14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
26 KASIM 2000 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER YıtaıazAvusturya Hastanesrni açtı • İstanbul Haber Servisi - Başbakan Yardımcısı ve ANAP Genel Başkanı Mesut Yıknaz, dûn Karaköy'de restore edilen Avusturya St. Georg Hastanesi'nin açılışını yaptı. Yılmaz açıhşta yaptığı konuşmada, Sen Jorj Hastanesi'nin, 1872 yılînda kolera salgını sırasında Avusturya'nın Graz şehrinden gelen iki rahibenin, Galata Kulesi yakınlannda hastalara baktığı yerde kurulduğunu anlattı. IMDEP'iŞanb gözaftnaaMı • ADANA (AA) - Adana 1 No'lu DGM'nin karan çerçevesinde HADEP Seyhan ve Yüreğir teşkilatlannda arama yapıldı. Arama sırasında HADEP Adana tl Başkanı Fatih Şanlı, Başkan Yardımcısı Mustafa Çampınar, Sekreter Reşit Gültekin, Gençlik Kollan Başkanı Bayram Altıtemiz ile üyeler Mehmet Akif Cana, Salih Erdem, Kemal Acar, Zülküf Tezkorkmaz, Abdurrahman Yakut ve Emin Duman gözaltrna alındılar. Emniyetteki sorgulamalann ardından DGM'ye sevkedilen sanıklardan, Bayram Altıtemiz ıle Mehmet Akif Cana, Serdar Erdem ve Kemal Acar tutuklanırken, diğerleri serbest bırakıldı. DKTDFden fenza kampanyası • ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Banka suçlanrun affedilmemesi için bir imza kampanyası başlatan Devlet Denetleme Elemanlan Derneği'nin (DENETDE) Genel Başkanı Fazlı Köksal, "Ekonomik suça, ekonomik ceza kavramına karşıyız" dedi. Kamuda görev yapan denetim elemanlannın tamamını temsıl eden ve bu alanda tek meslek örgütü olan DENETDE, kendilerinin bu kavramı, "parası olanın suç ışleme özgürlüğu" olarak değerlendirdiklerini söyledi. Mernur zammna tepki • tZMİR (Cumhuriyet Bfirosu) - Birleşik Sağlık-Iş Sendikası Izmir Şube Başkanı Akın Mandak, Emek Platıbrmu'nun 1 Aralık'ta iş bırakma eylemiyle ilgili karannı olumlu karşıladıklan belirterek ûretimden gelen güçlerini kullanacaklannı açıİdadı. Mandak düzenlediği basın toplannsında, hükümetin uyguladığı ekonomik politikaya karşı saglık çalışanlannın da tepkili olduğunu belirtti. Cezaevipersonefi eğföecek • ANKARA (AA)- TBMM Adalet Komisyonu'nun 28 Kasım Salı günü yapacağı toplannsında, "Ceza Infaz Kurumlan ve Tutukevleri Personeli Eğitim Merkezleri Yasa Tasansı" ele alınacak. Tasanyla, ceza infaz kurumlan ve turukevlerinin ihtiyacı olan personeli yetiştirmek ve mesleki eğrtimlerini vennek amacıyla Ankara'da Adalet Bakanlığı'na bağh Ceza Infaz Kunımlan ve Tutukevleri Personeli Eğitim Merkezi kurulacak. Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü'nün önerisi, Adalet Bakanı'nın uygun görmesi ile ihtiyaç duyulan yerlerde Bakanlığa bağlı bölge eğitim merkezleri oluşturulabilecek. ANAP geri planda kalmayı seçerken DSP ve MHP arasında ortak çalışma yok Af için zaman darahyorANKARA (CumhurivetBfiro- su) - Hükümet ortaklannm, he- nüz tek bir metin üzerinde uzlaş- ma sağlayamaması nedeniyle af yasasının aralık ayı ortalanndan önce Meclis'ten çıkanlması zora girdi. ANAP, af konusunda "ge- ri ptanda" kalmayı tercih eder- ken, parti içinde ayn ayn taslak çahşması yürüten DSP ve MHP kurmaylan arasında da "ortak cahşmaya" dönük bir temas ol- madığı bildirildi. MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, • Af pazarlığında kritik bir haftaya girilirken koalisyon ortaklan birbirlerinden öneri bekliyor. Af yasası bu hafta çıkmazsa Meclis bütçe maratonuna gireceği için en az 15 gün gündemde yer almayacak. ortaklanyla uzlaşmazlık konula- nnı görüşmeye hazır olduklannı söyledi. DSP kanadından henüz bir öneri gelmediğini kaydeden Şandır, "Biz DSP'nin tekfifini, davetini beknyoruz" dedi. Ortaklar arasındaki af pazar- lığında kritik bir haftaya girildi. Af yasası TBMM'den bu hafta da çıkanlamadığı takdirde, Meclis'te bütçe maratonu başla- yacağı için en az 15 gün günde- me gelemeyecek. Meclis Danış- ma Kurulu'nun da hafta başın- da yapacağı toplantıda, TBMM Içtüzük değişikliğini gündeme alması bekleniyor. MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, DSP'den öneri beklediklerini di- le getirdi. Adalet Komisyo- nu'nda bekleyen ve uzlaşmayla geçirilen metin üzerinden de- vam edilmesi önerisinde bulu- nan Şandır, u Ama daha kendi aralannda hangi metni koalis- yon ortaJdanna götürecekleri konusunda netteşmiş birkanaat- leri olduğunu zannetmiyorum. Şu metni görüşetim yönünde bir tektifgehnedT dıye konuştu. TOBB Başkanı Türkiye ameliyat ediliyor' Ekonomi Servisi - Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Fuat Miras, Türkiye'nin "ameüyat" edil- diğini söyleyerek "AmeKyat srasnda bir miktar acı çekil- mesi kaçuuimazdır. Bu aa devletle eşh payiaşıhnazsa, devietiçnıdekisavıırganhkön- lenmezse o zaman adil çözüm buhnakta zorlanınz" dedi. Trakya Bölgesı oda ve bor- salannın Edırne'de düzenle- nen toplannsında konuşan Miras, enflasyonlamücadele- de ızleme komitesi oluşmadı- ğı için halkta güvensizliğin arttığını belirterek "Hergeten hükümet enflasyon mutlak dûşecek sözü verdL Sözferini tutmadılar" diye konuştu. Miras, para ve sermaye piya- salannda yaşanan gelişmeler konusunda ıse u Başbakan her zamanki iyi niyetiyle ola>ı ya- nşarmaya çalişo. Ama halk. ekonomiyi canlandıracak, üretimiveistihdamıteşvikedi- d mesajlar bekliyor'' dedi. Ç İ Z M E D E N Y U K A R I m.kart@superon.ine.com.tr MUSA KART ÇOK ŞUKÜR, BKOMOMi... İÇİME İ G Şandır, ülkücü katil Haluk Kına maddesinde MHP'nın bir esneklik gösterip göstermeyece- ğine ilişkınsoruya, "Bizbuafka- nununun bir an önce çıkmasuu istiyoruz.Her konuyu tarnşmaya haanz" yaıutını verdi. Genel başkanlar arasındaki uzlaşmamn ardından konunun Meclis Danışma Kurulu'nda görüşülüp gündeme alınabile- ceğini kaydeden Şandır, "Ama af konusunda bir mutabakata ulaşılması lazım. Bu mutabakat metninin üzerinden af kanunu çıkacak" dedi. Uzlaşma metni Çıkacak metnın uzlaşma met- ni olması gerektiğinı belirten Şandır, muhalefet ve kamuoyu- nun da buna katılması gerektiği- ni anlattı. Düzenlenecek affm anayasal ve yasal kısıtlamalar göz önünde bulundurularak ya- pılmasını isteyen Şandır, kamu vicdanının da dikkate alınması gerektiğini bildirdi. Şandır, "Son olarak kanun ko- yucunun takdir hakkuıa bir baş- ka kurumun müdahaleetmesine açık kapı bırakacak bir tanzim olmamalT diye konuştu. Yumuşama sinyaJi MHP kurmaylan, Adalet Ba- kanlığı'nca kendilerine ıletilen taslak üzerindeki çalışmalannı sürdürüyor. Bir ikı gün içinde ta- mamlanması beklenen çalışma- da, Haluk Kırcı'nm af kapsamı- na alınıp ahnmamasından veri- lebilecek ödünler tartışılıyor. MHP kurmaylan, "Bizim Kıreı sorunumuz yok" değerlendir- mesini yaparak, af konusunda yumuşama sinyali verdi. MHP kurmaylan, kapatılan RPnın Genel Başkanı Necmettin Erba- kan'ın af kapsamına alınması- nın, Anayasa Mahkemesi'nden dönen basuı suçlannın ertelen- mesine ilişkm düzenleme kap- samında değerlendırileceğinı de dile getirdiler Yılm ilk 9 aymda 1525 kadın dayak yedi Kadına şiddete tepki tstanbul Haber Servisi- CHP Kadın Kollan, kadına yönelik şiddeti pro- testo etmek için Türk kadınının seç- me ve seçilme hakkını kazanışının 66. yıldönümü olan 5 Aralık'ta yürü- yüş başlatacak. Emniyet Genel Müdürü Turan Genç, kayıtlara göre bu yılın ilk 9 ayında 2 bin 806 aile içi şiddet olayın- da 1525 kadının yaralandığmı bildir- di. CHP Kadın Kollan Genel Başkan- hğı'nca '25 Kasım Kadına Yönelik Şiddeti Protesto Günü'yle ilgili il ör- gütünde basm toplantısı düzenlendi. Toplantıda konuşan CHP Kadın Kol- lan Genel Başkanı Güldal Okuducu, Türkiye'de şiddeti istatistiki olarak belirleyecek ciddi bir araştırma ya- pılmadığını belirtti. PİAR'ın araşürması 1988 yılında PİAR tarafindan ger- çekleştirilen 'Türkiye'de Şiddet' ko- nulu araştırmaya göre Türkiye'de ka- dınlann yüzde 90'ının koca dayağı yoluyla şiddete maruz kaldığmı, ka- drnlar arasında da en çok şiddete uğ- rayanlann daha bağımsız davranma, şiddete direnme yeteneğindeki üni- versite mezunu kadınlar olduğuna dikkat çeken Okuducu, "Kadının şid- deti en yaygm yaşadığı yer mutfak, en yoğun yaşadığı yer akşamlan yatak odalan, en yaygm ve yoğun yaşadığı zaman da hafta sonlan* dedi. Batman'ın yerel ve günlük kıyafet- leriyle toplantıya katılan Ankara Üni- versitesı Hukuk Fakültesi 3. srnıf öğ- rencisı Şilen Erkmen de, Doğu ve Gü- neydoğu Anadolu Bölgesi'nde kadı- nın eğitim ve sosyal haklardan yarar- lanamadığmı ifade etti. Batman'da intihar vakalannın yüzde 70'inden fazlasını kadınlann oluşturduğunu vurgulayan Erkmen, büyük bir eği- tim seferberliği başlatılrnası gerekti- ğini söyledi. Şiddet varsa banş yok Türkiye Barolar Birliği Kadın Ko- misyonu (TÜBAKKOM) sözcüsü Şe- nal Sanhan da, şiddetin ve eşitsizlik- lenn var oldugu dünyada banş ve gü- venlik çabalannın yamtsız kalacağı- na dikkat çekti. Dün Kadıköy Iskele Meydanı'nda gösteri yapan Kamu Emekçileri Sen- dikalan Konfederasyonu'na (KESK) üye bir grup kadın da dünyadaki tüm devletleri kadına yönelik şiddete kar- şı etkin politikalar yürütmeye çağır- dı. Burada bir açıklama yapan KESK Kadın Sekreteri Nevin Kaplan, dev- letlerin, yasalannda kadına yönelik şiddetin her biçimini meşru görmeye- ceklerini tammalan gerektığini belir- terek bu doğrultuda etkin politikalar yürütülrnesini ve uluslararası sözleş- melerin imzalanmasım talep etti. Devrim yasalarının uygulanması istendi Şapka devriminin 75. yılı Şapka devriminin 75. yıh nedeniyle tstanbul Kız lisesi Eğitim Vakfı (tKLEV) üyeleri Taksim'deki Cumhuriyet Anıü'na çelenk koydu, saygı duruşunda buhındu. ÎKLEV Başkanı Birnur Özümert tarafindan yapdan açıklamada uhı önder Atatürk'ün, dinsel dunya görüşü ve yaşamuun göstergesi olan serpuş yerine, şapkanuı geçmesi için 25 Kasım 1925'te şapka devrimini gerçekleştirdiğini anlatü. Atatürk'ün devrimi "Bu serpuşun adma şapka denir" sözJeriyle tanıtbğmı anlatan Ozümert "Gerek MecUste gerekse yurt düzeyinde her türiü karşı koyuşa göğüs gererek gerçekleştirilen bu devrim, günümüz Türldye'smde de ymratıhnak istenmektedir. Devrim yasalannm uygulanmasuıı istemek yurttaşhk hakkunızdn"'' dedi. IKLEV üyeleri temizük gerekçesryie brandalarla kapablan Cumhuriyet Anm'na çetenklerini bıraktiktan sonra dağıldılar. (Fotoğraf: HATlCE TUNCER) IRMIKIAYDEV ENGtN aengin(S doruk.net.tr Dipnotsuz bir Tırmık okuyacaksınız. Dipnotsuz, çünkü dipnotun kendisini bir kez daha Tırmık yaptım. Bununla da kalmadım, belki de yo- ğun ve yorucu bir haftanın tek ödülü- nü berbat etmek; pazar sabahı karınız- la, kocanızla, çoluk çocuğunuzla, bel- ki bir iki yakın arkadaşınızla yapacağı- nız keyifli bir kahvaltıda, lokmalan bo- ğazınıza dizmek gibi niyetlerim de var. Şimdi başlığı bir kez daha okuyun: "Kahvaltıda Bir An Durun!" Biliyor musunuz, şu andazeytini, be- yaz peyniri, nar gibi kızarmış ekmeği, balı, reçeii eksik; çayı biraz imamın ap- tes suyunu andırsa da bir kahvaltı ya- pabilecekken "yapmayan birileri" var. Kim mi? Adımı? Yapmayın n'olur. önümdeki şu koca mektupyığınından, her birinin üstünde "görülmüştür" damgası bulunan, ço- ğunun içindeki okunamayacak kadar karalanmış mektup yığınından rasgele seçip söyiesemne değişecek? Adı: Günay Öğrener. Uşak Ceza- evi'nde yatar. Başka bilgim yok. Gen- cecik bir kız mı, yıpranmış, orta yaşa Bugün Kahvaltıda Bir An Durun... yol almakta bir kadın mı? Neleri sever, ne okur, hangi müziği yeğler ve... Ve kahvaltıda en çok neyi sever? Bilmiyorum. Bildiğim, Uşak Cezaevi siyasal kadın mahpuslar koğuşunda yatar. Bir bildiğim daha var: Bu sabah kah- valtı yapmıyor. Adı: Mesut Koca. Aydın mapusha- nesinde yatar. Başka bildiğim yok. A- ma bu sabah kahvaltı yapmadığını iyi biliyorum. Adı: Mustafa Tosun. Mektuplan sa- tır satır karalananlardandır. Hangi ma- pushanede yattığını bile zor buldum. Çok eski bir mektubunu "iyi karalama- mışlar". Bir başka yere aktarmadılarsa Bayrampaşa mapushanesinde volta atar ve biliyorum, o da bugün kahvaltı yapmaz. Funda Davran'ı mı sordunuz? Bildi- ğim Uşak Cezaevi kadınlar koğuşunda sabahlan serçe cıvıltıları ile avunanlar- dan bin. Birdeduyarlı, sapsade veter- temiz bir Türkçe ile mektup yazdığı. Bir de... Bir de bu sabah kahvaltı yapma- dığı... Banş'ı mı soruyorsunuz, Banş Yıl- dınm'ı mı? Şu "ftî/cenmeyenanne'nin, Ayşe Yıldınm'ın oğlu, şu Clmit Kan- lı'nın arkadaşı Banş mı? Hani şu şiirler yazan, hani "Aydın Abi..." diyebaşla- yan mektuplannda haklı bir öfke ile taş- kın bir insan sevgisini yarıştıran Banş'ı yani! Ah, evet! Tahmin ettiğiniz gibi, o da bugün kahvaltı yapmıyor... Tıpkı Gülcan Öztürk gibi, tıpkı (Du- run, satııiarı karalarken adını da kara- lamışlar. Neyse, söktüm.) Aysu Baykal gibi, tıpkı Hacı Anıl gibi... • * • Bu çocuklar terörist mi? Bilmiyorum? Ellerini kana bulamışlar mı; terörü si- yasal mücadele yöntemi olarak benim- semiş -bence kesinlikle- sapkın bir si- yasal ideoloji doğrultusunda hangi ey- lemlere katılmışlar? Bilmiyorum. Yoksa bazılannın bedenleri işkence tezgâhlanndaölümüne sakatlanıp "tö- rörist" mi imal edilmiş? "Manisalı ço- cuklar" salt Manisa'da mıydı? Bilmiyorum ve beni ilgilendirmiyor. Suç işledilersediyetini ödüyoriar. Di- yeti yasada yazılı. Yasada açık seçik yazılı: Şu kadar yıl hapis!.. Ama dikkat! Yasa bunu yazdıktan sonra "Aynca bir sabah alacasında Ulucanlar'da öl- dürülmelerine; bir akşam vakti Bur- dur"da kollannın iş makinesi ile kopa- nlmasına; Bergama 'da üstlerine zehir- li gaz püskürtülmesine; Buca'da, Bur- sa'da, Çankın'da, Çanakkale'de, Bay- rampaşa'da, Ceyhan'da, Gebze'de tahrip edilmiş bedenlerinin hekimlerce sağaltılmasına olanak tanınmaması- na..." diye eklemiyor. öyleyse "ekleyen" kim ve niye ve ne hakla? • • • Bir an durdunuz ya kahvaltıda, işte o kısacık anda, o göz açıp kapamacası- na geçen zaman dilimciliğinde sorun: Bir insan niye ölüme yatar? Yanıtınız var mı? POLİTİKA GÜ1NLÜĞÜ HÎKMET ÇETİNKAYA Yabancı Mavi... Güneş vurmuş gözlerinin ıçıne. Gözleri ıse hüzün yüklü... Sanki yabancı bir mavı gibi... Beyaz bir martı uçuyor başının üzerinde... Ağaçlar kış örtüsüyle uyanıyor... Kınk dökük düşünceler mırıldanarak anlatıyor... Çocuk gülümsüyor... Çocuk üşüyor... Benjamin Peret'nin kuyrukluyıldızlan şafak sö- kerken kaçmışlar gökyüzünden. Bir tozlu soluk on- lan uyandırabilir uykusundan... Bir tavus kuşu sesi öldürebilir... Yaşamın olanca hüznü toplumu kuşatmışsa eğer, bir anlamı yok bu yazdıklanmızın sızlere... Anlamsızdır Rosa'nın bakışlan da... Oysa Rosa'nın gözleriyle uyanmak güzeldı eskı- den... Bir pazar sabahı rrtasal evlerinde uyanan çocuk- lar bana savaş sonrasının acılannı hatııiatıyor... Eski albümlerinden islı fotoğraflar çıkanyorum... Kanı tutulmuş çocuklar güneşın her zaman ekin- leri büyüttüğünü bılır, Angeliki Pavlopoulo'nun guz yıldızlannda kayıp gıden mevsımlen görur... Kederlı alacasında sabahın, çocuğunu emzıren bir anne 1946 kışının vahşetını anımsar Varşova'da... Yaşam inişli çıkışlı bir yoldur!.. Tıpkı Yannis Ritsos gıbı ben de göklere ınanır- dım eskiden, çocuk gözlerınde saklı sevınçler arar- dım... Denizlerin derinliğinde ölü kentlerın yaşayan in- sanlannı merak ederdim... Sonra unutulmuş ormanları keşfetmeye yönel- dim... Boğulmuş gürültüyle gök şimdı yaralı bir martı çocuğum!.. Denıze süzülen ise onun gölgesı... Ve ben bazen Aime Cesaire gıbı düşünüyorum... Çünkü ben bir baba, bir anne, bir kardeş, bir ço- cuk, bir sevgiliyim... Büyük yanmalann gizini keşfetmek ısterdim ye- niden... • • • Insanlann boş yere ölmemesi tek dıleğım!.. Kıbleden esen yelin kemeıier arasında ıslık çaldı- ğını Elrtis'ten önce ben ışıttim çocuğum!.. Beyaz avlularda çılgın nar ağacını, gözlennin ıçı gülen çocuklan, kadınlan, erkeklerı ben gordum... Hiç aldınş etmedim rüzgânn ınadına!.. Şafakta yeşeren yaprakların ışırtısıyla uyandı- ğımda birzafersevincinin renklennı coşturan çocuk- lan ben topladım avluyaL Bir zamanlar on üç yaşında küçük bir denızdim; senın boynunda beyaz yakan ve başında kurdelen- le Izmir'e girmeni isterdim penceremden... Karşıyaka'da 1744 Sokak'ta, tam Orman Fıdan- lığı'nın karşısında bana el saltayıp gülümsemeni; sonra da Fuar'ın Kahramanlar Kapısı'nda elınden tu- tup dönme dolaplara doğru yönelmemızı ısterdim çocuğum!.. Deniz fenerinde ayın battığı saatte güneşe çevır- meni, kaderin nasıl alt edildiğini, pelınlerı, man- dalinalan, Iyonya'nın gızh kalmış aşklannı bılmeni ıs- terdim çocuğum!.. Yaşın olanca hüznü çepeçevre kuşatırken bızi, saydam gövdesini açıyor gün çocuğum!.. Hep gül böyle!.. Ama hiç üşüme!.. Octavio Paz'ın sesi o sıvı karanlıgında dilsiz bir çağlayan gibidir unutma!.. Dudaklar, öpüşler, aşk, her şey yenıden doğar ço- cuğum!.. O ölümsüz, o yalın unutuşta daha mavıdır derin uykunun güneşlen; bir zamanlar saçının buklelen gi- bi... Paul Celan, Paul Eluard'ın anısına şu şiiri yaz- mıştı... "ölenin mezanna koy yaşamak için kullandığı sözcükleri Başını da yeheştir aralanna bırak kulak versin özlemin kıskaç gibi diline. Bir zamanlar ona sen diyenden esirgediği sözcüğü de göz kapaklannın üstüne bırak tıpkı şimdi kendi eli gibi çıplak bir el, ona sen diyeni geleceğın yaprakla- nna aşıladığında, yûreğinden atan kanla, yanından öyle geçip gittiği sözcüğü. Yeheştir göz kapaklannın üstüne; belki de hâlâ mavi gözlehni basar, bir başka yabancı mavilik ve ona sen diyen bir zamanlar, Biz, diye dalar düşüncelere..." ••• Bak, ağaçlar kış örtüsüyle uyanıyor çocuğum!.. Bırak arama kuyrukluyıldızlan, onlar yenıden dönecekler gökyüzüne... Sen yum gözlennı, yıtır kendinı karanlıkta... Sonra güneş vursun gözlerinin ıçine!.. Yaşam senin, hiç unutma!.. hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Cumhuriyet k ı t a p 1 a r ı Hikmet Çetinkaya BİR GUNEYDOGU GERÇEĞİ:NECLA Onun öykûsüyle hiç kimse fazla ılgılenmedı; on dört vaşmda yaşamın kırh sularında yok olup gıtri. Sısli ve soguk bir Dıyarbakır akşamıydı. Karanlığın gn gölgesı evlenn, caddelenn. sokaklann uzenne duşüyordu Çağ Pazarlama A Ş Turkocağı Cad No 39,41 ^kitapkulubü (34334Cağaloğlu-istanbul Teı (2121514 C1 96
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear