02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
15 EYLÜL 1999 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Türk, deprem böfgesinde • BOLU (Cumhuriyet) - Deprem bölgesinde yaşanan hukuki sorunlan yerinde tespit amacıyla, 5 il ve II ilçeyi kapsayan iki günlük gezisıne başlayan Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk dün Bolu'daydı. Türk, Bolu'da adliye binasına giderek Cumhuriyet Başsavcısı Ünal Karabeyoğlu'ndan çalışmalan hakkında bilgi aldi. Hükümetin, 27 Ağustos'ta kanun hükmünde kararname çıkardığını hatırlatan Türk, normal uygulamaya göre afetlerde defterleri kaybolan esnafın 15 gün içinde belge almak zorunda olduğuna işaret etti. İrticai yaymlara înceleme • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), deprem bölgesinde irticai yaym yaptığı yönünde duyum alınan yerel televizyon ve radyolan incelemeye aldi. Marmara depremi sonrasinda demokratik, laik Cumhurıyeti hedef alan biçimde yapılan yayınlar büyük tepki görmüştü. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hüseyin Kıvnkoğlu, RTÜK'ün yayın denetiminde yetersiz kaldığını ve kurumun yapısının değişmesi gerektiğini vurgulayarak. RP'nin kapatılmasma karşın üyelerinin kuruldaki görevlerinin sürdüğüne dikkat çekmişti. RTÜK'ün, deprem bölgesindeki televizyon ve radyolann yayinlanna yönelik olarak istediği kopyalann kuruma ulaştıği belirtildi. Yayın kopyalannın incelenmesinin ardından hazırlanacak izleme ve değerlendirme raporlan, üst kurul toplantısında görüşülerek karara bağlanacak. 'Deprem KIRŞEHİR(AA)- Inşaat Mühendisleri Odası Kırşehir Temsilcisi Şaban Aksoy, müteahhitlerin, mühendislerin ve işçilerin, yaptıklan işin önemini anlamalan için deprem bölgesini mutlaka görmeleri gerektiğini söyledi. Aksoy, Kırşehir'deki inşaat mühendisleri ile birlikte deprem bögesinde incelemelerde bulunduklannı: olaylann. televizyon ekranlanna yansımasının aksine çok daha büyük boyutlu oldugunu kaydetti. Yardımlarda yolsuzluk • ERZURUM(AA)- Erzurum'da, Marmara Bölgesi'nde meydana gelen deprem felaketinin ardından "afetzedeler için toplanan yardımlann bir kısmınm kaybolduğu" yönündeki iddialar üzerine soruşturma başlatıldı. Depremzedelere göndermek amacıyla topianan. çoğu giysi ve çadırdan oluşan yardımlann bir kısmınm Sivil Savunma Müdürlüğü'nde kaybolduğu iddiası üzerine yetkililer harekete geçti. TBMM Deprem Araştırma Komisyonu, uzmanlan ve bürokratlan dinledi "Hidk kahcı konut istiyor'ANKARA (Cumhuriyet Bünmı) - Dep- rem felaketinin ardından oluşturulan TB- MM Deprem Araştırma Komisyonu'na dün bılgi veren uzman ve bürokratlar, çeşitli uyanlarda bulundu. Jeolojı Mühendisleri Odası temsilcisi Ramazan Demirtaş. Kara- deniz sahil yoluyla ilgılı yeterli inceleme yapılmadığını vurgularken *Bir deprem ol- duğunda bu yolu tutamazsınız" uyansında bulundu. MTA temsilcisı Halis Sağ. "baa beürti- lerin aymazlık sonucu değeriendirilememe- si nedeniyle depremin Yalova'da adandığmı" söyledi. TMMOB 2. Başkanı Celal Beşikte- pe de, afet bölgesinde hiç deprem olmamtş gibi inşaat ve onanm furyası başlatıldığtnı vurgularken "İDcelemeter yapıhncaya dek böigede tek bir çivi bile cakılmasına izin ve- rilmetnesinT istedi. Komısyon başkanı. D- SPlzmırMilletvekili Arilla Mutman. ilk iz- lenimlerine göre "özellikle Gölcük ve Sa- Cevre Bakanlığı Kıyı ve denizler uyduyla izlenecek • Çevre Bakanlığı, deprem bölgesinde yapılması gerekenleri içeren bir eylem planı hazırladı. Kıyılardaki ve denizlerdeki değişiklikler uyduyla belirlenecek. Kirlilik için acil eylem planı uygulanacak. Kıyı alanlan yeniden planlanacak. karya'da halkın prefabrike değfl, kalıcı ko- nut istediğini" vurgulayarak "Gerek ihaJe- lerde rant paylaşunıiddialannu gerekse haj- kın ihtiyaçlannı befirlemek için yeniden böt- geye gideceğizv« çokkapsamiı bir rapor ha- zırtayacağE" dedi. Komisyon üyeleri, bugün deprem bölgesine giderek 2 gün sürecek in- celemelerde bulunacak. Kocaeli depreminin ardından oluşturulan araştırma komisyonunun dünkü toplantısın- da bazı bürokratlar ve meslek odası temsil- cileri dinlendi. Komisyona bilgi veren MTA temsilcisi Halis Sağ, depremi önceden kes- tirebilmek için 1978'de Marmara'da bir pi- lot bölge tespitettiklerini ve bazı yerlere çe- şitli cihazlar yerleştirdiklerinı anlatırken şu açıklamalan yaptı: " 1979 yıhnda sistem onırdu ve yer kabu- ğundaki bazı değişikJikleri, su kuy ulannda- kiyüksebneieri izJemeve başiadık.ABDyar- dımının kesümesi sonucu kendi oianakian- nuzla projeye devam ettik. 1988'de elde etö- ğimiz verilerle böigede 2J şiddetindeki bir depremi önceden bildik. 1992'ye geiindiğin- de DPT, ödeneği maden aranıaıuz için veri- yoruz, neden deprem araştırması için kulla- nıyorsunuz, diyerek projeyi iptal etti. Lran- can'daki depreminfoelirtisiönceden ortaya çıkü. Bir maden suyu isletmesi. sudaki renk vetat değişimini MTA'ya bildirdi. Ancak bu faks bize değil. kinıyageriere gönderilmiş. Arkasından deprem meydanageidL Bu dep- remi Yalova'da da atiadik. Kapbcalarda su- lann ısınması Tl'RBAN'a biktirildi. TUR- BAN ise bu dunımu bize değü. tTÜ'ye bil- dirdi. İTÜ, 17"sindegelip tespit yapacakmış. İşte, deprem beürtici bir bilgi, fakat bunu kıdlanmak iazun. Bu bir aymazlık." Felaketten sonra eleştinlerin hedefı olan Kızılay Genel Müdürü Kenul Demir ise ko- misyona gelmedi. Komisyona Genel Mü- dür Yardımcısı EnderTamer bilgi verdi. Ta- mer. deprem bölgesindeki 111 bın 444 ça- dırdan 68 bin 220'sinin Kızılay çadın oldu- ğuna dikkat çekti. Tamer, Kızılay'a yapılan 857 milyar lira tutanndaki şartlı bağışın Afet Fonu'na aktanldığını, 900 milyar liralık çe- kin de vadesi dolduğunda fona teslim edi- leceğini bildirdi. ANAP Eskişehir Millet- vekili tbrahimYaşarDedetek, Kızılay'ın ça- dırlannın ılkokulda okurken kitaplarda gör- düklerinin aynısı oldugunu belirterek "Kı- nlay"ı maalesef bu depremde yitirdik" dedı. Sivil Savunma Daire Başkanı Sabahattm Ozçetik de, toplam 110 kişilik bir ekipleri bulunduğunu bildirdi ve ödeneksizlikten ya- kındı.TMMOB 2. Başkanı Celal Beşiktepe. denetünsizliğe dikkat cekerken "Yapılaşma alanında kuralsızlık kural haiine gekn" de- di. tnşaat Mühendisleri Odası Başkanı, İTÜ Öğretim Üyesi Atilla Ansal da deprem in- celemesinin çok pahalı olduğuna dikkat çekti. ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Çevre Ba- kanJığı, Marmara depre- minin ardından böigede yapılması gerekenleri içe- ren bir eylem planı hazır- ladı. Kıyı ve denizde mey- dana gelen değişiklikleri uydu verileriyle belirle- meyi hedefleyen bakan- lık, kirlilik için de acil ey- lem plamnı yürürlüğe ko- yacak. Sanayi tesislenn- den kaynaklanan çevresel etkilerin araştınlarak kıyı alanlannın buna göre ye- niden planmasının da gündemde olduğu kayde- dildi. ÇevTe Bakanlığı'nın deprem bölgesinde yapı- lacak işlere yönelik ola- rak üniversitelerle ortak- laşa hazırladığı eylem planı kapsamında, lzmit Körfezi'nde oluşan kirli- liğin Körfez. Marmara Denizi ve Boğazlar siste- mini nasıl etkilediği araş- tınlacak. Bu bölgelere ilişkin uydu verileri ince- lenerek deprem sonrası kıyı ve açık denizde mey- dana gelen değişiklikler belirlenecek. Kirliliğin ortadan kaldınlması için de acil eyiem planı yürür- lüğe konulacak. Üniversitelere, Marma- ra Kıyılan Bütünleşik Kı- yı Alanlan Yönetim Pro- jesi yaptınlacak. îzmit Körfezi. lstanbul Boğazı ve Marmara Denizi'nde biyolojık. kimyasal, je- olojik ve fiziksel ölçüm ve analizlerin periyodik olarak gerçekleştirilmesi- ni öngören plan kapsa- mında, elde edilen veriler daha öncekilerle karşılaş- tınlarak depremin hidrog- rafik ve ekolojik etkileri araştınlacak. Yerleşim yerlerinin iç- me suyu ve kanalizasyon sistemlerinın incelenme- sini de hedefleyen eylem planının ana başlıklan şöyle sıralanıyor: # Tüm Marmara kıyı- lannda, özellikle deprem- den etkilenen kıyılardan başlayarak, sanayi tesisle- rinden kaynaklanan çev- resel etkilerin araştınlma- sı ve kıyı alanlannın buna göre yeniden planlanma- sı. # Yeni yerleşim alanla- nnın ÇED'inin hazırlan- ması ve böylece yalnızca depremden korunma de- ğü, diğer tüm çevresel et- kilerin birlikte göz önüne almacagı bir planlama ya- pılması. # Marmara havzası ve alt havzalan ölçeğinde doğal afetten sonra mey- dana gelebilecek çevresel etkilerin değerlendirilme- si, buna göre önlem alın- ması. 0 Mevcut kurunüann doğal afetler konusunda yasal sorumluluklannın incelenerek ortaya konul- ması. Uygulamadan elde edilen deneyim göz önü- ne almarak kurumsal güç- lenme için bir rapor hazır- lanması. ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART Türkhe ve Yunanistan arasındald dostiuk havası ders kitaplanna da yansrtılıjor. Ûd ûlke kitaplardan birbirine hakaret içeren sözcükieri çıkaracak. Yetkililer, büyük depremler sonrası için vatandaşlan uyardı 'Hasarlannızı yeniden saptaym^ FATMA KOŞAR Hasar tespit çalışmalanndaki aksamalar, Marmara'yı yıkan 7.4 şiddetindeki depremin aıdından süren artçı sarsmtılann korkusuyla yaşamını sürdürmeye çalışan yoırttaşlann durumunu daha da güçleşttriyor. Evleri hasar gören yurttaşlar, kendilerine yardımcı olacak yetkililere ulaşmakta zorlanırken, lstanbul'da bugüne kadar 30 binin üzerinde tespit yapıldığı belirtiliyor. Talepteki patlamaya karşın yaşanan yetki karmaşası ve kadrolann yetersizliği vatandaşlan bıktınrken, daha önce yapılan hasar tespit sonuçlannın en geç yann kaymakamlıklarda asılması bekleniyor. Bayındırlık ve Iskân Bakanı KorayAydm'm hasar tespit raporlanyla ilgili bilgileri değerlendirerek bugün açıklama yapmasmın beklendiğini belirten yetkililer, Aydjn'm talimatıyla hasar tespit sonuçlannın da ilan edileceğini dile getirdiler. Yetkililer, yurttaşlan telaşa girmeden bu sonuçlan bekJemesi yönünde uyanrken, itirazda bulunmak için 3 ay süre tanınacağı ve henüz hasar tespiti yaptıramayan yurttaşlann da bu süre ıçınde dilekçeyle başvurabilecekleri kaydedildi. Belediyelerin yetkisi yok Hasar tespiti yapma konusunda şu anda sadece Bayındırlık ve fskân Bakanlığı İl Müdürlüğü yetkili kılınmış durumda. Belediyeler ile meslek odalan ise sadece yurttaşlan rahatlatmaya yönelik tespitler yapabiliyor, tuttuklan raporlar ise yasal olarak geçerli sayılmıyor. Yetkililer. 17 Ağustos'ta yaşanan depremden sonra evlerinde hasar tespiti yaptıranlan. büyük artçı depremlerin ardından da kontrol ettirmeleri konusunda uyanyor. Ancak tstanbul'da bu başvurulan kabul etmekJe yetkili Ba^pdırlık ve Iskân Bakanlığı İl Müdürlüğü'nün bünyesinde yalnızca 116 kontrol elemanı bulunuyor. Belediyelere gelen ba^\ r urular ile burada halen bekletilen başvurular dikkate alındığında söz konusu kadronun yeterli olmasının olanaksızlığı anlaşılıyor. Bu arada. sağlam raporu verildiği halde çok şiddetli artçı deprem yaşanmadan yıkılan binalardan, Bayındırlık ve Iskân Bakanlığı 11 Müdürlüğü yetkilileri sorumlu tutulabileceİc. Ancak, il müdürlüğü yetkilileri, sağlam binalann da şiddetli artçı depremlerde hasar görebileceğini ya da yıkılabileceğini belirterek "Çok dayanıkh binalara sağlam raporu veriliyor. Buna karşın şkİdetii artçı depremlerle yeni hasarlar meydana gelebilir. O zaman kimse sorumlu furulamaz. Bu durumda şiddetli deprenılerden sonra ildnci bir hasar tespiti yapılması zorunlu" dediler. Bayındırlık ve Iskân Bakanlığı ÎI Müdürlüğü, bugüne kadar Istanbul'da 30 binin üzerinde hasar tespiti gerçekleştirdi. Başvurulann artarak sürdüğü kaydedilirken düzenJedikleri rapor yasal olarak geçerlilik taşımadığı halde belediye ile meslek odalanna da talepler devam ediyor. tstanbul Büyükşehir Belediyesi bünyesindeki kriz masasında 5 bin başvurunun beklediği öğrenilirken, Bayındırlık ve tskân Bakanlığı II Müdürlüğü yetkilileri yurttaşlann biraz daha beklemesini istiyorlar. Meslek odalan da yurttaşlan rahatlatmaya yönelik tespitler yapabiliyorlar. TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası lstanbul Şubesi Başkanı Cemal Gökçe, hasar tespiti yaptırmak isteyen yurttaşlann kaymakamhklara bir dilekçe ile başvurabileceklerini belirtti. POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Çürüme... Mavi kandiliyle bir akşamyıldızına bakıyorçocuk- lar... Tutuşan yüreklerin inci çiçekleri darmadağın... Eski bir yazgı toy bir gökyüzünde yaşamın ince aynntılannı çiziyor; o anda ellerimiz titriyor, gözleri- miz alabildiğine büyüyor... Masanın üzerinde duruyor mektuplar... Çoğunluğu cezaevinden gelmiş... Hüzün ve umutsuzluk yüklö satırlarda bir sıkın- tının kördüğüm olmuş derinliğini görüyorsunuz... Gözlerimizi yumduğumuzda belki akşamüstü yağmurlan başlıyor... O anda iki anneyle karşılaşıyorum... Gülten Kanlı ve Ayşe Yıldınm... Yorgundular, uykusuzdular... Umut ve umutsuzluğun kapısında duruyorlardı i- ki annede... 18 yaşında cezaevine giımişti Banş ve Ümit... Suçlan 'düzene başkaldırmak'\\... Çete kurmuşlar ve devleti yıkmak için eyleme gi- rişmişlerdi(!). Onlann öykösü Manisalı çocuklardan önce baş- lamıştı... Işkenceden geçirildiler önce, sonra da tutuklan- dılar... İki çocuğumuzun yaşamı camda gece yarısı parlayan iki alev gibiydi; fırtınaya tutulmuş deniz- lerde toprağa ve yıldızlara hasret dağ çiçeklerine benziyordu... Marmara depremiyle sarsılan toplumu, Yargıtay Başkanı Sami Selçuk, doğrularia yanlışlan birbiri- ne kanştırıp tarikatlara göz kırparak nice acıları so- luk fotoğraf kareleriyle önümüze getirip bir kez da- ha sarsıyordu... Yasama, yürütme ve yargı... Yetkilerini anayasadan alıp 18 yaşındaki çocuk- lanmızın 12.5 yıllık hapis cezalannı onayan Yar- gıtay üyeleri; af yasasıyla çetelere, hırsızlara, katıl- lere özgürlük getiren yasamanın temsilcileri; Mar- mara depremiyle sıstemın çürümüşlüğü karşısında çaresız kalan yürütmenin 'sayınlan' acaba bu konu- da ne dıyeceklerdı? Umutlann bittiği, anılann yıkılıp gittiği bir or- manda mı yaşıyorduk toplum olarak!.. Birilen bizlere bunlan hiç açıklamamıştı... ••• «' Alp Selek'in kızı Pınar Selek örgüt üyesi miydi? Pınar, bir yılı aşkın süredir cezaevindeydi; Mısır- carşısı'nı bombalama olayma adı kanşmıştt... Sahi Mısırçarşısı'na bomba atılmış mıydı? Uzman Nazmi Nuri Çelik'ın ifadesinde Mısırçar- şısı'ndaki patlamada bomba kalıntısı çıkmamıştı... Avukat Bahri Belen, Pınar Selek'in yakalanma- sından 13 saat önce sozü edilen bombalann ince- lemeye götürüldüğünü, daha sonra imha edildiğıni önesürüyordu... Baba Alp Selek de aynı şeyleri söylüyordu: "Tutanakiara baktığınızda, henüz sanık (Pınar Se- lek) yakalanmadan ve bombalarbulunmadan elde- kipatlayıcılar ıncelenmeye başlanmış, saruğın par- rrzk izi saptanmıştır.." Olmayan bir bombada Pınar'ın parmak izine na- sil tastlamr? Bir toplum kendi öz çocuklannı zindanlarda bü- yütmeyi yaşam biçimi olarak görüyordu... O anda düşünmeye başladım... "" Bir çalar saat, olup bıtenleri haber veriyordu bi- ze... Yasama, yürütme ve yargı... Tümü de ozgürlüklerden söz ediyordu... Samuel Marşak'ın dizelerinde Aleksandr Pro- kofyev'in çiçekleri buluşuyordu. Tarihin derinlikle- rinde Semyon Gud/enko halkın zaferini, faşizmden kurtulan ülkelenn yazgılannı çocuklaraanlatıyordu... Böyle düşunürken bir sozü anımsadım: "Çocuklar yaşamaz, yaşamaya hazırianır..." Ümit, Banş, Pınar ve diğerleri... Eski yaz günlerinin serin rüzgârian geride kalmış- tı... Eylül, ezilmiş gelincîk tarlalan üzerinde gezini- yordu... Çocuklanmızı yaşamdan koparan sahte cumhu- riyetçiler ve sahte demokratlardı... ••• Bir toplum düşünün ki güzel konuşmalardan et- kiteniyor; o güzel konuşmayı yapanlan eleştirince öf- keleniyor... Yasama, yürütme ve yargı... Tümü de güçlerini 1982 Anayasası'ndan almıyor mu? Türkıye'de önce insanlann 'demokrat', sonra da yasalann ve kurumlann 'çağcıl' olması gerekiyor... 18 yaşındaki çocuklar için verilen hapis cezalan- nı onaylayanlar; Banş'ın, Ümit'in, Pınar'ın özgüriük- lerini kisıtlayanlann bizlere 'demokrasi ve özgür- lük dersi' vermelerinden bıktık artık... 19 yıldır "Anayasa değişsin", "Zorunlu din dersi kaldınlsın", "Seçim yasası demokratik değil" diyen- ler, bakıyoruz Kenan Evren'le aynı kefeye konuyor; güzel konuşanlar, tarikatlann okul açmasını savu- nanlar baştacı ediliyor... Çürümüşlük diz boyu!.. = hikmet.cetinkaya(Vı cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Helen Uluslararası ve Avrupa Araştırmalan Vakfı'nın Halki Konferansı gerçekleştirildi 'Türkiye ve Yunanistan sııt sırta vermeli9 Ç A G D A Ş Y A Y I N L A R I LEYLA TAVŞANOĞLU HALKİ ADASI / YUNANİSTAN - Ege'nin güneyinde. araba vapuru bozması bir teknedeyiz. Rodos'tan, Oniki Adalar'dan birisi olan Halki'ye gidiyoruz. Ünlü Helen Uluslararası ve Avrupa Araştırmalan Vak- fi'nın (ELİAMEP) on yıldır düzenlediği Halki konferanslanndan bu yılkine... Konu- su "21. Yüzyıida Karadeniz Ekonomiktşbir- liği'nin Sorunlan ve \em Olanaklar." Halki'ye yanaşıyoruz. Kıraç bir ada. Su yok, bitki örtüsü yok. Nüfusu 400 kişi. Her gece bir su tanken iskeleye yanaşıp sabaha kadaradaya su basıyor. Bizim ekipten birar- kadaş Halki'nin kıraçlığını görüp susuzluk gerçeğini de öğrenince düşüncesini patlatı- yor: "Türkiye. bazılannui kklia ettiği gibi ger- çekten Oniki Adalar üzerinde emeller giide- mez. Biz akıllıyız. Geceden sabaha kadar su basacağımız. nem de 12 tane adayı başımıza bela mı edefim? Yunanlılar gülegüle kullan- smlaıf Halki, ELİAMEP tarafindan bir kon- ferans merkezi haiine getirilmiş. Halki Ote- li de (adanın tek oteli) konferansa ev sahip- liğı yapıyor. ELİAMEP'in Başkanı Prof. Thanos Veremb ve Genel Direktör Prof. Theodore Couloumbis bızi karşılıyor. Prof. Veremis'in evi Arina depreminde oturula- maz hale gelmiş. Tümüyle onanlması 250 bın dolargerektiriyor. Bunun gibi nıce ev var Atina'da. Yunanlı müteahhitlerin bizimki- lerden aşağı kalır yeri olmadığını böylece öğreniyoruz. Hele de Rodos ve Atina'daki yeni binalann tepelerinde umut fılizlerini gördükten sonra... "21. Yûzyılda Karadeniz Ekonomik Iş- büüği'nin (KEİB) Sorunlan\e Yeni CManak- br" konferansına gınyoruz. Rusya Dışişleri ve Savunma Politikalan Konseyi üyesi Büyükelçi Anatoti Adami- şim Türkiye'nin dünyada ıkinci süper güç haiine geldiğini ve savunma harcamalannı sürekli arttırdığını söylüyor. Adamişin "Rusva'nın 1^ katı kadar savunma harca- masıyapan Tfirkiye'nin bölgeranen güçlü ül- kesi" olduğundan dem vuruyor. Bunlan duyunca hem şaşınyor. hem se- viniyoruz. Bizim ekipten Prof. Dr. Mithat Meten dayanamayıp karşı çıkıyor: "Son 3 yıldır hem bütçe içinde. hem de Gayri Safi Yurtiçi Hasılaya (GSYH) oranla saMinma hareamalan önemli ölçüde düştü. Türkiye'yi eleştirecektim ama büyükekinin sözierini duyunca vuzgectim." Adamişin tartışmayı uzatacak gibi olu- yor, ama somut rakamları işitince sözierini geri alıp Türkçe, "merhaba, komşu" dıyor. Anlaşıldığı kadanyla Türkiye"nin çok iyi niyetlerîe kurulmasına uğraştığı KEIB çok da yetenekli ve vizyon sahibi olmayan kışı- lerce yönetiliyor. Ne kadar kjyıda köşede kalmış emekli bürokrat varsa KElB'de ken- dilerine bir yerler edınmişler. Sabahtan iç- kiye başlayıp konferansa gelemeyenlerden tutun da kalkışa 15 dakika kala havaalamna geldiği için uçağı kaçıran ve bundan hava- yolunu sorumlu tutan, emeklilik ikramiye- si peşindeki her cins bürokrat KElB'de. 1998'deki Yalta Bakanlar Konferansı KE- tB' ve sekretaryasına çok önemli görevler yüklediğı halde hâlâ yakmıp "Hükûmetfcr bizefon aymnıyor, dediklerimizi yapmıyor" diyecek kadar da sorumluluk ve inisıyatif al- maktan uzaklar. Konferansm orta yerinde Moskova'daki KEİB Işleri Sorumlusu Büyükelçi Adami- şin'le KEtB Genel Sekreteri Bulgar VasU Balçev ödenek yüzünden birbırlerine giri- yorlar. Neredeyse kan gövdeyi götürüyor. Türkiye'den gelen bazılannın da bilinen- leri söyleyip bir de günlük ödenti beklenti- sı içinde olmalan şaşkınlığımızı iyice artn- nyor. Prof. Veremis ve Prof. Couloumbis tepkilerini şöyle dile getiriyorlar: u Yahu. bu işten beş para almıyoruz. Siz- ier de almıvorsunuz. Sivil toplum çauşmala- n zaten bunu gereknrir. Bizlerin ciddi bir is- birnği içindeounamız laam. Türkiye'yie Yu- nanistan hem AB. hem de KEtB içinde sırt sırta vennek zomndadır." ÇAĞININ TANIĞI ÜC YAZAR 2 BASI KÜBILAY OLAYI VE TARİKAT KAMPLARI 4. BAŞI SANCİLI YILLAR KUJATIIMIJ SOKAKLAR 4. BASI 6OC.0COU K^ZJPOSTUNDAKURT " 10C OCC T_ ZAMBAK SANA DA B 0 W I KAN 2 BASI - • 30 jjfl TL DİN BARONUNUN KAZLARI ' 2. BASI 12V. yjn -t A$İK KADINLAR SOKAĞI • 2 BASI 1 1MZO0TL SERİAT PAZARI 1 1OO0OOTL SEVDANIN ADRESİ BEUİ DEĞİL TİİRKİYE'NİN ŞEYTAN ÜÇGEHİ Cumhurıyet Kıtap Kulubu Çağ Pazarlama A.Ş. Turkocağı Cad No:39M1(34334)CağaloğİL-lstanbul Tel 514 01 96
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear