29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
23 KASIM 2000 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA 17 Büyükşehir çalışıyor! Istanbul'da otobüs duraklarındaki reklamlarda görmüş olmalısınız, Faziletii Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna, yılbaşına kadar 50 gün içinde 100 iş yapmak üzere her gün bir temel atıyor her gün bir açılış yapıyor. Neler mi yapıyor? Örneğin bugün.... Ali Müfit Gürtuna'nın bugünkü programı oldukça yoğun. Önce Umraniye'ye gidip Hekimbaşı Çöplüğü'nde mezarlık duvan temeli atacak, sonra Dudullu'ya geçip Tavukyolu Caddesi'ndeki caminin karşısında doğalgaz kazısına ilk kazmayı vuracak... Duvara temel atmak ya da çukura kazma sallamak diye küçümsemeyin, bütün bunlar için belediyenin kasasından çıkan paralarla reklam afişleri, posteıier, davetiyeler basılıyor, tören alanlan hazırianıp çevresi süsleniyor, şakşakçılan taşımak için dünyanın benzini tüketiliyor. Özetle, Büyükşehir birilerine çalışıyor! Bektronik posta: denizsom9cumhuriyeLcom.tr Tef: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97 - Ecevit, iş dünyasına güvence vermiş... "Umudumuz Ecevitten. umutlan Ecevit'e!" ünden devam ediyoruz. Antalya'nın Kale il- çesindeki tarihi Noel Baba Kilisesi'nin Kül- tür Bakanlığı'ndan TAÇ Vakfı'na devriyle il- gili olarak yazdıklarımın hepsinin gerçek dı- şı ve hayal ürünü olduğunu söylüyor TAÇ Vakfı'nın Başkanı mimarSinan Genim... Kendisinin demeç ver- diği devletin ajansı da hayal üretiyor anlaşılan. Ge- nim, Anadolu Ajansı'nın 10 Kasım 2000 tarihinde geçtiği ancak hiçbir gazetenin nedense kullanmadı- ğı haberde açıkladıklannı da inkar ediyor olmalı. Gelelim Genim'in genel yayın yönetmenimize gön- derdiği bendenizi şikayet dilekçesindeki açıklama- lanna... Genim'e göre Noel Baba Kilisesi'nin 30 yıllığına TAÇ Vakfı'na tahsis işlemi henüz tamamlanmamış, tahsis, imzalanan işbirliği sözleşmesi içinde yer alan koşullann yerine getirilmesiyle mümkün olacakmış... TAÇ Vakfı adına Genim'in, vakıf genel sekreteri Na- mık Kemal Şentürk'ün, vakıf başkan yardımcısı TAÇ Vakfı (II) Köksal Anadol'un ve Kültür Bakanlığı adına Anrt- lar ve Müzeler Genel Müdürü Alpay Pasinli'nin 22.9./ 2000'de imzaladığı ve Kültür Bakanı Istemi- han Talay'ın kamuoyuna birtüriü açıklayamadığı iş- birliği sözleşmesinin 3. maddesinde Kültür Bakan- lığı'nın Maliye Hazinesi'nden kullanım hakkını dev- raldığı yapıyı TAÇ Vakfı'na tahsis ettiği açıkça yazı- yor, "tahsis edilmiştir" deniyor. Ne idüğü belirsiz ko- şullar yerine getiriîince tahsisin yürürlüğe gireceği- ne ilişkin tek bir satır yok! Varsa göstersinler! İşbirliği sözleşmesinde gördüklerimize gelince... Kültür Bakanlığı, Noel Baba Kilisesi'nin çevresinde- ki özel mülkiyete ait arazileri ticari amaçla kamulaş- tınyor ve üzerine dükkân inşa etsin diye TAÇ Vak- fı'na