29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
20 KASIM 2000 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER AtatürfCü anlamak gerekir7 • BERGAMA (AA)- Eski Anayasa Mahkemesı Başkanı Yekta Güngör Ozden, "Atatürkçülük, onun ilke ve devrimlerini savunmakve yaşatmaktan geçer" dedi. Özden, Atatürkçü Düşünce Derneği Bergama Şubesi ile Bergama Belediyesi'nin birlikte düzenlediği "Atatürkçülük ve Aydınlanma" konulu toplantıda yaptığı konuşmada, Atatürk ve Atarürkçülüğün gerçek değerinı anlamaya çalışmarun gereğıni vurguladı. Şehrt yakmlan Ûcalan'ın davasında • ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Şehit yakınlan, Abdullah Ocalan'ın Avrupa Insan Haklan Mahkemesi'nde (AlHM)yann görüşülecek davasına katılmak için Fransa'ya gidiyor. Şehit yakınlan, dün Anıtkabir'i ziyaret ederek Atatürk'ün manevi huzurunda saygı duruşunda bulundular. tstanbul Şehit Analan Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Pakize Akbaba "Strasbourg'daki mahkeme, bizlere dinleyici olarak katılma izni verdi. Şehit analannı temsilen Türk yargısında hak ettiği cezaya çarptınlan Ocalan'ın AlHM'deki yargılanmasmda da hazır bulunmak üzere Ştrasbourg'a gidiyoruz" diye konuştu. Rotiı: Türtdye soykırımı kabuletsin • tstanbul Haber Servisi - Siyasi partiler, bakanlar ve çeşitli sivil toplum örgütlerinin temsilcileriyle görüşmelerde bulunmak üzere Türkiye'ye gelen Alman Yeşiller Partisi Milletvekili Claudia Roth, Abdullah Öcalan idarn edılirse bunun Türkiye ile AB ilişkilerinin sonu olacağını söyledi. Roth, sözde Ermeni soykırımı ile ilgili olarak da "Biz Nazilerin yaptığı kıyımı hiçbir zaman unutmayacağız ve bir daha olmaması için unutturmayacağız. Türkiye de kendi tarihi gerçeğini kabul etse daha iyi olacak. Ermenilere karşı işlenmiş suçlar vardı ve bu kabul ediknek zorunda" şeklinde konuştu. Siyasi Partiler Kanunu tartışıMı • tstanbul Haber Servisi - tstanbul Platformu tarafından düzenlenen "Demokrasi ve Siyasi Partiler Kanunu" konulu toplantıda konuşan Bilgi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. llter Turan, parti içi demokrasinin gelişmesinin ülkedeki genel demokrasiyle paralel olduğunu ifade etti. Istanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cemil Oktay da, halkın siyasi partilerle ilgili olarak en çok "partinin kendi yandaşlanrun işlerinde aracılık etmesi" konusunda şikâyetçi olduğunu söyledi. ITO, savurganlığı önlemek için ucuz eşdeğer ilaç uygulamasına geçilmesini istedi Daç itlıalatuıda büyük arbştstanbul Haber Servisi - Tür- kiye'de 1980'de 1 milyon 643 bin dolar olan ilaç ithalatı, ge- çen yıl 410 milyon dolara yük- seldi. îstanbul fabip Odası, ilaç savurganhğınrn önlenmesi için ucuz eşdeğer ilaç uygulaması- na geçilmesini istedi. Istanbul Tabip Odası tarafın- dan yapılan araştırmaya göre, 1980 yılında gereksinim duyu- lan ilacın yüzde 98'i Türkiye'de üretilirken son 10 yıl içinde bu oran yüzde 65 'e düştü ve ilacın yüzde 35'i dış ülkelerden alınır hale geldi. Araştjrmada, 1980 yılında it- hal ilaca 1 milyon 643 bin do- • 1980 yılında ilaç ihtiyacının yüzde 98'i ülke içinden karşılanırken son 10 yıl içinde bu oran yüzde 65'e düştü. tstanbul Tabip Odası Basın Sözcüsü Dr. Rıfat Yücel, Türkiye'de tam anlamıyla bir ilaç savurganlığı yaşandığını söyledi. lar ödenirken 1999'da bu raka- mın 410 milyon dolara çıkhğı ve yurtdışına giden paranın da 20 yılda büyük oranda arttığı belırtildı. İlaç harcamalannın tüm sağlık harcamalan içinde- ki payının hızla arnğının vur- gulandığı araştırmada, 1980'de yüzde 14 olan bu oranın yüzde 30'lara yükseldiği kaydedildi. Türkiye'de ilaç sanayünde üre- timden çok pazarlamanın ön plana çıkhğı ifade edilerek ilaç sektöründe çalışanlann yüzde 45'ininpazarlama alanında gö- rev yaptığı belirlendi. Araştır- mada, eczanelerden çok kolay satın ahnabilmesi nedeniyle en çok antibiyotik ve antigribal ilaçlannın kullanıldığı belirtil- di. Türkiye'deki ilaç savurgan- lığmın önlenmesi için çeşitli önerilerde bulunulan araştır- mada şöyle denildi: "Üaçlar, mutiaka hekhn reçetesryle kul- lanılmah Emekli Sandığı ve Bağ-Kur'da da SSK'de olduğu gibi 'ucuz-eşdeğer ilaç' uygula- masına geçilmeiL Bu uygula- manın 1995 yılında SSK'ye sağ- ladığı tasarruf. 2.5 triryon lira olmuştu. Aynca,sağhkkuruluş- lannda da etik kuruilar gibi i- laç kontrol komiteleri kurulma- h." Araştrrma sonuçlannı de- ğerlendiren îstanbul Tabip Odası Basın Sözcüsü Dr. Rıfat Yücel, araştırmada elde edilen verilerin, Türkiye'de ilaç kulla- nımında tam bir savurganlık yaşandığını gösterdiğini kay- detti. Yücel, savurganlığın neden- lerini ise şöyle sıraladı: "Ulusal bir ilaç politikamızm yokluğu, denetim yetersiziiğL, ulusal ta- nı-tedavi rehberinin bulunma- yışı. Yani her hastahkta 'birin- ci aşamada şu ilacı, ikinci ve üçüncüde şunu kullanın' diye bir derecelendirmenin olma- masL Bir diğer neden, halkm i- laç kullanmayla ilgili davranış biçiml Vatandaşın. komşusun- dan duyduğu ya da gazeteden okuduğu ilaçlan hemen ecza- neye gidip temin eüne imkânı var. Halbuki bu ilaçlar. yasaya göre sadece hekinı reçetesi ile yazılmak mecburiyetinde.*' Türkiyegenelinde 17cezaevinde 1300 tutuklunun başlattığı eylem 31. gününegirdi Açlık grevleri ölüm orucu olduANKARA / ISTANBUL (Cumhuriyet) Türkiye gene- lindeki 17 cezaevinde 1300 tu- tuklunun başlattığı açlık grevi 31. gününe girerken grevler ölüm orucuna dönüştürüldü. Tutuklu ve hükümlü yakınlan ise "Çocuklanmızjn sağhkla- n, açlık grevine başlamadan önce de kötüydü, şimdi iyice ağuiaştL Şuurlan kapandı, kan kusuyorlar" diye konuşu- yorlar. Tutuklulann başlattığı açlık grevlerinin ölüm oruçlanna dönüştürülmesi üzerine ey- lemliliklerini arttıran tutuklu ve hükümlü yakınlan, dün Ankara Sakarya Caddesi'nde düzenledikleri basın açıkla- ması ile hükümeti uyardılar. Açıklamada, tutuklulann, "Ölürüz de asla hûcrelere gir- meyiz" dediğini aktaran aile- ler, "Çocuklanmız hücre tipi hapishaneleregirmemekte ka- rarİL Bu vüzden bedenlerini ölüm orucuna yaürdılar. Biz ailelerdekararhyız.Biziçiğne- medençocuklannuza dokuna- ma7i«r Evlatianmız öhunlere hazır. Evlatlanmızın istemleri insanca yaşamdu-" dediler. Istanbul Haber Servisi'nden Alper Turgut'un görüştüğü tu- tuklu ve hükümlü yakınlan ise şu an cezaevlerinde hayati teh- likesi bulunan ve bir kısmi ölüm orucu eylemine katılan 400 siyasi tutuklu ve hüküm- lünün bulunduğunu vurgula- dılar. Tutuklu ve hükümlü ailele- ri, daha önce yasanan açlık grevleri ve cezaevlerinde meydana gelen olaylar sonu- cu, çok sayıda tutuklu ve hü- kümlünün fıziksel ve psikolo- jik rahatsızlıklar bulunduğu- nu ifade ederek "Evlatianmız öhlyor. Sağhklan, açhk grevine başlamadan önce de kötüydü, şimdi iyice ağuiaşü. Cezaevle- rinden, kan kusmaya başladık- lan, şuurlannuı kapandığı şeklinde haberler geliyor. Oiümse, biz bu ölüme hazınz. Yakuüanmız gflri_ Biz de aç- hk grevi direnişimizi çocukla- nmız gibi ölüm orucuna dö- nüştünıyoruz" dediler. Bu arada bir grup tutuklu ve hükümlü ailesi ile sivil toplum örgütü temsilcilerinin, Sosya- list tktidar Partisi (SİP) Aksa- ray Ilçe Merkezi'nde gerçek- leştirdikleri uyan amaçlı 2 günlük açlık grevi, dün Aksa- ray Metro önünde düzenlenen gösteri ile sona erdi. Öte yandan Aydın Ceza- evi'nde 1 aydır açlık grevini sürdüren 36 hükümlü ve tu- tuklu olay çıkardı. Kaldıklan 1, 3 ve 5. koğuşlann duvarla- nm yıkan eylemciler, diğer mahkûmlarla birleşerek dire- niş başlattılar. Bir grup tutuklu ve hükümhl yakmnun SİP Aksaray Oçe merkezinde düzenlediği uyan amaçh açhk grevi sona erdüHdL Temizel döneminde kaldınlan hayat standartı esasının yeniden yürürlüğe konulması gündemde Vergi yaz-boz tahtasına çevrfldiANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Mali milat düzenle- mesinin yaşama geçirilmeme- si, beyannameye tabi yüküm- lülerin düşük gelir beyan et- meleri, IMF'nin vergi gelirle- rini arttıncı düzenlemeye gi- dilmesi istemi, hayat standar- tının yeniden yürürlüğe kon- masını gündeme getirdi. Baş- bakan Yardımcısı Mesut Yıl- maz'ın açıklamasına göre, ge- üri aylık 500 milyon ve yıllık 6 milyar liraya ulaşan serbest meslek sahiplerinden daha fazla vergi alınacak. Zekema Temizel'in Maliye Bakanlığı döneminde "reform" olarak nitelendirilen vergi yasalann- daki değişiklikler, birer birer geri alınıyor. Hayat standartı esasma göre vergileme yönte- mi de bu değişiklikler kapsa- mında 29 Temmuz 1998 tari- hinde kaldınlmıştı. Aym yasa değişikliğiyle, mali milatın uygulanması ve "kaynağı ne olursa obun her türiu kazanç ve iradann" gelir tanımı kap- samma alınarak vergilendiril- mesi öngörülmüşrü. Ancak, geçici madde 47'de yapılan mali milat düzenlemesi, gelen yoğun tepkiler üzerine uygu- lanmadan 4444 sayılı yasayla 2002 yılına kadar ertelendi. Mali milat uygulamasına gö- re, 30 Eylül 1998 tarihi itiba- nyla bir gün süreyle kayıtlar- da yer almayan nakit para, dö- viz ve benzeri kıymetler ban- kalarda bloke edilecekti. Ma- liye, bu şekilde kayda geçiri- lenler dışanda olmak üzere her türlü harcama ve tasarru- fa yönelik olarak gelir tanımı değişikliğinin getirdiği yetkiy- le "neredenbuldun'' sorusuy- la işlem yapabilecekti. Hayat standartınm kaldınhnasıyla vergi gelirlerinin belli bir dü- zeyde tutulmasını sağlayan "kontrol sisteminin" kaldınl- masına karşı en büyük daya- nak olarak "mali mflat" görü- lüyordu. Ancak hem mali mi- latm uygulanmaması hem de hayat standartının kaldınknış olması vergi sisteminde zaafı- yet oluşturdu. MEB, '2001 Yılı Başında Eğitim' başlıklı kitabıyla, Türkiye'nin eğitim profilini çıkardı 1 katrilyonluk hedefe ulaşılamadıANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Eğitime katkı payı ile bugüne dek 965 trilyon 260 milyar lira, halk bağışla- nyla 5 trilyon 576 milyar lira olmak üzere toplam 971 trilyon lira gelir sağ- layan bakanhk, 1 katrilyonluk hedefi- ne ulaşamadı. Toplanan para ile okul yapım ve onanmı, okul donatımı, ka- mulaştrrma, ilköğretim, kitap basrmı, etüt projeleri yapan bakanhk, yatılı okul sayısmı geçen yıla göre 203'ten 255'e çıkanrken taşımah öğrenci sayı- smı 619 bin 324'ten 603 bin 17'ye dü- şürdü. Milli Eğitim Bakanlığı, "2001 Yıh Başında Eğrtirn" başlıklı kitabıyla, Türkiye'nin eğitim profilini çıkardı. Zorunlu eğitimin 8 yıla çıkanlmasının KARSIY4KA BEHÇET UZIİSESİ 4 öğretmen hakkuıda ikinci irtica sonıştnrıııası NECATÎAYGIN tZMtR - Karşıyaka Beh- çet Uz Lisesi Müdürü Ra- sim Gönöltaş, yardımcısı Ramazan Çerin ve iki öğ- retmen haklcında öğrencile- ri 'irticai örgütfenmeterie" ilişkilendırdiklen savıyla ikinci kez tdari soruşturma açıldı. Karşıyaka Behcet Uz Li- sesi Müdürü Rasim Gönül- taş, yardımcısı Ramazan Çerin, Din Külrürü Ögret- meni Reyhan Gökbel ile Coğrafya Öğretmeni Bel- gin Karaduman hakkında, dar gehrli ailelerin çocukla- rını din eğitimi adı altında irticai örgütlenmelerie iliş- kilendirdikîerini İçeren şi- kâyetler üzerine haziran aymda soruşturma açıldı. Ilçe Milli Eğitim Müdür- lüğü yetkilileri, ilk şikâye- tin ardından başlatılan so- ruştunnanın tamamlanma aşamasma geldiğinı, yeni ihbarlarla soruşturmamn yeniden açıldığmı belirtti- ler. Yetkililer, "Öğrencflerin bazı evlere gjttiği iddialan kanıtlandı. Ancak yönetki- ierin bu evlere gidip gttme- dikkri araşnnhyorn şeklin- de konuştular. tHD TEPKİ GÖSTERDİ Tîyatro saloııu Kürtçe oyıın nedeniyle kapatddı tstanbul Haber Servisi - Kürtçe televizyon ve radyo yayınlanmn yapılabilmesi, okullarda Kürtçe eğitim ve- rilmesi tartışmalan sürer- ken Istanbul'da ilk kez Kürtçe oyunun sahnelendi- ği Istanbul Mezopotamya Kültür Merkezi'nin (MKM) tiyatro salonu dün *ruhsatsızişjetfldiğin gerek- çesiyle muhürlendi. IHD İs- tanbul Şubesi, söz konusu uygulamanın, demokratik- leşme söylemlerinin ne ka- dar samimiyetsiz olduğunu bir kez daha gözler önüne serdiğini belirtti. tHD tstanbul Şube- si'nden yapılan yazılı açık- lamada, "Ta" adlı oyunu da- ha önce Kürtçe olarak Avru- pa'da sahneleyen Teatra Ji- yana Nû (Yeni Yaşam Tiyat- rosu) sanatçılanmn, oyunu MKM'de de sergilemeye başladıgı belirtildi. Salonun, bir günlük gazetede haber olmasının ardından kapatıl- masının düşündürücü oldu- ğu belirtilen açıklamada, "Herkesin kendi düuıde kûl- türel faahyeüerin vûrütme ve eğitim görme hakkmm engeuenmemesi gerekriğini bir kezdaha arumsanyoc,va- lüğin uygulamasmı protesto ediyoruz'' denildi. ardmdan kırsal kesimlerde yatılı ve pansiyonlu okul sayısmı arttırmayı, ta- şunalı eğitimin yaygınlaştınlmasmı amaçlayan bakanlığm bazı hedeflerin- de sapma oldu. Geçen yıl 621 bin 986 öğrenciyi taşıyan bakanlık, bu yıl 603 bin 17 öğrenciyi merkezi okullara taşıdı. Bakanlık sadece Ağn, Muş, Siirt, Bingöl ve Tunceli'de taşımalı eğitim yapmadı. Nüfusu az ve dağmık olan yerle- şim birimlerinde maddi olanaklar- dan yoksun çocuklann okuduğu ya- tılı ve pansiyonlu okul sayüan ise büyük artış gösterdi. Yatılı ilköğre- tim okul sayısı 203'ten 255'e, pan- siyonlu ilköğretim okul sayısı 141'den216'yaçıktı. Yatılı okullann yüzde 36'sı Doğu Anadolu'da, yüzde 23'ü Karade- niz'de, yüzde 22'si Güneydoğu Anadolu'da, yüzde 10'u lç Anado- lu'da, yüzde 5'i Akdeniz'de, yüzde 2'si Ege'de, yüzde 2'si de Marma- ra'da bulunuyor. Son 3 yılda toplam 114 bin 410 öğretmen atandı. Bunun 27 bin 512'si Marmara'ya, 17 bin 401 'i Doğu Anadolu'ya, 17 bin 100'ü lç Anadolu'ya, 16 bin 232'si Güney- doğu Anadolu'ya atandı. En çok atama yine Marmara Bölgesi'ne yapılırken bunu Doğu Anadolu iz- ledi. Bergama köylüleri Kuvayı MUHyectter Çanakkale'de OZANYAYMAN ÇANAKKALE - Ber- gama köylüleri uzun Ku- vayı Milliye yürüyüşle- rinde Çanakkale'ye ulaş- tılar. Yaklaşık 300 kılo- metre yol kat eden köylü- ler, bugün saat 10.00'da kent girişinde kendilerini bekleyen kitleyle buluşup kent merkezinden geçe- cekler ve feribotla şehitli- ğe gidecekler. 13 Kasım Pazartesi gü- nü yaklaşık 50 kişiyle başlayan "2000 Bergama Kuvayı Milliye Yürüyü- şû", bugün Bergama'dan gelenlerin de katılımıyla 200 kişi olarak Çanakka- le Şehitliği'nde noktala- myor. Geçtikleri tüm güzer- gâhlar boyunca yurttaşla- nn büyük ilgi ve sevgisiy- le karşılanan köylüler, Al- tınova, Ayvahk, Gömeç, Burhamye, Edremit, Gü- re, Ayvacık, Bayramiç ve Ezine'nin ardından bu- gün de Çanakkale'deler. Geceyi Çanakkale'de ge- çirerek sabah erken saat- lerde kent girişinde ken- dilerini destekleyen yurt- taşlarla buluşacak olan Bergamahlar, buradan Çanakkale Şehitler Anı- tı'na geçecekler. Köylü- ler, anıtta Türkiye Cum- huriyeti'nin bağımsızhğı için şehit düşenlere say- gılannı bildirerek aynı çizgide yürüdüklerini söyleyecekler. 8 günlük yürüyüş süre- since dirençlerinden bir şey eksilmediği gözlenen köylülerden Ayşe YükseL Ciftciler tepkili 10 yıldır bu mücadelenin içinde bulunduklannı be- lirterek "Yaşam hakkımrz için yollara düşüyonız. Si- yanürle yatıp siyanürle kalkryoruz. Bu madeni Bergama*da istemiyoruz. Topraklannuz çok verim- li. zi>an olmasın. İlla ki çı- kacaksa başka yöntemler bulsunlar~ dedi. Köylüler arasında bu- lunan Tahsin Sezer. yürü- yüş sırasında hiç zorlan- madıklannı, hatta hırslan- dıklannı vurguladı. Samsun yürüyüşü ön- cesinde moral depoladık- larını vurgulayan Sezer, "Bizlere gösterilen ilgi, sevgi ve alkışlar. yol bo- yunca çalınân kornalar en büyük morivasyonumuz oldu. Kilometreİer hiç so- run değiL Gücümüz orta- da. Nasıl Atatürk bu ülke- yi kurtarmak için yürii- muşsebizdeaynısmıyapı- "• yonız. Bu yürüyüş siya- nüre karşı olduğu kadar bankalan soyanlara, çete- lere, matyalara karşı da yapılıyor. Biz yürüyoruz. Halk uyandı' dedirtmek için yürüyoruz" diye ko- nuştu. Yine köylülerden Seb- miye Kurhan, yürüyüş süresince yorgunluklannı hissetmediklerini belirte- rek alkışlann kendilerine güç kuvvet verdiğini, bu gücü buldukça Türki- ye'nin her yerine gide- ceklerini vurguladı. Muzaffer Duran da, gördükleri ilgiden hoşnut olduğunu söyleyerek "Onlardan büyük güç ab- yoruz" dedi. Hayvanahkve tannı tehlikede Istanbul Haber Servisi - SOS Çevre Gönüllüleri Platformu'nca düzenle- nen "Küreselleşme: Tan- ma Etkfleri ve Alternatif- ler" konulu sempozyum- da konuşan çiftçiler, "va- tan savnnmasında en önde olan köyiülerin bölüşüm- de en geride olduğuna" dikkat çektiler. Yıldız Teknik Üniversitesi'nde i- ki gün süren sempozyu- ma, "siyanürhı altma" karşı yıllardır kararlı bir mücadele yürüten Berga- malı köylüler ile yurdun çeşitli bölgelerinden sivil toplum örgütlerinin tem- silcileri ve köylü yurttaş- larkatıldı. Sempozyumda konuşan gazetemiz yazan Sadullah Lsumi. Türk ta- nmındaki büyük çöküşün 12 Eylül 1980'-densonra başladığını belirtti. 1939 yıhnda Türkiye'de yakla- şık 16 milyon nüfusa kar- şıhk, 54 milyon baş hayva- nın bulunduğunu anlatan Usumi, 2000 yıhnda 65- 70 milyon olan nüfusa karşılık, hayvan sayısmın 50 milyon başın altında kaldığını söyledi. Usumi, özellikle Ozal döneminde yurda döviz girişini arttır- mak iddiasıyla hayvan ih- racatının plansız ve değe- rinin altında bedellerle ya- pıldığını, bunun da Türki- ye'deki hay\an sayısında belirgin bir azalmaya ne- den olduğunu ifade etti. Tanm ve hayvancılığın tehlike sinyalleri verme- siyle hükümetlerin tanmı destekleme adı altmda ça- lışmalaryaptığını anımsa- tan Usumi, ancak bu ça- lışmalann da yurtdışından ithal edilen hayvanlann hastalıklı olması nedeniy- le başansız olduğunu dile getirdi. Türkiye'de uygu- lanan politikalarda, köy- lünün hep soyulacak insan olarak görüldüğünü belir- ten Sadullah Usumi, bü- yük holdinglerin kurduğu tanm ve hayvancılık en- düstrileri karşısmda köy- lünün örgütlenerek en- düstriyel faaliyetlere baş- lamasınm önüne geçilmek istendiğini anlattı. 84 yaşında yaşamını yitirdi Neşet Çağatay topmğa verüfyor ANKARA (Cumhuri- yet Bûrosu) - Laikliğin ödünsüz savunucuların- dan, Islam bilgini Prof. Neşet Çağatay bugün top- rağa veriliyor. Ankara Üniversitesi tlahiyat Fakültesi'nin es- ki dekanlarından Prof. Neşet Çağatay, bir süre- dir tedavi gördüğü tbni Sina Hastanesi'nde 84 yaşmda yaşamını yitirdi. Çağatay bugün saat 10.00'da llahiyat Fakülte- si önünde düzenlenecek törenin ardmdan doğum yeri olan Isparta'nın Ge- lendost ilçesinde toprağa verilecek. Çağatay, Türkiye'de Is- lamiyeti en iyi bilen ve anlayan bilim adamlan arasında sayılıyordu. "Hocalann hocası" ola- rak anılan Çağatay, laikli- ğin ödünsüz savunucula- nndandı. Çağatay, llahiyat Fa- kültesi dekanlığının yanı sıra Selçuk Üniversite- si'nin kurucu rektörlüğü görevinde de bulunmuş, ODTÜ ve Anadolu Üni- versitesi ile Polis Akade- misi 'nde cumhuriyet tari- hi dersleri vermişti. Ça- ğatay'ın ABD'de Islam bilimi konusunda kürsüsü bulunuvordu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear