Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURtYET 26 AĞUSTOS 1999 PERŞEMBE
OLAYLAR VE GORUŞLER
Depremin Düşündürdükleri
SuphiKARAMAN
0 0 lkemızın 17 Ağustos gunu
U
saat 03 02'de geçırdığı dep-
rem yıkımı 1939 Erzıncan
depremınden sonra. altmış
yıldır gördüğümûz en bü-
yukafet AğıryüamınYa-
lova'dan Karamursel Gölcük, tzmıt.
Kocaelı, Düzce ve Bolu'ya kadar uza-
nan 200 km'ltk genış bır alanda yaygın
olması obûr depremlerden nıtehk farkı-
nı gostenyor Bölgede çarpık ve nıtelık-
sız >apılaş.manın, sağlıksız sanayıleş-
menın egemen oluşu, bır de depremın
tunzm mevsımıne rastlaması yıkımı
ağırlaştırmış can ve mal kaybını arttır-
mıştir Depremın beşıncı gûnünde açık-
lanan olu sayısı on ıkı bırı ve >arah sa-
yısı otuz dört bını aşarken henuz kaldı-
nlamayan enkaz altından gelen ırultıier
duyulamayacak kadar azalmakta, çev-
re>e enkaz altı olumlennın ağır koku-
Ian yavılmakta ıdı
Bu depremde ahnan onlemler, karşı-
laşılan sonuçlan daha sonrakı gunlerde
yorumlanırken depremın seyır deftenn-
dekı şu önemlı noktaların altı mutlaka
çızılmelıdır
Yer sarsıntısı çok şıddetlı olmuş ve
uzun surmüştur (42 sanıye) Telefon
» bağlantılan ve elektnk hatlan hemen
kesılrruştır Istanbul-Adapazan otoyolu,
demıryolu bazı yerlerde yıkıma uğramış-
tır Ilerleyen saatlerde Ankara'da bır knz
merkezı kunılmuş Saat 11 00'de Baş-
bakan ve bazı bakanlar deprem bolge-
sıne gıtmışlerdı Saat 10 00'da olağan otu-
nımu ıçın toplanan TBMM ertesı gun
depremı gorüşmek uzere dağılmıştır
Göruluyor kı, olay alışık olduğumuz
normal bır deprem gıbı algılanmış ve ılk
gunde zaman bır ağır çekım rahatlığın-
da harcanmıştı
Depremın sebep olduğu ağır hasan hal-
kımız ılk gun boyunca surdunılen tele-
vızyon kanallanndan ızlemıştı Ekran-
lar enkaz çevresınde toplanan kalabalık-
lann şaşkınlığını ve henuz etkılı kur-
tarma çahşmaiannın yapılamadığını da
sergılemışlerdı Enerjı bakanı ılk gun
demecını venrken TUPRAŞ*ın bır ku-
yusundan yukselen alevlenn tehlıkelı
olabıleceğınden hıç soz etmemıştır Oy-
sa ertesı gun yedı kuyuya yayılan alev-
lenn oluşturduğu tehlıke bûtûn dünya-
yı harekete geçırmıştır tkıncı ve üçun-
cu gunlerde kara ulaşımındakı duzensız-
lığın sebep olduğu kılıtlenme bölgeye
yardımcı göndenlmesını ve yaralı tah-
hyesını zor duruma sokmuştur Dör-
duncü gunu çöp ve atık pıshklen, beşın-
cı gunünden ıtıbaren enkaz altından ya-
yılan ceset kokulan bulaşıcı hastalıkla-
rın yayılması korkusunuortayaçıkarmış-
tır
Bınncı gunu çok yetersız olan enkaz
kaldırma çalışmalan ancak ıkıncı gunu
akşamadoğrudüzenegırebılrnışfır En-
kaz bolgelennde yetersız kalan kamu-
ya aıt ış makınelennın açığı sonrakı
gunlerde ordu bırlıklen tarafindan bıröl-
çudegıdenlebılmışür Özel sektoraraç-
lanna el konulması ancak beşıncı gün-
den sonra vapılabılmıştır
Deprem bölgesınde oluşturulan knz
merkezlen ılk gunlerde asla başanlı ola-
mamışlar ve gereklı duzenlemelen ya-
pamamışlardır
Deprem gıbı büyük afetlerde ve sa-
vaşlann bazı anlannda ınısıyatıf kul-
lanmak çok önem taşımaktadır Buyuk
toplumsal olaylarda ınısıyatıfi ancak
akıllı, cesur ve deney bınkımıne sahıp
yönetıcıler kullanabıhrler Kuçültulme
surecıne sokulan devletın her kademe-
dekı bır kısım yonetıcılen de, değıl ını-
sıyatıflı olmak yetkılenru bıle kullana-
mayacak derecede kuçülmuşlerdır
Sarsıntının şıddetı ve uzun süre devam
etmesı, telefon şebekesmm felç olma-
sı, elektnldenn kesılmesı felaketın bo-
yutunu hemen algılamak ıçın yeterlı ıdı
Afete karşı orgûtsûz olduğumuz dıkka-
te alınarak olağanustû hal ya da sefer-
berlık ılanı kaçınılmazdı Bu suretle en
orgütlu bulunan ordu bırlıklennın zaman
kaybedılmeden felaket bölgelenne ya-
yılması sağlanacaktı Bırkaç gun sonra
ellı bmı aşkın olü ve yaralının oluşaca-
ğı, ıletışım ve ulaşımağının kılıtlenece-
ğı, bulaşıcı hastalıktehdıdının artacağı.
bu kadar acılara karşın yme de yağma-
nın ve çapulun başlayabıleceğı bır coğ-
rafyada olağanustû hal ılan edılemeye-
cekse bu anayasal kurum ne zaman kul-
lanılacaktı9
Coğrafyanın ve tanhsel yaklaşımın
gelenekleşmış bır sonucudur kı, halkı-
mız her sıkışhğı konumda devletı arar,
ona sıgmır Depremın yarattığı acının ve
çaresızlığın umutsuzluğu ıçınde kıvra-
nan yurttaşlargıderek artan yakanşla hep
devletı aradılar "Devlet nerede?" dıye
sızlandılar, ofkelendıler
Oysa Yenı Dunya Düzenı'nde kûre-
selleşmenm cezbesme tutulmuş bır top-
lum olarak, on beş yıldır, devletı kü-
çûltmek ıçın çaba harcıyoruz Kamulk-
tısadı Teşebbuslen'nı yağmalattırarak
elden çıkanyoruz Buralardakı kol gû-
cünû, makıne gûcunû, enerjı santralla-
nnı, çelık sanayunı, PTT yı elden çıka-
nyoruz Devletı küçultuyoruz Yenı Dun-
ya Duzenı'ne bılınçsızce koşullandın-
lan halkımız da seçımlerde oyunu dev-
letı kuçülten partılere venyor Bır gün
gelecek halkın artık "Devkt nerede?"
demeye hakkı bıle kalmayacak
Kuçulen dev letın bır ışe yaramadığı
bu depremde ortava çıkmıştır Ama çok
acı çekılerek, gözyaşı dokülerek
Öte yandan sıstemın \e yonetımın
çürûmûşluğü yanında, bu acı ve gözyaş-
lannın arasından bır gerçek ortaya çık-
mış, dunyanın gozlen onunde hayran-
lık yaratmıştır Bunca duzensızhk ıçın-
de ağır çekım goturulen çalışmalar bır-
kaç gün sonra, ulusça buyük bır daya-
nışma örneğı vererek bırden hızlaridı
Halkımızın, madencıler ve kömür oca-
ğı ışçılenmızın, teknıkpersonelın. mes-
lek gruplannın, esnafın ve gençlenmı-
zın dayanışma duygulan kûçulen dev-
letın ve knz masalannın vapamadıkla-
nnıyaptı Deprem bölgelenne ıhhvacın
çok ustünde bızzat taşınan vardımlar
kendılen tarafindan da dağitıldı Buyol-
da gostenlen performans ve coşku tıp-
kı Dumlupınar'dan tzmır Körfezı'ne
akışın duygulan ıçındeydı
Evet, evet Kuşku duyulmasın
Umudumuz halkımızdır
EVET/HAYIR
OKTAY AKBAL
Sonumlu; Sen, Ben, 0!
Dostoyevski'densozebaşlayacağım "Herın-
san herkes karşısında her şeyden sorumludur"
Susmak, sorumluluktur Konuşmak, konuşma-
mak, sorumluluktur Tanık olmak, sorumluluktur
Kaçmak, sorumluluktur Gormezlıkten gelmek,
sorumluluktur Yaşayan her bırey o ulkenın her şe-
yınden sorumludur Sorumluluk bılıncı olmayan ın-
sanlara yakışan bır ad var, o da bır surunun par-
çası sayılmak
1
Sorumlu anyoruz gunlerdır
1
Muteahhıtler mı? Beledıyeler m ı ' Muhendısler,
mımarlar mı? Polıtıkacılar mı? Bakanlar, başba-
kanlar mı? Cumhurbaşkanı mı? Gazetecıler mı?
Yazariar çızerier mı
9
Memunar, ışçıler mı? Genç-
ler, yaşlılar mı? Koyluler kentlıler mı?
Kımter sorumlu başımıza geten felaketlerden, su-
rup gıden acılardan?
Suçu başkalanna atmak eskı t»r alışkanlığımız.
Ben yapmadım o yaptı, onu cezalandır, konu ka-
pansın
1
Bırkaç kışıyı sallandır toplum duzene gır-
sın> Tık hapıshanelere akıllan başlanna gelsın,7/b-
ret'ı Muessıre olsun
Onbınlerce ınsanımızı yrtırdık Tnlyonlarca zarar
Sayılan sayılmaz hale gelen evsız barksızlar' Ya-
kınlannı olume terk eden aılelenn sılınmeyecek acı-
lan Kuçucuk yaşta korkulu dakıkalar yaşama-
nın ezıklığını yaşam boyu hıssedecek çocuklar
Depremın sorumlusu olmazmış
1
Neymış, Al-
lah'ın ışıymış' Allah cezalandırırmış ınsanları' Ba-
şortusunu yasaklamak, dın okullannı sınırlamak,
herşeyın ustunde aklı, bılımı gormek en buyuk suç-
muş, gunahmış
1
Bırtakım radyolar, TV'ler, gaze-
teler boyle dıyor
1
Yetmezmış gıbı felaketın da-
ha ılk gunu MHP sozcusu "Bılım ıflas ettı" dıye
konuşmadı mı' Oysa ıflas eden bılım dışı kafalai"
1
En başta o MHP sozcusunun kafası
1
Hepımız sorumluyuz Bızler seçmedık mı ba-
şımıza geçırdıklenmızı'? Adam, kalkmış "Benım me-
munım ışını bılır" dıye ruşvet alınmasını yaygın-
laştırmışi "Bır defa deimekle anayasaya bır şey
olmaz" demış
1
"Ben zengınlen sevenm" buyur-
muş Koşe donmeyı fırsatçılığı, odunculuğu, çı-
karcılığı hoşgormuş, sonra da adamı devletın ba-
şına geçırmışız
1
Çeyrek yuzyıldır boş sozlerie za-
manı uyutan bır başkasını da
Sağlık Bakanı olan kışı ıçın neler neler yazılmı-
yor, soylenmıyor' Doğrusu benzen az bulunur bı-
rı Amenkahastanegemısıgondenmış adam'Ge-
rekyok' dıyor Yunan, Rus, Ermenı yardıma koş-
muş otekı uluslann yanı sıra adam, "Ben onla-
n istemem" dıye tutturuyor Daha once "Turk
kanlannı yabancılara göndermeyın, kanımızdakı
soyluluk anlaşılır" dıye saçmalamış Şımdı var-
sa yoksa en buyuk suçlu bu adamcağız
Ama onu bu sorumlu goreve getıren kım? Sız,
bız, hepımız Daha dune dek koşesınde adı sa-
nı duyulmamış bın, yaşam deneyımı olarak yalnız
ulkuculuğu bılen, kafası ırkçı, aşırı mıllıyetçı, çağ-
dışı tutkularla dolu bır kışı once mılletvekıh, son-
ra bakan yapılırsa, sonuç başka turtu olur mu1
? Ama,
kım sorumlu bundan sız bız, hepımızi
Ulkemız depremlerle ıçlı dışlı Yıllardır, yuzyıl-
lardır boyle Her depremden sonra "Bu bıze ders
olur" demışız, sonra yatıp uyumuşuz, çuruk top-
raklara evler kurmuşuz kentler, kasabalar, koyler
yıkılmış, Allah'ın ışı demışız Hıçbır onlem, hıçbır
bılımsel davranış aklımızdan geçmemış yadageç-
mışse de bır yana ıtmışız Yine aynı adamlara, ay-
nı sıyasal kadrolara oy vermış, ışbaşına getırmı-
şız Suç kımde? Sende, bende, onda, hepımız-
de
Bu bakan gıtse, bu hukumet gıtse ne olacak?
Yenne yıne bunlann benzen, beikı daha beterı ge-
lecek1
Aynı kargaşa, aynı bılımden korku, uzaklık,
aynı boş avunma, boş aldatma alışkanlığı surup
gıdecek Bır de 76'lılkar gıtsın derler, kırklıklar, el-
lılıkler geldı de ne oldu9
Gelecek de ne olacak?
Bu, yaş ışı değıl, kafa ışı, bılımesaygı, ınsanasev-
gı ışı Bunlar olmayınca1
TÜRK ŞİLAHLI KUVVETLERİNİ
GÜÇLENDİRME VAKFI
MADDİ VE MANEVİ K.\TKIL\RIND\> DOLAY1
YÜCE TURK MÎLLETİNE ŞUKRAN VE
IL
VAKFEV BANKA BAĞIŞ HESAP
NUMARALARI
ALMAN MARKI
T 1§ Bankası Frankftırt Şubesı 23767OO
1
no lu hesap
T C Zıraat Bankası Yenışehır Ankara Şubesı 47000 no lu hesap
Vakıflar Bankası Kav'aklıdere Ankara Şubesı 4028489 no lu hesap
A M E R İ K A N D O L A R I
T C Zıraat Bankası Yenışehır Ankara Şubesı 64X26 no lu hesap
Ödüncülere Karşı 26-30 Ağustos!
Aydemir CEYLAN Emeklı Vdh, ADD Genel Başkan Yardımcısı
A
BD'de yoğun çalışma ve bılgı- Ağustos 1922 büyük utkusu, Mustafa Keraal'ûı
sayarlı eğıtımler sonucunda kı-
mı maymunlar konuşmaya baş-
lamış Dörtyaşındabırçocugun
IQ'sune sahıp olarak dağarcık-
lanna, belleklenne 4000'e ya-
kın sözcuk depolamışlar Muz ıstıyorlar, "kah-
ve bayatnuş" dıye soylenıyor keratalar Ustune
üstluk bısıklete bınıp, denız motoru kullanıyor-
lar Yazmaya da başlamışlar
1
30 Ağustos 1922'de Dumlupınar'da Başkomu-
tanlık Meydan Savaşı ıle kazandığımız buyuk ut-
kunun 77 yıldönumunde Turkıye ıçın uzgu-
num Amenka kadar olamadık Kanla, ateşle,
alın ten ıle kazandığımız tam bağımsızlıf ın. bu
bağımsızlık uzenne kurulan cumhunyetın, Tûrk
devnm ve Atatürk ılkelennın A-B-C'sını bıle oğ-
retemedık bızdekı kımı aymazlara Uluslarara-
sı sermayenm dılıyle konuşuyorlar O da uç-beş
cümlecık "Tahkim w\ bır şevdir Rengı §'a ça-
lar." "KiireseBesme top gıbı bır şej dır, golu dok-
sandan yersin kalende..." "Devlet ozeüeşerek,
özendirerek kuçulmelidir, o kadar kuçulmelidir
ki bir tabuta falan sıgahilsın...", "İşcı 60 yaşına
kadar çalışmalı ki baston sana\ümiz üeriesin_"
şekhnde bılgece konuşmalar yapıyorlar "30
asken dehasını ulusunun alın teri ile ince ince iş-
leyip,dokuduğu benzersız bir sanateseri ve Türk
Destanıdır" dedığınız zaman da doğal olarak
yûzunuze bon bön bakıyorlar
"Lluslararası Serma>e Muhipleri (Sevenle-
ri)"yle Lord Curron'un (1923) gözü ayduı Tah-
kım. ozelleştırme, TBMM tanhınde az gönılür
bu"davanışma ıle anayasaya gırdı
M
S3milyonki-
şryi temsıl eden_" Emek platformu ıle tum de-
mokratık kıtle orgütlennı, bılım adamlannın dı-
renışıne karşın 448 mılletvekılımız tanhsel oz-
görevını (mısyonunu) yenne getırdı Şımdı hu-
zur ıçınde 30 Ağustos Başkomutanlık Meydan
Savaşı'nın 77 yıldönumu kutlamalanna katıla-
bılır, Ata'nın huzuruna çıkabılırler' John Fitz-
gerald Kennedy'in "Fazüet Mucadelesi" kıta-
bıyla, Mustafa Kemal Ataturk'ün Soylev'ını bır
kez daha okuyarak Hafıza-ı beşer nısyan (ın-
san belleğı unutkanlık) ıle malûldur
Sırası gelmişken belirtmekte \arar var: Tarih
sayfalan arasında Tahkim'e ghmek yok. Tarih
Idşfleri ve olaylan şaşmaz bir biçimde yargüar.
Kararlan açık ve kesindir. Temvin de yoktur.
Ataturkçü Duşunce Dergısı'nın Ağustos 1998,
52 sayısında şunlan yazmıştım Başkomutanlık
Meydan Savaşı'nın 76 yılını kutlayacağımız şu
gunlerde Ataturk'ün deyışı ıle 'Turkıye'nın man-
zara-ı umumıyesıne' baktığımızda yenı bırmah-
şer gunü ıle karşı karşıya kaldığımız, ulusça bu-
yuk bır atılıma hazırlanmamız gerektığını dü-
şünüyorum 30 Ağustos 1922'nın kararhlığıy-
la, yolu banştan. sevgıden, akılcılıktan geçen.
tek vücut olarak demokratık bır devıngenlık
O kadar çok nedenı var kı Aradan valnızca bır
yıl geçtı Geçerhhğını koruyor yazdıklanm
Ağlamakla, sızlamaklaışlerdûzelmıyor Her-
kes elını taşın aitına soksun O zaman jTirekten
ınanıyorum kı Türk ulusu bınkımıyle, enerjısıy-
le tum guçlükJen aşacaktır Son uğradığımız
deprem felaketını aşmadakı goz yaşartıcı bu-
tunleşmemız gıbı
30 Ağustos Zafer Bayramı Sılahlı Kuvvetle-
nmızın bayramı gıbı algılanır toplumumuzda Oy-
sa tum demokratık kıtle örgutlen halk en genış
katılım ve coşku ıle kutlamalara onculuk etme-
lıdır, bu zafenn bıze kazandırdıklannı bılerek
SevT Antlaşması 10 Ağustos 1920 de tstanbul
hukümetınce ımzalandı
30 Ağustos 1922'de Dumlupınar'da Türk as-
kennın süngusüyle yırtılıp atıldı Kutlu olsun
Mustafa Kemal Atatürk ve sılah arkadaşlannı,
şehıtlenmızı, gazılenmızı, mınnet ve şukranla
anıyoruz
Hazine'siz Maliye Bakanlığı ve Devlet Bakanlıklan
Prof. Dr. Bedn N. FE YZİOĞLU
0 % lkemızde devlet yönetımınde de-
U
ğışıklık gereksınmesı daha çok ye-
rel yönetımler ıçın soz konusu edı-
lu- Aslında merkezı ıdarelerve hu-
kümetlenn görev ve yetkılennın
ırdelenmesıne gerek vardır
Hukumet kuruluşunda her başbakan. kabme-
dekı bakanlann sayısı ıle yetkı ve gorev lennı a>-
nca belırler Nıtekım Turgnt Cteal'ın. Demi-
rel'ın, Mesut Yılmaz'ın ve son kez Büfcnt Ece-
vit'ın kurduklan hükümettekı bakanlann sayı-
lan ve görevlennde değışıklıkler olmuştur Bu
değışıklıkJenn bır kısmı olumlu, bır kısmı olum-
suz sonuç vermıştır
Turgut Özal'ın ıktıdarda olduğu sürede dev-
let teşiularında yapılan değışıkJıkler çok daha ra-
dıkal bır se>ır gostermıştır T Ozal'ın devlet
teşkılatında >aptığı ve halen düzeltılmeyen en
önemlı değışıklıklerden bm Hazine'nın Maliye
Bakanlığı ndanaynlmışbulunmasıdır Aslında
Ozal'ın yaptığı ve yapmak ıstedığı değışıklık-
ler bundan ıbaret değıldır Tıcaret Bakanlığı 'ndan
da Dış Tıcaret Genel Mudurluğu'nü ayırarak
Başbakanlığa bağlamıştır Boylece Hazıne \ e Dış
Tıcaret daırelen önce bırmüsteşarlık. daha son-
ra bır devlet bakanlığı olarak Başbakanlığa bağ-
lanmıştır
Ozal, öbür bakanlıkJara bağlı olan bır dızı
önemlı ıdareyı kendısıne daha çok bağlayarak
hükumetı bızzat yonetmek ıstemekte ıdı Mali-
ye'den Hazuıe'yı almak karşılığında gumrukle-
n de oraya bağlayarak telafı etmek ve Mali-
ye'nın hukumettela ağırlığını telafı etmek ıste-
mışnr Aslında gumrükler bır dolaylı vergının alın-
masını sağlayan ve -Turkıye ıle Iran dışında- doğ-
rudan Maliye'ye bağlı olan bu- ıdaredır Başka
bır deyımle Hazıne'den yoksun bır Malıye'nın,
gümrüklenn kendısıne bağlanması ıle telafı edı-
lecek bır tarafı yoktur
Bır ülke ekonomık ve malı sorunlan ancak bır
arada ve tek yönetım altında yurutulduğu tak-
dırdeyararlıbırperformansaulaşabılır Son kez
Vergı Reform Kanunu esas ıtıbanyla Maliye
Bakanlığı tarafindan hazırlandığı ıçın Hazıne
ışlennı yurütmekle görevlendınlen dev let bakan-
lığı bu kanunda değışıklık yapılmasını gereklı
görmüştür Aslında (4369) Vergı Reform Kanu-
nu ve onun değıştınlmesını öngoren yenı çıka-
cak kanun tasansı da TBMM'ye hukumet tasa-
nsı olarak Maliye Bakanlığı'nca sunulmuştur
Ne var kı Vergı Reformu, Hazine'nın, Malı-
ye'nın ıçınde bulunduğu bırdonemde vapılsa ıdı,
daha uygulanmasmın 2-3'uncu ayında önemlı
bır değışıklığe maruz bulunmayabılırdı
Ûzal'uı vaktıyle düşunduğu gıbı, önemlı ıda-
relenn doğrudan Başbakanlığa bağlanması ıle
ulke sorunlannın daha ıyı \e ısabetlı yurutüle-
ceğıne ınanmasının pek ısabetlı olmadığı dene-
yımlerle (tecrübelerle) görulmuştür
Öbür devlet daırelen ıçın soylenebılecek hu-
suslara gırmeden, sadece Maliye Bakanlığı 'nın
Hazıne ışlemlennden ayn tutulmasının ısabetlı
bır durum yaratmadığı ve devlet bakanlıklan-
nın sayısıyla, görev lennın ırdelenmesıyle yetı-
nılmıştır
Türkıye'de Maliye Bakanlığı'nın başlıca gö-
revlen kamu hızmetlennın gerektırdığı kamu
harcamalannın yapılması ve bunlan karşılaya-
cak kamu gelırlennın toplanması ve gıderlerle
gelırler arasında yer ve zaman bakımından be-
lırlenecek uyumsuzluklann gıdenlmesı, kısaca
vergı ve borçlanmaya ne zaman ve ne mıktarda
başvurulacağını tayın ve tespıt etmektır
Turgut Özal Maliye Bakanlığı'ndan sadece
Hazıne'yı değıl butçeyı de ayırmak ıstemektey-
dı "Maliye'den butçeyi de ayırabilsek çok rahat
edeceğjz" sozunu van bılımsel bır toplantıda
mançla behrtmıştır Maliye Bakanlığı'nı sade-
ce kamu gehrlennı toplayan ve belkı o zaman
adı da değıştınlerek "varidat bakanüğT duru-
muna sokmak ıstemekteydı
Kısaca Turgut Özal, Mahye Bakanhğı'nı, ül-
kede kanun ve nızama uyma hususundapek tu-
tucu bulmakta ve kendı ıcraatı ıçın Malıye'nın
çıkarabıleceğı her turlu kanun v e nızam enge-
lınden kurtulmak ıstemekteydı Butçe dışında bır
suru "fon" ıhdas etmesı ve ışlenn onemlıce bır
kısmının (bütçe dışı) yürütuhnesını ıstemesı de
aynı durumun sonucu olmuştur
Devletın, butçe açıklannı arttıran yuksek fa-
ızlı borçlanmalardan kurrulması ve adaletiı ve
venmlı bır vergı sıstemıne kavuşması ancak ıs-
tıkrarh ve sağlam bır hükumete kavuşmakla
mümkun olacaktır
Dokunmak ıstedığımız başka bır husus da,
devlet bakanlıklannın yıllar ıçınde geçırdığı de-
ğışımdır (transformasyondur)
Türkıye'de ılk devlet bakanlığı, Recep Pe-
ker' ın başbakanlığı donemınde, o yıl BMM baş-
kanlığından aynlan Abdulhak Renda ıçın ıhdas
edılmıştır Başka ulkelerde olduğu gıbı, devlet
bakanhğına (Mınıster sans port-feulle) sandal-
yesız bakan denılmektedır Yanı devlet bakan-
İığının ozellıkle bellı bır gorevı olmayıp sadece
bılgı ve göruşlennden hukümetın faydalanma-
sı ıçın konulan bır sıyasal gorev dır Ne var kı,
ülkemızde Recep Peker kabınesıyle yaratılan
devlet bakanlığı zamanla neredevse asıl bakan-
lıklardan sayıca daha fazla bır mıktara ulaşmış-
tır Bu bakanlıklann, sırf danışmasal (ısoşan) bır
gorev yenne, daha çok KÎT gıbı kamu ışletme-
lennı yoneten bır ışlev kazandıklan görülmeye
başlamıştır Böylece devlet bakanlıklan kendı-
lenne bağlanan ıktısadı dev let muesseselennın
güçlenyle oranülı sıyasal bır ıtıbar kazanmaya
başlamıştır Devletın ıktısadı kamu ışletmelen
zamanla kâr yenne zarar yaratan ve bütçeye yük
getıren kurumlar olmaya başlamıştır
Sayın Bfilent Ecevh'ın vaktıyle soyledığı gı-
bı ıktısadı kamu muesseselennın devlet bakan-
lıkJanna bağlanmaması, bu muesseselenn sıya-
sal tesmlen kurtanlması ıçın ılk koşullardan bı-
ndır Bu muesseselenn zararlan ozellıkle sıya-
sal etkıyle fazla ışçı alınmasından ve gereksız
gıderler yapılmasından ılen gelmektedır
KlT'lenn sıyasal etkılerden kurtanlıp sırf eko-
nomının ve ışletmenın ılkelenne gore yönetıl-
melen halınde bunlann mutlaka ozelleştınlme-
sıne kesın gereksınım duyulmayacaktır
Işte hukümetın kurulmasında dev let bakanlık-
lannın sav ısının partıdekı sıyasılenn tatmını ıçın
kullanılmayarak, bunun doğuracağı olumsuz et-
kılen de gozeterek saptanması gerekır Kısaca
dev letın merkezı ıdaresınde hükumetlenn kurul-
ması ıle her sefer değıştınlemeyecek ve bölune-
meyecek ıdarelenn bulunduğunun bılmmesı ıs-
tıkrarh bır devlet ıçın gereklı bulunmaktadır
Marmara Bölgesı'nde yaşanan deprem
felaketı o kadar buyuk oldu kı her tarafta şok
yaşanmakta Sonuç, cıddı anlamda
kargaşa Henuz bu şoku üzenmızden
atabılmış değılız
Bu sadece felaketın buyukluğunden mı
kaynaklanıyor Yoksa yaşam tarzımızın da
etkısı var mı''
Yok demek mümkun değıl Duygusallığı
aklın onûnde tutan toplumlann çeşıtlı
bıreysel ve toplumsal olaylar karşısında
tepkılen pek farklı değıldır
Aİdı, bırey ve toplum yaşamında on planda
tutan ulkelerde bılımın gereğı ne ıse o
uygulanır Bu toplumlarda akılcılık
hâlamdır Dolayısıyla kurallar uyulmak ıçın
konur, raflarda tozİanmak ıçın değıl
Bızde ıse bınlerce kanun, yönetmelık
uygulanmak ıçın beklıyor Kanun ve
Kuralsızlık
MahmUt YILBAŞ Emekh Vah
yönetmelık düzenlendığınde her şey
çözülmüş gıbı bır anlayışın muptelası bır
toplumuz
Trafık mı sorun, mevzuatını değıştır
Mevzuatla halledılır mesele
Depreme onlem mı almak ıstıyorsunuz,
çıkanrsınız bır yönetmelık, halledersınız
sorunu
Sorunlann bu anlayışla çözülmedığıni
bılmemız de ışın en acı tarafı
Marmara Bölgesı'nde yaşanan deprem
felaketının bu kadar ağır sonuçlara neden
olmasının altında yüzlerce sebep bulunabılır
Sehırcılıktekı çarpıklık, ınşaatlardakı
kontrolsüzluk, yerel ve merkezı yonetımlenn
gorevlennı kotuye kullanmalan ve
dığerlen
Bunlann hepsı yaşam tarzımızın
sonuçlandır Kuralsızlık toplum hayatımızın
temel gostergesı halıne gelinıştır
Başta bu felaketın yaralannı sarmak. bundan
sonra sadece tabıı felaketlerde değıl, trafık
başta olmak üzere toplum yaşamımızı
yakından olumsuz etkıleyen her konuda artık
uzulmek ıstemıyorsak bırey ve toplum
olarak akılcılığı ve onun sonucu olan
bılımsellığı hayat tarzı olarak benımsemek
zorundayız Yaşamakta olduğumuz deprem
felaketı bırey ve toplum olarak hayat
tarzımızı değıştırmeyı gerektırecek
buyüklukte ve cıddıyettedır Inşallah turkü
yalcmakla yetınmeyız
PENCERE
Ne Voziuğu Kalacak,
Ne de Kurriuğu...
MHP'lı Sağlık Bakanı Osman Durmuş, deprem
felaketınde herkesı çıleden çıkardı
Musa Kart 'Çızmeden Yukan' koşesınde olayın
kankaturunu yaptı Insanlanmızcanderdıneduşmuş-
ken Osman Durmuş ne ıçın tepınıyordu
"- Amenka 'nınyolladığı hastaneye verecek tek has-
tamızyok "
- Ermenı yardım ekıbıne ızın veremem
- Yaşama alışkanlıklannı bılmedığımız yabancı
doktohara ıhtıyacımız yoktur
- Gönulluler kalabalık etmesınier
- Yunan kanı ıstemıyorum "
Medya sert tepkı gosterdı Bakan'ın ruh sağlığı ye-
nnde mıydı' Ofkesı bumunda yurttaşlar ayaklan-
dılar Bu ne bıçım Sağlık Bakanı'ydı'? Ancak Baş-
bakan Ecevtt ve Başbakan Yardımcısı Devlet Bah-
çelı Sağlık Bakanı'na sahıp çıktılar
Başbakan ne dedı
"-Sorun yok' "
Bahçelı sert çıktı
"- Bellı çevreler hükümette gedık açmaya çalışı-
yorlar Turk devletı guçludur Türk mılletı guçludür
Hukumet karahıdır Osman Bey'ın arkasındayız "
•
Sağlık Bakanı Osman Durmuş'un fısfıs mıllıyetçı-
lığı MHP'ye yakışıyor
Neden1
?
Çunku bu tur mıllıyetçılıkte ırkçılık ağır basar, ulus-
çuluk dışlanır
Örnekmı?
IMF'nın ısteğı ve yabancı çıkar çevrelerının bas-
kısıyla son gunlerde Meclıs'ten bır dızı yasa geçınl-
dı
Yabancı egemen buyurmuştu
- Ulusal yargını bır kenara koy' Bana vereceğın
ımtıyazlarda bır anlaşmazlık olursa, senın Danış-
tay'ın davaya bakmayacak'
- Pekı, kım bakacak?
- Benım hakemım'
MHP ne yaptı'
Yabancı egemen çevrelerın karşısında boyun kır-
dı
- Başustûne'
Sağlık Bakanı Osman Durmuş, IMF'nın tum ko-
şullanna 'evef' dedı, Meclıs ten bu yolda çıkanlan
yasalan destekledı Oyle bır Bakan kı bu yurttaşı-
nın emeklılık yaşını bıle yabancılann saptamasına bo-
yun eğıyor, sonra da mıllıyetçılık taslıyor:
- Ermenı ılacı istemem
- Yunan kanı istemem
Çağdışı ırkçılığın, mıllıyetçılık gosterısı altındakı
zavallı hezeyanıdır bu
•
Ancak sız gostenşe bakmayın
1
MHP ıkı arada bır derede kaldı, çunkü ıktıdar or-
taklığını surdurmek ıçın bugunku koalısyonun en
buyuk dayanağı olan dış ve ıç çıkar çevrelennın her
ısteğıne teslım olmak zorundadır
Bozkurt'un ne bozluğu kalacak, ne de kurtluğu
1
Kuyruğunu dık tutacak yerde bacaklarının arasına
sıkıştıracak
Sağlık Bakanı Durmuş'un ın laflan, ne soyledığı-
nı bılmeyen bır acemmın devırdığı çamlardan ote-
de anlam taşımıyor, hukumette çatlak olmasın dıye
Başbakan'ca geçıştınlıyor
Buyuk oyun bundan sonra başlayacak
ÜZUNKÖPRÜ İCRA VE İFLAS
MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN
GAYRİMENKUL SAHŞ tLANI
DosyaNo 1999/768
1- Kütuk 1455, Şeyhsuvarbey Mah Kavakaltı Yavuz-
ca Mevkıı, pafta 113. ada445 parsel 17'de kam 6088 m2
tarla 1 522 000 000 TL bedelle 5 11 1999 gunû saat
10 00-10 10 arasında lcra Mudüriüğu'nde satılacaktır
2- Kütuk 1457, Şeyhsuvarbey Mah Kavakaltı Yavuz-
ca Mevkıı pafta 113, ada 445 parsel 19'da kam 6325 m2
tarla 1 581 250 000 TL bedelle 5 11 1999 günü saat
10 15-10 25 arasında lcra Mudürluğü'nde satılacaktır
3- Kütük 1437, Şeyhsuvarbey Mah Kavakaltı Mevkıı,
pafta 96, ada 444, parsel 146 da kam 6830 m2 tarla
1 707 500 000 000 TL bedeile 5 11 1999 günu saat
10 30-10 40 arasında tcra Mudürluğü nde satılacaktır
4- Kütük 1424, Şeyhsuvarbey Mah Kavakaltı Mevkıı,
pafta 96 ada 444, parsel 133'te kam 32635 m2 tarlanın
1 '2 hıssesı 4 079 375 000 TL bedelle 5 11 1999 günu
saat 10 45-10 55 arasında lcra Mudürluğü'nde satılacak-
tır
5- Kutük 1426, Şeyhsuvarbey Mah Kavakaltı Mevkıı,
pafta 96, ada 444, parsel 135'te kaın 6538 m2 tarla
1 645 750 000 TL bedelle 5 11 1999 gunü saat 11 00
1110 arasmda lcra Müdurluğu nde satılacaktır
6- Kutük 1399, Şeyhsuvarbev Mah Kavakaltı Mevkıı,
pafta 96, ada 444, parsel 108 de kaın, 6778 m2 tarla
1694 500 000 TL bedelle lcra Mudurlüğu'nde
5 11 1999 günü saat 11 15-11 25 arasında satılacaktır
7- Kutuk 1306, Şeyhsuvarbey Mah Kavakaltı Mevkıı,
pafta 113, ada 444, parsel 14'te kam 6381 m2 tarla
1 595 250 000 TL bedelle 5 11 1999 gunü saat 11 30-
11 40 arasında lcra Mudürluğü'nde satılacaktır
8- Ki'tük 1301, Şeyhsuvarbev Mah Kavakaltı Mevkıı,
pafta 113, ada 444, parsel 9'da kam 5184 m2 tarla
I 296 000 000 TL bedelle 5 11 1999 gunü saat 11 45-
I1 55 arasında tcra Mudürluğü'nde satılacaktır
9- Kutük 703 Çıftlıkköy, Beydere Mevkıı, pafta 7,
parsel 703 te kaın, 5400 m2 tarla 810 000 000 TL bedel-
le 5 11 1999 gunü saat 14 00-14 10 arasında lcra Müdür-
luğü'nde satılacaktır
10- Kutuk 435, Çıftlıkköy Karavavlahududu Mevkıı,
pafta 7, parsel 435, 9800 mİ tarla 1 470 000 000 TL be-
delle5 11 1999 gunu saat 14 15-14 25 arasında lcra Mü-
duıiüğu'nde satılacaktır
11- Kutük 481 Çıftlıkköy, Karavavlahududu Mevkıı,
pafta 8, ada 482'de kaın, 15500 m2 tarla 2 325 000 000
TL bedelle 5 11 1999 günu saat 14 30-14 40 arasında lc-
ra Mudürluğü'nde satılacaktır
12- Kutuk 1361, Çıftlıkköy, Karaçukur Mevkıı, pafta
6 parsel 1361'de kam 9150 m2 tarla 1 382 500 000 TL
bedelle 5 11 1999 gunu saat 14 45-14 55 arasında tcra
Mudürluğü'nde satılacaktır
Alıcı çıkmadığında ıkıncı satış 15 11 1999 günü aynı
saat ve yerde şartnamede yazıh şartlar ıle yapılacaktır
SanşşarfJan: 1- Sanş 5 11 1999 gunü Uzunköprü tc-
ra Daıresı nde yapılacak, alıcı çıkmadığı veya tahmını
bedelın yüzde 75'ını geçmedığı takdırde 2'ncı arttırma
15 11 1999 gunü aynı saatte ve aynı yerde yapılacaktır
2- tkıncı arttırmada tahmını bedelın yuzde 40'ını satış
ve paylaştırma masraflannı geçmek şartıvla en çok arttı-
rana ıhale olunacaktır
3- Daha genış bılgı ısteyenlenn ve şartnameyı gormek
ısteyenlenn masrafını odedıklen takdırde Uzunköprü tc-
ra Müdürlüğü'nun 99'768 sayılı dosyasından gereklı bıl-
gı kendılenne venlecektır tlanolunur 10 8 1999
Basm 39526