devrediyor. Bu çok özel işbirtiğinin hesabı da, arazi sahibi tarafından mahkemede soruluyor... Noel Baba Kilisesi'ni "kullanım" için Hazine'den devralan Kültür Bakanlığı, mal sahibine somnadan yapıyı işletsin diye üçüncü bir kuruma devrediyor. Yapılan işe kılıf uydurmak için sözüm ona bir "bi- lim kurulu" kuruluyor ve izni alınmadan kazı başka- nının adı kullanılıyor... Bölgedeki koruma kurulunun da başkanı olan kazı başkanı böylesi bir ilişkinin ve işbirliğinin içinde olamayacağını bildirince "bilim ku- rulu" işbirliğine imza âtan vakıf başkanı ile genel müdüre ve vakıf çatısı altında piyasaya iş yapan iki mimara kalıyor. Sinan Genim'den ve Alpay Pasinli'den özür dili- yorum; pişirdikleri aşa su kattığım için! Bu arada Maliye Bakanı Sümer Oral'dan milletin malına sahip çıkmasını, Kültür Bakanı Istemihan Ta- lay'dan da daha yolun başındayken sözleşmeyi tek taraflı iptal etmesini de asla beklemiyorum. SESSİZ SEDASIZ (!) NURÎKURTCEB£ •- v 24 Kasım'da neler olacak neler. 24 Kasım öğretmenler Günü, Ordu'da "edebiyete" intikal eden öğretmenler için mevlid-i şerif okunarak kutlanıyor... Ebediyet değil, edebiyet... Çünkü amaç, yaşama gözünü yuman öğretmenleri anmak değil Ordu il merkezinde her okuldan bir yönetici ve en az dört öğretmeni imam hatip lisesinin camisinde toplamak... 24 Kasım öğretmenler Günü, Aydın Germencik'e bağlı Ortaklar beldesinde bir düğün salonunda yemekle kutlanıyor. llçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nün düzenlediği yemek, kişi başına 5 milyon lira. Germencik ilçesinde yemekli toplantı yok. Ama Ortaklar'daki okullann yöneticilerinden yemeğe tüm öğretmenlerin katılması, mazeretsiz katılmayanlann da isim listesi ... isteniyor... Çünkü Germencik llçe Milli Eğitim Müdürü Süleyman Bakkal, Ortaklar Atatürkçü Düşünce Derneği'nin geçen yıl büyük ilgi gören gecesine bu yıl öğretmenlerin gitmesini istemiyor. 24 Kasım Öğretmenler Günü, Afyon Bolvadin'de kaymakamın yapacağı konuşmayla kutlanıyor. Milli Eğitim Bakanı'nı temsil eden Kaymakam Mehmet Kurdoğlu'nun geçen yılki konuşmasındaki gibi bu yıl da padişah efendilerimiz Fatih Sultan Mehmet ile Yavuz Sultan Selim hazretlerini yetiştiren hocalardan söz etmesi ve Başöğretmen Atatürk'ün adını ağzına almaması bekleniyor... Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu'nu bugünden kutlarız... 24 Kasım hayıriı ve uğurlu olsun efendim! 'Laiklik İstismarcıları!' MERİÇ VELtDEDEOĞLU Yürürlükteki laik rejimi yıkıp yerine şeriat düzeni kurmak isteyenleri ve bu uğurda -ül- kemizin bölünmesi de içinde olmak üzere- her yolu gözü- nü kırpmadan kullanıp kitlele- ri ayağa kaldıranları şöyle ke- nanndan köşesinden eleştir- mek için ağzını açan belirii bir konuma gelmiş yetkililerin, bu- nu yaparken laik yönetimi sa- vunanlara da dil uzatması ar- tık alışılagelmiş bir tutum ol- du, dahası doğal karşılanırol- du, Öyle ki, bir işaretle on bin- leri "Kuran Anayasamız!" diye cami önlerinde haykırtanlar- la, haykıranlarla, Islami düzen adına onca insanı akla haya- le gelmez işkencelerle öldüren- lerle, ülkenin aydınlarını diri diri yakanlaria, Atatürk'ü ve gerçekleştirdiklerini en ağır hakaretlerle bir çırpıda silip atanlarla, Türkiye'yi "dar-ül harb" olarak görenlerie -bu saptamalar zinciri daha da uzatılabilir- çağcıl, laikyaşam düzenini savunanlar, bu ko- nuda duyariı olanlar aynı bir te- razinin kefelerine konarak de- ğerlendirilmektedir. "Türkiye Cumhuriyeti" yeri- ne "Laik Türkiye Cumhuriye- ti" derseniz "laikçi" oluyorsu- nuz, "Demokrasinin olmazsa olmaz koşulu laiklik..." diye sö- ze başlarsanız "kökten laik- ç/"siniz, türbanın bir siyasi simge olarak kullanılmasına karşıysanız "laiklik istismarcı- sı° olarak değeriendiriliyorsu- nuz. Bu bağlamda Meclis Genel Kurulu'na türbanla girmek is- teyen milletvekiline karşı ko- yan Başbakan Sayın Ecevit de "laiklikistismarcısı" oluyor; aynca ülkenin en önemli so- runları arasında ilk sırayı irti- caya veren Türk Silahlı Kuv- vetleri de bu nitemi hak eden- ler arasına kolayca girebilir. Son adlandırma yani "laik- lik istismarcılan" da, MHP li- deri tarafından partinin kong- resinde yaptığı konuşma sı- rasında, dinin her alanda bir çı- kar aracı olarak kullanılması eleştirilirken ortaya konuldu. Dini bu yolla harcayanlar "din istismarcılan" olduğu belirti- lince, ardından laiklik konu- sunda duyariı olanlar için de sözü edilen adlandırma geldi. Bu degerlendirme yirmi say- falık konuşma metninin bü- tünlüğü içinde ele alınınca gö- ze batmaz. MHP lideri konuş- masının daha başında, geride bıraktığımız "20. yüzyılın, ta- kipçisi olduğuyüzyıldan pek de farklı olmadığı" aynca "insa- noğlunun sosyal ve zihni hu- susiyetlerinin pek büyük bir değişime uğramadığı' görüşü- nü dile getirir. Oysa bilindiği gibi 20. yüz- yılda, oluştuğu toplumlann ya- şayışlarını, yapılannı tümün- den değiştiren iki devrim ger- çekleşmiştir. Bunlardan biri Türk halkının sosyal yapısını kökten değiştiren "7923 Dev- rimi'öir. Milli Mücadele'nin ardından Cumhuriyet'in ilanı gelmez; Milli Mücadele'nin Atatürk'ün liderliğinde Ulusal Kurtuluş Savaşı'na dönüşüp ülkenin düşmandan temizlenmesinin ardından Cumhuriyet kurulur ve dört ay sonra da dinsel ya- şam alanı ile dünyasal yaşam alanını birbirinden ayıran ya- sanın TBMM'de kabul edil- mesiyle Cumhuriyet'in laik bir nitem kazanması gerçekleşir. Bu olgu 600 yıllık bir yönetim ve toplum yaşamından tümüy- le farklı bir yapılanmadır, bü- yük bir değişimdir. Anlaşıla- cağı gibi de gerçekleşen bu değişimin temelini döşeyen ve onu büyük ölçüde biçim- lendiren laikliktir. 1923 Devrimi'nin, 20. yüz- yılda Türk toplumuna getirdi- ği yeniden yapılanmanın bu özü içe sindirilmedikçe ve dev- rim öncesini "süreklilik" olarak görüp bunu değişimin karşı- sına çıkardıkça 21. yüzyılın tüm boyutlarıyla kavranması güçleşir kanısındayız. HAYVANLAR ISMAIL GÜLGEÇ igulgeciayahoo.com KİM KİME DUM DUMA BEHÎÇAK behicak@turk.net ÇİZGİLlK KÂMtL MASARACI HARBl SEMtH POROY semihporoy@yahoo.com ty Mı KAivı $e ı m u 2Aren sm mıez Yüzımm KÜÇÜK VÜ$WZ V&AZM A\MU?A VA hl&MŞZ &ZİM CSPPiMiZ ÇATAL KAÇIK KUUAtilg- İ OhiLAK YtâLl eLL&ZİNt Ü&teftNS BfâÜllA KIBÇIS KIBRIS V'MölAR, K\m&l YıMı B£$ mzerrıY&ıc otiLAzA MBJ Yüzvt VOKSAMVOKUZU MÜZ- L(lMAr4 İŞTANBUL 7. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN tLAMSIZ (49 ÖDEME EMRİ) TAKİBE AİT tLANEN ÖDEME EMRİ 2000-11142 Alacaklı Benkar Tük Fin ve Kart Hiz. A.Ş. Vekili: Av. Hüseyın San Borçln: Ozkan Toçuoğlu, Kurubahçe Mah. Cumhuriyet Cad. No: 125 Muğla-Bodrutn. Borç: 1.346.000.000.- TL. Müstenidatı: tlamsız. Adınıza çıkartılan ödeme emri bila iade edilmiş, zabıtaca adresiniz tespiti mümkün olmadığından, ılanen tebliğine ve kanuni süreye 10 gün ilavesme karar verilmiştir. İş bu ödeme emrinin neşri tarihinden itibaren borcu ve takip mas- raflannı 22 gün içinde ödemeniz (teminatı vermeniz) borcun tamamı- na veya bir kısmına veya alacakJannın takibat ıcrası hakkında bir iti- razınız varsa, senet altındaki imza size ait değilse yine bu 22 gün için- de aynca ve açıkça bildirmeniz, aksi halde icra takibinde bu senedin sızden sadır olmuş sayılacağı, imzayı reddettığinız takdirde mercı önünde yapılacak duruşmada hazır bulunmamz, buna uymazsamz va- ki itirazınızın muvakkaten kaldınlacağı, senet ve borca ıtirazlaruuzı jazılı veya sözlü olarak icra dairesine 22 gün içinde bildirmeniz, bil- dinnediğiniz takdirde aynı müddet içinde mal beyanında bulunmamz, bulunmazsanız hapısle cezalandınlacağımz, hiç beyanda bulunmaz \eya hakıkate aykın beyanda bulunursanız hapisle cezalandınlacağı- uz, borç ödenmez ve itiraz edilmezse cebri icraya devam olunacağı hususu ilanen tebliğ olunur. 2.11.2000. Basın: 66757 KEDİ LEVO APTÜLİKA TARÎHTE BUGÜN MVMTAZ ARIKAN 23 Kasım •fSS2'O£ BtteÜH, CMAKLES CHAPLfAl'İN (ptKLO) ÜMLÜ FİUmı •SAHNe lftKtAKf n Qjf4ClJ»tfr) İLK ACEZ &ÖSTSKİU3İ. CHAPÜN FİLMİN YÖNeTMGNİ VB SAŞ OnjAfCAJSUYDU.. PIUÂ, ££ta'O£N ÇOtC ÜtJLjÜ OLAN *$L / P * L Ç O ( f ) Î N İ e0£ U l £ 6*NÇ BIK BALEKİN Le(TEKSY) DUYGUSAL ÖJfK/S/A/f ANLArMAJO*- c/tf c)eo ' ü AaAK 77». ANCSVC, FILMIAI DANStNI /2/^JSX£N ' 6EA/C CMAPLIM, EOfJA UK SlNİN ÇOCUK. ÛYELEJ& , 6BA/C ter .."SAUHE CUMBe BLOOÂA, CJ4APLIN AİIÇ DÜZ ÇtZGİ UMİT ZtLELİ Avrupa'nın KölesiL Sonunda o noktaya da geldik... Artık kartlar açık oynanıyor!.. Avrupa Birliği'nm hazıriadığı "Katılım Ortaklığı Belgesi"nde gerçek- leşmesi talimatını verdiği "istekler", kimlerin hangi saflarda yer aldığını göstermesi açısından son de- receyararlı oldu!.. Avrupa, geleneksel ikiyüzlülüğü ile katılım belge- sine son anda Kıbns'ı ve tabii Ege Kıta sahanlığı sorununu sokuşturuverdi... "Kürt sorunu" konusun- daki istekleri zaten öteden beri malum!.. - Tabii, bunlar tek başına yetmez!.. Avrupa ailesine kabul edilmek o kadar kolay mı?.. Avrupa parlamentolarında teker teker kabul edilen "Ermeni soykınmı'm da üstlenmek, özür di- lemek gerekiyor!.. Bunlar Avrupa'nın istekleri, talimatlan, emirleri... Bastırmaları, kabul ettirmek için her türiü entrikayı çevirmeleri, gayet doğal... - Çünkü onlar çağdaş, onlar efendi!.. • • • Önceki gün Oktay Ekşi'nin, "kendilerini ne sanı- yorlar" başlıklı yazısını okuyunca acı acı güldüm... Belli ki, içi yanmış, gururu incinmiş... Avrupalı milletvekillerinin, diplomatların "Sömürge Valisi", "Yüksek Komiser" edasıyla yaptıklan konuşmalar, üst perdeden tavsiyelere deginerek, "gerçek yüzleri açığa çıktı" diyordu... Ben Oktay Ekşi'nin şaşırma- sına, incinmesine şaşırdım!.. Avrupa hiç değişmedi ki; dün ne idiyse, bugün de o!.. Bakın, 1920 Sevr görüşmelen sırasında Fransa Başbakanı Clemen- ceau Türkler hakkında ne diyordu: "Ne çare ki, Türk milletinin değeıieri yanında başka unsurtarı idare edebilmek yeterliliği göre- miyoruz... Tarihte birçok Türk başarısı, birçok da Türk felaketleri yardır. Başarıları, bir takım yabancı kavimleri Türk egemenliği altına alma- sından, felaketi ise bu kavimlerin o egemenlik- ten yakalannı kurtarmalanndan ibarettir!.." Daha önceki gün Fransız Mılletvekılı Daniel Cohn Bendit, TUSİAD Başkanı Erkut Yücaoğ- lu'nun yüzüne, "Ulus devlet diye direterek AB'ye zor girersiniz... Ermeni soykınmı gerçekleşti. Avrupa buna inanıyor, siz de kabul etmelisiniz" demedi mi?!.. - Atalarıyla arasında ne fari( var, söyler misiniz?!. ••• Bence, asıl içerdekilere bakmak lazım!.. Hani, "12 mile evet diyelim, Ege'yi verelim... Kıb- ns'ı da verip beladan kurtulalım... Kürt kimliğine de evet diyelim, Kürtçe TV'ye de, Kürt Enstitüsü'ne de, bağımsız Kürdistan'ı savunan partiye de izin ve- relim. Ermeni soykınmını da kabul edelim, özür di- leyelim.. Avrupa'yı kızdırmayalım, onlar da bizi ara- sına alsın..." diyenlerden söz ediyorum!.. Necati Doğru önceki gün köşesinde bu takımı "Avrupaoflller" olarak tanımladı. Yani, Avrupa ba- ğımlısı olanlar, aşın Avrupaseverler!.. Ben bu tipiere "Yeni mandacı işbiriikçiler" adını daha uygun buluyorum. Bunların dedelerı de Ana- dolu'da Kurtuluş Savaşı sürerken "Ingiliz Muhipleri Cemiyeti" gibi sömürge olma yanlısı dernekler ku- ruyorlardı. Ama emin olun onlar bugünkü işbirlikçi- lerden çok daha şerefliydi!.. Son olarak; malum çevreler ve aymazlık içindeki bazı aydınlar, Avrupa Birliği'ne böylesine onursuz- ca gırmeyi "Atatürk'ün hedef gösterdiği çağdaş- lık" olarak takdım edıyorlar... - "Bağımsızlık benim karakterimdir" diyen bir devrimci, kolelığe evet der mı?!.. Ölümden iyi çözüm mutlaka vardır!.. Af yasasının içeriği iyice belirginleşti. Buna göre; katiller, hırsızlar, banka hortumlayanlar, rüşvetçiler, Yüce Divan sanıklan, hayali ihracatçılar, yurtdışın- daki bilumum kaçaklar, zimmetine para geçirenler, ihaleye fesat kanştıranlar, rüşvet alanlar, haklannda her türden suçlama bulunan milletvekilleri ve iş- kence suçlulan kurtuluyor... Buna karşılık işkencecilerin acımasızca işkence- den geçirdiğı Manisalı gençler af kapsamının dışın- da kalıyor... "Devlete karşı suç işleyenler" kapsamı- na giren siyasi suçlular da affedilmeyenler safında yer alıyor.. Duvara yazı yazan, pankart asan öğren- ci de, bildiri dağıtan, yasak yayın bulunduran, alnı- na silahı dayayan teröriste yardım ve yataklık ya- pan yurttaşlar da ıçeride kalacak!.. Bunun adı da af olacak, vıcdanınız sızlamıyor mu?.. Ve hapishanelerde tam 34 gündür süren açlık grevi bugünlerde "ölüm orucuna" dönüştü... Habe- riniz var mıydı; gencecik insanlar böylesi bir hak- sızlığa karşı son çareye başvurdular, - Olmeyeyattılar!.. Aydın Engin önceki gün beni aölatan yaztsında, "Bir çözüm vardır. Mutlaka vardır. ölümden daha iyi bir çözüm mutlaka vardır" diye haykırıyordu... Vicdanlann sustuğu, "bana dokunmayan yılan bin yaşasın" vurdumduymazlığının egemen ol- duğu bir ülkede yaşamak utanç verici değii mi?!.. Eposta: uzileli@ixir.com Faks:(0212)287 42 41 BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7 8SOLDANSAĞA: 1/ James Joy- ce'un tanınmış bir romanı. 2/ Cezayır'de do- ğan bir müzUc türü... Bilgiçlık 4 taslayan kimse. 3/ Kahverengı vetüylükabuğu 6 olan, C vitami- nıncezenginbır meyve... Yu- murtalık. 4/ Ka- tılmış, ulanmış parça... Nazı partisınin asken polis örgütü... Tu- zağa düşürülen şey. 5/ 2 Yapılan örten süslü ça- 3 tı ve saçaklar. 6/ Art- vin'in eskı adı... Nikel elementinin simgesı. 7/ Bir dileği yerine getir- me... Yapraklan çay gi- bi haşlanarak ıçilen bir 8 | Güney Amerika bıtkısi. 8/ Slav alfabe ve yazı- sı... "Ey benim— memesinde cüceler besleyen garip memleketim" (B. R. Eyuboğlu). 9/ Izmir - Aydın kara- yolunda. Türkıye'nın en uzun tünellennden bin. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Kafkasya ve Doğu Anadolu'da yaşayan keklik tü- rü. II Din işlerini devlet işlerine kanştırmayan... Es- ki Mısu- inanışında ana tannça. 3/ Bir yüzeyın üzerin- deki ince çizgi... Işsız, aylak. 4/ Kıyamet gününü öt- türeceği "sur" adlı boruyla bildırecek olan melek. 5/ Başlıca içeceğimiz... Unvan... Bir nota. 6/ Yankı... Ze- hir. 7/ Gümüş üstüne özel bir bıçımde ışlenen sıyah nakış... Bayağı. 8/ Osmanlılar dönemınde, Istanbul'da ve büyük lıman kentlerinde yaşayan ve ticaretle uğ- raşan, Müslüman olmayan azınlıklara venlen ad. 9/ Uçu- nım... Ukrayna'nın başkenti.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear