25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
OCAK 2000 ÇARŞAMBA • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERİN DEVAMI 19 TURKIYE Istsanbul Ecfime _K 2 Sinop K 4 Adana PB 2 Samsun K 6 Mersin Kocaeli _K 3 Trabzon K 7 Diyarbakır Çanakkale PB 4 Giresun lzrnir PB 6 Ankara _K 7 Şanlıurfa K -3 Mardin Manisa AygJın PB 4 Eskişerıir K -3 Siirt Denizli PB 4 Konya K -4 Hakkâri PB 4 Sıvas K -2 Van Zooguklak K 3 Antalya PB 8 Kars Marmara'nin doğusu, Iç Anadotu'nun kuzey ve doğusu, Karadeniz, DoğuAkdenızıteDoğu ve Guneydoğu Anado- lu yağışlı ötekı yerter parçalı bulutlu geçe- cek. Yağişlar Güney- doğu Anadotu. Doğu ve uoğu Karadeniz kı- yrtarmda yağmur, kar- la kanşık yağmur ötekı yerlerde kar şeklınde olacak. DIS MERKEZLER Oslo ÇB -1 Berlin ÇB 2 Moskova ÇB-13 Helsinki ÇB -2 Budapeşte K -1 Aşkabat PB 14 Stockholm ÇB 0 Madrid Londra ÇB 5 Vıyana K 10 Astana PB -7 Amsterdam ÇB 3 Belgrad ÇB -3 Bakû Brüksel ÇB -1 Taşkent PB 10 PB 6 Pans B 3 Sofya ÇB 4 Roma -4 Bişkek PB 8 8 Tıflis PB 3 Bonn Münıh B 3 Atina Y 10 Kahire PB 22 B -1 Zürih ÇB 1 Şam Y 10 Aç* Parçalı bulutlu Bulutlu k Çok buluthj Yağmurkı ****** Kartı * j ^-^' Sulukar kGökgürCNtüU G U N C E L CÜNEYTARCAYÜREK B Baştarafı 1. Sayfada B u hazıriık dönemindeki ana öğe; siyaset âle- minin kendisi dışında ittifak edeceği bir kişinin, bir liderin çıkmayacağına olan inancıydı. Ecevft mı? Lise mezunu, anayasal kurallardan yoksun. Mesut Yılmaz mı? öteki partilerden oy alması olanaksız, zikzaklı. Devlet Bahçeli mi? Hafrfçe düşsel âlemde. Tek başına iktidara geleceğine inanan taze bir lider. Evirdi çevirdi; "Ben kendim için bir şey istiyor- seun namerdim" diyemedi. Amma son bir açıkJamasında, "Ben kimseden bir talepte bulunmadım" dedi. Geltşmelerin, tar- tışmalann içinden ustaca sıynlıverdi. Tribüne çıktı, dudaklannda alaylı kıvnmlar, ma- çı izliyor. "Kimseden talepte bulunmadığını... cumhur- başkanlığına devam etme fikrinin kendisine ait ol- madığını" söylerken yerden göğe kadar haklıydı. Haklıydı; çünkü, ince siyasal oyunlarla uzatma- lı cumhurbaşkanlığı sorununu Ecevit'e "ihale et- ti". Cumhurbaşkanlığı konusunda gel-gitlere öyle- sine sık rastlanıyor ki.. kimi söylemler kimi zaman "kıvırganlık" suçlanmalanna yol açıyor. Bu saptamayı örneklemeye pekâlâ Demirel'den başlanabilir. Cumhurbaşkanı, "Göreve çağnlırsam, bunu reddetmekte müşitilatım olduğunu herkes takdir edecektir" diyor. Türtü çeşit sorular geliyor insanın aklına. örne- ğin, TBMM'nin "cumhurbaşkanı olmaya layık bi- rini bulamadığı için kendisini yeğlediğini söyle- mekte müşkilat mı" çekiyor? Yoksa, yerini dolduracak bir siyasetçi olmadığı- nı ifaöe edememeriin "müşkilatı" ile karşı karşıya mı? Ya da "Benden iyisizaten yok" diye dobra dob- ra konuşamamanın "müşkilatr içinde ıstırap mı çekiyor? "Baba", lütfen açıkla! Ne açıklarsan açıkJa; en- gin deneyiminle, Kafkaslar'dan Balkanlar'a dek kabul gören "manevi liderlik" havasında söyledi- ğini Başbakanımız zaten kabul edecek! Yan cebe atma siyaseti Baba için fark etmez; daha beş yıl mı olur, uzat- malı üç yıl mı; her neyse, Mesut Yılmaz'ı ikna et- mekte Ecevit'in "müşkilat" çekmeyeceğini o çev- relere yakın gazeteciler söyiüyor., u ,v ^uşkusuz; her günyenisi tezgâWanan oyunlan yansıtan kimi söylemleri anlamakta bizim de "müşkilatmız" var örneğin; Ecevit'in uy- gun yolu bulabilmek için oylanna gereksindiği MHR önce Başkanlık Di- vanı'nı topladı. Sonraki gün Devlet Bahçeli, gru- buna cumhurbaşkanı sorunundaki karan an- lattı. Parti sözcüsü Şevket Bülent Yahnici'den ge- len açıklamayı kimi ga- zete "MHP'de Demirel'e kerhen destek" diye al- gıladı, kimisi partinin De- mirel'e yumuşadığını yazdı. Yani öyle açıklamalar ki lastik mübarek. Üzeri- ne bastıkça degişiyor. Çektikçe uzuyor. Karan lider Bahçeli grupta açık seçik anlatır diyorduk; o da Yahni- ci'nin açıklamalannı aratmadı. MHP'nin siyasetine kulislerde söyienegelen olasılıklar doğrultusunda biçimsellik vermeye ça- lıştığı; Bahçeli'nin grup- taki sözlerinden anlaşılı- yor: "Demirel'in görev sü- resinin uzatılması dahil, cumhurbaşkanlığı seçi- minin değişik alternatif- ler çerçevesinde de 'partiler arası diyaloğun varlığı' ve samimi, açık ve net bir uzlaşmanın şekillenmesini arzula- maktadır." Bahçeli'nin uzun ve ağdalı sözlerinde dişe dokunur tek cümle, işte bu! Şöyle dese herkes an- layacak: 5+5 olabilir, a- ma TBMM'den geçme- si için bütün partilerin uzlaşması gerek. Çan- kaya seçimine gelince; Demirel'e bizde fazla is- tekyok! Son görüntü; ANAP, uzlaşmazlığı MHP'den; MHR uzlaşmayı ANAP- tan bekliyor. "Saba" ne diyor? "(Ve Çankaya'da kalabilmek kaygısı içindeyim, ne unutulmak korkusu!" Çok: mezar var• Baştarafı 1. Sayfada talep ediyorum" dedi. Sanık Gazi Kavan'ın avukatı Hüseyin Yılmaz da müvekki li hak- kındaki suç vasfının değişerek TCK'nin 169. maddesinin uygu- lanması ihtımalınin kuvvetli oldu- ğunu belirtti. Yılmaz, müvekkilinin evinin bahçesınde arama yapılması ve sı- ğınak çıkanlmasıyla hiçbır ilgisi olmadığııu savunarak şöyle konuş- tu: "Müvekkttim bunu bütün aşa- nularda bikiinniş veo tarihte Bur- sa ilinde bahçe işlerinde işçi olarak çahşmıştır. Mağdum etinin gideril- mesi için tutukhı bulunduğu süre- nin göz önüne almarak tahliyesini talep ediyorum." 'Çok mezar var' Savcının, "Örgüt ne zaman adam kaçırmaya başladı? Sadece ajan olarak tespit ettiği ekmanlan- nı mı öMürdü,yoksapara içindeÖJ- dürdü mü" sorusu üzerine söz alan Abdulaziz Tunç, örgütûn kaçırma olaylanna 1995'te başladıgını be- lirterek şunlan anlattı: "Örgüt bu tarihtedevlet tarafin- dan içerisine ajan sokulduğunu tes- pit etti ve kendi elemanlannı kaç»- rarak öldürdükten sonra bunlan bu şekflde gömdü. Örgütün kendi etemanlannı kaçınp öMürdüğünü kenditabanına söylemesi mümkün değfldi veonun için bunlar gjzü tu- tukhı. Bu dnayetlerin bazılan men- faat, bazılan örgütten aynlma, ba- zılan da örgüde çelişkiye düşmeso- nucu yapılmıştır. Güneydoğu'da bu tür mezarlar çoktur. ama ben bun- lann yerini bilmiyonım. Ük yaka- landığunda bildiğün tüm yerieri gösterdim." Orgütün çökertilmesi için çaba harcadığını belirten Tunç şöyle de- vam etti: " Ben laik Türkiye rejünine yöne- lik ortaya çıkan ve büyük bir tehb- ke olan Hizbullah örgûtünü haber verdim. Güçlü ve organize bir gü- cün devlete karşı örgütlendiği orta- >a çıkmıştır. Ben mahkeme heyeti- ne ve güvenlik güçlerine verdiğinı bflgfleri dilekçelerle de anlatüm. Yaşasuı Türkiye CumhunyetL." Sanık Gazi Kavan da suçsuz ol- duğunu belirterek tahliyesini talep etti. Mahkeme heyeti kısa bir aradan sonra sanık Abdulaziz Tunç'un Pişmanlık Yasası'ndan yararlandı- nlması bağlamında Içişleri Bakan- lığı'na gönderilen yazının cevabı- nın beklenmesine, tstanbul'da dü- zenlenen operasyonda yakalanan Edip Gümüş'ün tanık olarak din- lenmesine ve duruşmanm ertelen- mesine karar verdi. Iddianameye göre, mevcut ana- yasal dûzeni yıkarak yerine şeriata dayalı bir Kürt devleti kurmayı amaçladıklan gerekçesiyle faali- yetlerde bulunan sanıklann. TCK'nin 146'ncı maddesi gere- ğince idamla cezalandınlmalan is- teniyor. Karargâhı gösterdi Hizbullah'ın ilk itirafçısı olan Abdulaziz Tunç, 1999 yılı ortala- nnda polise teslim oldu. Tunç, ilk itiraflannda örgûte nasıl ginüğini, lran'da nasıl eğitildiğini ve Tûrki- ye'ye eylem yapmak için gönderil- me sûrecini anlattı. Tunç, verdiği ek ifadede de Hiz- bullah'ın çökertilmesini sağlayan itıraflan sıraladı. Polis bu itiraflar- dan yola çıkarak Hizbullah Ilimci- ler kanadının Mardin'deki ana ka- raıgâhını ortaya çıkardı. Karargâh- ta örgütün bilgisayar disketlerin- deki 20 bin sayfahk arşivi ele ge- çirildi. Bu arşivden yola çıkılarak yapı- lan operasyonlarda 250 terörist ya- kalandı. Tunç'un deşifre ettiği ka- rargâhın uzun süre örgüt lideri Hü- seyin Velioğta tarafından kullanıldı- ğı belirlendi. Velioğlu'nun 6 yıl boyunca bu karargâhta eylem planlan yaparak uygulattığı belirlendi. Tunç, Veli- oğlu'nun karargâhmın korunması için ilk kez burada kendilerine gü- venlik güçleriyle çatışabilecekleri emrinin verildiğini, bunun için çok sayıda silahın da karargâhta hazır tutulduğunu anlattı. Orgütün bu karargâhında çalış- malar yapan diğer teröristin de Beykoz operasyonunda yakalanan Edip Gümüş olduğu belirlendi. Rektör Kemal Alemdaroğlu 'Haymnhk ötesiyaratıklar' Metris Cezaevi İBDA-C'nin çifüiği İstanbul Haber Servbi - tstanbul Üniversitesi Rek- törü Prof. Kemal Alemda- roğlu, son dönemde gün- demde olan şeriatçı Hizbul- lah ve İBDA-C üyelerini, "tnsanhk dışv hayvanhk dı- şı varaüklar. serseriler" ola- rak nitelendirdi. Prof. Alemdaroğlu, TBMM ko- misyonunda kabul edilen türban yasağı konusunda da TBMM den " Bu paçavra ile Türkiye'de hiçbir kamu ku- rumuna gjrilemez" karan- nın çıkmasını beklediğini belirtti. Uğur Mumcu'yu anma etkinliklen kapsamında dü- zenlenen toplantınm açılış konuşmasını yapan Prof. Alemdaroğlu, "Uğur Mum- cu, savaş verdiği kişilcr tara- findan kadedikii. Bugün de bu savası kaybedenleri birer birer toprakamndan çıkan- yoruz" 1 dedi. İnsan deneme- yecek bu güçlerin her fırsat- ta ortaya çıktıklannı ifade eden Prof. Alemdaroğlu, şunlan söyledi: "Bu mec- zuplar, ulu önder Ata- türk'ün kurduğuTBMM'ye bile gjrme cesareti gösterdi. 2000 yılında yaşıyoruz, yo- ğun kar yağışı nedenhle mil- lettşine, okuluna gidemiyor. 'Yollara tuz dökmek günah' diyorlar ve yoflan tuzbunı- yorlar. Cumhurhet tarihi boyunca karanlık güçlerin saldınsına uğradı. Önce Şeyh Sait isyanı. Menemen olayı. şimdi de Hizbullah de- nen yaratıklar ve tBDA-C denen serserüer, İran uşak- lan. Soruyorum bunlann birbirinden ne farkı var?" İBDA-C'nin elebaşısı Sa- lih Mirzabeyoğhı'nun üçün- cü duruşmaya çıkmadığını ve devletin bu duruma hoş- görü gösterdiğini savunan Prof. Alemdaroğlu, "Bunla- nn Menemen olayından ne farkı var, Hizbullah sapıkla- nndan ne farkı var. İnanıyo- rum ki de\ let geçmişte oldu- ğu gibi bu serseri güruhunu ezip tarihin karanüklanna gömecek ve yoluna devam edecektir" dedi. • Baştarafı 1. Sayfada zabeyoğlu'nun bugünkü duruşmaya katılmasının mutlaka sağlanmasını iste- yen Adalet Bakanlıği, ce- zaevi yönetimine bu konu- da talimat verdi. Dört cel- sedir duruşmaya götürüle- meyen Mirzabeyoğlu'nu bugünkü duruşmaya götür- mek için hazırlık yapan jandarmanın arama yapmak istemest üzerine, cezaevinin B-1 ve B-2 koğuşlannda ka- lan terör örgütü üyesi 64 tu- tuklu, dön sabah saat 05.30 sıralannda askerlere saldır- dı. Bunun üzerine, koğuşla- ra 2 adet göz yaşartıcı bom- ba atan jandarma, koğuşlar etrafında yoğun önlem aldı. Şeriatçı örgüt üyeleri de iki koğuş arasındaki boş alanda şilte ve battaniyeleri ateşe vererek yangın çıkardı. Gaziosmanpaşa, Kocasi- nan, Bayrampaşa ve Fatih itfaiye ekiplerinin müdaha- le ettiği yangın, saat 06.25 sıralannda söndürüldü. Yangının söndürülmesinin ardından cezaevi önüne ge- lerek gazetecilere açıklama yapan ve aralannda İB- DA./C davası avukatlann- dan Hasan Ölçer'in de bu- lunduğu isyancı mahkûm- lann yakını olan 3'ü kadın 6 kişi gözaltına alındı. Tu- tuklu ve hükümlü yakınla- nndan oluşan 21 kişi de Metris Cezaevi'ne giderken Esenler Atışalam'nda bin- dikleri otobüs, polis tarafın- dan durdurularak gözaltına alındı. tstanbul Emniyet Müdürü Hasan Özdemir de Metris Cezaevi'ne giderek jandar- ma yetkilileriyle görüsme yapü. B-l ve B-2 koğuşun- da kalan tutuklu ve hüküm- lülerden 16'sı,saat 12.00 sı- ralannda jandarmanın göz yaşartıcı bomba kullanarak müdahalesi sonucu koğuş dışına alındı. Atılan bomba- lardan etkilenen bazı tutuk- lular cezaevi revirine kaldı- nldı.Jandarma ekipleri, sa- at 15.30 itibanyla da 44 tu- tukluyu koğuşlanndan çı- kardı1ar. Müdahale sırasın- da göz yaşartıcı gaz bomba- lanndan etkilenen 7 tutuklu da tedavilen için cezaevi dı- şındaki bir hastaneye sevk edildi. Cezaevindeki isyan, jandarmanın müdahalesiy- le saat 16.45'te sona erdi. Her iki koğusta kalan ve aralannda örgüt elebaşısı Salih Mirzabeyoğlu'nun da bulunduğu toplam 63 tutuk- lu ve hükümlü, koğuş dışı- na alınarak etkisiz hale ge- GALATASARAY SCHALKE 04 tirildi. Bu arada, müdahale sırasında tBDA-C davasm- dan tutuklu bulunan Sancak Kartal omuriliğinden kur- şun yarası aldı. Kartal Hase- ki Hastanesi'ne kaldınlan Kartal, akşam saatlerinde öldü. Müdahale sırasında yaralanan 9 tutuklu ve hü- kümlü, Sağmalcılar Devlet Hastanesi ile Haseki Hasta- nesi'ne sevk edildi. Bu has- tanelerde tedavi altına alı- nan yaralılardan 2'sinin ameliyata almdığı bildiril- di. tzset Erd«5 ıse Kartal < Özel Tip Kapalı Cezaevi'ae sevk edildi. Adalet Bakanı Hikmet SamiTürkde akşam saatle- rinde yaptığı açıklamada, Metris Cezaevi'nde başla- yan olaylann sona erdiğini, cezaevinde sükûnetin tam olarak sağlandığını bildirdi Türk, güvenlik güçleri tara- fından, 63 tutuklunun etki- siz hale getirildiğinı belirte- rek Salih Mirzabeyoğlu ile birlikte 15 kişinin Kartal Özel Tip, diğer 25 kişinin de başka cezaevlerine nak- ledildiğini kaydetti. Ogretim üyesi Nur Vergin 'Devrimişairlerdeğil askerleryapar' tstanbul HaberServisi-tÜ Siyasal Bilimler Fakültesi öğretim üyesi Prof. Nur Ver- gin, Cumhuriyet Devri- mi'nin askerler tarafından yapılmasına yönelik eleştiri- lere verdiği yanıtta, "Tüm •Itayaaklarda devrimlerin eli s8ahtiıtanadamlar, şövalye- fcr tarafindan yapıknğı yazı- hdır. Meyhanecfler, şairler ve- ya tüccar terziler tarafindan yapdnu; hiçbir devrim yok- hır" dedi. Galatasaray Üni- versitesi tletişim Fakültesi Dekanı Prof. Süheyl Batum da, cumhuriyet rejimi ile de- mokrasinin birbirine tercıh edilemeyeceğini söyledi. tstanbul Unıversitesı"nin Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı'nın "7. Adalet ve Demokrasi Hafta- •" etkinliklen çerçevesinde düzenledigi "Cumhuri)«ti- mizin Türk Adaiet Sistemi- ne \f Demokrasiye Kazan- dırdıklan" konulu açık otu- rum, Fen Fakültesi Konfe- ransSalonu'ndadünyapıldı. Oturumda, Galatasaray Üniversitesi lletişim Fakül- tesi Dekanı Prof. Süheyl Ba- tum veİÜ N*lq)c4atfe<ü*si öğretim üyesi Prof. SaitGü- ran konuşmacı olarak yer aldı. Prof. Nur Vergin, cum- huriyetin tepeden inmeci ol- duğu ve askerler tarafından yapıldığı eleştirilerine ver- diği yanıtta, tarihte tüm dev- rimlerin askerler, eli silah tutan adamlar tarafından ya- pıldığını anımsatarak, "Devrimin askerler tarafin- dan yapıhnasından > üksün- memeliyiz. Önemli olan ei silah tutan adamlann idare- yi eli kalem tutan adamlara devTetmesidir ki bu da Tür- kiye'de çok kısa bir süredc gerçekleşmiştir r ' dedi. Yolsiıztuğa karşı girişiııı Bugün 1905 • Baştarafı 1. Sayfada Türkiye'de yaşayan herkesin yakmdığı, ancak bugüne dek hiçbir ilerleme kaydedi- lemeyen yolsuzlukla mücadele, yurttaşın çabasına kaldı. Bu konuda sohbetle başla- yan hareket, sonunda yaklaşık 2 ay önce meyvelerini vermeye başladı. Aralannda öğretim üyeleri, doktorlar ve üniversite öğ- rencilerinin de bulunduğu yaklaşık 70 kişi "yolsuzhık vebasına" karşı etkin mücadele etmek için birlikte harekete geçti. önümüz- deki ay vakıf haline dönüştüriilmesi planla- nan hareketle ilgili olarak görüştüğümüz Mehmet Öztürk, "Bu hareket yobuzluk yöntemlerinin ve çarelerininbümsel bir ba- kış açısıyla araşünkuğı ve tırtqddıgı bir dü- şünce kulübüdür" diye konuştu. Bu konuda ilk olarak 60-70 kişiden olu- şan bir araştırma konseyi oluşturmayı dü- şündüklerini söyleyen Öztürk, "Ayduılan, yazarlan vegazetecueri de bu hareketin için- de görmek istijoruz" dedi. Bugün Türkiye'de her kurumun içine gir- miş olan yolsuzluğun önlenmesi için ne yap- tınmlanrun ne de umutlaruun olduğunu söy- leyen Mehmet Öztürk yeni neslin bu konu- da bilinçlendirilmesini amaçlıyor. Okullara "yurttaşBkdera" konulmasuu amaçladıkla- nnı anlatan Öztürk, sözlerini şöyle sürdür- dü: "Babası yolsuzluk yapan bir çocuğun utanmasını ve babasına 'nıye yapıyorsun' diye sormasını istiyoruz. Gelecek nesle vtr- gilerin nasıl kullarulacağını iyi denetleyecek gençfcri yetiştirmeye çalışacagız."' Bu hareket içinde yer almak isteyen ya da fikirlerini belirtmek isteyenler 0 216 360 11 34 - 369 20 81 No'lu telefonlan araya- bilirler. 26 Ocak Çarşamba Saat: 20:00de Cumhurbaşkanı soru- nu çıktığından beri De- mirel'in "uzatma formü- lü sol yan cebime" de- meçleri olmasa... Bu son cümle inandı- nct olacak! Hemen üye olun, yenilemenizi son ana nırakmayın! (0212)355 55 55 www.cine5.com.lr sadece ın gunıugu saaece i l l l l Kablohı yaymd», S band» 5. kanaJda. Hemen Arayın: (0212) 355 55 55
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear