23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2 OCAK 2000 ÇARŞAMBA CUMHURİYBT SAYFA KULTUR kultur@cumhuriyet.com.tr 15 ALLEGRO EVtN İLYASOĞLU THY fle 4 ruhani ve derunF uçıışlarArtık dünyanın en büyûk meydanla- ıyla boy ölçüşecek bir havalimanımız /ar. Teknolojinin son yenilikleriyle do- ıanmış uçaklanmız. nice havayoluna taş ;ıkartacak güler yüzlü, işini severek ya- >an host ve hosteslerimiz, işinın eri pi- otlanmız var. tkramıyla, temizliğiyle, lünya ölçütlerindeki Ingilizce anonsla- ıyla THV övünç kaynağımız. Ancak ıçağa adımınızı atar atmaz yüzünüze ;arpan müzık, tınsel (ruhani) ve esrik mahmur) ortamıyla yüzyıllar öncesine iogru bir yolcıduğa çıkanyor sizi. Di- /elim ki Pans'e indiniz. Cıvıl cıvıl bir cente ayak basmanın coşkusundasınız. Vlotorlar susmuş. Henüz kapılar açıl- namış. Hadi bakalım: u ŞoI cennetin ır- maklan _" Üstelik sözlü de değil. Ağır, ekdüze bir tempoda birkaç çalgıya uyar- anarak değiştirilmiş bir ilahi. Ya da ya- jamdan bezdirilmiş bir türkü: "Üskü- ılar'a gideriken." Yine geleneksel bir ;algı topluluğuna uyarlanmış. Sufı müziğin, geleneksel Tûrk müzi- Şinin ya da halk türkülerinin, her biri- lin kendine özgü soylu, keyifli, değerli toüikleri vardır. Ancak her biri nitelik- li seslendiriyle yerine göre çalındığında. Doğan Hızlan pazar günkü bayram yazısında geleneklerden söz ederken *Kuşaktan kuşağa devredilirken güzel- leşir, değişir, bazı yaıüan kaybolur, baa unsurlanda yenüenir" demiş. Gelenek- lerimizin yenilenen unsurlan değil mi uluslararası ortak dili konuşabilmemize yolaçan? Air France geleneksel Fransız folklo- ru mu, Lufthansa Alman ezgileri mi ça- lıyor? Uçaklannıızda uluslararası kabul görmüş, herkese, her ortama seslenebi- len pop mûziğinin klasikleşmiş şarkıla- n çalınamaz rru? (Telif sorunu da bu şar- kılan özgün yorumculanndan değil, ye- niden icra ettirmekle çözülebilir.) Mut- laka Türk eli değmiş olacaksa yorumcu- lanmızın katkılanylabu gerçekleşebilir. THY'nin Skylıfe dergisinde de bu yo- rumculann adlan verilerek dikkat çeki- lebilir. Eğer THY'de mutlaka Tûrk ol- duğumuzu belirten, yerel motiflerin iş- lendiği müzik çalınacaksa, çağdaş Tûrk müziği neden olmasın? Yeni kuşaklan- mızın elinde yenilenmiş geleneğimızi duyabiliriz. Örneğin çağdaş müziğimı- zin ustalanndan Ferit Tüzün'ün rengâ- renk orkestra yapıtlan seçilebilir. Aydın ir France geleneksel Fransız folkloru mu, Lufthansa Alman ezgileri mi çalıyor? Uçaklanmızda uluslararası kabul görmüş, herkese, her ortama seslenebilen pop mûziğinin klasikleşmiş şarkılan çalınamaz mı? Yorumculanmızın katkılanyla bu gerçekleşebilir. Eğer THY'de mutlaka Türk olduğumuzu belirten, yerel motiflerin işlendiği müzik çalınacaksa, çağdaş Türk müziği neden olmasın? Esen'ın gûzelım "Anadohı" CD'sınden bölümleralınabilir. Hayır, çağdaş olma- sın, geleneksel kahplar içindeki tek ses- li müziğimiz tınlamalı deniyorsa onun da zengin icralan aranıp bulunabilir. Ör- neğin Şûkrü Tünar gibi çalgısal müzi- ğin kıvrak yorumu seçilebilir. Üstelik uzun sûre aynı mûziğin korunması ni- ye? Çok sık yolculuk yapanlan düşü- nün. Sabah gidip akşam dönenleri. Hep bu gizemli (deruni) ortamla uçuşa hazır- lanmaya mahkûm edildiklerini. Müzik deyip geçmeyin! Hele biraz sonra yerden binlerce metre yükseğe uçacağınız bir kapalı kutuya konmuşsa- nız artık ruhsal yapınız da kanatlanıp uçmaya hazır olmalı. Bu konu önemsiz bir ayruıtı değil. Kocaman denizleri ge- çip derede boğulmanın göstergesi. Iki binin armağanlan Iki bine girerken yılbaşı için çeşitli kuruluşlann hazırladığı armağanlar sa- nat evrenimiz adına sevindirici. Sanat ki- taplan, seramikler, porselenler, tablolar, müzik CD'leri, CD Rom'lar, Video CD'ler, sanatsal takvimler... Her biri bir- birinden değerli ve kalıcı. Eczacıbaşı Holding, ressam Adnan Çoker'in "Magenta Kare* (1996) baş- lıklı tuval üzenne aknlik çalışmasını ka- ro seramik olarak yeniden üretmiş. Böy- lece Eczacıbaşı Holding, kendi koleksi- yonundan bir örneğı evlerimize sunmuş. Adnan Çoker'in belli bir denge ıçınde düş gücüne açık yapıtlanndan biri daha. Yalnız resim sanaünın öğelenni değü, mü- zik sanatında da geçerli olan öğeleri içe- riyor. Müziğin soyut varlığı ile örtüşü- yor. Minimalizmdeki o kulağın belli be- îirsiz yakaladığı değişim sürecıni ışığnı değişimindeki ustalıkta, renklerin eko- nomik kullannnında görüyorsunuz. Bu yıl içın hazırlanan armağanlar ara- sında yine müziğin öğelerinı değerlen- diren bir başka ressamımızın, Güngör Ta- ner'inbirçahşmasıvar. Akbank'ınGün- gör Taner'e hazırlattığı desen "MiBeni- um'u Karşdarken" başhğı taşıyor. Urart tarafindan Limoge'da üretilmiş porselen bir tabak Taner'in mor çizgisindeki konlr- puan öğesi; soyutluktaki doğaçlamanın özgürlüğü resimdeki müziği anlatıyor. Borusan'ın "Gardens of Paradise" adlı görkemli kitabı ise 16. >r üzyıl Türk çinisini evlerimize taşıdı. Ahmet Er- toğ'un fotoğraflan, WaKer Denny'nin metni ile Ertuğ&Kocabıyık yayını ola- rak basılmış. L'smanbaş için yazdığım kitaba belgeler toplarken onun gençlik arkadaşı olduğu için kendisiyle söyleşi yaptığım Turgut Cansever, bana Ernst Diez'in bu- yazısından söz etmiş ve Us- manbaş'ın müzığındeki kimi incelikle- ri bu yoldan anlatmaya çahşmıştı. Şöy- le diyordu yazı: "16. asır Osmanta çmi- sinin üslubu insanlık tarihinde yalnız üç beş asırda bir oluşabilen bir büyük üs- lup olayıdır. Bu üslubu insanlık tarihin- de M O 4., 5. asır Yunan heykel üslubu ile yan yana koyabihnz. Temel öğesi, ün- materialve sonsuzhıkla örtüşenzemin üze- rinde. sınırlan l>eörgia. parlak renkler- lebezenmiş,floraJbir tezhinatm saldn ha- reketini anlaür." Borusan'uı bu kıtabıy- la yalnız eluıizin altına güzel çekilmış çini fotoğraflanyla donanmış bir kitap gelmiyor. 16. yüzyılın sanat dolu dün- yasuıa uzanıyorsunuz ve aynı zamanda bu çinılen hangi mekânlarda izleyebile- ceğinizi de ögreniyorsunuz. Mavi Jeans dünya mûziklerini derle- diği bir CD üretmiş. Dünyanın dört bir yanında otanük renklerin keyifle peş- peşe dizilmesıni dinliyorsunuz. Canh. hareketli ve nitelikli bir kayıt. Kitaplar, CD'ler derken şimdi de vi- deo CD'ler ve hemen ardından DVD'ler üretilmeye başlandı. Video CD olarak çocuklar için arma- ğanlan Audeon Müzik yapımcılığın Vi- deon adlı kolu hazırlamış. Ingilizce- Türkçe, çocuklar için eğitici görsel ya- yınlar. Herhalde önümüzdeki yıl birçok ku- ruluş DVD ortarrunda daha çok boyut- lu yenılikler üretecek. Yeni yıl armağanı olarak düşünülmüş kalıcı üretimlerle sanat yaşamunız zen- ginleşiyor. Bu yolla sanata katkıda bu- lunanlan kutluyoruz. e-mail: evinitaboun.edu.tr MDT Ingiltere'de ANKARA(AA)-Dev- let Opera ve Balesi Mo- dern Dans Topluluğu (MDT), bugûn ve yann In- • giltere'de üç bölümlük bir gösteri sunacak. Türk dansının ilk Ingil- tere turnesinde, Modern Dans Topluluğu, birkaç se- zon önce repertuvara alı- nan ve büyük ilgi gören Türk sanat müziği eşliğin- de 'Post'u sahneleyecek. Topluluk, bu yapıtın en il- ginç bölümlerinden 'Kah- vehane' ile Türkiye'deki sosyo-kültürel yaşam tar- zı içinde kadın- erkek iliş- kilerini hicvedecek. Bıyıklı, gömleğinin dûğ- meleri açık, ayakkabılan- nın arkasına basmış erkek dansçıların kahvehanede otunırken aniden içeriye şuh kadınlann girmesiyle içine düştüğû komik duru- mu irdeleyen yapıt, aynı zamanda Türk erkeklerinin sanşın ve frapan kadınla- ra olan düşkünlüğünü de esprili bir dille aktanyor. MDT Genel Sanat Yönet- meni Beyhan Murphy, 17 yıl profesyonel dansçı ve koreograf olarak çahştığı Londra'da yıllar sonra MDT'nin artistik vizyo- nunu yansıtan Türk müzi- ği eşlıgındekı 'Katavehane' ile sanatseverleri selamla- yacak. Gösterinin ikinci bölümünde topluluk, tn- giltere'nin ünlü koreog- raflarından Mark Bald- win'ın imzasını taşıyan Tİç ECısaParça' adlı yapıtı ser- gileyecek. Baldvvin'in 1995 yılında MDT için ha- zırladığı gösteri, özgün dans adımlannı, eğlence- li kompozisyon bütününe ulaştrnyor. MDT'nin gösterisi, top- luluk dansçılanndan Bür- ge Oztürk'ün koreografi- sini yaptığı 'Oksijen' ile sona erecek. Lirik moder- nizm ile düşün dünyasının çağdaş dans tekniğini bir- leştiren 25 yaşındaki genç dansçı. eserinde klasikle moderni çağdaş dans içe- risinde yoğuruyor. 7 >ilda 10 turne Kuruluşundan günümü- ze kadar geçen yedi yıl ıçe- risinde pek çok ülkeyi ge- zen Modern Dans Toplu- luğu, 10. dış turnesinde Londra'nın ünlü Blooms- bury Tiyatrosu'nda izle- yici karşısına çıkacak. MDT, bugüne kadar ABD, Israil, Gürcistan, Mısır, Hollanda, Almanya ve Fransa'ya turne yapmıştı. British Council'in katla- lanyla düzenlenen turne- de, MDT dansçılan Bür- ge Öztürk, Ihsan Bengier, Yener Turan, Özge Ahug, Müge Raman, Deniz Alp, Alpaslan Karaduman, Devrim 1leri, V üdız Kap- lan, Cengiz Kıhç, Ash Gü- neş, Ejder Keskin, Cem Görk, Uğurum Acun, Di- dem Kıhç, Emre Olcay, Misket Alkını ile Banu Dağaoğtu yer alacak. Yeni yıldaıı beklentilerhniz.•• ÖNDER K C T A H Y A U İZMtR - Her yeni yıla beklenti- lerle girilir. 2000'e ilk adımlanmı- zı attığımızda biricik kaygımız, dünyada ve bizde 1999'dakilerin benzeri felaketlerin bir daha ya- şanmaması, toplu insan ölümleri- nin olmamasıydı. Beklentilerimiz çoğu kez duygusaldır; çünkü hem doğa hem de bağlı bulunduğumuz toplum, yakm gelecekle ilgili prog- ramını zaten yapmıştır. Ne olursa olsun, eleştiri dışında da kalem oy- natma gereğini duyan biz müzık yazarlan, 2000'e ve 2000'ü yılla- ra heyecan dolu öngörüşlerle ayak basmış kişiler arasmda sayılabilı- riz. Hemen belirteyim ki, doğa ile toplumun katı kurallan belki de en fazla müziği etkilemektedir. Sanat ve eğitim kurumlanmız program- larmı ekim ayından önce yaprılar. Uluslararası müzik festivallerinin içeriği de şimdiden beürlenmiş ola- bilir. Bu durumda biz yazarlar için temmuz sonuna dek herhangi bir beklenti söz konusu değildir, ama Türkiye gibı sürprizlerle dolu bir ûl- kede yaşıyoruz. Böyle bir ortam- da karamsarlığın yanında umuda da yer var. Söz gelimi devlet konservatu- varlannda eğitimin daha ileri dû- zeye çıkanlmasına ve bu kurumlar için gerekli olan kadrolann ivedi- likle sağlanmasına olanak verecek kararlann almması, temmuz ayına dek beklemeyi gerektinnez. Kon- servatuvarlar Atatürk'ün armağa- nıdn-. Onun zamanında sadece An- kara Devlet Konservatuvan kuru- labilmiş, son kırk yıl içinde buna yenileri eklenmiştir. Konservatu- varlar, halkımıza müzik sanatının güzelliklerini sunan senfoni orkest- ralanmızla opera-bale kurumlan- mızm kaynağıdır. Onlann işleyi- şindekı en küçük aksama, anılan ku- rumlanmızı yakm gelecekte olum- suz yönde etkileyebilir. Konservatuvarlann yetiştirdiği sanatçılar arasında bestecilerimi- zin yeri ayncahklıdy. Cumhuriyet ka bir umudumuz da, ülkemizdeki kültür ve sanat etkinliklerini, özel- likle de evrensel müzikle ilgili ça- lışmalan kalkınmanm en önemli öğeleri olarak tanımlayan yasala- nn çıkarıhnasıdn- . Müzik kurumla- nmızm işleyişine yön veren mev- zuat hem eskimiştir hem de eksik- tir. Şimdiye dek yapılan güzel iş- leri çağın gereklerine göre düzen- lemek ve kurumlanmıza yeni bir ça- lışma hızı aşılamak zorundayız. Boşalan kadrolann ivedilikle dol- dundması, yeni hizmete giren ku- rumlara daha fazla sayıda kadro verihnesi ve bunlar yapılırken eko- B u yılın çağdaş Türk besteciliğinde belirgin bir atılımı başlatması umudunu taşıyoruz. Yeni sanat mevsimiyle ilgili programlarda, herkesin neredeyse belleğine aldığı yapıtlardan olabildiğince kaçırulmahdır. döneminde ülkemizin kazandığı çağdaş besteci 50 dolaymdadır ve ortaya konulan evrensel müzik ya- pıtlan, küreselleşme suasmda kim- liğimizi koruyabileceğimizin en açık kamüdu-. Bu mutlu gelişme- nin sürmesi, Tûrk besteciliğinin yok ohna noktasından kurtanlma- sı, yapıtlanmızın sık sık seslendi- rilmesine ve eleştiriknesine bağlı- dn". 2000 yıluıın, çağdaş Türk bes- teciliğinde belirgın bir atılınıı baş- latması umudunu taşıyoruz. Zamanla sunrlı olmayan ve ra- hatça gerçeğe dönüşebilecek baş- nomik engellere takıhnmaması gi- bi beklentilerimiz, yazık ki geride bıraktığunız yıllardan 2000'e ta- şınmış bulunmaktadır. Yeni yılm son aylanyla ilgili bir beklentimizi, bazı orkestralanmı- zın dinletilerinde ilk belirtilerini gördüğümüz gelişmeden esinlene- rek açıklayalım: 2000-2001 sanat mevsimiyle ilgili programlaryapı- lırken herkesin neredeyse belleği- ne aldığı yapıtlardan elden geldi- ğınce kaçınılmalıdır. RkhardStra- uss, Debussy, Bartok,Stravinski ve onlan izleyen bestecilere sık sık yer verilmelidir. Öbür sanat ku- rumlanmızda olduğu gibi senfo- nik dinletilerde de çağdaş Türk bes- tecilerinden daha fazla sayıda ya- pıt çalınması yolundaki dilegimı- zi yinelemek, bihnem sıkıcı olur mu? Sadece evrensel müzikle ilgile- nenler değil geleneksel Türk mü- ziği ile ve cazla uğraşanlar da Jo- hann Sebastian Bach'ı (1685-1750) sever. Önümüzdeki aylarda bu bü- yük besteciyi, ölümûnün 250. yılı nedeniyle anacağız. 1985 "Avrupa Müzik Yıh" ile günümüz arasmda kaian bütün anmalar, TRT'nin yo- ğun programlan dışında genellik- le geçiştirilmişti. "KüreseDeşme'' sözcüğünü dilimizden eksik etme- diğimiz ve AB adaylığı ile övün- düğümüz şu günlerde geride kalan yıllardaki vurdumduymazlığunızı yinelemek büyük aymazlık olur. Bu bakımdan, geniş kapsamlı Bach dinletileri verihnesi, konfe- ranslar, seminerler ve sempozyum- lar düzenlenmesi, besteciyi çeşitli yönleriyle ele alan incelemeler ya- yımlanması. en büyük beklentımız ya da umudumuzdur: Buraya dek sıralananlann ger- çeğe dönüşmesine özlem duyuyo- ruz; çünkü içimizden, kültürûn ve sanatm gücüyle yüreklenerek çok çalışan ve gökyüzünde teleskop onaranlann arasma kanşabilecek ölçüde iyi yetişen genç kuşaklar çıkannak istiyoruz. Alman danstiyatrosunıınotıız ydı Kültûr Servisi - Ankara Goethe mstitut, bu- gunden itibaren 'Alman Dans Tiyatrosu' konu- lu bir fotoğraf sergisine ev sahipliği yapıyor. AJ- man dans tiyatrosunun otuz yıllık tarihini, ulus- lararası üne sahip 25 fotoğraf sanatçısını 62 ça- lışmasıyla anlatan sergi 29 Ocak'a kadar süre- cek. 'Alman dans ti- yatrosu'' terimı ilk kez 1920'lerde ko- reograf KnrtJoss ta- rafindan kullanıldı. Ancak tanımlanan hareketin tarihi bun- dan yaklaşık 40 yıl sonra başladı. Bu yeni sanat da- h, sosyo-politik yön- den bakıldığında, 60'lı yıllarda tüm dünyaya yayılmış olan öğrenci hare- ketlerinin ve tiyatro- ya aktif katıhm ko- nusundaki ateşli tar- tışmalann ûrünüy- dü. Dans tiyatrosu- nun ilk yapımlan 1967 yılında Pina Bausch ve Johann lan ile gerçekleşti. Bu ilk çıkışm ardnıdan ba- zı gruplann kendilerini arâk 'bale grubu' ola- rak değil, 'dans tiyatrosu topluhığu' olarak ta- nımlamaya başlamalan çok uzun sürmedi. Kres- nik, Bausch, Hoffmann, Linke ve onlarla aynı estetik çizgiyi paylaşan çoğu koreografin yap- Kresnik'in çahşma- 'Suzanne Linke, Bremen Dans Tiyatrosu', Ankara'daki Günümüz Dans Tiyatrosu sergisinuen. tığı, müzikal bir revünün temeli üzerinde kar- şıt öğeleri birbirine kaynaşnrmaktı: Diğer bir de- yişle kolaj ya da montaj yapmaktı. Öyle ki bazen dansçılar danslan sırasuıda konuşturulur ya da onlara şarkı söylettirilirdi. Koreograf Gerbard Bohner'in yönetmenliğin- deki 'Tanztheater Dannstadt' (Darmstadt Dans Tiyatrosu), dans- çılann koreografi- ye aktif katılımı yönündeki çahş- malanyla bu sana- tın öncülerinden oldu. Günümüzde ti- yatro ve serbest gruplarda faaliyet gösteren koreog- raflar, örneğin Jo- achim Schlömer, Urs Dietrich, Da- nielGoWin,Sasha VValtzyadaHeri- etta Hor bu anla- yışın Alman dans tiyatros bunun üçûncü kuşaktan t'.msilcileridir. Küçük Bir Iş İçin Yaşlı Bip Palyaço Aramyor' Ankara'da • ANKARA (AA) - tstanbul Devlet Tiyatrosu'nun, 'Küçük Bir Iş için Yaşlı Bir Palyaço Aramyor' adlı oyunu, bugün (12), yann (13) ve 15 Ocak'ta Irfan Şahinbaş Atölye Sahnesi'nde Ankaralı tiyatroseverlerle buluşacak. Rumen asılh Matei Visniec'in yazdığı ve Ahmet Güngören'in Türkçeye çevirdiği oyunun rejisörlüğünü Müge Gürman yapıyor. Oyunun dekor tasanmı Murat Şahinler, kostüm tasanmı Mihriban Oran, ışıkdüzenlemesi Yakup Çartık'a ait. Oyuncu Levent Öktem, ressam Mehmet Güleryüz ve müzisyen Özkan Uğur'un yer aldığı oyun, 'Küçük bir iş için yaşlı bir palyaço aramyor' başhklı bir ilan üzerine, belirtilen saatte istenilen adrese gelen üç kişinin (soytan, komik, palyaço) seçihneyi beklerlerken yaşadıklan üzerine kurulu. Pavarotti, Vargas ve Bayo'ya büyük protesto • MADRtD (AFP) - Ünlü Ispanyol opera sanatçısı Alfredo Kraus'un anısına Madrid'dekı 'Royal Theatre'da geçen hafta gerçekleştirilmesi planlanan konser, dünyaca opera sanatçılan Luciano Pavarotti, Ramon Vargas ve Mana Bayo'nun gelmemeleriyle iptal edildi. Bunun üzerine çok şiddetli tepki gösteren operaseverler biletlerini geri almak için uzun süre tiyatronun önünden aynhnadılar. Zaman zaman şiddet boyutuna varan olaylar, tiyatronun müdürü Juan Cambreleng'in, Pavarotti'nin kendısini iyı hıssetmediği için Ispanya'ya gehnediğini açıklaması ile başladı. Tenor Ramon Vargas kısa bir süre önce oğlunun ölmesini, soprano Maria Bayo ise soğuk algmlığmı bahane ederek konsere gelmedi. t Süpermenf r Vatikan'daki kutiamalara katılacak • VATtKAN (AFP) - Herkesin 'Süpermen' tiplemesiyle tamdığı, ata binerken omuriliğinde meydana gelen bir zedelenme sonucu felç olan aktör Christopher Reeves, Vatikan'ın 2000 yılı kutlamalanmn onur konuğu olacak. Roma-Katolik kilisesine göre kutsal sayılan, 9-12 Şubat tarihleri arasında yapılacak olan kutiamalara 72 ülkeden 10 bin kişinin üzerinde katıhm bekleniyor. 11 Şubat'ta Papa II. John Paul'ün halkı kutsamasının ardından Saint Peter Meydanı'nda bir ışık ve ses gösterisi düzenlenecek, ertesi gün ise 'umut kutlaması' ile tören devam edecek. Blaip Cadısı'ran devamı çekiliyor • WASHDfGTON (AA) - Geçen yıun en iyi korku fıhni olarak değerlendirilen 'Blair Cadısı'nm (Blair Witch Project) yapuncılan, değişik bir teknikle çekilen fihnin büyük başan kazanması üzerine fihnin ikincisinm yapıhrıasma karar verdiklerini belirtti. Filmin haklarmı sann alan Artisan Entertainment şirketinin başkanı Amir Malın, Blair Cadısı efsanesinin başlangıcuıı anlatması öngörülen yeni filmin gelecek yıl gösterime gireceğini bildirdi. 60 bin dolar gibi Amerikan standartlanna göre olağanüstü düşük bir paraya mal olan fihn, sadece Amerika ve Kanada'da 140 mılyon dolar hasılat yaparak geçen yıhn en fazla para kazandıran filmleri arasmda ilk 10'a girmişti. VVebber, tiyatro imparatoru • LONDRA (AFP) - Besteci ve girişimci Andrevv Lloyd Webber, gösteri dünyası imparatorluğunu genişletmek için Londra'nnı Baü yakasında 10 tiyatro sann aldığım açıkladı. Ünlü bestecinin "Really Useful Group' (Gerçekten Yararlı Grup) adlı şirketinin mal varlığmda daha önce 3 tiyatro salonu daha buJunuyordu. Şirket, yeni tiyatrolann da satın alınmasıyla birükte Londra'nın ve Avrupa'nm en büyük tiyatro organizasyonlanndan biri haline geldi. Besteci, tiyatroya olan sevgisinin onu böyle bir girişimde bulunmaya ittiğıni ve tiyatrolann muhasebecilerin, para avcılanmn değil gerçek tiyatro âşıklannın elinde olması gerekriğine inandığmı belirtti. Cats, Evita ve Jesus Christ Superstar gibi büyük müzikallerin yaraöcısı Lloyd VVebber, bu işin sanatsal yaraücıhğını engellemeyeceğini belirtti. Ayşe Kuün son pomanı Tüneya' • Kültür Servisi - Ünlü yazar Ayşe Kulin'in Cumhuriyet Türkiyesi'nin ilk kadın seramik sanatçısı Füreya Koral'm yaşam öyküsünü kaleme aldığı 'Füreya' kısa sürede en çok satan kitaplar arasma girdi. Arşivlerden, Koral'm yakınlanndan ve çeşitli belgelerden yararlanarak ünlü seramikçinin şimdiye kadar pek fazla bilinmeyen hayat öyküsünü aktaran yazar, bir yandan da ilk kitabı 'Adı: Aylin'in fihne çekihnesi ve romanla ilgili bazı iddialar nedeniyle bazı sıkıntılar da yaşıyor. Kuzeni Ayun Radomisli Cates'in nrhnalı yaşamını anlatan 'Adı: Ayhn'le büy-ük başan kazanan Ayşe Kuün, geçen yıl Kosova'daki savaşı anlattığı 'Sevdalinka' ile de büyük ilgi gördü. Gazipaşa Kültür Merkezi 20 Ocak'ta açılıyor • Gazipaşa (AA) - Antalya'nm Gazipaşa ilçesinde yapunı tamamlanan 'Kültür Merkezi', 20 Ocak'ta Nokta Tiyatrosu tarafindan sahnelenecek 'Kendimle Hesabun Var' adlı oyunla açılacak. 1986'da yapılan, ancak o yüdan bu yana aül olarak bekleyen kültür merkezi, 8.5 milyar lira harcanarak yeniden restore edildi. Belediye Iş Merkezi'nin ikinci kannda bulunan ve çok amaçlı olarak kullamlacak 324 kişilik merkez için il özel dairesi 4 milyar, Gazipaşa Tanm Kültür ve Turizm Derneği 3 milyar, Gazipaşa Belediyesi ise 1.5 milyar lira harcadı. Kültür merkeztnde ıki sergi salonu da bulunuyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear