02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
7ETJJL1999SALI CUMHURİYET SAYFA 17 lüçük Asya IVarmara Üniversitesi Ikisadi ve idari Blimler Fakültesi öf retim üyelerinden P«f. Dr. Tamer İşgüden, önce Baudel'in Akdeniz kcabından bir alıntı yapıyor: "Zaten Atdeniz'in insan- la*ı tarih sahne- she çıktıklarından bu yana her zanan yanardağlann ve depremlerin tehdidi ahında yaşamadılar mı? Küçük Asya'da çok eski bir kent olan Çatalhöyük'te İ.Ö. 6200 yılından kalma bir tapınağın duvar resimlerinde, kentin birkaç katlı evlerinin arkasında, kraterinden lavlar ve dumanlar püskürten bir volkan görülür; bu herhaide Hasan Dağı'dır. Gene Küçük Asya'da bugün yapılan kazılarda, depremler yüzünden yıkılmış sanılan anrtların kanıtları ortaya çikmaktadır." Sonra bu alıntrya bir ekleme yapıyor İşgüden: "Hatta depremlerin en sık görüldüğü bölgelerde fsa'dan birkaç bin yıl öncesine ait, herhaide bu biiyük felaketlere dayanacak şekilde tasarlanmış, hafif malzeme kullanan bir mimarinin izlerine rastlanmaktadır." Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97Etektronik posta sotneposta.ctmihuriyeLcoin.tr - AB, ûyelik için Türkiye'ye yol haritası veriyormuş... "Ömürbiter. vol bitmez!" Y obazlar fırsatı kaçırmadılar ve depremi 28 Şubat kararlarına karşı Allah'ın bir gazabı olarak kullandılar. Kullanmaya devam edi- yorlar... llk hedefleri Türk Silahlı Kuvvetle- rı'nı yıpratmaktı ve yalanlarını çok lyi örgütlendikle- ri yurtdışına kadar taşıdılar. Taşımaya devam ediyor- lar. Yobazlar, tarafsızlığı ile tanman Ingiliz yayın kuru- mu BBC'yi bile kandırdılar. Türk ordusunun bölge halkına yardım etmediği ve tüm yardımların Islamî vakıflar tarafından bölgeye götürüldüğü yalanına BBC'yi alet ettiler. Deprem enkazının altında kalan hükümet de bü- tün bunları seyretti! Zaten bu hükümet, ilkokul öğrencilerine yeniden Kuran kurslarının kapısını ve imam-hatiplilere de polis akademısinin yolunu açarak 28 Şubat'ın ruhu- na çoktan fatıha okumuştu. Yobaz kafa için yenı amaç, Ordu'nun itibarını sı- Kararlılarmışfırlamak ve dolayısıyla deprem sonrasında Allah'ın izniyle laisizm ve demokrasiyi de enkaz altında bı- rakmaktı ki. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hü- seyin Kıvnkoğlu konuştu. Kıvrıkoğlu, 28 Şubat'ın bin yıl süreceğini kararlı bir şekilde açıkladı. Bu açıklama üzerine hükümetin aklına, bir kısmı zaman içinde kuşa çevrilen ve çoğu rafa kaldınlan 28 Şubat kararları geldi. RTÜK'ü televizyon kapatma aleti olarak kullanan hükümet, Kıvrıkoğlu konuşunca RTÜK'ü yeniden düzenlemenın gereğini anımsadı. Oysa bir yandan yer yarılsa ortaklan arasında kad- rolaşmasını sürdüren bir yandan da yer yarılınca prefabrik konutların ihalesini kimlere dağıtacağına karar vermeye çalışan hükümetin gündeminde bun- ların hiçbiri yoktu... Bu haftaki Aydınlık dergisi deprem sonrasındaki gelişmeleri kapağında şöyle özetlemiş: "Depremi bıraktılar Ordu'yia savaştılar." Birkaç başlık daha: "Ecevit Hükümeti, askerin deprem bölgesine mü- dahalesinı engelledi", "Hükümet, Genelkurmay Baş- kanlığı'nın sıkıyönetim öneresini reddetti", "Ordu'yu uzaktutmak için olağanüstü hal de ilan etmediler", "Bazı bakanlar, Ordu'nun afete karşı plansız ve prog- ramsız olduğunu öne sürdü", "Askerlerin, çadırkent kurması bile sorun o)du", "Ordu, bütün engellere rağ- men halka ulaştı ve generalinden askerine kadar tam kadro tam teçhizat hayat kurtardı." Genelkurmay Başkanı konuştu... Hükümet, 28 Şubat kararlarınt, karaıiı bir şekilde hayata geçirecekmiş... Haydi bakalım, kolay gelsin! SESSÎZ SEDASIZ (!) NVRİKURTCEBE Yüksek Yerilim Hattı Erdinç UTKU tkinci el bir yaşam sanki bizimkisı.. Daha önce tepe tepe kullanılmı... Yalova'daki aşevi ve 35 milyar lira Yalova'da depremzedelere sıcak yemek dağıtmak için kurulan fakat üzerindeki "Borusan" yazısı devleti küçük düşürdüğü şikâyeti üzerine ka- patılan bir aşevı vardı... Çalıştıkları şirketlere Yalova'da bir aşevi kurulmasını öneren ve kurulu- şunu koordine eden Grup 7 lletışim Hızmetleri'nden açıklama geldı... Kriz masası aşevini kapatmamış. 1500 kişıye günde üç öğün sıcak ye- mek çıkartacak şekilde aşevini kuran- ların da aşevini kapatması söz konu- su olmamış. Borusan ile Electrolux-AEG'nin ka- tılımı ve Komıli Su'nun desteğiyle ku- rulan aşevi, kriz masasının bilgisı da- hilinde Yalova Çiftlikköy'dekı çadır- kentin yanına taşınmış. Aşevinin ilk kurulduğu yer olan Ya- lova Gençlik Spor !l Müdürlüğü'nün bahçe kapısına da nereye taşındığı yazılıp asılmış. Evet, durum böyle... Ancak depremzedeler taşınma ya- zısını göremeyecek denli perişan. Us- telik depremzedelerin sinirleri de gi- derek geriliyor. Sağlıklı bilgi akışı sağlanamıyor. Söylentiler bitmiyor: "Vali Bey'in oğlu bir inşaat şirke- tine ortak mıymış yoksa şantiye şe- fi miymiş ne... Özel Idare'den 35 mil- yar lira alacağı varmış... Parayı 17 Ağustos'ta alması gerekiyormuş... Deprem yüzünden 31 Ağustos'ta an- cak alabilmiş... Parayı alırken de, 'Şu deprem ayın 17'si yerine 18'inde ol- saydı keşke' demiş..." ÇALIŞANLARIN SORULARIN/SORUNLARI VILMAZ ŞIPAL Bağ-Kur'da en çok ve enaz yaşlılık aylığı Esnaf ve Sanatkârlar ve Dığer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigor- talar Kurumu Yasası. Kasım 1971 'de yürürlüge girmiştir. Kısa adı Bağ-Kur olan bu kurum, Türkiye'deki en genç sosyal güvenlik ku- rumudur. • Diğer sosyal güvenlik kurumlan gibi, bu kurumun da yaşlılık ay- lığı bağtaması için aradığı koşullar degişiktir. Günümüz uygulamasında Bağ-Kur sigortahsının yaşlılık aylığı alabiimesi için iki koşul vardır. Yaş sınınna bağımlı olmayan birinci koşulda, sıgortalının kadın ise 20 tam yıl (7.200 gün). erkek ise 25 tam yıl (9.000) sigorta pri- mi ödemesi gereklidir Yaş sının ile bağımlı ıkinci koşulda ise, sigortaiının kadın ise 50, erkek ise 55 yaşını doldurmuş olması ve en az 15 tam yıl (5.400 gün) sigorta primı de ödemiş olması gerekmektedir. Diğer sosyal güvenlik kurumlannda var olan alt sınır aylığı u>gu- lamasına. 1 Mart 198 l'de Bağ-Kur Yasası 'nın "Asgari Aylık Tuta- rı" başlıklı ek 5. maddesı, 2423 sayılı yasa ile yürürlükten kaldın- larak son verilmıştır. En az 25 tam yıl prim ödeyen Bağ-Kur sigortahsına, yüzde 70 üzennden aylık bağlanmaktadır. Bu yüzde 70 oranı, "25 yıldan faz- la prim ödenmiş olması halinde fazla olan her tam yıl için yüz- de 1, kadın ise 50. erkek ise 55 yaşlarından sonra sigortalılığa devamda. her fazla olan tam yaş için de ayrıca yüzde 1 artırı- lır." Ancak, "Yaşlılık aylığı herhaide yüzde 90 oranını aşamaz." Böylece Bağ-Kur'un bağladığı en az aylık, 15 tam yıl birinci ba- samaktan prim ödeyen sigortalıya bağlanan aylık olmaktadır. En çok aylık ise, sigortaiının 45 tam yıl prim ödemiş olması son basa- mak olan yırmi dördüncü basamaktan en az bir tam yıl prim ödeme- si koşuluyla bağlanmaktadır. Genel katsayı 1 Temmuz 1999'dan geçerli olarak 12.000'e yük- selmiştir. 1479 sayılı Bağ-Kur Yasası'na göre bağlanan aylıklara ilişkın ba- samak göstergeleri. 8 Ağustos 1999 günlü Resmi Gazete'de yayım- lanan 99/13140 sayılı Bakanlar Kurulu Karan ile yeniden belirlen- rruştır. Kararda. bınnci basamak göstergesi 4.675, son basamak olan yirmi dördüncü basamak göstergesi de 21.560 olarak saptan- mıştır. Bağ-Kur sıgortalılan ile dul ve yetimlerine aylıklannın yanı sıra sosyal yardım zammı ödenmektedir. Sosyal yardım zammı 1-12. basamaktan aylık alanlara ayda 5 milyon 850 bin lira. 13-24. basa- maktan aylık alanlara da 4 milyon 500 bin lira tutannda ödenmek- tedir. Bu verilere göre Bağ-Kur'un bağladığı en az ve en çok yaşlılık aylıklan: BAĞ-KUR: EN ÇOK YAŞLILIK AYLIĞI Katsayı Gösterge Aylık 12.000 Sosyal Yardım Zammı En Çok Emekli Aylığı 21.560 4.500.000 237.348.000 232.848.000 Katsayı BAĞ-KUR: EN AZ YAŞLILIK AYLIĞI Gösterge Aylık 12.000 Sosyal Yardım Zammı En Az Emekli Aylığı 4.675 5.850.000 39.510.000 33.660.000 ÇİZGİLİK KÂMtL MASARACI HARBÎ SEMİHPOROY I TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 7Eylül SCHNEIDER m K(/PAS/.. 1323'PA BUGÛN, FRANSA 'DA, DBAIİZ UÇjVOAtZI f'ÇrAJ SCHN£IDER tOiPASI 'Ul, IAJGILİ2. £4C/S/AJM UÇAĞl "KOCLS-Korce S-6 " XjQ2-AKlMtŞTt'. ÜMlXİ 8İG PlLOr OLAAJ JBCOfjE PÜZEAJL£O6Î SU YARIÇMA, /CJC t9*3'rE MOMACO 'DA YAPfLMfŞ lf£ S/K. D&Jt2. UÇAIZO4/B//V//V 66CİÇİ- yARO/MCI OLAAJ *SCHU£/l>£t " , 1923 'OA &UYLA Sı£ ADfM DAHA A4AS/AJI Ğ TAM ARHAVİ KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN EsasNo: 1994/451 Davacı Orman Işletme Müdürlügü'nün davalılar aleyhıne açmış ol- duğu kadastro tespitıne itiraz davasımn yapılan açık yargılaması sıra- sında venlen ara karan uyannca; Aşağıda açık kımhklen belırtilen davalılar adına çıkanlan teblıgat- lann bıla ıkmal dönmesı netıcesınde duruşma gününün kendılenne ıla- nen teblıgat yoluyla bildinlmesıne karar verilmiştır. En son duruşma 20.10.1999 günü saat 09.00'a talık olunmuştur. Davalılaruı belırtilen gün \e saatte mahkememizde hazır bulunma- lan ve da\a ile ılgıli varsa delillen ıbraz etmelen aksi halde teblıgatın yapılmış sayılacağı ve duruşmanın gıyaplannda yapılarak toplanan de- lillere göre bir karar verileceğı ılanen duyurulur. 25.08.1999 A.A. Davalılar: 1 - Ayşe Ergin - Kazım ve Fatma'dan olma 1947 Doğ., 2- Osman Ergm - Kazım ve Fatma'dan olma 1943 Doğ., 3- Ali Ergin - Kazım ve Fatma"dan olma 1953 Doğ., 4- Ilknur Ergin - Kazım ve Fat- ma'dan olma 1942 Doğ. Basın: 41368 Cumhurtyet k ı ( a p I a r ı Mehmet Başaran Özgürleşme Eylemi: KÖY ENSTİTÜLERİ Mehmet Başaran. doğal \e toplumsal çevrevı değıştıren. bunu yaparken kendısı de değışen msanlann öyküsünü anlatı\or lnanılamaz çabuklukta yapılanan üretken güç nasıl oluştu ya da "devnmcı eğıtım ımecesı"nm yapısı nasıldı veya büyük eğıtımcı "Tonguç Baba" nasıl yetışti. nasıl bir eğıtımcıydı. Bu \e benzen tüm sorulan yanıtlıyor Başaran. CumhuriYBt Çağ Pazarlama A Ş Türkocağı Cad kitap kulubü (34334)Cağaloğlü-lstanbul Teı (212)514 0196 KALBtNtZ SİZtN ÎÇtN ÇALIŞIYOR, YA SİZ?... TÜRK KALP VAKFI 19MayısCd Ato 8 Şışlı/ISTANBUL Tel (0 212} 212 07 07 (pbx) 10 Hat Faks (0 212)212 68 35 Yeni dünyaları onlar kuracak Yeni binamızda başlayacak 1999/2000 dersyılında; - f Ana Okulumuza, t İlköğretim Okulumuzun 1., 2., 3., 4., 5., 6. ve 7. sınıflarına (sımriı sayıda), -f Kolejimizin İNGİÜZCE öğretim yapılan Lise Hazırlık sınıflarına, -r •- • f Kolejimizin 8., 9., 10. ve 11. ara sınıflarına (smıriı sayıda), Anadolu Liseleri seviyesinde eğitim yapan; -%• Klasik Lisemizin 1. sınıfına ilköğretim okulu mezunu (mülâkatla), -<f Klasik Lisemizin 2., 3. sınıflarına devlet okullarından mülâkatla ve nakil (sımriı sayıda) ÖGRENCİLER ALINACAKTIR I İNCtRÜ CADDESİ, NO: 11. BAKIRKÖY TEL 0212/570 79 90 (6 HAT) FAX: 0212/570 79 97 GÖRÜŞ MUSTAFA KUL Es/ci Çahşma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Kendimize Emanetiz! Bazı olayları sözcüklerle anlatamazsınız. An- latmaya çabaladığınızda, kullandığınız her söz- cük, her ifade iyice daraltır sizi. Anlatamamanın boğucu yetersizliğini hissedersiniz. Sözcüklerin çaresiz kaldığını görürsünüz. Feryat etmek, hay- kırmak istersiniz. Türkiye'nin yaşadığı deprem, hepimizdeöyleduygularoluşturdu ki bunlansö- ze dökmek hıç de kolay değil. Bütün olanlar ve yaşananlar karşısında, siyasetçilerin tepkilerine baktığımızda, başka bir deprem yaşıyoruz. Kırk yıldır kullandıkları ifadeleri ve sözcükleri, depre- min ortaya serdiği korkunç görüntüler karşısın- da dahi değiştirme gereği duymamışlardı. Söz- ler aynıydı. Bu sözleri söyleyenler de aynı kişi- lerdi. Yüzlerindeki ifade de. Kırk yıldır duymaya alıştığımız, hatta duymayı beklediğimiz sözler, bu kez yaşanılan acının, korkunun, öfkenin kar- şısında öylesine yetersiz, ruhsuz ve yapaydı ki acımızı, öfkemizi katmerlendirmekten öte hiçbir etki yaratmıyordu. Bu deprem, o "çok güvenilen siyasetçilerimi- z/n" duygulannı tamamen yıtirdiklerini de göster- di. "Baba", "olgun", "şairruhlu", "hassas", "halk- çı", "konıyucu", 'Vatansever" tanımlamaları en- kaz altında kaldı. Deprem, maskeleri öyle bir dü- şürdü ki karşımıza çıkan ilkellik, taş gibı yürek- ler hepimizi dehşete düşürdü. Depremden kısa bir süre önce hükümetin uygulamaya çalıştığı kararlar, zaten bazı ifadelerin anlamını yitirdiğini hepimize göstermişti. "Emek", "sosyal haklar", "sosyal devlet", "hukuk devleti", "ulus devlet", "halkçılık", "işçidostu", "adil, demokrat, dürüst olmak", "bağımsızlık", "kamu yaran" gibi ifade- ler, bu hükümetin belleğinde, programında yok- tu. Bunu hep beraber gördük ve yaşadık. Gene çok kısa bir süre önce Cumhurbaşkanı, halkla alay edercesine "ailem" diyerek öyle bir fotoğraf ka- resi sundu ki bizlere, yıllardır anlatmaya çalıştı- ğımız gerçekleri büyük bir fütursuzlukla ortaya serdi. Bu fotoğraf ve deprem sonrası devletn aciz- liğini, beceriksizliğini ortaya koyan olaylar, ser- best piyasa ekonomisı denilen musibeti ancak bu kadar net ortaya serebilirdi. Ülkeyi yöneten- ler, artık halk için "sözde" diye tabir edilecek bir konumdadırlar. "Sözde mılletvekıli", "sözde ba- kan", "sözdebaşbakan", "sözde cumhurbaşka- nı", "sözde hükümet". Bakıyoruz ve acıyla gö- rüyoruz ki bürokratıyla, siyasetçisiyle o kadar deşifre oldular ve o kadar yalnız kaldılar ki dep- rem sırasında yapamadıklan işler için, göstere- medikleri başanlar için bırbirlerine teşekkür edi- yorlar! Devlet yönetmek, hükümet olmak, kişisel hırs- lann tatmin edileceği yerler değildir. Buralar ırk- çı, bilgi birikimi olmayan, bilimden nefret eden, taşlaşmış yüreklere sahip, halkını, ülkesinı sev- meyen insanlann bannacağı, varlık bulacağı alan- lar olmamalıdır. Ülkenin kaderi üzerinde kumar oynayamazsımr. Bırakın sıyasetı, gidin sade bir vatandaş olarak kumar oynayın. Kişilık sorunla- rınızı, hırs tutkunuzu oralarda tatmin edin. Daha az zarariı olursunuz. Kendinize ve çok yâkın çev- renize zararınız dokunabilir ancak. Bu kadar sorumsuz, duyarsız ve sevgisiz ola- mazsınız. Devleti küçültmek gerekır dıyen diller, şimdılerde devlet büyüktür yalanına nasıl da sa- rılmışlar öyle! Toplumun hafızası zayıf diye bu kadar rahat yalan söylenebilir mi? Bu kadar man- tık hatası yapılabilir mi? Bunların hesabının so- rulmayacağından nasıl bu kadar emin olabilirsi- niz? Kameralar karşısında, kendisini izlemeye ge- len toplama kalabalıklan kürsünün önüne çağı- ran, "yaklaşın, bıraz daha yaklaşın" diyen. sem- patik görünmeye çalışan yüzler, yıllardır kullana kullana eskıtemediğımiz sözler ve yüzlerinizde- kı çarpık mimikler, olayın vehameti karşısında öylesine iğrenç ve öylesine yapay ki ve bu ger- çek o kadar açık ki değer sistemlerimizde ve ruhlarımızda büyük depremler yaratıyorsunuz. Yıllardw devleti küçültmeye çalışan bir avuç "gü- ruh", aralarına sürekli yeni hainler dahil ederek, sahip olduğumuz herşeyi ve geleceğimizi yok etmek için inanılmaz bir enerjiyle çabaladınız. Şimdi bir kısmınız devlet büyüktür, yaralarınız sarılacaktır diyor, bir kısmınız depremzedelere günlük kazancınız yanında dahi sembolik kalan bağışlar yapıyor, bir kısmınız devlet nerede diye soruyor. Bütün olup bitenler gösterdi ki halkın halk- tan başka dostu yok. Acılar hafızalarda çok de- rin izler bırakır. Deprem acısı da düşen mas- kelerin arkasındaki yüzlerin iğrençliğini unuttur- mayacak gibi görünüyor. BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7SOLDA.N SA- ĞA: 1/Depremlerin ' yol açtığı yıkı- 2 cı deniz dalga- sı. 2/ Islam devletlerinde 4 maaş yerine ya da hizmet kar- şılığı olarakbe- lirli sıireler için askere ve rica- le bırakılan toprak... 9 Uşak'tn bir ıl- çesı. 3/ Incelık, nazik- lık... Küçük mağara. 4/ Avrupa'da bir ülke. 5/ 2 Kuzu sesı. . Ergenlık 3 sivilcesi. 6/ Büyük kent 4 serserisi... Akdeniz Bölgesi'nde bir akar- su. 7/ Bir kömür cmsı... Özen. 8/ Kumaşlarda- ki benek... Temeli tak- ° lıde dayanan sözsüz 9 oyun. 9/ Kasaplık hayvanlardan elde edilen türlü yağ- lann eritılmişi... Bir nota. \X'KARIDAN AŞAĞIYA: 1/ '-Çekinmek, korkmak" anlammda argo sözcük. 2/ Kayak.. Destan. 3/ Zafer... Kuduz. 4/ Yapılann duvar ve tavanlanna süslemeler yapan usta... Tuzağa düşürülen şey. 5/ Kuçük su ka- nalı... Kayınbırader. 6/ Dayanıklılık, sağlamlık. 7/ Uğ- raş... Açık yeşil ve pembe renkli değerlı bir süs taşı. 8/Eskı Mısır'daerkeklıkveüremetannsı... Bvrtürya- banmersini. 9/ Divan edebiyatındakadınlan konu alan. kadınlarla ılışkılen anlatan yapıtlara verilen ad.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear