07 Ocak 2025 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet | tntivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı. Orhan Erinç 1 Genel Yayın Koordınatörii: Hikmet Çetinkaya 0 Yazıışleri Müdürü: lbrahim Yıldız • Sorumlu Müdür: Fikret llkiz Haber Merkezı Müdürü: Hakan Kara • Görsel Yönetmen: Fikret Eser Istihbarat: Cengiz Yıldınm # Ekonomı: Özlem Yüzak• Kültür: Handan Ştnköken • Spor: Abdülkadir Yücelman • Makaieler: Sami Karaören 0 Düzeltjne: AbduUab Yazıcı 0 Fotofraf: Erdoğan Köseoğlu 0 Bügı-Belge: Edibe Buğra 0 Yurt Haberlen: Mehraet Faraç Yayın Kunılu Ilhan Selçuk (Başkan), Orhan Erinç, Okta\ Kurtböke, Hikmet Çetinkaya. Şükran Soner, lbrahim \iida. Orhan Bursah, Mustafa Balba>. Hakan Kara. Ankara Temsılcısi. Mnstafa BaJbay Atatürk Bulvan No. 125. Kat.4. Bakanlıklar-Ankarâ Tel 4195020 (7 hat), Faks 4195027 01zmırTemsılcisı:SerdarKızık, H.ZiyaBlv 1352 S 23Tel.44i 1220, Faks:4419117 0Adana Temsılcısi Çetin Yiğenoğlu. inönüCd. 119 S. No:lKat:l,Tel 363 12 II, Faks 363 12 15 Muessese Mûdûrü Üstün Alunen 9 Koordmatör Ahmet Korulsiii 0 Muha- sebe Böknt YenerCIdare Hüseyin Girrr» Bıigı-lşlem \»illnal«Biigı- sayarSıstem Mörüvet ÇOer9Sanş FazfletKna MEDYA C: • Yönetim ICuıulu Başkanı - Genel Müdür Gilbin Erduran 9 Koordinatör. Reha Işıtman • Genel MüdürYaıdımcıa: SetdaÇoban Tel. 514 07 53 - 513 95 8O-513846<W1, Fals 5138463 \ > ınla>an *c Basan: Yenı Gun Haber Ajansı. Basıo ve Yayıncilık A.Ş Tx kıtig' Cai 39 41 CağaloŞlu 34334 Istaılbul PK- 246 - Sırkecı 34435 Istanbu! Tel. ( 85 95 www.cumhuriyet.com.tr 6EYLÜL1999 Imsak:4.57 Güneş: 6.28 Öğle: 13.10 Ikindi: 16.45 Akşam: 19.38 Yatsı: 21.03 Süper liselere yenidüzen • ANKARA (Cumhuriyet Bin»u)-Mılli Egitim Bıkanlığı süper liseleri ytnıden yapılandırmak anacıyla Yabancı Dil AŞrlıklı Liseler ycnetmelığinde değişiklik yjpö. Yapılan değişikliğe gcre, süper liselerde not oıtalaması ile sınıf geçme ba^jı 2.00'den 3.00'e yücseltilirken, not onalaması 4'ten az olan ögrenciler süper liselere baş\uru yapamayacaklar. Bunun yanında süper liselerin sınıf kontenjanlan da40'dan30'a • düşürülürken tüm sırıflardaki öğrenci sayısı 30*u geçmeyecek ve diploma notu yüksek olan öğrencilere öncelik verilecek. Yiipümek zihni açıyor lİSTANBUL(ANKA)- ABD'deki Illinois Üniversıtesi Beckman 1leri Bilim ve Teknoloji Enstitüsü araştırmacılanndan psikolog Artur F.Kramer'in Bilim ve Teknik dergisinde yaj ımlanan bir araştırmasında, oksijen tüketimini arttıran bir egzersiz biçimi olan yürümek (aerobik) ile artan oksijen solunumu gerektirmeyen (anaerobik) esneme egzersizlerinin, zihinsel yetenek üzerinde etkileri değerlendirildi. Termal tunlzm • NENŞEHİR (Cumhuriyet) - Türkiye'nin en önemli termal sağlık merkezi konumundaki Nevşehir'in Kozaklı ilçesinde, termal sağlık turizmine ivme kazandınlması amacıyla Turizm BakanlığVnın yatınmcılara yönelik teşvik uygulamasına geçmesi istendi. Kozaklı Belediye Başkanı Günay Özcan. ilçede motel ve otellerin sayısmm yetersiz olduğunu belirtti. Fransızca konuşulan ülkelerin zirvesinde, insan haklan gündemin ilk sıralannda yer aldı ce'ye karsı cepheUĞURHÜKÜM PARİS - 2 yıldır siyasal bir örgütleşme- ye giden Fransızca konuşulan ülkeler zir- ve toplantısında insan haklan ihlalleri gün- demin ilk sıralanna yerleşirken ABD'nin tngilizceyi tüm dünyada tek geçerli dil yap- ma çabasına karşı bir cephe oluşturma ka- ranalındı. Fransızca konuşulan 49 ülkenin liderle- rinin 3-5 Eylül tarihleri arasında Kana- da'nın Yeni Brunswick eyaleti Moncton kentinde bir araya geldiği zirve sonrasında açıklanan ortak deklarasyonda, hükümet- lerin kendi kültürlerini korumada özgür ol- ması gerektiği vurgulandı. Dünyadaki dil ve kültür farkhhklannın ayakta kalmasının şart olduğuna dikkat çe- ken lıderler, "kültürün diğer tkari mallar- la aytıı kefeye konamayacağT görüşünde birleştiier. Kültür mallarının ekonomik bo- yuta indirilemeyeceğme işaret edilen zirve- de, "4 dü ve kültür farklılıklannr teşvik et- mek için eylem planı düzenlendi. Frankofoni ülkeleri liderleri, hükümetle- rin kültür ve di li korumakta kendi politika- lannı oluşturmakta özgür olduklannı ve • Fransa ve Kanada'nın başını çektiği Frankofoni ülkelerinin 8. zirve toplantısında, ABD'nin tngilizceyi tüm dünyada tek geçerli dil yapma çabasına karşı bir cephe oluşturma karan alındı. Fransızca konuşulan 49 ülkenin liderleri, hükümetlerin kendi kültürlerini korumada özgür olması gerektiği konusunda da görüş birliğine vardı. müdahale etme haklan bulunduğunu belirt- tiler.Küreselleşme karşısında kültürel fark- lılıklann teşvik edilmesi gerektiğinin belir- tildifi zirvede, "Yerel ve ulusal kültür mal veservisierine kargo muarnelesi yapılamaz" denildi. Fransa ve Kanada'nın başını cektiği Fran- kofoni ülkelerinin bu görüşlerinin, Dünya Ticaret örgütü'nün üç ay sonra ABD'nin Seattle kentinde gerçekleştirilecek toplan- tılannda ABD ve ABD'nin görüşlerini be- nimseyenler arasında anlaşmazlıklara ne- den olabileceği ifade edildi. Kanada'nın durumu Özellikle Kanada"nın kültürünü koru- mak için müzik ve magazin sektörlerinde çeşitli tedbirler alması üzerine ABD sinir- lenmiş ve Kanada'yı korunmacı tedbirle- rinden vazgeçmeye zorlamıştı. Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac. Kongo Demokratik Cumhuriyeti Devlet Başkanı Laurent Kabfla ve Monaco Pren- si Albert'ın da katıldığı zirvede ev sahibi Kanada'nın getırdiği bir madde, yoğunluk- la ele alınan konulardan oldu: "Frankofon Ülkelerde tnsan Haklan İhlalleri" Ulusla- rarası Af Örgütü Amnesry International'a göre "Frankofoni Orgütü" üyesı 32 ülke in- san haklannı, Sınır Tanımayan Gazeteciler Orgûtü'ne göre de 15 ülke ciddi bir biçim- de basm özgürlüklerini ihlal etmekteydi. KanadaJ3aşbakanı Jean Chretien, "Com- menwealth'in (Büyük Britanya İmparator- luğu'nun, Bîrleşik Krallık'ın dağılmasıvla ortaya çıkan \e eski sömürge ülkeleri içeren ekonomikvesiyasi işbirtiği örgütü). üvesi ül- kderedemokraa getirme\« yaradıgını. Fran- kofoni'nin de böyle bir görev üstlenmesi, demokrasi ve insan haklanna saygı göster- meven üye de\ lerJerin bir biçimde cezalan- dınlması gerektigini" savundu. ButrosGa- li ise "Söz konusu ü\e ülkelerin gerekii de- mokrasi olgunluğuna henüzvarmadığım, çö- zümün ekonomik kalkınmadan geçtiğini, örgütlerinin onlara yarduncı oimaya çauş- tığını. ömeğin Mjer'deki askeri darbeyi mahkûm ettiklerini vebu ülkedeserbest se- çimler düzenknebihnesi için seferber oi- duklannı" anlattı. Frankofoni örgütünün ortadireği Fran- sa'nın Cumhurbaşkanı Jacques Chirac cu- ma günü zirveyi açış konuşmasında, "Fran- kofonPnin. gelecekte görmevi dflediğnniz çok kutuplu bir diim anın temei ve özgün bir boyurunu oluşturabileceğinir ' belırtıp ''Bu- nun için örnek ve etkin bir mücadete ver- meliytz. Banş, özgürlük, demokrasi, insan haklan. kaUanma ve i> i yönetünier için vç- rilmesi gereken bir mücadele" dedi. Bir sonrakı Frankofoni zirvesinin 2001 yılında Beyrut'ta gerçekleştirileceği belir- tildi. Farklı kaynaklara göre, dünyada Fran- sızcanın konuşulduğu kişı sayısı 131 *le 160 milyon arasında değişiyor. Bazı okullar bugün acılıyor Kayüiçin 'zorla'bağıştstanbul Haber Senisi - Eğitim-öğretim yılı, deprem nedeniyle daha da agırlaşan sorunlarla bashyor. Bazı özel okullar ile özel statülü okul- lar bugün, devlet okullan, bazı özel okullar, Anadolu liseleri ile süper liseler ise bir hafta sonra açıüyor. U- köğretünden liseye öğrenci- lerin giyim, kitap ve kırtasi- ye giderleri okula adım atar- ken 40 milyon liradan başlı- yor, bağışlarla birlikte okula başlayacak çocuklann eği- tim harcamalan 300 milyon liraya vanyor. Anayasaya göre egıtimin parasız olması gereken ülke- mizde yeni öğretim yılının başlamasına bir hafta kala okul malzemesi velilerin ke- sesini zorlamaya başladı. Ve- liler, devlet okullanna kayıt Öğrendlenden ctepremzedeleriçintiyatrooyunu e-posta : tan (a prizma. net. tr Çağdaş Yasamı Destekleme Dernegi (ÇYDD) Beyoğlu Şubesi'nin yaratıcı drama calışmalanna katılan Piyalepaşa Kadınlar Çeşmesi llkokulu öğrencileri, kendi yazdıklan oyunu deprem felaketini yaşayan depremzede kardeşleri için Kasımpaşa Konut Meskenleri Parkı'nda sahnelediler. Öğrencilerin amacı, tiyatro hocalanna sürpriz yapıp. ortaklaşa yazdıklan bu oyun için mahalle sakinlerine de bilet satmak ve toplanan parayı, depremzede bir çocugun okul masraflannın karşılanması için bağışlamaktı. Bütün seyirciler, Kasımpaşalı tiyatroseverler, anneler, babalar. küçük kardeşler 40 metrekarelik park alanırun etrafını doldurdular. Önlerde yer bulamayanlar parkın duvarlanna tırmandı. kimisi de oyunu balkonlardan. pencerelerden sarkarak izlemeyi yeğledi. Yardım kutusu oyuncular tarafından seyircilere uzatıldı ve seyirciler yardım çagnsına. cep ve mutfak harçlıklanndan arttınlan paralan kutuya armak için uzanan elleriyle karşılık verdiler. (Fotoğraf: KADER TLĞLA) yaptırmak için 250 mıryon lira dolayında bağış yapma- ya zorlanıyor. Kayıt parası sömürüsüyle veliler, okula başlayacak çocuklan için 300 milyona varan harcama yap- mak zorunda kalıyor. Istan- bul 11 Milli Eğitim Müdürlü- ğü, bağış karşılığı kayıt ya- pan deprem frrsatçısı okul müdürlerinin kendilerine şi- kâyet edihnesini istedi. Okul giderleri bu yıl da ai- lebütçelerini sarsıyor. Üköğ- retim öğrencilerinin önlükle- ri 3 milyon 750 bin ile 5 mil- yon 500 bin lira arasında de- f işirken, Iise öğrencilerinin okul pantolonlan 3 milyon 500 bin lira, ceketleri 8 mil- yon lira, etekleri de 4 mil- yon 500 bin liradan satılıyor. tlköğretim öğrencilerinin defter fıyatlan 3-5 milyon, Iise öğrencilerinin 6-7 mil- yon lira arasında değişirken, ders kitaplan ilköğretimde 6- 8 milyon, lisede 8-10 milyon lira dolayında değişiyor. Çan- ta. boyakalemleri, silgi vb. ay- nntılarla birlikte bir ilköğre- tim öğrencisinin ihriyaçlan 30 milyon liraya, Iise öğren- cisinin de 40 milyon liraya karşılanabiliyor. 250 milyon lira bağış~ Kayıtların başlamasıyla birlikte okullannın deprem- den zarar gördüğü ve ona- nmlan için ödenek alama- dıklan bahanesiyle veliler- den 250 milyon liraya varan miktarda zorla bağış yapma- lan isteniyor. Istanbul II Milli Eğitim Müdürlügü. kayıt karşılığı zorla bağış isteyen okul mü- dürlerinin kendilerine bildi- rilmesini istedi. Ü Milli Eği- tim Müdür Yardımcıları ÖmerGül 513 09 99, Kema- lettinKocada512 71 12nu- maralı feletbnlardan zorla ba- ğış isteyen okul müdürleri ve kayıtlarla ilgili şıkâyetlen de- ğerlendiriyor. TCRKtYE'NtN GENÇLİK VE M NUMARALI SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN XX. YY'ın En Büyük 'Acayipliği'L O ımdi çocuklar bile güler; iki savaş arasında, Ingil- V tere Kralı'nın bir unvanı da, neydi bilir misiniz? 'Hin- distan Imparatoru'. Rabindranatrı Tagore Ingiliz soy- lusu sayılır, 'Sir" diye anılırsa; Londra'daki kral, nrye Hind alt/krt'asının 'imparatoru' olmasın? O kadarda değil!. Eğer 3. Fransız Cumhuriyeti tarihe geçmiş bir dizi de- mokratik devrimin 'eseri' laık bir cumhuriyet olmasa; Cumhurbaşkanı M. Albert Lebrun, aynı kolaylıkla ken- disini Madagaskar, Kongo ve Fas Kralı ve Tunus Bey'i diye vasrflandırabılırrjı; çünkü hep soylenm, o yıllann coğ- rafya atlaslannda (Faik Sabri bey'ın ünlü 'Büyük At- las'ı) Asya, Afrika ve Okyanusya 'sömürge' kıt'alar- dır. Yıllar sonra Paris'de. Afrika'lı 'milliyetçi' komüntst öğ- rencilerte Ouartier Latin kahvelerınde tartışırken, içi- mizde beliren o rnuthiş çelışkıyı nasıl da fark edemez- dik şaşanm: XX. yy'ın ilk yarısında, gezegenin en ge- lişmiş demokrasileri, Ingiltere ve Fransa idi; bun- da hiç şüphe yoktu ama, hiç kimsenin aklına, bu iki ülkenin, gezegeni sömürgeye çevirmiş, milyon- larca siyahı sömüren 'emperyalist' birer ülke oldu- ğu gelmiyordu: oysa Türkiye Cumhuriyeti, sömür- ge mertebesine düşmekten, dişiyle tırnağıyla kazan- dığı bir istikJâl Savaşı sayesinde kurtulmuştu. Gazi'nin 'çağdaşlığı' amaç edinip, Batı'ya ve Bat'lı ülkeiere 'yan oturması', elbette bu vahim gerçeği içeriyordu ama, bu ne bizim nesle doğru dürüst ızah edilmiştir, ne de bizden sonrakilere! Sanırım soğuk bir akşam üstüydü, gizü bir kar suyu kahvenin camlannı buğularken, M'ba'yla -o Afrika sol- cusu aydın kız- ikimiz şu acı 'tesbiti' yapmıştık: "XX. yy'ın en büyük acayipliği, en 'demokrat' en 'ileri' sayılan 'gelişmiş' ülkelerin; aynı zamanda, gezege- nin geri kalan her tarafını tutsak etmiş, halklannı sömüren 'emperyalist' ülkeler olmasıdır; dünya mikyasında baktınız mı, XX. yy. demokrasisinin es- ki Yunan demokrasisinden pek farkı yok: orada demokrasi 'köleler' için değil, 'yurttaşlar' için ge- çetiiydi; burada 'demokrasi', 'sömürgeler' için de- ğil, 'metropoller' için geçerli." M'ba, zenci beyazı iri gözlerini alabildiğine açarak, derdi ki: "...bir de, bu esaret üzerinde yükselttikleri üst/yapı'nın, 'evrenselliğini' iddia etmiyorlarmı, insan kahnndan ölebilir..." Ha 'yeni nizam'. ha 'yeni düzen'!.. Tnen yolculuğu, vagon pencenssinden baktınız mı, met- ropoller Avrupa'sında, birşehrâyin manzarasını alır; Fransa ile İtalya arasında bir yerde, geceleyin, yıldız yağmuruna tutulmuşken, çok sonralan Küllük Kahve- si'ndeki (Beyazıt/lstanbul) öğrenci dostlanmla tartı- şacağım o soru işaretı kafamın içinde kıvnlmıştı: "•...iki büyük savaş arası, Avrupa'da, demokra- sinin gözden düştüğü, totaliterliğin prim yaptığı dönem: Batı Avrupa, demokrasi paravanası altın- da dünyayı sömürürken; içerde' ve 'dışarda' de- mokrasi aleyhtarlığı alıp yürümüş, sebebi ne ola ki?" Hiç şüphe yok, XX. yy'ın yansı anti/demokratik yâ- ni 'totaliter' olarak yaşanmıştır; Bat Avrupa'daki yer- leşik 'sömürgeci' demokrasılerin gözden düşmeleri; sosyal diyalektiğin 'içerdeki' ve 'd/farda/c/'tepkileriyü- zünden olamaz mı? Avrupa'daki tepki, sosyal demok- rasi, sosyalizm, komünizm ve anarch/sendikalizm olarak 'somutlaşıyordu'; Asya'daki tepki, inanılacak gi- bi değil ama, Rusya'da Bolşevik ihtilali, Önasya'da- ki Anadolu Ihtilâli olarak! Bu iki 'ihtilâl' sömürge Va- ndatı' ile burjuva 'demokrasisini' yürüten Batı Avrupa liberalliği'ne, öyle yıldıncı birer tehdrt olarak yönelmiş- ti ki, yalnız yurttaşlara yarayan demokrasi bıle tehlike sayılmaya başladı. Maskeler atlıyordu. Anadolu, ulusal ve anti/emperyalist; Rusya, sosyalist ve an- ti/emperyalist, topyekûn ayağa kalkmışlardı; 'libe- ral' ve 'demokrat' Avrupa bundan öylesine ürk- müştü ki, -sonradan kendi başını yiyebilecek- bir gelişmeye direnemedi: faşist totaliterlik!' 'Soğuk Savaş', yüzyılın üçüncü çeyreğirti kuşatmış bir değişim aşamastdır faşist ve komünist, iki 'totali- ter' cephenin çarpışmasından, 'eskı demokrasi'ye çı- kılamadı; faşizmın tasfiyesi, totaüter 1 komünıstiiğin, 'Hür Dünya' karşısında çok daha büyük bir tehlike olarak belırmesine yol açtı; sonuçta, 'Bolşevik totalitehiği'ni tasfiyeyi iş edinen 'Hür Dünya', alışılmış kavramlanters- yüz edip, anlamlannı altüst ederek gızlı ve yeni bir 'to- taliterlik' yarattı: 'Yeni Dünya Düzeni'. Hazindir ama gerçektir. 'Mihver' faşizmi, uluslararası bir kapita- lizm totaliteriiğine 'Yeni Nizam' adını vermişti: ya- nm yüzyıl sonra, aynı iotalrteriiği' görünmez ha- latlarla düğümlemeye çalışan 'Sistem', o kadar ha- yal fakiri görünüyor ki, tasansına yeni bir ad bile bulamayıp, 'Yeni Dünya Düzeni' diyor: ha Ali Ho- ca, ha Hoca Ali! Peki hiç mi fark yok? Varsa, nerede? Hile. 'katmerli'... l O oğuk Savaş' terminolojisinde 'beyin yıkamak' O ç o k muteber bir işlemdir: ne hikmetse, daima 'Moskova ajanları' Bat'lı liberal vesaf aydınlar'ın 'öe- yinlerini yıkamayı' becerıyortar! Soğuk Savaş brtelf, olayın tam tersini yaşadığımızın farkında mısınız? Na- sıl Hitler lotaliterliği' dünyada 'Yeni bir nizam'ın bay- rağını açıp Gestapo'nun propaganda aygıtryla, baş- ka ülketerdeki 'aydmlan' bu 'Nizam'a kazanmak gay- retindeyse; 'sermaye'nin 'totaliteriiği', aynen onun gibi, *Yeni Dünya Düzeni'nin bayrağını acmış, üçün- cü ülkelerin saftirik aychnlannı 'özelleştirip küresel- leştirerek' bu 'düzen'e kazanmak çabasmı harcı- yor. Türkel Minibaş, 'Tahkim'm gerçekte nasıl böyle bir 'beyinyıkaması 'na örnek oluşturduğunu pek güze) be- lirtmiş: "... ne gariptir ki, IMF ise anlaşılan düzeyde 'bu şafaklarda yüzen al sancağın' başka bir alsancak olacağını; ya da emperyalizme karşı bağımsızlık da- vasından, kendini besleyecek kaynaklan üretme- ye kadar, her savaştan açık alınla çıkan ülkenin de öykülerde kalacağını, hemen hemen hiçbirimiz dü- şünmeyiz..." "... bunda ekonominin makro dengesizliklerinin temelinde yatan kaynak sorununun, siyasetçilerin yetersizliği ve beceriksizliğinden kaynaklandığmı zannetmemizin, IMF'in öngördüğû polrtikalan uy- guladığımızda, dış kaynak olanaklanna kavuşaca- ğımıza inandınlmamızın payı büyüktür..." (Cumhu- riyet, 5 Temmuz 1999) Yâni, 'hile' katmerli: hem çözüm önerisi yanlış, hem de 'haklı ve doğru' diye sunulup, bir güze\ savunduru- luyor. http7/www.prizma.net.tr/AILHAN http^/www.bilgryayınevi.com.tryailhan Faks/0-212/26019 88
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear