJK2000SALJ
HABERLERİN DEVAMI
TURKİYE
Istanbul
Edirne
Kocaeli
Çanakkale
Izmir
Manisa
Aydın
Denizli
PB
PB
Y
Y
Y
Y
PB
11
10
13
15
13
14
8
PB 13 Sinop PB 9 Adana PB 14
Zonguldak PB
Samsun
Trabzon
Giresun
Ankara
Eskişehir
Konya
Sıvas
B
B
B
B
B
B
B
7
15
10
1
0
3
-2
8 AntaJya Y 14 Kars
c
* "
v
^ Parçalı bulutlu
Mersin
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkâri
Van
PB
B
B
B
B
B
B
14
6
8
5
6
0
3
Marmara'nın batısı. kıyı
Ege ile Batı Akdeniz kı-
yilan yağmuriu, Iç ve
doğu kesimler yer yer
sisli, diğer yerier parça-
lı az bulutlu geçecek.
Hava sıcaklığı batı ke-
smlerde artacak, diğer
yerterde değişmeye-
cek. Rüzgâr güney ve
batı yönterden hafif, ara
ara orta kuvvette, batı
kesimlerde kuvvetli ola-
rak esecek.
Oslo
Helsinki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
HB
PB
PB
PB
K
Y
Y
PB
-4
-5
-3
5
0
6
8
7
D!S MERKEZLER
Berlin PB -2 Moskova PB -7
Budapeşte PB 4 Aşkabat
Madrid _
9 Astana
PB -4
Viyana K
Belgrad
Taşkent_2
7 Bakû PB 8
Sofya
Roma
_Y 6 Bişkek
PB 13 Tıflis PB 7
Atina Y 16 Kahire A 19
Münih PB 3 Zürih K 1 Şam A 18
Bulutlu V Çok bulutlu Yağmuriu
• « " ^
Kariı
m 9
GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
Iki bakanı birbirine düşüren savaşımın başlan-
gıç tarihi eski.
Tantan, "Cezaevlerindeki olaylann sorumlusu
Adalet Bakanlığı'dır" savını ölüm oruçlan başlama-
dan önce söyledi. Dış güvenliğin bakanlığına, an-
cak içerinin sorumluluğunun Adalet Bakanlığı'na
ait olduğunu altını çizerek yineledi.
Operasyon sona erdikten sonra aynı değerien-
dirme ile kamuoyunun öniine çıktı.
HST ise; Tantan'ın değertendirmesine "haksız
ve insafsız birsuçlama" diye karşı çıkıyor. Sorum-
luluğun "ortak" olduğunu öne sürüyor.
HST'nin saptamasının bir yanı gerçekler karşı-
sında sıntıyor: Cezaevlerinde Içişleri'nin emrinde-
ki polis ve jandarma canı pahasına görev yapar-
ken Adalet Bakanı, sözünü ettiği ortak sorumluluk
gereği o sırada bakanlığının neleryaptığını neden-
se açıklayamıyor.
Operasyonda her türden sorumluluğu üzerine
alan Tantan'a bağlı polis ve jandarma operasyon-
la uğraşırken Adalet Bakanı HST saat başı ekran-
lann önünde konuştu.
Tantan, iç ve dış güvenlik konusunda iki bakan-
lık arasındaki yasal aynmı söytediği zaman HSTnin
yanrtı şöyle oldu:
"O halde hem dışannın hem de içerinin sonım-
luluğunu bir bakanlık (Içişleri) yüklensin!"
• Yanrt, sorumluluktan kaçmanın tipik bir öme-
ğiydi.
Adalet Bakanı, Tantan'ı "insafstzlık" ile suçluyor.
Tantan'ın elinde cezaevlerindeki rezaletleri ka-
nıtlayan -bir gün ortaya çıkacak- daha kim bilir ne
belgeler, bilgiler var.
Şimdilik karaniıkta duran bu belgeler; gün gete-
cek, hükümetin geçmişi suçlayarak sorumlulukta-
ki payını küçültme çabasının ne denli beyhude ol-
duğunu ortaya çıkaracak!
HST, Içişleri Bakanı'yla ters düştüğü öğelerin
"basın önünde tartışılmasını yararsız" buluyor.
Oysa halkımız cezaevlerindeki rezaletleri basın-
dan öğreniyor.
HST'nin irdelemesinin hazin bir tarafı da var.
HST, kapalı kapılar arkasındaki görüşmelerin bir
işe yaramadığını kanıtlayan davranışlannı neden-
se unutuveriyor.
Sorun bitmedi, sürüyor
Uşak Cezaevi'nde olaylar başlayacağını günler-
ce önce yazıyla bildiren Içişleri'nin uyanlannı bir
türlü özümsemediğini, o cezaevindeki gelişmele-
re -bir bakıma- olanak sağladığını anımsamak is-
temiyor.
Dikkatler iki bakan arasındaki savaşıma çevril-
diği için cezaevlerindeki sorunun sona ermediği-
ni içeren yeni bilgiler gözlerden kaçıyor, gerçekle-
rin üstünü örtüyor.
Üstelik "yeni bilgileri" HST veriyor. Kayıkçı kav-
gasını ön plana alan medyada yer almayan bilgi-
lere göre; "47 cezaevinde daha değişik biçimler-
de benzeri eylemler sürdürülüyor.
Halen süresiz açlık greviyapan hükümlü ve tu-
tuklu sayısı 1.656. ölüm orucuna giden tutuklu ve
hükümlü sayısı. F tipi cezaevlerindekiler dahil ol-
mak üzere 353 kişi.
Böylece cezaevlerinde değişik biçimde bu ey-
lemleri sürdüren hükümlü ve tutuklu sayısı 2.018
kişi."
20 cezaevi operasyonundan sonra "sorunun
bittiği" izlenimi dogarken; yeni bilgilerie son ger-
çeği ikinci plana alan, Tantan'la savaşımı yeğleyen
Adalet Bakanı HST duyuruyor.
Bir bakan, bir milletvekili, bir parti, muhalefet; ka-
yıkçı kavgasının dününü, bugününü ve geleceği-
ni saptamak amacıyla TBMM'de araştırma açılma-
sını önermeyi aklının ucundan geçirmiyor.
Böylece; "cezaevleri sonınuyla uyumlu ortaklar
arasındaki uyumsuz seslere" bir yenisi ekJendi.
IJzuntatittn dünkii
bilançosu: 12 ölü, 93yatnh
• Baştarafi 1. Sayfada
jı alamayarak devrildi.
Kazada ilk belirleme-
lere göre Emine Gönen-
ti, Ömer Çakmak, Akif
Atçı ile kimlikleri henüz
belirlenemeyen 1 'i çocuk
3 kişi yaşamını yitirdi.
Kazada yaralananlann
adlan şöyle: Sürücü
Ümit Rana, Rahmi Gök-
tan, Oğuz Şen, Mevtüt
Yücetürk, Abmet Üney,
Mehrnet AkyıL Atffla Ço-
ban, Ömer Turgut, Ha-
san Çimen, Fırat Doğal,
Kubilay Baykal, Üyas Yü-
maz, Şeyda Sunca, Suttan
Bağçalar, Cengiz Yüdız,
Ahmet Yıktaz, Muammer
Doğao, Şeyda Baykal,
Özer Oztürk ve Sevim
Karakışb.
Izmir'den Siirt'e git-
mekte olan Hûseyin Tu-
gaç yönetimindeki 34 Z
3556 plakalı yolcu oto-
büsü, Konya yakınlann-
da bıızlanan yolda kaya-
rak şarampole devrildi.
Kazada, yolculardan
Belkıs Marangoz yaşa-
mını yitirdi, 47 yolcu ya-
ralandı.
Adana Hipodromu ya-
kınında Salih UğureOi,
bir kamyonun çarpması
sonucu öldü.
Kayseri ve Erzincan'da
meydana gelen kazalar-
da ise 22 kişi yaralandı.
Kayseri-Kahraman-
maraş karayolunda bir
otomobille kamyonun
çarpışması sonucu mey-
dana gelen trafik kaza-
sında 3 kişi öldü, 1 kişi
yaralandı. Adana'daki
kazada ise 1 kişi hayatını
kaybetti.
Dık hava geüyor
ANKARA (AA) - Yur-
dun batı kesimleri bugün-
den itibaren ılık havanın
etkisine girecek. Hava sı-
caklığı bu bölgelerde 10-
12 derece artacak. 10
günlûk uzun tatılin ilk
günlerini yoğun kar yağı-
şı altında geçiren pek çok
bolge, ŞekerBayramı'na,
nispeten daha iyi hava ko-
şullanyla girecek.
Devlet Meteoroloji îş-
leri Genel Müdürlü-
ğü'nden yapılan açıkla-
maya göre, arife, bayra-
mın birinci ve ikinci gû-
nünün Marmara'nın batı-
sı, kıyı Ege ve Batı Akde-
niz kıyılan lodosla birlik-
te yağmurlu, yurdun iç ve
doğu kesimleri sisli ge-
çirecek. Hava sıcaklığı ise
özellikle yurdun bafa böl-
gelerinde hissedilir şekil-
de (10-12 derece) artacak.
Çeteler de 4
F tipi'ne• Baştarafi 1. Sayfada
olduğunu söyledi. Sincan, Edir-
ne ve Kocaeli'ndeki F tipi ceza-
evlerinin yeni olduğunu, bu ne-
denle bazı aksaklıklann buluna-
bileceğini vurgulayan Ertosun,
kalonferlenn yanmasına karşın
yeni bina oldugu için ısınmada
ilk günler sorun yaşandığını, an-
cak şu anda ısınma sorununun
bulunmadığını savundu.
Ertosun, F tipi cezaevine ko-
nulan tutuklu ve hükûmlûlerin,
odalara suç vasıflanna göre yer-
leştirildiklerini belirtti. Ertosun,
"Yani Tûrk Ceza Yasası'nm 125.
ve 146. maddesinden mahkûm
oUnlaria 168/1, 168/2 ve 169.
nuddelerinden tutuklu veya hü-
kümlü olanlaraynlarak odalara
yerleştirildr dedi.
F tipinde görüşkr
Sincan F Tipi Cezaevi'nde bu-
lunan 336 kişi aileleriyle gruplar
halinde görüşurken, hastanede
bulunan tutuklu ve hükümlüler-
le ailelerin görüştürülmediği bil-
dirildi. Ailelere, cezaevinde sa-
bah, öğle ve akşam olmak üzere
3 grup halinde görüş yaptınldı.
Görüşme kısmına en fazla 9
mahkûmun getirildiği ve yanm
saat görüşmelerine izin verildiği
kaydedildi. Cezaevine pantolon,
kaiak, gömlek, iç çamaşın ve
spor ayakkabı dışında hiçbir şey
almmadığı belirtildi. Cezaevi
kantininde bulunan gereksinim-
lerin de dışandan getirilmesine
izin verilmediği bildirildi.
Sincan F Tipi Cezaevi'nde ön-
ceki gün ve dün ilk tahliyeler ger-
çekleşti. Af yasası kapsamındaki
TCY'nin '^ardnn ve yatakhk"
suçunu düzenleyen 169. madde-
den mahkûm olan Selçuk Akbv-
yık, Akm Demird, Ersin Aydın.
Bûlent GöksüMk ve Bülent Er-
türk, F tipi cezaevlennden ilk tah-
liye edilen hükümlüler oldu. Tu-
tuklu ve hükümlü avukatlan, ken-
dileri cezaevinde akşam geç saat-
lerde tahliye işlemleri için giri-
şimlerde bulunurlarken, müvek-
killerinin habersizce cezaevinden
çıkanldığını ve Ayaş Kavşağı'nda
araçtan indirilerek serbest bıra-
kıldıklannı savundular.
Birgözaltı
"Hayata Dönûş" operasyonu-
nun ardından tstanbul, Bursa ve
Çanakkale E Tipi Cezaevi'nden
Edirne F Tipi Cezaevi'ne nakle-
dilen tutuklu ve hükümlüler, ai-
leleriyle göriiştürülmeye başlan-
dı. Cezaevine sevk edilen tutuk-
lu ve hükümlülerden 226'sı dün
aileleriyle görüşurken geri ka-
lanlann bugün aileleriyle görü-
şecekleri öğrenildi. Çocuklany-
la sadece yanm saat görüşebil-
diklerini belirten aileler, idare-
nin belirlediği miktarda giysi ve-
rebildiklerini, kaloriferlerin yan-
madığını ve sıcak suyun bulun-
madığını anlattılar. Tutuklu ve
hükümlülere televizyon izletil-
mediğini, gazete veribnediğini
belirten aijeler, çocuklanna sevk
sırasında ve cezaevinde dayak
atıldığım öne sürdüler. Tutuklu
ve hükûmlûlerin sadece TTB
doktorlanna muayene olacakla-
nm belirten aileler, "Çocuklan-
mız bir daha zijaretçi kabul et-
meme karan akhklarmı açıkladı-
tar" dediler.
Bu arada tutuklu yakınlanyla
gazetecilerin görüşmesi jandar-
ma tarafından engellenirken bir
kişi gözaltına alındı.
Avukatlann görüşü
Edirne F Tipi Cezaevi'ne nak-
ledilen müvekkilleriyle görûşen
Avukat Muharrem Çöpûr, gö-
rüşmelerinin çok zor şartlar al-
tında güçlûkle gerçekleşebildı-
ğini belirterek "Mahkûmlann
saç ve sakallan zorla üraş edil-
miş. Kaloriferler de tsıtmıyor.
Radyo, televizyon ve gazeteiere
ulaşamıyor, dünyadan habersiz
yaşıyorlar. Taiepîeri kabul edilin-
ceye kadar öhlm oruçlaruu sür-
düreceklerini söylüyorlar" dedi.
Tutuklular arasmda hiç ileti-
şim olmadığım belirten Çöpür,
iki avukatın bir tutukluyla aynı
anda görûşemediğini ve avukat-
lann da ikiden fazla müvekkiliy-
le görüştürülmediğini ifade etti.
Çöpür, "Müvekkillerimle çok
uzun aralaıia görüşebildim.
Amaçlan, mahkûmlann kori-
dorlardan geçerken bile birbirk-
rini görmekrini engellemek.
Mahkûmlar, kendi isimkrini ba-
ğu-arak vaşadıklannı diğer mah-
kûmlara duyunnaya çahşıyor-
lar" dedi. Avukat Remzi Kaz-
maz, müvekkilleriyle Edirne F
Tipi Cezaevi'ndeki görüşmele-
rinde mahkûmlara giysi verme-
lerinin bile engellendiğini söyle-
yerek "F tipicezaevleri insani de-
ğiL Insan yaşamına uygun değiL
F tipindeld rüm siyasiler ölüm
orucunda. Ölüm orucu için değfl,
operasyon sırasında akhklan ya-
ndann tedavisi için doktor isti-
yorlar" dedi.
Tutuklularla görüşebilmek için
vekâletnameye ihtiyaç olmama-
sına karşın kendilerinden vekâ-
letname istendiğini belirten Kaz-
maz, "Kimnklerimiz ahndı, bize
başka kartlar verildl BUgisayar-
h sistemi uygulamaya caltştılar, a-
ma işlemkr çok uzun sürdü.
Onur kıncı ve aşağüayıa bir du-
rumdu. Görüştüğümuz odada
her hareketimiz ve konuşmamız
kaydedildL Müvekkinm bana
hasretfe sankfa. 3-4 dakika om-
zuma yaslandı" diye konuştu.
Bakırköy Kadın ve Çocuk Tu-
tukevi'ne nakledilen müvekkil-
leriyle görüşen Avukat Hüdayi
Berder de Bayrampaşa Ceza-
evi'nin C1 ve C2 koğuşunda ka-
lan 6 kadın hükümlünün kendi-
ni yakmadığını iddia etti. Mah-
kûmlann kafalannda yanıklar ol-
duğunu anımsatan Berder,
"Mahkûmlara yukandan ateş
toplan atümış. Yatakhane rasge-
letaranmaya başlandıktan sonra
oluşan deliklerden de biber ve si-
nir gazlan atümış" dedi.
Yurttaş Girişimi Sözcüsü Avu-
kat Ergin Chunen de Edirne F
Tipi Cezaevi'ndeki müvekkille-
riyle görüştürülmediğini belirt-
ti. Edirne'den gazetemizi arayan
Avukat Cinmen,"Bu sabah için
görüşebinrsiniz demişlerdi, Edir-
neVe geldik, ancak görüştürnıe-
diler. Ne zaman görüşebileceği-
miz konusunda da bir şey sövie-
miyorlar. Bu, savunma hakkuun
doğrudan ihlalidir. Edirne F Ti-
pi Cezaevi'nde çok ciddi şeyler
yaşandığuu sanryorum. Avukat-
lara bu muameleyi gösterenlerin,
içerdekilere nasıl davrandığım
tahmin etmek zor değiL Bld dev-
re dışı bırakmak istiyorlar. Bu
hak ihlaimi AİHM'ye kadar gö-
tûreceğiz'' dedi.
Aileler görüştû
Cinmen, ailelerin bir bölümü-
nün ise tutuklu ve hükümlülerle
görüştürüldüğünü söyledi. Cin-
men, ailelerin anlatımlanna gö-
re, cezaevinde ölüm orucu eyle-
minin sürdürüldüğünü, tutuklu
ve hükûmlûlerin çoğunun elbi-
sesinin bulunmadığını, kalorife-
rin yandığını, ancak bınanın ye-
ni olması nedeniyle etkili olama-
dığını kaydetti.
Uras'tan tebrik karti
Özgürlûk ve Dayanışma Parti-
si (ÖDP), Başbakan Bûlent Ece-
vit'e bayram ve yeni yıl için 'teb-
rik kartr gönderdi. ÖDP Genel
Başkanı UfukUras ve diğer par-
tililerin katılımıyla Galatasaray
Postanesi'nden gönderilen teb-
rik kartında, "Onlarca sivasi tu-
tukhı ve hükümlünün hayaüna
mal olan 'şefkatli
1
operasyonu-
nuzla hayramımiTL, yeni yıhmızı
ve kim binr daha nke yıhmızı bn
ze zehir ettiniz. Bu arada bizi gi-
derek daha çokyoksullaşüran ya-
salan da hızia Meclis'ten geçirdi-
niz. Biz debu duygularla sizin ye-
ni yıhnızı ve bayranunızı kut-
lanz" denildi.
Operasyon sonrası cezaevlerinden tahliye edilenler yaşadıklarını anlattı
'¥ tipine tekıııe tokat götürüldük9
tstanbul Haber Servisi - Nev-
şehir Cezaevi'nden Sincan F
Tipi Cezaevi'ne nakledilen ve
21 Arahk gecesi tahliye edilen
Bülent Ertürk, F tipi cezaevle-
rine nakledilenlerin açlık gre-
vinde olduğunu ve bu kişilere
yeteri kadar tuz ve şeker veril-
mediğini ifade etti. Çağdaş Hu-
kukçular Demeği'nin (ÇHD)
Taksim'deki şubesinde düzen-
lenentoplantiya kattlan Ertürk,
Nevşehü" Cezaevi'nden asker-
ler tarafından tekme tokat dö-
vülerek Sincan F Tipi Ceza-
evi'ne getirildiklerini anlattı.
Cezaevine, üzerlerinde hiçbir
şey kalmayacak şekilde soyul-
duktan ve o durumda dövül-
dükten sonra alındıklannı be-
lirten Ertürk, Sincan F Tipi Ce-
zaevi 'nde kaloriferlerin de ısıt-
madığını söyledi.
'Gaz bombalan atikfa'
Gebze Cezaevi'nden 23 Ara-
lık gecesi tahliye edilen Firdevs
Kırbıyık, operasyon sırasında
ölüm orucu eylemcilerinin bu-
lunduğu koğuşlara jandarma-
nın gaz bombalan attığını ve in-
sanlan sûrükleyerek, döve dö-
ve hastanelere götürdüklerini
söyledi.
Kırbıyık, sah sabahı askerin
kurşun sesleriyle uyandıklannı
anlatarak "En insani ihtiyaçla-
nmız karşdanmadL Mahkûm-
lar sedyeye koOanndan kelep-
cetenerekhastaneye götürükiü-
ter" dedi. Gebze Cezaevi'nden
hiçbir F tipi cezaevine nakil ya-
pılmadığını ifade eden Kırbı-
yık, "Koğuşlannuztecritedüe-
rek görüşmeierimiz engeUendi ,
thtiyaçlarunız karşüanmadı.
Dışanya çöp vermek istediği-
mizde gardryanlar, koğuşlann
anahtartaruun askeıierde oldu-
ğunu söylediler. tçeride asker
her şeyi talan etti Uzerimize gi-
yecek hiçbir şe>1miz kalmadı.
Gebze'de hâlâ yaratalar var. F ti-
pi cezaevleri kapaülana kadar
bdı" dedi.
1 kişi daha yaşamun yitirdi
• Baştarafi 1. Sayfada <v
olarak nitelendirdi.
Ecevit, "Bundan sonra da ce-
zaevleri çok sağhkh bir şekilde
çahşmasını sürdürecektir. Özel-
tikle yeni yddan hemen sonra ge-
rekAdalet gerekse Içişleri bakan-
lanmız bhiikte bir çahşma yapa-
caklarve yeni bir düzen kuracak-
lar" diye konuştu.
"Hayata Dönüş" operasyonu-
na karşnı cezaevleri ve hastane-
lerde ölüm oruçlan ve açlık grev-
leri sürüyor. Adalet Bakanı Hik-
met Sami Türk'ün hâlâ ölüm
orucunda olduğunu açıkladığı 98
tutuklu ve hükümlünün yansı ey-
lemde 68. güne girdi.
Ceza ve Tevkifevleri Genel
Müdürü Ali Suat Ertosun, "Kim-
nkler değiL, kişüikler ön plana çt-
kanlmalıdır. Bflmem şu örgütün
elemanı değü, önce kendi kişüik-
lerini ön plana koymahlar" dedi.
F tipi cezaevlerine nakledilen
tutuklu ve hükümlülerden bazı-
lannın halen açlık grevi ve ölüm
orucunu sürdürdüğünü anımsa-
tan Ertosun, "Vazgeçmelerini
bekttyoruz. Vazgeçmezİerse nbbi
müdahale yapuacak. Bu konuyu
Sağhk Bakanhğı 0e bhükte yurü-
teceğiz. Insanlann öÜDemesini is-
tiyoruz'' dedi.
Tutuklu aileleri adına yapılan
açıklamada, ölüm orucu eylem-
lerinin Kocaeli, Sincan, Edirne
F tipi cezaevleriyle Bakırköy
Kadın ve Tutukevi ile bazı has-
tanelerde sürdüğü bildirildi.
Açıklamada, eylemi sürdüren
tutuklu ve hükûmlûlerin tuz ve
şeker almayı da kestikleri vurgu-
landı.
'Ölüm oruçlan sûrecek'
Çağdaş Hukukçular Derne-
ği'nin Taksim'deki Istanbul şu-
besinde düzenlediği basm top-
lantısmda avukat Muharrem Çö-
pür, tutuklu ve hükûmlûlerin, ta-
lepleri kabul edilinceye kadar
ölüm oruçlanna devam edecek-
lerini belirtti.
Çöpûr, "Hükümlüler, tabip
odasmdan bir grup doktorun iş-
kence gördüklerini tespit etmesi-
ni istryor. Görüştüğüm kişilerin
sağlık durumu rvi değü, bazılan
idrannda kan olduğunu söyiü-
yor. Çoğunun cezaevinden cesedi
çıkacak" dedi.
ÇHD îstanbul Şube Sekreteri
BOgütay Durna, ölüm oruçlan sı-
rasında yapılan görüşmelerde
devletin çözümü olanaksız kıl-
dığını belirtti.
Ölümler arüyor
Uşak E Tipi Cezaevi'nde gü-
venlik gûçlerinin operasyonunda
kendisini yakan "öhlm orucu"
eylemcilerinden Berrin Bıçkılar,
dün sabaha karşı tedavi gördüğû
tzmir Atatürk Eğitim Hastane-
si'nde yaşamını yitirdi.
Ölüm orucu ve süresiz açlık
grevlerinin sürdüğü cezaevleri-
ne yönelik güvenlik güçlerince
gerçekleştirilen operasyonlar so-
nucunda, Uşak E Tipi Ceza-
evi'nde kendilerini yakan iki ka-
dın tutuklu ve hükümlü, Izmir
Atatürk Eğitim Hastanesi'ne
sevk edilmişlerdi.
Vücudunda birinci derece ya-
nık olan Yasemin Cana. geçen
hafta cuma günü yaşamını yitir-
di. Cancı ile birlikte Atatürk Eği-
tim Hastanesi'ne getirilen ve vü-
cudunun yüzde 60'ı yanık olan
Berrin Bıçkılar da dün sabaha
karşı öldü.
Toprağa verfldfler
Cezaevlerine düzenlenen ope-
rasyonlarda ölen AJp Ata Akça-
yüz ve Ercan Polat {stanbul'da
toprağa verildi. Akçayüz'ûn ce-
nazesi Maltepe Merkez Ca-
mii'nde kılınan ikindi namazı-
mn ardmdan Büyükbakkalköy
Mezarlığı'nda toprağa verildi.
Ercan Polat'ın cenazesi de Gazi
Cemevi'nde düzenlenen törenin
ardmdan Cebeci Mezarlığı'nda
toprağa verildi.
Bu arada, Buca Kapalı Ceza
ve Tutukevi'nden Atatürk Eği-
tim Hastanesi'ne sevk edilen ve
mahkûmlar koğuşunda tutulan
Mesut Avcı, SerhatKaraduman-
h,AbduDah Bozdağ, Celal Alpay,
Ümit Kanh ve Banş Yılduim'ın
ölüm orucu eylemini hastanede
sürdürdükleri ve tedavija kabul
etmedikleri öğrenildi.
Izmir Tabip Odası Başkanı
Op. Dr. Fatih Sürenkök, hastane-
deki eylemcilerle ilgili olarak sü-
rekli bilgi aldıklannı belirterek
"Arkadaşlanmız sürekli iztiyor-
lar. Tedavi kabul etmiyorlar. An-
cak ağızdan srvi alıyorlar. Şu an-
da hayatj tehukeleri yok" dedi.
'Sonımlu siyasi iktidar'
Cezaevlerinde ölûm oruçlan
ve açlık grevlerinin sürdüğûnü
belirten İHD Izmir Şube Başka-
nı Günseü Kaya, "F tipi cezaev-
lerine operasyon yoluyla geçişin
önceden belirttiğüniz sonuçlan
bunlar. Sevkyapılan cezaevlerin-
deki koşıulan avukatlardan oğ-
rendik. Ne yazık ki ölümlerin ar-
kası gelecek gibi görünüyor. Dev-
let cezaevlerindeki yaşam koşut-
lannı iyüeştirmez, şiddet ortamı
sürerse ölümler de sürecek ve bu-
nun sorumlusu siyasi iktidar ola-
cak"dedi.
Kaya, Atatürk Eğitim Hasta-
nesi'nde yaşamını yitiren Berrin
Bıçkılar'ın cenazesinin otopsi-
den sonra büyük bir olasılıkla ai-
lesine verileceğini belirterek
"Aile ile henüz görüşemedik. Ce-
nazenin nereye ve nasıl demedi-
leceği konusunda kesin bir karar
yok. ÎHD olarak olayı iznyoruz"
diye konuştu.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafi 1. Sayfada
rinci derecede önem taşır, haberdir.
Cezaevi operasyonunu 21 Aralık günü bu köşe-
de "Hayata Dönüş Kurşunlan" başlığı altında 7
madde halinde işlerken maddelerden birini deTürk
Tabipleri Birliği'ne (TTB) ayırmıştım. Birlik adına ko-
nuşanlann bende çagnştırdığını düşündükçe ürper-
diğimi, bu köşenin diliyle vurgulamıştım.
Yazıya, farklı hekim gruplarından lehte-aleyhte
karşılıklar geldi. Izmir Tabip Odası Yönetim Kurulu,
açlık grevi ve ölüm oruçlannın hekimterin bilgisi dı-
şında zaman zaman kullanılan bir davranış olduğu-
nu vurguluyor, "TTB ve tabip odalan her zaman
karşımızdaki kişinin diline, dinine, ırkına, sınrfına
bakmaksızın tıp hizmetisunmayı yerine getinmenin
evrensel soaımluluğu nedeniyle bunlan yaptık.
ölüm oruçlan ve sonrasında gelişen şiddet orta-
mından hekimler sorumlu değildirve olaylan üzün-
tüyle izlemekteyiz" diyordu.
Aydın Tabip Odası Yönetim Kurulu'nun açıkla-
ması ise şöyleydi:
"Bir tarafta örgüt, diğer tarafta devlet olarak iki
tarafarasmda meslekleriniyerine getinveye çalışan
hekimler suçlu gösterilmektedir. Bilinci açık birhas-
ta müdahaleyi kabul etmediği zaman hekim müda-
hale edemez. Ne yazık ki medyamız bu durumu
eylemcilere destek verildiği şeklinde yorumlayıp
kamuoyuna bu şekilde yansıtmaktadır. Hekimin gö-
revi insanın yaşamını sağlamaktır."
Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağ-
lığı ve Tıbbi Etik Anabilim Dalı'ndan bir grup öğre-
tim üyesi de benzer görüşü dile getiren açıklama
gönderdi.
Onlarca doktor da tetefon, faks, e-maille meyflle-
rini ilettiler. Telefonla görüşebildiklerim başlangıçta
değeriendirmemi tepkıyle karşıladıklannı söytediter,
sohbetin devamında cezaevindeki kişilerin psikolo-
jilerine gösterdikleri hassasiyetin toplumun psikolo-
jisine de gösterilmesi gerektiğini kabul ettiler.
Karşıda "tetik" de olsa, bizde "etik" diyen kişi ve
kurumlan üzdüğüm için ben de üzgünüm. Ancak,
pek çok yazann da konuyu ele almasıyla birlikte
"tartışma zemini" oluşmasında az da olsa tuzumun
olduğunu düşünüyorum.
'Haddinizi bilin, orada durun!'
Ankarajabip Odası'nın eski yöneticilerinden Dr.
Ali Rıza Üçer'in gönderdiği 5 paragraflık mesajtn
ilk paragrafı şöyle:
"Bugünkü yazınız içimdeki hüznü daha da derin-
leştirdi. Ama ne yazık ki tespitleriniz doğru. Hekim
örgütümün içine düştüğû durum, sıkıntımı daha da
arttınyor. öylesine ağır bir kurumsalyara altyoruz ki
sanıyorum bizlerde TTB 'nin dibe vuruşunun ardın-
dan hekim örgütümüzü topartayamayacağız.
Umutlanm giderek azalıyor."
Bu mesajı "Bakın bana da hak veren var" kaygı-
sıyla aktarmadım. Hekimlerin kendi içinde yoğun bir
tartışma olduğunu vurgulamak istedim. Intemet si-
telerine de yansıyan yoğun tartışmalannın birbirini
yıpratmaya değil, ortak akıl aramaya dönük olma-
sını diliyoruz.
Beni eleştirenlerin arasmda ileri gidenler de oldu.
örneğin TTB'nin eski yöneticilerindan Ata Soyer i-
ki kanaldan gönderdiği mesajda uzun suçlamalar-
dan sonra şöyle diyor
- Haddinizi bilin ve orada durun!
Şimdi Sayın Soyer'e, "Siz he-kimsiniz, elinizdeki
Malta mı balta mı" diye sorup yazıyı sürdürmek var,
ama şık olmaz. Bir kişinin degerlendirmesinden yo-
la çıkıp yanm asıriık birikimi olan TTB'ye zarar ver-
memek gerekir.
Tıp en hıziı gelişen bilim dallannın başında geii-
yor. Tıpta, her 5 yılda bir bütün bilgiler ikiye katlanı-
yor. En çok "acaba" diyen bu btltmin üyeJerinin eteş-
tiriye açık olması gerekir. Örneğin, biz de medyayı
yeri geldiğinde acımasızca eleştiriyoruz. Medyanın
silah olarak kullanıldığını düşündüğüm bir süreçte
yazdığım yazının başlığı, "Medyalröz"dü. Meslek-
taşlanm, "Vay bize kurşun mu demek istedin" de-
mediler, katılıp katılmadıklan yönleri aktardılar.
Söz çok, yer dar. Konuyu sürdürmekten yana de-
ğilim. Hekimler kendi aralarında tartışıp aklın yolu-
nu bulmalılar. Faturayı medyaya kesme hazıriığına
gelince... Medya herkese iazım, bunu lazımlık hale
getinmenin kimseye yaran olmaz!
ankcum@ttnetnet.tr
Afyososınayerel
mahkemeden itiraz
Yurt Haberleri Servisi -
Şartla Salıverme ve Ceza-
lann Ertelenmesi Yasa-
sı'nın yürürlüğe girmesi-
nin ardından Türkiye'de ilk
kez bir yerel mahkeme
Anayasa Mahkemesi'ne
itirazda bulundu. Inebolu
Ağır Ceza Mahkemesi, ya-
sanın kapsamı dışında ka-
lan Gürcan Çakır adlı bir
mahkûmun itirazını yerin-
de bularak Anayasa Mah-
kemesi'ne yasanın geniş-
letilmesi için itiraz etti.
'Korku ve panik yarata-
cak şekilde etrafa ateş et-
mek' suçundan 9 yıl 2 ay
hapis cezasına çarptınlan
ve Şartla Salıverme ve Ce-
zalann Ertelenmesi Yasa-
sı'ndan yararlanamayan
Gürcan Çakır adlı mah-
kûm, bu durumun anaya-
saya aykın oldugu gerek-
çesiyle înebolu Cumhuri-
yet Başsavcılığı'na itiraz-
da bulundu. înebolu Cum-
huriyet Başsavcısı Adil
Ozer de Çakır'ın itirazını
yerinde buldu ve uygula-
manın, anayasanın 2. mad-
desinde yer alan 'hukuk
devteti' ve 10. maddesinde
yer alan 'kanun önünde
eşitiik' ilkelerine aykın ol-
duğunu belirterek înebolu
Ağır Ceza Mahkemesi'ne
başvurdu. înebolu Ağır
Ceza Mahkemesi Başkanı
M. Sertaç Tesler ise savcı
Özer'in başvurusunu ye-
rinde bularak Şartla Salı-
verme ve Cezalann Erte-
lenmesine îüşkin Yasa'nın
kapsamının genişletihnesi
için Anayasa Mahkeme-
si'ne itirazda bulundu.
Înebolu Ağır Ceza Mah-
kemesi'nin bu başvurusu,
anayasal prosedür içinde
bir yerel mahkemenin
Anayasa Mahkemesi'ne
geçerli olan ilk itirazı oldu.
Öte yandan îstanbul 4
No'lu DGM'de göriilen 20
sanıkh ÎBDA-C davasında
avukat Harun Yüksel,
Şartla Sahverme ve Ceza-
lann Ertelenmesine îlişkin
Yasa'nın anayasaya aykın
olduğunu savunarak dava
dosyasının Anayasa Mah-
kemesi'ne göndenlmesini
ve yargılamanın durdurul-
masını talep etti.