02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 15 KASIM 2000 ÇARŞAMBA 14 JvU.Lil U l \ [email protected] Petros Markaris, dostluğun 'Türk-Yunan mafyası' ile çoktan kurulduğunu belirtiyor 'Bu diuryapolisiyeiçin ideal' faJKAYKHJNÇ "Pofisiye yazmak için koku ahnak lazun" di- yor yazar Petros Markaris. Ona göre cinayetler ve mafya ne kadar aröyorsa polisiye roman da o kadar çoğahyor: "Bütün iş borada. Bazen,'Bu dünya polisiye için idealdır' dhoruraDahaiyi- sini de bubunazsnuz. 1930-1990 yıllan arasında yaşanmış tamamı gerçek cmayederleUgfli yetmiş ayndizisenaryosuyazdni.Br Angelopoulos kur- tuldu eümden." 63 yıl önce Heybeliada'da doğan ve kendisi- ni Bizans-Osmanh kanşımı olarak nitelendiren Markaris'in Panayot Abacı'nın çevirisıyle Do- ğan Kitap'tan yaytmlanan ilk polisiye romanı 'Ge- ce Bülteni' Türk okurlara sunuldu. Türkçeye henüz çevrilmeyen ikinci romanın- da, ikinci futbol liginın nasıl mafyanın elıne geçtiğini anlatan yazar, gerçek belgeler ve kişı- ler üzerinden yola çıkıyor. 'Brecht benim için dogru kişiydi' Markaris, yazın dünyasına 1965'te 'Ali Re- co'nun Öyküsü' adlı tiyatro oyunuyla girdi. Bu- nu 'Kral Übü'nün Destanı', 'Konuklar' ve 'At- lar Gibi' izledi. Bertoh Brecht'in yalnız oyun- lanndan değil. düsünce tarzından da etkilenmiş: "Brecht'in benim için dogru kişi olduğunu gör- düm. 'Kafkas Tebeşır Dairesi'nihiçböiümyap- madan sahne sahne yazd^mı fark edmceben de öyleyazmaya karar verdkn. Hakkında ne kadar bilgi ve yazdığı oyun varsa hepsini okudum. Oyuncularla tanışüm. Brecht'in arşhierine gir- dim. Böyiece tiyatro oyunu yazmak daha kolay okhı benim içm. Brechtolaylara bep uzaktan ba- kar, pekhasır neşir ohnaz, düsüncesini ve şaka- a tarafinı btrakmaz. Ben bunu çok sevtyorum. PoBsiye romanlançoksevdiğiniöğrendnn. Bu ko- nudaarasörmalanvar.Gercibualandayapıtver- mediama 'Üç Kuruşluk Opera'vıokursanz,onan ashnda bir polisiye oldugunu görürsünüz.'' Yunanlı yönetmen Theo Angelopoulos'la '1936 Gûnleri', 'Büyük tskender'. 'Leyleğin Geciken Adımı', 'Uh/sse'in Bakışı\ 'Sonsuziuk ve Bir Gün' adlı firnlerin senaryolannı kaleme aldı. Yu- nan televizyonunda üç yıl süren 'Bir Cinayetin Anatomisi' adlı dizınin senaryolannı yazdı. Çe- viri işiyle ise hâlâ uğraşıyor. 2.5 yıl süren zorlu bir 'Faust' çevirisini henüz tamamlamış. Çok yönlü bir yazar Petros Markaris. Bunu da çok dil bilmesine bağhyor. Türkçe, Yunanca, Al- manca, tngihzce ve Fransızca. tt Çokd9bîuTiekkolayhksağhyormsana. Ama hep aynı şeyi yapmaktan bıkryorum. Bana ber gün yauuzca roman yazacaksm deseter dayana- mam, içim karanr. tşte bu yüzden çeviri yapıyor, senaryo ve roman yazıyorum. Hatta öylezaman- lar oluyor ki senaryoyia romanı aynı anda götû- rüyorum. Böyle daha iyi çahşryor, zorlannuyo- rum.'' Sonuncusuyolda olanüç romanının da baş kah- ramanı aynı: Komiser Kosta Haritos... 25 yılda ancak cinayet masası şefliğine yük- .üreselleşme iki taraflıdır: Birincisi ekonominin, ikincisi ise dünya cinayetlerinin küreselleşmesi... Kayıtsız ekonomi durmadan kayıtlı ekonomiye aktanhyor. Bir zaman gelecek hükümetler bu kayıtsız ekonominin gelirlerinden kendilerini koparamayacaklar.' selebilmiş, olaylara bakış açısı, alışkanlıklan açısından daha ziyade tutucu ve hobisı sözlük okumak olan elli yaşlannda dürüst bir Atinah. Sade bir kadınla evli, aşk sarhoşu öğrenci bir kı- zı var. 'Gece Bâtteni', başanlı bir polisiye olmanın ötesinde ashnda bizden hıç de farklı olmayan Yu- nan toplumuna içeriden bakma firsatı sunuyor; Amavutluk, Çek Çumhunyeti ve Yunanistan arasındaki yasadışı organ ve çocuk ticaretinı araştırarak mesleğinde yükselrneye çahşan ih- tiraslı bir kadın gazeteci, derken çok geçmeden gızemli bir şekilde öldürülmesı, sansasyon pe- şınde koşup, acaba diğer kanallan nasıl atlata- bilıriz düşüncesiyle yanıp îutuşan TV habercı- leri, devletle sıkı ilişkiler îçinde olan Yunan medyası, büyük işadamlan ve FBI özentisi Yu- nan polisi... "Herkessoruyor, bu Haritos'u nereden bukhın drye. Romanı yazarken sonralan neler olacagn nı bilmryorum. Bir görüntü oluşuyor kafamda. O görüntü beni ikna edersedevam edryorum, et- mezse bırakryorum. Bunlan izüyor,ortaya ne çı- karsa yazıyorum. BeHd de bu yüzden fîhn gibi bir tarafi var romanın." 1992 'de 'Bir Cinayetin Anatomisi' adlı dıziyi yazarken bütün televiz- yon gerçeklerini gördüğünü, yaşanmış olaylar- dan beslendiği için karakollardaki ışleyişı de öğrendiğiru söylüyor. Diziyi asıl yazma nedeni ise toplumsal ve polisiye konulara eğilmenin kolaylığı. 'PoKtikaeılar sadece kân düştinüyor' Markans, kıtabında arkadaşlannın yaşadıkla- nndan söz ederken 'iyi polis' Haritos örneğın- den yola çıkıyor *O dönemde polissen komfl- nistiere karşı çıkacaksın. Yoksa bannamazsm. Ha- ritos tam anlamıyla komünist karsıü değil. Yani vahşi pobslerden değiL tşkenceyapmryor, komü- nist bir mahkûma gjzüce sigara veriyor, hava al- masını sağJrvor." 'Gece Bülteni'nde Doğu Bloku'nun çöküşü- nün etkılen belırgın şekilde hissediliyor. Çün- kü karakterlenn bazılan o ülkelenn devlet me- kanizmalan ıle siyasal ve parasal ılışkıler için- de. "Küresefleşme iki tarafbdır: Birincisi ekono- minin. ikincisi ise dünya cinavetJerinin küresel- leşmesL. Ikisi birtikte gklryor. Kayıtsız ekonomi durmadan kayrtfa ekonomiye aktanhyor. Bir za- man gelecekveikisini deayürtedemeyeceğiz. Hü- kümetkrbukayıtazekonominingelirlerindenken- dilerini koparamayacaklar.'' Atına'da ıkı Arnavut göçmenin ölü bulunma- sıyla başlayan olaylar zincirinin yer aldığı roman- da, Avrupahlaşma sürecuün ve göçlerin Yunan toplumu üzerinde bıraktığı etkiler de işleniyor. "Avrupa'nın Yunanistan'a hem iyi, bem kötü etkfleri oldu. Kötü taraflann daha fazla olması- nın nedeni ise kümır sevryesinin Avrupahlar ka- dar yüksek otana>ışL Yunanistan ashnda bir göç- men ülkesL Fakat bu ülke göçmenleri istemiyor. Halkm yüzde 38'i Balkan göçmenlerini benim- semiyor. Ucuzişgücü oktuklaniçin Yunan şirket- leri kovuhnalanna engel oluyor. Arnavutlan sö- mürenler Yunanhlar. Bunu söyleyince bana kı- zryorlar.Ama bütün Avrupa'da durum böyle. Ar- navut mafyasını kanşnnrsan arkasından Yu- nanhlar çıkar, Arnavutlar değil. Türk-Yunan mafyası da dosthığu çoktan kurdu; uyuşturucu vekaçakinsangetinnedearnkbirükteçahşrvor- lar." Petros Markaris politikacılan, medyası, in- sanlan ve kültürleriyle pek çok benzerlik gös- teren Türk ve Yunan halkırun dostluklannın sür- mesı konusunda oldukça iyimser: "PoKtikacüar dostluktan nasıl kâr edeceklerini düşünüyorlar. Tkari anlaşmalar bir yıl içinde yüzde 35 artn. Bu, iki ulke halklanmn bir arada çahşıp yaşaya- bflecegini gösteriyor. Onemii olan haüdann iyige- çinmesi ve ortak dfli konuşmalan. Poütikacuar eninde sonunda buna uvacaklar." Angelopouios'la yeni bir çahşma Senaryo yazmaya başlamasmın tek nedeni Angelopoulos. Ünlüyönetmenletanışması 1972 yvlına rastlıyor. Angelopoulos'la birlikte çalış- manın en ilginç yanı ise 'durmadan konuşmak'. Markans'e göre onun en iyi fıbnı 'LTysse'inBa- kışı'. "Hep itiraz ederek çahşmz. O ne yaparsa ben hayn-diyorum. Daha iyisini yaesın diye. Bir adnn bfle geri adun atmryor.tekrar yaz diyorum. Aynhyoruz, bu kez de telefonla an>or benL Ör- neğin 'Ulysse" ın Bakışı' nı o Mostar'da ben Ati- na'da telefonda yazdık. 'Sonsuziuk ve Bir Gün' iseyazdığmıız senaryolann en rvisLÇekünlere bas- landığı zaman her şevi\le hazırtu. Diğerleri öyle ohnadL Senaryoyu şubat aymda çekmeye başja- dık. ama Angelopoulos, çocuk oyuncuyu beğen- mediği için çekûnleri durdurdu. 'Bir yıl sonra yapalım' dedL" Selanık Film Festivali'ne adma özel gösterim yapılan Angelopoulos ile birlikte katılan Petros Markaris, yenı bir senaryo için Ozbekistan'da araş- tırmalar yaptıklannı söylüyor. Bu büyük proje- nın ıpuçlannı da veriyor- "Projebiraşkhildlve- sL191TdeSelaııik'tebaşhyor,2000yıhndaAıne- rika'da bitiyor. Bütün çağdaş Yunan tarihininiçin- den geçiyor." Ilginç projelerin yer aldığı programda bugün, Erkan Oğur'un atölye çalışması gerçekleşecek ODTtPde caz dolu günler başhyor • Önder Focan, Pera Trio ve ODTÜ Caz Karması'yla, Janusz Szprot ise Polish Jazz Band'la çalacak. Asiaminor ve Ayşe Tütüncü Piyano Perküsyon Grubu, King Bees, Latin Pop-" Caz Karma Project, f-inity festivalin öteki konuklan. CXIMHURCANBAZOĞLU ODTÜ4. CazGünkri bugün OD- TÜ Kültûr ve Kongre Merkezi'nde- kiKanalKnrdaşSalonu'nda(850 ki- şi kapasıteli) ve 'B Salonu'nda (200) başüyor. Ankara Caz Derneği'nın önderliğınde düzenlenen festivalde konserlenn yanı sıra atölye çalışma- lan, söyleşiler ve sergüer yer ahyor. Biletlerinin ODTU KK Salonu, 15 Kasım - 8 Aralık 2000 Ya-pı Kredi Kâzım Taşkent Sanat Galerisi YAW KREDİ KÜLTOR MERKEZİ . Iftiklal Caddeti, No. 285 80050 BcyoğİD B« s o y Yapı Kndı Kfikur Saau Yaymcılılc A^. tanhndan Yapı vr Krzât baakm A.Ş ACD, DOST Music Center ve SCAV'dan temin edılebileceği orga- nizasyonda bu yıl ilginç projeler var. Örneğİn, Önder Focan, bass ustala- nndan Nezih Yeşflnfl ıle Cengiz Bay- sal'la (davul) bir araya gelıp caz stan- dartlannı, kendı bestelenru, popü- ler yerli parçalann düzenlemelerini ve güncel caz bestelerini yorumlaya- cak. Bu projenin adı Focan-Pera Trio. Focan, birbaşka grupla da çalacak: ODTÜ Caz Karması Her yıl festi- valde bir araya gelen ODTÜ mezu- nu cazcılardan oluşan grupta Sibel Köse (vokal), Murat Arkan (gitar), Kamil Erdem (bass) Zafer Gerdan- h (davul) ve Mehmet Kütükçüoğlu da (saksofon) yer ahyor... Doksanlann başından bu yana, Ankara'da cazınyayüması için önem- li işler yapan JanuszSzprot ise (Bil- kent öğretim görevhsi) bu kez Polon- ya'dan davet ettıği ekıp Poüsh Jazz Band'le çalacak. Cazseverlerin yakmdan tanıdığı Asiaminor ve Ayşe Tütüncü Piyano PerküsyonGrubu festivalin ağır top- lan görünümünde. Yereli evrensele dönüştürme yolunda denemelennı sürdüren Asiaminor, basçı Kamil Erdem (festivalde bir de bass resı- tali verecek), Yahya Dai (saksofon), Zafer Gerdanlı (davul) Bflgehan Er- tem (keman), Hakan Güngör (ka- nun) ve Fatih Ahıskah'dan (ut) olu- şan kadrosuyla sahneye çıkacak. Ayşe Tütüncü Piyano Perküsyon Grubu ise daha geniş bir yelpazede yol alarak çeşıtli etnik öğeleri bir arada yoğurmayı deneyen bir grup. Ekip Ayşe Tütüncü (piyano, vokal), Saruhan Erim(vurmahlar, vokal), Ti- muçin Gürer (vurmahlar, vokal), Ümit Krvanç(davul), SerdarGönenç (vurmalılar) ve Oğuz Büyükber- ber'den pdarnet, flüt) oluşuyor. ODTU 4. Caz Günlen 'daha az tanınan' gruplara da kapılannı açı- yor. Bunlardan blues ağırlıklı mü- zik üreten King Bees'in kadrosunda Bora Çeükel (vokal, gıtar, mızıka), MerihKocabay (bass). SadıkSağJam (gitar) ve Nusret Gurs (davul) var. Diğer grup Latin Pop-CazKarma Project'in kadrosu çeşitli gruplarda çahnış ısımler: Burak Irmak (klav- ye), Ozan Musluoğhı (bass), Beco Yeremyan (gitar) ve ErhanSeçldn (da- vul). 'f-hıity' ise, Coşku Turhan (klav- ye), Osman Alkan (bass) ve Taylan Ezer'in (davul) yer aldığı bir fusion grubu. Bunlar gruplar, bir de atölye çahş- malan var programda. Szprot ve Po- lonyalı cazcılann atölyesi ilginç ge- lebilir, ancak bızce perdesiz gitann "mucidi' Erkan Oğur'un atöryeleri ke- sinlikle kaçınlmamalı... ODTÜ Caz'ın programı şöyle: 15 Bugün Erkan Oğur'un perdesiz gi- tar üzerine gerçekleştireceği atölye çahşmasıyla başhyor organizasyon. Ardrndan, caz dünyasını belgeleyen Aykut Usluteldn'in fotoğraf sergi- nin açılışı yapılacak. Gece saat 20.00'de ise Asiaminor'ün konseri var. yannın ilk etkınhği yine Erkan Oğur'un atölye çahşması. 18.00ku- şağuıdaki konser ise King Bees gru- buna aynhnış. 20.00'deki konser ise iki bölümden oluşuyor: tlk olarak Focan-Pera Trioçıkacak sahneye, arkasından ODTÜ Caz Karması'nın jam sessionu var. 17 Kasım'da atölye çahşmasını bu kez Janusz Szprot (piyano) ile Tomas Szukalski (saksofon) yapacak. 18.00 'deki konser Asiaminor'un U- den Kamil Erdem'in bass resitahne aynhnış. Gun ise Janusz Szport ve Polish Jazz Band'ın konseriyle so- na erecek. Festivahn son gününün programı saat 14.00'te Szprot-Szukalski ikili- sinin atölyesiyle başlayacak. Ardın- dan 14.00'te Latın-Pop Caz Karma Project var. 18.00'deki f-inity'nin konserinden sonra 20.00'de Ayşe Tü- tüncü Piyano Perküsyon Grubu fes- tıvali kapatacak. DEFNE GÖLGESt TURGAY FtŞEKÇl Yaşamöyküsü Yazarlığı Yaşamöyküsü tıpkı şiir, roman, öykü gibi ayn bir yazın türü otmasına karşın bizde bu türde pek ürün verilmez. Bunca önemli çağdaş yazanmız, sanatçımız, düşünürümüz olmasına karşın Nâzım Hikrnetdı- şında yaşamöyküsü yazılan çıkmamıştır. Daha çok tarihçilerce, tarihsel kişiliklerin anlattt- dığı yaşamöyküleri yazılmıştır. Oysa yazın insanlannın yaşamöykülerini yaz- mak bir anlamda bireysel ve toplumsal bir tarih yaz- mak, bir anlamda da bir yaşamın romanını yazmak- tır. Çünkü yaşamöyküsü yazan ne denli tarihsel ve- rilerie bağlı olsa da sonunda yaratıcı bir yazariık yapmaktadır. Hem yazdığı kişiyi ve dönemi yo- rumlar hem de kendi yazariık kişiliğtni katar yapı- tına. Yaşamöyküsü yazariığının olmaması gibi, yaşa- möyküsü kitaplannın çevırilerine de az rastlanır ül- kemizde. Bunlardan unutamadığım biri, Vedat Günyol'un doyumsuz diliyle Türkçemize kazandınlan Henri Troyafnın Çehov'udur. Henri Troyat, Çehov'un yaşamını, sanatını an- latırken bir dönem romanı gibi, o yıllann Rusya'sı- nt, sorunlannı, tartışmalannı, kişiterini derinliğine an- latryordu. Kitabın arka kapak yazısında aynı yazann Dos- toyevski, ToJstoy ve Gogoi yaşamöykülerini de yazdığı açıklanmıştı. O zamandan beri bu üç kitabı da bekledim, bir gün çeyrilip yayımlanıriar diye. Şu günlerde bu kitaplardan Gogol'ün (Çeviren: Bedia Kösemihal, Multilingual Yayınlan) yayım- lanmış olmasının sevinci içindeyim. Bu yaz Moskova'da Gogol'ün müze-evinde bir toplantıda yapılan konuşmalan ızlerken, Gogol'ün bugün de Rus toplumu ve yazartan için ne denli önemli olduğuna bir kez daha tanık oldum. Konuşmalarda, Sovyetler Biriiği döneminde Go- gol'ün yeterince önemsenmediğini, müze-evinin bahçesine dikilen heykelinin yüzündeki ifadeyi bi- le Stalin'ın çok umutsuz bularak değiştirttiğini, gelecekteki Rus edebiyatının kaynağında yıne Go- gol'ün bulunacağı soylendi. Henri Troyat'ya göre ise Gogol'ün yaşamı, içini kemiren çelişkilen çözebilmek için verdigi korkunç birsavaştır. Içtenlikle yapaylık, cömertlikle bencil- lik, dünya nimetlerine bağlılıkla dindarlık aynı kişi- likte buluşmuştur. Bu kişiliği nasıl anlattığını ise yazar şöyle açıklı- yor "Kaynayan ve kalabalık birRusya. Elimden gel- diğince dostlannı, düşmanlannı, salonlannı, say- fiyelerini, hastalık hastalığı içinde dolaştığı Âlman kaplıca kentlerini, ölü Canlar'/n birçok bölümünü yazdığı 1636 Parisi'ni, ikinci vatanı saydığı Roma kentini anlattım. Ve birden anladım ki Gogol, eser- lerindeki keşiş kişilikten başka biri değil." Yaşamöyküleri hem roman tadı taşımalan, hem de anlatılanlann gerçek olduğunu bilmekten do- ğan benzersiz ilgıyle okunan kitaplardır. Bize dönersek, son yıllarda yayıncılığımız atılım içinde. Küçüklü büyüklü çok sayıda yayınevı çok farklı alanlarda yayınlar yapıyor. Bir yayınevi de çıkıp, yaşamöyküsü türünde ya- yınlar yapsa. Ülkemizin ünlü ünsüz yazarianndan, önemli ya- zarianmızın, şairierimizin, tiyatro, sinema insanla- nmızın, ressamlanmızın, işadamlanmızın, bilim in- sanlanmızın ve daha yaşamöyküsü yazılmaya de- ğer nice kişiliğin yaşamöykülerini yazmalannı is- tese. Bunlan güzel bir dizi olarak yayımlasa. Yanı sıra önceden yazılmış, ama artık basılma- yan yaşamöykülerini yeniden yayımlasa. Bu çalışmayı bir çeviri yaşamöyküsü dizisiyle dedesteklese... Hem kendisi, hem de kültür hayatımız için ka- zanç olmaz mı? Ceydet Kudrat EdeMyat ÖdüBert, yayımianmış kitaplara • Kühür Servisi - Bu yıl öykü dalında venlecek olan 'Cevdet Kudret Edebiyat Ödülü'ne başvuru süresi 1 Aralık 2000 tarihinde sona eriyor. Odüle Arahk 1999-Kasun 2000 tanhleri arasında yayımlanmış kitaplar aday olabilmektedir. Ödüle katılacak yazarlann, kıtaplannı 6 nüsha olarak, yaşamöyküsü özeti ve yazıh adaylık başvurulan ile birlikte 'Cevdet Kudret Edebiyat ödülleri, Vaizoğlu Apt. 8/5, Rumehhisan, lstanbul' adresine göndermeleri gerekmektedir. Parls'te lotoğraf Uenal • Küftür Servisi - Bu yıl 11 .'si düzenlenen Paris Fotoğraf Bienali'nin teması 'Paris' olarak belirlendi. 26 Kasım'a kadar izlenebilecek olan bienal, bu yıl toplam 69 sergiyi kapsıyor. Sergilenn yanı sıra bazı eğlenceh etkinlikler ve fıhn projeksiyonlan da bienalin diğeT etkınhkleri arasında yer ahyor. K U L T Ü R ÇİZİK K A M İ L M A S A R A C I
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear