23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 23 OCAK 2000 PAZAR 14 X L J A I . kultur@cumhuriyet.com.tr İDOB, Rossini'nin 'Italya'da Bir Türk' operasmı Türkiye'de ilk kez sahneliyor FdSmNapoü'deZaide'nin peşinde AYŞEKÖKSAL Istanbul Devlet Opera ve Bale- si, 2000'in ilk yeni prodûksiyonu olarak Türkiye'de ilk kez Gioacc- hinoRosani'nİD ünlü operası 'İtal- ya'da Bir Tûrk'ü sahneliyor. Ük sahnelenişi 1814 yıhnda Mi- lano'daki La Scala tiyatrosunda gerçekleşen Rossini'nin bu iki per- delık 'opera buffa'sının (komik opera) metniiseFdkeRomani'ye ait 17. yüzyıldan itibaren Osman- lı tmparatorluğu ve Türklerden et- kilenen opera bestecilerinin Türk karakterlere yer vererek bestetedik- len operalann içınde önemh bırye- n olan bu yapıt, şairProdocimo'nun kendisine bir konu ararken Zaıde adında bir Türk kadını ile karşıla- şıp onun öyküsünü beğenmesi üze- rine gelişiyor. Dekortasanmı SdçukToOu'ya, kostüm tasanrru Şanda Zıpçj'ya ait olan operanın koreografisini Nil Berkan, ışık düzenini ıse Bü- ient Darcan üstleniyor. 'Itarya'da Bir Türk'ün başrol- lerini Sııat Anl^GülgezAltında&Mesutlk- tu, Nursel ÖncûL AH Ihsan Onat, Hüseyin U- kos,Jaklin Çarkçı, Öziem Sq\ dan, Aylin Ateş, BurakBigfi ve Şami Gokberkdönüşümlü ola- rak paylaşıyorlar. Yapıtta orkesttayı yöneten Nürnberg Ope- raa'nın birinci orkestra şefi Fabrizio Ventu- ra,"ltarya'da Bir Türk operasnu ilk defa yö- netecek olmam beni çok heyecanlandırdL Ay- nca birçok kültûrün ve dinin içiçe bulunduğu tstanbul'u yeniden görme şansını da dde et- tfan" diyor. Operayı sahneye koyan Itaryan yönetmen Beppe de Tomasi ise New York Metropolitan Operası 'ndan Japonya'ya kadar uzanan geniş bir alanda, dünyanın önde gelen operalann- da yapıt yönetmiş ve Domingo, Freni, Sutber- bıüd ve Pavarotti gibi sanatçılarla çalışmış. - Bu projede ver ahnava nasıl kararverdiııiz? BEPPE DETOMASİ - İtaryan Konsolos- luğu bana böyle bir çağn da bulunduğu için büyük bir onur duyarak kabul ettim. Dığer önemli birneden ise 'İtarya'da BirTûrk'un Tür- kiye'de ilk defa sahneye konacak olması. Ben bu operayı daha önce birçok kere sahneye koydum. Ama beraber çalıştığım şancı kad- rosu bır ilk gerçekleştirdiğinden dolayı o ka- dar heyecan içinde çalıştı ki, daha önce yap- tığım tüm çahşmalardan çok daha fazla zevk aldım dıyebilınm. 'Sade ama sembotik dekor yapük' -Herhangibi-uyartamavadadeğişikfikjap- ünızmı? TOMASİ-Türkiye'ye özel bir uyarlama yapmadım. Çünkü Türkler Itarya'ya geliyor. Ama farklı bir yorum olarak olaylan anlatan ve onlardan bır hbretto yazan şairi, bır sine- ma yönetmeni olarak tasarladım. Yönetmeni de Feffini gıbi düşündüm. Ceketi, eşarbı ve bü- yük şapkalanyla tam Fellini gibi giyiniyor. Onun filmlerinde olduğu gibi bazen öykü, sanki fılm çekilmiyormuşçasına akıp gidiyor. Bazen de yönetmen hayattaki ve hikâyedeki gerçekleri ahp kendi isteğine göre mizansen- ler ve uyarlamalar yapıyor sahnede. Tıpkı Fel- lini gibi. -Sahneteme süretindeherhangi bir zorhık- la karsüaşûnız mı? TOMASİ- Sahnede sade ama sembolik bir dekor yarattık Bu operada Aida'daki gibi kar- maşık ve kalabalık bir sahneye gerek yok. Ben daha çok bır sinema yönetmenin, iç me- kânda, Napoli şehrinı yarattığı izlenimini ver- meye çahşnm. Sade bir dekor olduğu içın çok büyük bir zorluk çekmedim. Bir de oyuncu- larla dıyaloğumuz sırasında dil açısından bi- raz zörlandık. -Rossmi'ninyaprtian arasmda booperanın yerinedir? tstanbnl Devlet Opera ve Balesi'ude sahnelenen yapıtta orkestrayı şef Fabrizio Ventura yönetiyor. TOMASİ- Rossinı bu operayı ilk olarak sahnelediğınde tam bır fıyasko ile karşılaşmış. Ancak yıllar sonra MariaCaBas'ın La Scala'da seslendırmesi 'ltalya'da Bir Türk' için tam manasıyla bir 'rönesans', yeniden doğuş ol- du. Odönemden sonra 'ltalyalda BirTürk' Av- rupa'da ve İtalya'da sık sık sahnelenmeye baş- ladı. Gerçi o dönemde Callas bu operanın ke- silmış bir versiyonunu oynamıştı. Bız ıse ay- nen hiç kısaltmadan sahneye koyduk. 'Opera sanaü yerlerde sfirünüyor' - Bir dönem opera bestedieri Osmanh lm- paratorhıgu'ndan ve Türklerden çok etkBee- miş, bu yüzden Türkler üzerine operalar bes- telemiskr. Ama çoğu hayadannda bir kere bi- le bir Türlde karşılaşmanıış-. TOMASİ-Budogru O dönemlerde Türki- ye'ye gelmek neredeyse imkânsızmış. Gemi- lerle yolculuk edilıyormuş. Ama Osmanlı tm- apıtı îtalyan Beppe de Tomasi sahneye koydu. Yorumunda, olaylan anlatan ve onlardan bir libretto yazan şairi, bir sinema yönetmeni olarak tasarlayan Tomasi, yönetmeni de Fellini gibi düşünmüş. paratorluğu'nun o kadar büyük etkisi varmış ki... Hep Türklerden bahsedıliyormuş. Bu yüzden yaşamadan ve görmeden sadece duy- duklannı yansıtmışlar bu operalara. Bu yüz- den belkı Türkleraçısından birçok şey gerçek- le bağdaşmıyorolabilir. Aynı olay Puctini'mn ' Madam Butterfly' operası için de geçerlı. Ja- ponlan çok ıyı tanıyan bin olarak diyebılirkn kı 'Madam Butterfly "dakı birçok olay tama- men yanlış ve Japonya'yla hıç ilgısı yok. -Opera İtaryan külriirünün bir parçası ota- rak görühlr herzaman. Peki yeni kuşagın ope- raya iigisi nasıT? TOMASİ- İtalya'da bir televizyon döne- mıyle gençlerde bir dönüşüm yaşandı. Genç- ler televizyonda gördüklen her şeyi biliyor- lar. Ama bır operayı kim yazdı diye sorsan hıç- biri cevap veremez. Dolayısıyla operaya ılgi iyice azaldı. Gençler operadan sıkıldı ve yo- ruldu. Yeni yapıtlar görmek istiyorlar sahne- de. Opera sanatının yerlerde süründüğü bir dö- neme gırdıgımizı düşünüyorum. - Peki modern operalar bir çözüm oiabiür mi? TOMASİ- Modern operalan da kimse iz- lemeye gitmıyor. Bence opera 1920'lerden itibaren bir durgunluk dönemıne girdi. Arük bestecıler halka ve toplumda her kesime ula- şan operalar yapmıyorlar. Mesela Verio'nun operalan çok değışık ve ılgmç ama tnsanlar Oıerak edip bır kere gıdiyorfâr dicadar. Kin*^ se sabah kalkınca Verio'nun bır bestesını mı- nldanmıyor. 'Opera bir arena gibidir' - Coppola ile 'Baba Iü' fılminde ortak bir çalısma yaptınız. Sizce sinema operayı can- landırmak için bir yol olabilir mi? TOMASİ- Coppola'nın fıhninde Cavafle- ria Rustkana'yı fihn müzığı olarak yorum- ladım. Ama fılmde bır operadan parça kullan- makla bır operayı fîkn haîine getirmek çok fark- lı. Bunu Zeflîreffi denedi ve son derece başa- nsız oldu. Onun 'Oteflo'sımu Milano'da izler- ken sinemada sadece iki kişiydık. Opera tıyat- roya uygun bir sanat ve sinemayla bağdaşma- sıimkânsız. -Operayı canlandırmakiçin ne yapılabilir? TOMASİ- Ancak Maria Callas, Domingo gibi yeni yıldızlar, VVagner, Puccini, VenH gi- bi yeni besteciler veya Toscanini gibi orkest- ra şefleri yetiştirilebilirse belki opera yeniden canlanır. Opera bir arena gibidir. Seyirci ha- reket ve canlılık ister. Her şeyi görmek ve hıs- setmek ister. Şarkıcının en iyi şekilde söyle- mesıru ve operanın doruk noktasına ulaşma- sını bekler. Operanın o eski şaşah günlerine dönmesıni bekleyemeyiz ve beklememeliyiz. Hiçbir dönem kendini tekrarlamaz. Opera da ya kabuk değiştirecek ya da yok olup gidecek. Ön çalışmaları Leyla Cencer yaptı Güleryüzlü, komik keyifli bir opera 'ttalya'da Bir Türk' operası üzenne İDOB Genel Sanat Yö- netmeni Yekta Kara ile görüş- tük: -BuoperayıİDOB'nnreper- tuvanna ahnaya nasıl karar verdiniz? YEKTA KARA-Dünya ope- ra literatüründe Türklen konu alan eserlerin sayısı çok fazla olmadığından bu tür yapıtlan İDOB olarak mutlaka repertu- vanmıza almamız ve seyircimi- ze aktarmamız gerektiğini dü- şünüyorum. Bu ilke doğrultu- sunda sezon başmda Mozart'ın 'Saraydan Kız Kaçırma' ope- rasını sahneledik. Şımdı de Tür- kıye'de ilk kez 'İtalya'da Bir Türk'ü gündeme getıriyoruz. - Sahnelenme süred nasıl ol- du? KARA - Devlet Sanatçımız Leyla Gencer her yıl tDOB'da semmerler kapsa- mında 'ttalya'da B t Tûrk'ü sanatçı ar- kadaşlanmızla za- ten çalışmıştı. Bu yüzden şancı arka- daşlanmız uzun za- mandır bu operaya müzikal açıdan ha- zırlık yapıyorlar di- yebüiriz. Böyle bir ön çahşma yapmak, operayı başanyla sahneye koymak için zorunlu ve çok önemli. Rossmi'nin kendıne özgü bırüs- lubu olduğundan, onun stılınde söy- leyebihnek için farkh bir çahş- ma yapüması gerekiyor. Ön ça- hşnialarRossinı'yi çokiyi bilen Leyla Gencer'in gözetiminde yapıldı. Daha sonra orkestra şefi oyunu devraldı. Sonuç ola- rak, bu sezon biz sadece sahne çalışmalannı yaptık. - Rossmi'nin yapıtlan içinde bu operanın önemi nedir? KARA- Rossini 37 yaşında, en verimli döneminde besteci- lık yaşamına son noktayı koy- muş çok üretken bir besteci. En ünlü operası 'Sevil Berbe- ri"ni besteledığinde sadece 23 yaşındaymış. Bu operalar için- de tabıi ki Rossini hemen 'Se- vil Berberi' ile anıhyor. Ama 'Itahya'da Bir Türk' de farklı lezzette olan yapıtlanndan bir tanesi ve Rossini'nin yaranla- nnda önemh bir yeri olan bir opera. - Bu operayı yurtdışma taşı- mayı düşünüyor musunuz? KARA - Kesinhkle. Klasik opera repertuvan bütün dün- yada rekabete açık bir ortam sağlıyor. Böyle bir evrensel re- kabet ortamında Türklerle ilgi- li bir operanuı bir Türk opera toplulugu tarafindan sunuhna- sıniD çok ilgı çekeceğine emi- izden izler taşıyan bir operayı seyretmek her zaman cazip geliyor. Rossini'nin bu yapıtı da seyirciye çok tat veren bir opera/ nım. Zaten şımdıden 'Saray- danKEKaçnroa' ve 'İtalya'da Bir Tûrk'un çeşitli ülkelerde sahnelenmesi beklentilerinin duyumlannı aldım. - Yönetmen ve orkestra sefi- ni behrlerken neyi gözettiniz? KARA-19. yüzyü anlayışın- dan operanın kurtulması, aolım yapabümesi ve yenilikçi çalış- malariçine gırebümesı içintek yol; sahne üstündeki durağan- hgı kırmak, olaym sadece bir müzık sunuşundan öte bir yak- laşunla ele alınması gerektiği- ni savunan bır anlayışı günde- me getırmekti. Bu noktada ba- şı Almanya çekti. Çünkü ope- ra geçmişi ve 100'ü aşan ope- ra toplulugu üe Almanya, her şeyi çok farklı bir boyutta ger- çekleştirdı; Alman operalann- da her şeyden önce reji çok önemliydi. Böylece bu reji ağır- lıkh opera anlayı- şı 1950'li yıllar- danbuyanageüş- meye başladı ve son yıllarda gide- rek müzik tiyatro- suna ve operaya inanılma7 bİT İV- me kazandırdı. 21.yüzyılagir- diğimiz şu sıralar- da operanın salt müzik olayı ol- maktan öte, bir sahne yapıtı oldu- ğunu vurgulayan ve sahne üstünde- ki sanatçılan '5ar- kı söyleyen bir oyuncu' olarak gören, tabıı ki bu çağdaş reji anlayışıdır. Tam da bu nedenle Italya'nın önde gelen bir yönetmeni Beppe de Tomasi ve genç yaşına karşın Almanya'mn ünlü orkestrası Nürnberg'in birinci şefi olan Fabrizio Ventura'yı bu opera için konuk etme karan aldık. Çünkü Rossini çok farkh bir çahşma gerektiren ve üslubu kolay kolay yakalanması müm- kün ohnayan bir besteci. Bu iki önemli konuk ile 'İtalya'da BirTûrk'ü, Rossini'yi en iyi şe- kılde sahneye koyduğumuza ınanıyorum. - Bu operanın Türk izleyid- sininilgjsiniçekeceğineinamyor musunuz? KARA - Zaten bizden izler taşıyan bir operayı seyretmek her zaman cazip geliyor. Nite- kım 'Saraydan KızKaçırma'da da böyle oldu ve çok büyük ıl- gı gördü. Bunun dışında 'İtal- ya'da Bir Türk' çok güleryüz- lü, çok keyifli, komik ve izlen- mesi seyirciye çok tat veren bir opera. Cıvıl cıvıl müzığı, hare- ketli oyunu ile izleyiciyi gün- lük sıkıntı ve telaşlardan biraz olsun uzaklaşnracağını düşünü- yorum. MerylStreep, ortayaştaki kadın oyunculara karşı acımasız olan Hollywood f a meydan okuyor Çetinceviz savaşmaktan vazgeçmiyor KültürServisi-Hollywood, kadın oyun- cularda gençliği ve güzelliğı ıdoUeştırir- ken, yüzü çoktan kınşmış yaşlı erkek oyunculara başrollerde yer vermekte hiç- bir sakınca görmüyor. Yine de Hollywo- od yapımcılannın Meryl Streep gibi usta bir oyuncunun sonkullamnatarihinin geç- tiğini düşünmeleri çok şaşırtıcı. 1980'lerin gözde oyunculanndan biri olan Streep, sorumluluk duygusu ve uıa- nıhnaz yeteneği tescil editoıiş bir sanat- çıydı. Acı çeken birkadını canlandıracak bir oyuncu için (Ava'da ya da Sophie'nin Seçimi'nde oldugu gibi) ondan daha iyi- si düşünülemezdı. 'Sflkw)od' adlı fıkn- deki, derinlikli ve saygın bilim kadınını ya da 'Benim Afrikam'daki üst düzeye mensup KarenBSıen'ı hakkını vererek en iyi Meryl Streep oynardı. Ama 1990'larda, Streep'e tekhf edilen roller hem sayıca hem de türyelpazesi açı- suıdan behrgin biçimde sınırlandı. Sanat- çı, bu durumdan dolayı sektöre biraz küs- kün olsa da tam 11 kez Oscar'a aday olan 'KramerKramer'eKarşı' ve 'Sophie'nin Seçimi'ndekı rolleriyle buödülü kazanan genç Meryl Streep sahıp olduğu motivas- yondan vazgeçmeye hiç de nıyetli gözük- müyor. "Çahşmak isrrvorum. Benim ya- şundakj pek çok kadın sinemadan nzak- lasıyor,çünkü istenmi>T)rlar. Eğer sizetek- lif edikn yaşlı cadı rolİerini kabuOenmeye hazırsanız, sinema yaşamnıızı sürdürmek için hâlâ şansınız var kuşknsuz. Kaldı ki geçen }il buna benzer üç rol teklifedüdL • Enyenifilmi 'Music of The Heart'ta New York'un Doğu Hlrlem bölgesindeki yoksul çocuklara keman dersi veren Roberta Guaspari'yi oynayan Meryl Streep'in yeni projesi ise frapanlığıyla ün salmış New Yorklu bir kadın polisi canlandırmak. Ancak çokflginctirki,senarisrlerbize uy- gunrolerehiçyervermiyoriar. Böylece ger- çekten tstenmryorsunuz." Ama 0, bu du- rumu hemen kabullenmej;e razı değil, mücadele etmekte kararlı. Ustelik, kendi ölçütlerine uygun rollerbulmayı dabaşa- nyor "Ben çetin biriyim, kendimi korn- rmn ve işimi sürdürürüm." Pek çok sinema yıldızı, ün perdesinden silinmeye yüz tuttuğunda bir film şirketi kurar. Streep ise bunu hiç düşünmemiş: " Hayır, bunu istemiyonım. Ya evimde ya da fıhn senerindeounakisnyorum." Tiyat- roda oynama seçeneğini de düşünmemiş. Çünkü yetişme çağında çocuklanyla ak- şamlan evde birlikte olmak istiyor. "Pek modaya uygun biri ohnadığnnı biüyonun. Ama vaşanumın bu noktasm- da arnk 'iş olsun dıye 1;' yapmak tstemi- vorum. Son yıllarda yapoğım fnmler hep içimdeld teOeri oynatan rurdendi. Ve bü- tün yapmak istediğfan de bu. Modaya uy- gun olup ounamayı taknırvonım." Streep zaman zaman gişe hasılatmı gö- zeten fümlerde rol aldı. Bunlardan biri olan 'Olüm Kadına Yalaşn-' ile kazandığı de- neyimi tatmin edici bulmadı: "Bu tür is- kıin çokflgincolduğu zamanlarvardır.ama bir şeyler kursağunda kaldı yine de, beni tam olarak kalbimden vurmadV Heykeltıraş Donald Gummer la evli ve dört çocuk annesı olan sanatçı için ailesi hep yaşamının merkezınde oldu: "Dûşü- nüyorum da ömrümflerledikçeisimin ay- nnnlan konusunda daha az özenli olma- ya başUdun. Bu onaylanabilecek bir şey değil,amakalabalık biryaşamtnw çocuk- lanmhakkmda sahipolduğum bir sürü endişenin kaçuulmaz sonucu. Kendimi bemcahşmhemdee\megErekenözenigös- termek zorunda olan bütün diğer anne- ler gibi hissedhvrum. Bu nedenle kafam her zaman Jack Nicholson'ınkmden çok daha kanşık, doğal olarak. Ama öte yan- dan çoculdanm beni zengimeştiriyor.'' 0>nayacağı rolleri seçerken hep kalbi- nin sesinı dinleyen Streep, son çektiği üç fılminde deböyle yaptı. 'DandngatLugb- nasa'da (Lughnasa'da Dans) evlenmemış beş trlandalı kız kardeşin en büyüğunü oynadı.Gecenyıl 'OneTnıeThing'de(Tek Bir Gerçek) bir kanser kurbanını canlan- dırmıştı. Bu rolün onun için anlamı büyük- tü. 'Ava've 'Baba' filmlennde rol alan ni- şanhsı John Cazale'ye 1978'de kemik kan- seıınden ölünceye dek bakmıştı. En yeni fihni Music of The Heart' (Kalbin Müziği) New York'un Doğu Har- lem bölgesindeki yoksul çocuklara ke- man dersi veren Roberta Goaspari'nın gerçek yaşamını konu ahyor. Streep'in haftalarca 12 ayn müzik parcasına çalış- tığı fıhnin en can alıcı sahnelerinden bi- ri, Camegie Hall'de ItzhakPerhnan ve Isa- ac Stern'le birlikte Bach konseri verdığı bölüm. Yeni projesı rrapanlığıyla ün sal- mış New Yorklu bir kadın polisi canlan- dmnak. En çok istediği şey, bu projenin yaşama geçmesi. Holrywood yaprmcıla- nna sesleniyor: "Hiçbir şey ispaüamak zorunda değann." Y A P I Y 0 R L A Wajda ve Beatty 'ye Oscar onur ödülü • Andrzej Wajda ve Warren Beatty'ye Oscar'da onur ödülü veriliyor. Wajda yaptığı çalışmalanndan dolayı, yönetmen Steven Spielberg'in verdiği destek sayesinde ilk defa Oscar'ın en prestijli ödülü ile onurlandırıldı. Akademi'nin yönetimındeki 39 üye, Wajda'nın tüm yapıtlan için onurlandınlması karanm aldı. Warren Beatty'nin ise 'Shampoo', 'Bonnie and Clyde', 'Bugsy' ve 'Reds' gibi fihnleriyle aktör, yönetmen, senanst ve yapımcı olarak 14 dalda aday gösteribniş ohnasmdan dolayı 'Irving G. Thalberg Memorial Award' ödülünü alacağı açıklandı. • VVhrtney Houstonm yargılanıp yargılanmayacağı hâlâ taröşılıyor. Houston'm çantasmda geçen hafta Hawaiı havaalanı görevlilerince marihuana bulunmuştu. • Arnold Schwarzenegger. Vancouver'da çekımlerine başlanacak "The Sixth Day' fılmının çalışmalanna başlamadan, 'Collateral Damage' filminin yapımcılanyla anlaşma imzaladı. Andrevv Davis'in yöneteceği bu fılmde, Schwarzenegger, kansım ve kızmı öldüren teröristin peşrne düşen bir adamı canlandıracak. • Cllnt Eastwood, oyunculuğunu ve yönetmenliğini üstlendiği yeni fıhni 'Space Cöwboy'un çekimlerini bıtirdi. FUmde, anza yapan bir uyduyu tamir etmesi için uzaya gönderilen eski bir hava kuvvetleri askenni canlandıran Eastwood, Tommy Lee Jones, James Garner, James Cromvvell ve Donald Sutherland ile oynayacak. • Rlchard Attenborough Papa Giovanni Paolo II üzerine bir fılm çekmeyi planlıyor. Başrolünde Ben Kingsley'nin oynaması planlanan fihnin yapımcüığmı Meriafiction ve Lux Vide üstleniyor. • Ouentln -'^ Tarantfno, stevea-• Brill'in'Little Nicky'- "• adlı fılminde rol alacak. 'Cehennemde Bir Gece' adh fümden beri oyunculuk yapmayan '** Tarantino bu fıhnde Harvey Keitel'ın rolünu kaparak şeytam oynayacak. • LUCy LİU, 'Droles; De Dames'adh filrhde Cameron Diaz ve Dçew Barrymore'la rol paylaşacak. Daha ödbe' 'Payback' adh çahşmada göze girmeyi başaran Liu, bu projede yer almak içın birçok işini ertelemek zorunda kalmış • Mlchael J. Ftit rahatsızlığından dolayı, televizyon için . gerçekleştirdiği ^ programa bir süreh'ğme ara vemeyi düşünüyor. 1991 yılından beri ? - 5 parkinson hastalığıyla savaşan Fox, iyileşeceğinden emin olduğunu ve 'SpinCity' adh . • programdan ; • ( ) hastalığının tedavisine daha çok zaman ayırmak îçin aynlacağım belirtti. • Erlc Clapton, Bonnie Raitt, James Taylor, Lovin' Spoonful ve / Moonglows HflOkıO and Roll HaJlof ,nh Fame' adı verilea.. ,•••. konserde yer alacak ıjiı • sanatçılar arasında. 6 < - Mart'ta New York'ta'. yapılacak etkınlikler'i. kapsarmnda • ı( Y- • gerçekleşecek olan **#>. konsere üçüncü defa kaUlacak olan Clapton, konser sırasmda kayrt yapacağını da belirtti. • John Travolta Nora Ephron'un son fılmi 'Numbers'da şişrnan ama çok çekici bir dolandmcıyı ; '• canlandınyor. ' ' ' • Cate Blandıette, Sam Raımi ve Billy Bob Thornton'un ortaklaşa gerçekJeşûrdıkleri yeni projeleri 'The Gift' adlı fümde rol alacak. Arkansas'ta geçecek olan hikâyede Cate Blanchette, yetküilere küçük bir kızın buhmması için yol gösteren bir medyumu canlandıracak. • TimRottı Werner Herzog*"un yazdığı, yönettiği ve yapımcıhğmı, üstlendiği ~ 'Invuıcible' adlı fıhnde başrolde oynuyor. Çekimlerine mart ayında başlanacak olan fılmde 1930'lardagece kulübünde çahşan sanşın bır Yahudi çocuğun hikâyesinin konu ediliyor. • lan McKellan Internet yoluyla kendini anlatan ilk aktörlerden biri. Kendine ait site vasıtasıyla, Bryan Singer'm fîlmi 'X Men'in Toronto'da yapılan çekimlerinde yaşadıklanm her gün yüz binlerce kişi ile paylaşryor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear