14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 29 AĞUSTOS 1999 PAZAR \.r. OLAYLAR VE GORUŞLER 'Kemal'in Askerleri' Prof.Dr. Suna KİLİ Bogazıçı Umversıtesı - '' 4 —^r -^r- emal'in \sker- levler üstlenmış ve görevler yenne ge- leri' deyımını çoksevenm Bu devım yahndır, ancak anlamlar- , la yüklüdur Bu de> ım bana Kurruluş Savaşımızı, yıkıl- mış dökülmuş kovlenmızden geçenas- kerlenn "Kemal'in Askerleri" olduğu an- la^ıldıgında coşkuyla ortaya çıkan gu- \envesevgıselınıanımsatır Zamanza- man bazı olumsuz gınşımlere karşın "Kemal'in Askeıieri" kendısıne gerek- tıgındeçekı-duzenvermış kendısını ye- nılemış "Kemal'in Askerleri" otana m- telıklerinı yıtirmemıştir. "Kemal'in Askerleri'' deyımını "Turk Ordusu" ıle eş anlamlı kullanıyorum. Ve soruvorum "Turk ulusu neden orduyu çok sevıvor? Neden en çok orduya gü- venryor? Bu sorunun yanıtlan Turk or- dusunun ozelhklen ve uygarlıktan ya- nakoyduğutavırdasaklıdır Türkordu- su yıtırmedığı ozelhklen, davranışı, uy- garlık anlayışı ve sorumluluk du>gu- suv la bu guv en v e sevgıyı fazlası> la hak etmıştır Turk ordusu Ataturk devrımı- nın Turk de\ nmınm hâla sağlam, hâlâ dıpdın ayakta kaian bır kurumudur Ata- turk devrmının CHP. Turk Dıl Kurumu, Turk Tanh Kurumu ve Halkevlen gıbı ça|daşlaşma surecmde çok onemlı ış- nrmış önemlı kurumlan, en azından şu aşamada, zayıf dummdadır Bu neden- ledırkı "Türkordusu", "Kemal'in As- kerleri" Ataturk devnmının bır "yadi- gândır."Ataturk devriminin sureküliğı- ni şimdilerde hiçbir kunım Turk ordu- su kadar simgeley ememektedir. Hal böyle ıken "askerm" deprem fe- laketının başlangıcında devreye gırme- sı konusunda "ne\diotedirginJik?'? As- kenn yardımcı olmak amacıyla ortaya koyduğu planı bır kenara ıtmek9 Sayın emeklı Orgeneral Kemal Vavuz'un "se- ferbertik üanT, "Birinti Ordu Komutan- lığTna baglı yurütulmesı gereken bır "sıkıyönetim" ortensı neden "emekli bir genendin dûşunceteri djye" safdışı edıldı9 Öncelıkle belırtılmesı gerekır kı Sayın emeklı Orgeneral Kemal Yavuz sağduyuludur Basıretlıdır ve gelışı guzel konuşan bır kışı değıldır Kendısı taşıdığı tûm ozel- hklenyle tam anlamıyla "Kemal'in bir askeridir." Nıtekım Sayın Yavuz'un ko- nuşması, kısa bır sure sonra Sayın Ge- nelkurmay Başkanı Orgeneral Hüseyin Kıvnkoğiu'nun yaptığı açıklamalarla örtuşmûştür 17 Agustos'u ızleyen o felaket gün- lennde, televızyonun çeşıtlı kanallannın adeta "askerierinyapüklannm'' yanın- dan, uzennden hafîfçe geçıp, başka ku- ruluşlara övguler yağdınldığına tanık olduk Neden'' Her koşulu goz önunde bulundura- rak planlannı orgutunu ona göre ayar- layan bır ordunun vardımda öncu ol- ması kadar doğai bır şey yoktur Uste- lıkbuonungorevıdırde Ordu çeşıtlı go- revlerını basanyla yaparken, "siyasal iktidam" talıp olma gıbı bırozlem ıçın- dedegıldır Turk ordusu, "Kemal'inAs- kerlerf çokıyıeğıtılmış dünya konjonk- turunü ıyı değerlendıren bır kunımdur Tûrk ordusunun, "Kemal'in Askeıie- ri"nın tek amacı vardır Ulkemızın ba- gımsızlığını korumak, dırlık ve düzenı- nı sağlamak ve çağdaş uygarhk duze- yıne ulaşma atılımlanna yardımcı ol- mak Çünkû Turk ordusu. "Kemal'in Askerieri" Tûrk aydınlanmadevriminin askerieridir. "Kemal'in Askerlerinın" mılıtanst bır geleneğı yoktur Turk or- dusu maceracı değıl, akılcıdır Cıddı- dır Tutarlıdır Her kurumda olabılece- ğı gıbı zaman zaman bazı olumsuz gı- nşımlere karşın, bu olumsuzluklan ken- dı ıç dınamığı ıçmde dûzelten, kendısı- nı ıyı denetleyen ve çağla bırlıkte gelış- meye özen gösteren bır özelhğe sahıp- tır Bılımden yanayız Ancak ulkevetop- lum gerçeklennı de dıkkate almak zo- rundayız Turk ordusu, Türk ordusunun toplumumuzdakı yen ve ışlevını kendı tarihsel ve toplumsal gerçeklenmız ıçm- de değerlendırmek zorundayız Tüm ünıversıte ve doktora egıtımını yurtdı- şında yapmış, oldukça uzun yıllar yurt- dışmda bulunmuş bır bıhm ınsanı ola- rak, dışardan "maksadı" uretılen "teori- tere" uyanık olarak yaklaşma eğılımın- deyım Sözde "bflimsel'' ışbırlıkçılenne ses- lenıyorum Banabaskaulkelertngerçek- lennden ya da maksatlı turetılen 'ordu düşmanlıgf. 'orduya güvensizlik" teon- lennı getırmeyın Bılımsellıkten yok- sun olan teonlermıze bılımselhk kazan- dırmaya çahşmayın "Atatürkw e belkı evet (o da şımdılık), Ataturkçuluğe a ha- yır''deyıp, ulkede "asgari müşterekleri- nMzP yok etme çabanızı bılımsellık per- desj arkasında yurutmeje çaba goster- meyın. Buyûk "potansıveb" olan bır ulkeyız Onun ıçın "denetienebüinırbıristikrar- stztık" (controllabk instability) içinde tufulmak isteniyoruz. Bu nedenle guçlıi devletier ve onlann "gaflet daialet ve hatta hıyanet" ıçınde olan vandaşlan ulkemızde orduya karşı güvensizlik, sankı ordumuz demokrasıyı tehdıt edı- yormuş ızlenımıru yaratmak ıstıyorlar Bır sure önce Pentagon'da hazırlanan bır raporda "Turk ordusu 2020 yıhna gi- den sureçte siyasal sistemin guvencesi (teminatı) olma durumunu yitirecek'" denıyor Senaryolar, raporlaruretılıvor \ e üretılecek Hıç kuşkum yok kı "Ke- mal'inAskerleri'' de bu doğnıltuda ken- dı yoğun çalışmalannı yapmaktadırlar Bu ülkeyı başı boş mu bırakacağız9 Bu ülke sahıpsız mı9 Bu ulkeyı en acı- lı, felaketlı gunlenmızde koltugunu kay- betmemek ıçın sıyaset yapanlara mı terk edecegız9 '•Kemal'inAskerleri" demokrası duş- manı değıldır Onlar ıyı eğıtılmış, ara- mızdan çıkan halk çocuklarıdır Bu ne- denle Kemal'in askerlen sosyal konu- lardadaduyarlıdır Cumhunyet ordusu, ulkesı ve mılletıyle bölunmez bütun olan Turkıve'yı yıkmak. bu butunluğu parçalamak ısteyenlerıçm Demokles'ın kılıcı, ozgur, bolunmez, laık Turkıye devletının koruyucusu v e güvencesıdır Kötu yönerıhyoruz Ve bunu hak et- mıyoruz Gelecek ıçuı hıç de karamsar değılım Ancak şimdilerde "siyasetveahlak"ı ıç ıçe yaşamıyoruz Bu deprem felaketın- de benı ve sanınm çoğumuzu etkıleyen en onemlı konu, Turk ulusu Turk hal- kının guç koşullarda sergıledığı ustün öz- ven ve dayanışma ozelhklen oldu Üze- nmızde etkı yapan önemlı bır başka ol- gu da, Turk ordusunun bu felaket kar- şısında sergıledığı, cıddı, tutarlı, patır- tısız ve örgütlu hareket edış bıçımı ol- du Ne de olsa ulusumuz "Kemal'in in- sanları" \e askenmız "Kemal'in As- kerleri". EVET/HAYIR OKTAY AKBAL 'Ben Varım Sen Yoksun Düzeni../ "Işçıden alırsın Memurdan alırsın Emeklıden alırsın Bır kısım tuccardansa Nah alırsın" Zaman zaman, Ümit Yaşar Oğuzcan'ın 'Dıkız Aynası kıtabındakı yergılerı okuaım 1971-80 arasında yazılmış bu uzunlu kısalı şıırienn guncel- lığı hıç kaybolmaz' Ha o gunler, ha bu gunler' Hem değışen ne 9 O gunlerde de Demirel vardı, Ece- vit vardı Erbakan vardı, şımdı de 1 O gunlerde de emekçı memur penşandı, şımdı de 1 "Bızde guçsuz olan I Vergı venrdevlete I Güç- lu olansa ışını bılır I Guçsuzden daha çok aJsın dıye I Devlete nasıhat venr " Bır yıl geçtı geçmedı Iktıdardakı Yılmaz-Ece- vit hukumetı, tar vergı reformu yapb Malıye mu- fettışlığınden gelme gerçek bır uzman, Temizel adlı bır bakan, gunlerce uğraştı dıdındı, sonunda oyçokluğuyla yenı bır vergı yasası çıktı Tam uy- gulanacaktı kı seçımler geldı, ışler değıştı' Re- formcu bakanı once beledıye başkan adayı yap- tılar, nasılsa seçılemeyeceğını bılerek 1 Sonra da ışsız bıraktılar Meclıs'e bıle sokmadılar 1 Alkışlar- la yasalaşan bır reform ıse delık deşjk edıldı Oğuz- can'ın dedığı gıbı "Bızler I Dargelıhı I Gerçek vergı mükelleflen- yız I Onlarsa I Her gece mukellef sofralarda 177- kınmakla mukellef/ Bol gelırtıler" Bır de şunu okuyalım "Vergılendınlmış kazanç kutsaldır I Doğnıya doğru amma I Bızde nedense I Vermeyen akıllı veren aptaldır I Ve ışte o yuzdendırkı I Vergı ada- letı I Yıllar yılı dınledığınız I Bır eskı masaldır " 'Dıkız Aynası 'nda bırde 'Yukandakıler Aşağı- dakıler' bolumu var Hepsı bugun yazılmış gıbı guncel 1 Oğuzcan ılerıyı mı gormuş, yoksa 'ılen- sı' ıle 'gerısı' arasında hıç mı fark yok? Hep aynı konular, hep aynı adamlar ya da aynı adamların daha gençlerı 1 Ama kafa, tutum, anlayış hıç de- ğışmıyor Yukandakıler ıçın kurulmuş bırduzen, alt- ta kalan ezılır mutlu bır azınlık her zaman ustte kalıri "Bu duzen I Bın yesın bın baksın duzenı I Bu duzen lAltta kalanın canı çıksın düzeni I Bu du- zen ben varım sen yoksun duzenı " • • • "Kaç ıktıdar değıştı yıllardır I Bızım ıçın değı- şen ne I Gınn bır bakın mutfağımıza I Tencere- mızde pışen ne I Sofra başına oturmuş yukan- dakıler I Ha yıyoıiar da yıyohar I Kımse bılmıyor bu şolenden I Payımıza duşen ne""> ••• "Ekmeğımızı taştan soken bız I Vergı yukünü çeken bız I Yaşam boyu gozyaşı doken bız I Mıl- yon ustune mılyon vuran onlar I Her şeyın fatu- rasım odeyen bız I Daıma hesap soran onlar " TBMM'de goruşmelen ızlerken bu şıırterı oku- manın tadı başka 1 Halkımızın, ışçımızın, emeklı- mızın ıçıne ıtddığı darboğazlardakı can çektşme- sı, hem acıklı hem de oldukça guldurucü Umıt Yaşar Oğuzcan, bu gerçeğı yıllar once gormuş, ışte boyle "Yukandakılenn çalımındanyanına vanlmaz/Ne yapsalar doğrudur hesap sorulmaz I Kapılan ka- palıdır daıma, gınlmez I Gırsen bıle oyle uluorta selam verılmez I Hey' Sen aşağıdakı' I Gıt dedı- lermı gıdeceksın I Gel dedılermı geleceksın I Ya- şa derlerse yaşayacaksın I Ûl derlerse oleceksın I Ve bır gun gelecek I Sen onlann halıne I Güle- ceksın guleceksın " Nur ıçınde yat sevgılı Oğuzcan Her şeyı her- kesten once gormuşsun yazmışsın Ama gozler kor kulaklar sağır Şu felaket gunlerınde bıleyurt- taşın sorunlarını çozmek yenne, hâlâ 'mezarda emeklılık' yasasını çıkartmaya çalışıyorlari. EFLANİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN İLANENTEBIİGAT Dos\aNo 1998/30 Da%acı Eflanı Halkevh koyunden Lutfiye Aktuğ'un davalı avm \erden e&ı Mevlut Aktuğ hakkında açmış oldugu boşanma da\asının mahkememızde yapılan yargılamasında venlen ara karan uvannca Teblıgat Kanunu ve tuzuğu hükümlen u>annca yapılan her turlu araijtırma \e »oruşturmaya rağmen adına da\a dılekçesı teblığ olunamavan Mehmet ve Fatma dan olma 1949 doğum- lu Mevlut Mouğ un 23 9 1999 günü saat 09 00 da yapılacak duruı,mada hazır bulunması veya kendısını bır vekılle temsıl ettırme!.ı aksı halde >okluğunda yargılamaya devam olunaca- ğı husuiu da\a dılekçesı yenne geçmek üzere ılanen teblıg olu- nur Basin 20054 Düşünce Özgürlüğü ve Deprem Dr.OrvalGÖKDEMİR B ıhyorum, bırçok kımse "neilgi- si vardüşönceozgürlügûvle dep- remin"dıyecek şımdı Doğrusu, benım gozume batan bır çarpık- lığm başkalannı rahatsız etme- dığıne bakınca ben de kuşku- lanmıyor degılım, ama yıne de çok ılgısı var bence Evet, beyazcamda ve basında günlerdır çok acı veren goruntuler gehyor onumuze, ama be- nı yaralayan ve umutsuzluğa sokan bır göruntü hıç gıtmıyor gozumun önunden Bölge vahlennden bın, Cumhur Baba'ya ve daha bır suru kalburüstü (burada kalbur sozcü- ğu, deyımın otesınde, bır gerçekçı olçut olarak cuk oturuyor) zevata tekmıl venyor Bnfing dı- yorlar adına, ama bnfingın anlamını bılmedık- len ıçın Yoksa venlen, tekmıl ya da hesap Daha ağınnı ben bılmıyorum Baba, değıl valı- den yana bakmak, başuıı bıle ters yöne eğmış Valı ayakta, ellen, namazadurmuş bır munıının teslımıyetıyle kenetlenmış, tembel bır ılkokul oğ- rencısı gıbı suklum puklüm, esas duruşta Go- rüntudekılenn kılık kıyafetını değıştırsenız Os- manlı sarayından hıç farkı yok Daha bunun huznü geçmeden, ıkı gun sonra Kandılh Gozle- mevf nden bır profesor, yanı bır bıhm adamı göruyonız Sonlannayetıştım Beyazperdedekıslaytyan- sımalannı okuyor, satırsatır Herhalde hevecan- dan, basıt cumlelen bıle kuramama güvensızlı- ğı ıçınde Slaytlar bıöyor Bıhm adamı, "hazır oi"a geçıp başıyla keskın bır selam çakıyor ve "arz ederim!" deyıp oturuyor Sonra de\ let baba gehyor kursüye Dümen suyundaenkalabalıkılımızınvalısı Onundato- puİdan bıtışık Ellen önden kavuşturulmuş Ba- ba ondan da "rahati" komutunu esırgıyor Kım oğretıyorbunlara böyle abartılı protokollen Ga- lıba bır oncekıne bakıp, sa>gı, ıtaat ve teslımı- yetın dozunu artunyorlar Bakalım bır surü el öpe- nın ıçınden, etek öpme geleneğımızı ılkonce kım tekrar canlandıracak. Emınım o da olacak bır gun Pekı bütün bunlar neyın sonucu dersınız 0 "Duşunme 1 Goruşbıldırme' Dedığımı >ap'" buyruğu ıle yetıştınlmenın, "Farklı duşuniir- sen, hele hele itiraz edersen yanarsın!" gozdağı- nın sonucu tabıı Boyle yenşmış bır ınsandangun- delık olaylann dışındakı bır durumda farklı bır tutum sergılemesını bekleyebılır mısımz 9 Bun- lar, bır felaket anında değıl akılcı bırkaç onlemı de\Teve sokmak, her gün ımza ıçın onlenne ge- Ien evrak dosyasmm rengı değışse apışıp kalır- lar Onlara, düşünme değıl katı bır düşunmeme eğıtımı \enlmıştır Oysa tum obur canhlann ma- nfetı çevreye uyum sağlamaktan ıbaretken, çev- reyı değıştırebılen tek yaratık ınsandır Çünku bu"tek o duşunebıhyor Bu yuzdendır kı bır avuç aydının "düşunceözgüriüfü"çığlıklan bınlen- nın sandığı gıbı siyasal amaçlı bır tuzak değıl geleceğımız ıçın en önemlı anahtardır Ama gel de anlat Sız hâlâ yapılması, yapılmaması gerekenle- nn lıstesını venp durun Sız hâlâ "devlet nere- de?" dıye sorun Dev let tum gorkemıyle kar- şımızda dağ gıbı duruyor efendıler Asıl. mılie! nerede? . Bu "Canavar"lan Kim Yarattı? Y Şemsettin ORHAN Eğıtımcı ureğımızdaralıyor 1 Içırmzkan ağlıyor 1 Içımızı dökerek esen- lık bulmaya çahşalım Oto- mobıl sektörüne pazar yarat- mak ıçın "Demiryollan komû- nist işjdir" dedılen dort tarafi denızlerle çevnlı ulkemızde denız tasımacılı- ğını neredeyse yasakladılar Halktan alınan ver- gılerle şımdı paramparça olan otobanlan yap- tılar Mezbahaya donen otobanlara astıklan ta- belalara "Trafık canavanna uyma\ınız!" dıye yazdılar Trafık kazalannda dünya bınncıhğı- ne yükselmemıze neden olarak "Trafık cana- van"nı gosterdıler "Ben zengjni severim" edebıyatı yapanlar ba- şunıza enflasyon belasmı sardılar Turkıye'yı, Sudan'dan sonra enflasyonda dünya ıkıncısı yaptılar Küçük bır azınlığın çıkarına olan enf- lasyonu ındırmek ıçm gereklı ıradeyı gosterme- dıler Bol bol yalan üreterek "Enflasyon cana- van" dedıler Bızzat kendılennın yarattığı ve adına "tra- fik canavan", "enflasyon canavan", "deprem canavan!" dedıklen canavarlarla halkı baş ba- şa bıraktılar Bunun ıçm once devletın halkçı ve devletçı nıtelığıne özelleştırme adı altında savaş açtılar Dev letı, en dar günunde halkma sahıp çıkamaz duruma getırdıler. bununla ye- tmmeyıp, kuçulte küçülte gozle göruhneyecek konuma getu-dıler Küçülttuklen devletın şere- fine kadeh kaldıranlar, yurttaşlan en çok gerek- sınım duyduklan deprem arunda "Devlet nere- de?" dıye bağırttırdılar Halkı çaresız, destek- sız ve devletsız bıraktılar Vatandaşta devlete olan güvenın bıtmesını sağladılar Onu yabancılardan gelecek yardımı beklemek zorunda bıraktılar Çanakkale'debızlereboyun eğdıremeyenlenn, guçsuzleştırdıklen devletı- mıze boyun eğdırmesını sağladılar Utanmadı- lar' Kurduklan yagma ve somurü duzenının de- vamı ıçın gerçeklenn üzenne renklı bır şal or- terek son deprem cınayetınden zıncınn sadece bır halkası olan müteahhıtlen sorumlu ılan et- tıler Düzenm sahıplennden olan mucahıtlenn zarar görmemesı ıçın alelacele suç kanıtı olan enkazlan denıze dokerek kararttılar Ülkeye babalanmn çıftlığı, vatandaşa da kö- le gıbı baktılar Devletı ıse sadece soygun, vur- gun, sömurü ve talanm bır aracı olarak gordü- ler Sonuçta bızlen yarattıklan "canavar"larla bır başımıza mucadele etmek zorunda bıraktı- lar Dünyada kurtuluş savası gıbı bır destanı yaratan soylu halkımız, bu canavarlann da üs- tesınden mutlaka gelecek, yaramız denn de ol- sa, halkın bukülmez gücü bunu sarmaya yete- cektır Tum halkımıza geçmış olsun ölenlenmız ışık ıçmde yatsın SİVAŞ1. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN EsasNo 1995 542 KararNo 1996/1017 Davacı Mehmet Koylan vs vekıllen tarafından dava- lılar Zekı Osman Ecevıt vd len aleyhıne açmış olduğu tapu ıptalı ve tescıl davasının yapılan vargılaması sonun- da, Mahkememızce venlen 9 7 1996 tanh \e 1995'542 esas 1996'1017 karar sa>ıh davanm kabulûne ılışkm ılamla ılgılı davacı vekıh tavzıh talebınde bulunmuş ol- duğundan Srvas 1 Aslıye Hukuk Mahkemesı'nın duruş ma salonunda vapılacak olan 23 9 1999 tanh ve saat 09 00'dakı duruşmaya adreslen meçhul olan davahlar Medıha Ecevıt ve Bekır (Ebubekır) Ecevıt bızzat katıl- malan veya kendılennı bır vekılle temsıl ettırmelen ak- sı takdırde yargılamaya yokluklannda devam edılıp hu- kum kunılacağı ılanen teblığ olunur Basın 40429 PENCERE Olçü?•• Sevdığını yıtırmıştı Ağlayıp hıçkınyor feryat edıp çırpınıyordu, bırden kendısını yerden yere atmaya başladı - Tutmayın benı' Sesını gıttıkçe yukseltıyor çevresındekıleryatıştır- maya çalıştıkça bağınyordu Dedıler kı - Bırakın kendı halıne, boşalsın Inlemeye, ağıt yakmaya başladı, ıkı buklum oldu, sonunda ılenmeye yoneldı • Bırbaşkas. O da sevdığını yıtırmıştı, ama, sessızdı, konuşmu- yordu, durgundu Acısını ıçıne atıyordu, keden yuzunden okunuyor- du, gozyaşlannı yureğıne gommuştu, taşkınlık yap- mıyordu sakın gorunuyordu Soylular gıbı kuçukten eğıtmışlerdı onu, tutum ve davranışlanna egemendı Kendı kendısını denetlıyordu Dengesını yıtıımıyordu • Uygarlık ınsanlan eğıtıyor, kıtap okumaya da ge- rek yok, evımızın odasına gıren televızyondakı hayat sahnelerını ızlemek yeter Nasıl? Prenses Diana'nın cenazetorenındeferyat edıp çır- pınan bır tek anstokrat gordunuz mu' Acıyı ıçıne gommek, keden taşkınlığa donuşturme- mek, bır uygarlık olçusudur. • Kışının duşmanlık ya da dostluk duygulannı denet- lemesı de bır uygarlık sorunu Kım dost, kım duşman? "Türk'un Türk'ten gayn dostu yoktur" lafı ılkellığın turetımı, ırkçılık kokuyor, ustelık ılkellık ya da uygar- lık olgusu kışıde ya da toplumda çok değışmıyor, her rfosınde de dışavurumlann kendıne ozgu açıklaması var Kıskançlık yuzunden kapatmasını bıçaklayan ma- ganda karakoldakı sorgusunda ne dıyor - Onu çok sevıyordum. - Neden oldurdun?. - Bana ıhanet ettı Neredeyse butun komşulanyla ılışkılen bozuk bır Turkıye'de yaşıyoruz Batı'da Anadolu'ya donuk ba- kışlar olumsuz Ulkeyı bolmek ıçın sılaha sarılan PKK'nın dışardan nasıl desteklendığı kanıtlanyla or- taya çıkmadı mı' Ancak son deprem felâketınden sonra duşman belledığımız ulkelerden yardımlar gel- meye başlayınca mantık tersıne dondu "- Yanılmışız' Türk'un Türk'ten gayn dostu var- mış, demek kı bızı sevıyorlarmış " Doğru mu' Yoksa dış ılışkılennı aşın duygusallığın terazısınde tartan ılkel davranış, bu kez de yenı bır yanılgının tu- zağına mı duşuyor' • Felâkete uğrayan ulkelere yardım, çağımızın dun- yasında kural 1 Olum ınsanlan bırleştınr Savaşlarda olulen gommek amacıyla ateşkese başvurulur Dev- let başkanlannın cenaze torenlenne her ulke katılır Deprem yardımlannı aşın bır duygusallıkla abartma- nın âlemı var mft Pekı olçu ne' , , Deprem nedenıyle Turkıye'ye yardım eden Batılı ul- kelenn bund 1 ^ bpyle Turkıye'ye donuK polrtıkalann- da bır değışıklık blacak mı? - • .& ölçu bu 1 Bugun depremın ^.gunu Profesyonel ullulerımız depremzedeferın Deprem Bolgesı Rehabılıtasyon Merkezlerı ACİL İHTİYAÇ LİSTESİ Çocuk ıç çamaşın çocuk ayakkabısı uyku tulumu battanıye, buz kutusu boyama kıtabı boya oyun hamuru çmgırak emzık Yardımlarınız ıçın (0212) 252 44 33/252 03 53 Cafdtış Turkıte ıııııGele^ek (,tııeıuesı HEMEN! R;ış\ unılarını/ı koıl holirterek (0212) 236 70 76 nıınıaralı taksa gönderin. cevap alın... Hemoıı! Y O R U M I' V B L I ( I S E U R O P E A f f i 1 i a t c d ... yıkıntılann arasından birışıkda sizyakın! Daha sağlam bir gelecek için. ağdaş Turkıvf nm Oelecrk Cuı ensesı Çagdsf Ysşamı Dasttktemt Daroegi Ganel M<rkni Şimıl Sokak No 10 Şifhane-Beyoglu istanbuf Tel (212) 252 44 33 Faks (212) 2S2 65 95 ••mafl cydd^future net tr htip //www cydd org Bugun 29 Ağustos 1999 Pazar, hepimizi derinden sarsan depremin 13 günu Bugune kadar hepımız canla başla çabalayıp, o gozu yaşlı çocuklarımızın, kardeşlerımızın yaraiarını sarmaya çalıştık Şımdı sıra, geleceğımız, umut ışığımız olan gençlerımızde Gelın evlerını, aılelerinı, okullarını ve umutlarını yıtıren gençlerımıze sahıp çıkalım Eğıtımlerını surdurebılmelerı ıçın el ele verelım. Çok değıl Bır kere olmak uzere, ılk ve orta ogrenım duzeyındekı gençlerımız ıçın temel eğıtım yardımı olarak odeyeceğınız 50 000 000 TL, unıversıte duzeyındekı gençlerımız ıçın odeyeceğınız 75 000 000 TL ıle bır umut ışığı da sız yakabılırsınız Ayrıca bu gençlere duzenlı olarak aylık 15 000 000 TL ıle burs desteğı verebılırsınız AYRINTIU BILGI IÇIN. (0212) 252 03 53
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear