29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 26 OCAK 2000 ÇARŞAMBA HABERLER Içişleri Bakanı, Devlet Bahçeli ve Mesut Yılmaz'a, Hizbullah'a yönelik operasyonu değerlendirdi Tantan 9 dan liderlere brifingANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - MHP Genel Başkaıu Devlet Bahçeli ve ANAP Genel Başkanı Mesut Yıhnaz'ın katıldığı zırvede Hizbullah'ı anlatan İçiş- leri Bakanı SadetânTantan. örgüte yöne- lik operasyorüann 30 ilde sürdüğünü bil- dirdi. Tantan, hazırlık soruşturmasının gizliüği ve operasyolann sekteye uğra- maması açısuıdan yakalanan kişıler ile ele geçen silah, maLzeme ve dokümanlar konusunda gizlıliğe özen gösterildiğini kaydettı. Örgütün 1994'ten sonra eylem- leri azalırken örgüte karşı yürütûlen ope- rasyonlar arttınldı. Başbakanlık Takip Kunılu toplantısında da aynı konu değer- Mahmut Demir 'Örgütte çatışma var* Yurt Haberleri Servisi - Şeriatçı terör örgütü Hizbullah'a karşı Ankara'da yürü- tûlen soruşturma sürerken, askeri kanat sorumlusu Mahmut Demir, örgütün şeri- at esaslanna dayalı bir Islam devleti kur- mayı hedeflediğini, sesini'duyurmak için bölgede etkin olan terör örgütü PKK ile çaüşmaya girdiğini ve örgüt içınde iç ça- tışma yaşandığuu itiraf etti. Kaçırdıklan 5O'ye yakın kişiyi sorgu- ladığını belırten Demir, Ankara'da bir eve gömdûklen üç kişiyi içinde ev eşyası bu- lunan kamyonla getirdiklerini söyledi.De- mir, Batman'da kasaphk yaptığını, 1990'b yıllardan itibaren Hizbullah içerisinde yer aldığını ve bu kentte çok sayıda eyle- me kanştığını, 6 kışmın öldürülmesı ola- yında bizzat bulunduğunu söyledi. De- mir, 1994 yılında faalıyetlerinin polis ta- raftndan tespit edilmesi üzerine önce Ada- na'ya, sonra Mersin'e kaçtığını bildirdi. Örgütün kaçırdığı 3 kişiyi Dr. Abdur- rahman Alpsoy'un babası Emin ve amca- sı Şehmuz ile ev eşyasuun yer aldığı bir kamyonla Ankara'ya'getirdiklerini açık- layan Demir, bu kişileri Etimesgut'ta po- lisin ortaya çıkardığı eve gömdüklerini iti- rafetri. Tarsus'ta öldürülen 3 kişiyi boş bir araziye attıklannı söyleyen Demir'in, Konya, Mersin ve Tarsus'ta yer göstenne- si için buralara götürüleceği bUdirildi. Ör- gütün dış bağlantılan konusunda da bilgı veren Demir, Hüseyin Velioğlu'nun önce Knzey Irak'a kaçtığını, buradan tran'a git- tiğini söyledi. Adana Adli Tıp Kurumu'nda bulunan cesetlerden, 22 Mart 1999'da kaçınlan Tarsus'un Mithatpaşa Mahallesi'ndeki Benlizade Camii inıamı Ahmet Aydm, ai- lesi tarafından alınarak Kösebağcı Kö- yü'nde toprağa verildi. Ramazan Gö- müş'ün ve Adana'dan kaçınldığı belırle- nen Erhan TerztoğhTnun yakınlannın da bekleyişi sürüyor. Mardin'in Kızıltepe ilçesinde de ikd sı- ğınak bulundu. lendirildi. Içişleri Bakanı Tantan dün yaptiğı ya- zılı açıklamada, Hizbullah'ın 1991'den 1999'a kadar yaptığı eylemler ve bunla- ra karşı yürütûlen operasyonlan şöyle sı- raladı: "1991'de 5 eylemyapan örgüte karşı hiç operasyon yürütühnedi 1992'de örgütün 149 e>1emine karşı 22 operasyon, 1993'te 345 olaya karşı 39 operasyon." 1994'te 366 e>1eme karşı 52 operasyon gerçekfeştiril- dL Bu tarihten sonra örgütün eylemleri büyük ölçüde düşüşe geçerken, örgüte karşı yürütûlen operasyonlar arto." Birçok ilde süren Hizbullah operasyo- nu Başbakanlık Takip Kurulu'nun (BTK) toplantısında da gündeme geldi. Başba- kanlık Müsteşan Ahmet Şağar'ın başkan- hğında gerçekleştinlen toplantıya Başba- kanlık Müsteşar Yardımcısı AH Çala, Di- yanet lşlen Başkanı MehmetNuriYrimaz ile Içişleri, Dışişleri, Milli Eğitim, Emni- yet Genel Müdürlüğü'nden yetkililer ka- tıldı. Toplanüda, devletin bir dönem Hiz- bullah'a göz yumduğu iddialanna Içişle- ri Bakanlığı'nın kesın bir yalanlamayla yanıt vermesi benimsenirken, terör örgü- tünün Güneydoğu'daki camilerde etkinlik kurmaması için gereklı önlemlenn alın- ması kararlaştınldı. Toplanüda kamu ke- simine sızmış örgüt mensuplannm da be- lirlenerek gereken yasal işlemlerin yapıl- ması amacıyla çalışma başlatılması, bü- tün personelin yeniden güvenJik sonış- turmasından geçirilmesı karan alındı. üderier bilgi aldı tçişlen Bakanı Tantan, dün akşam li- derlere Hizbullah brifıngi verdi. Davos'ta katılacağı Dünya Ekonomik Forumu'na evinde hazırlanan Başbakan Böient Ece- vit'in katılmadığı toplantıya Başbakan yardımcılan Devlet Bahçeli, Hüsamedm Ozkan, Adalet Bakanı HikmetSamiTürk ile ANAP liden Mesut Yılmaz kaüldı. Yörünge dergisinde Türkiye 'ağaçtan düşecek yaprak'a benzetildi Başbakanlık'ta irtica kınlaımyor SERTAÇEŞ ANKARA - Kuruluş yasası Anayasa Mahkemesi'nce iptal edilen Başbakanlık'a bağlı Ai- le Araştırma Kurumu'nda irti- cacı yapının kınlamadığı bildi- rildi. FP Genel Başkan Yardım- cısı Cemil Çiçek'in ANAP'tan bakan olduğu dönemde kuru- lan ve kadrosu oluşturulan ku- rumda, son günlerde gerçekleş- tinlen Hizbullah operasyonla- n nedeniyle telaş yaşanıyor. Kurumda uzman olarak görev yapan N. K. adlı bir görevli, şe- riatçı Yörünge dergisine çizdi- ği karikatürde Türkiye Cumhu- riyeti'ni "sonbaharda ağaçtan düşecekyaprağa" benzetü. Ku- rumda üst düzey bir yetkilinin yıllık izmlerini devamlı rama- zan aylannda kullandığı, bu dönemlerde Avrupa'da şeriatçı propaganda yaptığı, aynı gö- revlinin geçen ramazanda da Almanya'ya gittiği saptandı. Kurumdakı utıcacı yapılanma- yı ve faaliyetleri Başbakanhğa ileten personelin cezalandınl- dığı da öğrenildi. Hizbullah operasyonunun Başbakanlığa uzanmasının ar- dından dikkatlerin çekildiği bu kurumda ırtıcacı örgütlenrae kınlanuyor. Cemil Çüçek'in devlet bakanlığı yaptığı dö- nemde kurulan Aıle Araştırma Kurumu'nun kuruluş kanununun Anayasa Mahkemesı ta- rafından iptal edilmesi nedeniyle bu kurum- daki irtica yanhlanna karşı bir ışlem yapıla- mıyor. Kuruma Cemil Çiçek döneminde uz- man olarak alınan N. K'nin lslamcı çizgide yaym yapan Yörünge dergisi ile yine lslam- cı çizgide yayın yapan bir ulusal gazetede ka- rikatür çizdiği saptandı. N. K'nin çızdıği ka- rikatürlerden birinde, Türkiye Cumhuriyeti haritası "çınar ağacından sonbaharda düşe- cek son yapraJdardan biri" olarak gösteril- dı. Çiçek döneminde kuruma alınan, kapa- tılan RP'den bir dönem Afyon milletvekili a- day adayı olan ve şu anda da Başbakanlık'ta müşavir olarak bulunan başka bir görevlinin ise ulusal bir gazetede Ahmed Rıdvan tak- ma adıyla zaman zaman yazılar yazdığı be- lirlendi. Kurumda başkan yardımcılığı yapmış, ha- len üst düzey bir görevde bulunan başka bir görevlinin de yıllık izinlerini ramazan ayına denk getırdığı, bu dönemde yurtdışına gide- rek vaazlar verdiği kaydedildi. Bu görevli- nin geçen ramazan döneminde de izin aldı- ğı ve Almanya'ya gittiği öğrenildi. Istihbarat birimlerince hazır- lanarak Başbakanlık Takip Ku- rulu'na sunulan raporlarda, Av- rupa'da örgütlü Islam Toplumu Milli Görüş Teşkilatı'nın (IG- MG) ramazan aymda Türki- ye 'den getirttiği 80 kişiye propa- ganda yaptırdıgı dile getirilmiş- ti. Gazetemizde yayımlanan ha- berde, bu kişilerin 2 Aralık'ta Almanya'ya giriş yapüklan, ra- mazan ayı boyunca Türkiye kar- şıtı çalışmalannı sürdürdükleri kaydedilmişti. ANAP'lı Devlet Bakanı Işılay Sayguı döneminde yasal varbğı olmayan kuruma başkan olarak atanan Osman Nuri Fffiz' in, yasal olmayan kad- rolara 32 kişi, yine yasal olma- yan bir göreve 2 kişi atadığı kay- dedildi. Filiz'in atamasını yaptı- ğı bu görevlilerin birçoğunun TBMM'de FP'li milletvekilleri- ne danışmanlık yapüklan sap- tandı. Kurumda çalışan bir grubun, Hizbullah operasyonundan ön- ce Türkiye'yi "Darül-harp'' sa- yarak cuma namazlanna bile gitmedikleri, "Biz HizbuHahız, Türkdegfliz" dıyerek düşünce- lerini açığa vurduklan öğrenil- di. Başbakanlık'ta Hizbullahçı olduğu gerekçesiyle gözaltına alınan Abdnbamet Yıkhz'ın, dönemın-baş- kanı Osman Nuri Filiz ile görüştüğü, Aile Araşürma Kurumu'na gelmek istediği öne sürüldü. Kurumdaki irticai örgütlenme ve faaliyet- ler konusunda Başbakanlık'a bilgi veren ve uyaran bir görevlinin dönemin bakanı Say- gın tarafından cezalandınldığı öğrenildi. Başbakanlık'a başvuran personel, demokra- tik Cumhuriyetin nefes yollannı ükayan pa- razıtlerle mücadele etme bilincinde olduğu- nu belirterek "Pirincm içindeki beyaz taşla- radikkat edilmesi gereğiortadadır" uyansın- da bulunmuştu. Toplanüda, Tantan'uı 30 ilde süren Hiz- bullah operasyonu, ele geçirilen malze- meler, örgütün yapısı ile ilgili bilgi verdi- ği öğrenildi. Yılmaz ile Bahçeli'nin ele geçirilen görüntü kasetlerini uzun süre iz- lemek istemedikleri kaydedildi. Adalet Bakanı Türk, zirveden sonra yaptığı açıklamada, liderlere diğer şeriat- çı terör örgütlerinden IBDA-C'nin Met- ris Cezaevi'nde çıkardıklan isyan hak- kında bilgi verdiğini söyledi. Türk, IBDA-C'nin cezaevlerinde 400- 500 militamnın bulunduğu, şu anda sor- gulamalan yapılan Hizbullah üyelennın kalacağı cezaevleri konusunun da günde- me geldığını kaydettı. Hiz- bullah'ın Türkiye için en bü- yük tehlikelerden birisi ol- duğunu anlatan Türk, Tan- tan'ın liderlere operasyonlar ve Hizbullah'uı çalışma yöntemleri hakkında geniş ve detaylı bilgi sunduğunu belirtti. Terör örgütünden ele geçi- rilen görüntü kasetlerini kıs- men ızlediğini söyleyen Türk, "Şundiye kadar benim öğrenmiş olduğum terörist örgüderin arasıoda en acı- masız,en gaddar örgütoldu- ğuidenimini edindim'' dedi. 'Karariıyız' Kararlı bir şekilde örgü- tün çökertileceğini, yurttaş- lann müsterih olmasını ıste- yen Türk, "Vatandaşfaum din adma neferin yapriabO- diğini, acmtastz dnavederin nasıl işlenebildi^ni çok iyi görmesgerekinUIkemizz»- manzaman ceşitii tehMkder- le karşı karsrv-a kahmştar. Bu tehüke, son yılarda yaşanan en büyüktehlikelerden birry- dLOperas>'DDİardevam ede- cektir* dedi. Türk, "Cezaev- leri 0e ilgili öneriniz otdu nmı" sorusuna, "Ben de ceza- evterindeki son durumu ve operasyonlarbıflgiNsoagefiş- meleri anbtûm. Cezaevie- rinde şu anda Hizbullah mensubu 435 turuklu, 77 hü- kümtü buhınmaktadu-. Önü- müzdeki günlerde tutuklu savBtartabifir'' yanıonı ver- di. IBDA-C üyelerinin bu- lunduklan cezaevlerinin de- ğiştirilip değişürilmeyeceği- nin sorulması üzerine Türk, "Cezaevieri büdigmiz gibi doiu durumdadu". Onlann güvenMk içinde cezaev krin- de banndınlmalan gereld- yor. Tutuklu bulundukhui cez»e>1erfaden DGM'ye çı- kanhtcaklardır'' yanıtını verdi. Firmalar iirün bedeli ödemedi Tekel'i dolandıran dolandırana CELAL YILMAZ IZMlR - ABD'li firma RJ. Reynolds'tan sonra başka şirketlerin de Te- kel'den "ihraç kaydnht" aldıklan binlerce ton ürü- nü iç piyasaya sattıklan. miryonlarca dolarlık bede- lini de ödemeden ortadan kaybolduklan belirlendi. Otten Tradng adlı fuma- nm 120 bin ton Tekel- 2000 sigarası Türkiye'de- ki vergisiz satış mağazala- rmda yakalanırken Te- kel'in, ihraç ettiği bu ürün- lerin bedeli 2 miryon dola- n tahsil edemediği de or- taya çıktı. Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu (BY- DK) raporunda, yurtiçi ki- logram fıyatı 40-43 dolar olan 118 bin 200 kiloTe- kel-2000 sigarasının Olten Trading fırmasuıca kilosu 17 dolara Tekel'den saün alındığı ve usulsüz bıçim- de Türkiye'de satışa sunul- duğu vurgulamyor. Rapor- da, sigara kaçakçılığına ilişkin şu görüşlere yer ve- riliyor "thraç kaydrvia Te- kel'den satm akhğı sigara- lann 2 mflyon 9 bin 400 do- larhk bedefini ödemeyen ve de ihraç işlemlerinde usulsüz-yasadişı işlemleri teftiş raporianyla sabit olan Olten Trading Ltd. fîrmasmm dosja içeriği belgeler üzerinde yer aian adresi, '6nue Guillaume TellCH- 1211 Ceneve- Switzerland' olarak sap- tanm^ür. Ancak Tekel'm Nisanl998tarihindeT.C. Bmükelçfliği Ekonomi ve Ttcaret Müşavnüği'ne yapbğı başvuruya gelen yanıtta; firmanın bu ad- resten taşındığı, yeni adre- sininbftnmediğivçCeoev- re TkaretSkfl Odaa'nave lsviçre Tekfon Idaresi'ne kayıdı ofanadığmın bfldiri- digı saptanmış. yine Lök- semburg Ekonomi ve Ti- caretMüşaviıügi'nden ya- pılan araştarmada ise oda ve tetefon idare» kayitlan- na rasdanamadığı biMiril- miştir. teftiş raporlannda sabit olan firma hakkında mevcut durumda ceza da- vasının henüz açılnıajışı da önemh bir noksanhk olarak gözfcnmiştir." BYDK raporunda, iç piyasada yakalanan ve sa- üşı yasaklanan bu sigara- lann "Duty Free" tepe pullu sigaralarla değişti- ribnesi için mağaza sa- hiplerinin bakanlık kana- lıyla Tekel'e başvurduk- lanna dikkat çekilerek "Mağaza sahiplerinin is- teminegöre bu değjştirme işleminin yapılması, aynı işlemler için Tekel'm ikin- d zarara uğraması, firma- lann da yine ikinci kez haksız kazanç sağlamala- nna yol açacaknr" uyan- sında bulunuldu. TEGV 5 yaşında Türkrv«EğhaıGönaBnleri VKkfi(TEGV), deprc a-vararma gerçekleştirdiği yardan karapanyasiBa destek vnta kmııtaştarlabtrtikte5. Beti, deprem sonraanda başjatüan "Hayat Mahaieleri''ve-'Umat 2W0"proje»eriııi •nfatsrak, özd bağt} k dy yauazcabirgündel.6 truyoB&akaynakekk eaaderimbeBrtti KokteykkYıanaz Erdoğan, Derya Baylod, RohatMeagi,Baket Uzuneı; Bedri Baykam, NejatYav^oguflan>cCeaı Mmsur'aplaketverildL Çaglar'ın yurtdışuıa çıkış yasağı kaldınldı LEVENTGENCELLt BURSA-tşadamı CavitÇağbrve 36 sanığın yargılandığı, tnter- bank'tan çeşitli paravan şirketler adı- na krediler alınarak bunlannvirman yoluyla kendi hesaplanna geçirilme- siyle ilgili dava, dün Bursa 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başladı. Cavit Çağlar'ın katılmadığı du- ruşmaya Çağlar'm oğlu Mustafa Çağlar. da\ısı Şükrü Şankaya, yeğe- ru Şenol Şankaya ile Ahmet Kara- memiş, Yücel Çaçan, Ozcan Sebunat ve Orhan Özgençkatıldüar. Mahke- me, duruşmaya kaülan sanıklar ve dün Kurşunlu Beldesi'ndeki villası- m adres göstererek Gemlik Asliye Ceza Mahkemesi'ne ifade veren Ca- vit Çağlar'ın yurtdışına çıkış yasak- lan kaldınldı. Ifade veren Çağlar ile dünkü duruşmaya kaülan sanıklann duruşmalardan vareste tutulması da kararlaştınldı.Bursa 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşma önce- sinde Adliye Sarayı ve çevresinde olağanüstü güvenlik önlemleri alın- dı. Duruşmaya kaülan tnterbank avukatlanndan Bülent Ugurses, ola- yın banka dolandıncüığı olduğunu anımsatarak "Sanıkfaınnbir organi- zasyon içinde olduğuna dikkat çek- mek istnonız. tnterbank'm zaran katrilyonu aşmışür ve sanıklarm ce- zabuKhnlmalan gereku-" dedi. Mahkeme, Interbank'm sanıklan hakkında yapürdığı haciz işlemleri ve açılan hukuk mahkemelerinin dosyalannın şimdilik getirilmesine gerek duyulmadığmı, bu konuda bi- lırkışı incelemesi konusunda bir ka- rar verildiğinde değerlendirme ya- pılmasını, kararlaşürdı ve duruşma- yı 7 Mart 2000'e erteledi KÎT Komisyonu^nda 6 muta ııikâlu' tarbşması ANKARA (CumhurivetBürosn)- Yükseköğretim Kredi ve YurtlarKu- rumu Genel Müdürlüğü'nün (Yurt- Kur) hesaplannın görüşüldüğü TB- MM KÎT Komisyonu'nda "mutani- kâhı" tarüşması yaşandı. Öğrenci yurtlannın özelleştirilmeden uzak tutulması gerektiğini behrten DSP'li Hadi DilekçL Kastamonu'da eğitim enstitülennde öğrencilerin "mutani- kâhı" yaptıklannı ileri sürdü. FP'li BekirSobaa ise buna karşı çıkarken, "üniversite öğrencierinm dnsd ter- cihlerine kısrtlama konulamayacağı- nı, isterflörtyapacaktannı, isterlerse metres hayan > < aşayacaktannı" kay- detti. Yurt-Kur'un 1997 yılına ait hesap ve işlemlen, TBMM KtT Komisyo- nu'nda görüşüldü. Yurt-Kur Genel Müdürü Küçük, kurumun çalışmala- rmı anlaürken 356 bin 104 öğrenci- nin katkı kredısinden yararlandığını, bunun için 24 trilyon lira ödenek ay- nldığnıı, üniversite öğrencilerine 72 il ve 47 ilçede bulunan 1777 yurtta hizmet verildiğini belirtti. Yurtlara yerleştirme yapüırken kız öğrencilere öncelik verildiğini vurgu- layan Küçük, tüm çabalara karşın; Kİonya, Burdur, Istanbul, Kırşehir, Osmaniye ve Uşak illerinde gereksi- nimlerin tamamıyla karşılanamadığı- m söyledi. Küçük, şunlan kavdettı: "Bu proMemin çözümlenemenıe- si, devlet yuıHarı dışında özel kişi dernek, vakıf gflbi kurumlarca işkti- len yurtiann devreye gn-mesme se- bepohnuştar. Bunlann bir lasmı,ka- nun dışı ideolojiere yönelik hizmet yDrübnektednf Küçük, bu durumun önüne geçilebilmesi için yurtlann tek çaü alünda toplanması gereküği görüşünü dile getirdi. Cezaevleri Kadmlar da uyuşturucu pençesinde tstanbul Uaber Servisi - Cezaevlerine gıren kadınla- nn bir kısmı erkekler gibi cezaevine gırmeden önce mad- de veya alkol kullamyor. tstanbul Bakırköy Kadın ve Ço- cuk Tutukevi'nde yapılan çalışmaya göre, kadınlann yüz- de 39'unun hayatlanrun herhangı bir döneminde, yüzde 18.29'unun ise suç anında alkol veya madde etkisi alün- da olduklan tespit edildi. Bakırköy Devlet Hastanesi'nden Psikiyatrist Dr. Ay- han Akcan. Taksım Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nden Dr. Erdal Bıknn, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Geropsikiyat- ri Bilim Dalı'ndan Psikolog Funda Engin Akcan, Bakır- köy Ruh ve Sinir Hastalıklan Hastanesi'nden Dr. Arma- ğan Samanave Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Psıkiyatri Ana- bilım Dah'ndan Psikiyatrist Prof. Dr. tbrahim Balaoğhı tarafından gerçekleştirilen çalışmaya 82 kişi katılmış. Madde/alkol kul- lanımının cezaevle- rindeki kadınlann en sık karşılaşüklan sağlık sorunlanndan biri olduğu belirülen çalışmada, "İngütere ve Kamerun'da ka- dm mahkûmlann üç- te biri madde kullam- asıdn-. 1995 \iunda ABD'de yapıİan bir çahşma>a göre>^e.bu oran yüzde 83'ler d- vanndadır. Ülkemiz- de\apdan bir araşar- maya göre ise madde bağnnhbuının üçte ikisi suç işfemistir" denildi. Bakırköy Kadın ve Çocuk Tutukevi 'nde- ki 82 tutuklu ve hü- kümlüden yüzde 38'i adam öldürme suçu işlemiş ve bunlann büyük bir kısmının kocalan olduğu tespit edilmiş. Yüz- de 30'unun ise kendileri dışında aileden biri de cezaevin- de bulunuyor. Madde kullanan kadınlann birden fazla ce- zaevine girdikleri, özellikle de hırsızlık suçunu ışledık- leri belirlenmiş. Çahşmayı gerçekleştiren uzmanlar, ce- zaevlerinde madde/alkol kullanımı konusunda rehabili- tasyon çalışmalannın arttınlması gerektiğini \oirguladi- lar. Cezaevlerindeki kadırJann doğum öncesi bakımla- nnm çok önemli olduğunu belırten uzmanlar, "Burada alkol/madde kullamnı oranlan genel popülasyona göre yüksek ohnası nedeniyle bulaşKi İMi«f»liH«r açısından vt özeffikk AIDS riski actsmdan dikkam ohınması gereki- yor. Cezae\1erinde daha fazla psikiyatrist, afle hekhni ve uzman psikolog buhındurulmalT görüşünü belirtüler. Kas hastalıklan için uyarı 'Mucize üaç haberleriyanütıcı' Sonuclar • Mahkûmlann; yüzde 56.1'i işsiz ya da ev hanımı, yüzde 24.4'ü işçi, yüzde 19.5'i diğer işlerde çalışıyor, • Yüzde 40.2^1 evli, yüzde 24.4'ü dul, yüzde 19.5'i bekâr, yüzde 15.9'u boşanmış veya ayn, • Cezaevine girmeden önce yüzde 69.5'i çekir- dek aileden, yüzde 23.2'si geniş aileden geliyor, • Yüzde 80.5'i ilk kez cezaevine girerken yüzde 19. 5'i birden fazla kez cezaevine girmış, • Suç işleme tarihinden önce kadmiann yüzde 34. 1 'i alkol kullanırken, yüz- de 17.1*i birden fazla madde kullamyor. tstanbul Haber Servisi- Henüz tedavisi bulunama- yan kas hastalıklan için çeşitli yayın organlarında yer alan "muctze üaç" ha- berleri, hayal kınklığı ya- raüyor. Kas Hastalıklan Derneği Başkanı Prof. Dr. Coşkun Ozdemir. insanla- nn bu tür haberlerin peşin- den koştuğunu, gerçek ol- madığını anlayınca da ha- yal kınklığına uğradıkla- nnı söyledi. Özdemir, geçen günler- de günlük bir gazetede ya- yımlanan "AİMrteral" ad- h ilacın kas hastahklannı mucize olarak iyileşördiği yönündeki haberlerin doğ- ruyu yansıtmadığım söy- ledi. Haberin yaymılan- masımn ardmdan çok sa- yıda insanın derneğı ara- yarakbilgi almak istediğı- ni kaydeden Prof. Dr. Coş- kun Özdemir, u Bizi arm- madan Uacı ahna yohma giden hastalar da otaıuş- tur. O>^a Oaç bir ti7imının tavsi}esinde kuUamhnah. Çünkü yan etkfleri obbi- Br" uyansında bulundu. Söz konusu ilacın aslında asüma karşı geliştirildiği- ni, ancak tesadüfen kas gü- cünü arttırdığının keşfedil- diğini belirten Özdemir, şöyle devam etti: "Araşör- maiardaflacınkas gücünü yüzde 10 oranmda arttir- dığı bulunmuş. 40 çeşit kas hastahgi var. Bu çalışma bir türkas hastahğıüzerin- de yapıhnış. Yani bu ilaç şu anda standart bir tedavi aracı değiL Ancak üzerin- de yahylmah. Kas has- talıklan İçin knllanmnn» da izin verilmiş değJL" Özden konusmacı olarak katıldı Türkiye sorunlanna çözüm konferansı ANKARA (AA) - Ata- türkçü Düşünce Derneği Genel Başkanı YektaGün- görOzden, Hizbullah terör örgütünûn birdenbıre orta- ya çıkmadığını belirterek, "Bu, geçmiş\illann hoşgö- rü adı anmdasiyasetadam- buının ağnidda verdflderi ödünlerin bir sonucndur" dedi. "21.YüzvTldaTürkiy«'' konulu Türkıye Sorunlan- na Çözüm Konferansrnın üçüncüsü, Ankara Üniver- sitesi Cebeci Kampusu"n- daki Avrupa Topluluğu Araştırma ve Uygulama Merkezi'nde başladı. Konferansın açılışında konuşan Atatürkçü Düşün- ce Derneği Genel Başkanı Özden, konferansa olan kaülımın azlığını eleştire- rek, sözlenne, "Kendüeri- ni hergün dinlediğimiz, si- yasi masallan anlatan in- sanJann yokluğundan va- rarlamp kendi kendunize konuşma olanağı buluyo- ruz" diye başladı. Türkiye'de devlet görev- lerinde yaş ve görev süre- leri baknmndan "eski in- sanlann" bulunduğunu kaydeden Özden, bunun büyük bir şanssızbk oldu- ğunu söyledi. "Srvil top- lum örgütleri'' sözüne ka- tılmadığını ıfade eden Öz- den, toplumu sivil, asker diye ayumanuî doğru ol- madığını anlatü. Özden, "Askerlerimizi dbisefcri farkh Üiye ya da onlann görevlerinj haksz, gereksiz, zararh yapryor- muş gibi dışarda tutan bi- çûnde toplumu ayıran söz- cüklerden özenle kaçınd- masını bstiyorum"" dedi. Özden, "Bu geçmiş y*- lann hoşgörü aldı altinda siyasetadamlannm ağtrtik- la verdikleri ödünlerin bir sonucudur. Bu sabaha ka- darçıkan33 cesedin,yarm- larda 93 ya da 233 otmaya- cagı befli değil' diye ko- nuştu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear