23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 13 ARAUK 2000 ÇARŞAMBA AfGeri Av.TbrgııtKAZAN Ş artlı sahverme ve erteleme formüluyle hazırlanan örtfilü af Meclıs'ten geçtı, Çanka- ya'ya gondenldı Şımdı, ıçer- dekılerle/dışardakılerbu "in- teteme" aşamasuu ve "sonu- cu" beklıyor Mağdurlar tepkılı, mektup yazıyorlar.telgrafçekıyorlar Yasanınge- n çevnlmesuu ıstıyorlar Tutuklu ve hu- kumlü yakınlan heyecanh, btr an önce gözluyorlar Ama, ba- l l OLAYLAR VE GORUŞLER olay.gorusfy cumhuriyet.com.tr lmeli sına yansıyan bılgılere göre, ışm acele- ye getınlmeyeceğı anlaşılıyor Belkı, ön- ce bır raporhazuianacak Sonra, Sayın Se- zermetnı bızzat ınceleyıp karannı vere- cek Tabıı yasanın "yernıdeliği'' soru- nuyla bırlıkte, kendı ımzasını taşıyan Anayasa Mahkemesı kararlannı değerlen- duıp ımzalayacak veya gen gonderecek Bu aşamada, Mechs'çe kabul edılen met- ne ılışkın göruş ve duşüncelenmızı açık- lanıak ısuyoruz Bakalım, hangı suçlar ay- nlıyor, hangı suçlar kaynhyor^ Ve seçı- len hukuksal temel, doğru mudur, yanlış mıdır'' Yasa ıkı temel maddeden oluşuyor Şarth saüverme ve ertelemenın ıç ıçe gır- dığı 1 maddede tam 9 fıkra v ar önce "23 Nisan 1999 tanhme kadar işlenen suçlar nedeniyleverilen ölüm cezalan verme ge- tiriknez" denılıyor Sonra müebbet ağır hapıs cezasına hukûmlu olanlarla, toplam cezası 10 yılı aşanlara 10 yıllık ceza ın- dınmı getmhyor Ve bu ındınme gore ceza suresı dolanlann "iyi haDi olup ol- madıklarma bakümaksmn" şartla sah- venleceklen belırtılıyor Aynca, yargı- laması devam edenlennve tutuklulann du- rumu dûzenlenıyor Ost suun 10 yılı geç- ı erteleme karan venlıp ı söylenıyor ayla, tam 11 bent ola- rak, fc*WPdyj yararlanamayacak suç- lar göstenüyor Dıkkatle okuyunca, ına- ratam»w«^kıl almaz haksızhklar göru- yoruz Duvara yazı yazan, şımdı doktor olmuş, avukat olmuş, mnnar/muhendıs ol- muş gencecık ınsanlan ıçende tutup kan- lı katülen bırakıyoruz Çocuk suçlular ıçtn hıçbır arayışımız yok. Ama, tasarla- yarak adam öldürenlen, kader kurbanı sayıp kurtanyoruz Nıtekım, gazeteler yapılan bazı dengesızlıklen sergılıyor Orneğın ışkencevı ve ışkence sırasında "kad kastryla olmaksızııı öKimesebebıvet vermeyi" (TCK 243) af dışı tutup "tasar- layarak ve işkence yaparak adam öMör- meyi" (TCK 450/03) affedıyoruz Doğrusu olacak şey değıl, ama ger- çek Sıradan bazı suçlara karşı acuna- sız, kanlı katıllere çok hoşgörülü btr ya- sa yapmışız Ormandan odun toplayan- lara acımıyor, SİT alanlanna mahalle ku- ranlan koruyoruz Ertelenebılecek ceza- lan yasa kapsamına almıyor, cmayetm her turlusune kanat genyoruz Ve 6 fik- rayı adeta ıkı kışıyı düşünerek, özenle yazmışız tlkın,Eştier\ağmunfcrefi'yıta- nımlı\oruz "Daha önce şarth sahverme hükumlennden yararlandığı halde,yeni- den suç işkyerek hüküm gryenler bu ya- sadan yararbnamaz" dıyerek onu ayın- yoruz 4 fıkranın 2 bendınde kullandı- ğımız "avnıcins veyadaha ağır bir suçiş- lenmjş olm&sT kuralını burada terk edı- yoruz Amacımız, goruşmeler sırasında veyasonrabırpazaruk olanagı yaranpken- dı "adamımızı" kurtarmak Evet, bu hesaplarla bu- yasa çıkanyo- ruz Özelhkle, 6 fıkrantn 2 seçeneğı bızı doğruluyor Burada, 3713 sayılı yasadan yararlanan Ağca'yı tanımlama çabası apa- çık goruluyor Yine özenle yazümış "Da- ha önce cıkanlmıs bir aftan varaıianan- tar" bu yasadan yararlanamaz denılıyor Pekı, neden 1 seçenektekı olçu kullanıl- mıyor9 Nıye "şarth sahvermeden yarar- butanhr'' denılmıyor'7 Cezaev lennde, 26 yıl öncekı aftan yararianmış ınsan var mı kı, böyle bır seçeneğı duşunme ıhtıyacı doğsun9 Hayır, amaç Ağca'yı kurtarmak Gerçekten, daha önce şartlı salıvermeden yararlandığı halde, yenıden suç ışleyıp hu- kum gıymemış Veafyasasındanyarar- lanmamış Çünkü, özal'ın şartlı salıverme yasa- smdan yararlanmış Boylece,6 fikrayıAğ- ca'ya tam uydurmuşlar Mademkı kanlı katüdır, kurtanlması gerekır Tabu, bız bu düzenlemeyı yapanlann nıyetım sergıle- meye çalışıyoruz Üa ayn yasayla, bır ıdam hükmü kaldınlıp şartlı salıverme olanağı yaraülır mı, yaratılmaz mı, eğer yasa ımzalanırsa, onu ınfaz aşamasında aynca tartışacağız Hemen behrtelım kı, 4554 sayılı yasayla ılgılı ıptal karan uya- rmca ıkıncı madde düzenlenırken, ana- yasaya aykınlık sorunu gıdenlmemıştır Ikı/uç kışı sohbet ederken bu suçu ışler- se yargılanıp ceza alacaklar, mıtıngde ko- nuşanlar kurtulacak Göruldüğu gıbı, Anayasa Mahkeme- sı'nce behrlenen eşıtsızlık, yem metınde de süruyor Asıl önemhsı, ızlenen yol çok sakıncalıdır Ozal'uı yaptığı yanlış ay- nen tekrarlanmış, şartlı salıverme kuru- muyla oynanmışnr lşte, bu hukuksal yan- lış, ıstenmeyen sonuçlara yol açacaktır Örnek aldığımız Özal Modelı ıçın, sayı- sız ıptal karan venlnuşnr O zaman da ge- tırdığımız şartlı salıvermeye bazı ıstıs- nalarkoymuştuk Ama, Anayasa Mahke- mesı bunlann buyuk çoğunluğunu ıptal etti Veböylece.TCY'nuı 146,403,404, 405,406,407,414.416,418 maddele- nyle ılgılı her hükümluyeyasadan tam ya- rarlanma yolu açıldı Eğerbız afyasası çıkarsaydık, bazı suçlan kapsam dışı tu- tabılırdık Böyle bu-takdırhakkı (bdme- nın aksme) eşıtlık ılkesme aykın olmaz- dı Nıtekun, 1803 sayılı Af Yasası, eşıt- lık çığnendığı ıçın değıl, oylama yanlış yapddığı ıçm ıptal edılmışür Yasa önunde eşıtlık, hukuksal durumu aynı olanlar ıçm geçerlıdu- Herkesm, her yönden aynı kurala bağh olacağı anlamı- na gelmez Mevcut kararlar hûkumlulu- ğu bır statu olarak kabul edıyor Ve şartlı salıvermede hukumluler ara- sı aynm yapılamayacağı vurgulamyor Anayasa Mahkemesı'nın 19 07 1991 gun ve 91/15-22 sayılı, yıne 19 07 1991 gün ve 91'17-23 sayılı, 08 10 1991 gun ve 91/34-34sayüı,31 03 1992 gun ve 92/18- 20 sayılı kararlan onümûzde duruyor Ip- tallenn hepsuıde, Sayın Ahmet Necdet Se- zer'm oyu var, ımzası var Bu kararlarda, "Cezarnn infaa islenen suçun tfirfine bag- h olmaksızın. suçlunun topluma uyum sağlamasıru ve toplumavenîden kazandı- nlmasuu atnaçlar. Bu da ınfazm, mah- kumlann işkdikkn suçlara gore bir ay- ruııagıdilmedenavTiıesaslaravebefirtibir programa gore vapümaiiıu \e sonuçlan- nın gozlenmesuu gerektınr. Ayıu mıktar ceza alan ıkı hukümhlden bırinin suf su- çunun türü nedenryle daha uzun sure ce- za çektikten sonra şartlı sahverflmesi, ce- zalann farkh çekilmesı sonucunu doğu- rur ve bu ild mahkûm arasında eşitsizli- ğe neden olur" denılerek "infaz yonun- den eşit ve aynı dunımda bulunan mah- kûmlar arasında şartlı sahverme bakı- mmdan ayn uygulama"' yapmanın "eşit- Kkilkesine" aykın saydacağı belırtılıyor Demek kı, ızlenen yol hıç ıstenmeyen sonuçlar yaratabılıı Bu nedenle, yanlış- tan donulmesı gerelar Evet, Anayasa Mahkemesı aynı konuda ıptal ısteğını reddeden bır/ıkı karar daha vermıştır, doğru AdaletBakanıHikmetSamiTûrk, hep bu omeklen dıle getırdı Nevarkıuye değışıklığı nedeniyle doğan bu sonuca bel bağlayamayız Unutmayalım kı ret kararlan 5/6'lık çoğunlukla almmıştır Ve Ahmet Necdet Sezer'ın muhalefet şer- hını taşunaktadır Pekı, ne yapmalıyız'' Bazı yazarlar Cumhurbaşkanı'nın ımzalayıp Anayasa Mahkemesi'ne gıdebıleceğuu söylüyor Ama, bu yol sorunu çozmez, ağırlaştınr Çunku,yasayayunlanıryayımlanmaz 1 maddenın 5 fıkrası dışındakı suçlar ıçm, zaten yururluğe gırecektır Gen donuş olamaz Ve5 fıkra, yargılamalar sırasın- da hep eşıtlık ıtırazıyla karşı karşıya ka- lacağı ıçın, mutlaka Anayasa Mahkeme- sı onune gelecektır Beklenmeyen sonuç- lar doğmasını onleyebıknek ıçm, Sayın Cumhurbaşkanımız Ahmet Necdet Sezer, 3713 sayılı yasanın geçıcı 4 maddesıy- le ılgılı kararlan ve kendı oyuyla ımza- smı dıkkate alarak. ıkıncı kez gorüşubnek uzere yasayı gen gondermelıdu- Evet, cezaevlen gergın bır bekleyış ıçmdedH, bılıyonız Bu nedenle, Sayın Cumhur- başkanı çok zor durumdadır Ama, hak- sızlıklan ve doğabılecek beklenmeyen sonuçlan onleyebdmenınbaşka yolu yok- tur B ırtakım ınsanlann pastardavranışla- n vuzunden artık ıçımız ata ata "Hoş geUinya şehr-ı ramazan" dı- yemıyoruz Çunku dunya- nın hemen her yennde en çok kan, ramazan ayında akıtüıyor, tetıkçı ıle tespıh- çı en çok ramazan ayında huruç'akalkryor Bu-aybo- yunca gun olmuyor kı, ül- kemızm şurasmda burasın- da oruç yüzunden bır kan- h kavga çıkmamış ya da bır- kaç kışı yaralanmamış, öl- dürülmemış olsun Islam manışına gore bu ayda ın- sansal değerlenn ve us'un öne çıkanhrıası gerekuicen, tam tersı oluyor, ustutubna- a ve bOisiziik one çıkıyor Davranışlarda, duşûncede ve yaşamda gunü-çağı geç- mış, artık anılmaz, ısten- mez ohnuş ne denlı ılkellık «&bılısızlık öğesı varsa hep- sı Islamın kutsal saydığı gûnlerde ve yerlerde drta- ya dokûluyor Geçenlerde seksen beş yaşındakı bır dostum yakındı Ramazan gelıyor, ama ıçun hıç rahat değıl, dedı Korkanm, ge- ne onıçlusun değılsın kav- galan olacak, olu, yaralı ha- berlenyle burkulacağız, oruç yüzunden devlet da- u^lennde kınu memurlann canlan burunlannda ola- cak, dıye yakmdıktan son- ra, "Bir ay boyunca benim de canım burnumda ola- cak" dıye ekledı Neden, dedun "Neden obun," de- dı, tt eşimyıUardirbasta,beıı bakıyorum.Enufakbirgü- rûltûden büsbutün kötöle- ^yor, yemeden içmeden ke- süiyor. Şimdi ramazan da- vuÖanbaşlayacak, bizan ev- de de dirtik dûzenük kal- mayacak." Başka kentlen bılmem, ama benım yaşadığım kent- te "ramazandavuhT tam bır Ramazan ya da Uygarlık Korkusu Muhammed DAFİ Emeklı Vaız başbelası Geceyansmdan ıbbaren hemen butun semt- lerde başlatılan davul sesle- rmden ınsanda ne uyku ka- lryor ne tunelc On gunde, on beş gûnde omuzlannda da- vullany la kapınızı çalıp "da- vulcu paraa" demezler mı, ılkellıgın, ınsana saygısız- lığın bu kadanna da pes doğrusu demekten başka bu- şey gelmıyor elmızden Oysa ınsanın sahura kalkıp kalkmamak, oruç tutup tut- mamak tamamıyla kendı duyuncu (vıcdanı) ve Tan- n ıle kendı arasında bu- so- run olması bır yana, zama- m dûzenleyen ve belırleyen araçlar var, çaJar saatler var, daha da olmazsa, PTT var, PTT'tun ıştenjlen saatte sı- zı uyarMÜracak, uyanda bu- lunacak buımlen var Öy- leyse neden surdürulur bu ılkel, ılkel otmasının da ote- sınde zararlı olan bu "rama- zan davulculağu" Oysa Islam Peygamben'nm so- zudur, "Başkasına eziyet edenbizdendeğfl''sozü Is- lam Peygamben de karşıy- dı ınsanlara zararlı duruma gelmış alışkanlık ve gele- nekJenn surdürülmesme, değışmeyı ve gehşmeyı dur- durucu tutum ve davranış- lara Onun ıçm Habeş Arapça- sından, gencı-tutucu-yobaz vb söz köku olan "rûcu"dan tt mürted''yı urettı Islamın Peygamben, peygamberler geleneğırun sonuncusu (ha- teriiel-entjya), sorg^v gam- ber olduğunu sovledı ama, Yeni Auer Şofbenler: Suyun kaynama noktaları! • •.•••••• •'• ',\.,r<-ik r j o i ı ^ t ı n ı r r t i ^ y e m A u e r ş o f b e m e r , ü o r l-\ anınrja ulaşrnanın keyfini yaşatıyor. M'jrihıU.-rt q< :• • • , 'v>Uıy rnonte edilebilen yeni arka sac, »nelleri ile Auer'm yeni şofbenleri çok estetik... [>,ır .ıl.ıtıLıt.ı Yeni Auer su selefctörlü sofben modelleri: soyledıklenmn son söz, söy- ledıklenmm ustune gelebı- lecek soz yok da detnedı Çunku ben de ınsanım (ma ene iOa beşerün mıslûküm), ben de sızlerden, herhangı ınsandan bınyım, dedı Bun- dan da anlaşılacağı gıbı, peygamberler çağuun son önden bıle, ınsanı öncehyor, ozellıkle ozel yaşammda ve davranışlannda "insanın varhğryia var olanı" sezdır- meye çalışıyor 12 yy'da bu-İmam Ga- zaü ortaya çıkıncaya dek, Islam toplumlannda us ka- pılan açıktu- Islam ınanç nesnesuun ılk metnı "Alak" suresındegeçen "oku" buy- ruğu, "befleten" "befleyen", "öğreten ve ogrenenü\öğre- nılene uvması" gıbı sozcuk- ler ve sozceler ük yıllarda başlıca tartışma konulan arasında bulunmuştur O dönemde lslam duşunürle- n açıkça ve rahatlıkla "Tan- nsal istenç ve edim gücüyle insel (beşeri) istenç ve edim gücü bir, aynı şey nudir,yok- sa ayn şe>1er mıdır?" tar- tışması yapabılıyorlar, go- ruş ortaya koyabılıyorlardı Yme o dönemde Hınstıyan v e Yahudı bılgınlen tslam ulkelennde rahatça dolaşa- bılıyor, lomı kentlerde, en başta Mekke v e Medıne 'de, Musluman çocuklanna oğ- retmenlık yapabılıyorlardı Hınstıyan, Yahudı ve tslam bılgınlen aynı zamanda ve aym ortamda Tann'run ne- lığını, mcelığını, "yarat- ma" kavranunı, "Tannsal yaratma,ınsansal varatma" kavramları bağlamında, Tann-lnsan üışkısını "ya- raüakuşku"vb gıbı temel felsefesel alanlan ııdeleye- bılıyor, tartışabıhyor ve > a- zılıkonuşabüıyorlardı Der- ken bır İmam GazaM (1050- 1111) çıktı ortaya Ilk ışı yaratıcı kuşkuculuğa sal- dırmak oldu "Kuşku, in- sanı azdırao, yoldan çıka- ran bır nıh hastahğıdu-'' de- dı Oysa butun du-enmele- re ve bağnazca karşı koyma- lara karşm usyontemlen ış- letılmış Mutekellıme, Ba- tmıye, Sûfuye, Fısegorcu- luk, Yem Eflatunculuk ve Anstoculuk gıbı felsefesel kurumlar oluşmaya başla- mışnbıle İmam Gazalı. bu- tun felsefesel tartışmalara karşı çıktı "Us yürûtûlen alanda din yürûmez" dedı "Dinı korumanın ve inancı pekıştırmenın yolu, inancı ustan ayırmaktır; dınsel inanç ve tapmç dizgesini us iisrü bir kaynağa, içsel (de- runî) bir kaynağa bağla- mak_" gerektığmı soyledı Bu sozlenyle Gazalı, zama- nı-çağı ve zaman tçiode ola bılecek değışımlen ınsan- sal üışküen gormezden gel- mektedır Onunbu tutumuyla inan- cı ve ınanç nesnelenm us ve uslamlama yasalannın dışı- na çıkarması, tslam ınancı- na vurulan en buyuk darbe ohnuştur tslam toplumla- nnı "Dûşünmeksizın inan- mak, karşı koymaksızın bo- yun eğmek ve kaâanmak" tuzağma duşurmuştur tslam toplumlan ıçınde yalnızca Turk ulusu, o tu- zaktan kurtulma savaşnru- nı goze ahruş, Ulusal Ba- ğunsızhk Savaşımı'nm do- ğal sonucu olan 1923 dev- nmıyle söz konusu gencı tuzaklann butun halkalan- m sokûp atmıştı Ne var kı, su uyudu, duşman uyuma- dı' Devnm onderlen sahne- den çekıldıkten sonra ülke- yı yonetmeye soyunanlann yetersızhğmden yararlanan Gazalı kafası, kurtak (mon- taj) sanayısmı, henuz olay- lar-durumlar karşısmda ne- den-sonuç ılışkısı kurama- yan ışgucunu de yanına ala- rak, yeralündan başuu uzat- tı Oysa Ataturk devnm ve ılkelen ışığında Turk a>- dınlanması, tam bu- tslam dûzeltımı(re<brnıu)ıdı "B4- lımı dınden, düşunceyi uıançtan anndırmayı" on- goren Turk aydınlanmacı- lığı, bıhmsel bağlamda ve ussal yaklaşımlarla "Din- sel duşuncenin çoğu kez de- rine mmeden, bıhmsel gos- tergelere rutmadan kullan- dığı bırtakun kav ramlann ve bunun sonucunda insan- larda oluşan vanlış ya da çağdısı edincelenn çağa uy- duruhnasına ve yaşama ge- çirihnesine yol açıcı öncü- luk edıcı önlemleri de içeri- yordu." Namaza çağnnın (ezan) Turkçeleştuılmesı, Kuran'm ve tapmç dılının Turkçeleştuılmesı ıçm baş- lat|l-in gınşımlcr, inancı ev- cılleştırme, uluslaştırma vaklaşımlanydı, "Yaşam- da en gerçek yol gosterici biKmdir" felsefesıne daya- nıyordu "Din eldengjdiyor" ya da "Geleneklenmiz, görenek- lerimiz yok ohıyor" ortun- mesı altında gızlenerekpa- lazlanan yobazlar, gencıler ve tutucular hep yürekle- nnde anlamsız bır uygarlık korkusunu taşıyagelmışler- du", ışıktan tedırgm olan ya- rasalar gıbı, çağdışımn kuf kokusunu, kuflu yeşılını yeğlemışlerdu- Onun ıçm de değışık dü- şunce ve davranışlar karşı- sında hoşgorulu olamıyor- lar, ınsana, ınsan gıbı seve- cen, yumuşak yaklaşamı- yorlar Karşısındakmı kendın- den bılıp, o oyle ben böy- leyun, sonuçta o da, ben de, ötekı de bu toplumun, bu ulusun bu-eylenyız, çoklu- ğumuz bır'lığımızden, var- lığunız msanlığmıızdandu-, dıyemıyorlar Önce Ölümleri Önleyelim /esınde suyıı >'.* ;njörü bak>r oJduğu tçın yüksek ver«nl. çevre dosturijı ->K;ttan ve /arr.â.r >ttar> tasarruf eder r*> otorrıatik mode'îerde, musi'jğü aç.p teş!t-n" ı e .'e kaparP'* koiaytğı buluriLir. .p kapayaraic Yeni Auer termostatik şofbenler ise; lektronik iteşieıi 1 Oikey diziüşli bfülörü ite daha vermrji ysniş sağUr. • Dar aİ3nlara monte edîiftbiiir. • OPS dahjl çeşitli güvenltk sistemlerını AUEP i3 Hattı: (0-800) 211 40 00 www.auertr.ccm SlCak eŞy Halit i i lum oruçlan 52 gûnüne ulaşmış ve | | yaşam bakımındantehlıkeh bır nok- V_X taya gelmıştır Her an ölum haber- len beklenmektedır Bu eylemın temelm- dekı nedenlenn başında F npı cezaevlen ge- lıyor Hukûmlu ve tutuklular, bu cezaevle- nndekı odalann tecnt hücresı olarak kul- lamlacağını, sosyal ve kûlturel yaşamlan- nm sona ereceğmı, bunun sağlık açısmdan da tehhkeler yaratacağmı ılen surmektedır- ler Adalet Bakanlığı da koğuş sıstemının butun dunyada terk edıldığını, her yerde oda sıstemının uygulandığım soylemekte, ko- ğuşlann orgüt yuvası halıne geldığını sav- lamaktadır F üpı cezaevlennm mcelenmesınden, or- tak mekânlann bulunmadığı, ortak mekân olarak gostenlen yerlenn dar ve yetersız ol- duğu, orneğın 15-20 hükumlûnun bır ara- ya gelerek goruşme ve soyleşmesuıe ola- nak vermedığı, ortak bu- yemekhanenın bı- le bulunmadığı, kıtaphk ve spor salonu gı- bı yerlenn de buna elvenşh bulunmadığı, böylece ınsanın sosyal bır yaratık olma- smdan kaynaklanan görüşme, dertleşme, söyleşme vb gereksuımelerını karşılayama- yacağı anlaşılmaktadır Yme su, elektnk, doğalgazm yonetım taranndan ıstemldığı zaman kesılebıleceğı, bunun bır baskı ara- cı olarak kullanılabıleceğı de gorûlmekte- dır Butun bunlar, bu cezaevlermdekı odala- nn ıstendığmde bu: tecnt yen olarak kul- lamlabıleceğmı gostenyor Ulucanlar, Bay- rampaşa, Umranıye vb cezaevlenndekı geçmış uygulamalar ve yönetıcılenn ote- denben, tutuklu ve hükûmlulenn de ınsan olduklanm ve temel msan haklanndan ya- rarlanmak hakkı bulunduğunu duşunmeyen tavırlan, hukumlulenn bo\ le bır uygulamay- la her zaman karşı karşıya kalabıleceğmı gostermektedu- Burada gelınen noktada onem kazanan sorun, ölum orucuna y atan hukûmlu ve tu- tuklulann yaşamlandır, yaşatılmasıdır In- san haklanna saygılı, hukuk devletme ına- nan hıçbu kımse onlarm kendı halıne terk edıknesme razı olamaz Ölume ramak kalan bu noktada F tıpı ce- zaevlennuı yapısı, tecnt yen olarak kulla- nılıp kullanılamayacağının tartışılmasm- dan once bu kışılenn yaşama kavuşturul- malan, olumden kurtanlmalan acıl sorun- dur, oncelık buradadu: Bunun yontemı bu- lunmalıdır tnancunıza gore unıversıte oğretun uye- lennden, deneyımlı hekımlerden, barolar- dan, sanatçı ve yazarlardan, duşun ınsan- lanndan, uzmanlıklan ve yansızlıklan bel- b kışılenn oluşturduğu, Adalet Bakanlı- ğı'mn da uygun goreceğı bu- kurulun ko- nuyu mcelemesı, açık bır oturumda konu- yu her yonüyle tartışması sağlanır, uygun bu- erteleme yapılırsa olum oruçlan da so- na erduılebılır, F tıpınde yanlışlıklar varsa (kı vardır) bunlar da duzeltılebılır Bu ya da benzer bır yontem kabul edılmezse hıç- bır vıcdamn razı olamayacağı olûmlenn ortaya çıkması adalet tanhımızde kara bu sayfa oluşturacak, unutulmaz bır acı yara- tacaknr Once kapımızı çalan ölumlen on- leyelım1 PENCERE Çözüm?.. Guldıken'ın 22'ncı sayısı çıktı Her yeni sayısını elıme aldığımda "Acaba gele- cek sayısı çıkacak mp" dıye kaygılandığım "mı- zah kultûrû dergısı"m Turgut Çeviker tek başına sırtlanmış gotuaıyor, bakalım bu ağır yuku nere- ye dek taşıyacak? Yedıncı sayfada bır yeni sozcuk gozume çarp- tı, heceledım: "Karıkelımatur" Neymış o? O bıçım "vecızeler"\ Pervîz Şâpûr yazmış, Prof. Mehmet Kanar Farsçadan çevırmış "Yolun kalanı atmadığın adımlan beklıyor" "Profesyonel yalancı kendısıne de doğru söy- lemez" "Kendısını dunde hapseden yaratık bugune çı- kamaz." "Kedının ağaçtan köpeğe verdığı selâm kûfur- den de beter." Rahmetlı Suavi Süalp bu tur "yanyla kankatür°m danıskasını uretırdı Rahmetlıyı anımsadım, kımı zaman Aziz Nesin, Rıfat llgaz, Suavı Sualp gıbı, bır vakıtlerın mızah dunyasında kurek çeken dostlann, bugunku Tur- kıye'yı görseler ne kadar şaşıracaklarını duşunu- yorum. Dıllen mı tutulurdu'? • Polrtıkada ve burokrasıde devletın en ust katla- nnda onemlı gorevler ustlenmış bır dost ıle soh- bet edıyorduk, vardığımız sonuç ne oldu'?. - Çözumsüzluki Ulkenın hangı sorununu ele alsanız, ışın ıçınden çıkmak, yanrtsız sorulaıia donanmış bır bılmece- yı çozmek ıçın çalışmaya benzıyor Bır hapıshanelere bakın'.. Bır de Meclıs'e bakın! Bınncının koğuşundan ıkıncının salonuna dek ağır basan çozumsuzluk, "gordıum "a donuşmuş. Es- kıden bır fıkra anlatılırdı Ikı Turk bır meyhaneye gır- mışler, ıkıncı kadehten sonra bırı efkârlanıp otekı- ne sormuş - Ne olacak bu memleketın halP Artık ıkı Turk'un bu soru ıçın meyhaneye gınp ıçmelenne ve de efkârlanmasına gerek yok So- kakta, pazarda, otobuste, dolmuşta, evde, kom- şuda, buroda, pariamentoda, devlet daıresınde, lo- kantada, karada, havada, denızde, her zaman ve her yerde herkes bırbırıne soruyor - Ne olacak bu memleketın halP. Pekı, çozum yok mu? • Olmaz olur mu!.. Zaman akıyorsa. Toplum değışıyorsa Insan dönuşuyorsa Çozum gerçekleşır Ama çözum, kafamızdakı beklentılere, reçete- lere, formullere ters duşebılır Yeni çözumlere açık ya da hazır olmadığımız ıçın çozumlen onceden goremeyız, bu da bızım suçumuz olur Ne demış Pervîz Şâpûr "Kendısını dünde hap- seden yaratık bugune- çıkamaz." - *- Yannı hıç goreme».- - »--•*»*». *r-±^*m*xe Cezaevı koğuşlarından partamento salonlanna dek dune hapsedılmış yaratıklar gıbı yaşıyoruz. Ah, kendısını dune hapsetmış olanlara bır genel af çı- karabılseydık. SAHNEDEN İZDÜŞÜMLER Prof. AYŞEGUL YUKSEL Sahnelenmızın 1975'ten 2000'e ulaşan 25 yıllık donerrune bırmcı elden tanıklık eden eleştın yazılan Bu donenun, duzeyb ve ulke tıyatro yaşammda onemlı ızler bırakmış 72 oyununa ılışkın ozgun yorum ve gozlemler "Tıyatro Eleştınsr turunun yetkuı orneklen Bu konuda ulkemızde yayınlanmış ılk sanatsal yaptt 240 sayfa, 3 500 000 TL / Yavım Tanhı Mayıs 2000 MitosBoyut Tıyatro Yayuılan Ağa Çıragı Sok ? 2 Gumuşsu>Ti Istanbul Tel 212 249 87 37 Faks 212 249 02 18 ŞİŞLİ 5. ASIİYE HUKUK HAKtMIİĞİ'NDEN 2000/1159 Mahkememızın 23 11 2000 tanh 2000 / 1159 - 1247 sayılı karan ıle Zuhal Aksoy'un Zubal olan ısmının önüne bahar ısmı eklenerek Bahar Zuhal Aksoy olarak duzeltılmıştır tlan olunur Basın 73685 PENDİK SULH HUKUK HÂKİMLİĞl'NDEN 2000/720 Esas 2000/1380 Karar Mahkememızın 2000/720 esas, 2000/1380 ka- rar sayılı ve 20 11 2000 tarıhlı üamı üe davacı Gölyayla Elektronık Pazarlama A Ş vekılı Av Alı Polat tarafindan davalılar Murat Alı Çalık ve ülvı- ye Çalık aleyhıne ıkame edılen borçlunun tasarru- funun ıptalı davasında değer nedeniyle gorevsız- lık karan venlmış olup, bulunamayan ve daha ev- vel duruşma gunu ve dava dılekçesı ılanen tebhğ edılen davalı Murat Alı Çalık'a ışbu mahkeme ıla- mı ılanen tebhğ olunur 7 12 2000 Basın 74765 OF tLÇESİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESt'NDEN EsasNo 2000/125 Mılh Savunma Bakanlığı tarafindan davalı Bay- ram Şener aleyhme açılan rucuan alacak davasmın yapılan açık yargılaması sırasmda venlen ara karan gereğınce, Davalıya çıkartılan tebhgatlann adresınde ohnadı- ğından tebhğ edılemedığı, beürtılen adreslenmn meçhul olduğu, bu nedenlerle duruşma gunu olan 30 01 2001 gunu saat 9 OO'da mahkemede hazır ol- ması, aksı takdırde yokluğunda duruşmaya devam edılıp karar venleceğı yolunda tebhgat yenne kaım olmak uzere ılan olunur 23 11 2000 Basm 74576
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear